Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN1993 CUMARTESİ
HABERLER
Kazan: Btz ber
gûıı mecllsteytz
•ANKARA (AA)-RP
Grup Başkanvekili Şevkrt
Kazân, "Son derece hayati
bir anayasa değişikliği
konusunda kitnsenin
güdümünde olamayız" dedi.
Kazan, TBMM'de
düzenledıği basın
toplanüsında, DYP Genel
Başkanı Tansu ÇilJer'in
anayasa değişiklığini
görüşmek ıçın sah gûnü
muhalefeti TBMM'ye
çağırmasını eleştirdi.
Muhalefetin hergün
Meclıs'te olduğunu
kaydeden Kazan, şöyle
konuştu: "Meclis'te olmayan
iktidardır. Sayın Çiller henûz
kabinesini kurmadan,
programını okumadan sanki
bütün bunlar olmuş gibi
muhalefeti sah gûnü Meclis'e
davet ediyor. Sayın ÇilJer'in
Meclis'in çahşma
metodundan da haberi yok.
Çünkü baştan beri sah
günlen denetime aynlmışür.
Kanun tasan ve tekliflerini
görüşme günlen ise
çarşamba ve perşembedir.
Çiller neden salı gününde
ısrarlı, çarşamba ve
perşembe günleri
milletvekilleri Ankara'da
defil mi?" Anayasa
değjşikliğinin çarşamba gûnü
görüşülmesinın Çiller için
yarark olacağını belirten
Kazan, "Çiller'in
Zonguldak'ta işleri olduğunu
okuyoruz. Meclis'in deneüm
gündemınde ilk sırada
Zonguldak madenleri var.
Bu yüzden salıya hiç
dokunmasın, ondan
yararianan" dedi.
THKK
dmsmdaS
tutHktoserbest
•ANKARA (AA) - ABD ve
tngiltere büyûkelçüikleri ile
Dışişlen Bakanlığı ek binası
ve Adana Emnıyet
Müdürlüğû'nünde
aralannda bulunduğu çok
sayıda yerin bombalanması
eyîemlerine kanştıklan
gerekçesiyle yakalanan
THKP-C örgütüne mensup
16'sı tutuklu 22 sanığın
yargılanmasına devam
ediİdi. Davada, baa sanıklar
hakkında TCK'nırÇSilahlı
îçetek'urrnâTnBnidüzenleyen
İ 68. maddesine göre 15
vıldan az olmamak ûzere ağır
hapıs cezası istenirken baa
sanıklarla ilgılı de 'örgute
yardım ve yataklık etmek'
fıilini düzenleyen 169.
maddesine göre 5 yıla kadar
ağır hapıs cezalan takp
ediliyor.
CHPltefi133-8
şarthevet
• ANKARA (AA)-
CHFnin,radyove
televizyon yayınlan
konusundaki anayasa
değışiklığine kabul oyunu
'şartlı' vereceği bıldinldi.
CHP Grup Başkanvekili
UhıcGürkan.AA
muhabırine yapüğı
açıklamada "Bizim
dedikterimiz olursa, anlayış
birliğine vanrsak anayasa
değişikhğine 'evet' deriz. özel
radyo ve televizyonlan özel
TRTye çevirecek anayasa
değışikliğini kabul etmeyiz"
dedi. öncelikle 'üst kurul'un
tam bir teknık kurul olarak
çahşmasının şartlanndan biri
olduğunu kaydeden Gûrkan,
jöyle devam etü: "Üst kurul,
yayınlara müdahale yetkisi
ile donatılmamalı. Yani bir
sansür kurulu olmamalı.
Yayın ükeleri yalnız
üetişimde çoğulculuk,
anlatım özgûrlüğû,
anlaümda genel ahlak,
anayasının ilkelerine
uygunlukolmah. Bunun
ötesi, yayını sansûrlemek
anlamına gelir."
Kirtkorultayı
•ANKARA (ANKA)-
Bağımsız Muş Milletvekili
Muzafler Demir, Başbakan
VekıliEnfadlnöoüVebir
mektup göndererek Ankara
Valiliği'nce yasaklanan
Kürt Kurultayı'na izin
verilmcsini istedi. Muzafler
Demir, Inönü'ye gönderdiği
mektupta, 1984yılındanbu
yana Güneydoğu Anadolu
Bölgesınde sûren
çaüşmalarda on binden
fazla insanın öldügünü,
bütçeden her yıl bölgeye
güvenlik amaayla 60-70
trilyon lira harcandığını, bu
paranın Tûrk halkına
enflasyon. işsizlik ve hayat
pahalıhğı olarak geri
döndüğûnü belirtu. Kürt
sorununun şıddetli değil
banşçıl demokratık
yöntemlerle
çözûlebileceğini kaydeden
Demir, sorunun tartışılmaa
ve demokratik çözüm
yollannın bulunması için
yazar Aziz Nesin ve
arkadaşlannın dûzenlediği
Kürt Kurultayı'nın Ankara
Valiliği'nce yasaklandığmı
anunsattı.
Bürokrasi ÇillerJbekliyor
NURSUNEREL
ANKARA -Devletin "tepe
noktasındaki" bürokratlann
durumlan, Tansu Çiller hükü-
metinin güven oyu almasından
sonra açıklık kazanacak. Nec-
det Seckinöz'ün güvenoyunu
beklemeden Başbakanlık Müs-
teşarlığından istıfa etmesıne
karşm, kimı bürokratlar 'pro-
testo anlamı taşımasm diye gü-
venoyu ertesini bekleyelim" ka-
ran aldılar. Başbakanlık gö-
revini üstlenecek olan Çiller'in,
Güven oylaması sonrasında,
başta Merkez Bankası olmak
ûzere, DPT, Hazine ve DİEgibi
ekonomik teşkilatlarda ve tüm
devlet bürokrasisinde "kendi
kadrosu"nu kuracağı bildirili-
yor.
Merkez Bankası Başkanı
Rüşdü Saracoğlu'nun yakın
çevrcsinden edinilen bilgiye gö-
re, Başkan istifasını Çiller'e. hü-
kümetin güvenoyu almasının
hemen ardından sunacak.
Yakın çevresi, Saracoğlu'nun
muhtemel tutumu üzerinde
şunlan söylüyor:
"Tansu Çiller ile Rüşdü Sa-
racoğlu arasında derin görüş
aynlıklan var. Çiller'in yakla-
şımlannı Saracoğlu hiçbir za-
man benimsemedi ve uygun de-
yimle Merkez Bankası'nda bil-
diğini okudu. Çiller'in yakın-
malan üzerine ise Saracoğlu,
'Benim muhatabım Başbakan-
dır' diyerek köprüleri attı. Mu-
hatap almak istemediği bakan
'Çiller' artık Başbakan olduğu-
na göre Rüşdü Bey görevini
• Merkez Bankası Başkanı Saracoğlu'nun yakın
çevresinden edinilen bilgiye göre, Başkan istifasını
Çiller'e, hükümetin güvenoyu almasının hemen
ardmdan sunacak. DPT Müsteşan İlhan Kesici ise
'Yüksek memurlann Başbakan göreve gelir gelmez
istifa etmesi protesto anlamını taşır. Bana
sorarsanız pek de zarif olmaz. Aslına bakarsamz
Başbakanın eli kolu serbest olmalY dedi.
sürdürmeyecektir. Nitekim bu
yönde yaklaşımı olduğunu izli-
yoruz. Hükümet güvenoyu alır
almaz randevu isteyerek Baş-
bakana istifasını sunacak."
Ekiple gitmek olmaz
Yakın çevresine göre, Sara-
coğlu Çiller'e istifasını "tek ba-
şına" sunacak, Merkez Banka-
sındaki ekibin dağılmaması için
çaba gösterecek. Saracoğlu'-
nun bu konuda, "Ekibimle git-
mek gibi, devlet terbiyesine
aykın bir iş yapmam. Yönetim-
deki arkadaşlanmızdan yarar-
lanmak isteyebilirler, bu takdir-
de beraber çalışırlar" dediği de
öğrenildi.
Dış fınans çevrelerinin, özel-
likle IMF ve Dünya Bankası
yönetiminin "Saracoğlu'nu
adeta Türkiye ekonomisinde
bir güvence unsuru saydıklan"-
nı kaydeden yetkliler ,"Bu yüz-
den Saracoğlu gitse bile, Mer-
kez Bankasına getirdiği ekibin
kalması çok lehte olur" yoru-
munu yapıyorlar.
DPT Müsteşan İlhan Kesici
ise ÇiUer'in DYP Genel Baş-
kanlığına seçilmesi sırasında ilk
tepki olarak "'Tebrik de etmem,
istifa da..." demesine karşın.
dün Tansu Çiller'ı "beyaz gül-
ler" göndererek, kutladı. Gül-
lerle dolu sepete,"DYP Genel
Başkanlığı'na seçümenizi ve
Başbakanlığa atanmanızı kut-
luyorum" yazıü bir kart iliştiren
Kesici, Cumhuriyet'e şunlan
söyledi:
"Yüksek memurlann Başba-
kan göreve gelir gelmez istifa et-
mesi protesto anlamını taşır.
Bana sorarsanız pek de zarif ol-
maz. Ashna bakarsamz Başba-
kanın eh kolu serbest olmalı.
Gelir, azleder. İstesem buna
karşı partide itiraz yükseltirim,
ama dediğim gibi zarif olmaz.
Başbakanın elini kolunu bağla-
mamak lazım."
Kesici, gönderdiği "beyaz
güller"le ilgili sorumuz üzen-
ne," Sayısmı hatırlamıyorum.
Bir sepete koydurdum ve kutla-
ma mesajı iliştirdim" diye ko-
nuştu.
Meydan Larousse'da,"çiçek-
lerin diü" faslında,"beyaz gül-
ler"in anlamı şöyle yer alıyor:
"Beyaz. masumluğun, saflı-
ğın sembolüdür. Açık renk ve
hafıf kokulu çıcekler. şeflcaüi,
hüzünlü, ağır başlı ve ince duy-
gulan sımgelerler."
Çiller'in'sağ kolu'hasta
Tansu Çiller'in politikaya
atılma karan verdiği gûnden bu
yana "Sağ kolum" diyerek ya-
nından ayırmadığı, UDİDEM
programını birlikte şekillendir-
diği ve daha sonra Sermaye Pi-
yasası Kurulu Başkanlığı'na
getirdiği Yaman Aşıkoğlu ise,
gelişmeleri "lenf kanseri" teda-
visi gördüğü ABD'deki hasta
yatağından izüyor.
Yakın çevresi,"Çiller'in en
güvendiği ısimdi" dediği Aşı-
koğlu'nun tedavisınin uzun sü-
rebileceğini bu yûzden ABD'ye
atanmasının sözkonusu olabi-
leceğini ifade ediyorlar. Bu du-
rumda Çiller, SPK'ya da yeni
atama yapacak. Caner Ertuna'-
nun bu göreve getirilebileceği
kaydediliyor. Çiller'in göreve
başladığı ilk günkrde degışiklik
yapması beklenen diğer bir ku-
ruluş ise KOİ(Kamu Ortaklığı
İdaresi), buraya Hazıne Müste-
şar yardımcısı Osman Ünsal'ın
getirilebileceği bildiriliyor.
Hazine ve DışTicaret Müste-
şarhğı'na bu görevi vekaleten
yürütenKemalKabataş'ın"asa-
leten" atanacağı, veya bu
' göreve Washinton'da bulunan
Mahvi Eğilmez'in getirilebile-
ceği de söyleniyor. Çiller'in
daha önce görevden almak iste-
diği ancak Demirel'in talimaü
ile görevde kalan DÎE Başkanı
Orhan Güvenen'in de bu gö-
revde kalamayacağı ileri sürû-
lüyor.
Çiller'in Başbakanlık Müste-
şarlığı'na Yücel Edil'i getirmeyi
planladığj kaydedilirken, Özer
Ertuna, Zekeriya Yıldınm,
Mahvi Eğilmez, Yavuz Canevi,
Şükrü Karahasanoglu, Yaman
Törüner, Cem Duna gibi isim-
lerden yararlanmasına da "ke-
sin" gözû ile bakılıyor.
Devrimci Sorun hücreevi olduğu iddiasıyla Sincan'da bireve baskın düzenlendi
Polisin ev operasyonu: 1 ölü, 4 gözaltı
ANKARA (AA) - Polisin Sincan'daki
Devrimci Sol'a ait hücre evi olduğu
iddiasıyla dûzenlediği birdizi
operasyonlarda 1 kişi öldürüldü.
Operasyon sonunda 4 kişi de gözaltına
alındı. Polisin açıklamasına göre,
operasyonlarda 5 tabanca, 9 dinamit
lokumu, bomba yapımında kullanılan
malzeme ile çok sayıda eylem planlan
da elde edildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi'nden yapılan
açıklamada, istihbarat sonncu Dev-Sol
örgütünün hücre evi olarak kullandığı
iddiasıyla Sincan ilçesinde bir eve
yapılan baskın sonunda. 1 komiser
yardıması, 5 polıs memuru ve 1
bekçinın öldürülmesi, 1 polis
memurunun sılahının gaspı olaylannın
failleri olduğu savlanan Murat Gûlün
"ölü olarak ele gecirildıği" bildirildi.
Açıklamaya göre operasyonundan
sonra elde edilen isühbaratlar
neticesinde bir dizi operasyon daha
gerçekleştiren polis, Mehmet Ali
Beyhan, Aysu Baykal, Se>inç Şahingöz
Halil Polat gözaltına alındı.
Baslon yapııan evde gözaltına
almanlann üzerlerindeyakalandığı
açıklanan silah, patlayıcı madde ve
eylem planlan şöyle: 5 tabanca, 9 adet
dinamit lokumu, 60 adet kapsül, 40
metre saniyeüfitil,2 adet bomba
yapımında kullanılan masa saati. 6 adet
aynı amaçb 9 voltluk pil, 120 metre aynı
amaçh kablo, 100 metre ince misına,
bomba yapımında kullanılan yardımcı
malzemeler, 96 adet mermi ile
öldürülecek güvenlik görevleri.
bombalanacak kamu binalan, soygunu
yapılacak Tekel. PTT. kuyumcu, döviz
bürolan ileemniyet otolannın plaka-
lannı belirtir istihbarati notlar, eylem
planlan ve bunlara ilişkin
düzenlediklen şifreler.
Açıklamada aynca sanıklann muhtelif
bakanlıklar, askeri kuruluşlar, valilik
binası, adliye sarayı, Emniyet Genel
Mûdürlüğü'nün bombalanması, Polis
Evi'nin roketatarla vurulması ve
emniyet otolannın taranması eylemleri
hazırlığında olduklan da kaydedildi.
Emniyet yetkilileri, soruşturmamn
tamamlanmasından sonra sanıklann ,
DGM ye sevk edileceklerini
söyledıler.
Van Atatürk LLsesi
ögrencileri tarafından
başlaülan çevre temizliği
kampany asına. sınır
güvenliği ve tkareti
konulannda görüşmeierde
bulunmak ûzere Van'a gelen
tran'mHoy Vali si Ali Yan ile
Sabnaz Valisi Resul Celayir de
imza attı.Çevre temizliğine
ülkelerinin büyük önem
verdiğini belirten iki vali
ögrencileri kutlayarak
kunpanyayı genişletmelerini
istedifer.Başlattıklanimza
kampanyasına İran valilerinin
de imza armasını büyük
sevinçle karşılay an öğrencüer,
rüm dünya çocuklanna
seslenerek "Çevremizi bugün
temiz rutmazsak çok kısa
sûrede sırtunızda oksijen
tüpüyle dolaşacağız" dediler.
(Fotoğraf:AA)
HEP milletvekilleri Selçuk köylülerine yardım edilmesini istedi
Silopi'de 500 köylüevsizve aç
ANKARA (ANKA) - Şırnak milletvekil-
leri Seiim Sadak, Orhan Doğan ve Ahmet
Almak, TBMM'dekı milletvekillerine
mektup göndererek Silopi'nin Selçuk Kö-
yü'nün yakılması sonucu 500 kişinin açlık
tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu bil-
dirdiler.
Sadak, Alınak ve Doğan, "Bosna Her-
sek'e gösterilen ilginin binde birini Selçuk
köylülerine gösterin" dediler.
Sadak, Alınak ve Doğan milletvekilleri-
ne gönderdikleri mektupta, Şırnak'ın Silo-
pi ilçesi Oğurmlu Köyü yakınlanndaki pi-
yade taburuna düzenlenen PKK baskını-
ndan sonra güvenlik güçlerinin de Selçuk
Köyü'nü yaküklannı bildirdiler.
Evleri yakılan 500 kişinin Silopi ilçesin-
deki yakınlannın yanına sığındıklannı.
açhk tehlikesi içinde bulunduklannı ve ya-
şam savaşı verdiklerini belirten Sadak, Do-
ğan ve Almak, "Köy halkı hakb olarak
Bosna Hersek, Somali ve Kafkasya'daki
gelişmelere gösterilen ilginin binde birinin
kendileri için de gösterilmesini bekle-
mektedirler" dediler.
Sadak, Almak ve Doğan mektupta, Sel-
çuk Köyû'nde yaşananlann Kürt-Türk
birliğini dinamitlemeye yönelik olduğunu
ve bu saldınlann PKK'yı daha da güçlen-
dirdiğini savunarak Şırnak milletvekilleri
olarak TBMM'deki milletvekıllerini Sel-
çuk Köyü'ne giderek ıncelemede bulunma-
ya çağırdılar.
Iğdn* Valisi: Okulunuzukendinizyapm
KENANBtLİZ
ERZURUM (Camhariyet) -
Igdır Valisi Erdoğan lzgi, il-
kokullan yakılan 11 köy muh-
tannı toplayarak okullanm
yapmalan baskısında bulundu.
Emniyet Müdürü Ömer Güneş
ve Jandarma Komutanı Abdûl-
kadir Erydmaz ın da hazır bu-
lunduğu toplantıda muhtarla-
ra, "Okulunuzu kendiniz yapa-
cakınız. Devletin bir kuruş
katkısı olmayacak. Sonra da
anahtan getirip teslim edecek-
siniz" denildi. Olayı kınayan
HEP ll Meclisi üyesi Kerim Bo-
ran, köylülerin PKK'lı muame-
lesi gördüğünü öne sürdü.
Son bir ay içinde düzenlenen
baskınlarda ilkokullan benzin
dökülerek yakılan Iğdır'a bağlı
• İlkokullap yakılan 11 köy muhtannı toplayan
Iğdır Valisi İzgi, 'Okulunuzu kendiniz yapacakınız.
Devletin bir kuruş katkısı olmayacak. Sonra da
anahtan getirip teslim edeceksiniz' dedi.
Halfeli. Hoşaber, Kerimbeyli,
Kazana, Mürşitali, Tacirli, Ah-
canlar, Çilli, Çılli köyü Köprü-
köy mezrası, Yüzbaşılar ve
Evci köyû muhtarlanna vila-
yetten baskı yapıldı. Iğdır Vali-
liği'nde düzenlenen ve köy
muhtarlannın katıldığı top-
lantıda Vali Erdoğan fzgi, "Ya-
nan okullan kendi çabanızla
yapacaksınız. Tamir edilecekse
edeceksiniz. Eski haline getirip,
anahtannı teslim edeceksiniz.
Devletin bir kuruş katkısını
beklemeyin" dedi. Muhtarlann
toplanüda Vali'nin sözlerine
karşı cıktıklan, bunun üzerine
Jandarma Komutanı Albay
Abdûlkadir Eryümaz'ın, "Bu
nasıl iş. O pezevenkler gelip sı-
rayı tahtayı kapıya döküyorlar.
Sonra benzin döküp yakıyor-
lar. Hiç kimse bunlan görmedi
mi? Neden haber vermediniz?
4-5 saat köyde kalacaklar kim-
se görmeyecek. Şimdi okulunu-
zu kendiniz yapacaksınız" şek-
linde tehdit dolu ifadelerle
muhtarlan azarladığı öne sü-
rüldü.
Olayla ilgili olarak görüşle-
rine başvurduğumuz Iğdır Vali-
si Erdoğan İzgi, yakılan il-
kokullann ödeneği olmadığı
için köylüden istediklerini söy-
ledi. İzgi, daha fazla bir acıkla-
ma yapamayacağını belirtti.
Vilayetin tutumunu şiddetle
kınayan HEP Iğdır İl Meclisi
üy,esi Kerim Boran, köylülerin
PKK'h muamelesi gördükleri-
ni öne sürdü. Boran, "PKK mi-
litanlan köylere gelip okullan
yakmışlar. Köylüler bunlara
karşı gehne gûcüne sahipler mi
ki engellesinler. Şimdi vali
muhtarlara okulunuzu yapıp
anahtannı teslim edin baskısı
yapıyor. Bu olanlar demokra-
ü'k değil. Baskılan şiddetle kım-
yorum. Vali ve jandarma ko-
mutanı kanunlan çiğniyorlar
Köylüye bu şekilde baskı
yapılamaz" dedi.
Aydınlık'ın
Yaziişleri
Müdürü'ne
hapisistemi
İSTANBLL (AA) - Sabnan
Rüşdü'nün Türkiye'de yayını
yasaklanan Şeytan Ayetleri
kitabından bölümler yayı-
mlayan Aydınjık gazetesinin
Sorumlu Yaziişleri Müdûrü
Hak Soysö hakkında dava
açıldı.
Şişli Basın Savabğı tarafın-
dan hazırlanan iddianamede,
Bakanlar Kurulu'nca Türki-
ye'ye sokulması ve yayımlan-
ması yasaklanan 'Şeytan
Ayetleri' kitabından bölümle-
rin Aydmlık gazetesinin yazı
dizisi olarak yayımlanmasıyla
5680 sa>ıb Basın Kanunu'-
nun 31. maddesine aykın dav-
raruldığı bildirildi.
İddianamede dava konusu
yayının; TCK'nm "Din hürri-
yeti areyhine cürümler"
başlıklı, Allah'a, dinlere, din-
lerin peygamberlerine. kutsal
kitaplara hakaret ve tezyif su-
çunu düzenleyen 175. madde-
sine de aykın olduğu belirtile-
rek gazetenin Sorumlu Yaz-
iişleri Müdürü Hale Soysü'-
nûn toplam 2.5 yıla kadar ha-
pis cezasına çarpünlması ta-
lep edildi.
"Şeytan Ayetleri" kitabın-
dan bölümler yayımlayan
Aydınbk gazetesinin ilgili
sayılan mahkeme tarafından
toplatılmıştı.
AVRUPA'DAN
EDİPEMİLÖYMEN
AtoCh
Avrupa'dan "hazla" izienen özel televizyonlar, yakın-
da herhalde "Alo Büyü", "Alo Şeyh" ve "Alo Cin" ser-
vislerini de hizmete sokacaklar. Piyasa serbest değil mi,
isteyen istediği hizmeti arar, isteyen de bu hizmeti karşı-
lar. Cumhuriyetin 70. yılında çağdaş uygarlık düzeyinde
vardığımız noktayı göstermesi bakımından dıkkate de-
ğer bir durum. ileride, Türkiye'nin zihniyet tarihini eğer
yazmaya kalkışacak tarihçi kalırsa ortalıkta, onlar için
bulunmaz bir rnateryal.
Iskambil falının daha egzantrik türü olan Tarot'tan, ta-
mamen bilimdışı, nümeroloji atraksiyonu Bioritm'e ka-
dar tamamen kişisel inançlara dayanan ve hiçbir bilim-
sel ve somut gerçekliği olmayan fasafiso için şimdi artık
900'lü numaralar var. Bir zamanlar, çok çok eskilerde,
artık bazı çevrelerce "out" sayılan bir büyüğümüz, "Ha-
yatta en gerçek yol gösterici bilimdir" demişti. Ne kadar
gereksiz bir lafmış. Artık, gerçek yol gösterici, metafizik
bile sayılmayan uydurukluklar. Astroloji, okülizm, üfü-
rükçülük, muskacılık, şifacıiık, cincilik, büyücülük, Tarot-
çuluk. içlerinden bazılan masum bunların tabii. Ama so-
nuçta hepsi bilimdışı, hepsi tamamen kişisel inanca
bağlı. Ve toplumda ne biçim bir ihtiyaç var ki bu tür konu-
lara, 900'lü numaralar birbiri ardından ve özel televiz-
yonlarımız, magazinlik uğruna. bu uydurukluklara ek-
ranlarını uzun uzun açıyorlar. Uygar toplumlarda marji-
nal olan bu konular, televizyonların en seyredildiği saat-
lerde baş konu. Saçını sakalını cincilik konusunda
ağartmış uzmanlar, son moda giysileri içinde belki bir iç
dekoratör ya da sanatçı gibi görünen büyücüler, nere-
deyse elinde cep telefonuyla bir borsa bankerini andı-
ran şifacılar ekranlarda başrolde. Ciddi ciddi, en olma-
dık, en greçek dışı, en bilimdışı konuları bilinmiş gibi su-
nuyorlar. Hatta, "Bazı büyüüler, cinlerle çalışır Bu bir
ekol sorunudur" gibi laflar ediyorlar. Buna kaç kişinin
candan inandığını anlamak için de bir 900'lü numara ge-
rek. Cumhuriyetin 70. yılında vardığımız nokta bu mu?
Kültürümüze özgü konular için hadi diyelim ki doğal
bir talep var. Örneğin, cin, büyü, üfürük, muska, şeyh,
şıh, şifacıları anlamak mümkün. Büyü konusu Kur'an'da
da yer almış. Toplumun muhafazakar kesimine mal ol-
muş. Hatta okumuş yazmışlar arasında da belli bir güce
sahip. Ama bu, Milli Eğitim'in çoktan iflas ettiğini, toplu-
ma yaygınlaştırılamadığını, amacına ulaşamadığını
gösteren bir kanıt değil mi? Bilimdışı bu tür inançlardan,
hemdeicabındaehil olmayan kişilerin elinde çok zararlı
olabilecek bu tür inançlardan insanların korunamamış
olması? Koruma, elbette insanlara çağdaş bilimsel dü-
şünce alışkanlığı verilerek olacaktı.
Ama diyelim ki hadi bunlar bizim kültürümüzün ürünü.
Yani yerli malı. Ama yerli malı, elbette talebi karşılamı-
yor. insanlarçeşitlilik istiyorlar. ithal malı uydurukluklar
daha cazip. Astroloji, okülizm, büyücülük gibi Hıristiyan
geleneğinin tortulan böyle. Hoş, büyücülük konusunda
iki büyük dinin çakfştığı noktalar da yok değil. Ama he-
nüz kimse çıkıp da şeytancılığa cesaret edemedi. Eh, bu
da doğal. Kültürümüzde şeytan o kadar saygın değildir.
Ama büyücülüğün ithali, yerlisinden daha cazip. Tarot
dururken iskambil falına kim bakar? "Out."
Bilim araştırması nitelik ve nicelik bakımından sıfırsa-
yılan, üç beş bilim adanvnın kendi çabalarıyla uğraşıp
didinerek yabancı saygın bilim dergilerinde makale ya-'
yımfatabildiği, yabancı kongrelerde dikkat çekebildiği
bir ü^kede bilim de ne? Ama hele TÜBİTAK'ın bilmem
kaçıncı kuruluş yılı olsun. En büyük nutuklar atılacaktır.
Hele en olmadık bir yere üniversite açılsın. Ortaokul bo-
zuntusu bir binanın önünde yine en büyük nutuklar atıla-
caktır. Türkiye, bılimde nerede? Bir yerde mi? Evet, "yer-
de" gerçekten. Ve hele yükselen yeni değerler, insan-
ları bilimsel düşünce, somut düşünce yerine, kendi ka-
derini, çalışarak, öğrenerek, başkaları ile rekabete gi-
rişerek saptamak yerine kaderciliğe, kendi kontrolü dı-
şındaki birtakım anlaşılmaz güçlere, kısmet ve talihe
inanmaya iterse Türkiye kolayca çağ atiar: Geriye pe-
rende ile, eski çağa...
Dinçerler ANAP'taki
görevinden aynlıyor
• ANAP'ta Dinçerler krizi yaşanıyor.
MKYK üyeh'ğini koruyacağını söyleyen
Dinçerler, 'Hiçbir güç beni partimden
ayıramaz' dedi. Dinçerler'in bugün genel
başkan yardımcıhğı görevinden resmen istifa
edeceğı bildirildi.
ANKARA (ANKA) -
ANAP yönetiminin Kıbns
konusunda uygulayacağı poli-
tikadaki farİcühklar, partide
Vehbi Dinçerier krizi yaratü.
Dinçerler'in bugün genel baş-
kan yardımcılığı görevinden
resmen istifa edeceği bildirildi.
Daha önce de zaman zaman
parti yönetimıyle ters duşen ve
Genel Başkan Yardıması Ek-
rem Pakdemirli'nin baş-
kanlığındaki toplantıyı terke-
den Vehbi Dinçerler, bu kez
Kıbns konusunda yönetimle
ters düştü. Mesut Yıhnaz baş-
kanlığmda yapılan Kıbns ko-
nulu göriişmeden önce
TBMM Genel Kurulu'nda
parti görüşlerini Dinçerler'in
dile getireceği belirtildi. Din-
çerler bunun üzerine hazırhk
yaparak genel merkeze geldi.
Ancak Mesut Yılmaz baş-
kanlığında Kamran İnan, En-
gin Güner'in de katılımıyla
gerçekleştirilen toplantıda
Vehbi Dinçerler ve Kamran
İnan Maraş konusunda ters
düştü. Toplantıya katılanlar
çözûm olarak genel kurulda
Dinçerler ve İnan'ın partiye
verilen sûreyi paylaşarak ko-
nuşmasını istediler. İki millet-
vekili de buna itiraz ederek
birbirlerinin konuşmasını iste-.'
di.
Daha sonra Mesut Yılmaz;
müdahale ederek görûşlerde
çelişki olmaması için yalnızca
Kamran İnan'ın konuşmasına
karar verdi. DinçerleT top-
lantıdan bir şey söylemeden
aynldı ve genel kunıl top-:
lanüsina da gelmedi.
Vehbi Dinçerler. istifa dilek-
çesinde şöyle dedi:
"19 Ağustos 1992'de Fah-
rettin Kurt'tan boşalan söz
konusu göreve beni teklif et-
miş olmanız ve MKYK'nuı
şahsıma gösterdiğj teveccühe
teşekkûr ederek divan üyeliği
görevimden istifa ediyorum.
TBMM Genel Kurul günde-
minde bulunan Kıbns konu-
sundaki genel görüşme üzerin-
deki müzakerelenn ardından
istifa etme geregi duydum.
MKYK üyeüğimi muhafaza
ediyorum. Kurucusu olma şe-
refıni taşıdığım partimde en iyi
şekilde çalışacağım. Hiçbir
güç beni partimden ayıramaz.
ANAP yönetimi ve size ba-
şanlar diüyorum."
Tedavisi sürüyor
CemalMadamyğhüuın
durunui kritik
fSTANBUL (AA) - Milli Birtik Komitesi üyesi emekü
Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun sağlık dunımu ciddiyetini
koruyor. Doktor Fuat Gencer. 14 hazirandan beri Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Kardi> oloji Senisi'nde tedavi gören
Madanoğlu'nun sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu
bildirdi. Madanoğlu'nun kemik iliğinin hücre üretmediğini ve ağır
bir rahatsızlık gecirdiğini beiirter Doktor Gencer, gerekli
tedavilerin uygulanmaya çalışıldığını söyledi.
•i