Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 1993 PAZAR HABERLER DYPKongresi TRT'de nakten yayınlanıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TRT l. kanalı ve SATEL DYP Kongresini canlı olarak yayınlayacak. Adaylann konuşmalan kesintisız olarak carüı yayınlanacak. TRT Haber Merkezi'nin 30 kişiyle gerçekleştireceği canlı yayın, konuşmalann bitmesinden sonra, oylama süresince, saat başı haberlerde tekrar canh olarak ekrana gelecek. Oylamamn sonuçlanmasına yakın, tekrar Atatûrk Spor Salonu'yla canh bağlantı sağlanacak. SATEL televizyonu da kongreyi sabafa saat lO.OO'dan itibaren naklen yayınlayacak. Yılmaz: Armut gibi düşecekler • TRABZON/ GtRESUN (Cumtauriyet)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Trabzon ve Giresun'da yapuğı konuşmalarda, ülkede büyûk bıriktidarboşluğu bulunduğunu. ağırlaşan sorunlann çözûmü için mutlaka tek parti iktidannın şart olduğunu belirterek, "Kesinliİde koahsyon pazarhğına girmem" dedi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Sûleyman Demırel'i "lkü'dar kaçagı" ılan etti. ANAP lideriDYPolağanüstü kongresi için de şunlan söyledi: "Şimdi hükümetin ve hükümet ortağı partinin başına geçecek kişiyi seçmeye çabşıyorlar. Türkıye'de hükümetin olup olmadığı belli değil. Ekonominin gıdişinden terörün azmasından sorumlu bakanlar ne yazıkkı birbirleriyle mücadele ediyorlar. Sûleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasından sonra DYP bitmişür. Bu menfaat birliğjnin önümüzdeki marta kadar devam etmesı bile çok zor. Yakında armut gibi düşecekler. Türkıye'nin ihüyaa tek partıdir, güçlü hükümetür." İnönü'den başsağlığı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Vekıli Erdal İnönü. Milh Eğiüm Bakanı Köksal Toptan'a bir mesaj göndererek, Nuriye Ak,EüfLivanveA.Rıza Pekgöz adlı üç öğretmenin öldürülmesınden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. İnönü, "Bu kültür şehıtlenmize rahmet dilerken, anılan önünde saygıyla eğiliyorum. Aiklerine ve milli eğitim topluluğumuza başsağlığı diliyorum. Bingöl katliamı araşürılıyor • AMASYA (Cumhuriyet) - Başbakan Vekilı Erdal İnönü, PKK'nın Bingöl katliamı öncesi Bingöl Güvenlik ve İl Jandarma Alay Komutanlıklannın üç gün önceden PKK'nın eyleme geçeceği konusunda uyanlması üeilgili iddialann araştınldığuu söyledi. İnönü, dün Amasya'da gazetecilerin sorusu üzerine, konuya ılişkin şu açıklamayı yaptı: "Hayır, hayır. Bu konuda demeç alamazsmız. İnceleme yapılıyor, araştırma yapıbyor. Onun sonuçlan daha bana gelmedi." Bu uyannın yapıldığı konusunda Başbakanhk'a da bilgi verildiğinin anımsaülması üzerine de înönü, "Evet, daha bana ulaşmadı" karşıbğını verdi. Tunuslu Mahluf ayağını kırdı İstanbul Haber Servisi - Tunus Devlet Başkanı Zeynd Abktin Bin Ali tarafından, geri verilmesi istenen Tunus uyruklu Riyad Mahhrf, Kırklareli Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sırada, avluda top oynarken bacağmı kırarak Kırklareli Hastanesi'ne kaldınldı. Bacağı alçıya alınan Riyad Mahluf, hastane güvenlik görevlilerince de yatağma zincirlendi. Riyad Mahluf, Tunus'a geri verilecegi sırada, Bakardar Kurulu'nda, Devlet Bakanı Akm Gönen karara karşı çıkmış, kararı imzalamamışü. 1169 delege, yeni genelbaşkanı ve başbakanı seçmekiçin sandıkbaşına gidiyor DYP'lilerinkarar günüANKARA (Cmnhuriyet Bü- rosu) - Sûleyman Demirel'in Çankaya'ya çıkmasının ardın- dan, DYP'de başlayan liderük yanşı bugün Ankara'da yapıla- cak olağanüstü kongrede son bulacak. Adaylar, kongreden önceki son günlerini de genel merkez, özel bürolar ve delege- lerin ağırlandığı otellerde, yo- ğun kulis çalışmalan ile değer- lendirdiler. İsmet Sezgin, Tansu Çiller ve Köksal Toptan, il baş- kanlan toplanüsında "görücü- ye" çıkülar. tl başkanlan top- lanüsında, herhangi bir aday üzerinde görûş açıklamak yeri- ne, "kim seçilirse, onun etrafın- da kenetlenmek" karan benim- sendi. Çiller ile Toptan'ın kur- maylan arasında gerçekleşüri- len temaskrda, "ilk turda dü- şük oy alan adayın, diğer aday lehine çekilmesi" yönünde gö- rüş alışverişinde bulunuldu. İlk oylamamn 2 turunda de- lege tam sayısmın salt çoğunlu- ğu aranacak olan genel başkan- hk seçiminde 1169 delege oy kullanacak. DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Mehmet Dö- ger, Ankara Vahliği'ne gönder- diği yaada, 'Bakanlar vemillet- vekilleri dahil' hiç kimsenin 'silahb' olarak kongre salonuna ahnmamasını istedi. Demirel'in cumhurbaşkanü- ğma seçihnesi nedeniyle boşa- lan DYP Genel Başkanbğı için bugün seçim yapılacak. Aday- lar İsmet Sezgin, Tansu Çiller ve Köksal Toptan, kongreden önceki son günlerini de parülı- lerle yoğun temaslarla geçirdı- ler. Delegelerle en yoğun 'yüz yüze' temasta bulunan adayın, Beıtîm rayısn KadâRi ©igJL tayin edilıR- Akay Caddesi'ndeki genel mer- kez binasmda çalışmayı tercih eden Çiller olması dikkat çekti. Cumhurbaşkam Demirel, dün saat 09.30'da, coğunluğu- nu Istanbul ve Ispartah partıh- lerin oluşturduğu 100 dolayın- da delegeyi, Güniz Sokak'taki evınde kabul etü. Demirerin delegelere herhangi bir konuş- ma yapmadığı, kendisinin Cumhurbaşkanlığı'nı kuüayan DYP'lüerin etini sıkarak teşek- kür ettigi öğrenikii. Edinilen bilgiye göre, Demi- rel, kendisine kongrede nasıl bir yol izleyeceklerini soran delege- lere, "En doğrusu neyse onu yaparsınız" yanıünı verdi. DYP" Genel Başkan Vekili Mehmet Gölhan ile Genel Baş- kan Yardımcılan Hasan Ekind ve Afi Şevki Erek, parti genel merkezinde Çiller için yoğun kulis çahşması yürüttüler. Çiller, önceki gece Istanbul delegasyonu ile temas kurarak destek istedi. 30 delegenin Çıl- ler'i destekleyeceği de yapüan tahminler arasında yer ahyor. Çüler ile Toptan'ı destekle- yen milJetvekilleri arasında oy- larna sonuçlanna ibşkin tah- minler yapüdığı öğrenildi. Görüşmelerde. "Çiller ve Top- un'dan, ilk tur oylamada dü- şük oy alanının, 2. turda diğer aday lehine çekilmesi" önerisi ortaya atıldı. Iki tarafa mensup milletvekıUerince de soğuk ba- kılmadıŞ öne sürülen bu öneri- nin, bugünkü oylamadan sonra olgunlaştınlabileceği, böylece ıkinci turda Demirel'den işaret aldığıru ima eden Sezgin ekibi- ne karşı bir "cephe" oluşturula- büeceği bildirildi. Bu arada DYPTi 63 il başka- nı, dün saat 14.00'te genel mer- kezin "demokrasi mahzeni" olarak anılan toplantı salonun- da Istanbul İl Başkanı Orhan Keçeli başkanlığmda toplandı- lar. İl başkanlan toplanüsında, herhangi bir aday üzerinde gö- rüş açıklamak yerine, "kim se- çilirse, onun etrafında kenetien- mek" karan benimsendi. Kongrede İlk 2 turda, hiçbir adaym salt çoğunluğu sağlayan 585 oyu alamaması durumun- da, 3. turda en çok oyu alan aday genel başkan seçikcek. Bakanlarbasbrdı inönüreddetti • SHP üderi Erdal İnönü, kendisinin gelecek yü yapılacak yerel seçimlere kadar görev başında kalmasını isteyen bakanlara 'olmaz' yanıünı verdi. ANKARA (Cfflnhaiyet Bü- üğine dikkat çekiliyor. SHP Genel Sekreteri Cevdetrosu) - SHP'li bakanlar, parti genel başkanbğını eylûl ayında bırakacağını açıklayan Erdal inönü'den yerel seçimlere ka- dar görev başında kalmasını is- lediler. Inönü'nün, bu isteği reddettiği öğrenildi. SHP'li bakanlar Mehmet Moğultay, Türkân AkyoL, Fik- ri Sağlar, Abdülkadir Ateş ve Erman Şahin ile birlikte MKE'- nin fişek fabrikası lokalinde akşam yemeği yiyen İnönü'- den, bakanlann, öncelikle eylül ayında genel başkanlığa aday olmama karanndan vazgeçme- sini istedikleri belirtibyor. Ba- kanlann bu isteğini geri çeviren Inönü'ye, bakanlann bu kez, 1994 yerel seçimlerine kadar ge- nel başkan olarak kalma öneri- si getirdikleri öğrenildi. Bakan- lann bu" amaçla, eylül ayında yapılacak olan SHP olagan kongresini erteleme karan abn- masmı da gündeme geürdikleri belirtibyor. ŞHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün bakanlanndan ge- len bu önerileri geri çevirdiği ve eylül kongresinde aday obna- mak konusundaki kararlıbğına uyulmasını istediği öğrenildi. Ancak bakanlann, yerel seçim- lere tnönü'nün önderüğinde girme isteklerinden vazgeçme- dikleri ve ısrarb olduklan dile Selvi, dün düzenlediği basm toplanüsında, SHP il başkanla- n bildirisini açikladı. Bikliride, İnönü'nün karan ile ilgili ola- rak şu değerlendirmeler yapıldı: " Başkanımızın kendı uslu- buyla anlatüğı gerekçelerini de büyük saygıyla karşılayan ör- gütümüz, yapüan tarüşmalar sonunda duyulan üzüntü ve sarsırıUnın aşılacağj, örgütlü, kararlı ve geleceğe yönelik gü- ven ve umutla çahşmalannı sürdüreceği inancuu beUrtmiş- lerdir." Bu arada organize ve küçük sanayi sitelerinin açıhşım yap- mak üzere dün Amasya'ya gi- den Başbakan Vekili Erdıl tnöoü'nün kulağı Ankara'day- dı. DYFdeki genel başkanlık yanşına ilişkin gelişmelerle ilgili bilgileri anında öğrenen Inönü'ye, genel başkan adayla- nndan Bedrettiıı Dalan'ın tsmet Sezgin lehine yanştan çekildiği haberi de Merzifon'a iner in- mez bildirikü. Beraberinde eşi Sevinç tnönü. Sanayi Bakanı tsmail Köse. Kültür Bakanı Fikri Sağbu-. Çabşma ve Sosyal Güvenbk Bakanı Mehmet Mo- ğahay ve Devlet Bakanı Erman Şahin'le birbkte Merzifon As- keri Havaalaru'na inen İnönü, burada kalababk bir vatandaş getirüiyor. İnönü'nün ise böyle topluluğunca karşılandı. Inö- bir tutuma karşı olduğu ve İce- nü, daha sonra SHFnin se- sin karannm, genel başkan çim araa Güneş-1'in üstüne adayı olmamak şeklinde netleş- çıkarak kısa bir konuşma yapü. Birlik toplantısı: Sol, ilk seçimden önce bîrleşmeli İZMtR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Türkiye'de, siyasi yelpa- zenin solunda kurulu üç parti- nin toplumsal tabanında bûyük farkbbklar bulunmadığı, var olanlann da uzlaşabüir nitelikte olduğu beürtildi. SHP. CHP ve DSP'nin, birleşme çabalanna ilk yerel genel seçimden önce başlaması gerektiği vurgulandı. Izmır Solda Birlik Terup Ko- mitesi'nce düzenlenen toplantı- da konuşan A. Taner Kışlah, siyasi partilerin farkb ideolojisi ve toplumsal tabanı olduğunu bebrterek, "Toplumsal taban- lan arasında uzlaşmaz farkbbk- lar bulunmayan partilerin bir- leşmemeleri için hiç bir neden yoktur" dedi. Türkiye'de sol ta- banın ayn ayn partilerde öbek- leşmesinin toplumbilimsel açık- laması obnadığuu belirten Kışlab; SHP, DSP ve CHP'nin tabanlannın aynı çıkarlan ve dünya görüşlerinin uzlaşılabibr nitefikte olması nedeniyle ayn- bğın meşru olmadıgını söyledi. Solda birliğin aynnülarda düşünübnemesi gereküğjni söyleyen Av. Ceyhan Mumcu ise "2000'b yıllara, laikkrin, Atatürkçülerin olmadıgı bir Türkiye'de ginyoruz. Bu tehli- ke önlenmeli" diye konuştu. Sol kesimin, büyük değerlerin tabutunun başında birleştiğini bebrten Ceyhan Mumcu, "Bu yolda ölenler boş ycre öbnedi- ler. Doğru, geçerli ve insanhk için yararhsıru düşündüler. So- lun çöktüğünü söylüyorlar. Sağ da çöküyor. Sağ, çözüm degil. Sağda yolsuzluk, laiklikten kopma, ulusal programlan em- peryalistlere danışarak çözme olayı var" dedi. Erol Tuncer de, CHP'nin sol- da bütünlük oluşturma amaa- nı gerçekleştiremediğini belirte- rek "Amacımıza ulaşsaydık bugün burada, sohı birleştir- mek değil, birleşerek kurduğu- muz sosyal demokrat bir parti- nin iktidar yolunda güçlendiril- mesi için çabşıyor olacakük" diye konuştu. 15 mart 1993 tarihinden beri aradıklan Hanın'u bu halde buldular. GÖTjahmdan komaya Ailesi ve savcının 3 aydır aradığı 19 yaşındaki Harun Çetin, Bakırköy'de bir hastanede bulundu AHMETŞIK Harun Çetin 19 yaşında bir üniversite öğrencisi. 15 Mart 1993 tarihinde polis- ler tarafmdan koma hatinde Şişü Etfal Hastanesi'ne getinldi. Pobsler, "İntihar girişimi sonucu zehirlendi" dediler. Oysa Harun Çetin'in muayenesi sonucu zehır- lenme bulgulanna rasüanmadı. Beyın cerrahlannın muayenesinde Çetin'in ka- fasına yediği darbeler sonucu beynin ha- sar gördüğü bebrlendi. Yakmlan Çetin'- den haber alamayınca günlerce onun ne- rede olduğunu bulmaya çabşülar. Çün- kü kimse bilgi vermiyordu. Onu bulduk- lanndaysa komadaydı. Istanbul Üniversitesı Jeofızik Mühen- disbği birinci sımf öğrencisi olan Harun Çetin, yapılan işkenceler sonucu beyni- nin hasar görmesi yüzünden halen ko- mada ve Bakırköy Fizik Tedavi ve Re- habibtasyon Hastanesi'nde tedavisi de- vam ediyor. Doktor raporlannda Harun Çetin'in kafasına yediği ağır bir darbe sonucu kafatasmın sağ tarafının kınldıja ve kemiğinin abndığı yazıb. Buna bağb olarak vücut felç durumda. Biünç yerin- de değil, yemek yeme yetisi ve yutma ref- leksi yok. Burundan besleniyor. Harun'- un kafasımn sağ tarafinın içine geçmiş olduğu görüldü. Bitkisel hayatta olan Harun eniştesimn ifadesine göre çoktan öbnüş. "Belki düzebr diye kendimizi avutuyoruz" diyor eniştesi. Harun, Ramazan Bayramı öncesinde Mersin'de oturan ablası Leman Ekin- gen'e telefon açıp geleceğini sö>'.er, an- cak bir daha ses çıkmaz. Bunun üzerine meraklanan enişte Aziz Ekingen 20 martta eşiyle birlikte Istanbul'a gelir. Aziz Ekingen daha sonra yaşadıklannı şöyle anlaüyor: "Harun'un kaldığı Avcılar Yurdu'na gittiğimızde görüştüğümüz yetkili bize, Harun'un bir hafta önce izine çıkıp Mer- sin'e gittiğini söyledi. Çıkan tartışmalar- dan sonra o yetkili bir yere telefon açtı ve "Harun Çetin'in akrabalan geldi, ne ya- jjabm?' dedi. BLam Avcılar Karakolu'na gitmemizi söylemiş. Karakola gittıği- mizde bir listeye bakülar ve 'Bizim kayı- Üanmızda böyle biri yok' dediler. Dışan- ya çıküğımızda kapıda duran 2 genç po- listen birisı bize, 'Harun'u pazartesi günü mahkemeye çıkaracaklar. Çar- şamba günü gelin size sonucu söyleye- >im' dedi. Biz teşekkür edip aynbrken kanm, diğer polisin arkadaşına 'O çocuk hastanede sen nasıl bilgi vereceksin' de- dığini duymuş. Bunun üzerine 2 günde İstanbul'daki bütün hastaneleri do- laştık. En sonunda 22 mart günü Cer- rahpaşa Nöroşiriirji Servisi yoğun bakı- mda bulduk Harun'u. Buradaki hemşi- reler 'Hasta bizde, ancak bilgi veremeyiz' dediler. Ertesi gün görüştüğümüz dok- tor da bize Harun'un 15 mart günü ko- mada geürildigini ve ameliyat edildiğini, tedavısinin de uzun süre devam edeceği- ni söyledi. Emniyet Müdürlüğü'nden ise hiçbir açıklama yapılmadı. Bu arada İnsan Haklan Derneği'nden avukatlarla DGM Savası Mustafa Ayaz'ın yanma gittik. Sava bize 'Harun nerede, duruş- malara gebnedi. Kendisiyle birlikte ab- nan arkadaşı da serbest bırakıldı. Niye kaçıyor' diye sordu. Ben de durumu an- latınca sava haberi olmadığını söyleye- rek hastaneye geldi. Daha sonra da po- hsler hakkında suç duyurusunda bulu- nacağım söyledi." HAFTAYABAKIS AHM^T TANER KIŞLALI Başbakan Adaylarına Sorular TV'de genç üç başbakan adayımızı izlerken içimde bir şeyler kıpırdayıp durdu. Ama dilimin ucuna gelen soru- lan, her nedense gazeteci arkadaşlar bir türlü sormadı- lar.. DYP, genel başkanını bu yazının çıktığı gün seçecek. Ama sormakta gecikmek, hiç sormamış olmaktan iyi- dir diye düşünüyorum. Üstelik seçilen için de seçilme- yenier için de bu sorular yanıtlarınt hep bekleyecekler!.. Önce soruiarım Sayın Milli Eğitim Bakanı Köksal Top- tan'a • Geçenlerde Cumhuriyet gazetesinde, emekli öğret- men Sayın Mehmet Güler'in bir yazısı yayımlandı.Şöyle diyordu: "Koridorları dolduran çok yuksek dozdaki ezan sesini duyunca şaşınyorum. Bir an için Milli Eğitim öa- kanlrğı'nda değil, Kocatepe Camii'nde olduğumu sanı- yorum. M/nare/ere kurulan ses dağıtıcılarınm gücünde cihazlar konmuş binaya.. O saatlerde görevlerinin ba- şında olması gereken memurlar, başlarında takke, ayaklannda takunya, ezan sesinin geldiği kata koşuyor- lar.." Yakın zamana kadar bakanlığınızın üyesi olan bir eği- o'mcinin bu anlattıkları doğru mudur? Doğru ise doğal mı karsıtıyorsunuz? • Oktay Ekşi Hürriyet'teki köşesirtde; başbakan olur- sanız, "anti-laik örgüt ve eylemlerin yaratacağı tehlike- den anayasal düzeni korumak için neler yapacağınızı" sormustu. Bu soruya niçin açık ve 'nef'biryanıt vermek- ten kaçındınız? 9 Bugün Türkiye'de 435 bin dolayında imam-hatip okulu mezunu var ve bunların ancak onda biri din işle- riyle ilgili görev yapıyor. Bu okulların kuruluş amacı; bil- gili, çağdaş kafalı din adamı yetiştirmek olduğu ve bu öl- çüde büyük bir gereksinme fazlası bulunduğuna göre hangi gerekçeyle, bu okulların sayısını -bir bucuk yılda- 765'ten 834'e çıkararak bir rekorun sahibi oldunuz? • 'Kuran kursları'n\ ortaöğretim çerçevesinde değer- lendirmek girişiminiz, gelen yoğun tepkiler üzerine so- nucsuz kalmıştı. Eğer başbakan olursanız; bu isteğinizi gerçekleştirmek için RP'den destek istemeyi düşünüyor musunuz? • Kısa arahklarla bu köşede yayımlanan iki yazım şu başlıkları taşıyordu: Milli ıhanet Eğitimi Bakanlığı mı?', 'Milli Ihanet Eğitimi Genişliyor!" Bu yazıları okudunuz mu? Okudunuzsa; orada yazılanların doğru olduğunu bildi- ğintz için mi sesinizi çıkarmamayı yeğlediniz? Okumadınızsa bunun nedeni, solcu-Kemalist yayın organlanni okumama alışkanlığı mıdır? Yoksa, bu für yazıları' önünüze getirmemeleri için çalışma arkadaşla- nnıza verdiğiniz bir 'talimat' mı var? Ve Sayın BakanL Böylesine 'yenilir yutulur' olmayan suçlamalar karşısında susan ve dolayısıyla da bunu 'içi- ne sindiren' bir bakanın, hiçbir şey olmamış gibi bu kez de başbakanlığa soyunması sizce doğal mıdır? Sayın Bedrettin Dalan, ANAP'tan aynlıp da kendi par- tisini kurduğunda, 'Atatürkçü-laik' bir siyaset adamı gö- rüntüsü vermeye özen göstermişti. Milli Eğitim Bakan- lığı'ndaki 'dincikadrotaşma'ya dikkatleri ceken ve İstan- bul'daki okulların çoğunu 'din eğitimindengelmiş'olan- lann yönettığini açıklayan O'ydu. O tutumu, şimdi bize şu soruyu sorma hakkını veriyor • Siz DYP'ye geçtıkten ve partiniz de iktidara geldik- ten sonra; bu konularda artık niçin konuşmuyorsunuz? Partinizin SHP'ye vermemek için 'cans/perane' direndi- ği Milli Eğitim Bakanlığı nda işler mi düzeldi; yoksa sizin düşünceleriniz mi değişti? ••• Sayın Tansu Çiller, DYP'nin büyûk kentlerde de oy alabilmesini sağlamaya yönelik 'vitrin düzenlemesi'nin bir parçasıydı. Çağdaş, bilgili ve -üstelik- iktisatçı.. Da- lan'la birlikte, Atatürkçü-laik kesimlere kırpılan bir göz- dü O da.. Istanbullu seçmenleri bu nitelikleriyle etkileyebildiği- ne göre şimdi de hesabını vermeli: • Içirtde bulunduğunuz hükümette; sizin partinizden bir bakan, "Biz dinin emrinde devletistiyoruz" dediğin- de niçin sustunuz?.. Bu görüşü paylaştığınız için sustu- nuzsa; bu, seçmenlerinizi aldatmış olduğunuz anlamına gelmez mi? Eğer karşı olduğunuz halde sustunuzsa; bu, cesaretinizin azlığından mı, yoksa siyasal endişelerini- zin 'inançlarınızın' önüne geçmesinden mi? Ve de -sayet başbakan olursanız- o sayın bakanı ödül- lendirmeyi ve bu kez başbakan yardımcısı yapmayı dü- şünür müsünüz? * * * Sayın Ismet Sezgin, TV'de izlediğim o açıkoturumda yoktu. Ama madem ki başbakanlığa soyundu, sormak da bizim hakkımız: • Içişleri Bakanı olarak, devlete yönelik 'laiklik karşı- t/'etkinliklere karşı ne yaptınız? Tansu Hanım'a yöneltti- ğim soru karşısında, siz 'öncelikle' nedüşünüyorsunuz? işte -bazılarını yakından tanıdığım ve sempati duydu- ğum- dört isim. Sorular çok! Ama bakalım, bunlara açık ve inandıncı yanıtlar verecek 'yürek' ve 'siyasal ahlak' var mı?!.. Yeni hükümet çözüm olmaz Baykal: Çıkış noktası CHP ile buluıuır tstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, oluşacak hükümetin Turkiye'nin sorunlanrun çö- zümü için beklenen hükümet olmadığını öne sürdü. CHP'- nin hak ettiği yere geleceğini savunan Baykal "Taklitleri- mizden sakırunız" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün Beşiktaş üçesinin açılış törenine kaüldı. llçe bi- nasmda partüilere hitap eden Baykal, Beşiktaş'ın CHP'nin geçmişinde önemli bir yer tut- tuğunu bebrtti. Çankaya'ya kaçtılar Hükümeti eleştiren Baykal, verilen sözlerin yerine getiril- mediğini, kadrolann iflas etti- ğjni üeri sürdü. "Benim işçim, benim kövlüm. benim memu- rum diyenler, halkı kurtarma- yı bırakıp kendilerini kurtara- rak Çankaya'ya kaçülar" diyen Baykal, ükanan siyasal yaşamın çıkış noktasının CHP olduğu görüşünü savun- du. Baykal, daha sonra Yıldız Porselen işçileriyle görüştü. tşçilerin şikâyetlerini dinleyen Baykal şunlan söyledi; " Bu dönem, işçinin sahip- siz olduğu bir dönem. Devlet kendisını bekliyor. Birdefa ik- tidar ortaya çıkan. Iktidarda- ki Sosyal Demokrat Parti, DYP'ye teslim olmuş, kendi- sini gösteremiyor. Muhalefet de işçi sorunlanna ilgisiz. ANAP'ın sicili bu konuda doldurulmuş. RP'nin yüzü de Kâğıthane'de ortaya çıkü. " Partikrinin işçi sorunlanna öncelik tanıdıgını söyleyen Baykal, oluşacak hükümetin de sorunlara çözüm bulama- yacağjnı ifade etti. CHP'nin hak ettiği yere mutlaka geleceğini kaydeden Baykal, şöyle devam etti: "Bu konuda size de görev düşecek. Dagümayın, parçalanmayın. Takb'tlerimizden sakının. Sos- yal demokrasinın gerçek par- üsine sahip çıkmak laâm" Baykal, daha sonra partili- lerle birlikte Beşiktaş halk pazanna gitti. Esnafın dertle- rini dinleyen Baykal, yaklaşık bir saat Beşiktaş sokaklannda dolaşü çay bahçesınde çay İÇti.