Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 HA2İRAN1993 PAZAR 10 PAZAR KONUKLARI Almanya'da ılovuğaçıkanırkçihk SUNUŞ: Almanya'da Türkleri hedefalan ırkçılıkhisterisison lOgündür tam anlamıyla doruk noktasına ulaştı. İnsanların evleri, işyerleri ırkçı Almanlar tarafından kundaklanıyor, olaylardapek çok kişi ölüyor. Irkçı cinayeîlerin iyice tırmanması üzerine Alman Federal Başsavcısı 'nın bürosunu arayıp kendisiyiegörüsme isteğimizi ilettik. Ancak, karşımızdakikişiye derdimizi îngilizce anlattığımız halde aldığımızyanıt Almancaydı. Bunun üzerine Almanca bilmediğimizi, mümkünse İngilizce konuşup konuşamayacağımızı sorunca, "Bu sizin sorununuz. Çünkü siz Federal Başsavcı 'nın bürosunu aradınız' 'yanıtım aldık. Ama bu kez İngilizce. Federal Başsavcı 'dan sorularımızayanıt alamayacağımızı anlamıştık. Berlin Eyaleti Yabancılar Sorumlusu Bayan Barbara John ise sorularımızıyanıtlamayı büyük bir memnunlukla kabul etti. Türkiye 'nin Bonn Büyükelçisi Onur Öymen'e de Türklerin karşı karşıya bulundukları durumla ilgili sorular sorduk. Söyleşi Leyla Tavşanoğhı Konuklar Onur Öymen Bonn BüyükelçisiBarbara John Berlin Senatosu Yabancılar Görevlisi Oymen: Kaybeden tarafAlmanya olur- ŞinuBye kadar Türklere yönetik saldı- nlann fidlkri hep işsiz güçsüz, sokak ser- serikri olarak biliniyor, açıklamalar bu yönde yapthyordu. Oysa Solingen olayt ftâüerinden en az birisinin bir Alman aştn sağ örgütünün üyesi oLhtğu ortaya çıktı. Sizce Abnan yetkUUer bu aşın sağ örgüt- lere karşı önlem almayı düşünüyorlar nu? Önlemler var ama! ÖYMEN - Almanya'da Türklere ve ya- bancılara yönelik saldınlann sadece top- lumun dışma itilmiş bireylerin kişisel ey- lemleri olduğunu düşünmek kanaaümce yanılücı olur. Yabancı düşmanhgını be- nimseyen birçok dernek ve kuruluşun Almanya'da faaliyet gösterdiği bilin- mektedir. Bunlardan üham alan veya teşvik gören on binlerce Alman aşın sağcı gencin bulunduğu ve bunlann aa- msanmayacak bir bölümünün yabancı- lara karşı aktif eylem yapüğı inkâr edile- mez. Alman makamlan bu örgütlere karşı önlem almaktadı- rlar. Nitekim, Mölln olaylanndan sonra aşın sağ eği- Ümli üç örgüt ka- paülmış, ayru çizgi- dekı bir siyasal par- tinin yıllık kurul- tayına izin veril- memiştir. Federal tçişleri Bakanı Sei- ters, bu şiddet yanlısa örgûtlerle mücadele etmek için Alman Ceza ve Ceza Usul yasalan- nda değişiklikler yapılacağını bildir- miştir. Bizim bek- lentimiz, bu ve ben- zeri tedbirlerin sü- ratle ahnması, va- tandaşlanmızın can ve mal gûvenliğinin etkili biçimde sağ- lanmasıdır. - Türklereyönelik bu saldınlar sizce Al- manya'ya nu, yoksa Tûrkiye'ye m zarar rerir? Tedirginler ÖYMEN - Bu saldınlann vatan- daşlanmızın can gü- venliğini tehdit etti- ği, onlan tedirgjn et- tiği bir gerçektir. Ancak, Alman dev- let adamlanrun da ifade etıikleri gibi bu saldınlar, Alman- ya'nın dünyadaki itibanna gölge dü- şürmektedir. Almanya'da Türklere yapılan saldınlar herkeü galeya- na gethrdi. Insanlar sokaklara dökülüyor, yazıh basın, televizyonlar ve radyolar bu haberlere büyük önem veriyor, Almanya'- da bu gibi olaylann obnasuıa da eleştirüer getiriyorlar. Oysa yönetim kademesinde- kilerin bu tür saldınlann önüne geçmek için etkili önlemler almadtklan öne sûrûlii- yor. Sizin bu konudaki değerlendbrmeniz nedJr? ÖYMEN - Bu olaylann Alman basın ONUR ÖYMEN İstanbul, 1940doğumtu. Yüksek öğreniminiA. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamladıktan sonra I964yılmda Dısişleri Bakanlığı 'na memur olarak girdi. ÇeşitUdış görevlerde bulundu. 1986-88yıllarında Dısişleri Bakanlığı nda Siyaset Planlama Genel Mûdürü olarak görev yaptı. Daha sonra Kopenhag Büyükelçisi oldu. 1990'danbu yana da Bonn 'da Türkiye Büyûkelçiliğigörevini sürdürüyor. ve yayın orgnlannda çok geniş bir şekilde yer aldığı görülmektedir. Yapılan yorum- larda bir yandan şiddet yanüsı örgütlere karşı etkili tedbirler ahnması önerilirken bir yandan da Almanya'da yaşayan - Almanya, 1. Dûnya Savası öncesi A r- rupa'mn engûçhl ülkesiydi. Sarastan son- ra yeniden toparlandt. Bu kez 2. Dûnya Savaşı'nı çıkardı. Son birkaç yıkur, özet- ükle de songünlerde Yahudileryenne Al- man trkçılarvun, Türkleri hedefatmalan Abnanya'mn yeni bir savaş hazırhğı için- de olduğu biçiminde yorumlanabibr mi? ÖYMEN - Alman milleti, Nazi döne- minin bütün dünyaya verdiği ıstırabı ya- şamış ve tarihin tecrübesinden geçmişür. Bugünkü Almanya Federal Cumhuriye- ti'ni eski Alman yönetimiyle mukayese etmek kabil değildir. Alman halkînm büyük çoğunluğu demokrasiye ve insan haklanna bağlıdır. Alman halkı aynca yabancı düşmanhğı eylemlerini şiddetle kınamaktadır. Alman hükümeti ve Al- man meclisinde temsil edilen bütün siya- si partiler de bu konuda esas itibanyla görüş birliği içindedirler. O bakımdan bugünkü Federal Almanya'run macera- perest bir politika takip edeceğine inanmak mümkün değildir. - Daha önce yaşa- nan ve bugün de ya- şanmakta olan Al- manya'daki ırkcıkk hareketleri gelecek- te sizce hangi bo- yutlara ulaşabilir? Anar nu azalır nu? Gekoeğe yönelik olarak hedefleri, sınırlan ve muha- tabı ne olacak? Aşın sağcı saldınlann, Alman hükümetinin alacağı etkili tedbirlerle önleneceği kanısmdayım. Bu, Almanya'daki vatandaşlarımızın can güvenliği için olduğukadar Almanya'nm iç huzuruve dünyadakı itibarı bakımından da önemlidir. Türklerin eşit haklara sahip birinci sınıf vatandaşlar haline getirihneleri lüzumu üzerinde durulmakta ve birçok yazar ta- rafından çifte vatandaşlık hakkı verilmesi savunulmaktadır. Bu son acı olaylann ge- rek aşın sağcı Neo-Nazilere karşı Alman toplumunca etkili önlemler alınması, ge- rek Türklerin Alman toplumuna daha iyi entegre edilmeleri yönünde güçlü bir tavor alınmasına yol açüğını söylemek yanıltıcı ohnayacaktır. Tedbir ÖYMEN - Aşın sağcı saldınlann, Alman hükümeti- nin alacağı etkili tedbrrlerle önlenece- ği kanısmdayım. Bu. Almanya'daki vatandaşlarımızın can güvenliği için ol- duğu kadar Alman- ya'nın iç huzuru ve dünyadeki itiban bakımından da önemlidir. - Geçnüşte Türk- lere ya da ta'ğer etnik gruplara yapüan saldınlar Alman toplumunun bir kesi- mi tarafından kuuuunış, tepkiler obtuıştu. Bu kez yine aym tepkiler oluyor, kınanıyor. Bu baskı unsurlan sizce olay- lan önlemede ne ka- dar etkili olabiBr? ÖYMEN - Al- man kamuoyunun bu gibi eylemlere kuvvetle karşı çıka- rak aşın sağcılann siyasi zemin oluştur- malanna imkan bırakmayacaklanna inanıyorum. Alman kamuoyunun tep- kisi, Alman milletinin büyük coğunlu- ğunun bu olaylan takbih ettiğmi dünya- ya ilan etmek açısmdan yararlı olmuş- tur. Biz, Solingen faciasından sonra, sessiz Alman çoğunluğunun ülkelerinde yaşayan Türklerie daha iyi ilişkilere gi- rip, onlara destek olmasını istıyonız. O zaman sorun kökünden çözümlenecek- tir.B John:Türkleri t kışkırtmakistiyorlar- Şimdiye kadar Türklere yönelik saldınlannfailleri hep işsiz güçsüz, sokak serserileri olarak biliniyor, açıklamalar da bu yönde yapıhyordu. Oysa Solingen olayınm failİennden en az birisinin bir aşın sağ Alman örgütünün üyesi olduğu ortaya çıktı. Bu durum karşıstnda aşm sağ örgûtlerle ilgili ne gibi tedbirler ah- nması düşünülüyor? JOHN - Mölln ve Solingen şehirle- rindeki barbarca eylemleri gerçekleşüre- büecek insanların sayısı hiç şüphesiz çok az. Düşük eğitim seviyesi, ailevi bozuk- luklar ve aşın gruplara eğüim bu tür ey- lemlerde rol oynayan esas faktörler. Bu faktörlerin etkisinde olan kişileri çoğu zaman aşın fıkirlerin beslendiği örgütler- de bulmaktayız. Bunlar özelükle de aşın sağ örgütler. Anlaşılan böyle insani özü zedelenmiş kişiler psişik dengelerini an- cak belirlı kişileri düşman bellemekle sağlamak durumundalar. Bu yüzden aşı- n sağcı politikalann öncüsü organizas- yonlar. böyle kişileri ele gecirmekte hiç zorluk çekmiyorlar. Yani toplumun tüm değerlerini yadsıyan bir caninin aşın eğj- limli bir örgütün üyesi olması bir rast- lantı değildir. Tam tersine, her iki olay birbirinin koşutu- dur. Bu yüzden aşın sağa örgütlerin ge- lişmesine hiçbir şe- kılde meydan ver- memek ve böylelikle insanlık dışı eylem- leri mümkün mene- be önlemek vazge- çilmez bir ana ilke- dir. Bu konuda aşın sağ partilere karşı sert bir kontrol me- kanizmasını hareke- te gecirmek ve genel olarak faaliyetleri- nin yasaklânması çözüm olabilir. Almanya'da Türklere yapılan saldınlar herkeşi ga- leyana getirdi. İnsan- lar sokaklara dökü- lüyor, yazıh basın, televizyonlar ve rad- yolar bu haberlere büyük önem veriyor, Almanya'da bu tür olayların meydana gelmesini eleştiriyor- lar. Yönetim kade- melerindekilerin ise bu tür olaylann önü- negeçmek için yeter- ti önlem almadıklan öne sürüluyor. JOHN - Devletin etkili ve kararlı bir şekilde tepki göster- mesi gerek. Çünkü yapunmlan uygula- ma otoritesi devletin tekelindedir. Bu, işin ilkesi. Gerçekte ise durum güç ve kar- maşık. Almanya'da polıs kurumu tek tek eyaletlerin yetki alanına girer. Aynı şey adli mekanizma- da savcıbklar için geçerlidir. Her eya- lette eyalet hükürneünin ağırlık tanıdığı konular değişiktir. Bu yüzden kanımca poüs ve adlı mercilenn özel birimler oluşturup federal düzeyde derhal ve et- kili bir şekilde gerekenin anında yapı- lmasını sağlamak lazım. Nasıl ki Mölln ve Solinşen olaylan doğrudan Federal Başsavcı nın yetki alanına dahil edilmiş- se. benzer cinayetlerin tümüne otoma- tikman Federal Başsavcı'nın el koyması gerek. Öte vandan ilk kez yangm çıka- ran ve aşın sağa slogan atanlara cezaı BARBARAJOHN 1938 doğumlu. 1981 'den buyana Berlin Senaıosu yabancılar görevlisi. Berlin ve Londra 'da siyasal bilgiler ve eğitim ekonomisi alanlarında üniversite eğitimiyaptı. Berlin Pedagoji Yüksek Okulu ve Berlin Hür Lniversitesi'nde Alman Dili ve Edebiyatı bölümlerinde bir süre asistanlık görevlerinde bulundu. Dil eğitimi veyabancılar politikası alanlarında çeşitliyayuıları ve çalışmaları bulunuyor. Aynca uyum ve aıınlıklar politikasıyla ilgili uluslararası uzman olarak kabul ediliyor. uygulamanın sert olması gerektiğini de görüyoruz. Sık sık suçun sonuçlannın ağır olmaması ileri sürülerek bu tür so- nuçlarda salıvermelere karar veriliyor. Örneğin Berlin'deki bir sığınmacı yur- Eylemlerindiğerbilinçlihedefı, Almanya'daki Türklerin Alman kurumlanna ve Almanlara güvenini kökünden sarsıp yok etmek. Irkçılann bilinçli hesabı, sokaktaki normal Türk'ü ırkçılarla hiçbir ilintisi olmayan sokaktaki normal Alman'a karşı kışkırtıp saldırtmak. A dunu kundaklamış bir gence 8 ay göze- tim altında çalışma cezası verildi. Eğer bu genç ilk işledıği suçtan sonra ciddi bir yargılanmaya tabi tutulup insan hayatı- na kastetrn'ekten sorumtu bulunsaydı, acaba öteki suçlan da yine işler miydi? - Daha önce yaşanan ve bugün de ya- şanmakta olan ırkçıhk hareketleri gele- cekte hangi bpyutlara ulaştr? JOHN - İnsanlann bu eylemleri la- netlemesı ve gösteriler yapması son dere- ce önemli. Çünkü toplumun bütününe ve aynı zamanda aşın sağcı gruplara bu şekilde halkın ezici çoğunluğunun bu olaylan nefretle karşıladığı ve daha önemlisi devletin tüm olanaklanyla böy- le olayjan önlemesinin beklendiği mesajı verilmiş oluyor. Halkın tepki göstermesi ve gösterilere katılması aynı zamanda seçimlerde yerilen oylara benzetilmeli. Burada verilmiş oylar, ret oylan ve ey- lemlerin kurbanlanna beslenen olumlu duygulan gösteriyor. Ama bütün bunlar yeterlidegıî. - Geçndşte Türklere ya da diğer etnik gruplara yapılan saldınlar Alman toplu- munun bir kesimi tarafından kınannus, bunlara tepkiler olmuştu. Bukez yine tep- kiler oluyor, olaylar kınanıyor. Sizce bu baskı unsurlan, olaylan önlemede ne ka- dar etkili olabiBr? JOHN - Kısa vadede şu söylenebilir Büyük tiüzlikle gözlem, eylem veya söy- ledıği sözlerden dolayı tutuklanamayan her aşın sağcırun arkasma bir polis koy- mak. Bu mümkün. Çünkü aşın sağcı- lann sayısı az. Cinai eylem planlayan ve politik eyleme kalkı- san, kanuna a>kın her türlü örgütü ya- saklamak gerek. Fa- kat daha da önemlisi, o da genç insanlan ın- sanhk dışı sloganlar- dan korumak ve on- lara böyle sloganlara karşı bağışıkuk ka- zandırmak. Bunun yollan da aile ve okuldaki eğitime bü- tün gücümüzü ver- mektedir. Eğitimde gözettiğjmiz bazı he- defler yüzünden ca- navarlanmızı bizzat kendimiz yetiştirip yetiştirmediğimiz so- rusuna cevap bul- mamız gereklı. Belki de yalruz eğitim he- defleri veya stilleri se- bep değil de, hepimi- zin taptığı putlar da önemh bır faktördür. - Türkler trkçıhğm artık yeni hedefi oldu- lar. Türklerin karst saldmya geçmeleruû bekkyip onlan AV- manyadan sımr dışt etmek için mi bu orga- nize eylemler düzenle- myor? Bunun baska açıklaması olabiar JOHN - Alman- ya'daki ırkçılar uzun zamandan beri Al- manlarla Türklerin banş içinde bir arada yaşamalannın müm- kün olmadığını ileri sürüyor. Bu, onlann kehaneti. Bu kehaneti yadsıyan gerçeğe karşı cinai eylemlere, kundaklamalara giri- şiyorlar. Eykmlerin bilinçli hedefi, Al- manya'daki Türkle- rin Alman kurumlan- na ye Almanlara gü- venini kökünden sarsıp yok etmek. Irkçılann bilinçli he- sabı, sokaktaki normal Türk'ü ırkçılarla hiçbir ilintisi olmayan sokaktaki normal Alman'a karşı kışkırtıp saldırtmak. Çün- kü ırkçının kendisi ortada yok. Böylece öfke.ve nefreti önüne ilk çıkana yönele- cek. İşte ırkçılar bu şekilde kehanetlerirûn gerçeğe dönüşmesini sağlamaktalar. Al- manlar ve Türklerin birbirlerivle anlaşü- klannı ve hep birlikte faillere karşı hare- ket ettiklerinı ispatlamalı. Atılan kötülük tohumlannda iyıliğin yeşennesiyle ırkçılann kehaneti de yadsınacaktır. • ILAN T.C. PERTEK TAPULAMA HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1977-110 Davaalar Hüseyin Durmuş ve müşterekleri tarafından davaiı- lar Fatma Göç ve müşterekleri aleyhine mahkememLzde açılan tapu- lama tespiüne lüraz davasının yapılan açık durusması sırasında veri- len ara karar uyannca; Dahili davacılardan Haıice ve Fatraa Durmuş'lann açık adresleri- nin tneçhul olduğu yapılan zabıta tahkikaunda anlaşılmış, adına 3402 sayılı yasanın 36. maddesi ve meşruhatlı daveüyenin ilanen teb- liğıne karar verilmiş olmakla: Davalılar Fatma Göç ve müşterekleri aleyhine açmış olduğunuz tapulama tespitine ıtıraz davasının Konakiar koyü 926 nolu parsel başında 13.8 1993 gûnü saat 10.00'da keşif icra edileceğınden, keşif nderieriolanhâkım56.000.-lira,kâtip37.000 -lira,mübaşir28.000- iıra, teknik bılirkişi 100.000.- lira, mahalli bilirkişiler için 210.000.- li- ra, 3717 sayılıyasa uyannca 121.000- lira bankaya yatınlması gere- ken mıktar, 55.000.-lira bilirkişiler için teblıgat gideri, 600.000 - lira vasiıa ûcreti olmak üzere toplam 1.207 000.- liranın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içindemahkememiz veznesine yatınlması. aksı tak- dırde 3402 sayılı >asarun 36. maddesi uyannca keşifleilgili dclillerden vazgeçilmış M>ılarak topl ınan delıllere göre karar verileceği hususu ilanen lehlığ olunur 490^5 PENDİK 3. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1991'49 Karar No: 1993/237 Hakim: Yalçın Erkmen 18598 Katip: Sevcan Ergür Karar tarihi: 27.4.1993 Davacı ArsaOfısi Genel Müdûrlüğü tarafından davalılar Ali Dön- mez vs. aleyhterine açüan 2942 sayıb yasanın 16. maddesine göre tes- cil davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizden verilen 27.4.1993 gün ve 1991'49 esas 1993/237 karar sayılı ilamımız ile davalılann hissedar bulunduklan tstanbul ili, Pendik ilçesi, Şeyhli köyü. 2 pafta, 932 parsel sayılı taşınmazda dava- lılara isabet eden 13724275 hissenin 10.976.000- TL bedel karşıbğm- da Arsa Ofısı Genel Müdûrlüğü adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmışür Mahkememız tarafından adresi tespit edilemeyen ve duruşma gü- nü ve saati ilanen tebliğ edilen davalılar Cevat Yıldız ve Dursun Pa- lut'a karanmız davetiye yenne kain olmak üzere ilanen tebliğolunur. 10.5.1993. Davalılann en son adresleri: 1-Cevat Yıldız v TelsizMah ZambakSok N-24 Zeytınbumu. İstanbul 2- Dursun Palut M.Kemal Mah. 342 Sokak N: 1 Üsküdar, Ümı uniye Ltanbul Üniversite Adaylanna Önkayıt Duyurusu Bir yıllık İngilizce hazırlık sınıfından sonra dört yıllık lisanseğitimi yapmak istiyorsaraz. üniversitemiz tletişim Bılımleri Fakültesı'nin eğiüm dili İngilizce olan; Sinema ve Televizyon, Basım ve Yayımcılık, İleüşim Sanatlan (Reklamcılık ve Halkla llişkiler) bölümlerine önkayıt için baş\ r urabi- lirsjniz. Önkayıt için 1991-1992 ÖSS sınavlannda 140. 1993 ÖSS sınavın- dan ise eşit ağırhklı 140 ve üzeri puan almış olmanız gereklidir. Önkayıtlar 28 Haziran-9 Temmuz 1993 tarihleri arasında ve çalış- ma saaüeri içinde fakültenın Eskişehir Yunusemre Kampusü'ndekı binasında yapılacaktır. Başvurunuzu kendiniz ya da bir yakınııuz araahğı ile yapurabilir- siniz. önkayıt için ÖSS sonuç.belgesi fotokopisi ve iki adet vesikalık fo to&afyeterlidir. Onliyıt sonrası sınavlar ile ilgili belgeler. başvuru sırasında verile- cekür. ANADOLU LNtVERSİTESİ Basın: 31584 İLAN Tüzüğümüzün 14. maddesi gereği ilk altı aylık geçici yönetimimi- zin göre\ini y-ürüttüğü ""TÜM GIDA SEN"in l'inci olağan genel kurul toplanüsı geçici yönetimimizce hazırlanan gündem uyannca 3 Temmuz 1993 Cumartesı günü saat 08.00'de Levent "TEK GIDA- İŞ" Sendıkası Genel Merkezı'nde yapılacakür Çoğunluğu sağlanamadığı takdirde 10 Temmuz 1993 Cumartesi günü saat 08 00"de tekraraynı yerde yapılacaktır. Tüm delege, temsil- ci ve üyelenmize duyurulur. " GÜNDEM: 1- Açış konuşması ve saygı duruşu. 2- Dıvanın oluşturulması, 3- Faahyet raporunun okunması, 4- Malı raporun aklanması, 5- Dçıicllemc raporunun okunması, 6- Dılek ve temenniler, 7- Seçimin yapılması. 8- Kapanış Basın: 5903 SAHİBİNDEN Selımpaşa Araptepe de 191 m2 denıze yakın VILLA arsası satılıktır. Akşam 20 00den sonra Tel: 230 89 61