Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 WA"YIS1993 PERŞEMBE •••• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUNCEL
CtJNEYT ARCAYÜREK
• Başıarafi 1. Sayfada
ANAP'ın sürükiediği, peşine takilanların benimsediği
tu ana ilke doğrultusunda partiler geçen haftadan beri
belirli zamanlarda bir araya geldiler, saatler boyu ko-
nuştular, konuştular.
Onceleri Meclis'te temsil edilen on partiden sekizinin
temsilcıleri, Mesut Yılmaz'ın önderliğinde bir araya gel-
di. Umutdolu şarkılar. türkülersöylendi. DYP-SHP işbir-
' lığine karşı, anayasanm, sözünü ettiğimiz özü, Yılmaz'ın
buram buram sigara kokan davudi sesiyle kamuoyuna
duyuruldu.
Kimi çevrelerde de -ret cephesi diye anılan- muhale-
fetin başanya ulaşabileceğıni öngören bir bekleyiş, baş-
larnadı değil. Başladco kadar ki, muhalefetpartilerimiz,
sağcısından solcusuna dek, cumhurbaşkanının nasıl bir
kışi olacağını belirleyen ana ilkelerde anlaşmışlardı.
Sankı, anayasanm tanımladığından başka bir cum-
hurbaşkanı isteniyor ya da -sekizinciden sonra- "deği-
şik bir cumhurbaşkanı" olabilirmiş gibi.
' Oysa, toplantılardan dışarıya sızan koku, muhalefetin
ortak bir isim üzerinde anlaşmaya varamadığını göster-
dı.
Yok, yok, haksızlık etmeyelim. Mesut Yılmaz, bir aday
bulmuştu. Ne yazık kı, Yılmaz bula bula DYP'li bir ismi
adaylığa çıkarıyordu: Cindoruk.
Tezgâh haberler
Koskoca ana muhalefet. Koç ailesinden ünlü kişileri
sınesine toplamış. Grubunda da cumhurbaşkanlığına
-örneğin Oitan Surtgurlu gibi- laytk kimbilir kaç isim var-
ken, ancak Demirel'i Çankaya'ya hazırlayan DYP'den
' bir aday bulabiliyordu.
. Ikinci bir aday bulmadı mı, buldu. Hatta bir üçüncüsü-
nü. önce fnönü'ye çengel atıldı, sonra SHP'den Mümtaz
Soysal'dan söz edildi. Mübarek muhalefet. nedense bir
türlü kendi ıçinden cumhurbaşkanlığına layık bir adam
bulamıyor, DYP olmazsa iktidarın ikinci kanadında aday
araştırıyordu.
Ha, ANAP'lılar der kı; kurnaz Mesut Yılmaz, Cindo-
_, ruk'u, Inönü'yü öne çıkararak, cumhurbaşkanlığı seçi-
minde DYP oylarını bölmeyi, DYP'yi karıştırmayı ya da
- Inönü ile SHP'yi DYP'den koparmayı planlamış. öyle
- ama, manevrayı ne Cindoruk, ne inönü yuttu. Ne de
•• adaylığını erken açıkladı diyenlerin eleştirilerine hedef
olan Demirel.
Cindoruk'a başvurular tersyüz. inönü denemeleri ha-
va. Ne yapmalıydı ana muhalefetle peykleri?.. Yeni bir
"• isim bulabilirlerdi.
Bırakalım yeni bir isim bulmayı, üstelik parçalandılar.
' önce CHP bayrağı açtı. Ardından HEP, MP ve MHP top-
lantılara katılmadı.
Son karara göre, ANAP ve RP "kendi adaylarını belir-
leyecek"t\. Anayasanm bir isim üzerinde uyuşarak, an-
' laşarak cumhurbaşkanı seçmeyi emrettiğini öne süren-
' ler, kendi aralarmda anlaşarak bir adam saptayama-
mışlar, döne dolaşa bölünmüşler ve sonunda her parti
kendi adayını açıklama aşamasına gelmişti.
Kısacası ulusal birlik ve beraberlik uğruna bir aday
üzerinde anlaşmadan söz açan, bu yoldaki demeclerin-
de mangalda kül bırakmayanlar, daha aralarmda anlaş-
, madan uzaktılar. Yılmaz'ın muhalefet cephesi liderliği
. de, böylece suya düştü.
Zaten böyyük gazeteler muhalefetten en ufak bir umut
, görselerdi, dün Dokuzuncu Cumhurbaşkanı diye man-
: şetlerde iri harilerle ilan ettıkleri Demirel'in çanına ot
f tıkamak için kimbilir ne tezgah haberler yaratırlardı.
'•>'<> Bütün bunlardansonra, tabii, öykünün adı; "vay-be-
- nim kösesakalım"olabilir.
Yada cumhurbaşkanlığı senaryoları içinde muhalefe-
tin hal-ü pür melali.
özetle perişanlığı.
ÇUler 'işaret' bekliyor
• Baştarafi 1. Sayfada
madan genel başkanhğa bu
aşamada aday olmamaltdır. Bu
takürde kariverini erken riske
atrruş olur. OÎağanüstü kongre-
yi bekleyıp. her türlü etkiden ve
hjmayeye muhtaç tavırdan sıy-
nlıp, o zaman aday olmalıdır.
Şu anda, Demirel'in icazeti ol-
madan aday olması halinde
Çiller seçilemez. Çünkü DYP
çok erkeksi bir parti. Üstelik
efeonomik durum pek içaçıa
değil. Bunlar aleyhine olur.
Tansu Çiller. risk alıp genel
başkan adayı olmalıdır. Devir-
ler çok değişti. Bu işler artık li-
san bilmeyen, dış dünyada
önemli dostluklan bulunma-
yan, ekonomiden anlamayan
İdşilerin yapacağı işler değil.
Tansu Çiller, şu ana kadar orta-
ya çıkan adaylar içinde dış ve iç
kamuoyuna mesaj verebilecek
tek isimdir. Eğer kongre, bir ta-
kım etkilerden bağımsız hare-
kct edebilirse, seçilmesi büyük
ihtimaldir. Üstelik, Demirel'in
köşke çıkması ile DYP refor-
mist bir karakter kazanacak ve
Tansu Çiller, bugüne kadar
yapmak isteyip de çeşitli engel-
İemeler nedeniyle gerçekleştire-
mediği reformlan da gündeme
getirebilecektir."
Tansu Çiller'in genel başkan
adaylığı konusundaki tartışma-
lar konusunda eşi özer Çiller
şunlan söyledi:
"Tansu, siyasete atıldığından
bu yana ben bu konulara kanş-
mamaya özen gösteriyorum.
İnanın, ne yapmak istediğini
bilmiyorum bile. Hayırlısı ol-
sun"
Türkiye Odalar Birligi Baş-
kanı Yahrn Erez ise, Çüler'in
adaylığı ile ilgili sorulara şu ya-
nıtı verdi:
"Bu konuda yorum yapmak
istemem. Bakanhk yapmak ay-
n iş. genel başkan adayı olmak
avn iş. Tabii geçmişi kendisi
için dezavantaj da olabilir,
avantaj da. Esasen Başbakan-
lar İstanbui'dan tayin edilmez.
Bana sorarsanız, Demirel ile
birlikte Türk siyasetinde lider-
ler devri kapanıyor, bundan
sonra kadrolar devri başbyor.
Yalnız benim dikkati çekmek
istediğim nokta, seçimler nede-
niyle Türkiye ekonomisinin
geldiği noktadır. Siyaset eko-
nominin önüne bu kadar geç-
memeliydi, bunun faturası çok
ağır olur."
\ieleorok>ft Gene) Müdürfüğû'nden afınan bılgivc grire. >urdıın ıç \e balı
kesımien çok buluılu. Iç Ege. \kdemz. Batı ^nadoîu'nun baıısı >agışlı ve
gökgurültulü sağanak >ağışlı. otekı veîier parçalı bulutlu ecçecck Hava>ı-
cakdğında önemh bir değışıkiık oîma>acak Denızlenmi7de ru7gar. Balı
Karademz'de >ıldız \ç karavd. Doğu Karddenız'de gundoğu^u \e povraz.
Akderuz'de gunbatısı ve karayel. dıgerdenızlenmızde_\ıldi2 ve po>razdan
3-5 kuvvetınde. saaıte 10-21 denız rmlı hızla esccek Van Gölü'nde hava
parçalı bulutlu geçecek
TURKİYEDE
Adanâ
Alyon
Ağn
Anfcara
Arttalya
Aydn
Bursa
Canakka e
Dıyarfcakır
Edırne
Erzuruın
Eskısehır
Istanbul
Izmır
Kars
Kotıya
Samsun
Trateon
Zonguldak
DUNYADA
Amstsrdam
Amman
Auna
Bağdat
Bonn
Brufcse'
Cenevre
Cezayır
Fra^tcturt
Lefkosa
Petersburg
î.ondra
Madrd
Mılano
Mostova
Munıh
Oslo
Parıs
Prag
Ryaö
floma
Vryana
Y 14"
A 2' '
A 2
1
'
A 2 8 '
Y 15"
Y 13'
8 18-
A 20*
Y 16"
Y !9'
Y22"
Y 13"
Y 17'
A 21 •
y i7"
Y 17"
Y 14"
Y 13"
B 21 "
A 40'
A 19'
A24-
GOZLEM
j Yağmurlu ı Bulutlu Sisli Güneşli § Kartl
Cindoruk'a 'lider oF baskısı
R4KKIERDEM
ANTALYA -DYPde Demi-
rel sonrası genel başkanhğa ve
başbakanlığa aday olmayaca-
ğmı açıklayan Cumhurbaşkanı
Vekili-TBMM Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk, karannı de-
ğişürmiyor. Cindoruk, karannı
degışürmesiru ve olağanüstü
kongreye haarlanmasını iste-
yen miiletvekillerine, "grup ve
parti kendini kanıtlasın"mesajı
verdi. Cindoruk, "Ne söz ver-
dimse yapanm. Mevievi gibi
dönmem" dedi.
"Kesin ve açık" bir karar or-
taya koyduğunu bildiren Cin-
doruk, cumhurbaşkanlığına
adaylıgınj koyan Demirel'e
"üstün başanlar" diledi.
Aday olmama karanndan
döndürmek için mılletvekılleri
ve il başkanlanndan imza top-
layabileceklerini bildiren Cin-
doruk yanbsı parti yönetidleri,
Cindoruk'un ikna olmaması
dunımunda Tansu Çiller'in
adaylığmı destekleyebilecekJe-
rini açıkladılar.
DYPAntalya'da
Cindoruk'un aday olmaya-
cagıru açıklamasının ardından
siyaset, yoğun biçimde turizm
kenti Antalya'ya kaydı. Cindo-
ruk'un Türkiye-AT Karma
Parlamento Komisyonu top-
lanusı nedeniyle Antalya'ya
gelmesi üzerine DYP milletve-
killeri ve örgutleri de bu kentte
toplanmaya başladı.
Partililer, telefon ile de Cin-
doruk'a ulaşmaya çalışırken.
başkentteki gelişmelerin kendi-
sine aktanlması için Antalya-
Ankara arasında telefon köp-
rüsü kuruldu.
Cindoruk. Antalya'da^on si-
yasi gelışmelerle ilgili olarak
gazetecilerin yoğun sorulanyla
karşı karşıya kalmasına karşın
kente dış politika için geldiğini
belirterek. iç politika ile ilgili so-
rulan yanıtsız bıraktı. Cindo-
ruk. ısrarlı sorular üzerine, saat
15.00 sıralannda kaldığı otelde
gazetecılere yaptığı yazıh açık-
Iamada. karannın "kesın ve
açık" olduğunu vurgulayarak
şu görüşlen dile getirdı:
Demirel'e üstün başanlar
"Dün (öncekı gün) yaptığım
yazılı açıklamamda İcesin ve
açık bir karar ortaya konmuş-
tur. Köklü bir siyasi hareketin
içinde yetişenler, hiçbir baskı ve
etki altmda kalmadan, siyasi
ahlak ve kamuoyu eğilimleri dı-
şında bir başka yönde hareket
etmezler. Önemli olan, yıllardır
özlemini çektiğimiz gerçek de-
mokrasinin tüm kural ve etkin-
üği ile ülkemizde yerleşmesidir.
Cumhurbaşkanlığına adaylığı-
nı koyan Başbakan Süleyman
Demirel'e üstün başanlar dili-
yorum. İnaruyorum ki cumhur-
başkanı seçimi ve ardından
hükümetin oluşumu. parla-
mentomuzun üstün gücüne
yakışır bir olgunlukta sonuçla-
nacaktır. Bu sonuçtan hepimiz
kıvanç ve onur duyacağız. Al-
lah milletimizin yardıması ol-
sun."
Cindoruk'u karanndan dön-
dürmek için harekete geçen
DYP milletvekilleri ise bu ko-
Çağlarcılar Toptan'cı
MBajtarafi 1. Sayfada
parti liderliğinin aynı isimde
birleşmesi zorunluluğu bulun-
madığı belirtilerek, Demirel'in,
Çankaya'ya çıktıktan sonra
DYP'li hükümet üyelerinden
birini Başbakanhğa atayabile-
cegine işaret ediliyor.
Cavit Çağlar, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, olağanüstü
kongreye doğru gidilirken be-
nimsediği tavn, "Ben aday de-
ğilim. Benim adayım yok.
Ancak parlamento grubumuz
ve örgütümüz bana hangi göre-
vi verirse, ben onu sevinerek
üstlenirim" sözleriyie özetledi.
Cindoruk'un olağanüstü
kongrede aday olmayacağınj
açıklaması konusunda, "Kendi
karan. Ben bir şey diyemem.
Hüsamettin bey, bizim partimi-
zin büyüğü, eski genel başkanı-
mız, ağabeyimiz. Çok sayar,
severiz kendisini. Kararlanna
da saygılıyım, ama bilemem ne-
dir düşüncesi" değerlendirme-
sini yapan Çağlar, "Sizin girişi-
minizle öne alındığı iddia edilen
kongreleri kendisine yönelik bir
tavır olarak algıladığı doğru
mu" sorusuna, "One ahnan ve-
ya gen bırakılan bir şey yok.
Normal prosedür yürüyor. Ö>-
le bir tavır yok yani" yanıtını
verdi.
Adaylığı konusunda, " Yok,
yok. Ben partimin, miUetvekili
arkadaşlanmın, DYP grubu-
nun ve tabanm düşünceleri ney-
se, Ben ona uyanm. Benim tek
baişına adaylığım söz konusu
degjl. Benim teşkilatım, mensu-
bu oldugum DYP, bcni-nerede
isterse ben oradayım" diyen
Çağlar, diğer sorulanmızı, şöy-
le yanıtladı:
Kimse\i
destekİemiyorum
- Bir süredir Tansu Çiller'i
desteklediğinizi söylüyordu-
nuz, şimdi bundan geri çekildi-
ğiniz yolunda bir ızlenim var...
ÇAĞLAR - Ben kimseyi des-
tekİemiyorum. Benim böyle bir
gücüm de yok. Ben bu partinin
üyesiyim. Arkadaşlanmın or-
tak düşüncesi neyse, ben de o
düşüncedeyim.
- Mevcut eğilimleri nasıl algı-
lıyorsunuz?
ÇAĞLAR - Onu henüz bile-
miyoruz.
- Genel başkan ile Başba-
kan'ın aynı isim olması gerek-
mediği savunuluyor...
ÇAĞLAR - Bu konuda hiç
yorum yapamayacağım.
- Başbakan'ın bu konuda
herhangi bir işareti var mı?
ÇAĞLAR - Şu aşamada ver-
'mez, çünkü daha seçım yapıla-
cak. Esasen Cumhurbaşkanlı-
ğı olayı bittikten sonra düşünü-
lecek'konular bunlar. Henüz bu
iş bitmedi, sandıktır herşev.
- Başbakanlığın kimi özel ni-
telikler ^gerektirdıği değerlen-
dirmeleırvar. Örneğin yabancı
dil. ekonomi bilgjsi gibi...
ÇAĞLAR - Ben bunlara ka-
tılmıyorum. Amerikan Cum-
hurbaşkanı İngilizceden başka
yabancı dıl bilmiyor. Yeltsin
Rusça'dan başka dil bilmiyor.
nuda iki Eskişehir miUetvekili,
Fevzi Yalçın ve Ibrahim Dede-
lek'i görevlendirdiler. Yalçın ve
Dedelek, önceki akşam
TBMM'de Demirel ile ilgili so-
ruşturma önergelerinin oylan-
masının ardından, geceyansı
Antalya'ya geldiler. Yalçın ve
Dedelek, dün sabah Cindo-
ruk'u Sheraton Voyager Oteli"-
ndeki odasında ziyaret ederek
grubun eğilimini ilettiler. Tür-
kiye-AT Karma Komisyonu
üyesi DYP'li milletvekilleri
Nurhan Tekinel, Baki Durmaz,
Mehmet Ali Yavuz, Jsmail Ka-
rakoyun. Mehmet Köstepen ve
Ismail Amasyab da Cindoruk
ile görüştüler.
Milletvekilleri görüşmelerde,
Cindoruk'a, karannda değişik-
lik yaparak haziran ayının ilk
haftasında toplanması planla-
nan olağanüstü kongrede genel
başkan adayı olması isteklerini
ilettiler. Milletvekilleri, Cindo-
ruk'a, tepki gösterdiği bazı il
kongrelerinin öne alınması ko-
nusunda da değişiklikler oldu-
ğunu, bu illerin kendiliklerin-
den harekete geçerek kongrele-
ri ileri tarihe bırakmak karann-
da olduklannı söylediler.
Yeni mesajlar
Ancak Cindoruk, milletve-
killerinin bu isteklerine karşın
aday olmama karannddn vaz-
geçmeyeceğini bildirerek şu
mesajlan verdi:
"Önce DYP grubu ve genel
merkez yönetimiyle örgütler
kendilerini kanıtlamah. Bir
partide tek kişinin dediği olma-
mah. Eğer grup ve parti böyle
Mitterand Fransizca'dan baş-
ka lisan bilmiyor. Kohl, Al-
manca'dan başka lisan bilmi-
yor. O devir geçti, dünya artık
bütünleşti.
- "Kimi önemli dostluklar da
etkili" deniliyor. örneğin ba-
yanThatchergibi...
ÇAĞLAR - Yok, yok, yok.
Bayan Thatcher Türkiye'ye ne
getirmiş? Dostluklar, milktten
milletedir. Şahıstan şahısa dost-
luklarda fayda yok.
- Yeni durum sonrası devlet
kadrolannda çok büyük deği-
şiklikler olur mu? Örneğin kimi
ekonomi bürokratlannın endi-
şe içinde olduklan söyleniyor?
ÇAĞLAR - Vallaha ben
Türkiye'de kalacagım. Benim
ülkem burası.
Partılilerle yoğun temas
Olağanüstü kongreye yöne-
lik olarak partililerîe en yoğun
teması yürüten Devlet Bakanı
Omer Barutçu'nun eski Başba-
kanlık binasındaki makamı de-
legelerle dolup taşıyor. Çağlar
cephesinde destek verilecek
adayın, "ANAP'ı zayıflatacak
genç birisi" olmasırun önemine
işaret edilirken, Mesut Yılmaz'-
'in Karadenizü olduğu anımsa-
ülarak, Bartın MiUetvekili
Toptan'ın Karadeniz seçmeni
üzerinde etkili olabileceğine de
işaret ediliyor,
Barutçu. Cumhuriyet'in so-
rulannı yanıtlarken, genel baş-
kan adaylığı konusunda şansı-
nın yüksek olmadığını söylediği
"Pazar aunb tüm âazalarımız açıktır
olmasını istemiyorsa bunu tav-
nyla göstermeli. Eğer grup ve
parti kendini kanıtlamıyorsa
ben kimle yola çıkanm? Ben
böyle bir yapının içinde olmak
istemem."
Cindoruk yanbsı parti yöne-
ticileri, Cumhuriyet'e yaptıklan
açıklamalarda, ikna için gere-
kirse milletvekilleri ve il baş-
kanlanndan imza toplanabile-
ceğine dikkat çektiler.
Soruyağmuru
Cindoruk, iurk-AT Karma
Parlamento Komisyonu'nun
açıhşına katılmak üzere saat 16.
OO'da odasından aynlırken de
gazetecilerin soru bombardı-
manıvla karşı karşıya kaldı.
Cindoruk, bir özel TV şirketi-
nin yaptığı telefon anketinde
kendisine yüzde 60, Demirere
yüzde 30 çıkügını anımsatıp
"Buna ragrnen aday olmamak-
ta ısrar ediyor musunuz?" diye
soran bir gazeteciye, "Kamuo-
yu yoklamasıyla Meclis karan
arasında fark vardır" yanıtını
verdi. Cindoruk, kasım ayında
yapılacak DYP olağan kongre-
sinde aday olup olmayacağının
sorulması üzerine de şunlan
söyledi:
"Kasırha daha 6 ay var. Ben
Meclis Başkanı'yım. Görevime
eylüle kadar devam edeceğim.
Zaten böyle bir şeyin içinde yo-
kum. Meclis Başkanı olarak
çıkıp böyle şeyler yapamam.
Anayasa yasağı içindeyim. Ben
'siyaseti bırakıyorum' deme-
dim."
gerekçcsiyle Çağlar'la ilişkileri-
nin gerginleştiği iddialannın
anımsaülması üzerine, "Cavit
bey, benim can yoldaşım. Aile-
ce çok yakınız. Çağlar'la biz,
birbirimizden kopmayız, müm-
kün değil. Düşüncemiz de, ka-
rar da beraber olur" diye ko-
nuştu.
Barutçu: Toptan kayıtsız
kalamaz
Barutçu, Cumhurbaşkanhğı
seçimi tamamlanmadan yapıla-
cak değerlendırmelerin hatalı
olabileceğine işaret ederek,
"Demirel birinci sayfayı oku-
madan, ikinci sayfayı okumaz"
dedi. DYP'nin tek başına 226
sandalyeye sahip olmadığını.
Başbakanlığa secilecek ismin
başka bir parti ile müzakereye
gireceğini anımsatan ve SHP ile
koabsyonun süreceğini vurgu-
layan Barutçu. bir süre öncesi-
ne kadar ibşkileri sıcak olma-
yan Köksal Toptan'ın genel
başkan adaylığı için şu değer-
lendirmeyi yaptı:
"Köksal bey hakkında şu an-
da ileri bir şey söyleyemem.
Benim arkadaşım olrnasınm
yarusıra, babalanmız, analan-
mız DP'de yıllarca birlikte ça-
lıştı. Fevkalade dengeli bir in-
sandır. Duruma göre davrana-
cakur. Basında çıkanlara ve
kamuoyundaki eğilime kayıtsız
kalması mümkün değildir. Bir
karar verecektir. Şu anda çok
kararb olduğunu söylemek de
mümkün değildir."
"Hüsamettin Cindoruk da-
hil, kim genel başkan olursa,
biz arkasmda Yemen askeri gi-
bi yürürüz" diyen Barutçu.
daha önce Toptan'ın yanısıra
"favori" gösterdiği Tansu Çil-
ler'e ibşkin değerlendirme yap-
mak istemedi.
Özel bir televizyon şirketi ta-
rafından, Cindoruk'un aday
olmadığını açıklamasından ön-
ce DYP il başkanlanna uygula-
dığı bir ankette, genel başkanlık
için en büyük desteğin Cindo-
ruk'a verildiği öğrenildi. Anket
sonuçlanna göre, bazılan "çift
tercih" bildiren il başkanlann-
dan 60*ı Cindoruk'a, 17'si Tan-
su Çiller'e. 13'ü de İsmet Sez-
gin'e destek verdi.
Sezgin Aydın'da
Genel Başkan adaylan ara-
sında adı geçen İçişlen Bakanı
Ismet Sezgin, dün gittiğı mem-
leketi Aydın'da "Başbakanımız
hoşgeldiniz" pankartlan ve
"Başbakan Sezgin" sloganlan
ile karşılandı. Sezgin'in gezisi-
ne, Aydın milletvekilleri Nahit
Menteşe ve Ali Rıza Gönül ile
İzmir MiUetvekili Erkut Şen-
baş'ın da katılması dikkat çekti.
Gönül, Sezgin'in DYP Genel
Başkanlığı için şansınm yüksek
olduğunu savundu.
UĞUR MUMCU
• Baştarafi I. Sayfada
Deniz Gezmiş. Yusuf Aslan ve Hüseyin inan, cezaevi-
nin Hüseyin Gazi Dağı'na bakan arka hücrelerinden
alınmış, bizlerin bulunduğu Dış-B koğuşunun önünden
askeri araçlarla infazların yapılacağı Cebeci'deki ce-
zaevine götürülmüşlerdi.
Avukat Halit Çelenk'in giriştiği hukuk savaşı sonuç
vermemışti. CHP Genel Başkanı Ismet inönü'nün çaba-
ları da boşa gitmişti. Milli Savunma Bakanlığı Askeri
Adalet Dairesi Başkanı Yargıç Tümgeneral Numan öz-
dalga'nın Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'a
"bu suçlann 146. maddeye girmeyeceğini" anlatan
mektubu da bir etki yapmamıştı.
Prof. Faruk Erem'in Cumhurbaşkanlığı Genel Sekre-
terliği'ne yaptığı başvuru da sonuçsuz kalmıştı. TİP
Genel Başkanı M. Ali Aybar'ın TBMM'de yaptığı o yiğit-
çe konuşma da hukuk vicdanlarını uyandırmamıştı.
O günlerde "yüreklerin kulakları sagV'dı.
Hükümeti ve parlamentoyu suçlayarak yönetimi ele
geçiren cunta, karannı çoktan vermişti: Üç genç asıla-
caktı.
Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığındaki Sıkıyönetim
Mahkemesi'nden çıkan karar Askeri Yargıtay'ca da
onanmıştı. Karar, TBMM'de de görüşülerekonanmıştı.
İnfazların yapılmamasını isteyenlerle cunta arasında
amansız bir savaş başlamıştı. Idam kararları veren sıkı-
yönetim mahkemesi duruşma yargıcı Albay Ahmet Te-
tik'in yeğeni ODTÜ öğrencisi Fatih Uludere de THKO
davası sanığı olarak yakalanmış ve tutuklanarak cezae-
vine gönderilmişti.
O günlerde bizler de idamlann durdurulması için bü-
tün Türkiye'de imza kampanyası açmıştık.
Idamlara karşı çıkan bildiri ve altmdaki imzalar, Arv
kara'da Altan Oymen'de toplanmıştı. Altan Oymen'in
evinde bir araya gelerek infazların durdurulmasını iste-
yen bildiriyi kamuoyuna nasıl duyuracağımızı görüş-
müştük.
Altan öymen, ertesi gün basın toplantısı yaparak bu
bildiriyi açıkladı. Aradan çok geçmedi, bu bildiri için im-
za toplayan Altan Öymen, ben ve yazar Erdal öz, saçma
sapan nedenlerle tutuklandık.
Hukuk savaşı, aynı günlerde askeri yargı kesiminde
de veriliyordu. 83 deniz subayını yargılayan Istanbul Sı-
kıyönetim Mahkemesi, sanık eylemlerinin 146. madde-
ye girmeyeceği gerekçesi ile aklama kararı verince
mahkeme, Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Faik Tü-
rün'ün emri ile kaldırılıyor, mahkeme üyeleri Remzi Şi-
rin ve Refik Karaa, doğu illerine sürülüyordu.
Askeri Yargıtay Genel Kurulu'nda iki yürekli askeri
yargıç -Tuğgeneral Kemal Gökçen ve Albay Nahit Saçlı-
oğlu- Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile ilgili karara karşı
oy yazısı yazıyorlardı.
General Gökçen ve Albay Saçlıoğlu, şu gerekçe ile
karara karşı çıkmışlardı:
-... memleketimizde TCK'nın 146/1. maddesindekisu-
çu işlemeyi niyet edenlerin hareketlerinin elverişli vash
talarla vuku bulduğunu kabul edebilmek için bunların ya
anayasa ve onun kurduğu devlet düzeninin bekçiliğini
yapmakta olan gütferle az çok mücadele edebilme ye-
teneğine sahip olduklannı düşündürecek bir kuvvetle,
veyahut da bilinmeyen şaşırtıcı bir taktik, strateji ve $ev-
ki idareyle harekete geçmiş olmaları lazımdır. Halbuki
sanıkların ne vasıtalan elverişlidir ne de taktik VB strate-
jilerinin bilinmeyen bir tarafı vardır. Günümüzde bunlar
olsa olsa ancak uyanık ve tedbirli olmayan idareler için
şaşırtıcı olur ve sürpriz teşkil eder.
Buda o günlerd» -hele askeri yargıç olarak- çok az ki-
şinin dile getirebileceği bir hukuk şiiriydi.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının eylemleri elbette
suçtu. Gökçen ve Saçlıoğlu'nun karşı oy yazılarında yaz-
dıkları gibi bu suç, anayasayı ihlal suçu değil silahfı çete
kurmak ve bu çeteyi yönetmek suçlarıydı.
Bu suçlann yaptırımları da ölüm cezası değildi.
Yirmi yıl önce 6 Mayıs sabahına karşı Deniz Gezmiş,
Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın Mamak Cezaevi'nden
götürülüşlerini ve arkadaşlarının ağlayarak marşlar
söylemelerini bugün gibi anımsıyorum.
- Bir çift güvercin havalansa I Yanık yanık koksa ka-
ranfil I Değil, unutulur şey değil I Çaresiz geliyor aklıma.
OLAYLAREV
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi I. Sayfada
karşı cesur bir mücadele
başlatmış olan arkeologlara
ve Istanbul âşıklarına katılı-
yor ve onları destekliyorum."
Bu açıklamayı okuyan ki-
mileri, bir Fransızın bu kadar
yakından ve coşkuyla Çem-
berlitaş'ı benimsemesine
şaşırabilirler; kimileri de bir
yabancının Istanbul'un bir
mahallesine sahip çıkmasını
yadırgayabilirler.
Oysa hepimiz Istanbul'un
yalnız bizim olmadığını öğ-
renmek zorundayız. 21'inci
yüzyıla yaklaşırken, Dalyan'-
daki denizkaplumbağalarının
artık bütün dünyanın malı ol-
duğunu anlamalıyız. Bu kural
dünyanın öteki ülkeleri için
de geçerlidir. Venedik yok
oluyorsa, kurtarmak bütün in-
sanlığın odevidir. Çemberli-
taş'ta işlenen cinayetle çağ-
daş insan çok yakından ilgili-
dir.
Ancak bir de madalyanın
öteki yüzü var. Nasıl oluyor
da bir Fransız, istanDul'u bu
kadar severken Eminönü Be-
lediye Başkanı toprağına,
kentine, kültürel zenginliğine
bu kadar duygusuz kalabili-
yor... Mimarlar Odası İstan-
bul Şubesi "Çemberlitaş'taki
otopark inşaatı, tarihe olduğu
kadar şehircilik bilimine de
açıkça meydan okumaktadır
ve Istanbul'a hakarettir" di-
yor. Istanbul 1 Numaralı Kül-
tür ve Tabiat Varlıklannı
Koruma Kurulu, inşaatın der-
hal durdurulması karannı
almıştır. Her şey, Çemberli-
taş'ta bir cinayet işlendiğini
göstermektedir.
Hiç kuşkusuz göz göre gö-
re bu cinayetin işlenmesine
seyirci kalamayacak kadar
uygar bir toplum olduğumu-
zu kanıtlamak zorundayız.
Ne var ki basın olarak bu
konuda görevimizi yapabili-
yor muyuz? Ankaradaki bir
incir çekirdeği doldurmaz si-
yasal dedikoduları manşet
yapmaktan çekinmeyen ga-
zetelerimiz, Istanbul'da ya-
şanan ve uiuslararası boyut-
lara oturan bu drama neden
bu kadar ilgisiz kalabiliyor-
lar?
Tarihe, kültüre ve kendimi-
ze karşı bu çapta kayıtsızlık
üzücüdür.
Eğer çağdaşlaşma yolun-
da bir iddiamız varsa, bunu,
tarihsel ve kültürel anıtlar ve
hazinelerin üstüne beton oto-
park yaparak kanıtlayama-
yız. Menfaatin itici gücüne ve
hırs güdüsüne kendini teslim
eden kişilerin uygarlıkla alış-
verişleri tartışmaya değer...
Cumhuriyet, Çemberlitaş
olayında görevini yerine ge-
tirdiği inancındadır. Bu konu-
da yalnız Istanbulluların de-
ğil, bütün ülkenin cinayeti
önlemek için gerekli girişime
katılması kaçınılmaz bir gö-
rev değerindedir.
•••
SAHİBİNDEN
Selimpaşa Araptepe'de 191 m
2
denize yakın VİLLA
arsası satılıktır.
Akşam 20.00'den sonra Tel: 230 89 61
ÇAOŞANLARIN SORÜLARI
SORUNLARI
Yılmaz Şipal
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaf Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-ktanbul
Ödemeli gönderilmez.