23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 WA"YIS1993 PERŞEMBE •••• CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GUNCEL CtJNEYT ARCAYÜREK • Başıarafi 1. Sayfada ANAP'ın sürükiediği, peşine takilanların benimsediği tu ana ilke doğrultusunda partiler geçen haftadan beri belirli zamanlarda bir araya geldiler, saatler boyu ko- nuştular, konuştular. Onceleri Meclis'te temsil edilen on partiden sekizinin temsilcıleri, Mesut Yılmaz'ın önderliğinde bir araya gel- di. Umutdolu şarkılar. türkülersöylendi. DYP-SHP işbir- ' lığine karşı, anayasanm, sözünü ettiğimiz özü, Yılmaz'ın buram buram sigara kokan davudi sesiyle kamuoyuna duyuruldu. Kimi çevrelerde de -ret cephesi diye anılan- muhale- fetin başanya ulaşabileceğıni öngören bir bekleyiş, baş- larnadı değil. Başladco kadar ki, muhalefetpartilerimiz, sağcısından solcusuna dek, cumhurbaşkanının nasıl bir kışi olacağını belirleyen ana ilkelerde anlaşmışlardı. Sankı, anayasanm tanımladığından başka bir cum- hurbaşkanı isteniyor ya da -sekizinciden sonra- "deği- şik bir cumhurbaşkanı" olabilirmiş gibi. ' Oysa, toplantılardan dışarıya sızan koku, muhalefetin ortak bir isim üzerinde anlaşmaya varamadığını göster- dı. Yok, yok, haksızlık etmeyelim. Mesut Yılmaz, bir aday bulmuştu. Ne yazık kı, Yılmaz bula bula DYP'li bir ismi adaylığa çıkarıyordu: Cindoruk. Tezgâh haberler Koskoca ana muhalefet. Koç ailesinden ünlü kişileri sınesine toplamış. Grubunda da cumhurbaşkanlığına -örneğin Oitan Surtgurlu gibi- laytk kimbilir kaç isim var- ken, ancak Demirel'i Çankaya'ya hazırlayan DYP'den ' bir aday bulabiliyordu. . Ikinci bir aday bulmadı mı, buldu. Hatta bir üçüncüsü- nü. önce fnönü'ye çengel atıldı, sonra SHP'den Mümtaz Soysal'dan söz edildi. Mübarek muhalefet. nedense bir türlü kendi ıçinden cumhurbaşkanlığına layık bir adam bulamıyor, DYP olmazsa iktidarın ikinci kanadında aday araştırıyordu. Ha, ANAP'lılar der kı; kurnaz Mesut Yılmaz, Cindo- _, ruk'u, Inönü'yü öne çıkararak, cumhurbaşkanlığı seçi- minde DYP oylarını bölmeyi, DYP'yi karıştırmayı ya da - Inönü ile SHP'yi DYP'den koparmayı planlamış. öyle - ama, manevrayı ne Cindoruk, ne inönü yuttu. Ne de •• adaylığını erken açıkladı diyenlerin eleştirilerine hedef olan Demirel. Cindoruk'a başvurular tersyüz. inönü denemeleri ha- va. Ne yapmalıydı ana muhalefetle peykleri?.. Yeni bir "• isim bulabilirlerdi. Bırakalım yeni bir isim bulmayı, üstelik parçalandılar. ' önce CHP bayrağı açtı. Ardından HEP, MP ve MHP top- lantılara katılmadı. Son karara göre, ANAP ve RP "kendi adaylarını belir- leyecek"t\. Anayasanm bir isim üzerinde uyuşarak, an- ' laşarak cumhurbaşkanı seçmeyi emrettiğini öne süren- ' ler, kendi aralarmda anlaşarak bir adam saptayama- mışlar, döne dolaşa bölünmüşler ve sonunda her parti kendi adayını açıklama aşamasına gelmişti. Kısacası ulusal birlik ve beraberlik uğruna bir aday üzerinde anlaşmadan söz açan, bu yoldaki demeclerin- de mangalda kül bırakmayanlar, daha aralarmda anlaş- , madan uzaktılar. Yılmaz'ın muhalefet cephesi liderliği . de, böylece suya düştü. Zaten böyyük gazeteler muhalefetten en ufak bir umut , görselerdi, dün Dokuzuncu Cumhurbaşkanı diye man- : şetlerde iri harilerle ilan ettıkleri Demirel'in çanına ot f tıkamak için kimbilir ne tezgah haberler yaratırlardı. '•>'<> Bütün bunlardansonra, tabii, öykünün adı; "vay-be- - nim kösesakalım"olabilir. Yada cumhurbaşkanlığı senaryoları içinde muhalefe- tin hal-ü pür melali. özetle perişanlığı. ÇUler 'işaret' bekliyor • Baştarafi 1. Sayfada madan genel başkanhğa bu aşamada aday olmamaltdır. Bu takürde kariverini erken riske atrruş olur. OÎağanüstü kongre- yi bekleyıp. her türlü etkiden ve hjmayeye muhtaç tavırdan sıy- nlıp, o zaman aday olmalıdır. Şu anda, Demirel'in icazeti ol- madan aday olması halinde Çiller seçilemez. Çünkü DYP çok erkeksi bir parti. Üstelik efeonomik durum pek içaçıa değil. Bunlar aleyhine olur. Tansu Çiller. risk alıp genel başkan adayı olmalıdır. Devir- ler çok değişti. Bu işler artık li- san bilmeyen, dış dünyada önemli dostluklan bulunma- yan, ekonomiden anlamayan İdşilerin yapacağı işler değil. Tansu Çiller, şu ana kadar orta- ya çıkan adaylar içinde dış ve iç kamuoyuna mesaj verebilecek tek isimdir. Eğer kongre, bir ta- kım etkilerden bağımsız hare- kct edebilirse, seçilmesi büyük ihtimaldir. Üstelik, Demirel'in köşke çıkması ile DYP refor- mist bir karakter kazanacak ve Tansu Çiller, bugüne kadar yapmak isteyip de çeşitli engel- İemeler nedeniyle gerçekleştire- mediği reformlan da gündeme getirebilecektir." Tansu Çiller'in genel başkan adaylığı konusundaki tartışma- lar konusunda eşi özer Çiller şunlan söyledi: "Tansu, siyasete atıldığından bu yana ben bu konulara kanş- mamaya özen gösteriyorum. İnanın, ne yapmak istediğini bilmiyorum bile. Hayırlısı ol- sun" Türkiye Odalar Birligi Baş- kanı Yahrn Erez ise, Çüler'in adaylığı ile ilgili sorulara şu ya- nıtı verdi: "Bu konuda yorum yapmak istemem. Bakanhk yapmak ay- n iş. genel başkan adayı olmak avn iş. Tabii geçmişi kendisi için dezavantaj da olabilir, avantaj da. Esasen Başbakan- lar İstanbui'dan tayin edilmez. Bana sorarsanız, Demirel ile birlikte Türk siyasetinde lider- ler devri kapanıyor, bundan sonra kadrolar devri başbyor. Yalnız benim dikkati çekmek istediğim nokta, seçimler nede- niyle Türkiye ekonomisinin geldiği noktadır. Siyaset eko- nominin önüne bu kadar geç- memeliydi, bunun faturası çok ağır olur." \ieleorok>ft Gene) Müdürfüğû'nden afınan bılgivc grire. >urdıın ıç \e balı kesımien çok buluılu. Iç Ege. \kdemz. Batı ^nadoîu'nun baıısı >agışlı ve gökgurültulü sağanak >ağışlı. otekı veîier parçalı bulutlu ecçecck Hava>ı- cakdğında önemh bir değışıkiık oîma>acak Denızlenmi7de ru7gar. Balı Karademz'de >ıldız \ç karavd. Doğu Karddenız'de gundoğu^u \e povraz. Akderuz'de gunbatısı ve karayel. dıgerdenızlenmızde_\ıldi2 ve po>razdan 3-5 kuvvetınde. saaıte 10-21 denız rmlı hızla esccek Van Gölü'nde hava parçalı bulutlu geçecek TURKİYEDE Adanâ Alyon Ağn Anfcara Arttalya Aydn Bursa Canakka e Dıyarfcakır Edırne Erzuruın Eskısehır Istanbul Izmır Kars Kotıya Samsun Trateon Zonguldak DUNYADA Amstsrdam Amman Auna Bağdat Bonn Brufcse' Cenevre Cezayır Fra^tcturt Lefkosa Petersburg î.ondra Madrd Mılano Mostova Munıh Oslo Parıs Prag Ryaö floma Vryana Y 14" A 2' ' A 2 1 ' A 2 8 ' Y 15" Y 13' 8 18- A 20* Y 16" Y !9' Y22" Y 13" Y 17' A 21 • y i7" Y 17" Y 14" Y 13" B 21 " A 40' A 19' A24- GOZLEM j Yağmurlu ı Bulutlu Sisli Güneşli § Kartl Cindoruk'a 'lider oF baskısı R4KKIERDEM ANTALYA -DYPde Demi- rel sonrası genel başkanhğa ve başbakanlığa aday olmayaca- ğmı açıklayan Cumhurbaşkanı Vekili-TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk, karannı de- ğişürmiyor. Cindoruk, karannı degışürmesiru ve olağanüstü kongreye haarlanmasını iste- yen miiletvekillerine, "grup ve parti kendini kanıtlasın"mesajı verdi. Cindoruk, "Ne söz ver- dimse yapanm. Mevievi gibi dönmem" dedi. "Kesin ve açık" bir karar or- taya koyduğunu bildiren Cin- doruk, cumhurbaşkanlığına adaylıgınj koyan Demirel'e "üstün başanlar" diledi. Aday olmama karanndan döndürmek için mılletvekılleri ve il başkanlanndan imza top- layabileceklerini bildiren Cin- doruk yanbsı parti yönetidleri, Cindoruk'un ikna olmaması dunımunda Tansu Çiller'in adaylığmı destekleyebilecekJe- rini açıkladılar. DYPAntalya'da Cindoruk'un aday olmaya- cagıru açıklamasının ardından siyaset, yoğun biçimde turizm kenti Antalya'ya kaydı. Cindo- ruk'un Türkiye-AT Karma Parlamento Komisyonu top- lanusı nedeniyle Antalya'ya gelmesi üzerine DYP milletve- killeri ve örgutleri de bu kentte toplanmaya başladı. Partililer, telefon ile de Cin- doruk'a ulaşmaya çalışırken. başkentteki gelişmelerin kendi- sine aktanlması için Antalya- Ankara arasında telefon köp- rüsü kuruldu. Cindoruk. Antalya'da^on si- yasi gelışmelerle ilgili olarak gazetecilerin yoğun sorulanyla karşı karşıya kalmasına karşın kente dış politika için geldiğini belirterek. iç politika ile ilgili so- rulan yanıtsız bıraktı. Cindo- ruk. ısrarlı sorular üzerine, saat 15.00 sıralannda kaldığı otelde gazetecılere yaptığı yazıh açık- Iamada. karannın "kesın ve açık" olduğunu vurgulayarak şu görüşlen dile getirdı: Demirel'e üstün başanlar "Dün (öncekı gün) yaptığım yazılı açıklamamda İcesin ve açık bir karar ortaya konmuş- tur. Köklü bir siyasi hareketin içinde yetişenler, hiçbir baskı ve etki altmda kalmadan, siyasi ahlak ve kamuoyu eğilimleri dı- şında bir başka yönde hareket etmezler. Önemli olan, yıllardır özlemini çektiğimiz gerçek de- mokrasinin tüm kural ve etkin- üği ile ülkemizde yerleşmesidir. Cumhurbaşkanlığına adaylığı- nı koyan Başbakan Süleyman Demirel'e üstün başanlar dili- yorum. İnaruyorum ki cumhur- başkanı seçimi ve ardından hükümetin oluşumu. parla- mentomuzun üstün gücüne yakışır bir olgunlukta sonuçla- nacaktır. Bu sonuçtan hepimiz kıvanç ve onur duyacağız. Al- lah milletimizin yardıması ol- sun." Cindoruk'u karanndan dön- dürmek için harekete geçen DYP milletvekilleri ise bu ko- Çağlarcılar Toptan'cı MBajtarafi 1. Sayfada parti liderliğinin aynı isimde birleşmesi zorunluluğu bulun- madığı belirtilerek, Demirel'in, Çankaya'ya çıktıktan sonra DYP'li hükümet üyelerinden birini Başbakanhğa atayabile- cegine işaret ediliyor. Cavit Çağlar, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, olağanüstü kongreye doğru gidilirken be- nimsediği tavn, "Ben aday de- ğilim. Benim adayım yok. Ancak parlamento grubumuz ve örgütümüz bana hangi göre- vi verirse, ben onu sevinerek üstlenirim" sözleriyie özetledi. Cindoruk'un olağanüstü kongrede aday olmayacağınj açıklaması konusunda, "Kendi karan. Ben bir şey diyemem. Hüsamettin bey, bizim partimi- zin büyüğü, eski genel başkanı- mız, ağabeyimiz. Çok sayar, severiz kendisini. Kararlanna da saygılıyım, ama bilemem ne- dir düşüncesi" değerlendirme- sini yapan Çağlar, "Sizin girişi- minizle öne alındığı iddia edilen kongreleri kendisine yönelik bir tavır olarak algıladığı doğru mu" sorusuna, "One ahnan ve- ya gen bırakılan bir şey yok. Normal prosedür yürüyor. Ö>- le bir tavır yok yani" yanıtını verdi. Adaylığı konusunda, " Yok, yok. Ben partimin, miUetvekili arkadaşlanmın, DYP grubu- nun ve tabanm düşünceleri ney- se, Ben ona uyanm. Benim tek baişına adaylığım söz konusu degjl. Benim teşkilatım, mensu- bu oldugum DYP, bcni-nerede isterse ben oradayım" diyen Çağlar, diğer sorulanmızı, şöy- le yanıtladı: Kimse\i destekİemiyorum - Bir süredir Tansu Çiller'i desteklediğinizi söylüyordu- nuz, şimdi bundan geri çekildi- ğiniz yolunda bir ızlenim var... ÇAĞLAR - Ben kimseyi des- tekİemiyorum. Benim böyle bir gücüm de yok. Ben bu partinin üyesiyim. Arkadaşlanmın or- tak düşüncesi neyse, ben de o düşüncedeyim. - Mevcut eğilimleri nasıl algı- lıyorsunuz? ÇAĞLAR - Onu henüz bile- miyoruz. - Genel başkan ile Başba- kan'ın aynı isim olması gerek- mediği savunuluyor... ÇAĞLAR - Bu konuda hiç yorum yapamayacağım. - Başbakan'ın bu konuda herhangi bir işareti var mı? ÇAĞLAR - Şu aşamada ver- 'mez, çünkü daha seçım yapıla- cak. Esasen Cumhurbaşkanlı- ğı olayı bittikten sonra düşünü- lecek'konular bunlar. Henüz bu iş bitmedi, sandıktır herşev. - Başbakanlığın kimi özel ni- telikler ^gerektirdıği değerlen- dirmeleırvar. Örneğin yabancı dil. ekonomi bilgjsi gibi... ÇAĞLAR - Ben bunlara ka- tılmıyorum. Amerikan Cum- hurbaşkanı İngilizceden başka yabancı dıl bilmiyor. Yeltsin Rusça'dan başka dil bilmiyor. nuda iki Eskişehir miUetvekili, Fevzi Yalçın ve Ibrahim Dede- lek'i görevlendirdiler. Yalçın ve Dedelek, önceki akşam TBMM'de Demirel ile ilgili so- ruşturma önergelerinin oylan- masının ardından, geceyansı Antalya'ya geldiler. Yalçın ve Dedelek, dün sabah Cindo- ruk'u Sheraton Voyager Oteli"- ndeki odasında ziyaret ederek grubun eğilimini ilettiler. Tür- kiye-AT Karma Komisyonu üyesi DYP'li milletvekilleri Nurhan Tekinel, Baki Durmaz, Mehmet Ali Yavuz, Jsmail Ka- rakoyun. Mehmet Köstepen ve Ismail Amasyab da Cindoruk ile görüştüler. Milletvekilleri görüşmelerde, Cindoruk'a, karannda değişik- lik yaparak haziran ayının ilk haftasında toplanması planla- nan olağanüstü kongrede genel başkan adayı olması isteklerini ilettiler. Milletvekilleri, Cindo- ruk'a, tepki gösterdiği bazı il kongrelerinin öne alınması ko- nusunda da değişiklikler oldu- ğunu, bu illerin kendiliklerin- den harekete geçerek kongrele- ri ileri tarihe bırakmak karann- da olduklannı söylediler. Yeni mesajlar Ancak Cindoruk, milletve- killerinin bu isteklerine karşın aday olmama karannddn vaz- geçmeyeceğini bildirerek şu mesajlan verdi: "Önce DYP grubu ve genel merkez yönetimiyle örgütler kendilerini kanıtlamah. Bir partide tek kişinin dediği olma- mah. Eğer grup ve parti böyle Mitterand Fransizca'dan baş- ka lisan bilmiyor. Kohl, Al- manca'dan başka lisan bilmi- yor. O devir geçti, dünya artık bütünleşti. - "Kimi önemli dostluklar da etkili" deniliyor. örneğin ba- yanThatchergibi... ÇAĞLAR - Yok, yok, yok. Bayan Thatcher Türkiye'ye ne getirmiş? Dostluklar, milktten milletedir. Şahıstan şahısa dost- luklarda fayda yok. - Yeni durum sonrası devlet kadrolannda çok büyük deği- şiklikler olur mu? Örneğin kimi ekonomi bürokratlannın endi- şe içinde olduklan söyleniyor? ÇAĞLAR - Vallaha ben Türkiye'de kalacagım. Benim ülkem burası. Partılilerle yoğun temas Olağanüstü kongreye yöne- lik olarak partililerîe en yoğun teması yürüten Devlet Bakanı Omer Barutçu'nun eski Başba- kanlık binasındaki makamı de- legelerle dolup taşıyor. Çağlar cephesinde destek verilecek adayın, "ANAP'ı zayıflatacak genç birisi" olmasırun önemine işaret edilirken, Mesut Yılmaz'- 'in Karadenizü olduğu anımsa- ülarak, Bartın MiUetvekili Toptan'ın Karadeniz seçmeni üzerinde etkili olabileceğine de işaret ediliyor, Barutçu. Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtlarken, genel baş- kan adaylığı konusunda şansı- nın yüksek olmadığını söylediği "Pazar aunb tüm âazalarımız açıktır olmasını istemiyorsa bunu tav- nyla göstermeli. Eğer grup ve parti kendini kanıtlamıyorsa ben kimle yola çıkanm? Ben böyle bir yapının içinde olmak istemem." Cindoruk yanbsı parti yöne- ticileri, Cumhuriyet'e yaptıklan açıklamalarda, ikna için gere- kirse milletvekilleri ve il baş- kanlanndan imza toplanabile- ceğine dikkat çektiler. Soruyağmuru Cindoruk, iurk-AT Karma Parlamento Komisyonu'nun açıhşına katılmak üzere saat 16. OO'da odasından aynlırken de gazetecilerin soru bombardı- manıvla karşı karşıya kaldı. Cindoruk, bir özel TV şirketi- nin yaptığı telefon anketinde kendisine yüzde 60, Demirere yüzde 30 çıkügını anımsatıp "Buna ragrnen aday olmamak- ta ısrar ediyor musunuz?" diye soran bir gazeteciye, "Kamuo- yu yoklamasıyla Meclis karan arasında fark vardır" yanıtını verdi. Cindoruk, kasım ayında yapılacak DYP olağan kongre- sinde aday olup olmayacağının sorulması üzerine de şunlan söyledi: "Kasırha daha 6 ay var. Ben Meclis Başkanı'yım. Görevime eylüle kadar devam edeceğim. Zaten böyle bir şeyin içinde yo- kum. Meclis Başkanı olarak çıkıp böyle şeyler yapamam. Anayasa yasağı içindeyim. Ben 'siyaseti bırakıyorum' deme- dim." gerekçcsiyle Çağlar'la ilişkileri- nin gerginleştiği iddialannın anımsaülması üzerine, "Cavit bey, benim can yoldaşım. Aile- ce çok yakınız. Çağlar'la biz, birbirimizden kopmayız, müm- kün değil. Düşüncemiz de, ka- rar da beraber olur" diye ko- nuştu. Barutçu: Toptan kayıtsız kalamaz Barutçu, Cumhurbaşkanhğı seçimi tamamlanmadan yapıla- cak değerlendırmelerin hatalı olabileceğine işaret ederek, "Demirel birinci sayfayı oku- madan, ikinci sayfayı okumaz" dedi. DYP'nin tek başına 226 sandalyeye sahip olmadığını. Başbakanlığa secilecek ismin başka bir parti ile müzakereye gireceğini anımsatan ve SHP ile koabsyonun süreceğini vurgu- layan Barutçu. bir süre öncesi- ne kadar ibşkileri sıcak olma- yan Köksal Toptan'ın genel başkan adaylığı için şu değer- lendirmeyi yaptı: "Köksal bey hakkında şu an- da ileri bir şey söyleyemem. Benim arkadaşım olrnasınm yarusıra, babalanmız, analan- mız DP'de yıllarca birlikte ça- lıştı. Fevkalade dengeli bir in- sandır. Duruma göre davrana- cakur. Basında çıkanlara ve kamuoyundaki eğilime kayıtsız kalması mümkün değildir. Bir karar verecektir. Şu anda çok kararb olduğunu söylemek de mümkün değildir." "Hüsamettin Cindoruk da- hil, kim genel başkan olursa, biz arkasmda Yemen askeri gi- bi yürürüz" diyen Barutçu. daha önce Toptan'ın yanısıra "favori" gösterdiği Tansu Çil- ler'e ibşkin değerlendirme yap- mak istemedi. Özel bir televizyon şirketi ta- rafından, Cindoruk'un aday olmadığını açıklamasından ön- ce DYP il başkanlanna uygula- dığı bir ankette, genel başkanlık için en büyük desteğin Cindo- ruk'a verildiği öğrenildi. Anket sonuçlanna göre, bazılan "çift tercih" bildiren il başkanlann- dan 60*ı Cindoruk'a, 17'si Tan- su Çiller'e. 13'ü de İsmet Sez- gin'e destek verdi. Sezgin Aydın'da Genel Başkan adaylan ara- sında adı geçen İçişlen Bakanı Ismet Sezgin, dün gittiğı mem- leketi Aydın'da "Başbakanımız hoşgeldiniz" pankartlan ve "Başbakan Sezgin" sloganlan ile karşılandı. Sezgin'in gezisi- ne, Aydın milletvekilleri Nahit Menteşe ve Ali Rıza Gönül ile İzmir MiUetvekili Erkut Şen- baş'ın da katılması dikkat çekti. Gönül, Sezgin'in DYP Genel Başkanlığı için şansınm yüksek olduğunu savundu. UĞUR MUMCU • Baştarafi I. Sayfada Deniz Gezmiş. Yusuf Aslan ve Hüseyin inan, cezaevi- nin Hüseyin Gazi Dağı'na bakan arka hücrelerinden alınmış, bizlerin bulunduğu Dış-B koğuşunun önünden askeri araçlarla infazların yapılacağı Cebeci'deki ce- zaevine götürülmüşlerdi. Avukat Halit Çelenk'in giriştiği hukuk savaşı sonuç vermemışti. CHP Genel Başkanı Ismet inönü'nün çaba- ları da boşa gitmişti. Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet Dairesi Başkanı Yargıç Tümgeneral Numan öz- dalga'nın Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'a "bu suçlann 146. maddeye girmeyeceğini" anlatan mektubu da bir etki yapmamıştı. Prof. Faruk Erem'in Cumhurbaşkanlığı Genel Sekre- terliği'ne yaptığı başvuru da sonuçsuz kalmıştı. TİP Genel Başkanı M. Ali Aybar'ın TBMM'de yaptığı o yiğit- çe konuşma da hukuk vicdanlarını uyandırmamıştı. O günlerde "yüreklerin kulakları sagV'dı. Hükümeti ve parlamentoyu suçlayarak yönetimi ele geçiren cunta, karannı çoktan vermişti: Üç genç asıla- caktı. Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığındaki Sıkıyönetim Mahkemesi'nden çıkan karar Askeri Yargıtay'ca da onanmıştı. Karar, TBMM'de de görüşülerekonanmıştı. İnfazların yapılmamasını isteyenlerle cunta arasında amansız bir savaş başlamıştı. Idam kararları veren sıkı- yönetim mahkemesi duruşma yargıcı Albay Ahmet Te- tik'in yeğeni ODTÜ öğrencisi Fatih Uludere de THKO davası sanığı olarak yakalanmış ve tutuklanarak cezae- vine gönderilmişti. O günlerde bizler de idamlann durdurulması için bü- tün Türkiye'de imza kampanyası açmıştık. Idamlara karşı çıkan bildiri ve altmdaki imzalar, Arv kara'da Altan Oymen'de toplanmıştı. Altan Oymen'in evinde bir araya gelerek infazların durdurulmasını iste- yen bildiriyi kamuoyuna nasıl duyuracağımızı görüş- müştük. Altan öymen, ertesi gün basın toplantısı yaparak bu bildiriyi açıkladı. Aradan çok geçmedi, bu bildiri için im- za toplayan Altan Öymen, ben ve yazar Erdal öz, saçma sapan nedenlerle tutuklandık. Hukuk savaşı, aynı günlerde askeri yargı kesiminde de veriliyordu. 83 deniz subayını yargılayan Istanbul Sı- kıyönetim Mahkemesi, sanık eylemlerinin 146. madde- ye girmeyeceği gerekçesi ile aklama kararı verince mahkeme, Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Faik Tü- rün'ün emri ile kaldırılıyor, mahkeme üyeleri Remzi Şi- rin ve Refik Karaa, doğu illerine sürülüyordu. Askeri Yargıtay Genel Kurulu'nda iki yürekli askeri yargıç -Tuğgeneral Kemal Gökçen ve Albay Nahit Saçlı- oğlu- Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile ilgili karara karşı oy yazısı yazıyorlardı. General Gökçen ve Albay Saçlıoğlu, şu gerekçe ile karara karşı çıkmışlardı: -... memleketimizde TCK'nın 146/1. maddesindekisu- çu işlemeyi niyet edenlerin hareketlerinin elverişli vash talarla vuku bulduğunu kabul edebilmek için bunların ya anayasa ve onun kurduğu devlet düzeninin bekçiliğini yapmakta olan gütferle az çok mücadele edebilme ye- teneğine sahip olduklannı düşündürecek bir kuvvetle, veyahut da bilinmeyen şaşırtıcı bir taktik, strateji ve $ev- ki idareyle harekete geçmiş olmaları lazımdır. Halbuki sanıkların ne vasıtalan elverişlidir ne de taktik VB strate- jilerinin bilinmeyen bir tarafı vardır. Günümüzde bunlar olsa olsa ancak uyanık ve tedbirli olmayan idareler için şaşırtıcı olur ve sürpriz teşkil eder. Buda o günlerd» -hele askeri yargıç olarak- çok az ki- şinin dile getirebileceği bir hukuk şiiriydi. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının eylemleri elbette suçtu. Gökçen ve Saçlıoğlu'nun karşı oy yazılarında yaz- dıkları gibi bu suç, anayasayı ihlal suçu değil silahfı çete kurmak ve bu çeteyi yönetmek suçlarıydı. Bu suçlann yaptırımları da ölüm cezası değildi. Yirmi yıl önce 6 Mayıs sabahına karşı Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın Mamak Cezaevi'nden götürülüşlerini ve arkadaşlarının ağlayarak marşlar söylemelerini bugün gibi anımsıyorum. - Bir çift güvercin havalansa I Yanık yanık koksa ka- ranfil I Değil, unutulur şey değil I Çaresiz geliyor aklıma. OLAYLAREV ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi I. Sayfada karşı cesur bir mücadele başlatmış olan arkeologlara ve Istanbul âşıklarına katılı- yor ve onları destekliyorum." Bu açıklamayı okuyan ki- mileri, bir Fransızın bu kadar yakından ve coşkuyla Çem- berlitaş'ı benimsemesine şaşırabilirler; kimileri de bir yabancının Istanbul'un bir mahallesine sahip çıkmasını yadırgayabilirler. Oysa hepimiz Istanbul'un yalnız bizim olmadığını öğ- renmek zorundayız. 21'inci yüzyıla yaklaşırken, Dalyan'- daki denizkaplumbağalarının artık bütün dünyanın malı ol- duğunu anlamalıyız. Bu kural dünyanın öteki ülkeleri için de geçerlidir. Venedik yok oluyorsa, kurtarmak bütün in- sanlığın odevidir. Çemberli- taş'ta işlenen cinayetle çağ- daş insan çok yakından ilgili- dir. Ancak bir de madalyanın öteki yüzü var. Nasıl oluyor da bir Fransız, istanDul'u bu kadar severken Eminönü Be- lediye Başkanı toprağına, kentine, kültürel zenginliğine bu kadar duygusuz kalabili- yor... Mimarlar Odası İstan- bul Şubesi "Çemberlitaş'taki otopark inşaatı, tarihe olduğu kadar şehircilik bilimine de açıkça meydan okumaktadır ve Istanbul'a hakarettir" di- yor. Istanbul 1 Numaralı Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu, inşaatın der- hal durdurulması karannı almıştır. Her şey, Çemberli- taş'ta bir cinayet işlendiğini göstermektedir. Hiç kuşkusuz göz göre gö- re bu cinayetin işlenmesine seyirci kalamayacak kadar uygar bir toplum olduğumu- zu kanıtlamak zorundayız. Ne var ki basın olarak bu konuda görevimizi yapabili- yor muyuz? Ankaradaki bir incir çekirdeği doldurmaz si- yasal dedikoduları manşet yapmaktan çekinmeyen ga- zetelerimiz, Istanbul'da ya- şanan ve uiuslararası boyut- lara oturan bu drama neden bu kadar ilgisiz kalabiliyor- lar? Tarihe, kültüre ve kendimi- ze karşı bu çapta kayıtsızlık üzücüdür. Eğer çağdaşlaşma yolun- da bir iddiamız varsa, bunu, tarihsel ve kültürel anıtlar ve hazinelerin üstüne beton oto- park yaparak kanıtlayama- yız. Menfaatin itici gücüne ve hırs güdüsüne kendini teslim eden kişilerin uygarlıkla alış- verişleri tartışmaya değer... Cumhuriyet, Çemberlitaş olayında görevini yerine ge- tirdiği inancındadır. Bu konu- da yalnız Istanbulluların de- ğil, bütün ülkenin cinayeti önlemek için gerekli girişime katılması kaçınılmaz bir gö- rev değerindedir. ••• SAHİBİNDEN Selimpaşa Araptepe'de 191 m 2 denize yakın VİLLA arsası satılıktır. Akşam 20.00'den sonra Tel: 230 89 61 ÇAOŞANLARIN SORÜLARI SORUNLARI Yılmaz Şipal 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-ktanbul Ödemeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle