Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA O MA VIS1993 PAZAHI t£>l
HABERLER
'Teslim olan
Dev-Sol'cular da
• Haber Merkezi-SHP
runcefi Milletvekili Kamer
Genç, 23 nisanda 12 Dev-Sol
miltanının öldürüldügü
rımceli'nin Pertek ikjesi Ardıç
köyünegiderek incelemelerde
buîundu. Basın toplantısı da
düzenteven Genç, olayın
lanıklanyla da konuştuğumı
söyiedi. Genç, "Olayı
yakından gören taniklarbir
İıajli çok. Olay, köyeçok
yakın bir mesafede yaşanmış.
Çaüşma suasında 6 Dev-Sol
militanı teslim olmuş. Teslim
olanlar köyün dışında
bulunanbıreve getirilmiş ve
daha sonra evdc bulunan
askerler tarafından
öldürülmüş" dedi.
Askertere sicH
affi teklifl
•ANKARA (ANKA)-
Askeri personelin disiplin
suçlannın bir defaya mahsus
olarak afiedilmesi için yasa
teklifı verildi. ANAP Ankara
Milletvekili Yûcel Seçkiner,
TBMM Başkanbğı'na verdıği
üç ayn yasa tekbfı ile askeri
personele disiplin cezası afli,
albaylara süre konulmadan
makam tazminatı verilmesi ve
uzmanjandarmalann dernek
kurabilmesini gündeme
getirdi. Seçkiner, büyük
çoğunluğu Silahlı Kuvvetler'e
ilişkin dûzenlemeleri içeren 28.
yasa teklifıni de vermiş oldu.
Yücel Seçkinefin, Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanunu'nda degişikhk
yapılmasını istediği teklifine
göre, tüm askeri personelin
olumsuz sicilleri bir defaya
mahsus olarak affedilecek.
Kanun teklifınde, devletin
şahsiyetine yönelik işlenen
suçlar, âmmet, ihtilas, irtikap.
rüşvet, hırsızlık, dolandıncıhk
ve yüz kızartıcı suçlarhariç
tutuldu.
İnönü, yeni SHP
binasında
• ANKARA (AA)-SHP
Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü,
beraberinde eşi Sevinç tnöoö
olduğu halde Çankaya Alabaş
Sokak'taki partinin yeni genel
merkez binasında
incelemelerde bulundu. Bina
hakkında bilgj veren Genel
Sekreter Cevdet Selvi, giriş
katındaki iki salondan birinin
ziyaretçi odası olarak
düzenleneceğini, diğerinde ise
oluşturulacak yeni bankoda
vatandaşlann isteklennin
karşılanacağını anlatü. Selvi,
binarun daha önce Ankara
Büyükşehir Belediyesi
tarafından misafirhane olarak
kullanılmak üzere yapıldığmı,
ancak birtakım müteahhillik
sorunlan nedeniyle
tamamlanmadığını kaydetti.
Selvi, binayı ihale yöntemiyle
15 milyar lira peşin para
ödeyerek satın aldıklannı da
bildirdi.
Tîbuk.DPİI
• İstanbul Haber Servisi- DP
Istanbul İl Başkanhgı'na
NET Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Besfan Tibuk
seçildi. Türkiye Spor
Yazarlan Derneği'nin
Levent'teki tesislerinde dün
yapılan İl Kongresi'nde
konuşan DP Genel Başkanı
Hayrettin Erkmen. hayata
yeniden başlamarun
gururunu yaşadıklannı
söyiedi. Kongredeil
başkanbğına, geçici başkan
Besim Tibuk tek listeyle
katıldı. Tibuk'un
başkanlığında oluşturulan İl
Yönetim Kurulu üyeliklerine
de Ayla Gedik Sepici, Selim
Erengil, Hakan Çizem, Çetin
Gümüşoğlu, Mehmet Nuri
Üke, Erdoğan Celasun.
ömer Yalnızoğlu, Mustafa
Uyguner, Hüseyin
Yaacıoğlu, Erol Ölçer, Oğuz
Ergun, Babür Benderlioğlu,
Güven Raşit Büyükbaykal
ve Lütfı Yılmaz seçildi.
sağtadık
• GAZİANTEP(AA)-
Devlet Bakanı Mehmet
Batallı, "Hükümet olarak
toplumsal banşı sağladık"
dedi. Batallı, DYP Şehitkamil
llçe Kongresi'nde yaptığı
konuşmada, hükümetin
işbaşına geldikten bir yıl
sonra enflasyonu 20 puan
düşürdüğünü,
devlet-vatandaş
bfitünleşmesini sağlayarak
terörün üzerine gittiğini
söyiedi. Batalh, terörün
hukuk içerisinde çözüleceğini
ve 1993 yıb sonunda ülke
gündeminin alt sıralanna
indirileceğini vurguladı.
Gaziantep milletvekili ve
DYPGİKüyesiAyvaz
Gökdemirde
cumhurbaşkanlığı seçımine
değinerek şunlan anlattı:
"Eğer siyasi yasaklar
kaldınlmasaydı, Genel
Başkanımız Başbakan
Süieyman Demirerin siyasi
yasağı kalkalı 6 ay olacaKtı.
İYÖ-DER'li öğrenciler, arkadaşlan Yıldıran ve Kılıç'ın yargısızinfaz edildiğindeısrarlı:
Çaüşma, polis seııaıyosııtstanbıd Haber Servisi - Ba
hariye'de, polis tarafından dü-
zenlenen operasyonda öldürü-
len Şengül Yıldıran ve Uğur
Yaşar Kılıç'ın "yargısız infaz
edildiği" iddialan sürüyor.
İYÖ-DER'li öğrenciler ile 1
Mayısı kutlamak üzere Bele-
diye-İş 1 Nolu Şube"nin konu-
ğu olarak Avusturya ve Alman-
ya'dan gelen heyet. dün düzen-
lediklen basın loplantısında
olayı kınadı, Yapılan açıklama-
da, Şengül Yıldıran ve Uğur
Yaşar Kılıç'ın. demokratik öğ-
renci mücadelesi içinde yer aldı-
klan belirtilerek, "Bu kesinlıkle
yargısız infazdır. Çatışma iddi-
ası, polisin senaryosudur" de-
nildi.
Şengül Yıldıran'ın ablası
Yurdagül Yıldıran ise "Karde-
şim akademik, demokratik üni-
versite mücadelesinde yer alan
bir öğrenciydı. Polis taratınaan
istendığj zaman gözaltına alı-
nabilirdi, alınmışü da. Bu açık
infaz karşısında, herkesi konu-
ya karşı duyarb olmaya çağın-
yorum" dedi.
Devnmci Gençlik Yazı İşleri
" 4
"- f- î
K I
lYÖ-DERTi öğrencfler Uğur Yaşar Kıbç'm Devrinıci Gençlik Fatüı trtibat Bürosu'nda gözaltına alındığını. 20 nisan günü
serbest bıraküdığı Cumhuriyet Savcılıgı'na, gözaltındayken gördûgû tşkence nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu söyledfler.
Müdürü Levent Yanlık ile der-
gj çalışanlan Havva Suiçmez,
Ozkan Köylüoğlu ve Neslihan
Uslu. olaydan 6 saat önce Yıl-
dıran ve Kıhç ile birlikte olduk-
lannı, 1 Mayıs mıtingi için ha-
nrlık yaptıklannı anlattılar.
İYÖ-DER'b öğrenciter de
Uğur Yaşar Kibç'ın, 18 nisan
akşamı Devrimci Gençlik Der-
gisi Fatih İrtibat Bürosu'nda
gözaltına abndığını, 20 nisan
günü serbest bırakıldığını, 21
nisan günü ise İstanbul Adliyesi
Cumhuriyet SavcıbğTna, gö-
zalündayken gördüğü işkence
nedeniyle suç duyurusunda bu-
lunduğunu söylediler.
Aknanya ve Avusturya'dan
gelen yabancı heyet üyeleri de
yaptıklan açıklamada, bir süre
önce Yıldıran ve Kıhç'tan, Tür-
kiye'deki üniversite mücadelesi
hakkında bilgi aldıklannı be-
lirttiler. Heyet üyeleri, v
'Biz on-
lann demokratik platformda
yer aldıklanndan eminiz. Legal
yaşayan insanlann böyle öldü-
rühnesi, bizün için anlaşılmaz"
dediler.
IstanbuTdaiki'Yağan' yandaşını öldüren 'Karataş'çüar, Berliıfde yeni birkurbanaldı
Dev-Sol'dakıiçhesaplaşmabüyüyor
Haber Merkezi- Devrimci Sol(Dev-
Sol) örgütü icindeki hesaplaşma gidejek
büyüyor. Örgüt lideri Dursun Karataş'-
ın yandaşlan tarafından Türkiye'de iki
kişinin öldürülmesinden sonra Al-
manya'nın Berlin şehrinde de bir kişi
öldürüldü. Bazı sol örgütlerin Ortadoğu
temsilciükleri tarafından yapılan açıkla-
mada, örgüt içindekj bu hesaplaşma
kınanarak, "Devrimci hukuk, devrimci
karu dökmek değildir" denildi.
Dev-Sol'daki hesaplaşma, örgüt li-
derlerinden Bedri Yağan'ın Dursun
Karataş'a "örgütü fakslarla yönettiği".
"ölümterle sonuçlanan pobs operas-
yonlanna neden olduğu" gerekçeleriyle
karşı çıkması üzerine başlamıştı. Ya-
ğan*ın İstanbul'da yine bir pobs operas-
yonu sırasında ölmesinden sonra da
örgüt içi hesaplaşma şiddet kazanmaya
başladı. Yağan grubu, örgüt lideri Ka-
rataş'la görüş aynhğına düştüp konu-
larda eleştiriler getirirken, 23 Nisan
1993 tarihinde İstanbul'da Ercan Te-
melli ve Muammer Aydın'ın Karataş
grubu tarafından öldürühnesi, gerginli-
ğj artırdı. Ve örgüt içinde artan gergin-
hk, 1 Mayıs gününde ise yurtdışına sıç-
radı.
Dursun Karataş grubu. 1 Mayısgünü
"darbecilikle" suçladığı Yağan grubu-
nun Almanya'nın Berlin kentindeki lo-
kalini bastı. Bu baskından sonra çıkan
çatışmada da Yağan grubundan Ercan
Şakar (25) ağır yaralandı. Şakar, kaldı-
nldığı Urban Hastanesi'nde öldü.
üevrimci Sol Avnıpa Temsilcüiği'-
nden yapılan açıklamada. Dursun Ka-
rataş ve ekibinin "karşı-devrimci mafya
kafa yapısında" bir çete olduğu öne sü-
Açıklamada, "Dursun Karataş
ve çetesi Devrimci Sol'un bir kanadı de-
ğildir.
Çünkü, Dursun Karataş bugün
devrimci ve halklann kurtuluşunu
amaçlayan bir anlayışı değil, özelde
Devrimci Sol'u, genelde tüm devrimci-
leri ve halklann kurtuluşunu tehdıt
eden karşı-devrimci bir anlayışı savun-
makta ve bunun pratiğini uyğulamak-
tadır" denildi. Açıklamada, Karataş'-
tan akıtüğı devrimci kanlannın hesabı-
nın sonılacağı da vurgulandı.
PKK, TKP/ML Hareketi, TKP/ML,
TKEP örgütlerinin Ortadoğu temsilci-
bkleri de bu konuda yaptıklan ortak
açıklamada, Devrimci Sol'un iki kana-
dının da katıldığı bir toplantı yapıldığı-
nı, bu toplanüda Dursun Karataş'ın
temsikisinin "uygulanan şiddetin örgüt
içj hukuk anlayışlanna sığdıgını" söyle-
diği bebrtildi.
NASIL BİR CUMHURBAŞKANI?!CUMHURBAŞKANIKİMOLMALI?
Anayasaya saygılı, laik, demokratve çevreci
Haber Merkezi - Hüsamettin
Hakdiyen (İstanbul): "1- Akb
selim sahibi, partiler ve halkla
uyum içerisinde çabşabilecek.
tarafsız, Atatürk ilkelerinden
ödün vermeyecek, geçmişinde
parasal dedikodulara bulaşma-
mış, dost ve akrabalanna özel
imkanlar vermemiş, kanunlara
saygüı, olumlu görüşleriyle
devletin yüksek görevlilerine
yol gösterebilecek. ahengi te-
min edebilecek. güvenilir, kişi-
likb, yeniliklere açık biri olmalı.
2- Erdal İnönü. Mümtaz Soy-
sal, Necdet Uğur, Murat Kara-
yalçm."
Inan Tamer (Gemlik): "1-
özü sözü bir. fıkirleri ile tutarb.
demokrat. laik düşünceli. dev-
let veya iş tecrübesi olan bir zat
olmab, iyi yabancı dil bilmeli.
2- Erdal İnönü."
Şükrü Haşbaş (İstanbul): "1-
Tarafsız, tutarlı, kararlı ve ce-
sur, uluslararası ilişkilerin bilin-
cine vakıf ve mazisi dürüst bir
kimse.
2- Hüsamettin Cindoruk '
Sdahaddin Yılmaz (İstan-
bul): "1- Atatürk ilkelenni ha-
yata geçirecek. insan yaşammı
kutsal sayan, insan haklanna
saygıb, Türkiye Cumhuriyeti'-
nin birlik ve bütünlüğünü koru-
yabilecek. laik, demokrat ve
ulusun çıkarlannı kendi çıkar-
lanndan üstün tutan bir kişi ol-
malı.
2- Erdal İnönü."
Ali Rıza İlgezdi (Ankara): "1-
Entelektüel birikime sahip,
dünya ve ülke konjonktürünü
çok yakından izleyebilen, bu
olaylar çerçevesinde geniş ve
derüı yorumlarda bulunabile-
cek, laiklikten, çağdaşlaşma-
dan, aydınlanma ve demokrası-
den asla taviz vermeyen bir in-
san.
2- Süieyman Demirel. Erdal
İnönü, Hüsamettin Cindoruk,
Y.GöngörÖzden."
Selahattin Güvenç (İstan-
bul): "1- Laik bir devletin baş-
kanı olduğunu algılayabilen,
anayasaya saygılı, Atatürk dev-
rim ve ilkelerini içine sindirebi-
len, sözde değil özde Atatürkçü
olan, zenginiyle yoksuluyla
tüm ulusu kucaklayabilen, ho-
bilerini tatmin için devlet ola-
naklanndan yararlanmama er-
demini göstererek ulusun sağla-
yabildiği olanaklarla yetinen,
beytübîiah koruma ve kollama-
da örnek alınacak davranışlar
sergileyen bir cumhurbaşkanı
istiyorum.
2- Yekta Güngör özden."
Cihan Taşar (Eskişehir): "1-
12 Eylül döneminden bu yana
süren toplumdaki gergjnliği sa-
kinleştirecek. 13 yıldır toplum-
da güçlenen tek kişi havasından
çoğulculuğa geçişi sağlayacak,
yıllardır yara alan demokrasi ve
Atatürkçülük düşüncelerini di-
riltecek, arabesk yapılanmayı
değil gerçek çağdaşlaşmayı sağ-
layacak, ulusal onurumuzu
onurluca temsil edecek, de-
mokrat, aydın, gerçek Atatürk-
çü sivil bir cumhurbaşkanı ol-
mah.
V- Y. Güngör özden."
Aynur Üge (İstanbul): "1-
Dürüst, saygın, kültürlü, laik,
tarafsız, güvenibr, çağdaş, Red-
Kid yarunda başka şeyler oku-
yan, 'Benim memurum işini bi-
br', 'Ben zenginleri severim',
"Ben yaptım oldu' demeyen, ai-
lesi görgülü olan, ınsanlan se-
ven. çevreci, insan haklanna
saygılı bir cumhurbaşkanı isti-
yorum.
2- Erdal İnönü."
Fereç Serçe (İzmir): "1- Yeni
cumhurbaşkanı, bütûn halk
katmanlannı kucaklayan. Ata-
türk ilkelerine bağb, laik, de-
mokrat ve saygın olmabdır.
Cumhurbaşkanlığını bir ülke-
nin vitrini olarak düşünürsek,
buraya seçilecek şahsın, yüzü
Baü'ya dönük. kültürlü, sanat-
çı ruhlu, estetik. hoşgörüyü ilke
edinmiş obnası lazımdır. Bu
makamı eşe dosta peşkeş çek-
meyecek, eski saygınlığını ka-
zandıracak ve her şeyden
önembsi Çankaya'nın Türkiye
Cumhuriyeti'nin çıkarlannı gö-
zeten, dengeleri koruyan bir
makam olduğunu gösterecek
biri olmabdır.
2-Erdal İnönü, Bfilent Ece-
İsmaîl bhan (Finıke-Antal-
ya): "1- Türkiye'nin itibannı
kazandıracak biri obnalı.
2- Erdal İnönü." Ali Harma-
oğlu (İstanbul): "1- Laik Türki-
ye Cumhuriyeti'nin çıkarlan
doğrultusunda hareket eden,
tarafsız, insan haklanna ve hu-
kuka saygılı, eleştirilere açık,
uygar, demokrat ve ilerici biri
olmab.
2- Erdal İnönü veya Mümtaz
Soysal."
Sürecek
BIZBÎZE
ERDAL ATABEK
İnsan Görmek
İstediğini Görür.
Sanatçiların yüzyıllar öncesinden sezdiği bu gerçeği
daha sonra psikoloji doğruladı: 'insan görmek istediğini
görür'. istanbul'da yükselen yeni yapılan, büyük otelleri, iş-
hanlarını, büyük yapı komplekslerini yıllardır görüyoruz.
Tartışılan da bu yeni yapılanmanın klasik istanbul siluetini
bozmasıydı. Yedi tepe üzerine kurulan istanbul silueti,
cami kubbeleriyle minarelerin göğe yükselen parmaklara
benzeyen görüntüsüydü. Sonra gelişen kapitalizm kendi
tapınaklarını bu siluete ekledi: Büyük iş rnerkezleri, büyük
oteller, bankalar... Bunlar hep görüldü, tartışıldı, beğenildi,
beğenilmedi. Gelişen modern kentlerin siluetleri tartışma
konusu oldu. Ama bu büyük kentin uzak köşelerinde yükse-
len çöpdağları birtürlü görülemedi. Oralarakimselerbak-
madı. O uzak köşelere gelip de acımasız büyük kentin kıyı-
larında tutunmaya çalışan çaresiz göçmenler' görülmedi.
Görüldüğü zaman da başlar iki yana sallandı, istanbul'un
yeni gelenler yüzünden mahvolduğu söylendi, 'ipinı kopa-
ranın buralara gelmesinin önlenmesi' üzerinde duruldu.
Sonra da başlar gene oralardan yeni gökdelenlere, yeni
otellere, yeniişyapılarınaçevriıdi. Kentin büyükyağmaları
oralarda hazırlanıyordu, oralarda tezgahlanıyordu. Sonun-
da çöpistan' dağları yürüdü, önüne geleni ezdi geçti. Şimdi
sorumlu mu aranıyor? Merak etmeyin, sorumlular her za-
man çaresiz gariplerdir Bu ülkede ölen öldüğüyle kalır,
kalan kaldığıyla ölür.
Şimdi bu facia yaşandı ya, artık olan bitenler görmezden
gelinemez sanırsınız ve hiç kuşkusuz yanılırsınız. Birkaç
günlük tantanadan sonra gözler gene görülmek istenen
yerlere' çevrilir. Politikada gündem Çankaya'dır. Gelsin
Çankaya kulisi. Görülecek yerler, bakanlık koltuklandır, iş
dünyasının hareketli zirveleridir. dolarla markın tapınak-
larıdır. Çöp dağlanna kimseler bakmaz. Çünkü kötü kokar-
lar, çirkindirler ve insanlann pisliklerıni temsil ederler.
Insanlar onları görmek istemezler ve görmezler.
Beynimizin de nasıl çöplüğe döndürüldüğünü görme-
diğimiz gibi. Beynimizin o yaratıcı hücrelerı nasıl da içi boş
imajlarla, görmek istemesek de göre göre alıştırıldığımız
yapay kavramlarla, gerçeğin yerıni alan yalanlarla çöplüğe
döndürülüyor. Çevre kirliliği üzerinde çok duruluyor gibi
görünüyor ama beyin kirlenmesi' üzerinde hiç durulmu-
yor. Oysa 'beyin kirlenmesi' belki de en dehşet vericf kir-
lenme biçimi. Şöyle geçmişe kısa, hem de çok kısa bir
bakış bile nelere, nasıl 'alıştırıldığımızı', değer yargı-
larımızın nasıl bir metamorfoz'a uğratıldığını göstermiyor
mu? Katka'nın 'Metamorfozu' (değişim), birsabah kalkbğı-
nda kendini böceğe dönüşmüş gören ınsanın trajedisini
anlatır. Çevrenize şöyle bir baktığınızda nasıl metamor-
foz'a uğramış insanlar görmüyor musunuz? Böcekler, so-
lucanlar, bukalemunlar, serçeler, eşekler, aslanlar. inek-
ler, yılanlar, ağustos böcekleri, karıncalar, bok böcekleri...
Nasıl bir metamorfoz? Ne çare ki insan görmek istediğini
görür.'
Oktay Akbal'ın sanat yılları, mücadele yılları, duygularla,
düşüncelerle dolu yılları güzel bir geceyle kutlandı. Sa-
natçının, yazann yaşı yoktur. O gece de bunu söyledim, sa-
natçı her zaman 7 yaşındadır, 17 yaşındadır, 70 yaşındadır,
700 yaşındadır, 7 bin yaşındadır. Oktay Akbal'ın yıllannı da
böyle kutladık. O gece boyunca beyinlerimizin nasıl kirletil-
diğinı düşündüm. Bu kirletilen kentte o gece, o salon bir çi-
çek bahcesı temizliğindeydi. Gelenler, katılanlar, geleme-
yip de o geceyi düşünenler, orada olmak isteyenler terte-
mizçiçeklergibiydiler. Kültür Bakanı, kültürün gerçek dost-
lanndan Fikri Sağlar, Yaşar Kemal'den sonra Oktay Ak-
bal'ın da heykeHnin dikileceğini söyiedi. Ama yazarlarırt,
sartatçilann asıl tıeyketleri yapıttandır. Geleceğe katacak
olan da onların yarattıklarıdır. Keşke heykellerini yapma-
dan önce yazarların yazdıklarını, çizerlerin çizdiklerini
ders kitaplarına koyabilsek. Genç kuşaklarımızın sadece
meraklıları değil hepsi kendi ülkesinin yazarlarını tanıya-
rak yetişseler. Daha kendi ülkesinin yüzakı yazarlannın
yazdıklarını okul kitaplarına koyamamanın utancını yaşıyo-
ruz. 'Beyin kirlenmesi'ni nasıl önleyeceğiz? Beyinlerimizin
üstüne yığılan çöp tepelerini nasıl silkeleyeceğiz? Doğru
söylemişsin sevgilı Oktay, 'önce Ekmekler Bozuldu.' Son-
ra da her şey bozulma sırasına girdi. Gözlerimiz de bozu-
lanlar arasında.
Beynimizi korumak gerekiyor. Beynimizi çevre kirliliğirv
den korumak gerekiyor. Beynimizi bulanıklıktan karşılık-
tan şaşırtmalardan, bozulmalardan korumarnız gereki-
yor. Asıl tehlıke burada. Beynımiz bir kere kirletildi mi, göz-
lerimiz de bozulur, kulaklarımız da, ellerimiz de, dilimiz de
bozulur. Sonra da 'ne oluyor bize' gibi sorular sormaya
başlarız.
insan olmak, görmek istemedığini de görebilmekle baş-
lar. Kendimizi kendi tuzaklarımızdan bile kurtarabilirsek,
artık her şeyi görürüz. Yalnız 'görmek istediğini gören in-
sanlar' hiç unutmasınlar; bir gün gelir, istemediklerini de
görürler. Gerçekte insan olanlar, dünyayı, üstlerine yıkıl-
madan görebilenlerdir...
Atatürk, Çankaya'daki akşamyemeğinde sofradaki yakınlanna açıklıyor: Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz
Devletin adı konuyor: Türkîye CumhuriyetiDevlete ad konulmamış olması, 1924 Ha-
şet Almanagı'nda (Abnanac Hachette) rast-
lanan "ırsi habfeliğe dayanan dini demokra-
si hükümeti" gibisinden garip tanımlara da
yol açabiliyordu.
Öteden beri cumhuriyet yanbsı olan, bunu
çok önceleri yakınlanna açıklamış bulunan
Mustafa Kemal, koşullann olgunlaştığına
inanarak eyleme geçti:
Bakanlar Kurulu Başkanı (İcra Vekilleri
Heyeti Reisi) Rauf Bey (Orbay), kimi anlaş-
mazbklar yüzünden görevinden çekihniş, 13
Ağustos 1923'te bu göreve dahiliye vekilı Ali
Fethi Bey (Okyar) atanmışlı. 24 ağustosta da
Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Meclis Ikinci Baş-
kanlığı'ndan aynldı. Ertesi gün Halk Fırkası
Grubu, Rauf Bey'i Meclis İkinci Başkan-
bğı'na, Erzurum mebusu Sait Bey'i dahib'ye
vekilbğjne aday gösterdi. Mustafa Kemal
Paşa, her iki adayı da uygun görmüyordu.
Öte yandan, Meclis icindeki bir muhalefet
grubu da hükümetin rahat çalışmasına engel
obnaktaydı.
Çekilme kararı
Mustafa Kemal, tasansını eyleme geçirir-
ken bu oluşumlardan da yararlandı. 25 ve 26
ekimde Çankaya'da Bakanlar Kurulu'nu
toplayarak çekilmeleri zamanının geldiğini
söyiedi.
Bir de ilke karan ahndı: Aynı kişiler yeni-
den başbakan ve bakan olarak seçilecek
olurlarsa istifa edeceklerdi. Ordunun rasgele
bir kimsenin komutasına verilmemesi için o
dönemde Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi
olan Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak
Paşa bu karar dışında bırakıldı.
Fethi Bey hükümeti, "Türkiye devletinin
karşısında bulunduğu güç ve önemli iç ve dış
işlerini kolaybkla sonuçlandırabilmesi için
çok güçlü ve Mcclis'in tam güvenini kazan-
mış bir bakanlar kuruluna kesin gereksinim
bulunduğu" gerckçesiyle istifa etti. Bu çekil-
me yazısı 27 ekim günü saat beşe doğru açı-
lan Meclis'te okundu.
Millctvekillcri arasında kulisler başladı.
• Atatürk ve yanındakiler, yemeği yanda bırakıp ertesi gün yapılacak işler üzerinae görüşmeye başladılar.
Konuklann gidişinden sonra Mustafa Kemal'le Ismet Paşa baş başa verip 1921 Anayasası değişiklikleri
üzerinde çahştılar. Mustafa Kemal Paşa, anayasanın birinci maddesinin sonuna "Türkiye devletinin hükümet
biçimi cumhuriyettir" cümlesini ekledi.
Çankaya'dan gelip geçenler
Atatürk'ten
Özal'a
ALPAY KABACALI
O ZAMANKİ ÇANKAYA-Gazi, bu mütevazi, gösterişsiz binada Türkiye'nin ilk temel harçlannı koyuyordu
Yeni bakanlann kimler olacağı tartışılıyor-
du. Öteden beri muhalefet yapan İstanbul
gazeteleri ise olaylan yönlendirmeye çabş-
maktaydı.
Kimisi Rauf Bey'-le görüşüyor, kimisi
ordu müfettişliğine atanan Ab Fuat Paşa'-
nın İstanbul'a gebşinde Mustafa Kemal'le
aralan açık olan Rauf Bey. Adnan Bey (Adı-
var) gibi kişilerce karşılandığını bildiriyor,
kimisi Rauf Bey ve Kazun Karabekir Paşa-
nın fotoğraflannı yayımlıyordu.
28 ekim günü Fethi Bey'in başkanlığında
toplanan Halk Fırkası Yönetim Kurulu,
Mustafa Kemal'in tasanlanndan habersiz-
di. Yeni bir bakanlar kurulu listesi hazırlan-
dı. Sıra, Mustafa Kemal Paşa'nın görüşünü
almayageldi.
Ama listedekiler bile bu kurulda yer al-
mak istemiyorlardı. Meclis'te gereken ço-
ğunluğun sağlanamayacağı belliydi...
O akşam Meclis'ten aynbrken Ankara'ya
yeni gelmiş olan ve görüşmek üzere kendisi-
ni bekleyen ordu komutanı Kemalettin Sami
Paşa ile Halit Paşa'yı Çankaya'ya davet
eden Mustafa Kemal, yemekte Ismet İnönü
ve Kazım (Özalp) paşalarla Fethi Bey'in de
bulunmasını istedi. Çankaya'da Rize millet-
vekili Fuat (Bulca),.Afyönkarahisar miUet-
vekili Ruşen Eşref (Ünaydın) beylerle karşı-
laştı. Onlan da yemeğe abkoydu.
Yemek yenirken Mustafa Kemal, birden-
bire "Yann cumhuriyet ilan edeceğiz" dedi.'
Sofradakiler bu düşünceyi benimsedikle-
rini söylediler. Ve yemeği yanda bırakıp er-
tesi gün yapılacak işler üzerinde görüşmeye
başladılar.
Atatürk ve İnönü baş başa
Konuklann gidişinden sonra Mustafa
Kemalle İsmet Paşa baş başa verip 1921
Anayasası değişiklikleri üzerinde çabştılar.
Mustafa Kemal Paşa, anayasanın birinci
maddesinin sonuna "Türkiye devletinin hü-
kümet biçimi cumhuriyettir" cümlesini ekle-
di.
Sürecek