19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3MAYIS1993PAZARTESİ 12 DIZIYAZI UmutABD de, gözlerTürkiye'de P36.Paralel Devleti Ta YURDAGÜLERKOCA ürkiye 'nin kendileri içinçok önemliolduğuna dikkat çekiyorlar sürekli. Türkiye, dünyaya açılan tek kapısı Kürdistan'ın. Buyüzden de ayrı bir önemi var. lOgünlükgezi süresincegörüştüğümüz bütün yetkitiler Türkiye kamuoyuna, "Biz Irak'tan ayrılmayı düşünmüyoruz. Sınırlan koruyacağız"ntesajı vermek için birbiriyleyanşıyor adeta. -3- A teş ve İhanet'in tarihinı yazmış Kürtler yıllar boyu. Ortak düşmana karşı savaşırken, silah- lan birbirlerine doğrult- tuklan da olmuş, düş- manla anlaşarak birbirlerine karşı sa- vaştıklan da... Savaştan çok ihanet- ten yorulmuşlar... Bu yüzden de ıçerdeki dengeleri korumak, çelişkileri en aza indirmek son derece önem ka- zaruyor. Bu dengeleri kollarken de işyapmak son derece güçleşıyor. Bunun en belir- gin örneği aylardır Meclis gündemini işgal eden toprak reformu. Bir yanda büyûk toprak sahipleri bir yanda yok- sul. yorgun, yaralı Kürt halkı... Meclis'te büyûk tarüşmalara neden olduğu söyleniyor toprak reformu- nun. Hem Kürdislan I>enıokrat Par- ti'sini(KDP)hem de Kürdistan Yurtseverler Birliği'ni (KYB) kanştırmış tartı- şmalar. Her iki partinin ileri ge- İenleri bu konu- daki sorulan "Bu gerçekten çok hassas bir konu" diyerek geçişürme eğili- mınde. Heriki partide de büyük toprak ağalan var. Ozellikle aşiret üişkiteri üzerine kurulmuş olan, Barzan Köyü'- nün sahibi Me- sut Barzani'nin başkanhğını yaptığı KDP modern blr top- rak reformu önünde ciddi bir engei. KYB için- de de kollekti- rinden biri bu. Devlet kendi memur- lanna, Baas yöneticilerine toprak- lannı dağıttı..." Anlatılanlar Saddam döneminde bu topraklarda olup biteni anlamak açısından ilgjnç ama sorumuzun yanıtı değil. Usteüyoruz "Peki siz ne yapmayı düşünüyorsunuz?" diye. Kolektif kullanma "Mümkün olduğunca kimseyi mağ- dur etmeden çözüm anyoruz" diyor yetkili. Bu da sorumuza yanıt olmu- yor. Biraz daha ileri gH'n '"Toorağın kolektif kullarumıru düşünmuyor musunuz?" diye soruyoruz. Şimdiye kadar bu yönde bir öneri gelmediğini söylüyor KYB yetkilisi ve sürdürüyor: "Ama bu kolektif yöntem bazı du- rumlarda uygulanabilir. Mesela üç ki- şinin hak iddia ettiği araziler için kul- Museviük gibi bir ulus dini Vezidilik. Ancak doğuştan Kürt olanların sahip ola- bildikleri dini inanç dizgesi. kürdistandaki Yezidikriıı sayısı 200 bin civannda. Dini liderleri Mir Hayri Sait aynı zamanda bir KDP millerveküi. "Devrimden sonra Yezidiler üzeriıideki basküann kalktığını" belirtiyor Hayri Sait. vizme ilişkin bir eğilim olduğu söyle- nemez. Konu, iki partide de yatay bö- lünmeye yol açmış. Toprak ağaları ve aşiret mensuplan bir yana. diğerleri öbür yana düşmüş. KYB'nin önde gelen bir yetkilisi bu konudaki soruyu yanıtlarken Saddam döneminde yapılanlan anlatmayı ter- cih ediyor: "Mesela ben peşmergeyım, dağa çıktığım için devltt benım toprağımı aldı ve başkasına verdi. O başkası da alıp bir başkasına satü. Şimdi bir arazi üç kişinin üzerinde. Üç kişi de bir araâ üzerinde hak iddia ediyor. Saddam döneminden kalma bir yasa var. Bu yasa Irak Kürdistaru'nm tüm toprak- lannın devlete ait olduğunu söylüyor. Tanm Bakanlığı'nın en zor görevle- lanılabilir." Bir sağırlar dıyaloğu halinde gelişen konuşmamız sonunda sorumuzun yanıtını dolayh da olsa alıyoruz: '"Bizım çıkaracağımtz yasa çaüş- maya yol açmayacak durumda olma- lı..." tek Kürtlerin işleri çok. yollan uzun. Hükümetin gündemindeki Kürdis- tan'm yapılanmasına ilişkin düzenJe- melerin yanısıra, sınırlann korunması gibi son derece önemli bir sorunla baş- başalar. Bu konuda da umutlannı ABD ve Batılı devletlere, gözlerini ise Türkiye'- ye çevirmişler. Haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oylanacak olan Çe- kiç Güç'ün görev süresinın uzaulması konusunda kaygılılar. Her ne kadar "Biz kendi gücümüze güveniyoruz" diye başlasalarda konuşmalara. dik- katleri derhal Saddamın yalnızca kendileri ıçin değil tüm dünya için teh- likeli olduğuna çekiyorlar. "Peki eğer Türkiye Çekiç Güc'ün süresini uzatmazsa?" Belli kı bunu düşünmek bile istemi- yorlar. Yanıt tek çümle: "Çekiç Güç BM Güvenlik Encüme- ni'nin karanyla Türkive'de..." Türkiye, Suriye ve fran'Ia ilişkiler... Bu konuda da belirlemeden çok dilek- ler ağır basıyor. Türkiye'nın kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çeki- yorlar sürekli. Türkiye, dünyaya açı- lan tek kapısı Kürdistan'ın. Bu yüzden de ayn bir önemi var. 10 günlük gezi süresince görüştüğümüz bütün yetküiler Türkiye kamuo- yuna, "Biz Irak'- tan aynlmayı düşünmüyoruz. Sınırlan koruya- cağız" mesajı vermek için birbiriyle yanşı- >or adeta. PKK'nın tek yanlı ateşkesı de en fazla Kürt hü- kümetini rahat- latmış. PKK'nın Zeli kampının Türkıye sının- ndaki Zahodan, içerlere Erbil ci- vanna taşı- nmasında büyük katkısı olan yeni Başbakan Kus- ret Abdullah, "Bugünküduru- mumuzu ko- rumak için elimizden geleni yapa- cağız" diye anlatıyor bu konudaki ka- rarlılığı. KDP ve KYB peşmergelen- tun Türk Silahlı Kuvvetleriyle birlikte PKK'ya karşı savaşması, Kün halkı arasında büyük bir huzursuzluk ya- ratmış. 'KYB'li peşmergeler, halkm "Güney Savaşı" adı verdiğı savaşa ya geri saflarda katılmışlar ya da hiç dahil olmamışlar. PKK'yla savaşın sıyasi sorumluluğunu paylaşsalar da askeri sorumluluğun KDP'ye ait olduğu izle- nimi yaratılıvor sürekli. Eğer PKK, Kürdistan sınırlan için- de siyası faaliyet sürdürmek ısterse buna karşı çıkılmayacağı, ama Kür- distan'dan Türkiye topraklanna yapı- lacak saldınlara göz yumulamayacağı belirtiliyor. Kürdistan'da diz boyu yoksulluk bile geleneksel konukluğu engeUemiyor. Kime konuk olursanız olun önce sofra hazırlanıyor. Sofraların baş yemeği pilav ve et. Konuklar için kesilen koyunup kellesi pila> tepsisinin hemen yanında >erini alıyor. Bu gösterilen saygının ifadesi. Kürt sofrasında "Tokum" lafının yeri yok. Sunulan yemeği yernemek ev sahibine sa> gısızlık olarak kabul cdilivor. Sofralarda kadının yeri yok. \ cmcklcri hazırla> ıp. bulaşıklan yıkamak kadınlann, sofrayı kurmak ve kaklırmak da erkeklerin işi. Bu konudaki politikalannı ise. "Irak Kürdistanı üzerinde bütün oto- rite hükümetin elindedir. Biz kim olur- sa olsun. bugünkü yasalanmıza uyar- sa onlan korur ve işbırliğıne gidenz. Eğer bir sorun çıkarsa müdahale et- mek zorundaysz" diyerek ıfade ediyor- Ozal için üçgünlük yas Celal Talabani'nin PKK Uderi Ab- dullah Öcalan'ı Erbil"e davet ettiğ i bundan böyle Kürdistan topraklan- nda yaşayabileceğıni sövlediği de söy- lentiler arasında. Bir başka söylenti de Barzanı liderlig;ndekı KDP i'le PKK arasında önümüzdeki günlerde "Gü- ney Savaşı"nın kırgmhklannı ovtadan kaldırmak için bir banş protokolü im- zalanacağı şeklinde. Talabani'nin Türkiye. İran ve Suri- ye ile görüştüğünü ve bu görüşmelerde Küdistan'daki faaliyetın hiçbir biçim- de komşulanna yönelik olmayacağı teminaünı verdiğini haürlaüyorlar. Türkiye'nin, tran ve Suriye'ye oranla daha demokratik olduğunu düşünü- yorlar ve kuzey sınınnı güvence altına almak için ellerinden gelen gayreti göstereceklennı ısrarla \ urguluyorlar: "Temennımiz Türk hükümetinin Kürt meselesini insan haklan ve de- mokrası çerçevesinde çözmesıdir?" Kürdistan'da Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ı tanımayan > ok. Ozal'ın ölü- mü. Kürdıstanda büyük bir üzüntüye yol açıyor. Üç gün süreyle ulusal yas ilan edıliyor. Parti bayraklan yanya indiriliyor. Gazetelerin logosu siyah basıhyor. Türkıye'deki Kürt sorununun çözü- münde umutlar Özal'a bağlanmış. Kürdistan'ın geleceğine ilişkin beklen- tılerde bu umudun gerçekleşmesirun payı büyük. O yüzden de herkeste bir kaygı"Ya Özal'dan sonra Türk hükü- meü yumuşamaktan vazgeçerse?" Kürdistan'da kaygının sonu yok... "Ya..." ile başlayan onlarcacümle ku- rulabilir. Ortadoğu'da dengeler her an değişebilir....Bunu Irak'lı Kürtler ka- dar Türkiyeii Kürtler de düşünmek istemiyorlar. Diyarbakır'lı bır Kürt "Nihayet"' diyor "Kız kaçırdığımızda sığmabile- ceğimiz özgür bir toprak parçası var artık..." BİTTİ YaktığmışıklayolumuzaycUıılaıııyor O N B I N L E R İÇİN YAZDI Yüreğim her zamankınden fazla sana karşı büyük bir sevgi ve aşkla doluyor. Her ne kadar benim kişisel olarak kolum kanadım kınlmış dahi olsa mollalara karşı gericiliğe karşı nefretle, kinle ve büyük bir sabırla seni yaşatmaya çalışıyorum. Çocuklanm ve Hasan Alper her gün sana iyi geceler dileyerek resmini öperek yatıyor. Seni Çulha aılesi olarak çok çok seviyoruz. Ayten Çulha Mumcu; yüreğimin bir tane olan yüreğimin yansını fethetmıştin şu an ki hepsini senin yüreğinle perçinliyorum. Elbet bu ülkede birileri çıkıp senin hesabıru soracakür. Şu an duyduğumuz sonsuz acıyı Fatsa Beyceli köyünde duyarsız diye bildiğimiz insanlann gönlünde taht kurmuş halinlesin ve onlar da hissetüîerbunlan. Yalnız değilsin kalmayacaksın. Hesabın sorulacaktır. M-Sarıhan Sa>gıdeğer büyük insan Uğur Bır mum söndürdüler. Ama, bihlerce meşale yaktılar. Gülnur ve Oğvız Hamza Seni hiç tanımasam da yaklaşık 15 yıldır, her sabah ilk işim seni okumak. seninlekonuşmak. O günün olaylan hakkında konuşamamak. senin görüşlerini alamamak. beni Kemalist düşünce çerçevesinde olaylann değerlendırilmesınde yardıma olmaman benı çok üzüyor. Fakat yine de ınanıyorum kı senin gösterdiğin yoldakı. yaktığın ışıktan yolumu bularak devam edebileceğim. Sana binlerce teşekkürler Uğur Mumcu. Seni öldüremiyecekler. Senin aydınlattığın yoldan, emin adımlarla ilerliyoruz. ŞuleGünel Sana abiciğım dedim çünkü sen aydın düşünen herkesin atası. babası vc abisisin. Senin haın ve kalleşçe yok edilmen o namussuz, pislik, adi insanlann >anmakalma>acaktır Artık ben buriu kişisel bir savaş haline getirdim ve araştırmalanmı südürüyorum sana ve tüm aydınlara Türkiye Cumhuriyetı adına and içip söz veriyorum ki onlan ben kendim onlann metotlanyla bu vatandan söküp temizleyeceğim bu yazdıklanm hiçbir zaman sadece yazıyla kalmayacak pek yakında bunu bütün aydınlık görecek ve duyacak kinimi ve nefretimi bastırmam için ve bu uğurda şehıt olanlar ıçın yapacağım. Sayın Uğur Mumcu abiciğim sen ölmedin, sen hala içimizde yaşayan ve biz aydınlara önderlık eden biritişisin. AkifAkpariak Atatürk ilkelerinin. demokrasının, insan haklannın v ılmaz sav unucusu. büyük insan Uğur Mumcu'yu katlettiler. Sevgili Uğur Mumcu'nun bedenini yok ettiler ama düşünceleri sonsuza dek yaşayacaktır. Susmayacağız. Selçuk Paksoy StRECEK ÇALIŞANLARIN SORULARI ,SORUNLARIYILMAZ ŞÎP AL "Çalışılmayan Günlerin Primleri" C Bir belediyede işçi olarak çalışıyorum. Çaltştığun işyerine İş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığıyla ve İş Ka- nunu'nda biz sakallara tanınan kontenjandan girdim. %45 oranında sakat olduğum için Gelir \ ergisi Ka- nunu'nda, biz sakatlara tanınan özel vergi indiriminden de yararlanıyorum. Çalıştığım işte fazla mesai de \apı\orum. Halen 3.800 gün sigorta pritni ödemiş dunımda>ım. Sonnak istediklerim: I- Fazla mesai > apmanın sigorta avısından bana bir ya- ran olur ntu? Prim ödeme gün sa\ ısına cklcnir nıi? 2- Emekli olabilmcm için 3.800 gün priın odemek yeter- li midir? 3- Hatta tatilleri ile l>a\ram sünlerindc çalı>mı>ı>ruz. Bu çalışmadığımıy günlerin primleri yatınlır mı? YANIT: 1) Fazla mesai ücreti. hatta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri de asıl ücrete dahildır Bu nedenle fazla mesai ücretınden (tavan sınır aşılmamak ko- şulu ile) sigorta pnmi kesilir. Yaşlılık aylığı bağlanmasına esas alınacak prime esas kazanç ortalamasının yükselmesinde katkısı olur. Bunun dışmda prim ödeme gün sayısına biretkisi olmaz 2- Sosval Sıgortalar'Yasası'nın 60. maddesine göre ilk kez sı- gorlalı oİarak çalışmaya başladığı tanhten önce çalışma gücünün en a7 üçte ikisını yıtirdiğı için malul sayılan ya da, b) sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak ka/anmış durumda olan, Sıgorldhlar. yaşlan ne olursa olsun cn az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak vc en az 3 600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortala- rı pnmı ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlamrlar. Vergı ındınmınden jararlanan sakatlann yaşlılık aylığına hak ka/anabilmcsi ıçın, ilk kez sigortalı olduklan günün üzerinden 15 tam yılın geçmesi ve bu 15 tam yıl içinde 3.600 gün (10 tam yıl) malullük. yaşlıLk ve ölüm sigortalan primi ödemeleri gereklidir. 3-1475 Sayılı İş Yasası'nın 51. maddesinde "hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri" çalışılmış gibi kabul edilir ve bu gün- lere ilişkin ücretler ödenir ve primleri de yatınlır. Sosya! Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 16 sayılı ge- nelgesinde (sayfa 95) sigorta primine esas ücretlerin neler olduğu açıklanmakıadır. "Hizmetin karşılığı olan ücret, para veya a>ın olarak sağlanan menfaatlerdir. Ücretin ayın olarak verilmesi halinde bunun para ile temsi! edilebilır bir menfaat olması ve akitten veya kanundan doğması gerekir. Fazla mesai ücreti, hafta tatili. ulusal bayram ve genel tatil üc- retleri, ek görev ücreti de asıl ücrete dahildir. Hafta lalili, ulusal bayram ve genel tatillerde çahşılması bile M- gorta u>gulaması yönündcn bu günlcr çalışılmış gün sayısı ola- rak kabul edilir. POLrnKAVEOTESI MEHMED KEMAL Erken Seçim Baskısi- Çankaya'mn her boşalmasında bir siyasal bunalım da başlıyor. Nedenini soracak olursanız, biz bağımsız bir cumhurbaşkanı seçmesini bilmiyoruz. Seçemediöimiz için de başımıza türlü işler geliyor. Atatürk ölünce, Ismet Paşa, koltuğunun altına parti başkanlığını da alarak Çankaya'yaçıktı. Partinin başından ayrılıp da Çankaya'ya gelip otur- saydı çok şeyleri çözmüş olurdu. Atatürk hasta, Dolma- bahçe'de yatıyor. Herkesin kafasında, "Atatürk'ten son- ra ne olacak" sorusu var. Atatürk sonrasında akla gelen ilk ad ismet Paşa değil, Mareşal Fevzi Çakmak!.. Başba- kan Celal Bayar ilk akla gelenlerden değil. Aradan çok süre geçti, unutulmuş olabilir, biz anımsatalım: Bulgar radyosu içişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın cumhurbaşkanı olacağını haber veriyor. Atatürk'ün o yıllarda çevresin- de kimler varsa onun cumhurbaşkanlığı birer birer göz- ler önünden geçiyor. Birinci Dünya Savaşı arifesindeyiz, Atatürk Çankaya'- da hasta döşeğinde yatıyor, ama bir yandan da gözleri fıldır fıldır gidenleri dikizliyor. "Kim geliyor, kim gidi- yor..." Gözleri bir ara Fethi Okyar'atakılıyor. Yanındaki- lere, "Nearıyor burda?" "Sizi merak etmiş efendim, onun için gelmiş." Fethi Okyar, Atatürk'ün çok eski arkadaşıdır. Enver Paşa, Mustafa Kemal'i emekli edeceği zaman, yanına alıp Sotya'ya götüren, kurtaran... Sofya'ya Fethi Okyar elçı, Mustafa Kemal de ataşemiliter olarak gidiyor. Böy- le bir koruma ve yakınlık var aralannda... Fethi Okyar, şimdi de Paris'te büyükelçidir, merkeze gelmiştir. Atatürk onun için, "Ne arıyor burada" diye soruyor. "Ortalık çok karışık, hemen görevinin başına dönsün! Cumhurbaşkanlığı falan düşünmesin! Ben iyileşip kal- karım!.." Ismet Paşa, Dolmabahçe'den iyi haber alamıyor. Ha- ber getirip götürenlere de pek güveni yok. Istanbul'a git- mek istiyor, yakınları bırakmıyorlar. "Sizi öldürürler paşam..." diyorlar. Hele Refik Saydam, gitmesini hiç istemiyor. "Gitmeye kalkarsanız, kendimı trenin altına atarım" diyor. Böylesi lanatik, böylesi korku içinde. Sonunda bir haberci bulu- nuyor Sabiha Gökcen!.. Atatürk'ün manevi kızı... Her hafta sonu Istanbul'a gidiyor, geliyor. Siroz Atatürk'e ne denli işlemiştir, yenı haberleri ondan alıyor. Sonunda Atatürk ölüyor. Sıcağı sıcağına aday düşü- nülmüyor, ilkin cenaze kaldırılıyor. Sonra akla gelen adaylar birer birer temizlenerek, gerçek aday bulunu- yor Mareşal milletvekili değil, onun için aday olamaz. Celal Bayar istemiyor Ötekiler unutuluyor. Tek aday Is- met Paşa!. Meclis oybirliğiyle onu seçiyor. O da CHP Genel Başkanlığını da koltuğunun altına alarak Çan- kaya'ya çıkıyor. Parti başkanlarınm, cumhurbaşkanı adayı olması geleneği böyle başlıyor. Şimdi Demirel, bu geleneğe sarılarak Çankaya'ya çıkmak istiyor. Ama bir de Korutürk örneğivar; iki parti başkanı ka1a kafaya ve- rip bağımsız bir aday buluyorlar, onu seçiyorlar... Demirel erken davranmıştır. Grubu da. Daha cenaze kalkmadan gözlerin Çankaya'ya çevrilmesi bundandır... "Başbakan kim olacak", "Cumhurbaşkanı kim olacak" sorulari bu erken davranışın ürünüdür. Hele bu erken sorulara bir de erken seçim tehdidi gelmişse!.. Kafaları karıştıran erkenlerin başında erken seçim gelmiştir. EP* ken seçim tehdkli omır kırıctdır. ~ •*= BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 1/Mehmed Kemal'ın bü- tün şiirlerini ıçeren yapıtı. 2/ Vanlması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her bin. Kımi iskambil o>unlannda sırası gelen c oyuncunun. o ele katıl- mavacağını belırtmek 6 için kullandığı sözcük. 3/ j İncıçıçeğı... Martının iri bır türüne Güney Akde- 8 niz'de \erilen ad. 4/ Bir g sayı.. Gaipten haber ver- diğıne ınanılan melek. 5/ "'Hak söyleyen evvel dahı menfûr idi gerçı Hâinlere amma ki - - - yeni çıktf (Ziya Paşa). 6/ Bakmn sim- gesi... Teknelerle suyun dibinde sürüklenerek çekilen balık ağı. 7/ Bır tarafa yatırma. eğme... Mekân. 8/ Muğla'nın bir ilçesi... Atletın yanş esnasında attığı adımlardan her bıri. 9/ Köpek... Belçika'da ya- şayan başlıca iki halktan biri. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Refik Erduran'ın bir tiyatro yapıtı. 2/ Halk dilinde soğuk al- gınlığına verilen ad... Andre Malriuıx"nun, İspanya İç Savaşı'nı konu alan ünlü romanı. 3/ Taş ya da tuğladan yapılmış olan... Bır renk. 4/ Halk dilinde babanın kızkardeşine venlen ad... Öl- dürme. yok etme. 5/ Sod>'umun simgesi... Üzerinde dalgalı çiz- gıler bulunan kumaş. 6/ Denız giysisi... Bir nota. 7/ Vücudun bütün dış ve iç yüzeylerini kaplayan doku. 8/ Kaba sofu... Bir göz rengı. 9/ Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş.. Eski yapı vadakentkalmtısı. İLAN KIRŞEHtR ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1992/302 Esas 1992/778 Karar Davacı Mehmet Çam vekili avukat Cemal Beydogan tarafından davahlar Necati, Mustafa, tlhan, Gulhan, Beyhan, Ceyhan ve Şük- ran Akbal aleyhine mahkememize açılan 8.000.000 TL men'i müda- hale ve 15.000.000 TL işgal tazminau davasımn yapılan açık yargılaması sonunda; Kırşehir Kayabaşı Mah.'sı Şalgösterenraevkiindeparsel l'deka- yıth taşınraazla ilgili olarak açılan men'i müdahale ve işgal tazmina- tı davasının yargılaması sonunda ta^ınmazın 16750 m! 'lik kısma haksız yapılan müdahalenin men'ine, 8.943.9O4TL ecrimisilin davalılardan muteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş olup, Tebligat yapılamayan davalılar Mustafa Akbal, tlhan Akbal (Ko- caman), Beyhan Akbal (Durukan), Ceyhan Akbal, Şükran Akbal (Toksuz), Gulhan Akbal'a (Mungen) işbu ilamn neşredildıği tarih- ten itibaren 10 gun sonra tebliğ olunmuş sayılacağı, bu tarihten iti- baren de 15 gün içinde temyiz etmelerı, aksi halde karann kesinleşeceği, karar tebliği yerine geçerli olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 10.3.1993 Basın: 47832 tLAN T.C. FATtH 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ EsaSNo:99:618 Karar No: 993/144 Hâkim:ErolÇulhaoğlu 16507 Y.Î.Md.-.AliOrta Sanık: Dursun Adlı İsmet oğlu tsmet'ten olma 1970 d.lu Elaağ, Kuyulu köyü nüfusunda ka>nth olup. Güngören, Akıncüar Mah. Çukurova Sok No' 12 3'te ıkamet eder Yukanda kımlığı >azılı sanık hakkında mahkememizce 16.3.1993 tarih ve 992 618 esas, 993 144 karar sayılı ilamı ile 2 ay hapis ve 2 ay süre ile ucareı. vinat ve meslek ıcrasından mahrumiyetine ve bu ceza- lannın 64 7 6 madılcleri gereğınce ertelenmesıne karar verilmışur. İlan olunur 19 4 1993 Basın: 28257
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle