23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MAYIS1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMt ILOGenelKurulB • ANKAJRA(AA)- Uhıslararası Çaüşma örgûtü'nün (ILO) 80. Genel Kurulu, 2 haziranda Isviçre'nin Cenevre kentinde toplanacak. ILO Genel Direktörû Micbd Hansenne'in genel kurul toplantısına sunacağı raporda, ILO tarafından bu yıl kabul edilecek yenı standartlann, işçilerin, halkınveçevrenin endüstriyel felaketlere karşı korunmasında önemlı bir adım oluşturacağı belirtildi. OrtaAsya Konferansı • ANKARA (Cumhmiyet Bürosu) - 'Orta Asya Çalışma Bakanlan Konferansı' 30 mayıs pazar gûnü Ankara'da başlayacak. Konferansa, ILO Avrupa Bölge Müdürii, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan kaülacak. Tûrkiye toplanüda Avrupa ile Orta Asya arasmda 'köprü' olma görevini pekıştirmeyi hedefliyor. TESKeyteme hazırtanryop •ANKARA (AA) - Türkiye Esnaf ve Sanatkarlan Konfederasyonu (TESK) Başkanı Derviş Günday, TESK'in artık sıyasete agırbğını koyacağını belırterek " Anayasanın bize getirdiği siyasi yasaklannın kaldınlmasmı istiyoruz" dedi. Günday, TESK'in kuruluşunun 40. yılı kutlamalan nedeniyle düzenlediğj basın toplanüsında. esnaf ve sanatkar kesıminin vergisıni zamanında ödeyen, istihdam yaratan ve devlete yardıma olan bir kuruluş olduğunu bildirerek, "Bu kuruluşun içinde bulunduğu sıkuıülan 29 mayısta toplanacak TESK Başkanlar Kurulu ele alacaktır" dedi. Kurbanlıklar fiyatkupbam • ERZURUM (Cumhuriyet Bürosu) -Kurban Bayranu'nın yaklaşmasıyla, kurbanlık hayvan piyasası da canlandı. Arap ülkelerinden gelen kurbanlık talebi ise iç piyasada fiyatlann yükselmesine neden oldu. Büyük kenuere ve Arap ülkelerine gönderilen kurbanlıklann fiyatlan 5 milyondan 20 milyona kadar yûkseliyor. Erzurum Tıcaret Borsası Meclis Başkanı Gryasettin Yüksd, piyasadakı fıyaün yanılücı olduğunu behrterek "Bölge besicisi, normal geünni ancak elde ediyor. Aracüar fiyatı yükseltiyor"dedi. 12 aylık enflasyon oranına bağlanan ikinci yıl sözleşmeleri 500 bin işçiyi zarara soktu Işçiye iki trilyoıılıık 'hile'• DİE'nin 12 aylık enflasyon oranı yüzde 66'nınbazalındığı ^ ,; •Sendikalar genel olarak toplusözleşmelerin açıkhükmüne zamlar, gerçek enflasyon oranını gösteren yüzde 70.1 yıllık " aykın uygulamaya teslim olmuş durumdalar ve sadece birkaç ortalamanın 4 puan altında kalınca, 500 bin işçi 2 trilyon zararda sendika konuya ılişkin itirazda bulunmayı göze alabildi. ŞÜKRANKETENCt lşçıler, yıllık enflasyon artışına bağlanan ikinci yıl ücret artışlanndan zararb çıktı. DİE'nin Genel Tüketici Fiyat Endeksi'ne göre 1992 yılı ıçın gerçekleşen enflasyon artış) tüketici fiyatianndaki yıllık ortalama ıle yüzde 70.1 iken, toplusözleşmelere uygulanan ücret artış oraru, tüketici fiyatianndaki aralık aylan karşıiaşünnasıyla hesaplanan yüzde 66'bk düzeyde oldu. tşçinın 4 puanhk bir eksik uygulamadan yıllık kaybı trilyonlan buluyor. Gelecek sözleşmeler de bugünün uygulaması üzenne yapılacağından, yıllara yayılacak süreklı kayıplan söz konusu olacak. YanıltKi hesaplamalar Kamu sözleşmelerinde 500 bin ışçinin ikinci yıla ait artışten 4 puanlık ekakte hesapİandı. özel sektörde de ışveren uygulamalan aynı doğrultuda Bır kısım sendıkalann ıürazlan özel hakem kurullanna, yargıya gıdiyor. fşci lehine çok az örnek karar yanında, aleyhte kararlar da veriliyor. ömeğin bir tek Sasa'da çahşan 3 bin işçi için yapılan itıra- za, özel Hakem Kurulu'nun vereceği karann mali portesi 26 milyar. Türkiye capmda 500 bin kamu işcisinin sözleşmelerindeki haksız uygulama ile yıl- lık kayıplan ise kabaca 2 trilyona ulaşıyor. Toplusözleşmelerin enflasyon artışına bağlanan ikinci yıl ücret artışlan ile ilgili hükümlerinde genel olarak şu ifade yer alıyon "1.1.1993 tarihinde işyerinde çahşan sendikalı işçilerin 31.12.1992 tarihinde aünakta olduklan ücretlerine, 1.1.1993 tarihınden gecerb olmak üzere, 1992 yüı için ocakı 1993'te üan edilen DIE Genel Tüketici Fiyat Endeksi'ne göre gerçekleşen enflasyon rakamı 2. yıl ücret zammı olarak uyguknacakür." Sözleşmelerdeki bu açık, tartışmasız hükmün uygulamasında hile, 1992 yılı aralık ayı De 1991 yılı arabk aylan genel endeks sayılan arasmda meydana gelen artışın esas ahnması ile yapıiyor. Oysa sözleşmelerde yer alan "tüketici fiyat endeksi"nin doğru saptamasının 12 aylık ortalamalara göre yapıtması gereki- yor. DİE'nin buna göre yapüği hesaplarda yıllık enflasyon artışı yüzde 70.1 olarak çıkıyor. DİE, sendikalann sözieşme uygulamalanna ilişkın yaalı ilk başvurulanna yanıt verirken yüzde 70.1'i bıldiriyordu. Ancak DİE daha sonraki başvurularda 12 aylık ortalamaya göre hesapyapıp bılgi verroekten vazgeçti. îki yılın arakk ayı karşüaşurması sonucunu vermekle yetindi. 500 bin işçinın sözleşmelerinde de bu doğrultuda ikinci yılın ücret artışlan yüzde 66olarak uygulamaya sokuldu. İşçiler olayı, kayıplannı algılamadılar büe. Sendikalann da kamuoyuna yönelik sesleri, soluklan çıkmadı. Sadece bazı sendikalar kamuoyuna dönük olmadan, yasal yoUardan uygulamaya itirazlannı yapülar. Işyerleri için buitirazlarla bağlantıh birçok özel hakem kurullan oluştu. Yargıya yansıyan olaylarda da bilirkişi raporlan hazırlandı. Halen birçok çeüşkih yorum ve bilirkişi raporu söz konusu. Hukukçular karşı Sendikalann hukukuçu ve uzmanlan işveren lehine, işçi alyehine trilyonlann söz konusu olduğu ihtılafta, büırkişi, uz- manlara çok büyük baskı yapıldığuıı öne sürüyorlar. Rüşvet ve çıkar sağlama uygulamalannın söz konusu olduğunu dile getiriyorlaT. Sendika hukukçulan ve uzmanlan söz konusu uygulamanın hem sözleşmenin ilgili hükmüne ve hem de ifade edilen enflasyon oraru hesaplamasma aykın olduğunu belirtırken görüşlerini şöyle özetüyorlar: "'Dikkat edilirse sözJeşme hükmü 1992 yılında enflasyon karşısında ücreüerdekj gerçek kaybın, 1993 yılı başında aynı oranda ücret artışı tnçiminde yansıtılmasını amaçlamaktadıj. Böylece üye ücretlen 1993 yılı enflasyonu karşısında yeniden değer kaybı sürecine giriyorolmakla beraber, gerçek değer olarak 1992 yılı başı gerçek ücret düzeyine 1 ocak itibanyla yeniden kavuşacaktır. Başka bir ifade ile gerçek ücretlen 1992 yılı başında ne ise 1993 yılı başında da o olacaktır. Ancak işverenin uygulaması enflasyon oranını, yani 1992'deyaşanan gerçek ücret kaybını 1993 yüı başı itibanyla gidermeyecek, yani enflasyon olmayan bir endeks oranlamasını esas almıştır. Işverence esas alınan yüzde 66 oraru, aralık 1992 iübanyla bir önceki yılın aynı ayına göre endeks değışimidir. Yalnızca ika ayn yılın, iki aynı ayına ait farkı ortaya koymaktan öte bir anlam taşımıyor. Sözkonusu dönemin enflasyon artışı, bir takvim yılı için yaşanan enflasyon, o yıl içindeyaşanan ortalama fiyat arüşlan demektir. Gerçek ücrette. gerçek ulusal gelir hesaplamalannda deflatör olarak, 12 aylık ortalamalara göre oluşturulan endeksler temel alınır. Yine tüketici fiyat artışlan yülar itibanyla 12 aylık ortalamalara göre OECD, ILO, Dünya Bankası. IMFgibı uluslararası kuruluşlarda olduğu gıbi, Türkiye'deki resmi ve gayri resmi kuruluşlarca da yayımlanmakta, ilgıh hesaplama ve yorumlar bu verilere dayandınlmaktadu". Orneğin yıllık hükümet programlannda gerçek asgari ücret hesaplamalan da 12 aybk ortalamalara göre tüketici fiyatlan üzennden yapumaktadır. Türk-Yunan İş Konseyi'nin Atina toplantısından hiçbir şey çıkmadı Sıûra sıfir, elde var sıfir• Rahmi Koç, Bûlent Eczacıbaşı, Osman Kavala, Şank Tara ve Besim Tibuk gibi Türk işadalannın kaüidığı Atina toplantısından önceki 'Türk-Yunan ekonomik ilişkileri yepyeni bir döneme girecek' beklentisi tam anlamıyla boşa çıktı. ATİNA (AA) - Atina'da ön- ceki gün yapılan Türk-Yunan İş Konseyi Toplantısı, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesinde Yunan ışadamla- nnın önemli bir adım atmaya ni- yetli obnadıklannı bir kez daha ortaya koydu. Türk-Yunan ekonomik iliş- kilerinin yeni bir döneme gire- bileceği tahminleri bu nedenle tutmazken böyle bir işbirliği için umutlar da yine "başka bir baha- ra" kaldı. Türkiye'nin Rahmi Koç, Bö- lent Eczaabaşı, Osman Kavala, Şank Tara gibi, önde gelen işa- damlanyla katıldığı toplantıdaki Yunan heyeünde ise ünlü işa- damlannın yer almadığı görüldü. Besnn Tibuk Türk-Yunan İş Konseyi top- lantılanna alü yıldır katılan Tu- rizm Komitesi Başkanı ve Net Holding Yöneüm Kurulu Baş- kanı Besirn Htak, konseyin bu- güne kadarki icraatmı "sıfıra yakın" olarak tanımladı. Au'na'dakı dünkü toplantının sonuçlannı değerlendirirken "Yine bir şey çıkmayacak " diyen Tibuk, "Elen meslektaşjannuz ıterieyebilmek için maalesef poli- tik merkezden işaret beküyor. Elen polıtık merkezi de Kıbns ve bir dizi şartlar öne sürüyor" şek- linde konuştu. Yunan işadamJannın hükü- RjüımiKoç metlerine ve basma karşı son de- rece "hassas" olduklannı ve bu tutumlannı anlamakta güçlük çektiğini vurgulayan Tibuk, Türk işadamlannm Yunan mes- lektaşlanna kıyasla işbırüğinde çok daha istekli ve iyi niyetlı hare- ket ettiklenni belirtti. Tibuk "Elenler, çeşiüi neden- lerden ötürü bız Türklerden çeki- niyor. Oysa bizinıle işbirliği Yu- nanistan'ın gücünü arttmr. Türk-Yunan İş Konseyi'nin aslm- da iki ülke hükümetlerine ilişki- leri düzeltmek için baskı yapacak bir lobi olması gerekir" dedi. Türk-Yunan İş Konseyi ça- Bülent Eczacıbaşı uşmaianna katılan ve adının acı- klanmasıru istemeyen bir Yunan işadamı ise iki ülke arasmda eko- nomik işbirligme 'Türkler bir el- lerinde zeytin dalı, diğer ellerinde hançerle bızleri işbirüğine çağın- yor" gözüyle baktığmı söyledi. "Türkiye'ye yapacağımız bir yannmm garantisi yok. Türkiye'- de bugün iktidarda olanlar böyle bir ışbirügmi isteyebilir. Ancak yann ne olacağını kimse bilemez. Bız de paramızı riske sokamayız" diyen Yunanh işadamı ekonomik ışbiriiğinin yalnızca siyasi ilişki- lerde sağlanacak gelişme ile sını- rlanamayacağını belirtti. ABD'den Çin'e 'ayncalık' WASHINGTON ^ ) ABD Başkanı Bill Clinton'- ın, Çin için tanınan ticari ayncalıklan bir yıl uzatma karan aJdığj bildiriidi. Amerikalı yetkililer, Çin'- de insan haklan alanında iyileşme görûlmesi haünde, baa ülkelere ticari kolayhk- lar sağlayan 'en çok kayn- lan ülke' statüsünün Pekin için 1994 yılında da geçerli olacağını belirttiler. Kolaylık politik Yetkililer, Çin'e ticari ko- byhklar tanınmasımn, Pe- kin'in 'radikal yönetimlere' silah satışı ve bu yönetimler- le ticaret alanındaki pohti- kasuıa da bağlı olduğunu belirttiler. 'En çok kaynlan ülke' statüsünden yararlanan ül- kelere, ABD'ye ihraç ettik- leri ürünJer için yüksek gümrük kesimlerini ödeme- me kolayhğı getiriliyor. ENGLISH CENTRE ı Tamamı Ingihz ve Profesyonel Oğretmenlerle ENGLISH CENTRE • Çok yoğun programlar • Yoğun programlar m Normalprogramlar ENGLISH CENTRE • Genel İngılizce Kursları • MEB-ÖSYM Lisan Sınavı Hazırlık Kurslan • KPDS Hazırlık Kursları CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN KİTAP DOSTLARINA... Cumhuriyet KitapKulübü • Uyelere indirim olanaklan •Posta ile gönderimler •Sergi salonları •Temsilcilikler VE TÜM YENİ KİTAP ÇEŞİTLERİMİZ CAĞALOĞLU VE TAKSİM SERGİ SALONLARIMIZDA YİNE SİZLERLE... Cağaloğlu: Türkocağı Cad. No : 39/41 Taksim: Jstiklal Cad. Zambak Sk. 4/1 EKONOMIYE BAKIŞ TANERBERKSOY Dövizde Sıkıntı Bugünlerde herkesin dilinde. Oöviz kurlarının aylık değişim oranı, iç fiyat arbşlarının altında kalıyor. Devalü- asyon hızının boyu, enflasyon hızına yetmiyor. Türk Li- rası birikimli olarak değer kazanıyor. Telaş ve tedirginlik yaratıyor bu. Niye bu telaş, ne var bunda yeni olan diyeceksiniz. Doğru. Biz devalüasyondan cinden korkar gibi korkma- ya, döviz kurunu bir noktaya çakıp enflasyona gaz ver- meye alışığız. Çok yaptık bunu. Döviz denen nesne bir tuhaftı o zamanlar. Dışanya sattığımız mal karşılığı kadar dövizimiz olurdu. Mal sa- tarak ihtiyacımız olan dövizi kazanamazsak, kapı kapı dolaşır borç arardık. Üstelik biraz da asabiydi Mal satın almak için döviz ihtiyacı içinde kıvranırken, benim pa- ram senin parandan değerli diye tuttursanız. alıp başını gider, bir daha zor gelirdi. Bu koşullarda döviz kasası ikide bir suyunu çekerdi. Döviz bitince, bu kez enflasyona sıkı bir fren yapıp yük- sek oranlı bir devalüasyonla, bir süre yerimizde sayarak belayı savuşturma telaşına düşerdik. Önce IMF, ardın- dan rütbeliler gelirdi... ya da tersi olurdu. Iyice bellemiştik bunları. Şimdi devran değişti. Libe- ralleştik. Durduk yerde rahatımızı kaçırdık. Sıkıntı sahibi olduk. Döviz kurunun başına gelmeyen kalmadı. Kime yar olacağını, neye göre belirleneceğini şaşırdı. Finans ke- simiyle dış ticaret arasmda sıkışıp kaldı zavallı. Üstelik bu iki kesimdeki durumlan da farklı. Döviz kuru bir fiyat. Yabancı paraların Türk Lirası cin- sinden fiyatı. Bu fiyat, dövizarzına ve talebine göre belir- leniyor. Sermaye hareketierinin sıkı kambiyo denetimine bağlı olduğu dönemlerde, ihracattan kaynaklanan döviz arzıyla, ithalatm yarattığı döviz talebi etkili oluyordu dö- viz fiyatının belirlenmesinde. Her şeyi birden serbestleştirince, döviz arzı ihracat- tan çok sermaye girişine, talebi de ithalattan çok spekü- latörün niyetlerine bağlı hale geldi. Dram da burada yatıyor işte. Türk Lirası faizi kendisini enflasyona göre ayarlıyor. Ama lira, yabancı paralar karşısında enflasyon oranı kadar değer kaybetmiyor. Bu koşullarda, döviz cinsinden borçlanıp Türk Lirası'na geçmek, Türk Lirası cinsinden faiz kazanıp gerektiğinde yeniden dövize dönmek cazip bir kazanç alanı. Ser- maye giriş çıkışı serbest olduğuna göre gelsin dövizler. Başta bankalar, herkes dövizle borçlanıp Türk Lirası na geçiyor. Finans kesiminde döviz boliaşıyor. Bu kadar bol olan bir nesnenin fiyatı yükselir mi? Yük- selmiyor kuşkusuz. Sıkıntının nedeni bu. Saadet zinciri- nin ne kadar devam edeceği bilinmiyor. Döviz kuru enflasyonun gerisinde kalıp Türk Lirası de- ğerlenince, bunun dış ticarette olumsuz etkileri var. Ih- racatı caydırıyor. Ithalatı özendiriyor. Dış ticarette döviz talebi büyüyor. Dış ticaret açığı alarm zilleri çalmaya başlıyor. Döviz kuru finans kesimiyle, dış ticaret arasmda sıkı- şıp kalmış. Şimdi sorun hangi kesimin bu işin sonunu getireceği, dövizin ipini kimin çekecegi. Finans kesimin zorlanmasıyla ayakta duran döviz ku- ru, pamuk ipliğine bağlı. Spekülatörler niyetdeğiştirip li- radan dövize geçerlerse talep patlayacak. Kur fren tut- mayacak. Ani ve hızlı bir devalüasyon gelecek günde- me. Bu, ciddi bir istikrarsızlık demek. Finans kesimi döviz kuruna asılırsa, bu kez dış ticaret açığı daha da büyüyecek. Bu da potansiyel bir döviz krizi demek. Ticaret açığından kaygılanan, spekülatörlere güven- meyenler kriz kapıda diyorlar ötekiler biraz daha sakin. Olur böyle vakalar, Merkez Bankası yakalar diyerek se- rinkanlılıklannı koruyorlar. Işe bakın. Saatli bomba üzerinde oturuyoruz sanki. Üstelik ne zaman patlayacağını da bilmiyoruz. Eskiden böyle rniydi? Aylarönce bilirdik krizin ne zaman gelece- ğini. Bu serbestleşme tadımızı kaçırdı. Adam gibi bir kriz bile yaşayamıyoruz. Sadece sıkıntısını çekiyoruz. 232 64 26 • 23O 21 97 ENGLISH CENTRE • 'Susıness English" Kurslan • FCE Hazırlık Kursları • 1OEFL Hazırlık Kurslan 0 Profıcıency Kursları Heykel Seıgisi 11X0-18.00 (g isttolCâddoiHl Beyoghı-İsünİJUİ V : 252 1698 ÖNDERBÖYÜKERMAN G A R A N T İ S A N A T G A L E R 1 S 1 T C M.EB ÖZEL EMSA DİL EĞİTİM MERKEZİ KURSU İSTANBJLRumeli Cad. No. 92/4-5-6 Osmanbey Fehd) 247 09 83 - 241 20 34 - 252 82 71 - 72 AMKARA:Selanik Cad. No. 8 Kat .5 Kızılay r<l:<4)4S 23 97 - 435 30 94 - 435 25 03 Galeri • Atölye MERHABA SANAT CALMHSİ Ozbekistan'm Genç Ressamı FİRDEVSİ FEYZULLAH TürMye'd* Ifc Dofa 18 Mayıs -10 Hariraır» P.tesıtanç 11.0019J»arası fetaspn Cad 3/1 Y«j*ö» 574 28 21 GALERİ ARŞIV ORHAN ALPTÜRK TAHİR ÜN Fotoğrof Sergisi 8 - 27 Mayıs BağdafCod. 270AltAp«. Y^lTi369 8S31 A n n a F a i r c h i l d B a l c ı ReamSeıgts 5 -26 Hays 1993, üO0-18O0 (PazargürJendtşındJ/ \bnça •Modem Sanat Gaknsi ••n^r^, Valikonagı Caddes No. 117/2 Nişantaşı-İstanbul TM: 230 39 80 ÇOPERA) SANAT GAl E I I S I CAVIT ATMACA Resim Sergisi 28 Mayıs Cuma akjamına kadar uzaolmiftır BMW Denetim Kurulu Başkanı Künheim: 'Türkiye'nin üyeliği kaçınılmâz 9 MUHARREMAYDIN BMW AG'nin Türkiye Mümessili Borusan Oto tarafi- ndan Avalar'da yapınu tamamlanan BMW Merkezi açıldı. Bine yakın daveüinin kaüidığı açıhşta, İspanyol Flamenko Topluluğu "Azucar Moreno" da bir konser verdi. BMW Merkezi'nin girişinde melon şapka. paten ve maske- li görevlilerin eşlik ettiği konuklan, kapıda Borusan Oto Yöneüm Kurulu Başkanı Asrnı Kocabıyık, eşi ve diğer yetki- liler karşıladı. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu. eski bakan- lardan Ali Bozer. işadamlan Vehbi Koç, SakıpSabana, Üze- yir Garih. İshak Alaton, Hösnü özyeğin, Ibrahim Bodnr ile Ali Nail Keçeli'nın de aralannda bulunduğu çok sayıda konuk, eski BMW modellerinin sergilendıği salonda yerilen koktey- lin ardından brifing salonuna geçti. Borusan Oto Yönetim Kurulu Başkanı Asım Kocabıyık, yapüğı konuşmada, BMWnin bir yılda 400 milyondan başlayıp iki milyara yakın fiyatlar arasında değişen 2 bine yakın otomobil ürettiklerini belirterek otomobil endûsüisi başta olmak üzere, Türk sanayinin hızlı bir gelişme ya- şadığmı söyledi. Türkiye'nin değişim, entegrasyon ve global- leşme sürecinden sözeden Kocabıyık, açılışı gerçelcJeştinlen BMW Merkezi ile Türk-Alman ilişkilerinin daha ileri bir noktaya geleceğiru, bunun da Türk ekonomisine önemli bir katlı sağlayacağıru dile getirdi. 21. yüzyıla az bir zaman kala, Türkiye'nin ATye girmesi- nin kaçınılmaz olduğunu belirten BMW Ortaklar Denetim Kurulu Başkanı Eberiiard von Könheim ise, konuşmasında, Abnanya'daki BMW fabrika ve yönetim birimlerinde çok sayıda Türk'ün görev yapüğını anımsatu. Bir ülkenin sanayi ve ekonomi açılardan geüşmesi için devlet koşullanyla müte- şebbis cesaretine gereksinim olduğuna dikkat ceken Künhe- im. Borusan'ın bunu başanyla gerçekleştirdığini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle