Katalog

SAYFV CUMHURİYET 15MAYIS1993 CUMARTESİ 12 DIZIYAZI Beyzbol bizdeki futbola eş. Nerede oMuğu öoemli değil, ner töşe başmda beyzboToynayan çocukJara rasdamak mümkün Havana'da.- "Git Amerika'ya, bizianlat B ir bongo ve iki gitar. Bon- gocu ara sıra maraccas da çalar. Bu sade üçlü, Afri- ka'dan ahr sizi, Avrupa'- da pek kalmaz, bir ara Arap tadı almış Ispanya'- dan Latin Amerika'ya, bu kültûr, renk ve insan kokteyünin başkenti Havana'ya getirir. Siz bu arada gele- neksel "ron'un hangi versiyonunu tadıyorsunuzdur? Ron Collins mi yoksa mahıutu mu, o da size kalmış. Veya sangria içmekte ısrar ederseniz, bu tatb yuzlü Meksikah kökenli içki de vurmaya yeter sizi. Hem de tam kalbinizin ortasından. Üç dolar bahşişle değil, bizim sıcak Akdeniz kanımızla ilgiüler, buna emi- nim. Trio Los Astros, yani Yüdızlar Üçlüsü... Ve Havana'da, belki artık insanlarda alışkanlık yüzünden duy- gu izi bırakmarruş o şarkı, "Comman- dante Che Guavera" başlayınca, be- yaz saçlannı geriye taramış bongo KEMAL GOKHAN GÜRSES T960'taChe'nindostu olarakgeldiği Havana'da Amerika'da öğrendiğiinşaat mii- hendisliğiniilkprefabrik konutlannyapımutda kuUatuh. , , memuru Augusün'in sesındekı renk- ler coşmaya, bana sorarsanız delirip birçavlan gibi akmaya başbyor. Göz- yaşlan durdukça yerinde derin gölet- er oluşturacağına, hep bir elden aglı- yoruz. Uk Kfiba Dostlan Derneği Sonralan, Osvaldo Osman'la Pri- rnero Mayo'da aynı kareye girdikleri otoğraf yüzünden dost olan, yaşı so- rulduğunda bizi Yevtuşenko'nun bir savsözüyle yanıtsız bırakan 70 yaşla- nndakı güzeller güzeli ihtiyar Kızılde- rili kadın geliyor aklıma. 1960'ta, Che'nin dostu olarak geldiği Hava- na'da Amerika'da öğrendiği inşaat mühendisliğini ilk prefabrik konut- lann yapımında kullanan, ortaokul öğrendsi gibi iki örgüsü, rahibeler gibi bağladığı başörtüsünün yanlan- ndan Ua şeytan boynuzu gibi taşmış Kûba'ya sosyalizm nostalpani doynnnaya gelenlerin hepsi Cbe'nin arka- daşı bu güzel kadını hayranlıkla izliyorlardı. bu Kızılderili... HEP'in, yaşam dolu, bütün saplanülardan uzak eski İstan- bul İl Başkanı Osman Özçelik'in sı- cim gibi boşanan evrensel gözyaş- lanm adadığı bu kadın, alü ay Hava- na'da kaldıktan sonra Amerika'ya döndüğünü anlatıyor. Ve bir yıl sonra geri döndüğünde, yine Che tarafi- ndan "Git Amerika'ya, orada bizi in- sanlara anlat" diyerek ülkesine geri yollanan ve böylece dünyadaki ilk Küba Dostlan Derneği'ni kuran bu güzel ihtiyar geliyor aklıma. Bir de gençler... Şairin, "Ben burda öbür gençlere ihtiyarlıyorum" dediği genç- ler... Zafara mevsiminde • Biz gittiğimizde zaf ara mevsimiydi. Yani neydi? Şeker kamışlannın hasat mevsimi. Başlanndaydık neredeyse. tarafindan ft Git Amerika 'ya, orada bizi insanlara anlat" diyerek ülkesinegeriyoUanan ve böylece dünyadakiilk Küba Dostlan Derneği'nikuran bu güzel ihtiyargetiyor akhma. Bir degençler... Şeker kamışı tarlalannda çalışmaya dünyarun dört yanından insanlar ge- liyor. Çoğu da dünyanın değişik ülke- lerinden sosyalizmi seven öğrenci gençler. Hem çahşıyorlar bu kamp- larda, hem de yakından tanıyorlar Küba halkını. Ve elbette dünyanın farklı dünyalı insanlanm. Cebinden para veren işyiler Avrupa'da yaz okullanna gitmek yerine buralara gelip az biraz zahmet- b' işlerle uğraşmak belki pek çok insan için akıl kân değil. Hele bir de buraya gitmek için paramızla aşağı yukan 10 milyon lira para çıkacaksa cebiniz- den, bu biraz tatb su ışi gjbı görünebi- lir. Ama nelerdir edinecekleriniz o üç haftada, ya da son hafta yapacağınız dinlencede, emeğin o hak edilmış tadını çıkanrken neler hissedeceksi- niz, bir düşünmek gerek. Küba usulû randevu Biliyorsunuz, dünyanın neresine gidersek gidelim, biz Türkler birbiri- mizi buluruz. Ama, orada alü aydır öğrenci olarak yaşamını sürdürmeye çabşan Ankara Siyasal mezunu (yani Mülkiyeli) Zekine ile karşılaşmamız tam üç gün sonra gerçekleşti. Bunda bizim aşın programsızlığımızın ve as- lolarak da "Küba zaman mefhumu" Bu Küba zaman ulaşımın çoğu kez imkansızlaştığı Havana'da, hele bisikktiniz deyoksa, örneğin saat akşamın yedisine veril- miş bir randevunun gerçek anlamı saat yedi ile on iki arasındaki tüm sa- atlerdır. SÜRECEK Fidel'in kardeşi Raul Castro ile söyleşi Şekerkcamş bu \ılkawgaya yerv'kdüşrii - Sayın Komutan Ruz, son zamanlarda dünyaçok kanşık. Küba için 90'h yıllann en önemli olaylan sizce nelerdir? -Somtçlannabakıiınca, yalnızca Küba için değil, tüm insankk için son 3 seoenin en önemli olaylan ilkolarak komûnist Doğu Avrupa Bloğnnundağdması, bana göre, iki kıtada Avnıpa ve Asya'-da topraklan yöoetimi ahmda buhmdunuı Sovyetkr Birliği'ııin dağdması ve bunlann Küba'ya direkt olaraketkfleri. BUindiği gibi SovyeUer ttrtiği resmi olarak 91in Arahk'uıda dağıkh amabununbaşlaması daha önceJeri Doğu Bloğnndakıkopmalaria basladı. Bonu. bizim ülkemizin de CAME ülkeleriyle yapüğımızişbirngi içûı önemli oMugundan, özeüikk betirtiyonnn. Sonuçlarherkes tarafindan binmyor. 1989'da 13milyon tonyakıtalırken".90da 10,91'de8, 92'deyse sadece 6 milyon ton crvannda aldık; yani eskidenoMuğundan %50 daha az. Bukadarhayati bir kaynakta böyle bfiyük bir azabna berhangi Mr ûlkenin ekonomisi için çok ciddidir. Şunu göz önüne almak gerekir ki, örünkrimiziıı gerçekfiyatlanm, pazariannı geuşmekiçin gerekli kredfleri ve sosyaüst bioğn ve öncetikle de Sovyetkr Birtiğiflekazanümış diğer avantajbın kaybedince ihracat V989'dan 1992'ye %70'den fazla bir dfişöş gösterdi. Bu ihracat hacmimizin aşağı yukan %45*inin petrol ve yaa ürankri için kuHanıhnası demek. Bu, 100 Meksika pesosu maaş abp, dırupdunn-kensize kendinizi 25 pesoya göre ayarlamanız gerektiğini sövkmderi gibi. Ve bunun da neredeyse yansmı Oıtiyacımz olamn çok an kadar yakıt aunaya kuHamyorsunuz. Şekerüretimindeyse, geçen sene 7.013 milyon ton olan rekoltede, yakıt, gübre ve diğer kaynaklann yokluğu nedeniyle 93'teönemli bir düşuşotacak. Bana mart ve nisan aylarmdaki yoğun vağtşlarla devam eden kötü bir kış ve geçenierde çıkan asruı kasırgası da eklendi. Bize karşı olan basuı, bu güçlüklerin üstnnde fazladurmadı. Yazdıklannda bile gerçeği saptırarak yazdı. SÜRECEK Resmi tarih merakhlanna Küba tarihinden... (5) K omünist klasiklerle burada tamşü. Bu adada (Gençlik Adası) 2 Mayıs 1955'e dek kaldılar. Fidel, aynı yılın temmuzunda Meksika'ya sürgün edildi. Ulusal Hareket Komitesi'ni kurdu. Meksika, politik birikimini ve siyasi tecrübesıni artürmasına ve Küba Dev- rimi'ni Birlikte gerçekleştirmesine yar- dımcı olacak. ikıde bir de Arjantin ar- gosuyla 'Che' (Hey! Dinle!) deyip du- ran Ernesto Che Guavera ile taiuştı. Fidel de Che'yi Küba'ya gitmeye ikna etü. Daha çok 'ulusalcı ve özgürlükçü' bir temele oturttuğu hareket dünyada geniş ılgi ve parasal destek gördü. Ge- nel olarak 26 Temmuz Hareketi (M- 26-7) olarak amlan bu gücün, diğer ör- gütsel ortaklan Sosyabst Halkçı Parti (PSP) ve Üniversite Ögrencileri Fede- rasyonu'dur (FEN). İki bölümü vardı savaşın. Merkezini kırsal hareket oluşturuyordu. Frank Pars 'ova bölümünü' yürüttü hareke- tin. Devrim başbyordu. 'Dağ bölümü (Sierra) örgütlenmesi de Pais tarafi- ndan yönetildi. Dağlardaki sakallılar (barbudo-devrimcüer böyle anılıyor- du) devrim karşıü latifundistlerin top- raklanm tanm işcilerinin deneümine soktu. Kurulan radyo istasyonu (Dev- rim Radyosu) yazıb yayınlarla da devrimin ilkelerini halka anlaonayı amaçlıyordu. Fidel, 12 Temmuz 1957'de Sierra Maestra Programı'nı açıkladı. Moncada programına göre daha radikal bir programdı bu. 13 Mayıs 1957'de Devrim Yöneti- mi'nin Baüsta'mn başkanlık sarayına düzenlediği saldınsı başansızlıkla so- nuçlandı. Ağustos'ta da Pais, Santiago de Cuba'da öldürüldü. Havana ve Santiago de Cuba ayaklanmışu. Batis- ta baskıyı arttınyor, ama sonu da yak- laşıyordu. 1 ocak 1959. Baü'sta Dominik Cum- huriyeti'ne kaçü. Fidel 2 Ocak 1959'da Santiago de Cuba'ya, 6 Ocak 1959'da da Havana'ya girdi. "Devrimimiz hü- manisttir" dıyordu. ABD"de ise Ken- nedy, "Küba'da Komünistkr ihülal yapıyor" diye bağınyordu. Küba-SSCB ibşkileri, Domuzlar körfezi çıkartması, füze krizi ve birçok canlı yakın tarih unsuru, genellikle Fi- del'in gündemde kalmasma yol açü. BtTTİ O N B I N L E R J J J m • J J J IÇİN YAZDI 4 Asıl susarsakMıımcuölür... 9 Uğur Mumcu'nun maddi varhğmı 24 Ocak 1993 Pazar günü hain bir bombah saldın so- nunda yitirdik. Paramparça ol- jnuş bedeninden milyonlarca to- hurn saçıldı demokrasi taıialan- na. Mumcu'yu öldüremediler. ^oğaltülar. "Katliam bedene yö- neükse beden doğa olur, düşün- teye yönelikse fıkirler ölümsüz olur." Düşünceleri kimse öldüre- tnez. Bedensel yok edişler, çare- sizlik kanıüdır. Toprağa verdıği- tniz bedeni sadece bir çiçek yığınıydı. Susturulabılen sadece bedeni idi. Sadece kalemini kıra- bildiler onun. Mumcu'yu sustur- maklaçokdaha büyük meşaleleri yaktılar. Karanhk düşünceli Ata- türk ve demokrasi düşmanlan, ashnda koca bir devi uyandırdı- lar ki bu dev. Mumcu'nun savun- duğu yolda bir çığ gibi büyüyerek onkn ezecektir. Biz Uğur Mum- cu'yu kaybettik, ama asıl önemli- si onlar savaşlannı kaybettiler. Mumcu'nun gücü altında birle- şen Atatürkçüler bu vatanı. geri- ciye bölücüye, çapulcuya teslim etmeme kararı aldı. "Devlete, hükümetlere, rnillet- vekillerine, hukukçulara. gazete- alere güvenimin iyice eksildiği, yaşamdan, dünyadan, insanlar- dan umudumun pek kalmadığı anlarda aklıma o gelirdi Güç bu- lur, avunurdum. Bitti..." Budize- len yazan Sevgili Nükhet İpekçi, hayır bitmedi asıl şimdi başlıyor. asıl mıllet uyandı, asıl bundan sonra herkes konuşacak. Mum- cu'nun ölûmü bile ışığımız oldu. özgür düşüncenin, laıkliğin, hu- kukun üstünlüğünün, dürüstlü- ğün, mertliğin, demokratik Tür- kiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk ilkelennin savunucusu olarak herkes konuşacak. tsmet Paşa'- nın "bir ülkede namuslu insanlar, en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o ülke için kurtuluş yoktur" prensibine sadık kalarak susmayacağız, konuşacağız; so- nuna kadar. Bütün bilinçli anne-babalann inançla söyledikkri "Yeni Uğur Mumcular yetıştireceğiz" sözleri, arük uygulanmaya başlandı. Evct, çocuklanmızı bıhnçb' eğite- rek, gerçeklen öğreterek üzerleri- ne eğilnıebyiz. Bu ülkeyi, onlann eline teslim edeceğiz. Yeni Uğur Mumcu'lan ne kadar coğaltı- rsak, ülkemizin geleceğıni o dere- ce garanüye abnış oluruz. Biz susmayacağız, çocuklanmız da susmayacak. Beyni yıkanan te- tikçilere, onlan yöneten asıl çı- banbaşlanna karşı susmaya- cağız, susturacağız. Daha güzel, laik, özgür bir gelecek için. banş için. Hakşızbğa karşı çıkarak, de- mokrasi ilkelerini savunarak ve üstümüze atılmış şu ölü toprağı- ndan sıynlarak inançlanmızdoğ- rultusunda yeni Uğur Mumcu'- lar yetiştirerek, özgür düşüncenin yılmaz savaşçılan olacağız. Ay- dın ve yürekli olmak budur işte. Sevgib Uğur Mumcu, seni sa- dece laik, demokratik cumhuri- yete ve Atatürk ükelerine bağh olanlann suskunluğu öldürebilir. "Korkmadan öldük ey haJ- kım, unutma bizi. Birgün mezarlanmzda güOer açacak ey haJkım, unutma bizi, Birgün sesütûz hepinizin ku- laklarında yanküanacak ey hat- kım, unutma bizi Özgürulğe adaıuımş bir top çi- çek gibiyiz şimdi, hep birlikte ey halkun. Unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi..." Senı unutmayacağu... Dr. Nalan Maraşh POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL TarUşma Kesümeilp. Demirel, birinci turda aldığı 234 oyla bir hükümet kura- bilir; kurduğu bir hükümete güvenoyu alabilir. Anayasa- yı değiştiremez ama, birçok yasa çıkarabilir, birçok yasayı yürürlükten kaldırabilir. Yasa gücünde kararna- me çıkarabilir. Cumhurbaşkanı olmak için 234 oy yetmez. ille de üçte iki çoğunluk oyu gerekiyor. Bu oy ikinci turda da alınma- mıştır. Bunu bekleyenler boşa umutlanmışlardır. Nite- kim üçüncü turda gördük ki oylar kilitlenmiştir. 234lük oyu bir eklemeyle 235'e çıkmıştır, o kadar. Partiler ara- sında bir uzlaşma olsaydı, bu oylar kilrtlenmeden kurtu- lur, Demirel'in sepetine dolardı; bu olmamıştır. öyle anlaşılıyor ki üçüncü turda Demirel eldeki mevcut oylara dayanarak cumhurbaşkanı olacaktır. Cumhurbaşkanı olacaktır, ama yansız, bağımsız, parti baskısından kur- tulmuş bir cumhurbaşkanı olabilecek midir? Turgut özal döneminde gördük ki cumhurbaşkanının anayasadan kaynaklanan, sorumsuz birçok yetfdsi var- dı r. Bunlar yürütme ile Cumhurbaşkanı arasında onul- maz tartşmalar doğurmuştur. Uygulamada yeniden ortayaçıkacaktır. Şurasını unutmamak gerekir, Demirel cumhurbaşkanı olurken bir partinin liderliğinden gel- mektedir. Bu liderliğin içinde parti başkanlığı da vardır. Hem parti liderliği, hem cumhurbaşkanlığı bir koltukta iki karpuz gibi Demirel'i izleyecektir. izlememesi için çabalar gösterilse bile, gölge durmadan izler. Demirel Çankaya'ya çıktıktan sonra büyük bir rahata erebilir ama, bu arada, partisı ne olacaktır? Otuz yıldan bu yana partisiyle arasında çözülmez bir kaynaşma var- dır. Bu da kolay kolay bırakılamaz. Cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşmayan partiler daha şimdiden tartışma çıkacağını ve secimin tartışmalı ola- cağını söylüyorlar. Yani tartışmalı Ozal dönemine yeni- den mi gireceğiz? Bu tartışma hiçbir yarar getirmemiş- tir; yeniden getirmeyecektir de. ' Ancak Demirel'in kazanılmış değerli deneyleri bura- da ortaya çıkacaktır; önceki günlere bizi bir daha dörv dürmemesi gerekir. Yeni bir anayasa değişikliğine değin Demirel'in otuz yıllık deneyimleri politika arenası- na ışık tutmalıdır. Demirel'in kesinlikle bileceği bir şey varsa, Ozal dö- neminin aşınlıklanna izin vermez. Büyük bir hoşgörüy- le, beklenenden ve özlenenden yana olur. Hani hocanın dediklerini yap da, yaptıklannı yapma derler. Demirel de başarıya ulaşmak istiyorsa, özal'ın dediklerini de yapmaz, yaptıklannı da yapmaz. Demirel'in deneyi olduğu gibi ülkenin siyasetçilerinin de deneyi vardır. Bundan önce bir cumhurbaşkanı seçe- medikleri için bir askeri darbe olmuştur. Askeri darbe durup dururken gelmemiş, birçok nedenler aramış, sc- nunda gelmiştir. Bugün için bir askeri darbe tehlikesi yoktur. Askeri darbe olasılığı yok diye durmadan cum- hurbaşkanlığı makamı için tartışmalar olmaz. Siyasetçi- ler askeri darbe görünmüyor diye bıkıp usanmadan cumhurbaşkanlığı seçimleri ile oynarlarsa tadı kaçar. Ozal döneminde de olmuş, ancak pişkinliğe vurulup "Alışırlar" denmiştir. "Alışamadık" diyenlerden çoğu da mahkemeye verilerek cezalandırılmıştır. * Madem anayasa, cumhurbaşkanlığı için bilinen kural- lan koymuştur. Bu kurallar uygulanırken bu sonuca varı- lıyorsa. tartışmalar da bitmeli! Kural ve koşullara göre seçim yapılır bu sonuç alınırsa, buna herkesin katlan- ması gerekir. Işliyor cjenerek sonuca rıza gösterilmelh dir. Tartşmayı kesip, başka işlerimiz var' diyerek defteri kapatmalıyız!.. BULMACA 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/ Salah BirseTin dene- . melerinı içeren bir yapıtı. 2/ Sözcüklerin hem bi- 2 çimsel hem anlamsal tari- « hiniele alan dilbilim dah. 3/ Ünlü bir şairimizin so- 4 yadı... Mektup. 4/ Bir g oyun ya da fılmde aniden yaratılan komik durum- 6 lar.. İskambilde koz. 5/ j Kışa kadar saklanabilen san renkli bir üzüm cinsi. 8 6/ Hangi şey... Bir süs ta- Q şı. 7/ Huzur... "Şirler a pençe-i kahnmda olurken lerzan' Beni bir gözleri - - -'ya zebun etti felek'" (Yavuz Sultan Selim). 8/ Altın... Müstahkem yer... İki tarla arasındaki sımr. 9/ Azılı atlan zap- tetmek için dillerini basuracak bi- çimde yapılmış demir araç. \TKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Cengiz Tuncer'in bir romanı. 2/ Ispanya'da Bask bölgesinin ba- ğımsızlığ için savaşım veren gizli örgüt... Samanlık. 3/ Bir çifte kü- rekb küçük patalya... "İrlanda Cumhuriyet Ordusu". 4/ Işa- ret... Doğu Anadolu'da bir göl. 5/ Türk müziğinde yörük özel- lik taşıyan oyun havası... EU ya da ayağı sakat olan kimse. 6/ Bir göz rengi... Lantan elementinin simgesi... Arjanün'in plaka işareti. 7/ Yunan ulusal dansı. 8/Tepkili uçak... İki anlamı olan bir sözcüğün akla en az gelen anlamının amaçlanarak kullanıl- ması sanatı. 9/ Eski ve biîinmeyen bir tanhi anlatmakta kullam- lan deyim sözü... İki direkb' yelkenli gemi. tLAN GELÎBOLU KADASTRO MAHKEMESt 1988/188-273 Davaa Maliye Hazinesi tarafindan davalılar tsa Solak ve Ümmü- gül Solak ale>hıne açılan davanın mahkememizde yapılan açak yargı- laması sonunda: Geübolu Fuıdıklı Köyü 349 nolu parselın davalılar adına hisseleri oranında tesciline karar venbnış olup mahkememizden verilen karar davahlardan tsa Solak ve Ümmügül Solak'a tebbğ edılemediğinden davanınreddıneve davalılar adına tesciline dair verilen karar adı ge- çenlere ilanen tebliğ olunur. Basın: 46428 tLAN GELtBOLU KADASTRO MAHKEMESÎ 1989; 137-212 Davaa Maliye Hazinesi tarafindan davalılar Meade Turgut ve ar- kadaşlan aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargı- laması sonunda: Gehbolu Bolayır bucağı 2575 nolu parsel ile ilgili olarak davacı Hazine'nin davasının reddine, taşmmazın davalılar adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verildiğinden ve karar, davalılar Ne- bahat Buluşan, Mezide Turgut, Yılmaz Tuna'ya tebliğ edılemediğin- den davahlara ilanen tebliğ olunur. Baan: 48427 İLANDIR Davaa Mehmet İgan tarafindan, davalı Nennin lgan aleyhine açılan boşanma davasında verilen ara karar uyannca; Bursa-Yenişehır Tabakhane Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, ADANA AKJNCILAR MAHALLESİ M.KAZIMPAŞA CAD- DESİ No: 17O'te iken tüm aramalara rağmen bulunamayan Bayram ile Gülüstan'dan olma. Adana 1970 doğumlu davalı Nermin Igan'ın duruşmamn aüb bulunduğu 8-7-1993 günü saat 9.55'te mahkeme- mizde bizzat hazır bulunması veya kendınibîr vekille temsil ettinnesi, mazeretsiz olarak gelmemesi halinde yargılamanın yokluğunda yapı- hp, karar verileceği hususu Tebhgat Kanunun 28,29,30 ve 31. mad- deleri uyannca, dava dilekçesi yerine ilan olunur. Basın: 48422