Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 NİSAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Gaziantep
operasyonuna
tepki
•GAZİANTEP
(Curohoriyet}- İnsan Haklan
~}erneği Gaziante Şube
BaşkanıReşhAli
Osnunoğhı, polısın önceki
akşam yapüğı
operasyonlarda dokuz kişiyi
suçsuz yere gözalüna aldığmı
ve evlcrini silahla taradığını
öne sürdü. Dûn düzenlediği
basın toplanusmda, polisin
Yenimahalle ve Çörekçioğlu
sokaklayapuğı
operasyonlarda çoğu işçi
olan Cuma Alkan, Hmeyiıı
Kaya, Höseyia Kömürcü,
AbdnUalı Kömörcü, Cını
Yavuz, Ali Yavuz, Ali
GüHekin, Haa Ali MuOa ve
Hasan Uşağıyı gözaluna
aldığını belirten Osmanoğlu,
evlerin de tamamen
boşaltılmasından sonra
"koyunlann" neden olduğu
bir ses üzcrine yaylım ateşine
tutulduğunusöyledi. Evlerin
duvarlannda 150 mermi izine
rastladıklannı belirten
Osmanoğlu, "Devlet terörle
mücadele ederken, terör
yaratmamair'dedi. Emniyet
yetkilileri ise operasypnun
devam ettiğini ve gizli
kalması gerektiğini
söyledıler.
Cezaevi fipapisi
Kıtay yargılandı
•NEVŞEHİR (Cumhuriyet)
- E Tipi Kapalı Cezaevi 'nden
17 şubatta 17 tutukluyla
birlikte firar eden ve 26
şubatta da BıngöTde
yakalanan PKK'b Ali thsan
Kıtay'ın yargılanmasına
Nevşehir Ağır Ceza
Mahkemesi'nde başlandı.x
'evşehir Cumhuriyet
^aşsavcıhğı tarafından toplu
fırar ve sahte kımlik
bulundurmak suçundan
hakkında 4-8 yıl arasında
değişen ağır hapis istemiyle
açılan davanın dünkü
duruşmasında Ali Ihsan
Kıtay basındafirardansonra
çıkan ve kendilennın içeriden
ve dışandan yardım aldıklan
yolundaki iddialann
gerçekleri yansıtmadığını
söyledi. Kıtay, "17
arkadaşımla yaptığımız firar
PKK harekeü açısından
büyûk birbaşandır. Firan
arkadaşlarla birlikte
lasarladık ve gerçekleştirdik"
dedi.KıtayBingörde
yakalandıktan sonra işkence
gördüğünü iddia ederek
basında hakkında çıkan
iddialan da reddetti.
TatabanhBaykal
görûşmesi
• ANKARA (AA)-lrak
Kürdistan Yurtseverler
Birliği liden Celal Talabani,
CHP Genel Başkanı Deoiz
Baykai'ı ayaretctü. Baykal,
ziyaretin başlangıanda
yaptığı konuşmada,
TalabanTnin deneyimlerinin
ve bölgedeki soruna bakış
açısının bölgede sağlanacak
banşa katkıda bulunacağmı
söyledi. Talabani ise Irak
diktatörlüğünün
'gulamalannı yerinde
görmck ve incelemek üzere
Baykal'ı Kuzey Irak'adavet
etti. Talabani, Kürt ve Türk
halklan arasındaki derin
tarihi bağlann gelişürilmesi
için hcr şeyin yapılması
gerektiğini vurguladı.
Özai'mpartisi
kunıbcak
•ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın tüm önemli
çalışmalannı cuma günü
başlatma geleneği,
Özakalar'ın yeni kuracağı
parti için de geçerli olacak.
Tüzûk çalışmalannı
tamamİayan Özalcılar
partinin resmi kuruluşunu
nisan ayının son cuma günü
yapmayı planlıyorlar. Ozaka
milletvekillerinin kuracağı
partinin 'tûzük komitesi'
Hüsnü Doğan başkanhğında
bir araya gelerek tüzüğe son
şeklini verdi. Yeni partinin
yönetiminde ANAP'ın
yapılanması örnek alındı.
Demokrastsanat
apkoturumu
iANKARA(AA)-Kükür
BakanıFikri Sağlar,
demokrasinin olmadığı bir
toplumda sanatın serpilip
gclişmcsınin mümkün
olmadığını söyledi. Dünya
Avukatlar Günü dolayısıyla
Ankara Barosu tarafından
düzenlenen 'Hukuk,
Demokrasi ve Sanat' konulu
açıkoturumu yönelen Küllür
Bakanı Sağlar, toplantının
açlışında yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin ne demokrasi ne
de hukuk açısındançok
şansh bir ülke olmadığını,
demokrasinin 3 kezaskeri
darbelerle askıya alındığını
veyapılan hukuk ihlalleri ile
"Hukuksuzluğun hukukmuş
gibi" gösterildiğini söyledi.
ANAP lideri, olay yaratacağı söylenen yolsuzluk açıklamalannı yapmadı
Ydmaz'ındağıfaredoğurdu
HÜklHBSt SlPSIIniMİIUzun bir süredir, ellerinde hükümeti
sarsacak çok sayıda yolsuzluk dosyası bulunduğunu, bunlann
büyük bir bölümünün de belgelendiğini söyleyen Yılmaz, sadece
kamuoyunca bilinen iki olaydan sözetti.
AYŞEYILD1R1M
ANAP Genel
Başkanı Mesnt
Yıknaz, 500. gün
basın loplanüsı-
nda, beklenen yol-
suzluk açıklamalannı yapmadı.
Uzun bir süredir, ellerinde
hükümeti sarsacak çok sayıda
yolsuzluk dosyası bulunduğu-
nu, bunlann büyük bir bölü-
münün de belgelendiğini söyle-
yen Yılmaz, sadece kamuoyun-
ca bilinen iki olaydan sözetti.
Yılmaz, Milli Eğıtim Bakan-
lığVna bir arazi saümında yol-
suzluk yapıldığına ve Devlet
Bakanı Cavit Çağlar'ın bir dev-
let bankasından haksız kazanç
sağladığına ilişkin elinde belge-
lcr bulunduğunu açıkladı.
Yıhnaz, Conrad Otel'deki
"500. gün basın toplantısı"na
yakasmda özel radyolann ka-
paühnasını protesto eden 'siyah
kurdela' ile gcldi. Yılmaz, ara-
lannda Yüce Divan'da yargıla-
nan eski bakanlar Cengiz Altm-
kaya ve Safa Giray'ın da bulun-
duğu ANAP kurmaylannın
oturduğu masalann ortasına
kurulan kürsüden mulüvizyon
destekli bir konuşma yaptı.
Toplantıyı Başbakan Sükyman
DenüreTe yakınlığıyla tanınan
TOBB Başkanı Yalm Erez'de
izledi. Erez, toplanü sonunda,
Hükümeti 500 günde hiçbir
şey yapmadılar diye eleştirmek
insafsızhkür" değerlendirmesi-
ni yaptı.
Yılmaz'ın, 1.5 saatlık konuş-
masında oldukça iyi bir perfor-
Yrimaz, dünkü basn toplantema, özel radyolann kapatdmasmı protesto eden siyah kurdek De
gekü.Yıbnaz, beklenenin aksroeönemliaçıklanıalar yapmadı. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
mans sergilediği dikkat çekti.
Toplanü sonunda ANAP'ın te-
lcvizyonlarda yaymlanmayan
'yasaklı 500. gün reklamf da
gösterildi.
Hükümeti. "Ziya Paşa'nın
.deyişiyle 'herkesi kör, alemi ser-
sem sanan' bu hükümet şimdi
milletten özür dileyecek yerde
yeni bir takım hayali vaatlerle
milleti yenıden aldatmamn pe-
şindedir" sözleriyle eleştiren
Mesut Yılmaz, efeşürilerini şu
noktalarda topladı:
DİFİSt dlVİtt Yılmaz,
kısa bir süre önce bürokrasının
cn tcpcsindc görev yapan bir
NOTLAR
Biz çok çok iyiydik, onlarkötü
AYDINENGİN
Şu "500 Gün Meydan Savaş-
lan" daha başlamadan sıkıntı
verdi... gjbi geliyor mu size de?
Dün Ana muhalefet partisinin
başjnın basın toplanüsıra izler-
ken dçımızı sıkıntı bastı.
Çünkü iki saatlik, "mulüviz-
yon gösterisi"yle deslcklenmiş
basın toplantısının özü özcti bir
paragrafı zor doldurur:
ANAP döneıninde yapdan
berşey iyiydi. Bu hükümetin
yapbğı herşey kötû. Bu faâknme-
tin yaııuşlıkla yaptığı iyi işler de,
ya ANAP döneminde plaalan-
ımştı ya da zaten onu ANAP
yapnuşta da, bunlar mallandılar.
500 gun yeter, üstü kalsın !..
Aslında Mesut Yılmaz'ın
günlerdir merakla beklenen,
kulaktan kulağa "yolsuzluk
bombalan patlatılacaİc" diye fı-
sıldanan basın toplanüsı için de
bir yukandaki paragraf yeter,
fetükabm.
Ama, ille "üstünü" de merak
edenler için bir kaç not:
Arük "dil sürçmesi" mi dersi-
niz, "itiraf' mı dersiniz, Yılmaz
sonunda ANAP'ın yenilgisi ve
"Devr-i Sülcyman"ın başla-
ması ile sonuçlanan erken sc-
çımlcrc gidişlcrinin gcrckçcsini
pck hoş açıkladı. "Güçlü ol-
mamız gerekiyordu" dedi, "Bu
yâzden de sandıktan çıkmamız
gerekiyordu..." Eh, 12 Eylül
sonraanın"Generaller Demok-
rasisi"nde oluşan parlamento
yu tanımlamak için bundan "ve-
ciz" anlaüm can sağlığı...
Bu "mulüvizyon gösterisi"
denen yöntemi duyduyduk da,
görmediydik. Dün gördük.
Yılmaz'ın söylediklerinin iri iri
harflerle renkli bir ckrana
yansıülması ve araya serpiştiril-
miş, bilgisayar ürünü bir kaç
grafik, bir de sonunda basın
toplantısının müzik cşliğindc,
hızlandınlmış görsel tekran.
Haaa, bir de Yıhnaz'in koca-
man ekrandaki yaza ya da gra-
fik lcn göstermek için kul-
landığı alet. Bir lûr el feneri bu.
Ekranda göstermek istcnen
nokLaya tululunca orada "lur-
mm bir nokta" bcliriyor. Evel,
evct o. Hani televizyonlarda ge-
ceyansından sonra sunulan
Sadece İki dOSyaYılmaz, Conrad Otel'deki 500. gün basın
toplantısında Milli Eğitim Bakanlığı'na bir arazi satımında
yolsuzluk yapıldığına ve Çağlar'ın bir devlet bankasından haksız
kazanç sağladığına ilişkin elinde belgeler bulunduğunu açıkladı.
leyen Yılmaz, "Sayın Demirel,
cğcr ciddi yolsuzluk anyorsa
evvela kendi etrafına bak-
malıdır" dedi.
Otoyol ıhalelcnni İnceleme
Komisyonu tarafından Alü-
nkaya ve Giray'ın, "Herhangi
bir sorumhıluğu olmadığı" ko-
nusunda rapor verildiğini be-
lirtti. Yılmaz, Yolsuzluklardan
Sorumlu Devlet Bakanı'nın ise
raporu gözönünc abnayarak,
Baymdırlık Bakanlığı'na iki
eski bakanı Yüce Divan'a ver-
diğini bildiren yazısını okudu.
Kendisinde belgeleri bulun-
duğunu, zamanı geidiğinde
bunlan kamuoyuna açıklaya-
caklanru söyleyen Yılmaz, iki
yolsuzluk olayından sözetti.
Önceki gün gazetclerde, Milli
Eğitim Bakanlığı'na bağlı İLK-
SAN'a DYP'ye yakm bir gaze-
te sahibi araahğıyla, 346 milyar
liralık usulsüz arsa satışından
bahsedüiyordu. Milli Eğitim
Bakanı Köksal Toptan'ın karşı
çıkması üzerine kendisi yurtdı-
jindayken, yerine vekalet eden
Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıl-
maz tarafından anlaşmanın
yapıldığı ve Maliye ve Gümrük
Bakanlığı'ndan alınan 60 mil-
yar lıranın da arsa sahiplerine
ödendıği ileri sürülüyordu. Yıl-
maz ise dünkü toplanüda de-
Laylara girmcden, şöyle dedi:
"Bu hükümet döneminde İs-
tanbul'da koruma sahası icinde
olan imarsız bir arazinin satına-
lınrnatı için hiçbir resmi senet
olmaksızın, ekspertiz bile yapıl-
madan Milli Eğitim BaWanlığj
bünycsindeki bir Sandık tara-
fından kaç yüz milyar lira öde-
me yapılmışür? Bu meblagın ne
kadan devlet bütçcsinden kar-
şılanmışür ve hangi aracılara,
ncyin karşıbğı olarak, kimin ta-
limaüyla ödenmiştir?"
Türkiye'de ilk defa kamu
bankalanna borcu olan birisi-
nin o bankalann başına getiril-
diğinı anlatan Yılmaz, ısmini
vcrmediği Devlet Bakanı Cavit
Çağlar'la ilgili olarak da, "Bir
devlet bankası ile bağlı olduğu
Devlet Bakanı arasında yapılan
konsolidasyon sözleşmesinin
bir benzerninin, bu bankanın
gecmişinde olup, olmadığını ve
bu muamelede o Bakan'a sağ-
lanan haksız kazancın miktan-
nın açıklanmasını isüyorum"
dedi.
bürokratın Başbakan'a
yazdığını öne sürdüğü, "teftiş,
letkik, inceleme ve soruşturma-
larda tarafsızlığın ortadan
kalkma lehlikesine" dikkat çe-
kcn resmi yaadan bir pasaj
okudu. Dernirel'in, "ANAP
hırsızlıkta birinci" sözlerini ay-
nen kendisıne iade ettiğini söy-
fihnlerdeki kırmızı nokta var
ya, işlc öylc bir nokta...
Yılmaz basın loplantısında
gcrçi -beklenen- yolsuzluk
bombalan filan acıklamadı.
Bunlan önümüzdeki günlcre
saklıyormuş. Ama, konuşması-
nın yolsuzluklara ayırdığı bölû-
münde ilginç bir terim kullandı:
"Denetim törörû" dedi, Burok-
rasi denetim terörü ik paafize
edüdi". Bunu biüşığimızdc otu-
ran ANAP'lı bir izleyici de an-
lamadı anlaşılan ki, öte ya-
nındaki arkadaşına dönüp,
"Valla terör abi, dedi. Daireye
girip dosyalara zorla elkoymuş
müieUişlerden biri"...
Hükümetin 500 Günü'nün
ana muhalefet tarafından hesa-
bının sorulduğu (ya da sorul-
masj gerekcn) bir basın toplan-
üaydı bu. Mesut Yılmaz, ko-
nudan konuya iki saat süren bu
gezisınde "Demokrasi Durağı'-
'na hiç uğramadı. Üstüne üst-
lük ANAP döncmini öveyim
derken "80'li yıllann Türk mu-
cizesi" dedi. Yani şu 12 Eylül
darbcsinin yapıldığı 1980 ve
sonrasından söz elli Yılmaz.
Hani demokrasinin irzına geçi-
lcn vc özgür düşüncenin ka-
nının akıtıldığı 80'li yıllann
Türkiyesi'ndcn söz etli... Terö-
rc karşı ANAP hükümetlerinin
yaptıklannı anlatırken başladı
saymaya: Olağanüstü hali biz
koyduk. Korucnluk sistenıim biz
gerirdik. Özel 1 im'i biz kurdnk.
İlk sııur ötesi askeri harekatı biz
yaptık!.. Ardından "Bunlardan
dolayı halkımızdan, özellikle
Güneydoğu'daki yurttaşlan-
mızdan özür diliyoruz" diyecek
sandık bir an. Demedi.
Bir soru sorduk: Güneydoğu
sorununu bu hükümet, salt te-
rörü önlemeye indirgemiştir,
ckonomik yaşamı da zenginlcş-
tirmek gerekirdi, dediniz. Böl-
gede demokraıikleşme konu-
sunda bu hükümete yöneltü'ği-
niz eleşiiri ve sizin bu konuda
önerileriniz nedir ?
Yanıt ..gelmedı. Bunuileride
açıklayacaklarmış. N'apahm
bekleriz. İşte Yılmaz'ın basın
toplanüsının . özü özeti. 500.
Gün Meydan Savaşlan böyle
başladı. İnşaallah 500 gün sür-
mcz...
Tercüman'ın sahibini yolsuzluk iması rahatsız etti
Dıcakbeyîn kanamasıgeçirdi
Kemallbcak
ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Gazeteterde
yer alan "310 milyar liralık yolsuzluk"
haberlerinde fotoğrafı kullanılarak, yolsuzluğa
kanştığı ima edilen Tercüman gazetesi sahibi
Kemal Ilıcak, "beyin kanaması" geçirdi.
Hacettepe Hastanesi'nde 'solunum cihazfna
bağlanan Ilıcak'ın durumunun ciddi olduğu
behrtilirken eşi Nazlı Ilıcak, Milli Eğitim
Bakanı Toptan'ı ve gazetecileri 'cana
kasteönek'le suçladı. Kemal Ibck, kendisiyle
ilgili iddialan içeren fotoğrafnın da bulunduğu
haberlem yer aldığı gazeteleri dün Ankara'da
gördü. Ankara'da kaldıklan arkadaşlannın
evinde Hürriyet gazetesini okuduktan sonra
rahatsızlanan Kemal Ilıcak'a eşi Nazlı Ibcak
tarafından doktor getirtildi. Doktor, hastaneye
kaldınlmasını önerince, sağlanan ambulansla
Kemal Ilıcak, Hacettepe Hastanesi'ne
kaldınldı. Yolda bilincini yitiren ve durumu
ağırlaşan Ilıcak, hastanede yoğun bakım
ünitesinde tedavi altına alındı. Solunum
cihazına bağlı bulunan Ilıcak'ın durumunun
ciddi olduğu, yaygın bir beyin kanaması
geçirmekte olduğu bildirildi. Batman'da bulunan
Başbakan Demirel de. Nazlı Hıcak'ı telefonla
arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti.
Terör konusunda,
hükümet ortaklannın kendi
aralannda çelişkiye düştükleri-
ni savundu. Terör konusunda,
SHP'nin DYP'ye destek ol-
madığını, kendilerinin bu deste-
ği sağladıklannı söyledi. Terör-
le mücadele konusunda, hükü-
metin hiçbir karar ve katkısı ol-
madığını öne sürerck, "Bu 500
gün icinde terörde ölen güven-
lik görevlileri ve vatandaşlann
sayısı, son S yılın toplamından
fazladır" diye devam etti.
DlŞ PtAtlkl "Geçüğimiz
500 gün icinde Türk dış politı-
kasında sergılenen perişanlık,
şimdiye kadar hiçbir dönemde
görülmemişür. Esasen, amaa,
yönü olmayan, koordinasyon
yoksunu bu koşuşturmacayı,
'dış poliüka' olarak adlandı-
rmak da mümkün değildir" di-
yen Yılmaz, Kıbns, Bosna-
Hersek, Türk Cumhuriyetleri,
Azerbaycan ve AT ile olan iliş-
kiler konusundaki eleştirilerini
'yüz kızartıa' ve 'sığ' olarak ni-
teledi.
EkOMNRİ Ekonomide 1991
ve 1992 rakamlanru kıyaslayan
Yıbnaz, "Sayın Demirel'in şe-
ref tablosu" dediği bir örnek
verdi: "1991 yılında 2.5 kgbuğ-
day ile 1 It mazot alınırken,
1992 yılında, 4 kg bağday ile 1 It
mazot alınabilmektedir."
TBMM'nin çalışamadığını kabul eden iktidar ve muhalefet, birbirlerini sorumlu tuttuyor
Meclis 500 günde kendisiyle didişti
OSMAN AYDOĞAN
ANKARA - TBMM'nin 500
günlük çalışma süresinde, ikti-
dar ve muhalefet partileri; yasa
çıkarmaktan çok, birbirleriyle
uğraşülar. Bu dönemde, sadece
108 tasan ve bır-iki maddelik
değişiklik öncrisi yasalaşırkcn,
ANAP dönemine ilişkin 17 eski
bakan hakkında soruşturma
açıldı. Muhalefet partileri de,
Başbakan Sükyman Demirel vc
bakanlar hakkında 22 gcnsoru
ve soruşturma önergesi verdi.
Meclis'in çalışamadığını kabul
eden iktidar ve muhalefel parti-
leri, bu durumdan birbirlcrini
sorumlu lutuyorlar.
DYP, SHP koalisyon hükü-
metinin görevc başlamasından
ilibarcn TBMM'de yaşanan ik-
tidar-muhalefct çckişmcsi, ka-
muoyunun bcklenlilcrinc yanıt
bulamamasına ncdcn oldu. Bir-
birlcrinc karşı büyük bir cngcl-
fcmc vc "hcsap sorma" sava-
• 500 günde sadece 108 tasan ve bir-iki maddelik değişiklik önerisi
yasalaşırken, ANAP dönemine ilişkin 17 eski bakan hakkında soruşturma
açıldı. Muhalefet partileri de, Demirel ve bakanlar hakkında 22 gensoru ve
soruşturma önergesi verdi.
şına girişen siyasi partiler, mec- 500 günlük sürcnin önemli
lisın calışamaması konusunda bir bölümü de, iktidar partileri-
nin geçmiş döncme, muhalefetbirbirlcrini suçluyorlar
Toplam bin 675 sözlü ve ya-
alı soru öncrgcsinın verildiği
500 günlük sürede, çıkanlan
108 yasadan, 10'u, Cumhur-
başkanı Özal tarafından veto
ediidi. Bu süre içerisinde, uzun
süredir gündemde bekleyen
yaklaşık 60 uluslararası sözlcş-
meden sadece 29'u genel kurul-
da görüşülerek, kabul edildi.
Meclis 183 birleşiminin bir ço-
ğunda karar yetcr sayısı ve ço-
ğunluk sağlanamadığı için ka-
panmak zorunda kaldı. İktidar
vc muhalefet partilcrincc çcşjlli
konularda vcrilcn 23 gcncl gö-
rüşrnc önerisi elc alındı. Meclis
araşlırması öncrilcrindcn bir
bölümü rcddcdildi.
partilerinın koalisyon hüküme-
tine yönelik suçlamalanyla gcç-
ti. Karşılıklı yolsuzluk ve devle-
ti zarara uğratma suçlamalan,
RP ve ANAP'ın Devlet eski
Bakanı İleri hakkında verdikle-
ri 2 gensoru önerisiyle başladı.
Ancak öncrgeler, İİeri'nin isli
fasıyla işlemden kaldınldı.
Gensonılar
Toplam 22 gensoru önergesi
vcrcn muhalefel partilerinin cn
son öncrgclcri, özel radyolan
kapatma karan aldığı için Baş-
bakan Demirel ve Ulaşurma
Bakanı Yaşar Topçu hakkında
oldu. Gcnsoru önergelerinden
gcncl kurula gclcn ITsi reddc-
dildi. Hükümelin tamamına
yönelik 6 gensoru önergcsi vcri-
lirken, Sanayi ve Ticaret Baka-
nı Köse. İçişleri Bakanı Sezgin,
Küllür Bakanı Sağlar, Devlel
Bakanı Çaglar, Adalct Bakanı
Oktay ve Baymdırlık Bakanı
Kumbaraabaşı haklannda 2'-
şcr, Kilercioğlu hakkında ise 1
gcnsoru önergesi vcrildi. ı Top-
çu da, muhalefetin 3 gensoru
önergesine hedef oldu.
Oloyol ihalelennde devleti
zarara uğrattıklan gerekçesiyle
açılan meclis soruşlurmasında
suçlu bulunan eski bakanlar
Safa Giray vc Cengiz Altmk»-
ya, Yüce Divan'a scvkcdilcrek
yargılanmaya başladılar. Güb-
re Sanayi A.Ş ile ilgili yolsuzluk
iddialanyla hakkında soruştur-
ma açılan eski bakan Mustafa
Taşar, komisyonca suçlu bu-
lundu. Ancak, Yüce Divan'a
scvkedilmesı, genel kurulda
reddedildi. İmar Bankası'na
ayncalık tanıyarak, görevlcrinı
kötüye kullandıklan gerekçe-
siyle meclis soruşlurmasından
gcccn Akbulul, Mesul Yılmaz,
Güneş Taner ve Adnan Kahved
bu suçlamalardan aklandılar.
Hakkında devleti zarara uğrat-
tığı iddiasıyla açılan soruştur-
mada suçlu bulunan Sağlık eski
Bakanı Halil Şıvgmın. Yüce
Divan'a sevk edilmesi istendi.
SSK ile SİSATEV arasında ya-
salara aykın sözleşmeler yaptı-
ğı iddia edilen İmren Aykut ile
göçmen konutlan yapımında
devleli zarara sokmakla suçla-
nan eski Başbakan Akbulut'la,
bakanlar Çefcbi, Konukman,
Özardan.Çevik, Çiçek, Kaya-
lar, Yürnr ve Kurt hakkında da
soruşturma komisyonu oluşlu-
nılnıasına karar vcrildi.
POIMKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Küpt Soranuna Çözüm
Arayışı...
Hükümet Kürt sorununa çözüm arıyor...
PKK lideri Apo'nun (Abdullah Ocalan) tek taraflı ateş-
kes açıklamasınaan sonra hükümette bir yumuşama
görüldü. Başbakan Süleyman Demirel'in Celal Talabani
ile görüşmesinin ardından, Başbakan Yardımcısı Erdal
Inönü'nün Kürt sorununa çözüm bulunması yolunda atb-
ğı adım da olaya yeni bir boyut kazandırdı.
Demirel ve Inönü dün Hakkari'ye gittiler Geziye kimi
bakanlann yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Doğan Güreş, Jandarma Genel Komırtanı Orgeneral
Aydın llter de katıldı.
SHP Tüzük ve Program Kurultayı'nda SHP lideri ve
Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü "Kürtsorununa" iliş-
kin önemli acıklamalar yapmışta. Kurultayın sonuç bil-
dirgesinde ise "Kürtsorunu"nun arb çizilmişti.
Anımsatalım:
"Bölgedeki olağanüstü hal uygulamasına son verile-
cektir. Ayrıca köy kuruyuculuğu uygulaması kaldırüa-
cak, bu insanlann, ekonomik olarak bölgenin kalkınma-
sına katkıda bulunulacak alanlarda görevlendirilmesi
yararlı olacaktır..."
DYP-SHP hükümeti "Kürtsorununa"ayn\ gözlükleba-
kıyor Hükümet, sorunun kişi temet hak ve özgürlüklerle
birlikte, yöreye kaydınlacak ekonomik destekle çözüle-
ceğine inanıyor. Onun için Demirel ve Inönü, bu inanç
doğrultusunda Güneydoğu'ya gidiyor.
5 Nisan 1993 günkü yazımızda SHP'nin "kürt sorunu-
na" ilişkin çözüm önerilerine değinirken yazımızı şöyle
noktalamıştık:
"Sorunun çözümü demokratikleşmenin ivedi olarak
yaşama geçmesinde yatıyor..."
DYP-SHP hükümeti şimdi bu konuda atağa geçiyor
Çok önemli bir etnik sorunun "Kürt kimliğinin" tanınma-
sıyla çözüleceği ortaklar arasında konuşulmaya baş-
lanıyor.
Demirel ve Inönü, herzaman "Kürtk/m/ıö/n/"tanıdık-
larını söylemişlerdi zaten. O zaman PKK silahı bırakma-
mış, kanlı eylemlerini acımasız bir biçimde sürdürüyor-
du. Bundanötürü kafalardaki "demokratikhaklara"iliş-
kin ivedi çözümler yaşama geçmiyordu.
Türkiye'de çözümlenmesi gereken birincil sorun in-
sanlann düşüncelerini ve etnik kimliklerini açıklayabil-
meleridir. Bunun için de demokratik açılımın tümüyle
gerçekleşmesi gerekmektedir.
Başbakan Süleyman Demirel, uçakla Batman'a gider-
ken de demokratikleşmeye ilişkin kimi ipuçiarı veriyor.
Demirel, tüm çabalarının yörede can güvenliği olduğu-
na değinirken şöyle diyor.
"Can güvenliği geniş çapta sağlandı. Meseleler düz-
gün giderse, hazirana kadar işler iyi giderse olağanüstü
hal kaldınlabilir ya da başka düzenlemelere gidilebi-
lir..."
DYP-SHP hükümeti Güneydoğu Bölgesi'nde olağa-
nüstü halin kaldırılması için bir süre biçmiyor şu aşama-
da.
Ne diyor Demirel:
"Hazirana kadar mesele düzgün giderse..."
Meselenin düzgün gitmesinin temel koşulu var. O da
can güvenliğinin bütün olarak sağlanması.
Başbakan bunun altını şöyle çiziyor —
i
,<&\<'U?i}
"Oiay oimaması kafi değildir. Dağlarda silahlı adarrl'
1
olması da potansiyet tehlikedir..."
Dağlarda silahlı adam!..
Bir ay önce olsaydı "Dağlarda elisilahlı eşkrya"derdi
Demirel. Şimdi "eşkıya " sözcüğü yerine "adam"yada
"/nsan'sözcüğünü kullanıyor.
Yeniden SHP'nin kurultay bildirgesine dönelim.
SHP diyor ki:
"Kürt dili özgürleşecektir. Bu alandaki tüm engeller
ortadan kaldırılacaktır. Televizyon ve radyolarda Kürtçe
yayın yapılması serbest bırakılacak, bu konuda yasal
düzenlemeler yapılacaktır."
Diyeceksiniz ki:
"Ne zaman?"
Bu sorunun yanıtı da Demirel'in sözlerinde yatıyor
"Hazirana dek işler iyi giderse..."
Evet Demirel ve inönü Güneydoğu'da...
Olağanüstü hal ve köy koruculjğu temmuz ayında kal-
karmı?
İşler iyi giderse...
İşler iyi gideceğe benziyor...
iddialan yalanlandı
ILKSAN'a arsa alımında
yolsuzluk yapılmadı
Haber Merkezi - Milli Eği-
tim Bakanlığı'na bağlı İLK-
SAN'a arsa alımında yolsuz-
luk yapıldığı savında adı geçen
Devlet Bakanı Mehmet Ali
Yılmaz» Milli Eğitim Bakanı
Köksal Toptan ve İLKSAN
(İlkokul Öğretmenleri Sağlık
ve Sosyal Yardım Sandığı)
Başkanı Bilal Büyükkaya, id-
dialan yalanladılar.
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz'ın dünkü basın
toplantısında değindiği ve ön-
ceki gün iki gazetede yer alan
haberlerde. İstanbul'da Kemal
Ilıcak"ın aracılığıyla, bir arsa-
nın 310 milyar liraya İLK-
SAN'a satın alındığı öne
sürülmüş ve bu kuruluşa para
aktanmının da Bakan Top-
tan'm yurtdışında bulunduğu
sırada kendisine vekalet eden
Devlet Bakanı Mehmit Ali
Yılmaz tarafından usulsüz ola-
rak yapıldığı savunulmuştu.
Milli Eğitim Bakanı Köksal
Toptan, konuyla ilgili açıkla-
masında. 'hukuka aykın bir
durum olmadığını' belirterek,
"Mehmet Ali Bey (Devlet Ba-
kanı Yıbnaz) yaptığında da bir
yanlışhk yok. Ben birtakım ne-
denlerle bu projeye olumlu
yaklaşmadım. Benim sıcak
bakmadığım bir ödenek talebi-
ne ilişkin yazıyı Mehmet Ali
Bey imzalamış. ama hukuka
aykın bir durum yok" diye ko-
nuştu.
Devlet Bakanı Mehmet Ali
Yılmaz da dün konuya ilişkin
bir basın açıklaması yaparak
hakkındaki iddialan yalanla-
dı. Milli Eğitim Bakanfna
velaket ettiği dönemde iıtizala-
dığı yazıyı da açıklamasına
ekleyen Yılmaz, 'İmzalamış ol-
duğum yazı. Maliye Bakan-
lığı'ndan Milli Eğiüm bütçesi-
ne ödenek aktanlması
yazısıdır. Bu yazıda görüleceği
üzere, arsa alımı sözkonusu
değildir. Öğretmenler için,
1992 yılında başlatıldığı belirti-
len konut projesinın gerçekleş-
mesi için ödenek aktanlması
talep edilmektedir. Yani Mali-
ye Bakanlığı bütçesindcn,
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi-
ne ödenek aktanlması istenil-
miştir. Ödenek aktanldığı
takdirde, kullanılması belirli
usul ve kaidelerdahilinde Milli
Eğitim Bakanlığfnca gerçek-
leşürilecektir. Şahsımın bu
konuda bir evraktan başka
hiçbir evrakta imzası yoktur"
dedi.
İLKSAN'ın başkanı Bilal
Büyükkaya ise İstanbul'daki
arsayı Kemal Ilıcak'tan değil
Sedat Çolak'tan satın aldıkla-
nnı bebrterek şunlan söyledi:
"Bu olayla Kemal Ilıcak'ın
uzaktan yakından en ufak bir
alakası yok. Biz İstanbul Pen-
dik'teki arsa için arsanın sahibi
olan Sedat Çolak'la muhatap
olduk, onunla pazarlık ettik ve
anlaşma imzaladık."
Yakın çevresi. Kemal Ilı-
cak'ın, Sedat Çolak'a ait
bulunan arsa ile ilgılendiğjni,
ancak bu ilgisinin "Çolak'a
yardım etmek, belki bir miktar
komisyon almaktan öteye gjt-
meyeceğini" savundular.
İşadamı ve Tercüman gaze-
tesi sahibi Kemal Ilıcak, son
yıllarda mali bunalıma düşe-
rek ıflas durumuna gelmişti.
Başbakan Demirel'e yakınlığj
ile tanınan Ilıcakın .Ankara'-
ya önceki gün hükümet çevre-
leri ile temasta bulunmak
üzere geldiği ifade ediliyor.