23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gaziantep operasyonuna tepki •GAZİANTEP (Curohoriyet}- İnsan Haklan ~}erneği Gaziante Şube BaşkanıReşhAli Osnunoğhı, polısın önceki akşam yapüğı operasyonlarda dokuz kişiyi suçsuz yere gözalüna aldığmı ve evlcrini silahla taradığını öne sürdü. Dûn düzenlediği basın toplanusmda, polisin Yenimahalle ve Çörekçioğlu sokaklayapuğı operasyonlarda çoğu işçi olan Cuma Alkan, Hmeyiıı Kaya, Höseyia Kömürcü, AbdnUalı Kömörcü, Cını Yavuz, Ali Yavuz, Ali GüHekin, Haa Ali MuOa ve Hasan Uşağıyı gözaluna aldığını belirten Osmanoğlu, evlerin de tamamen boşaltılmasından sonra "koyunlann" neden olduğu bir ses üzcrine yaylım ateşine tutulduğunusöyledi. Evlerin duvarlannda 150 mermi izine rastladıklannı belirten Osmanoğlu, "Devlet terörle mücadele ederken, terör yaratmamair'dedi. Emniyet yetkilileri ise operasypnun devam ettiğini ve gizli kalması gerektiğini söyledıler. Cezaevi fipapisi Kıtay yargılandı •NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - E Tipi Kapalı Cezaevi 'nden 17 şubatta 17 tutukluyla birlikte firar eden ve 26 şubatta da BıngöTde yakalanan PKK'b Ali thsan Kıtay'ın yargılanmasına Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.x 'evşehir Cumhuriyet ^aşsavcıhğı tarafından toplu fırar ve sahte kımlik bulundurmak suçundan hakkında 4-8 yıl arasında değişen ağır hapis istemiyle açılan davanın dünkü duruşmasında Ali Ihsan Kıtay basındafirardansonra çıkan ve kendilennın içeriden ve dışandan yardım aldıklan yolundaki iddialann gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Kıtay, "17 arkadaşımla yaptığımız firar PKK harekeü açısından büyûk birbaşandır. Firan arkadaşlarla birlikte lasarladık ve gerçekleştirdik" dedi.KıtayBingörde yakalandıktan sonra işkence gördüğünü iddia ederek basında hakkında çıkan iddialan da reddetti. TatabanhBaykal görûşmesi • ANKARA (AA)-lrak Kürdistan Yurtseverler Birliği liden Celal Talabani, CHP Genel Başkanı Deoiz Baykai'ı ayaretctü. Baykal, ziyaretin başlangıanda yaptığı konuşmada, TalabanTnin deneyimlerinin ve bölgedeki soruna bakış açısının bölgede sağlanacak banşa katkıda bulunacağmı söyledi. Talabani ise Irak diktatörlüğünün 'gulamalannı yerinde görmck ve incelemek üzere Baykal'ı Kuzey Irak'adavet etti. Talabani, Kürt ve Türk halklan arasındaki derin tarihi bağlann gelişürilmesi için hcr şeyin yapılması gerektiğini vurguladı. Özai'mpartisi kunıbcak •ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın tüm önemli çalışmalannı cuma günü başlatma geleneği, Özakalar'ın yeni kuracağı parti için de geçerli olacak. Tüzûk çalışmalannı tamamİayan Özalcılar partinin resmi kuruluşunu nisan ayının son cuma günü yapmayı planlıyorlar. Ozaka milletvekillerinin kuracağı partinin 'tûzük komitesi' Hüsnü Doğan başkanhğında bir araya gelerek tüzüğe son şeklini verdi. Yeni partinin yönetiminde ANAP'ın yapılanması örnek alındı. Demokrastsanat apkoturumu iANKARA(AA)-Kükür BakanıFikri Sağlar, demokrasinin olmadığı bir toplumda sanatın serpilip gclişmcsınin mümkün olmadığını söyledi. Dünya Avukatlar Günü dolayısıyla Ankara Barosu tarafından düzenlenen 'Hukuk, Demokrasi ve Sanat' konulu açıkoturumu yönelen Küllür Bakanı Sağlar, toplantının açlışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ne demokrasi ne de hukuk açısındançok şansh bir ülke olmadığını, demokrasinin 3 kezaskeri darbelerle askıya alındığını veyapılan hukuk ihlalleri ile "Hukuksuzluğun hukukmuş gibi" gösterildiğini söyledi. ANAP lideri, olay yaratacağı söylenen yolsuzluk açıklamalannı yapmadı Ydmaz'ındağıfaredoğurdu HÜklHBSt SlPSIIniMİIUzun bir süredir, ellerinde hükümeti sarsacak çok sayıda yolsuzluk dosyası bulunduğunu, bunlann büyük bir bölümünün de belgelendiğini söyleyen Yılmaz, sadece kamuoyunca bilinen iki olaydan sözetti. AYŞEYILD1R1M ANAP Genel Başkanı Mesnt Yıknaz, 500. gün basın loplanüsı- nda, beklenen yol- suzluk açıklamalannı yapmadı. Uzun bir süredir, ellerinde hükümeti sarsacak çok sayıda yolsuzluk dosyası bulunduğu- nu, bunlann büyük bir bölü- münün de belgelendiğini söyle- yen Yılmaz, sadece kamuoyun- ca bilinen iki olaydan sözetti. Yılmaz, Milli Eğıtim Bakan- lığVna bir arazi saümında yol- suzluk yapıldığına ve Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın bir dev- let bankasından haksız kazanç sağladığına ilişkin elinde belge- lcr bulunduğunu açıkladı. Yıhnaz, Conrad Otel'deki "500. gün basın toplantısı"na yakasmda özel radyolann ka- paühnasını protesto eden 'siyah kurdela' ile gcldi. Yılmaz, ara- lannda Yüce Divan'da yargıla- nan eski bakanlar Cengiz Altm- kaya ve Safa Giray'ın da bulun- duğu ANAP kurmaylannın oturduğu masalann ortasına kurulan kürsüden mulüvizyon destekli bir konuşma yaptı. Toplantıyı Başbakan Sükyman DenüreTe yakınlığıyla tanınan TOBB Başkanı Yalm Erez'de izledi. Erez, toplanü sonunda, Hükümeti 500 günde hiçbir şey yapmadılar diye eleştirmek insafsızhkür" değerlendirmesi- ni yaptı. Yılmaz'ın, 1.5 saatlık konuş- masında oldukça iyi bir perfor- Yrimaz, dünkü basn toplantema, özel radyolann kapatdmasmı protesto eden siyah kurdek De gekü.Yıbnaz, beklenenin aksroeönemliaçıklanıalar yapmadı. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) mans sergilediği dikkat çekti. Toplanü sonunda ANAP'ın te- lcvizyonlarda yaymlanmayan 'yasaklı 500. gün reklamf da gösterildi. Hükümeti. "Ziya Paşa'nın .deyişiyle 'herkesi kör, alemi ser- sem sanan' bu hükümet şimdi milletten özür dileyecek yerde yeni bir takım hayali vaatlerle milleti yenıden aldatmamn pe- şindedir" sözleriyle eleştiren Mesut Yılmaz, efeşürilerini şu noktalarda topladı: DİFİSt dlVİtt Yılmaz, kısa bir süre önce bürokrasının cn tcpcsindc görev yapan bir NOTLAR Biz çok çok iyiydik, onlarkötü AYDINENGİN Şu "500 Gün Meydan Savaş- lan" daha başlamadan sıkıntı verdi... gjbi geliyor mu size de? Dün Ana muhalefet partisinin başjnın basın toplanüsıra izler- ken dçımızı sıkıntı bastı. Çünkü iki saatlik, "mulüviz- yon gösterisi"yle deslcklenmiş basın toplantısının özü özcti bir paragrafı zor doldurur: ANAP döneıninde yapdan berşey iyiydi. Bu hükümetin yapbğı herşey kötû. Bu faâknme- tin yaııuşlıkla yaptığı iyi işler de, ya ANAP döneminde plaalan- ımştı ya da zaten onu ANAP yapnuşta da, bunlar mallandılar. 500 gun yeter, üstü kalsın !.. Aslında Mesut Yılmaz'ın günlerdir merakla beklenen, kulaktan kulağa "yolsuzluk bombalan patlatılacaİc" diye fı- sıldanan basın toplanüsı için de bir yukandaki paragraf yeter, fetükabm. Ama, ille "üstünü" de merak edenler için bir kaç not: Arük "dil sürçmesi" mi dersi- niz, "itiraf' mı dersiniz, Yılmaz sonunda ANAP'ın yenilgisi ve "Devr-i Sülcyman"ın başla- ması ile sonuçlanan erken sc- çımlcrc gidişlcrinin gcrckçcsini pck hoş açıkladı. "Güçlü ol- mamız gerekiyordu" dedi, "Bu yâzden de sandıktan çıkmamız gerekiyordu..." Eh, 12 Eylül sonraanın"Generaller Demok- rasisi"nde oluşan parlamento yu tanımlamak için bundan "ve- ciz" anlaüm can sağlığı... Bu "mulüvizyon gösterisi" denen yöntemi duyduyduk da, görmediydik. Dün gördük. Yılmaz'ın söylediklerinin iri iri harflerle renkli bir ckrana yansıülması ve araya serpiştiril- miş, bilgisayar ürünü bir kaç grafik, bir de sonunda basın toplantısının müzik cşliğindc, hızlandınlmış görsel tekran. Haaa, bir de Yıhnaz'in koca- man ekrandaki yaza ya da gra- fik lcn göstermek için kul- landığı alet. Bir lûr el feneri bu. Ekranda göstermek istcnen nokLaya tululunca orada "lur- mm bir nokta" bcliriyor. Evel, evct o. Hani televizyonlarda ge- ceyansından sonra sunulan Sadece İki dOSyaYılmaz, Conrad Otel'deki 500. gün basın toplantısında Milli Eğitim Bakanlığı'na bir arazi satımında yolsuzluk yapıldığına ve Çağlar'ın bir devlet bankasından haksız kazanç sağladığına ilişkin elinde belgeler bulunduğunu açıkladı. leyen Yılmaz, "Sayın Demirel, cğcr ciddi yolsuzluk anyorsa evvela kendi etrafına bak- malıdır" dedi. Otoyol ıhalelcnni İnceleme Komisyonu tarafından Alü- nkaya ve Giray'ın, "Herhangi bir sorumhıluğu olmadığı" ko- nusunda rapor verildiğini be- lirtti. Yılmaz, Yolsuzluklardan Sorumlu Devlet Bakanı'nın ise raporu gözönünc abnayarak, Baymdırlık Bakanlığı'na iki eski bakanı Yüce Divan'a ver- diğini bildiren yazısını okudu. Kendisinde belgeleri bulun- duğunu, zamanı geidiğinde bunlan kamuoyuna açıklaya- caklanru söyleyen Yılmaz, iki yolsuzluk olayından sözetti. Önceki gün gazetclerde, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı İLK- SAN'a DYP'ye yakm bir gaze- te sahibi araahğıyla, 346 milyar liralık usulsüz arsa satışından bahsedüiyordu. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ın karşı çıkması üzerine kendisi yurtdı- jindayken, yerine vekalet eden Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıl- maz tarafından anlaşmanın yapıldığı ve Maliye ve Gümrük Bakanlığı'ndan alınan 60 mil- yar lıranın da arsa sahiplerine ödendıği ileri sürülüyordu. Yıl- maz ise dünkü toplanüda de- Laylara girmcden, şöyle dedi: "Bu hükümet döneminde İs- tanbul'da koruma sahası icinde olan imarsız bir arazinin satına- lınrnatı için hiçbir resmi senet olmaksızın, ekspertiz bile yapıl- madan Milli Eğitim BaWanlığj bünycsindeki bir Sandık tara- fından kaç yüz milyar lira öde- me yapılmışür? Bu meblagın ne kadan devlet bütçcsinden kar- şılanmışür ve hangi aracılara, ncyin karşıbğı olarak, kimin ta- limaüyla ödenmiştir?" Türkiye'de ilk defa kamu bankalanna borcu olan birisi- nin o bankalann başına getiril- diğinı anlatan Yılmaz, ısmini vcrmediği Devlet Bakanı Cavit Çağlar'la ilgili olarak da, "Bir devlet bankası ile bağlı olduğu Devlet Bakanı arasında yapılan konsolidasyon sözleşmesinin bir benzerninin, bu bankanın gecmişinde olup, olmadığını ve bu muamelede o Bakan'a sağ- lanan haksız kazancın miktan- nın açıklanmasını isüyorum" dedi. bürokratın Başbakan'a yazdığını öne sürdüğü, "teftiş, letkik, inceleme ve soruşturma- larda tarafsızlığın ortadan kalkma lehlikesine" dikkat çe- kcn resmi yaadan bir pasaj okudu. Dernirel'in, "ANAP hırsızlıkta birinci" sözlerini ay- nen kendisıne iade ettiğini söy- fihnlerdeki kırmızı nokta var ya, işlc öylc bir nokta... Yılmaz basın loplantısında gcrçi -beklenen- yolsuzluk bombalan filan acıklamadı. Bunlan önümüzdeki günlcre saklıyormuş. Ama, konuşması- nın yolsuzluklara ayırdığı bölû- münde ilginç bir terim kullandı: "Denetim törörû" dedi, Burok- rasi denetim terörü ik paafize edüdi". Bunu biüşığimızdc otu- ran ANAP'lı bir izleyici de an- lamadı anlaşılan ki, öte ya- nındaki arkadaşına dönüp, "Valla terör abi, dedi. Daireye girip dosyalara zorla elkoymuş müieUişlerden biri"... Hükümetin 500 Günü'nün ana muhalefet tarafından hesa- bının sorulduğu (ya da sorul- masj gerekcn) bir basın toplan- üaydı bu. Mesut Yılmaz, ko- nudan konuya iki saat süren bu gezisınde "Demokrasi Durağı'- 'na hiç uğramadı. Üstüne üst- lük ANAP döncmini öveyim derken "80'li yıllann Türk mu- cizesi" dedi. Yani şu 12 Eylül darbcsinin yapıldığı 1980 ve sonrasından söz elli Yılmaz. Hani demokrasinin irzına geçi- lcn vc özgür düşüncenin ka- nının akıtıldığı 80'li yıllann Türkiyesi'ndcn söz etli... Terö- rc karşı ANAP hükümetlerinin yaptıklannı anlatırken başladı saymaya: Olağanüstü hali biz koyduk. Korucnluk sistenıim biz gerirdik. Özel 1 im'i biz kurdnk. İlk sııur ötesi askeri harekatı biz yaptık!.. Ardından "Bunlardan dolayı halkımızdan, özellikle Güneydoğu'daki yurttaşlan- mızdan özür diliyoruz" diyecek sandık bir an. Demedi. Bir soru sorduk: Güneydoğu sorununu bu hükümet, salt te- rörü önlemeye indirgemiştir, ckonomik yaşamı da zenginlcş- tirmek gerekirdi, dediniz. Böl- gede demokraıikleşme konu- sunda bu hükümete yöneltü'ği- niz eleşiiri ve sizin bu konuda önerileriniz nedir ? Yanıt ..gelmedı. Bunuileride açıklayacaklarmış. N'apahm bekleriz. İşte Yılmaz'ın basın toplanüsının . özü özeti. 500. Gün Meydan Savaşlan böyle başladı. İnşaallah 500 gün sür- mcz... Tercüman'ın sahibini yolsuzluk iması rahatsız etti Dıcakbeyîn kanamasıgeçirdi Kemallbcak ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Gazeteterde yer alan "310 milyar liralık yolsuzluk" haberlerinde fotoğrafı kullanılarak, yolsuzluğa kanştığı ima edilen Tercüman gazetesi sahibi Kemal Ilıcak, "beyin kanaması" geçirdi. Hacettepe Hastanesi'nde 'solunum cihazfna bağlanan Ilıcak'ın durumunun ciddi olduğu behrtilirken eşi Nazlı Ilıcak, Milli Eğitim Bakanı Toptan'ı ve gazetecileri 'cana kasteönek'le suçladı. Kemal Ibck, kendisiyle ilgili iddialan içeren fotoğrafnın da bulunduğu haberlem yer aldığı gazeteleri dün Ankara'da gördü. Ankara'da kaldıklan arkadaşlannın evinde Hürriyet gazetesini okuduktan sonra rahatsızlanan Kemal Ilıcak'a eşi Nazlı Ibcak tarafından doktor getirtildi. Doktor, hastaneye kaldınlmasını önerince, sağlanan ambulansla Kemal Ilıcak, Hacettepe Hastanesi'ne kaldınldı. Yolda bilincini yitiren ve durumu ağırlaşan Ilıcak, hastanede yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Solunum cihazına bağlı bulunan Ilıcak'ın durumunun ciddi olduğu, yaygın bir beyin kanaması geçirmekte olduğu bildirildi. Batman'da bulunan Başbakan Demirel de. Nazlı Hıcak'ı telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Terör konusunda, hükümet ortaklannın kendi aralannda çelişkiye düştükleri- ni savundu. Terör konusunda, SHP'nin DYP'ye destek ol- madığını, kendilerinin bu deste- ği sağladıklannı söyledi. Terör- le mücadele konusunda, hükü- metin hiçbir karar ve katkısı ol- madığını öne sürerck, "Bu 500 gün icinde terörde ölen güven- lik görevlileri ve vatandaşlann sayısı, son S yılın toplamından fazladır" diye devam etti. DlŞ PtAtlkl "Geçüğimiz 500 gün icinde Türk dış politı- kasında sergılenen perişanlık, şimdiye kadar hiçbir dönemde görülmemişür. Esasen, amaa, yönü olmayan, koordinasyon yoksunu bu koşuşturmacayı, 'dış poliüka' olarak adlandı- rmak da mümkün değildir" di- yen Yılmaz, Kıbns, Bosna- Hersek, Türk Cumhuriyetleri, Azerbaycan ve AT ile olan iliş- kiler konusundaki eleştirilerini 'yüz kızartıa' ve 'sığ' olarak ni- teledi. EkOMNRİ Ekonomide 1991 ve 1992 rakamlanru kıyaslayan Yıbnaz, "Sayın Demirel'in şe- ref tablosu" dediği bir örnek verdi: "1991 yılında 2.5 kgbuğ- day ile 1 It mazot alınırken, 1992 yılında, 4 kg bağday ile 1 It mazot alınabilmektedir." TBMM'nin çalışamadığını kabul eden iktidar ve muhalefet, birbirlerini sorumlu tuttuyor Meclis 500 günde kendisiyle didişti OSMAN AYDOĞAN ANKARA - TBMM'nin 500 günlük çalışma süresinde, ikti- dar ve muhalefet partileri; yasa çıkarmaktan çok, birbirleriyle uğraşülar. Bu dönemde, sadece 108 tasan ve bır-iki maddelik değişiklik öncrisi yasalaşırkcn, ANAP dönemine ilişkin 17 eski bakan hakkında soruşturma açıldı. Muhalefet partileri de, Başbakan Sükyman Demirel vc bakanlar hakkında 22 gcnsoru ve soruşturma önergesi verdi. Meclis'in çalışamadığını kabul eden iktidar ve muhalefel parti- leri, bu durumdan birbirlcrini sorumlu lutuyorlar. DYP, SHP koalisyon hükü- metinin görevc başlamasından ilibarcn TBMM'de yaşanan ik- tidar-muhalefct çckişmcsi, ka- muoyunun bcklenlilcrinc yanıt bulamamasına ncdcn oldu. Bir- birlcrinc karşı büyük bir cngcl- fcmc vc "hcsap sorma" sava- • 500 günde sadece 108 tasan ve bir-iki maddelik değişiklik önerisi yasalaşırken, ANAP dönemine ilişkin 17 eski bakan hakkında soruşturma açıldı. Muhalefet partileri de, Demirel ve bakanlar hakkında 22 gensoru ve soruşturma önergesi verdi. şına girişen siyasi partiler, mec- 500 günlük sürcnin önemli lisın calışamaması konusunda bir bölümü de, iktidar partileri- nin geçmiş döncme, muhalefetbirbirlcrini suçluyorlar Toplam bin 675 sözlü ve ya- alı soru öncrgcsinın verildiği 500 günlük sürede, çıkanlan 108 yasadan, 10'u, Cumhur- başkanı Özal tarafından veto ediidi. Bu süre içerisinde, uzun süredir gündemde bekleyen yaklaşık 60 uluslararası sözlcş- meden sadece 29'u genel kurul- da görüşülerek, kabul edildi. Meclis 183 birleşiminin bir ço- ğunda karar yetcr sayısı ve ço- ğunluk sağlanamadığı için ka- panmak zorunda kaldı. İktidar vc muhalefet partilcrincc çcşjlli konularda vcrilcn 23 gcncl gö- rüşrnc önerisi elc alındı. Meclis araşlırması öncrilcrindcn bir bölümü rcddcdildi. partilerinın koalisyon hüküme- tine yönelik suçlamalanyla gcç- ti. Karşılıklı yolsuzluk ve devle- ti zarara uğratma suçlamalan, RP ve ANAP'ın Devlet eski Bakanı İleri hakkında verdikle- ri 2 gensoru önerisiyle başladı. Ancak öncrgeler, İİeri'nin isli fasıyla işlemden kaldınldı. Gensonılar Toplam 22 gensoru önergesi vcrcn muhalefel partilerinin cn son öncrgclcri, özel radyolan kapatma karan aldığı için Baş- bakan Demirel ve Ulaşurma Bakanı Yaşar Topçu hakkında oldu. Gcnsoru önergelerinden gcncl kurula gclcn ITsi reddc- dildi. Hükümelin tamamına yönelik 6 gensoru önergcsi vcri- lirken, Sanayi ve Ticaret Baka- nı Köse. İçişleri Bakanı Sezgin, Küllür Bakanı Sağlar, Devlel Bakanı Çaglar, Adalct Bakanı Oktay ve Baymdırlık Bakanı Kumbaraabaşı haklannda 2'- şcr, Kilercioğlu hakkında ise 1 gcnsoru önergesi vcrildi. ı Top- çu da, muhalefetin 3 gensoru önergesine hedef oldu. Oloyol ihalelennde devleti zarara uğrattıklan gerekçesiyle açılan meclis soruşlurmasında suçlu bulunan eski bakanlar Safa Giray vc Cengiz Altmk»- ya, Yüce Divan'a scvkcdilcrek yargılanmaya başladılar. Güb- re Sanayi A.Ş ile ilgili yolsuzluk iddialanyla hakkında soruştur- ma açılan eski bakan Mustafa Taşar, komisyonca suçlu bu- lundu. Ancak, Yüce Divan'a scvkedilmesı, genel kurulda reddedildi. İmar Bankası'na ayncalık tanıyarak, görevlcrinı kötüye kullandıklan gerekçe- siyle meclis soruşlurmasından gcccn Akbulul, Mesul Yılmaz, Güneş Taner ve Adnan Kahved bu suçlamalardan aklandılar. Hakkında devleti zarara uğrat- tığı iddiasıyla açılan soruştur- mada suçlu bulunan Sağlık eski Bakanı Halil Şıvgmın. Yüce Divan'a sevk edilmesi istendi. SSK ile SİSATEV arasında ya- salara aykın sözleşmeler yaptı- ğı iddia edilen İmren Aykut ile göçmen konutlan yapımında devleli zarara sokmakla suçla- nan eski Başbakan Akbulut'la, bakanlar Çefcbi, Konukman, Özardan.Çevik, Çiçek, Kaya- lar, Yürnr ve Kurt hakkında da soruşturma komisyonu oluşlu- nılnıasına karar vcrildi. POIMKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Küpt Soranuna Çözüm Arayışı... Hükümet Kürt sorununa çözüm arıyor... PKK lideri Apo'nun (Abdullah Ocalan) tek taraflı ateş- kes açıklamasınaan sonra hükümette bir yumuşama görüldü. Başbakan Süleyman Demirel'in Celal Talabani ile görüşmesinin ardından, Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü'nün Kürt sorununa çözüm bulunması yolunda atb- ğı adım da olaya yeni bir boyut kazandırdı. Demirel ve Inönü dün Hakkari'ye gittiler Geziye kimi bakanlann yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Jandarma Genel Komırtanı Orgeneral Aydın llter de katıldı. SHP Tüzük ve Program Kurultayı'nda SHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü "Kürtsorununa" iliş- kin önemli acıklamalar yapmışta. Kurultayın sonuç bil- dirgesinde ise "Kürtsorunu"nun arb çizilmişti. Anımsatalım: "Bölgedeki olağanüstü hal uygulamasına son verile- cektir. Ayrıca köy kuruyuculuğu uygulaması kaldırüa- cak, bu insanlann, ekonomik olarak bölgenin kalkınma- sına katkıda bulunulacak alanlarda görevlendirilmesi yararlı olacaktır..." DYP-SHP hükümeti "Kürtsorununa"ayn\ gözlükleba- kıyor Hükümet, sorunun kişi temet hak ve özgürlüklerle birlikte, yöreye kaydınlacak ekonomik destekle çözüle- ceğine inanıyor. Onun için Demirel ve Inönü, bu inanç doğrultusunda Güneydoğu'ya gidiyor. 5 Nisan 1993 günkü yazımızda SHP'nin "kürt sorunu- na" ilişkin çözüm önerilerine değinirken yazımızı şöyle noktalamıştık: "Sorunun çözümü demokratikleşmenin ivedi olarak yaşama geçmesinde yatıyor..." DYP-SHP hükümeti şimdi bu konuda atağa geçiyor Çok önemli bir etnik sorunun "Kürt kimliğinin" tanınma- sıyla çözüleceği ortaklar arasında konuşulmaya baş- lanıyor. Demirel ve Inönü, herzaman "Kürtk/m/ıö/n/"tanıdık- larını söylemişlerdi zaten. O zaman PKK silahı bırakma- mış, kanlı eylemlerini acımasız bir biçimde sürdürüyor- du. Bundanötürü kafalardaki "demokratikhaklara"iliş- kin ivedi çözümler yaşama geçmiyordu. Türkiye'de çözümlenmesi gereken birincil sorun in- sanlann düşüncelerini ve etnik kimliklerini açıklayabil- meleridir. Bunun için de demokratik açılımın tümüyle gerçekleşmesi gerekmektedir. Başbakan Süleyman Demirel, uçakla Batman'a gider- ken de demokratikleşmeye ilişkin kimi ipuçiarı veriyor. Demirel, tüm çabalarının yörede can güvenliği olduğu- na değinirken şöyle diyor. "Can güvenliği geniş çapta sağlandı. Meseleler düz- gün giderse, hazirana kadar işler iyi giderse olağanüstü hal kaldınlabilir ya da başka düzenlemelere gidilebi- lir..." DYP-SHP hükümeti Güneydoğu Bölgesi'nde olağa- nüstü halin kaldırılması için bir süre biçmiyor şu aşama- da. Ne diyor Demirel: "Hazirana kadar mesele düzgün giderse..." Meselenin düzgün gitmesinin temel koşulu var. O da can güvenliğinin bütün olarak sağlanması. Başbakan bunun altını şöyle çiziyor — i ,<&\<'U?i} "Oiay oimaması kafi değildir. Dağlarda silahlı adarrl' 1 olması da potansiyet tehlikedir..." Dağlarda silahlı adam!.. Bir ay önce olsaydı "Dağlarda elisilahlı eşkrya"derdi Demirel. Şimdi "eşkıya " sözcüğü yerine "adam"yada "/nsan'sözcüğünü kullanıyor. Yeniden SHP'nin kurultay bildirgesine dönelim. SHP diyor ki: "Kürt dili özgürleşecektir. Bu alandaki tüm engeller ortadan kaldırılacaktır. Televizyon ve radyolarda Kürtçe yayın yapılması serbest bırakılacak, bu konuda yasal düzenlemeler yapılacaktır." Diyeceksiniz ki: "Ne zaman?" Bu sorunun yanıtı da Demirel'in sözlerinde yatıyor "Hazirana dek işler iyi giderse..." Evet Demirel ve inönü Güneydoğu'da... Olağanüstü hal ve köy koruculjğu temmuz ayında kal- karmı? İşler iyi giderse... İşler iyi gideceğe benziyor... iddialan yalanlandı ILKSAN'a arsa alımında yolsuzluk yapılmadı Haber Merkezi - Milli Eği- tim Bakanlığı'na bağlı İLK- SAN'a arsa alımında yolsuz- luk yapıldığı savında adı geçen Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz» Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan ve İLKSAN (İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı) Başkanı Bilal Büyükkaya, id- dialan yalanladılar. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz'ın dünkü basın toplantısında değindiği ve ön- ceki gün iki gazetede yer alan haberlerde. İstanbul'da Kemal Ilıcak"ın aracılığıyla, bir arsa- nın 310 milyar liraya İLK- SAN'a satın alındığı öne sürülmüş ve bu kuruluşa para aktanmının da Bakan Top- tan'm yurtdışında bulunduğu sırada kendisine vekalet eden Devlet Bakanı Mehmit Ali Yılmaz tarafından usulsüz ola- rak yapıldığı savunulmuştu. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, konuyla ilgili açıkla- masında. 'hukuka aykın bir durum olmadığını' belirterek, "Mehmet Ali Bey (Devlet Ba- kanı Yıbnaz) yaptığında da bir yanlışhk yok. Ben birtakım ne- denlerle bu projeye olumlu yaklaşmadım. Benim sıcak bakmadığım bir ödenek talebi- ne ilişkin yazıyı Mehmet Ali Bey imzalamış. ama hukuka aykın bir durum yok" diye ko- nuştu. Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz da dün konuya ilişkin bir basın açıklaması yaparak hakkındaki iddialan yalanla- dı. Milli Eğitim Bakanfna velaket ettiği dönemde iıtizala- dığı yazıyı da açıklamasına ekleyen Yılmaz, 'İmzalamış ol- duğum yazı. Maliye Bakan- lığı'ndan Milli Eğiüm bütçesi- ne ödenek aktanlması yazısıdır. Bu yazıda görüleceği üzere, arsa alımı sözkonusu değildir. Öğretmenler için, 1992 yılında başlatıldığı belirti- len konut projesinın gerçekleş- mesi için ödenek aktanlması talep edilmektedir. Yani Mali- ye Bakanlığı bütçesindcn, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi- ne ödenek aktanlması istenil- miştir. Ödenek aktanldığı takdirde, kullanılması belirli usul ve kaidelerdahilinde Milli Eğitim Bakanlığfnca gerçek- leşürilecektir. Şahsımın bu konuda bir evraktan başka hiçbir evrakta imzası yoktur" dedi. İLKSAN'ın başkanı Bilal Büyükkaya ise İstanbul'daki arsayı Kemal Ilıcak'tan değil Sedat Çolak'tan satın aldıkla- nnı bebrterek şunlan söyledi: "Bu olayla Kemal Ilıcak'ın uzaktan yakından en ufak bir alakası yok. Biz İstanbul Pen- dik'teki arsa için arsanın sahibi olan Sedat Çolak'la muhatap olduk, onunla pazarlık ettik ve anlaşma imzaladık." Yakın çevresi. Kemal Ilı- cak'ın, Sedat Çolak'a ait bulunan arsa ile ilgılendiğjni, ancak bu ilgisinin "Çolak'a yardım etmek, belki bir miktar komisyon almaktan öteye gjt- meyeceğini" savundular. İşadamı ve Tercüman gaze- tesi sahibi Kemal Ilıcak, son yıllarda mali bunalıma düşe- rek ıflas durumuna gelmişti. Başbakan Demirel'e yakınlığj ile tanınan Ilıcakın .Ankara'- ya önceki gün hükümet çevre- leri ile temasta bulunmak üzere geldiği ifade ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle