Katalog

19MART1993CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirelgençlepe hesap verecek • ANKARA (ANKA)- Başbakan Süleyman Demirel,DYPGençlik Komisyonlan Genel Kurulu'na katılarak hükümetin 500. gününe ilişkin eleştirileri yanıtlayacak ve değerlendirmelerde bulunacak. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ali Şevki Erek dün dûzenlediği basm toplantısında. gençlik komisyonlan genel kuruluna ilişkin bilgi verdi. 4 nisan günü Ankara Atatürk Spor Salonu'nda toplanacak olan genel kurula Başbakan Süleyman Demirel"in kaülarak hükümetin 500. günü konusunda bilgi vereceğini kaydeden Ali Şevki Erek. toplanüya tüm gençlik komisyonlan başkanlan, yöneticileri. üyeleri ve milletvekillerinin katılacağını söyledi. CHP Genel Sekreter yardımctian • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay'ın önce gece geç saatlere kadar sürdürdüğü görüşmeler sonrasında haarladığı listenin, Genel Başkan Deniz Baykal tarafından onaylanmasıyla. genel sekreter yardımcılan belirlendi. Buna göre altı genel sekreter yardımcısından dördü yeniden seçilirken, İzmir Milletvekili Veli Aksoy ve Eşref Erdem yeni genel sekreter yardımcıları oldular. Günay'ın yapuğı açıklamaya göre diğer genel sekreter yardımcılannın adlan ve görevleri şöyle: Eşref Erdem (örgüt işleri veparti sekretaryası). Irfan Gürpınar (üye yazım), Haydar Oymak (yerel yönetimler ve örgüt ilişkileri), Veli Aksoy (kamu yönetiminin izlenmesi), Hasan Akyol (calışma yaşamı), Mehmet Sevigen (yardımcı örgüt birimleri). SHPMibakanlapa iftar yemeği • lstanbul Haber Servisi- Toprak Holding'in sahibi Halis Toprak"ın dün verdiği iftar yemeğinin konuklan SHP'libakanlardı. Toprak"m İstinye'deki evinde verilen yemeğe Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin. Adalet Bakanı Seyfı Oktay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay. Devlet Bakanı Mehmet Kahraman'ın yanısıraSHPveDYPil başkanlan da katıldı. İş dünyasından ise Sakıp Sabancı. Vehbi Koc, Nejat Eczaabaşı, İbrahim Cevahir, Aydın Bolak. Ali Özcan, Kamil Yazıcı gibi isimlerin bulunduğu iftar yemeğinin ardından dua okundu. Duadan sonra bir ışadamının, imama "Bir daha duaya işçileri de kat. Sosyal demokrat dua olsun" sözleri ve buna karşı başka bir işadamınm söylediği, "Dua, duadır. Duanın sosyal demokratı olmaz" yanıtı gülüşmelere neden oldu. Meclis tatîle girdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBM M Genel Kurulu, çoğunluğun sağlanamadığı dün akşamki oturumdan sonra tatile girdi. TBMM Başkanvekili Fehmi Işıklar, saat 20.00'de açılan oturumda yapılan yoklamada karar yeter sayısının sağlanamadığını belirterek, meclisin Ramazan bayramı bitimine kadar toplanü yapamayacağını açıkladı ve "Umanm Ramazan süresince gösterilmeyen performansı bayramdan sonra göstererek, bu eksikliğjmizi telafı ederiz" diyerek 30 mart salı günü toplanmak üzere birleşimi kapattı. Yapılan yoklamaya lOmilletvekilinin katıldığıve diğer milletvekillerinin de kuliste bekledikleri gözlendi. hükümete yanrt vermiyor •ANKARA (ANKA)- Danıştay Birinci Dairesi, Başbakanlıgın "Otoyol ihaleleriyleilgili ödemeler konusunda ne yapalım" sorulanna bu aşamada yanıt vermemeyi kararlaşürdı. Başbakanbğa bildirilen değerlendirmede, otoyol ihalelerini üstlenen firmalara fiyat farkı ödenmesiyle ilgili konuda, iki eski bakan hakkında Yüce Divan'da dava açıldığı hatırlatılarak "E>avakonusuolan hususlarda beyanda bulunmak durumuna dûşüleceği için bu aşamada scrulan sorulann yEnıtlanmaması karanna vanlmıştır" denildı. Başbakan Demirel, Çanakkale Zaferi'nin 78. yıldönümü törenlerine katıldı: Ülkeninhiçbirtaşıgeçilmez • Demirel törende yap- tığı konuşmada, Çanak- kale savaşlannın Türk milletinin ebediyete ka- dar varolacağını kanıtla- yan bir olay olduğunu belirtti. Türkiye'nin bö- lünmez bir bütün oldu- ğunu vurgulayan Demi- rel, bu bölünmezliğin mührünün de Çanak- kale'de yattığmı söyledi. TURHAN NARLER ÇANAKKALE -Çanakkale Zafen'nin 78. yıldönümü Başbakan Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün de kalıldığı törenler- le kutlandı. Türkiye'nin bölun- mez bir bütün olduğunu belir- ten Başbakan Demirel, "Her- kes çok iyi bilmelidir ki. yalnız Çanakkale geçilmez değil. ülke- mizin hiçbir taşı geçilmez. Dev- letimiz, milletimiz daha da güç- lenerek, yoluna devam edecek- tir" dedi. Hizmet seferberüği Başbakan Demirel ve Başba- kan Yardıması Inönü, Devlet Bakanı Cavit Çağlar. Milli Eği- tim Bakanı Köksal Toptan ve YÖK Başkanı Mehmet Sağlam ile birlikte Çağlar'ın özel uça- ğıyla Çanakkale'ye giderek tö- Demirel, kurtuluş törenlerine katılan. yaşayan, en yaşlı Çanakkale Savaşı gazisi 105 yaşındaki Hüseyin Koçman'a büyük ilgi gösterdi. (Fotoğraf: AA ı renlere kaüldılar. Çanakkale- de Milli Savunma Bakanı Nev- zat Ayaz, Vali Hüsnü Tuğlu ile diğer yetkililer tarafından karşılanan Demirel, İnönü ve beraberindekiler daha sonra Çanakkale Valiliği'ni ziyaret et- tiler. Demirel bu ziyaret sırasın- da. Çanakkale'ye bir hizmet se- ferberüği başlattıklannı ve bu ilin ana sorunlanndan yüzde 80-90"ının 1993 yılı programla- nnda yer aldığını söyledi. Bun- lann arasında Boğaz geçışi. 18 Mart Üniversitesı. havaalanı. liman ve yat projelerinm bulun- duğunu bildiren Demirel. 10 yıl içerisinde tamamlanacak olan üniversitenin 20 bin öğrenci ka- pasiteli olacağını belirtti. Tarih dolu bu beldeyi bölgenin cn mamur köşelerinden biri yap- maya kararh olduklannı vur- gulayan Başbakan, "İki büyük parti iktidan ele geçirir geçir- mez. hevesle işe koyulmuştur. 1993 programına havaalanını, liman ve yat projelerini. kara- yollannı, hastaneleri, barajlan koymuştur" diye konuştu. Çanakkale Valisi , Hüsnü Tuğlu da. ilin sorunlan ve yatı- nm projeleri hakkında Başba- kan Demirel ve Başbakan Yardıması İnönü ile beraberin- dekilere bir brifing verdi. Başbakan Demirel. Başba- kan Yardıması İnönü ve bera- berindekiler daha sonra Ça- nakkale Deniz Zaferi'nin 78. yı- ldönümü nedeniyle Cumhu- riyet Meydanfnda düzenlenen törene kaüldılar. Demirel tö- rende vaptığı konuşmada, Ça- nakkale savaşlannın Türk mil- letinin ebediyete kadar varola- cağını kanıtlayan bir olay oldu- ğunu belirtti. Türkiye'nin bö- lünmez bir bütün olduğunu vurgulayan Demirel, bu bölün- mezliğin mührünün de Çanak- kale'de yattığını söyledi. Bu destanın adı olan 18 Mart'ın ıl- de kurulacak üniversiteye veri- leceğini anlatan Başbakan. "18 Mart Üniversitesi ülkemizın destanlanndan kavnak alan. güç alan gençlerimizi aydınlık yannlara hazırlayacaktır" dedi. Balonumuz sönmedi' Başbakan Demirel, dün ak- şam 22.30"da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında önce yap- tığı konuşmada, ANAP'ın "'Hükümetin 500. gün balonu sönüyor" açıklamasına atıfta bulunarak şunlan söyledi: "Çanakkale'den geliyorum. Oralarda davul çalınıyor; batan Türkiye, 500 günde balonu söndü hükümetin diye... Eğer 500 günde balonu tükenen hü- kümet buysa, bize burada bun- lan söyleyenler kendilerini dehşetli şekilde aldatmakla meşguller. Çok güzel intibalar- la geldik. Çanakkale'de bizi çok güzel karşıladılar. Bu Türkiye'- nin her yerinde de böyle." . Cumhurbaşkanı, ANAP'lı 10 eski bakana soruşturma açılmasını eleştirdi, hükümeti uyardı Ozal'Yüce Divan'lıkları savunduANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Cumhurbaşkanı Turgut özal, Cengiz Altıııkaya ve Safa Giray'ın Yüce Divan'- da yargılanmaya başlamalarından sonra ANAP'lı 10 eski bakan hakkında daha soruşturma açılmasını eleştirdi. Tür- kiye'ye 8 yılda yaptıklarının değerinin anlaşılamadığını sövleyen Özal, "Yırtı- narak calışmışız. Birçok şey ler yapılnuş. Benim arkadaşlarım da canaperane ça- hşmtş. Şimdi Yüce Divan'a görürülüyor" diye konuştu. Türkiye'nin bugünkü nok- tay a gelmemesi gerekn'ğini belirten Özal, 2-3 yıl sonra iktidar değiştiği zaman yeni geleceklerin de hesap soracağını söyledi ve "Onlar da sizden hesap sormaz mı sa- royorsunuz" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal. Müsta- • Cengiz Altınkaya ve Safa Giray'ın Yüce Divan'da yargılanmaya başlamalanndan sonra. ANAP'h 10 eski bakan hakkında daha soruşturma açılmasına karşı çıkan Cumhurbaşkanı Özal hükümete seslenerek, "Arkadaşlanmla 8 yıl cansiperane çahştık. Şimdi Yüce Divan'a götürülüyor. Yann hükümet değişirse onlar da sizlerden hesap sorar" A ~A: kil Sanayici ve İşadamları Derneği tara- fından verilen iftar yemeğine katıldı. Cumhurbaşkanı Özal, yemeğe katılan işadamlarıyla birlikte dua ertikten sonra namaz kıldı. Yemekten sonra yaptığı ko- nuşmada, siyasi ikridarlann sorumluları- mn secim meydanlarmda. halka ve devle- te hesap yermeleri gerektiğine inandığını belirten Özal, Demokrat Parti'nin ikti- 'dedi. dara geldikten sonra "devri sabık" yarat- madığmı söyledi. Devri sabık yaratmanın son derece yanlış olduğunu vurgulayan Özal, "Bir şeylerin hesabı sorulursa, son- ra gelenler sizden onun intikamını alma- ya alışırlar" dedi. Türkiye'nin, dünv adaki ülkeler arasm- da iyi bir durumda olduğunu belirten Özal, 6-8 yılda yapılan işlerin bir daha tekrar edilemeyeceğini belirterek şöyle konuştu: "Değeri daha sonra anlaşdacaktır. Bir zaman daha gecer. herkes külâhını önüne koyar, hesabını iyi y apar. Sıkıntı şurada. yırtınarak çalışmışız. Bir çok şey ler ya- pılmış. Benim arkadaşlanm da cansipe- rane çalışmış. Şimdi Yüce Divan'a götü- rülüyor. Çok hazindir. Devri sabık yarat- ma, Türkiye'de 1909'da yaşanmıştır. 60'ta olmuştur. Hepsi de askeri dönem- lerde ounuştur. Reyle siyasi değişjmde hesap sorulmadı. Çiinkü ben siyasilerlc ilgili hesabın millet önünde sonılacağına inanıyorum. Yoksa böyle rasgele, üzerle- rine çamur atarak, bb çamurları gidin .orada temizleyin demenin hiçbir hakiı se- bebi voktur." ARTIK ONSUZUZ İnsanı insan yapan bütün güzel ve yüce değerleri özünde toplamış, Türk basınına sınırsız bir özveri ile unutulmaz hizmetler vermiş, basm özgürlüğünün önder savunuculanndan, Gazeteciler Cemiyeti'nin (Ankara) 25 yıllık başkanı, kontenjan eski senatörü; TRT, Anadolu Ajansı, UNESCO Milli Komitesi ve Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu eski üyesi BEYHAN CENKÇfyi en verimli yaşında kaybettik. Acımız sonsuzdur. İnanç ve düşünceleri daima rehberimiz olacaktır. GAZETECİLER CEMİYETİ ANKARA POLITIKA GOSLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Namlunun Ucundaki KaranfiL.Bunca kan ve gözyaşından sonra Apo kararını açıklı- yor "Türkiye'ye silahsız olarak dönmeye hazınm. Ancak bana Şeyh Said veya Şeyh Bedrettin olmayacağıma da- ir güvence verilmelidir..." Apo'nun dün gazetelerde yayınlanan fotoğraflarına bakıyorum. Koyu kruvazetakım elbise giymiş, mavi, sa- rı, bordo renkli desenli bir kravattakmış PKK lideri. Fo- toğraflara dikkatli bakıldığında yüz çizgilerinde bir yor- gunluğun ve tedırginliğin izleri görülüyor. Basın toplan- tısını izleyen gazeteciler de aynı izlenimdeler: "Apo oldukça yorgundu..." Apodiyorki: "Bugün için kıyafet devrimlyaptık..." Yabancı ajansların geçtiği fotoğrafları inceliyorum. Sağında oturan Kuzey Iraklı Kürt lider Celal Talabani daha rahat. Gözlerinde açık seçik şu sözler taeliriyor: "Ben yapacağımı yaptım... Görüyorsunuz Apo'yu hi- mayeme aldım. Beni bir zamanlar hainlikle suçladığı halde onu bu zor günlerde yalnız bırakmadım... ' Acaba Apo neler düşünüyor? Söylediklerinde gerçek payı nedir? Apo, Türkiye'den güvence istiyor. Bu güvence Güney- doğu'ya gelip yerleşmesi ve Türkiye'de politika yapma- sı. Düşünüyoruz: ' Apo burada gerçekçi değil. Bir terör örgütünün lideri bunca akan kandan sonra Türkiye'ye gelemeyeceğini bilmez mi hiç..." Elbet biliyor... Bildiği için de namlunun ucundan karanfil uzatıyor... "15 nisana dek tek yanlı olarak ateş keseceğiz..." Yani silahı bırakmıyor Apo... Deniliyor kr "Celal Talabani Apo'yu etkisi altına aldı. Apo giderek yumuşayacak. Zaten PKK içinde de gucü eskisi gibi de- ğii..." Doğru mu, yanlış mı orasını zaman gösterecek... Apo konuşuyor: 1 Bu dünyada savaştan en çekinen kişi benim. Elime silah almadım. Tekeylemimyok..." Apo'nun bu sözleri PKK içindeki diğer gruplarca nasıl karşılanır? Bugün elinde silahia dağlardaki irili ufaklı PKK'lılar Apo hakkında neler düşünürler? Apo'nun bunca yaptıklarından pişmanlık duyduğuna ilişkin gözlemler de yer alıyor gazetelerde. Oysa Apo'- nun bugüne dek yaptığı açıklamalara bakıldığında ve dünkü açıklamalarını satırı satırına okuduğunuzda şu gerçek ortaya çıkıyor: "Artık Apo eski gücünde değil..." PKK lideri zaten "savaşı hemen bitirelim ve görüşe- lim" derken de bu yenilgiyi kabul ediyor. Ardından ekli- yor: "Ben gerekiyorsa aradan çıkarım. Bu halkın temsilci- leriyle görüşsünler..." Apo doğrudan doğruya şu mesajı veriyor bunları söy- lem#kle: "HEP milletvekilleri devreye girebilir..." Biz yıllardır Kürt sorununun demokratik bir biçimde çözümlenmesinı, Kürt kimliğinin kabul edilmesini yaz- dık. Olaya.demokrasJ veinşan hakları açısından yakla- şılması gereğmi savunduk-Çozümün askeri değil, siya- sal olduğunu vurguladık. Türkler ve Kürtler yüzyıllardır birlikte kardeşce yaşa- mışlardır. Bu vatan toprakları için düşmana karşı savaş- mışlardır. Bugün Güneydoğu'da yaşayan bizim insanı- mızdır. Oralarda yaşayanlar bugün iki ateş ara&rtda kalmışlardır. Güneydoğu insanı neler söylüyor? "Ateşi kim söndürecekse söndürsün..." Burada siyasal iktidara ve devlete de önemli görevler düşüyor. O yörenin insanına sevecen yaklaşması gere- kiyor. Güneydoğu'da yaşayan tüm Kürtleri terör örgütü- nün militanı olarak görmemek gerekiyor. Bir kez daha yineliyoruz: "Çözüm siyasal ve demokratik olmalıdır.." Çünkü Türkler ve Kürtler kardeştir... Acaba Apo bu gerçeği yeni mi fark etti? Hiç sanmıyoruz... Apo artık eski gücünde değil. Artık silahlı mücadeleyle bir yere varılamayacağını anlamıştır. Ama yine de ka- ranfili namlunun ucundan uzatmaktadır. Apo için Şam ve Bekaa artık bir düş olacaktır. Orada daha fazla kalması olanaksızdır. İşte Celal Talabani onun için Apo'nun basın toplantı- sında birliktedir. Artık Apo bundan böyle yaşamını Ku- zey Irak'ta sürdürecektir. Apo açık açık şöyle diyor: "Bizi yok etmek için üzerimize gelmesinler yeter..." Şimdi oturup düşünmenin tam zamanıdır. Apo'nun konuşması, pazarlık planları filan kendini kurtarma yön- temidir. Eğer siyasal iktidar hükümet programında belirttiği hukukdevleti kavramını işletirKürtsorununademokrasi ve ınsan hakları bağlamında çözüm yolu ararsa bundan kazanan ulusumuz olur. Böylece Nevruzlan birlikte kutlarız güle oynaya... Apo da efsane olmaktan çıkar... Komisyon'dan gecti Vetolu 2. by-pass'ta değîşiklikyapılmadı ANK.4RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal "ın veto ettiği ikinci by- pass yasası. Anayasa Komisyo- nu'nda aynen kabul edildi. Ya- sanın Genel KuruFdan da ol- duğu gibi geçmesi durumunda, Özal'ın yasayı yeniden veto etme şansı kalmıyor. Bu kez ya- sayı yayınlanmak üzere resmi gazeteye göndermek zorunda olan Özal. Anayasa Mahkeme- si'nde iptal davası açabilecek. Özal'ın veto ettiği 7 maddelik atamalarla ilgili iîunci by-pass yasası dün Anayasa Komis- yonu"nda ele alındı. Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmeler- de DYP İstanbul Milletvekili Coşkun Kırca, yasada üçlü ka- rarname ile atanması öngörü- len kamu görevlilerine "elçi"ler ile "daimi işgüder"lerin ek- lenmesini ve Türk Dışişleri sis- teminde bulunmayan "daimi delegeler" ibaresinin metinden çıkanlmasını önerdi. Ancak, RP ve ANAP milletvekillerinin de katıldığı bu öneri reddedildi. ANAP Dcnizli Milletvekili Hasan Korkmazcan'ın, "Büyû- kelçilerin Cumhurbaşkanı'nın şifahi onayı ile gerektiğinde gö- revden alınmasını. başka yere atanmasını" öngören hükmün yasadan çıkanlması önerisi de Anayasa Komisyonu'nda ka- bul edilmedi. Korkmazcan, önerisinin ge- rekçesini açıklarken, Cumhur-, başkanlığı ve Başbakanlık ma- kamınm tartışmalı hale geldiği- ni. bu hükümle, büyükelçilerin de tartışılacağını savundu. Korkmazcan'ın, "Bir Dışişleri, Bakanı'nın kansmı iyi karşıla-; madı diye bir telefonla, Londra Büyükelçisi'ni 'mesela Kame J1 « run"a atadım' diyebileceğine'^, dikkat çekmesi üzerine DYP'lf! Osman Seyfı. "O söylediginiz Semra Sultan zamanında olu- yordu" diye konuştu. Tartışmatardan sonra yasa- nın tümü değîşiklik yapılma-.' dan kabul edildi. Yasalardai herhangi bir değişiklik yapıh-': rsa, Anayasa uyannca Cum- hurbaşkanı'nın yeniden geri gönderme hakkı doğuyor.