Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2ŞUBAT1993SALI 12 DIZI Türkiye Üstün Yetenekli Çocuklar Vakfı, velilerin çabalan ile kuruldu Yük aîlelerin oımızlarmdaÇocuklannın eğitimi ve uyumu konusunda büyûk güçlükler yaşadıklarını belirten aileler, çareyi sonunda bir araya gelerek harekete geçmekte gördüklerini söylediler. tstânbul'da 1992 yılı haziran ayında bir grup çocuk velisi bu amaçla "Türkiye Üstün Yetenekli Çocukları Eğitim Vakfı" isimli bir vakıf kurnıak üzere başvuruda bulundular. ÇOCUĞUNUZ ÜSTÜN ZEKALI OLURSA ORALÇAUŞLAR ğini garantı etti. Bu koşi'llanmızı ka- bul eden Coşku Ilkokulu'na çocuklan kaydettinneye karar verdik. Bursadestek Eğıtimin şu anda nasıl çö- zülebıleceğine ılişkin en bü- yük yük ailele- rinin sırtında. Aileler, çocuk- lanna düzgün bir eğitim or- Doğan Bermek lamı ve uyumlu bir çevre yaratabilmek için çırpınıyor- lar. Çocuklannın eğitimi ve uyumu konusunda büyük güçlükler yaşadı- klannı belirten aileler, çareyi sonunda .bir araya gelerek harekete geçmekte gördüklerini söylediler. Istanbul'da 1992 yılı haziran ayında bir grup ço- cuk velisi bu amaçla "Türkiye Üstün Yetenekli Çocuklan Eğitim Vakfı" isimli bir vakıf kurmak üzere başvuru- da bulundular. Kurucular, vakfın amacını şöyle açıklıyorlar:"Ustün ye- tenekli çocuklann 0-21 yaşlan arası- nda aile ve okullannda algılayacaklan eğitim ve geliştirme olanaklanna katkıda bulunarak eğiümlenni zen- ginleştirmek; okullan ile sosyal çevre- lerinde gereksinme duyacaklan bilim- sel, sosyal ve kültürel çalışma ortam- lannı oluşturmak ve etinliklere katılı- mlannı sağlamak ." Vakfın kurucu- lanndan Doğan Bermek nasıl ve ne- den bir araya geldiklerini anlatırken "Bu vafkı çocuklann zorlamasıyla kurduk" dedi. Bermek, kurucu üyele- nn çocuklannın 5-11 yaş arasında ol- duğunu, hemen hepsinde görülen bazı ortak özelliklcr bulunduğunu belirtti. Bu özellikler aşağı yukan şunlardı: Farklı davranışlar "-Okul öncesinde akranlanndan daha farklı davranışlar, -Çok soru sorma, aşın meraklıhk, güçlü kişilikler, -Daha büyük çocuklarla oynama is- teği, -Erken okuma-yazma çabalan, -Okula başlamış olanlann hemen tümündc okula karşı soğuk duygular, yazma öTüçlüğü, ödevlerini eksiksiz yapma konusunda şiddetli bir direniş ve öğretmenle çelişkiler. -İlen sınıflardaki çocuklann çoğu birden fazla okul değiştirmişti. "Veb- ler bu çocuklann yeteneklerinin farkı- na vannca, çocuğun taleplerini karşı- lamakta güçlükler içine girmişlerdi. Biz biraraya geldik ve çocuklan taruş- tırdık. Çocuklar birbirlerini görünce. diğer akranlanna göstermedikleri ilgi ve sıcaklıkta birbirlerine yakınlaştılar. Bu yakınhk bizi sevindirdi ama yeterli değildi. Çocuklann kaliteli eğitim al- masını sağlayacak bir yol bulmalıy- dık. Önce her aile çocuğu için iyi bir okulda, seçkin bir öğretmen bulup ona teslim etmeye uğraştı. Ancak ço- cuklann birbirine olan yakınlığı ve bağlıhğı ve yeni okulda karşılaşılabile- cek olan beürsizlikler bizi bu tür birey- sel çözümlerle bir yere ulaşamayacağj- mız düşüncesine getirdi. Uzunca bir kararsızlık döneminden sonra teker teker veya gruplar halinde çeşitli okul- lara ziyaretler yaparak bilgiler topla- dık. Bunun sonunda bir okulda böyle bir çözüme ulaşabiliriz fıkrine vardık. Okul yönetimi de zenginleştinlmiş bir eğitimi benimseyeceğini sınavla seviye testi yapmadan çocuk kaydetmeyece- İŞADAMITÜRKEŞ, MAL VARLIĞINIİNANÇ VAKFTNA BAĞIŞLADI tnanç lisesi, özel binası, bahçesi, oyun ve spor alanlan üe modern çağa ayak uydurabilecek bir düzeyde olacak Özelçözüm Inanç Lisesi tşadamı Sezai Türkeş, öJen eşi inanç Türkeş adına kıvduğu vakfı, nstün yetenekli öğrencilerineğitimine adamç. Bu amaçla okul kurabümek için Cebze ilçesi Muallimköv bölgesİDde bir arazi satın alamuş. Burada lnanç Lisesi öğrenme Köyü'nûn hazırlıklan başlamış. Okulda üstün yetenekli öğreudler parastz yatılı öğreram görccekler. Eğitim gdecek yıl Bayramoğlu'ndaki geçici tessJerde başlayacak. Vakıf, okula öerenti aiabilmek için lestier uyf>uû> acağmı açtkladL V akfn bu amaçla geiiştirdiğı bir diri test ve ımHakatta başanlı bulunması ve çocuğun aileshan miMİdi durumunun onu özel bir okuMa okutmay a etvermemesi gerekiyor.(Vakıf yetküileri ailenin maddi dunımunun çocuğu özel bir okulda eğMrneoianak >ermeınesölçösûnü getirdüdcriri benrtirVen btmun yoksuiluk gibi dar bir sının olmaıhğnı vurguladılar. .Vlemur, öğretmen gibi orta geHr düzeyiodeki tüm aiielerinin çocuklanna okukın açık oktuğunu söylediler.) önümûzdeki yıl okula alınacak 30 öğrencinin sectmi içiıı ik asama oiao aday göstenne işine dokıtz ilde başlamh. Müü eğitim iBÜdüriükleri kanalıyU Adana. Ankara, Diy arbakır, Erzurum. Kocaeli. Konya, tstanbuL, lzmir >e Samsun'da 13.000 ilkokul 5. smıf öğretmenine aday göstenne fornuı dağıtıldL Y aklaşık 300.000 5. smrföğrencisinin taranması sooucu 5.000 üstün yetenekli adaym nisan 1993'te il merkeznde genel yetenek sma>na aunması planlanıy or. lnanç Vakfı yöneticileri genel hedeflerini şöyte açıkJıyoriar "Matematik >e fen derskrini dil, sosyal biUmler, sanat ve spor dallan ile dtgpbnler arası bir yaklaşm içerisinde birieştirebUmek; "Öğrencflerdeki üstün zihİBsd potansiyeo gerçekleştinnek, akademik basanyı arnrmak, yaratıoiığı destekktnek ve sorumluluk duyguiaruıı gerçekkştirmek; "Öğrencilerin fiziksel, zihinseL duygusal, kişilik ve ahlak geüşnnlerini bûrüncül bir baiuşla destekle}ebflmek"; "Her alanda bilme, öğrenme, araştırma merakını yöolendirerek soran, inceleyen, probiem çözebilen lider özeUikkrine sahip kişüeryetiştirmektir."Eğitim öğretimtngilizceveTürkçe olarak yapdacakdr. Öğrendler okula Ingüizce bilmedikleri kabul edilerek alnacak, okuMaki ilk yû Ingilizce dUinin akıcı olarak kuUaıulabilmesine ayniacaktır. öğrenciler Almanca ya da Rusça'yı ikinci yabanci dil olarak öğrenmek zonmdadır. Ay nca seçmeli Fransuca. Latince »e Eski \ unanca dersleri de sunulacaktır. Karklıiaşnnlnuş programian ve bireyseUeştirümiş öğretim yoluyia her öğrencinin kendi Ugi ve yetenek alanında kendi hızııida ileriemesine zemin oluşturuuKaktv. Öğrendlere ber sınıfta ortalama 10 öğrend obnak üzere kücük gnıpiarda eğitim verilecektir. -Eğitim ve öğretim programlanmn geüstiıâınesiade öğretmeıJer,öniversiteögretinıüyeİeri,psikok»glar,buim adamlan, sanatçdar ve yabana uzmanlar yer afaıuşlardır. Cç dönemlik sisteme yayilan alaniar Türkçe, matematik, fen, yabancı diller, insan ve topUım bügüeri, güzei sanaüar, müzik \e beden eğitimi gibi konulan icermektedir. -Öğretim programian öğrencflerin kendi ilgflerini geliştirebilecekleri esnekİikte yaparak-yaşayarak öğrenmeye ve araştınnaya yöneük tasarlannustır. -İlgi merkezU grup çauşmaları. bireysel projeler ve çok sayıda sosyal faaüyetlerle öğretin programian desteklenmektedir. Bu anlaşmadan sonra vakıf kurulu- şuna giriştık. Veliler bu vakfın ilk adı- rru olarak anlaştığımız özel okulda 1 çocuğa tam, 2 çocuğa eğitim masraila- nnın yansı oranında burs temin ettiler. özel Coşku Ilkokulu yönetimi, her üç çocuktan yemek ücretini de al- mayarak burslara destek verdi. Vakıf okuldaki çahşmalan olumlu yönde ge- liştirebilmek için uzmanlardan oluşan bir bilimi kurumunu göreve başlattı. Okul yeni duruma uygun olarak öğ- retmen kadrosunu yeniledi. Vakıf ta- rafından tayin edilen Özel Eğitim Ko- ordinatörü okulda tam gün göreve başladı. Öğretmenlere ders yıb başın- da Bilim Kurulu tarafından bir hafta- lık hizmet içi eğitim yapıldı. Seviye tespiti Bilim Kurulu ve Özel Eğitim Koor- dinatörü çocuklar için seviye tespiti testleri yapü. Gündelık ve haftalık du- rumlannı takibe aldı. ÇocukJann özel- liklerine göre sınıf içinde farkh derin- likte ve zenginlikte uygulamalann baş- laması. çocuklarda görülen aksa- malann düzelmesi ve eğitimin bütünü- ne istekle katılmalan sonucunu verdi. "Şu anda çocuklar Milli Eğitim müfredatını büyük başan ile götürü- yorlar. Temel eğitimin yaru sıra projeler ve araştırma çahşmalan eğitimin derin- leşmesine ve zenginleşmesine yardıma oluyor. İki çocukla ilgili işlemler ta- mamlanarak bir üst sınıfa gecmeleri sağlandı." Vakıf bu olumlu adımlan atıp belli sayıda çocuğun eğitim soru- nu bir ölçüde halletmenin mutluluğu- nu yaşarken çeşitli engelleri ve sıkıntılan da aşmak zorunda kalmış. Karma eğitimin denendiği Coşku tlkokulu'nun kanna eğitimin ilk ola- rak denenmesinden gelen acemiûkleri de yavaş yavaş aşılırnş. şimdi daha iyi bir noktaya ulaşılmış. Ailelerin bu eğitimde uzmanlarla düzgün bir diyalog içine girmesi gerek- tiğine işaret eden vakıf kuruculan, bu noktada epeyce engelle karşılaşü- klannı söylüyorlar. Vakfın telefonlan Vakıfla ilişki kurmak ve ortak so- runlan paylaşmak isteyenler aşağıda- ki adres ve telefonlara başvurabilirler: Bağdat Caddesi, 126/1 Feneryolu/ Kadıköy 81030 İstanbul Telefonlar: 321 67 45 Gülterin Ber- mek, 336 27 49 Sevim Kortan, 384 51 53 Tülay Ogur BAŞSAĞLIĞI Atatürk ilkeleri ve laikliğin yılmaz savunucusu, yaşamı boyunca savunduğu ilkelerden asla ödün vermeyen, hiçbir koşulda boyun eğmemiş, yiğit, namuslu, dürüst, onurlu ve eşsiz insan araştırmacı-yazar gazeteci, değerli UĞUR MUMCU Atatürkçülük, laiklik ve demokrasi karşıtı, onursuz ve kişiliksiz yaşamayı kendine ilke edinmiş, Türkiye dUşmanı, insanlık düşmanı ve herkesin bildiği 'şer odaklannca' alçakça katledildi. Acımız büyük, yüreğimiz kan ağlıyor. Ama inan ki meşaleni taşıyacağız. Ailesi, Cumhuriyet gazetesi mensuplan, Türk basını ve halkımıza bassağlığı diliyoruz. GAZİANTEP ŞEHÎTKAMİX BELEDİYESl BELEDİYE MECLİSİ ADINA AHMET YILMAZ BELEDİYE BAŞKANI Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu; UĞUR MUMCU'yu saygıyla anıyornz. IZtVDEYİZ SENİNLEYİZ ASELSAN ÇALIŞANLAREVDAN BİR GRUP Değerli yazar, onurlu insan UĞUR MUMCU'nun katlini şiddetle kınıyor, demokratik ve laik Türkiye'den vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha YİNELÎYORUZ 355 VAIANSEVER VE DEMOKRAT BANKAa Başımız sağ falan olmasın Kaleiçi Sanatevi Sevgili UĞUR MUMCU Seni hep özleyeceğiz. TÎYATRO STÜDYOSU ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Döpt Dönflm Bostan, Yan Gel Osman! Avustralya'ya, Sydney kentıne geldiğim sırada telefon et- mıştı ömer Akbıyık. Mehmed Kemal'le Ankara'da HürAna- dolu'da yıllar önce sütun komşusuymuş. Yurt özlemiyle yanıp tutuşan bir hemşeri. Kayserıli; yıllardır Avustralya da. Çoiuk çocuğuyla Brizbane'de yaşıyor. Orası 150 evli bir yer, herkesin bahçeli bir evi varmış; Avustralya'nın en güzel yer- lerinden biriymiş orası. 'Sun shine cost' denimniş oraya. - Ne iş yapıyorsun diye sordum ûmer'e: - Dört dörıüm bostan, yan gel Osman! diye karşılık verdi Ömer. Ekledi: "İşsizlikparası alıyoruz, Kraliçebesliyorbizi!" ömer, işsiz ama, evinin gecimıni karşılayacak denli parayı sağlıyor Avustralya hükümeti. Burada işsiz olan kan-koca, ayda Türk parasıyla 5-6 milyon lırayı alıyor hükümetten işsiz- lik parası olarak; ancak bunun yarısı kiraya gidiyor. Hükümet evlerinden bırı çıkarsa şansına, o zaman kıra, aylığın yansı değil, üçte birine, dörtte bırine dek mıyor. Sosyal yardımlar, sayrılık yardımları, çok çok iyi Avust- ralya'da. Dıyelim bir sakat çocuğu vargöçmenin; goçmende çalışıyor işinde. Devlet, sakat çocuk için bakıcı gönderıp, ev- de baktırıyor; anne baba "çocuğuma ben bakacağım " derse, bu kez, bakıcıya vereceği parayı ana-babaya veriyor. Göç- men sayrılandığı zaman, ıstedıği sayrıevine gidıp, elindeki kartı göstererek, kendine baktırıyor, bunun için hiçbir para ödemiyor. Evinde sıcak su, ye ıç yat! Buraya göçenlerin çoğu. birkaç yıl için gelmiş, gelmesi ko- lay ama, gitmesı zor ışte! Ayrılıp gidememış bir turlu. Ekono- mik nedenlerle gelmişler, o nedenle de kalıvermişler. Gelir- ken korkutmuşlardı: - Çok sıcak, 40 dereceyi buluyormuş, dayanamazsın diye. Ocak ayı burada en sıcak ay, gerçekten 40 dereceyi buldu- ğu oluyor Ama, benim şansımdan mı ne, Sydney'e geldi- ğimde 20-25 dereceyi aşmadı gibi bir şey. Bir, Melbourne'da 30 dereceyi aştı, bız o zaman Sydney'e dönmüştük. Baca- ğımda kısa pantolon! Avustralyalılar güneşten çok korkuyorlar. Ozon katının de- lik olduğu yer, tam da Avustralyanın üstü. Güneş ışınları kı- rılmadan geliyor, bu da derıde kansere yol açıyormuş. Saat 13.00 ile 15.00 arasında dışarı çıkmamaya, güneşte kalma- maya calışıyorlarmış. Derilerine kremler sürüyorlarmış... Bir haftadan ben, sevgili Uğur Mumcu'nun canavarca öl- dürülüşünün şaşkınlığını yaşıyorum. Uğur'un ölümünü, An- kara'dan insan Haklan Vakfı'ndan Fevzi Argun'un Melbo- urne'a haber verdığini yazmıştım. Bu doğru, ancak Fevzi, Melbourne'da, Sevinç Yeşım Sezen'e bildirmiş, o da hemen Sydney de Aşkın Baran'ı arayıp söylemiş. Ben o sıra Aşkın'- ın kardeşi Melih Baran'ın evinde kalıyorum. O gün, tam Uğur'un öldürüldüğü saatte, uzandığım yerde düşümde, Ke- nan Bey le Erol Sımavi'yı kol kola görüyorum. Uyanır uyan- maz: - Türkiye 'de önemli bir şeyler oluyor! diyorum. Sydney Halkevi Başkanı Bekir Çakan: - Bir darbe olabilir mi? diye soruyor. - Hayır, darbe marbe olmaz; ancak çok önemli bir şeyler oluyor! Çok geçmiyor, arkadaşlarının Sar/'diye çagırdıklan Sevınç'in verdıği haber ulaşıyor. Melbourne'da Sevinç'i, eşi Mustafaya gordüm. Bize evlerinde bir akşam yemek verdi- ler. Yemekte; Tolga Çandar, Gülşen özbey, Aşkın Baran, Melih Baran, Mehmet Doruk, Melda Doruk, Bekır Çakan, özen özuner, Ali Akbaba, daha birkaç arkadaş da vardı. Se- vinç, Emil Galip Sandalcı'ya, Muzaffer ilhan Erdost'a, Fevzi Argun'a selamlar yolladı, Emil Galipi hiç görmemiş, yalnız telelonla konuşuyormuş. Ona şu notu yazdı: "Canım, dunyalar değerindeki sevgili ağabeyim, Uzun zamandır o güzel sesini duyamadım. Sizleri çok oz- ledim. Mustafa ağabeye sizleri sordum. Fazla uzun konuşa- madık. Uğur'un ölümü beni bitirdi. Bu ne kötü bir yaşam? Sevdiklerimin yanında bile olamıyorum acı ve tatlı günlerin- de. Beni bilirsin, çok konuşmam üzülür ve ağlarım. Şu anda da öyle oldu. Sizleri çok seven, kilometrelerce uzaktaki kızın- Sevinç." Melboume'daki 'Nâzım Hikmet-Uğur Mumcu Gecesi' çok kalabalıktı. Tolga Çandar da çalıp söyledı. Bir gün önce de kent alanında, Uğur Mumcu'ya sevgi toplantısı yapılmış, çi- çekler atılmıştı Uğur'a. Burada öğrendim, Uğur Mumcu Mel- boume'a çağrılmış; önce "Peki. geleceğim" demiş. Bunun üzerine, otelde yeri ayrılmış. Radyoda yapacağı konuşma için hazırlık yapılmış. Ben, basılıpçoğaltılmışolan metinlerı, Melbourne'da, 3EA radyosu Türkçe bolümü yöneticısı Bülent ibrışim'den aldım. Şöyle: "Melbourne Kültür Etkinlikleri Grubu Sunar. Konferans' Konuşmacı: Gazeteci-Yazar UĞUR MUMCU Konu: Türkiye ve Dünyadaki Son Gelişmeler' Yer: Collingwood Education Centre Theatre Hall' McCutc- heon ve Cromwell St. kosesi Collingwood. Tarih: 6 Şubat 1993 Cumartesi, saat 20.15 Giriş ücreti: 10 dolardır." Sekreter Aysel Akdeniz'n çağrı mektubu da şöyle: "Sayın Ülkemizin değerli gazeteci ve yazarlarından Sayın Uğur Mumcu, Avustralya'yı ziyaret edecektır. Geçtiğimiz aylarda 'Orhan PamukSöyleşisi1 , Adnan Bınyazar'ın katıldığı Eğitim ve Gençlik Sunu ve Paneli' etkinlikleriniyürüten Melbourne Kültür Etkinlikleri Grubu', bu kez Sayın Uğur Mumcu'yu top- lumla tanıştıracaktır. Ekte gönderilen broşürde aynntıları verilen konferansa katılmanızdan sevinç duyacağız. Saygılarımızla. 5.1.1993. Aysel Akdeniz-Sekreter (Imza)" Uğur, gazetede çalışmalarının yoğun olduğu gerekçesiyle Avustralya gezisini erteler. "1993ün sonunda geleceğim!" der. Gelseydin ne iyi olacaktı Uğur, ikimiz bir arada konusacak- tk. Almanya'da Essen de öyle olmadı mı? Ne güzeldi! BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Franz Kafka'nın tanın- mış bir romanı. 2/ Aynı adlı bitkinin kökünden elde edilen ve tutkal gıbı kullanılan madde... Ha- vadaki su buhan. 3/ Bir erkeğin nikâhstz olarak aldığı cariye. 4/ Aksaray ilinde, Bizans dönemine ait pek çok dinsel yapının bulundi'ğu ünlü vadi... Kemiklerin yuvarlak ucu. 5/ Engel... "Bir re- koru yineleme" anlamm- da kullanılan spor terimi. 6/ Üstün kaliteli bir sığır ırkı. 7/ Ayakkabı- nın yumuşak olan üst bölümü... Tckel idaresine eskiden verilen ad. 8/ Argoda esrar... Eylemleri olum- suz yapmakta kullanılan ek... L'landığı sözcüğe "yalayan" anla- mı kalan Farsça sonek. 9/ Harita- sını çıkarmak için bir araziyi üç- ccnlerebölmcişi. V L KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Knut Hamsun'un başyapıtı sayı- lan roman... Mcmclilerdc ana ile dölüt arastnda kan alıp verme tsıni s;tğlayan organ. 2/ Bir nota... Kanın hemoglobinle renk- lcnmi^ kınnızı yuvan. 3/ Azap Ortakları. İmparator, Kuzgunlar *e Leşkr gibi romanlarıyla tanınmış günümüz Türk yazan. 4/ Örtii... Mcktup. 5/El\cyüzhareketleriylegösterme... Hayvan- laıa \urulan damga. 6/ Zayıf. elsiz. 7/ Hatıra... Bir gezegenin yörüngcsinde güncşten en uzak olan nokia. 8/ Çevrebilim. 9/ Parola... Kimi eklemlerdc kcmik arasında bulunan kıkırdak Kılum.