18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1993 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Magnesia Kültür Sanat Derneği SÖKE (UBA) - Söke'de. iki yıldır resım çahşmalannı sürdüren bazı sanatçılar bir araya gelerek, "Magnesia Kültür Sanat DerneğTni kurdular. Dernek. admı antik "Menderes Magnesiasf'ndan alan birde sanat galerisi açacak. Magnesia Sanat Galerisi'nin açılışı 11 şubatta Cavit Atraaca, Fahn Sümer. Hasan Rastgeldi, Umum Türker ve Ziya Gürel'in yapıtlanndan oluşan bir karma resim sergisiy le gerçekleştirilecek. Ruselsanatları Ankara'da ANKARA(AA)- Türkiye-Rusya diplomatik ilişkilerinin 500. yılı. heriki ülkede değişik etkinliklerle kutlanmaya devam ediliyor. Etkinlikler çerçevesinde, Etnoğrafya Müzesi'nde, "Rus Elsanatlan" sergisi açıldı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile Rusya'nın Ankara Büyükelçısi Albert Çernişev tarafından açılan scrgidc Rusya'nın özgün el sanaü ürünlen yer alıyor. pevreci Ingilizler Kültür Servisi-Ingiliz TurizmÖrgütülBTA) "çevre kirliliğinin tehlikeli boyutlara ulaşüğı ve yeşilin gün geçtikçe azaldığı dünyamızda çevre ile ilgili bireyscl çabalara dikkat çekmek" amaayla "'Bahçe Dizaynı Kurslan" açtı. . Londranıngüneyindeyer alan Midhurst'da açılan 2 günlük yatılı kursta, güzel bir bahçe yaratmarun temel prensipleri, karşılaşılabilecek problemler ve önlemler anlatılacak. Buğpa'nın 75. sanat yılı Kültür Servisi - Tank Buğra'nın 75. sanat yılı Türkiye Yazarlar Birlıği tarafından düzenlenen bir törenle kuüandı. Milli Kütüphane'de düzenlenen törendekonuşan Devlet bakanı Ekrem Ceyhun, 'Tank Buğra'nıneserlennde Milli Mücadele'yi en iyi şekildeyansıttığını belirtti. Ceyhun daha sonra Buğra'ya bir şükran plaketi verdi. Kültür Bakanı Fikri Sağlar da gönderdiği mesajda. Buğra'nın Türk edebiyatındaki önemli yazarlardan olduğunu belirterek, hükümelin kültürel faaliyetleri desteklemeyi sürdürecegini bildirdi. Film festivaline destek Kültür Servisi - Ankara Büyükşehir Belediyesi. 5-14 mart tarihlcri arasında yapılacak olan 5. Uluslararası Ankara Film Festivali'ne 400 milyon liralık destek sağlayacak. Ankara film festivalinde bu yıl ilk olarak canlandırma fılmleri de yanşacak. Uluslararası Canlandırma Fılmleri Yanşmasf na bugüne dek, 12 ülkeden 45 filmbaşvurdu. 1993Ahmet Yesevi yılı ANKARA (AA)-Kültür Bakanlığı. "Milletlerarası Ahmet Yesevi Sempozyumu Bildırileri" adlı bir kıtap yayımladı. Ahmet Yesevi Yılı'nın ilk yayını olma özelliğjni taşıyan kitap, Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlandı. Öte yandan. Türk tasavvuf geleneginin kurucusu, düşünür Hoca Ahmet Yesevi, Bursa'da düzenlenen bir toplantıyla da anıldı. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleşitirilen toplantıda Yesevi'nin kişiliği ile. sevgi. banş, kardeşlik ve birlik ruhunun gelişmesine jlan katkılan dile getirildi. Jackson yine Pepsi'de Kültür Servisi - Michael Jackson, Pepsi'nin yeni reklam filminde yine başrolde. Olağanüstü bir bügisayar teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilen reklam filminde, Jackson'un çocukluğu, Jackson gjbi . dansettiği için seçilen bir • gencin bedeniyle üstüste montajlandı. 60 saniyelik reklam filminde, Jackson Kardeşler'in, 1970'lerdebir numara olan "111 be There" adlı şarkısını, Michael," 11 yaşındaki Michael"le birlikte söylüyor. Semih Bafcıoğlu'nun 'Karikatürde 50. Yıl Sergisi' bugün Garanti Sanat Galerisi'nde açılıyor 50 yıhıı hüzüıılü gülüıııseyişi TURGAV GÖNENÇ 1. Semih Balcıoğlu'nun 50. sanat yıh...Elimdeki kaynakla- ra baktıkça. O'nun sanatçı kişi- liğinin ne denli sağlam ve hızlı bir gelişim çizgisine ulaştığını, ama ustalaşma süreciyle birlik- te, sürekli br gençliğin devin- genliğini de hiç yitirmediğıni görüyorum. Sanınm Balcıoğ- lu'nun genç ustalaşmasından daha önemli olan. "ustalaşır- ken gençleşen sanatçı kişiliği- dir." 2. Semih Balaoğlu'nun sana- tı ; sürekli bir estetik kaygı ile çağına tanıklık düşüncesiyle bütünleşir. O, bu nedenle "gün- cel olandan kahcı olanı" bulup çıkarmayı öngörür ; "geçmiş. şimdiki zaman. gelecek zaman boyutlan içinde, çizgiyle düşü- nen güleç bir bilgi kimüğıne ulaşır. 3. Balaoğlu'nun yapıtlannda Ahmet Haşim'in "Melali anla- mayan nesle aşina değilız." di- zesi. sıkça. eşdeğerli bir çizim- dc bütünleşir. 50 yılın hüzünlü gülümseyışi- dir gerçekte yapıtlan. Bu hü- zün, düşünce ve zamanın bo- yutlannı genişleten bir hüzün- dür gerçekte. 4. Semih Balaoğlu'nun sana- tı "İstanbul kimliklidir''. Tari- hi, coğrafyası. devingenliğ ile birlikte yiten ve yitenin içinden oluşanı ustaca yansıtan bir gör- şel anlatım. Onun çizgileriyle, İstanbul kendini kurtarrnaya çalışan güzellikler ve çelişkile- riyle görselleşir. Cumhuriyet döneminın İstanbul'undan yola çıkar; ama geçmişe ve geç- mişin kültür değerlerinc orga- nik bir bağ içinde geleceği sor- gular. 5. Bir çeşitleme ustasıdır Se- mih Balcıoğlu. O doyumsuz "Güle Güle İstanbul" albü- müyle sanatında doruğa ulaşır. "Gözüm Görmesin" albümün- de bir kara dikdörtgen simge- siyle, çeşitlemen ya da çizimler arasında çarpıcı bir geçişimi sağlar 6. Ozgün baskılannda, kari- katür ve grafık sanatlar arasın- da kusursuz bir bileşime ulaşır. Gerçekte Semih Balaoğlu'nun sanaıında sürekli bir grafık sa- natçısı disiplini egemendir. Ama bu grafık endişe, dingin değil, devingen bir nitelikte kendini gösterir. 7. Sanınm, O'nun sanatını oluşturan düşüncede form ve renk, çizgisinin hiçbir zaman yedeğinde değildir: hatta siyah beyaz çizimlerinde bile. Sera- mik karikatürlerinde ise form ve renk yoğunluğu vazgeçilmez tutkusunun örnekleri olarak karşımıza çıkar. 8. Sanatının oluşum sürecin- de "salt çizgiyle düşünen" bir karikatürcü kişiliğiyle, yapıtının iç mantığını çizgi dışında oluşturmamaya özen gösterir. Bu nedenle O'nun yapıtlannın gerçek dili salt çizgi dilidir. 9. Türk karikatürünün baş- langıandan günümüze gelişim sürecini bir karikatür sanatı ta- rihçisi olarak da ele alınan çalış- malan, Balaoğlu'nun çağdaş bir Türk kankatürü oluşumun- da genç kuşaklara büyük katkı- lar sağlayabilecek niteliktedir. Balaoğlu. sanatının ülkc içinde ve ülkc dışındaki karşılıklannı tüm sanat yaşamı boyunca izle- miş. irdelemiş. araştırmış bir usta. 10. Her zaman yinelediğim bir tümcem vardır: "Sanatçının yaptığı ve yapacaklan çoğu kez yüzünde gizlidir". Bcn nc za- man o can dost Semih Balcıoğ- lu ile birlikie olsam, O'nun sa- natının incelıkknnı. derinliğını ve üreteceklerin yüzünde görür gibi olurum. El \W jmj /M) İMİIMJ Balcıoğlu. 'güncel olandan kahcı olanı'bulup çıkarmayı öngörür, 'geçmiş, şimdiki zaman, gele- cek' /.aman bo> utları içinde, çizgiyle düşünen güleç bilge kimliğine ulaşır. Mehmet Ulusoy ve Genco Erkal yorumuyla 'Sevdalı Bulut' Paris'te Sevgi, sesiııtitreşîmlerindengeçer MEHMET BASLTÇU PARİS- Tiyatro, her gece değ$k bir maceradır, aynı mizansen içinde, aynı oyuncular. her gece a> nı o> unu > aratamaz- lar... Kimi zaman dış etkenier kimi zaman ise seyircilerle sahne arasında kunılan ileti- şim dalgalannın >oğunluğu > a da ritrekliği. sahnevi etkisi alhna alıverir. üvatronun te- melindeki gizem de, aslında bu değil midir? Ti> atronun taşıdığı büyü, soluk alıp veren, durmadan değişen, düşsel bir dünyaya açıhrken gerçeklerte de alabildiğme içü dışlı olmayı sûrdürea bu çok ilmeldi doku- dan kaynaklanır... 24 Ocak 1993 akşamı, Paris'in göbeğin- deki Raspaıl bulvannda bulunan "Dünya Kültürier F>i"nin (Maıson Des Coitures Du Monde) tiyatro sahnesi üzerine götgesi ve ışığı düşen "Serdalı Bulut". bana üzgün, bitkin ve kederli ama aynı zamanda hem direncü hem de karartı gözûktü. öylesine dimdikti, ksMırmıştı başım ; özgüriük rüz- garlannı önüne katmtş gjdiyordu.... Gökyûzünden dünyamca bakarkcn gör- düğû tüm haksızuklara ve her türiû zorbak- ğa karşı sağlam bir biMnç eştiğinde ve o gûn kısa zamanda Paris'e dek ulaşan kara ha- berin etkisiyle daha da biknen bir kararUık U başkaWffanbir'Sevd»hBulut"tubu... Çünkü oyunculann ve bazı seyircilerin yû- rekkrinde, Uğur Muntcu'nun birkaç saat önce hedef olduğu alcakça dnayetin acsı CAN 7IYATR0SU IÇOCUK OYUNLARI •BİLGİÇ İLE ÜŞENGEÇ* Yaıan-YBrMton: M C^ol KIZIlDAâ ÇARŞAMBA: 12.30 C.TESJ:14.30 EFTAL KAYIŞ SAHNESİ'NDE •ItAYVAriLAR SİRKİ' 'Sevdaiı Bulut' Genco Erkal'n olağanüstü yorumumın «şığıyla renkleniyor. çörekknmişti... Aynı zamanda, Uğnr Murocu'ram yazt- lanna ve yasaımna bayrak ettiği değerleri, ilkeleri, daha etkin bir bicimde savunmanın yaşamsal bir önem taşıdığını biliyoriardu Bu karmaşık duygıdann btçmlendirdjği etektrikü ortamda, Nazun Hikmet'in "Sev- daiı Buiut"unun Ayşe'ye (Ayşe Emd Mestçi) tutkunluğu, Kara Seyfi'nin (Meh- met Ulusoy) zulmüne ve sebep olduğu haksızlıklara karşı başkaldırtst, kötülere karsı giriştiği savaşlar, insan sevgi sine verdiği önem.. Herşey daha derin bir anlam kazanıyordu... O pazar gününün acJaria yüklü havast- nda, Geaco Erkal'ın olağanüstü gûzeUikte- kiyonnnunun tşığnia renklenen "Sevdaiı Bulut". sanki daha sevdaiı, daha hafif, daha çarpıcı, daha güçlüydü. Nazım Hik- met'n şürlerinden yayılan yoğun insan sev- gisi ve yaşama anlam katan binbir tutku, Genco Erkal'ın yumuşak sesinde, ince el harekederiyle suslediği hafif devinimlerde, sanki ilahi br boyut kazanmaktaydı. Ve o sesin okşayıcı titreşimleri en dipteki seyir- ciyi bile etki alanına alıverecek güçteydî. Bir noktanın altını çizmek gereklyor : »Sevdaiı Bulut", Mehmet Llusoy un Fran- sa sahnelerine ilk kez çıkarmasmdan bu yana aradan >irmi >d geçmesine karsm, bjç eskimesniş. Parlaklığmdan. be> azlığından ve güneşin ışınlan karşısuxla, mizansenin cilveJerine göre renkten renge girme yeti- sinden hiçbir şey yitinnemiş. Belki Meh- met Llusoy'un tiyatro aıJaytşındaki hızlı devinim ve "gürüttfilü yorum", bazılanna zaman zaman rahatsız edid gelebflir; met- nin inceliğim, yonımlann zarifliğini zedele- digi düşünüiebttir. \ncak, gerçek yaşam da böyle d e p mi? Tüm inceükler, Uütün gü- zeÛikler, usul usul, sessizce ama derinde de- rine örütmekte. Patlay an bombalarm, ateş kusan silahlann, içi boş kunı gürültülerin ortasında yol almakta... Paris'te 14 şubata dek sahnelenecek olan "Sevdaiı Bulut". üzerine sayfalar do- lusu yazılabüecek \oğunlukta, doğurgan bir oyun. Ancak, kısa ve öz obnak gereki- yor ve bu iş Micbel Cournot'dan daha iyi başarmak galiba olanaksa... PORTRE SEMİH BALCIOĞLU 35 ödül 1928'de tstanbul'da dogdu. Işık Ltsesi'ni ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafık Bolümü'nö bra'rdi. (1951) İlk eseri Akbaba dergisinde y ayan- landı (1943). Birçok derği vç gazetede çaltşh. Akbaba, Kari- katür, Şaka, Amcabey, Tef, Dobnuş, 41 Bucuk, Taş - Kari- katür, Çarşaf, Akşam, Vatan, Dünya. Tercüman, Hiirriyet ve Cumhuriyet bunlann başlıca- landır. Türkiye'de Oç boyutlu karikatürü gercekleştirdi. Meslek yaşamında yurtiçi ve dışında 35 ödül kazandı. İtalya Bordighera'da aldığı "Altın Palmiye" başta olmak üzere 15 uluslararası ödül kazandı; Türkiye'de ise İş Bankası Bü- yük Odülü ve Abdi İpekçi Banş ve Kardeşlik Ödülü ile birlikte 18 ödük değer görüklü. Bugüne kadar dördü \urtdPfin- da olmak üzere 32 kişisel ser- gi açtı. 7 karikatür albümü, 2 inceİeme kitabı yayunlandı. Karikatürcüler Demeği'nin kuruculan arasında yer aMı, iki dönem dernek başkanlığı yaptı. 1973- 79 yıllan arasında TGS Genel Başkanhğı'nda bu- lundu. OPERA-BALE Emekliliği bekleyen sanatçılar ANKARA (AA) - Devlet Opera ve Balesi'nde 40 yaşın üzerinde 67 bale sanatçısı. 60 yaşın üzerinde de 19 opera sa- natçısı bulunuyor. Dans ede- meyen ve opcralarda görev alamayan sanatçılar, emeklilik ücretlerinin düşüklüğü nede- niyle yaş haddinden emekliliği bekliyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, Devlet Opera ve Balesi kadro- sunda yaşlan nedeniyle opera ve balede fiilen görevlendirile- meyen sanatçılar bulunduğu- nu, ancak emeklilik ücretlerinin çok düşük olması nedeniyle bu kişilere emekliliği reva gönmc- diklerini ifadcetti. Bu durumun kurum içinde de çok konuşulduğunu ifade eden Gökmen. "Boyutlan söy- lendiği kadar büyük olmamak- la birlikte böyle bir durum mevcut. Ancak bu işin doğasın- dan gelen birolay. Birfutbolcu- ya 45 yaşına kadar futbol oyna- tamazsınız. Üstelik bu futbol- dan çok daha ağır bir konumda olabiliyor. Çünkü yaptığınız iş çok daha ince" dedi. "Sanatçılann emeklilikleriyle çahştıklan durum arasında çok büyük ücret farklılıklan olduğu için emekliliği sanalçı arkadaş- lanmıza reva göremiyoruz" di- yen Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü. sözlenni şöyle sürdürdü: "40 yaşından sonra balede sahneye çıkmak, 55-60'ından sonra da operaa olarak sahne- ye çıkmak. istisnai durumdur. Ancak. yıllarca prima balerina olarak dansetmiş saatçılanmı- a, tenor ve sopranolanmızı da dörtte bir maaşın altına d üşüre- rek yaşam standartlannı düşür- mek gerçekten içimizden gelmi- vor. - Buren'in mekan düzenlemeleri Mekanın kendisi sanat yapıüdır-Sl: Kültür Servisi- Geçtiğimiz yıl Fransa'nın resim dabnda Ulusal Büyük Ödülü'nü kaza- nan sanatçı Daniel Buren, İstanbul Maçka Sanat Galeri- si'nde bir sergi açü. Daha önce de 2. İstanbul Bienali'nin çağnlısı olarak geldiği İstan- bul'da Süleymaniye İmareti'n- de mekansal bir düzenleme gerçekleştiren sanatçı sergiden önce Mimar Sinan Üniversite- si Oditoryumu'nda verdiği konferansta 1965'ten bu yana gerçekleştirdiği çahşmalannı anlatu. 70'lerden iübaren mekanın fiziksel ve sosyal kişiliğini araş- 1URMIZ1ŞAPHASIZ K1ZT Mr S«M«tı Hd ÇMk 0 » I M N ÇAEŞAMBA-CUMA-PAZAR. 14.30 EFTAl KAYIS SAHNESINDE •AFACANLAR EĞLENİYOR'j Yoran: Y*şim MODBtfiiSOÖlU Yömtan : M. Nurttul İLHAN CUMARTESİ: 10.30 KAVAKUDERE SINEMASI NDA ın'3H Hılmı Cad '.o 10; lel İ26 îi 79 OEMOKRASİ ŞEHbİMİZ UĞUR MUMCU'nun KATLEDİLMESİNİ LANETLİYORUZ. YAŞAMI DEMOKRASİ MÜCAOELEMİZE IŞIK TUTACAKTIR. ÇAN TİYATBOSU TC KÜLTÜR BAKANLIĞI Gı$eTei: 324 2210 248 ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ YARGI ÖNÜNDE SAVUNMA Abdullah Baştürk 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yayınlan Türkacağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderilmez. A.Ö.F. öğrenci pasomu kaybeftim. Hükümsüzdür. HÜLYAGÜRSOY Opera Sahn«$l- J.OdMboch HOFFMANNIN MASALLARI (Op«fa 3 P*fd» (8 Şubat 1993 Soat-20 CD) (Ransc tençx Gloert PY ve sopfano Ayttf BÛYÜKSARAÇ'n kot*miyta) LA SYLPHIDE CPuccM ILTABARRO <6«ntclKapulu> (OpMO R.L*oncavaao PAGLIACCI CPotyoçotar) (Op«ra 2 Pwd») (3 Şubat 1993 Soat 20 00) (Prömıyef) (6-24 Şubat 1993 Saat 20 00) (Ffonse tenor Gfcert FYr kat*myta) S. ProkoKvv ROMEO VE JUUET (11-25Şubat 1993Saat 2000) (13-27 Şubat 1993 Soat 1500) MODERN DANS TOPLULUĞU <13Şubat 1993Soat 2000)(Galo) (20 Şubat 1993 Soat 15.00) (27 Şubat 1993 Saat 20.00) J. tock - S. Hamlck DAMDAKİ KEMANCI (4-18 Şubat 1993 Soat. 20.00) W.A.Mazart DON GIOVANNI (Op»ra 2 P*rd«) (10 Şubat 1993 Soat 20.00) e.v*fdi AIDA (15-22 Şubat 1993 Saal: 2000) Operer Sahnesi p (17 Şubat 1993 Soat 20 00) (Fransz tenor Gfcert PV ve ito»yon soprano Mortha CCHAULO nun katAmlanyia) COŞubat 1993Soat 2000) C. R. B»r-E. R. *»v ALABANDA (Op*»4 3 Pwd») (2-9-16-23 Şubot 1993 Saat 20.00) F. KUKLACI ' (MOddl çocuk Oyunu 2 fmö») (7-21-28 Şubat 1993 Saat 11 00) T £JSg£g? DEVIH TIYATROLARI Ankara Devlet Tiyatrosu Oyun Düzeni "FERHAD GÜNLERİ (2-16Şubot 1993) NAZMHkMET FERHAD İLE ŞİRİN ERGINORBEY İSTANBUI DEVLET TİYATBOSU (2-7 Şutxrt 1993) YOKML PAZAMCAYA FERHADIN YENİ ACILARI Rejuör ,")A,K ALNiAÇIK ("9-28 ŞuOot 1993) W.SH/WESPtAK / CAM VÜCB BAHAR NOKTASI Reısör YÛCEL ERTEN (2-21 Şubat 1993) A FUGARO/J KANI W N1SHONA/Y ERTCN ADA HefSör KAZIMAKŞAR (23-28 Şubat 1993) F DOBKNMAn / YÜCQ EBTCH UYARCA (îe»Söf ŞAK.R GÜflZUMAR KUCUK TlVAtRO 1993) (ÇOCUK OYTJNU) O$MANÖZKAM GELİN YARIŞALIM Rejsöf ÛZER r UNCA (9-28 Şubat 1993) ÜU(U AYVAZ YENİDEN YARATMA TAMEULEVENT MEKTÜPLARLA KOY ENSTÎTÜSU YILLARI t.Hakkı Tonguç 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-hlanbul Ödenıcli göıderilmtı. HUKUKSUZ DEMOKRASİ Halit Çelenk 3. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul ödemeli göBderflmez. ALTIHDAG TIVATROSU (23-28 ŞLOOİ 1993) ESKANDOÖAN CANAVAR SOFRASI Reıısot ERHAN GÖKGUCÛ (2-21 ŞuOot 1993) YAJAB SEYMAN / ADEM AIAB HÖZNÖN COŞKUSU ALTINDAĞ LEYLATECER (2-14ŞOxıt 1993) TURGUT ÖZAKMAN BİR ŞEHNAZ OYUN (îeıaöc ERGÜNlÇuCU (17-28 Şubat 1993) P WÎISS / ÜUÜ IAMBÎ SORUŞTURMA Re(ıs6t ÎÎÜŞTUASYAU (10-27 Şubat 1993) SSÖCHNER Dût*nl«m«-ç«vW M eORMAN / T. EBDO&MUŞ VVOYZECK Tryptrp ODA TIVAIHOSU (16-27 Şubat 1993) A2CME5İN ÇİÇU Rejsâf KAZIWAKSAR (2-13 Şubat 1993) GÛNER 50MER HÜZZAM OLCAYPOYRAZ « ' 3 6 8 7 3242210/311 KUÇJKflVATRO 311 11M 3242210/340 ALHNOAĞ'İ VAH!OSU 3165V02 ŞİNA9SAHNES 467 1744 »UAK.20 30MATİNE1.EB BUVUK TNAIDO PAZAIJ 14 X-1800 KUÇUKtlVATOO »ÇNİSAHNE ŞİNASSAHNESI AlfNOAĞ TİVAIROSU 15 00 COAHVATOOSU 18 X Htlt temsll t«rlhlnd«n 13 gün önc» u t ı u »unulur. müzelerde, caddelerde, metro istasyonlannın duvarlannda, reklam panolannda, bir garaj- da, Fransa'nın güneyindeki bir şatoda. Japonya'nın bir ka- sabasında, Manhattan sokak- lannda mekan düzenlemeleri gerçekleştirmiş. Yapıtının ancak varolduğu mekanla birlikte anlam ve içe- rik kazandığını. yoksa son de- rece sıradan bir niteliğe sahip olduğunu ve tek başına hiçbir anlam taşımadığını özelllikle vurgulayan Buren, "Yapıü or- uya çıkaran mekan mıdır, yoksa sanat yapıtının kendisi midir?" sorusundan yola çıktl- • Çalışmalannda izleyiciye bir görüş açısı vermediğini vurgulayan Daniel Buren, 'Herkes kendi görüş açısını kendisi belirliyor' diyor. tıran renkli banllanyla mekan düzenlemesi çalışmalan yapan Buren. I965"te Fransa'da bir pazarda gördügü iki renkten oluşan kalın şeritli eski bir be- zin kendisi için birçıkış noktası oluşturduğunu belirtiyor. •'Görünürlüğün sıfır derece- sindeki resmi, indirgenmiş bir resmi "amaçlıyor Buren. "Bcnimçabşmalanmda izle- yiciye bir görüş açısı verilmi- yor. Herkes kendi görüş açısını kendisi belirliyor" diyerek sa- nat anlayışını dile getiren Bu- ren, bir beyaz çizgi ve onun karşısında yapıta ve mekana göre rengi değişen kalın şeritli formu temel alarak dünyanın dört bir yanında, galerilerde, ğını söylüyor. . Nesne diye de adlandınlabi- lecek yapıtlannın bir takım mi- mari ve kamusal kısıtlamalar, sırurlar sonucu ortaya çıktığıra anlatan Daniel Buren, bulun- duklan mekanla bütünleşen yapıtlannın o mekanın işlev vb boyutlannı da değiştirebildi- ğini söylüyor. ; Mekanın kendisini bir "sa- nat yapıtı" olarak değerlendi- ren Buren, yapıtlanyla içinde bulunduğu düşün çevresi arasında bir bağlantı olduğu- nu yadsımayarak en çok FoU- cault, Barthes, Derrida ve Lyotard gibi post-modern ya- zar ve düşünürlerden etkilen- diğini de vurguluyor. Sincan Belediyesi karikatür yarışması Ödüller sahiplerini bulduj ANKARA(AA)- Sincan Belediyesi ile Karikatürcüler Derneg tarafından düzenlenen ve 450 karikatürislin katıldığı yanşmada dereceye girenlere ödüHeri törenle dağıüldı. Değerlendirmesinî Turhan Selçuk, Cafer Zorlu, İsmail Gülgeç, Muhitün KöroğİB ve Metin Peker'in yaptığı yanşmada dereceye giren eserlerin sa- hiplerine ödülleri verildi. Birincilik ödülünü alan Cumhur Gazioğlu'nun Sincan Belei diyesi tarafmdan verilen 20 milyon liralık ödülünü karikatür sa- natçısı Turhan Selçuk verdi. Ikincilik ödülünü alan İsmet Lok- man'ın yine Belediye tarafından verilen 15 milyon liralık ödü'ü- nü de karikatür sanatçısı Necmi Rıza Aycan. 10 milyon lira olan üçüncülük ödülünü de Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoyj sanatçı Mehmet Ali Türkmen'e verdi. Yanşmada mansiyon ödüllerin alan Mahmut Akgün, Mus- lafa Bilgin ve Haslet Soyöz'ün 3'er milyon liralık ödül ve plaket- lcnni Gölbaşı Belediye Başkanı Erdal Eren. Çankaya Belediyesi Başkan Vekilı Mahmut Bayram ile Yenimahalle Belediye Başt kan Yardımcısı Kılıç Aslan Tözüm verdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle