Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AYFA CUMHURİYET 1ŞUBAT1993PAZA
OLAYLARVE GORUŞLER
Babalık davası ve ifFetsizlik sorunu
AYFER COŞKUN İstanbul Barosu A vukatlarından
E
vhlık dışı (nesebı gayn
sahıh) çocuklann ko
numlan, bunlann anaya
ve ozellıkle babaya do-
ğal ve hukuksal olarak
bağlanmalan, hukukun
en karmaşık sorunlanndan bındır Bır
yanda aıle ve evhlık ıçı (nesebı sahıh)
çocuklann çıkarlan. öte yanda ıse
kendısıne hıçbır suçlama yöneluleme-
yecek evlılık dışı çocuklann korunma-
a >anş hahndedır Genellıkle toplu-
mun temelı olarak kabul edıien aıleye
•ve onun ürünlen evhlık ıçı çocuklara,
bu yanşta öncelık venlegelmıştır
Zaman ıcınde, toplumsal değışım-
ler. ıkı grupçocuk arasındakı ayınmın
kaldınlmasınj dayaünca, bırçok ülke
yasalannı elden geçırmış ve evhlık dışı
çocuklann durumunu duzeltmıştır
Bızde ıse yapıian sınırlı baa değışıkhk-
lenn yanı sıra yenı Medenı Kanunun
(MD) ön tasansı, Yargıtay kararlan
ve özelhkle öğreüde, ıJu tûrçocuk ara-
sındakı eşıtsızJıklenn gjdenlmesıne
yöneük çalışmalar sürmektedır A>n-
ca bılındığı gıbı ülkemızdekı özel du-
rum nedenıyte resmı nıkahlı olmayıp
kan- koca gıbı yaşayanlann çocukla-
nnın neseplen. arada bır çıkartılan af
yasalanyla dûzeltılmektedır
Fakat evhlık dışı çocuklann annele-
nnın yasal konumlan üzennde durul-
masını zonınlu kılan ozellıklennı
korumayı sürdurmektedır
Medenı Kanunumuza göre "Nesebı
sahıh olma\an çocuğun anası. doğu-
rankadındır '(MKmd 290 l)
Yasadakı bu hukmun dogal sonucu
olarak evlıhk dışı çocuk, ananın aıle
adını taşır onun nufuska\dına>azılır
ve vatandaşhğını ahr
Çocuğun anasına bağlanması vasal
zorunluluk olarak duzenlenırken ba-
basına bağlanmasında evhlık ıçınde
doğmuş olsa bıle ışın ıçrne' kanneler"
kanşmaktadır Bu kanneler bazen ol-
dukça dayanıklıdırlar, bazen de çabu-
cak çurutulebılmektedırler Orneğın
"Çocuğun babası, anasının kocasıdır'
dendığınde, guçlü bır kanneyle karşı
karşıyayızdır Evhlık ıçı çocuklar ıçın
kesın gıbı gorunmekle bırlıkte. zor da
olsa çürutulebılecek bu kanne, evlılık
dışı çocuklar ıçın söz konusu değıldır
MK'nın 301 maddesı önce bu du-
rumda babahk kannesının nasıl oluşa-
cağını behrtmekte. ardından da nasıl
çuaıtulcbılcceğını açıklamaktadır
Buna gore doğumdan önce üç yuzün-
cü gun ıle yuz seksenına gun arasında
davdlının çocuğun anasıyla cmsel ılış-
kıde bulunduğunun kanıtlanması ha-
Iınde, babalık kannesı oluşmuştur
Ama adı uzennde, enınde sonunda bır
kannedır ve çurütulebılır ömeğın
davalı erkek kısırolduğunu veva kadı-
nın gerçekten kendısınden gebe kaldı
ğını, fakat sonra duşuk yaptığını ka-
nıtlayabılır Bunlar mantığa uygun ve
davacı kadına karşı hıfe vs ıçermcven
savunmalardır Ancak 301 md'nın
ion cumlesı da\alı erkeğe bır başka
olanak sunuyor ve dıvor kı Mud-
deaalevhın babalığı hakkında cıddı
şupheler uvandıracak hallenn vucudu
takdınnde kanneye ıtıbar voktur
Cıddı şupheler ' de çeşıtlı bıçımler-
debelımor Çocuğun davalı erkekten
çok annesının ıhşkıde bulunduğu bır
başka erkeğe benzıyor olması kadının
kntık devrede başka erkeklerlc de ılış-
kısmın kanıtlanması kı buna hukukta
çokluk defı denmektedır hallenn-
de babalık kannesı ortadan kalkmak-
tadır
Önemli bır başka suçlama
Bunun dışında babahk kannesını
çuruten ve davanın da reddını gerektı-
ren bır başka duzenleme MK nın 302
maddesınde gorulmektedır 'Ifletsız-
lık derr' denen bu savunma bıçımınde
kadın, "cıddı şupheler"dekınden daha
addı bırsuçlamayla karşı karşıya kal-
maktadır Oyle kı aynı olmasa bıle
TCK nın Anayasa Mahkemesf nce ıp-
tal edıien ünlü 438 maddesme benzer
bır durum yaratmaktadır Da\alı er-
kek, kadının gebe kaldığı donemde.
ıffetsız bır yaşam surduğunu kanıt-
layarak babalık kannesını yıktığı gıbı
davanın da reddını sağlar Yasakoyu-
cunun babahğın belırlenmesınde ızle-
dığı mantığı, aıieyı korumaya >onehk
dıve tanımlasak bıle kavramak zor-
dur Sankı toplumun suç savdığı bır
ıhşkıye kadın tek başına gırmıştır, o
halde cezasını çekmehdır denmekte-
dır Sankı davahnın bdbalığına dcğıl
de ıdamına karar venlecektır Oyle kı
kanmuajenesı olmazsa antropobıyo-
lojık muayene ıle kesıne yakın bır so-
nuca ulaşma olanağj varken bırtakım
yalancı tanıklıklarla kadırun ıfTetsız
olduğu, başkalanyla da ıhşkıde bulun-
duğunun kanıtlanması olanagı sağ-
lanmaktadır
Örneğın Yargıtay 2 HD "nın 18 3
1985 tanh ve 757-2499 sayıh karann-
da belırtıldıgj gıbı ıfTetsızlık tanık ıfa-
delenyle kanıtianmaktadır
Bu bakımdan, tanıklar venıden
dınlenerek ozellıkle döllenme done-
mınde davalının ıffetsız olup olmadı-
ğının tespıtı gerekır ' (1)
Bu mantıkta gerçeğjn aranması, ço-
cuğun babaya bağlanması kaygılan
bıryana ıtılıpadeta kadının cezalandı-
nlması amaçlanmış gıbıdır Elde ger-
çek babayı ortaya çıkaracak bılımsel
ve teknık olanaklar varken hâlâ aynı
yerde saymanın anlamı ancak "erkek
egemen toplum" tumcesıyle açıklana-
bılır Ama bır yandan aralannda ya-
km kan bağı oianlann evlenmelennı
bırbırlen ıçın tanıklık etmelennı ya-
saklayan hukuk sıstemının, öte yan-
dan bırkaç yalancı tanıkla babalık
davasının reddılmesıne olanak tanı-
masını anlamak yıne de guçtur
Bu nedenle de uygulamada gerek bı-
lımsel ve leknolojık gehşmeler nede-
nıyle, gerekse bu sakmcalan goz onü-
ne ahnarak "çokluk derr' ve "ıffetsız-
hk defı" hallennde oncehkle kan ya
da antropobıvolojık ıncelemelenn ya-
pılması gereğıne ışaret edılmektedır
isvıçreFed Mahnın23 11 1964tanh-
lı bır karannda bu açıkça ıfade edıl-
mektedır
" EğerMK md 315 (TMK md
302)ın lafzına bakılarak ıffetsız hayat
sürme hahnde babalık davasının baş-
kaca ıncelemeğe gıtmeksızın reddedı-
leceğı kabul edılırse, bu davahnın
babalığının musbet olarak ıspatedıldı-
ğı veya edıleceğı hallerde anneyı sür-
duğu hayat dolayısıvla cezalandırmak
gıbı bır şey olur Bu arada bu ceza ta-
mamen gunahsız olan çocuğa da en
sertşekıldesırayetetmışolur "(2)
Karar ışı dondurûp dolaştınp yıne
"gunahsız" çocuğa getırmekte ve er-
keğe gunah yuklememekteyse de hıç
olmazsa kadının cezalandınlmaması
gereğınden soz ettığı ıçın dıkkate de-
ğer Aynca "ıffetsız hayat" sürmenın
kanıtlanmış olması hahnde başkaca
ıncelemeğe gerek kalmadan davanın
reddını uygun bulmamaktadır kı en
onemlı nokta budur Bundan yola çı-
kılarak denebıbr kı babahk davalann-
da kadının çeşıtlı suçlamalarla karşı
karşıya kalmasını engelleyecek duzen-
lemeler yapılmalı, babahğın behrlen-
mesı ıçın gerekfı teknık donanım sağ-
lanmalıdır Erkeğı evhhk dışı bır ıbşkı
sonucunda dünyaya gelen çocuğun
sorumluluğundan kurtarmak ıçın
onun ehne kadını serbestçe suçlama ve
aşağılama olanağı venlmemelidır
(1) Esal Şener Açıklanulı lftıhaüı Turk Mcdcnj
Kanunu Ankara 1989 s 537
(2) Feyzı Necmeddın Fevaoglu. Aık Hukuku,
1979 s635
ARADABIR
Doç. Dr. SAMİSELÇUK
Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı
Yargtçlarda
BeştiPilir, Ama...
Yıl, 1612'dır Olay Ingıltere de geçer Kılısemahkeme-
sının, Ingıltere laık adalet örgûtu ıçınde yerı yoktur An-
cak bu martkeme görevıne gırmedığı halde kılıseyı ılgı-
lendırmeyen dunyasal bır suç nedenıyle bır yurttaşı
tutuklamak ıster "Court of commen pleas bunuyasak-
layan bır önlem ahr Kral 1 James bu olayı yargıçların
elınden alarak kendısı karara bağlamak ıster Bu amaç-
la bır toplantı yapar Yargıçların onunde Başpıskopos
Canterbury, yargıçların kral adına hukum verdıklerını ve
bu nedenle kralın hukuksal sorunlar hakkında isterse
kendının karar verebıleceğını savunur Kralın goruşu de
budur
Bunun uzenne söz alan Ingıltere ust mahkeme yargıcı
Edward Coke şöyle der "Kral Ingılızhukukuna gore hıç
bır davada hukum veremez Dava Ingılız hukukuna ve
geleneklenne göre bır adlıye mahkemesı onunde belır-
lenır ve yargıya bağlanır ' Iskoçya dan yenı gelen ve
orada doğal hukuk öğrenımı gormuş bulunan Kral Ja-
mes ıse hıç de boyle duşunmemektedır Ona göre hu-
kuk, doğal akla dayanır ve uyuşmazlığı çozmek ıçın bu
akla ve mantığa dayanmak yeterlıdır Yargıca şu karşılı-
ğı verır "Ben ve başkaları da tıpkı yargıçlar gıbı akılla
donatılmış bulunmaktayız Karar ıçın bu yeterlıdır " Yar-
gıç E Coke'un buna yanıtı ılgınçtır Kuşkusuz tanrı,
majestelerını doğa hakkında yetkın bır bılgı ve buyuk
yeteneklerle donatmıştr Ancak majestelerı Ingıltere
Krallığı'nın yasalarını bılecek durumda değıldırler Uy-
ruklarınınyaşamma mırasına mallarınayadaservetle-
nne ılışkın davalar doğal akla gore çozulemezler Uyuş-
mazlıkları sonradan edınılen akla (raıson artıfıcıelle) ve
hukukun yargısına gore çozmek gerekır Hukuk ıse ınsa-
nın eksıksız bılgı kazanımıylaulaşacağı bır sanatolmak-
tan çok, uzun sure ıncelemeler yaptıktan ve deneyımler
kazandıktan sonra edınebıldığı bır sanattır '
Kral bu yanıttan çok alınır ve bu olayda kendısının de
yasaya bağlı kılınmak ıstenmesını bır ıhanet olarak nıte-
lendırır Yargıcın buna yanıtı da çok anlamlıdır 'Kuşku-
suz majestelerı hıçbır ınsana bağlıdeğıldır Ancak kral da
tanrıya ve yasaya uymak zorundadır (1)
Aradan öç yuz yıl geçer Fransız Akademı Üyesı Ray-
mond Poıncar -kı adalet dahıl bırçok kez bakanlık, baş-
bakanlık cumhurbaşkanlığı yapmıştır- şoyle der "Bır
ulkede boş zamanlarını yargıçlan ve kararlarını yargıla-
makla geçıren lyı niyetlı msanlar her zaman olmuştur
Çoğu kımseler yargılama ıçın (dogal) sağduyuyu yeterlı
sanırlarf ) yasaları bılmeden konuşurlar (2)
Oemek, durumda bır değışme olmamış
Yargıçların -yargıçlar derken savcıları da katyorum-
goruşlerı ve kararlan da elbette eleştırılmelıdır Yanılgı-
ları azaltmak ve hukukta gelışmek ıçın zorunludur bu
Sıvıl toplumda en yansız msanlar yargıçlar ve bılım
adamlarıdır Hıçbır dogmaya ya da kışıye bağlı olmadık-
lan ıçın kafaları da vıcdanları da ozgurdur Bugunun
doğrusunun yarının yanlışı olabıleceğını bıldıklerı ıçın
eleştırıyeaçıktırlar Tekelcı değıldırler Karşıtgorüşlerın
yaşam hakkını savunuriar
Demokrası hoşgöru erdemıne dayanır Bu erdemı bu
değerı yok edecek goruşlere ızın verebılır mı demokra-
sı7
Bu tarhşmada ben, bır yurttaş ben, bır yurttaş/yar-
gıç/ınsan olarak "evef dıyenlerın yanında yer alıyo-
rum Demokrası karşıt görüşlerı yok eden bır rejım
değıl, onları dehasıyla yanyana yaşatan bır barış teknı-
ğidır O yüzden, bız yargıçlar ıçın bızı eleştırmeyenler
kardeşımız, eleştırenler ıkı kez kardeşımızdır Tıpkı Vey-
sel ın sevgılısı kara toprak gıbı "Karnın yardım kazma-
ytnan belınen/Yuzün yırttım hrnağınan belınen/Yıne
benı karşıladı gulınen/Benım sadık yarım kara toprak-
tır"
Ama son günlerde böyle olmadı kı' Bır göruşu savu-
nanlar "şer cephesme mensup hukukcular' dıye kınan-
dılar Yargıçlar da vardı bunlann aralarında Bu dort
sözcük, savunulan bır goruşun eleştırısı değıldı Savu-
nantarın kışılıklerıyle, yansızlıklarıyla ılgılı çok uzucu ve
dehşet vencı bır değer yargısıydı Ustelık, anayasanın
uygulanmasını, yaşama geçırılmesını sağlamakla yü-
kümlû(md 104/1) "Anayasaya( ) bağlı kalacağına ' ant
ıcmış(md t03)bırdevletadamımızınkanılara duşunce-
lere, sahıplerıne bır sovgusüydu
Bunu da "gülınen karşılayabılır mıyız^ ' Buna hakkı-
mız var mı'
Gene de bu olaydan alacağımız bır ders var Devlet
başkanı boyle snylerse, 'Her ne sebep ve amaçla olur-
sa olsun kımse, ( ) duşunce ve kanaatlerı sebebıyle
kınanamaz ve suçlanamaz" dıyen anayasa maddesını
(25/2) zaman zaman çığneyen sokaktakı ınsana daha
hoşgorülu otmak gerekmez mO Yeter kı zor kullanma-
sm
Kaybt kazanca donuştururken olç-yu fazla mı kaçır-
dım dersınız'
(I) N Mac Corauck Le Rdissonnemenl Jundujue. Archıves de Phılosscphıs du
Droat, La phılosophıe du droıt d aujourd huı Pans I98S s 100
(2)Ransson Essaısur I andcjugcr Pans. 1912. Preracc s8
TARTIŞMA
Sayın Ozden'e saldınlaron günlerde
Turkıve
Cumhunyeü"-
nm kurucusu
Ataturk unve
onunılkelennın
yılmaz savunucusu. ozellıkle
l'aıkiık konusundaduyarh
Anayasa Mahkemesı Başkanı
Sayın Yekta GungorOzden e
gencı çev relcr urjfındun
vapılan^aldınlarla anayasa
S
mahkemesı uyelığıne kanunsuz
bır şekılde getınlmek ıstenen
Süleyman Aslan'ın bu göreve
atanmasının hukuka
aykınlığındandolavı buna
haklı olarak karşı çıktığından
dolavı, Ozala çevrelerle oğlu
Ahmet ın televızyonundan
Ozden'e yapıian saldınlar.
saldında'n oteçırkın ıfura ve
kın kokan kampanya hakkında
vatandaşolmanın
sorumluluğunu bılen veehnden
bır şey gelmedığı ıçın bunun
eaklıeını duy an bır ınsan
olarak bu konuva drkkatınızı
çekme gereksınımını duy dum
Maalesef bır kısım basında, bu
bılım ve Atatürk duşmanı
örumcekleşmış kafalılarla,
Türkıye'nınyuksek
mdkafnlannı ışgal edıp
sorumsuzluğun ve hukuk
tanım<tzhğın tımsalı
durumundakı Devlet
Başkam'nın savunuculuğunu
ustienmışdurumdalar Kcndı
danışmanlannın bıle hukuka
aykın bulduğu bıratamayı
yapmakta sakınca gormey.en
Sayın özal'ı savunmak
herhalde kıralık kalemlenn ışı
olsa gerek Buyayın
organlannı ıbretle ızlemekteyız
Memduh Uslu
Dürüst ve cesur insan
UĞUR MUMCU'yu
yitirdik.
Acunız sonsuzdıır.
KOŞUYOLU KALP VE
ARAŞTTRMA HAST4NESÎ
ÇALIŞANLARI
ölüm istenmezdi ya
Günler değişti pek
Mutluluk oldu
Yatağında ölmek
tşte Abdi îpekçi'nin de göğsünde
kurşunlar
Son soluğa kandan çiçek
Biri var, yok edilmezse yok edecek
hepimizi
Tektek
Bu dizeleri, Sayın FAZIL HÜSNÜ
DAĞLARCA, eşim ABDt ÎPEKÇÎ'nin
öldürttürüldüğü günlerde yazmışü. Yıl,
1979^11.
Yeterli adımlann atılamadığını, her
geçen gün, birbirine eklenen acılarla
görüyoruz.
StBELÎPEKÇİ
PENCERE
Beklemişti Yıkte-
Kotu bır huyum var Kıtap okurken satırlann altını <
yorum Kotuluk bunun neresınde9
Bırtumcenınyacte
dızenın altını çızmekte bır sakınca mı var? Hayır A
aradan bır sure geçtıkten sonra o kıtabı elıme alınca
şunuyorum Neden bu satırların ya da dızelenn a
çızdım?
Yanıtını bulamıyorum
•
Geçenlerde Cevat Çapan elıme bırkaç şıır kıtabı tu
turdu Bunlardan bırısı Raıner Marıa Rılke'nın "DL
Ağıtları"yd\ Dergı mı, kıtap mı anlayamadım, yarıya
lanmış bır gazete boyutunda, kalın saman kâğıdına
sılmış, grafık duzenını Paul McMıllen yapmış, Rılk
Can Alkor Turkçeleştırmış
Bu noktaya varınca hemen "şıır çevrılırm/'"tartışı
sı akla gelır Eğer gezegenımızın bır yerınde yaşa
bır kımse dunya şıırının tadına varmak ıstıyorsa, ba
yolu yok Çunku ınsan, bır ya da ıkı dılde şıırın tadını
yumsayabılır, dıyelım kı bu sayı uç olsun Pekı, yeryü
nun bılmedığımız dıllerınde yazılan nıce şıırınden y
sun mu kalacağız?
Şıır çevırısının kaçınılmaz bır ışlevı var
•
Cevat Çapan'dan kıtabı -ya da dergiyı- aldığım güf
gecesınde okumaya başladım
1912'de Adnyatık kıyısındakı Duıno Şatosu'nda ba:
nıp, 1922'de Muzot'ta (İsvıçre) tamamlanan Duıno A
ları, 20'ncı yuzyıl şıırının başyapıtlarından bındır Ağı
Rılke'nın varlık ınsan konumu ve odevı uzenne son
zunu, bıldırısını taşır ' olum.bızdenoteyedonukola
bızım aydınlatamadığımız yuzudur yaşamın
Gerçek yaşam bıçımı her ıkı
bolgeye uzanır, en buyuk kan dolaşımı her
ıkısı boyunca
Yapılması gereken, burada bakılmış,
dokunulmuş olanı o daha genış, o en genış
çemberın ıçıne almak
Golgesıyle yeryuzunu karartan
bır obur dunyaya değıl, bır butune
butunun kendısıne Evet, bızım odevımız bu
gıdıcı, dayanıksız yeryuzunu oyle derın,
oyle acıyla, tutkuyla kavramak kı onu ozu
'gorunmez olarak' bızde yenıden dırılsm "
Hemen bır kalem aradım tükenmez kalemle bu <
lım saman kâğıdını çızmek cınayet olurdu, bır kı
kalem buldum
Sonra okumayı surdurdum
"Imlenen dunyada
Işte boyle kendımı tutuyorum, karanlık
hıçkırışın çağnsını ıçıme atıp Ah kımden,
kımden bıze hayır var? Ne melekten, ne ınsandan,
ne de 'bılmış hayvanlar'ın gozunden kaçıyor
bızım pek guvenıhr olmadığımız
ımlenen dunyada Belkı de bıze kalan
yamaçta bır ağaçtır, hergun onu yenıden
gorelım dıye, dunku sokaktır belkı,
ya da kotu buyutulmuş bağlılığıdır bır alışkanlığın,
hoşlanmıştır yanımızdan gıtmemıştır, kalmıştır
Evet, sensız olmuyordu baharlar Kımı yıldız
beklemıştı senden, onu farkedesın "
•
Duıno Ağıtları'nın okurken bılmıyordum kısa bır s>"»
sonra Uğur'u yrtıreceğımızı
Uğur ölelı dokuz gun oldu Aradan geçen zamar
yalnız ölümun değıl hayatın gerçeklığını duyumsi
kenara ıtılmış ve unutulmuş sanılan değerlerın, mıl)
ların ellerınde yukseldığını görduk
"Öyle acıyla, tutkuyla kavramak kı onu ozu,
'gorunmez olarak bızde yenıden dırılsm "
Ve hayat Raıner Marıa Rılke'nın ağıtında ıkı dızen
altnı yenıden çızdı
Kımı yıldız
beklemıştı senden, onu farkedesın
OJMHURIYET
YOLUNDA
Yunus Nadi
20 000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdoş Yaymlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu İstanbul
ödemeiı goadenJnKz.
GÜLERYÜZl
CtDDtLtK
Vedat Gunyoi
20000 lıra (KDV ıçmck
Çağdaş Yaymlan Türkoc
Cad. 39-41 Cağaloğlu-ista.
Ödeneii göaderitnez.
Kayıtsız değiliz.
UĞUR MUMCU'yu
anıyoruz.
Acar Hülya, Acartttrk Ebru. Açü Fetullah. Ağın Ali. Akçalı kmail, Akçam
Nedret, Akın Zeynep. Akkaya GtÜ, Akkuş Senar, Aksoy Nazan, Alptekin Esen,
AJtınay Selda, Altunal Oser, Altnnal Rezzan, Arslaner Peri, Artnk Mehmet,
Afçıoğlu Naz. Atik Ahmet, Aydoğan Sedat, Aykan Güliz, Babür Zafer, Baltecı
Morat, Barutçu Alev, Baykal Cengiz, Bensel Ayşegül, Bircan Gülay. Bırcan M.
Özgür, Bodur Gül, Çagan Mehem, Çağay Leyla, Ça^lar Alev, Çaglar tbrahim,
Çaglayan Ayşegül, Çakır Dilek. Çavga Emrah, Cebeci Enis, Çeük Fnnda,
Çetin MeraJ, Çevik Osgfll, Çevikel Selim, Çmar Hûseyin, Çnbnkçn Fehmi,
Danİ4 Tülin. Dede Meryem, Demirsoy Şeyda. Deren Meltem. Dinçel Erman,
Dogan Sarnhan. Erda Sait, Erdem Gttlizar, Erdem M. Hakan, Erelçin Ahmet,
Erkek Tijen, Ersdzogla Uruz, Ferdi Esra, Gıyıldar Betttl, Gülalp Bcngi, Gflleç
Nezihi, Güleş Norcan, Gttltekin Esra, Günaydın Eara, Güven Canan, Gflvendik
Mine, Hacaloğln tdil. Halefoğln Ayşegill, Haniofln Canan, tnce Eser, Iren
Rezzan, tşeri Dilek, lyidU Meral, Kalay tnci, Kalkan A. Fuat, Kalkan Mine,
Kanijalı Atilla, Karaali Ah' Batu, Karadadaş Zeynep, Kayın Nilgnn,
Ke^kekler Alphan, Kirişçioglu Metehan, Kirpikli Zahal, Kızmat Osman,
Koçyigil Ozlem, Korum Aren T.. Knrdak H. Aydan, Kürdoglu Cem, Kurt
Semra, Knşçu Miutafa, Landon Thomas Jr., Leblebicioglu Bozkurt, Maier
Mine, Malkoç Nor, Menzilcioglu Berç, Milci Sevil, Mirsa Esra, Moral Ali,
Nadir Bircan, Neşeliler Nilay, Ohannesyan Alen, Okan Mehmet, Oktay
Türkay, Okten Mahfiruze, Olmez Aydın, Ozdemir Hflseyin, Osdenuf Benay,
Özer Tnna, Ozcül Gonca, özçnler Ferhnnde, Ozsezgin Ebru, Ozsu Janet,
Öztürk Bngra, Ostürk Tank, Öıtnrk Tayfun, Famir Ekrem, Saatçi Yeşim,
Şahin Bilal, Şahin Seyhan. Şahin Ttilin, Saka Güven, Saran Şenol, Seçener
Gttldal, Sekban Ayşe, Semiz Sevilay, Şen Aslıhan Ba^aran, Sencer Can, Sertel
Banu, Sezener Ayşegttl, Soğnkpmar Gonca, Söfüt Aylin, Soral Mehmet, Soylu
Nilöfer, Sözen Nurettin, Sttleymangil Hayrettin, Tangor Şebnem, Taşçı
Gfllden, Taşkın Nnnan, Tekyıldık Dilek, Tekpldık Tancer, Tesel Cenpz,
Togral Güven, Toğrul Esra, Tokföcoğln Yasemin, Topaloğla Elif, Toylan
Ahmet, Un tdil, Unal Yalman, Unalmı« Hülya, Ureain Hikmet, Üstay Borak,
Ustay Levent, Yalçın Levent, Yalçmsn Erdal, Yavnz Cenk, Yazıcı Nur,
Yeeilada Atilla, Ye«Uada Özlem, Yi|it Emre.
"Demokrasinin, özgürlüklerin, hukukun,
laikliğin ve Atatürk ilkelerinin cesur savunucusu.
UĞUR MUMCU
alçakça katledildi.
Ailesine, Türk basınına ve daha birçok UĞUR
MUMCU'lar yetiştirecek ATATÜRK'çü Türk
hallona başsağhğı dileriz.
195 TÜRK VE \ABANQ BANKA ÇAOŞANLAM
Demokrasinin,insan haklarının,laikliğin yılmaz savunucusu
UĞUR MUMCU'YU
yitirmenin derin acısı içindeyiz.
AHMET ECEVİT.ALİ YILMAZ,ARİF ERDİŞ,AYFER ŞAHİN.CEM TURAN.CENGİZ
BAYRAKTAR.ÇOŞKUN KARABAYIR.ÇETİN OKÇU.ENDER HALICI ERDAL
METE.ERGUN ERTAN.ESRA KAVALCI.FUAT ILKNUR GÜLAY ÖZŞAHIN.GÛLAY
YILDiRIM .GÜLİSTAN ŞİMŞEK.HALİM AĞAOĞLU HASAN ZAİMOĞLU HIZIR
ŞEHİRÜ, KORAY ÇAMUOERE, HUSEYİN CAHİTSEYDIBEYOGLU, MELEK
BİLEN.MİTHAT ULUSAY MURAT GÜMÜŞSOY MUSTAFA NURİ DOGAN,
MU2AFFER GÜNDOĞAN, NECATİ GÖL NEZAKET YÜKSEL, REFİK URKAN
,REHA HEPDOÖAN.SANLI KIZILAY SERMET MERIÇ SİNANTAHAN.Ş^HİN
DEMİR, TANER SÖNMEZ.TURABİ YALÇINJURKER YAUÇINDURAN.UMUR
ERTUĞRUL, YEŞİM BALYAŞ, YILMAZ DUYAR , YUSUF YURTVERMEZ,
ZEYNEP GÖKBER.