Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1ŞUBAT1993PA2ARTESİ 14 DIZI 'Yeni Ufuklar' deneyi, uzmanlar tarafından değişik biçimlerde yorumlanıyor Karma egitimmi özel effitmımi? POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL •Tek okul üzerinde böylesineBîrilgi yoğunlaşması, çocuklann ruh sağlığı açısından ne ölçüde doğrudur tartışması uzmanlann gündemini meşgul ediyor. Bazı aileler ve uzmanlar, çocuklarda üstünlük ve megalomani psikozu oluştuğu inancındalar. 8 Ülkemizde üstün yetenekli çocuk- larla ilgili bazı adımlar atıldığıru söyle- yebiliriz. Bu adımlar. daha çok bu ko- nuda sıkıntılan olan ailelelerin giri- şimıyle atılıyor. Geçen yıl İstanbul'da Yeni Ufuklar adında yetenekli çocuk- larla ilgili bir okul açıldı. Bu okul açıhr açılmaz büyük bir ilgi kaynağı haline geldi. Gazeteler. bu okuldaki çocuk- larla röportajlar yayımladılar. okula ilişkin haberler verdiler. Devletin en üst düzey yetkilileri bu okulu ziyaret ettiler. Cumhurbaşkanı. Başbakan. Milli Eğitim Bakanı bunlann başında geliyordu. Tek okul üzerinde böylesine bir ilgi yoğunlaşması, çocuklann ruh sağlığı açısından ne ölçüde doğrudur tartış- mas uzmanlann gündemini meşgul ediyor. Bazı aileler ve uzmanlar, ço- cuklarda üstünlük vemegalomaru psi- kozu oluştuğu inancındalar. Yine okulun çok yüksek yıllık ücreti okulun tartışılmasma yol açıyor. Ancak üstün yetenekli çocuklar, klasik devlet okul- lanndan sonra buradaçok rahat ettik- lerini söylüyorlar. Aileler de bireysel- leştirilmiş böyle bir eğitimden mutlu olduklannı vurguluyorlar. Yoğun ilgiye tepki Çocuklann okullanyla ve kendile- riyle ilgili yazı dızilerindcn ve devlet büyüklerinin ziyaretlerinden hoşlan- dıklan ve gururlandıklan anlaşılıyor. Ancak uzmanlar böylesine yoğun bir ilanin pek sağlıklı olmadığı kanaatin- dedirler. özellikle gazetelerin sansas- ÇOCUĞUNUZ ÜSTÜN ZEKALI OLURSA ORALÇAUŞLAR BUCOCUKLARINHEPSI MILYARDER OLACAK Gazetelerde yer alan bu rür haberierin cocuklan rahatsız ettiğini söyleven yetkililer olayın da saptınkhğmı kaydetttler. duğunu belırüyorlar. çocuklannın bazı üstünlükJerini fazla lerine ve ılk olmanın getirdiği handi- Her zaman olduğu gibi bu konu bir abartmamalan gerektıği uzmanlann kaplara rağmen yararlı bir başlangıç reklam araa haline getiriliyor. Ailele- o r t a ' c yaklaşımı. kabul ediliyor. 75 öğrencinin eğitim yonel yaklaşımlannın çok zararlı ol- nn de daha dikatli davranmalan ve Yeni Ufuklar girişimi. bütün eksik- gördüğü bu okulun en önemli üstün- lüğü bireyselleşmiş eğitini yapabilme- si. Doğal olarak kâr amacına yönelik bir kuruluş olması sıkıntıyı artınyor. Çok hassas bir konu olan yetenekli ço- cuklannegitimininkâramacıhalinege- tirilmesi riskli bir konu. Tabü devletin el atmadığı ve yardım etmedığı bu ala- na özel okullargiriyor. Girmeleri de gerekli, fakat bireysel- leştirilmiş eğitim çok pahalı bir iş. Ozel öğretrnenler, çocukJann renkli ve çe- şitli eğilimlerine göre geliştirilmiş eği- tim programlan ve bu programlara uygun eğiticiler bulmak kolay değil. Bulunabilse bile masraflı ve karmaşık bir eğitim olarak karşımıza çıkjyor. Yeni gelişmeler Son yıllarda ülkemizde bu konu küçük küçük de olsa gündeme gelme- ye başladı. özel eğitime muhtaç üstün yetenekli çocuklann aileleri bir araya geliyorlar. Yeni Ufuklar ve Coşku II- kokullan ilköğretim düzeyinde hizmet veriyorlar. Inanç Vakfı orta öğretim düzeyinde bir okıilun kuruluş hazırlıklanru ta- mamlamak üzere. Petek Yuvası yetenekli çocuklara hafta sonu etkinlikleri için Kâşifler Kulübü adıyla bir eğitim programı ve etkinlikler dızisi sunuyor. î yi başlangıç Bütün bunlara ek olarak Milli Eği- tim Bakanhğı, hiç olmazsa bu konuyla ilgilenmek üzere bakanhk bünyesinde bir müdürlük kurmuş durumda. Bu da bir başlangıç sayılabilir. özel Eğitirn Genel Müdürlüğü'ne bağlı ola- rak Üstün Yetenekliler Eğitim Şubesi Müdürlüğü geçen ağustos ayından bu yana faaliyet halinde. Müdürlük yetkilileri henüz nasıl bir program uygulayacaklanna ilişkin ön danışmada bulunduklanru befirttiler. 1993-1994 yüı içinde birtakım uygula- malara girişilebileceği inancındalar. -SÜRECEK- . ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR SÜREKLİ BÎR AMAÇ PEŞİNDEDİR Bcıskı altııuı ahnmış yaratıahkı Doktor Nuray Sungur, üstün I yetenekli çocuklann. I yaratKihklamla ilgili sorunlan I ek alan incetemesini şöyle sürdürdü: Bire> lerin ve çocuklann \aratıcılığı siirdürmeleri de sancıiı bir süreçür ve başka boyutta I somnlar ortaya çıkanr. Örneğûı: l.YaratKi çocuklar, arkadaşlanııa vabanctlaşabilirlcr. 2. Yaratıcı çocuklar, genel yeteneklerin tümüne sahip olniayabilirier. 3. Yaratıcı çocuklar, cinsel normlardan sapabilirler. 4. Yaratıcı çocuklar, kendi deneyimleri ile öğrenmeyi yeğlerler. 5. Yaratıcı çocuklar, güç göre\Iere el atarlar. 6. YaratKi çocuklar, tehlikeli göre>leri kücümserler. 7. Yarabcı çocuklar, sürekli bir anıacpeşindedirler. 8. YaratKi çocuklann, farklı değer yargılan \ardır. 9. Yaratıcı çocuklar, çalıştna ortaımndajı ajn kalamazlar. 10. Kendilerine özel bir kişilik oluşturmak için çaba gösterirler. Refaber öğretmen ve daıuşmanlar. baskı altına alnvnış > arahcılığı ortay a çıkarmak için pek çok teknikler kullanabilirler. Daha sonra bu yetenek geliştirileoilir, günlük yaşama gecirilebiur. Bunlar, öy kü tamamlama. > ar olan bir öykiive başhk arama, verilen bir baslıktan yola çıkarak ö\kü y azma \b olabilir. Sınıfta j a da evde çocuklarsoriı sorduğu zaman, uzmanJaVın bu konudaki önerileri şunlar olmaktadm 1. Cocuğun sonKuna karşı saygılı olunuz. 2. Iragesel ve ahşıunamış düşünlere saygı gosteriniz. 3. Çocuklara kendi düşüncelerinin değerii olduğunu gosteriniz. 4. Değeriendirme yapmadan o düşünceyi denemesine ve uygulamasına ortam hazırlaymız. 5. Kendi kendine öğrenrnesini özendirintz. 6. Yaptığmız değeriendinnede neden-sonoç ilişkisi kurunuz. Zaten, öğretmenlerin kendi düşüncelerinesaygı gösterdiğini hisseden çocuklarda: 1. Memnuniyet ifadea ve mutlufaık, 2. Smıf arkadaşlarııun onayı, 3. Dâfünceyi urimek ve uygulanıak, «^ 4. Heyecanlı çahşma gün \e saatleri. 5. Öğrenmede ve etkinliklere katıbnada arrış, 6. YaratKi düşüncderin yaygınlaştnası gibi oiumhı gelişmeler kaydedflmektedir. ATATÜRKÇÜLÜĞÜN ve LAİKÜĞİN. ÇAĞDAŞ ve DEMOKRATİK TÜRKİYE'NİN YILMAZ SAVUNUCUSU DÜRÜST ve YÜREKU KALEM, GÜZELİNSAN UĞUR MUMCUyu YİTİRMENİN ACISI YÜREĞİMİZİ DAĞUYOR. AİLESİNE, BASIN DÜNYAMIZA, HALKIMIZA ve TÜM İNSANUĞA BAŞSAĞLIĞI DİLJYORUZ. ECZAO SEMRA MUTLU ECZAO NEJAT VARDAR BURSA ECZAOLAR KOOR YÖN. KUR. BŞK. BURSA ECZAaODASI BAŞKANS I i S T A N B U L B E L E D İ Y E S İ İ J Ş E H İ R T İ Y A T R O L A R I Atatürk ilke ve devrimlerinin, laik cumhuriyeHmizin gözüpek savunucusu değerii insan, gazeteci, oyun yazan UĞUR MUMCU'yu menfur bir suikast sonucu kaybetmenin derin acısı içindeyiz. Laiklikten ödün vermemeye kararlı milletimize ve ailesine başsağlığı diliyoruz. ŞEHİR TİYATROLARI AİLESİ Kavgalardan Annmak...Peygamberin ölümüyle Islam'da uzun süren bir kav- ga başlar, bugüne değin gelir. Peygamberin ölümüyle halife kim olacaktır? Herkesin gözünde AN vardır. Fakat Ali cenazenin başında ağlar, sızlar, ölüye yanarken Ebubekir hatifeliğini ilan eder. Halifelik Ali'nin hakkıdır. Ama hak cenaze başında kalır, iktidar sokakta Ebube- kir'inolur. Saltanat kavgalan hep böyle olmuştur, birileri cenaze başında oyalanırken ötekiler saltanat koltuğuna kurul- muştur. Bu hilafet kavgalarında olduğu gibi sınıf çatışmalann- da da vardır. Kerensky, "Leningrad'a girmede Lenin- den 15dakika geç kaldım" der. Eğer 15 dakika gecikme- seydi, iktidar belki onun olacaktı. Stalin'le Troçki arasında da böyledir. Parti genel sek- reterliği için Stalin erken davranmış, Leninden sonra koltuğa oturmuştur. Ardından ne söylense aldırmamış- tır. Ali, islamın kılıcıdır, peygamberin damadıdır, pey- gamber torunlarının babasıdır. Fakat hiçbir zaman öne geçen bir politikacı değildir. Hadi Ebubekir halifeliği kaptı, ondan sonra gelen ömer'in, Osman'ın önüne niye gecememiştir? Eğer başarılı bir politikacı olsa öne geçi- rir miydi? Ali'den sonra mezhep yeniden ikiye bölünmüştür. Anadolu'dakilere Alevi, dışında kalanlara Şii denmiştir. Hasan da Hüseyin de Muaviye karşısında Aleviliği koru- yamamışlardır. Alevilik, Ortadoğu'da kaynaşmamıştır. Saddam Irak'ına bakalım, orada da Alevilik, Şiilik iki bö- lüktür. Iran, Irak, Kürt, Türk Alevileri birleşerek Saddam karşısında belli bir güç oluşturamamıştır. BAAS Partisi tepelerinde bir yumruk olmuştur Şiilik Iran'da, Alevilik Anadolu'da konaklamıştır. Söylentilertürlü türlüdür. Peygamberin hastalığı ağırlaşınca: "Bana biraz kâğıt ve bir divit getirin" der. "Benden sonra bir sapıklığa düşmeyesiniz." Kimi kağıt getirelim, kimi getirmeyelim, derken arala- rında anlaşmazlıkçıkar. Peygamber: "Yanımdan çekip gidiniz, yanımda çekişmek uygun düşmez." Kavga o günden, bugüne için için, durmadan sürer. İki taraf da törelerine, geleneklerine, göreneklerine göre ateşisıcaktutarlar. Demvecem bugüne değin gelir. Sul- tan Selim saflarında ezilen de Şah Hatayi saflarında ezi- len de halktır. Ha sağ ayağını eşiğe basmışsın, ha sol ayağını... Amaç dergahtan içeri girebilmektir. Oral Çalışlar'ın İslamın doğuşunu ve ilk ayrılıklarını konu edinen "Hz.Ali-Muaviye Çatışması'nı konu edinen kitabını okuyorum. Çatışma yıllarca durmadan sürmüş gitmiştir. Saddam'la Bush arasındaki kavga da sürüyor. Bush'- un seçimleri yitirişi ile tükenecek sanılan kavga Yeni Çar'ın (Genç Sezar'ın) şerif nişanlarını takmasından sonra da hızırtı yitirmedi. Ali-Muaviye çekişmesi aldı başını gidiyor. Televizyonda Bill Ciinton'ın tahta çıkışıyla ilgili töreni seyrettim. Siyahi şairin Yunus Emre'den, Mevlana'dan söz eden şiirleri aydın bir çevrenin Genç Sezar'ı kuşattı- ğın^gösteriyor. Ama Kennedydegençti (43yaşında). Bir kör kurşunla çekip gitti. Süper devletin rakipsız başkanı genç Clinton da çiçeği burnundadır. Bir kaza kurşununa kurban gitmemesi için bütün önlemler alınmıştır. Kur- şun geçirez cam sipetı konuşraa kürsüsünü baştan başa kuşatıyor. Bugünkü teknoloji kurşun geçirmez ca- mı dinlemez. Bunu sorumlular da biliyor. Irk, din, dil ayrımı tanımayan Mevlana'nın şiirini zenci şair (bayan) okurken çok coşkuluydu: "...Gel, kim olursan ol gel, bu kapı dosttuk kapısıdır, hiçbir ayrım gözetmeden gel!" Bakalım genç başkan kapalı kapıları gücünün yettiğin- ce açacak mı yoksa kapılar gene çok kişiye kapalı kala- cak mı? Bunu bütün gücü ardına almış olan genç başkan belirleyecek... Yazdıklarınız ve yaptıklarınız gözler önündeyken... Sevgili UĞUR MUMCU başka ne söyleyebiliriz? Çapraz, bilinmez ve yozlaşmış ilişkiler yumağındaki ipin ucunu çekîiniz. Gerisi gelecek! Sizi özleyeceğiz... TASAR Reklam Hizmetleri Ltd. Şti. BULMACA 1 2 3 8 "Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi..." 25 Ağustos 1975 Cumhuriyet UĞUR MUMCU Argo Reklam Hizmetleri "Bir gün mezarlarımızda güller açacak..." 25 Ağustos 1975 Cumhuriyet UĞUR MUMCU KURGU YAPIM SOLDAN SACA: 1/ Lğur Muntcu'nun gaze-1 temizdeki köşesinin adı... Tavlada birsayı. 2/ Eli işe yatkın. becerikli... Aklaş- mış, rengi solmuş. 3/ Ki- şinın öz benliğı... Duyu- ru. 4/ Okul. kışla gibi yerlerde hastalar için ay- nlmış bölüm... Sayfa çev- resıne çekilen çizgi. 5/ Hayat arkadaşı... Akım şiddeti birimi kiloampe- rin simgesi. 6/ Kalınca bükülmüş ipek iplik. 7/ Bakınn simgesi... "Korku" anla- mında argo sözcük. 8/ Trabzon"un bir ilçesi... Kendini beğendirmek amaayla yapılan dav ranış. 9/ De- nizcihkte tören için mürettebatın küpeşte boyunca düzenli biçimde dizilmesi. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Picassp'nun, adını ve konusunu İspanya İç Savaşı sırasında Alman uçaklan tarafından bombalanan bir kasabadan aldığı en ünlü tab- losu. 2/ "Ne yanar kimse bana âteş-i dilden —' Ne açar kimse kapım bâd-ı sâbâdan gayn" (Fuzuli)... Ökseotuna verilen bir başka ad. 3/ Tıp dilinde yumurtahk... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler. 4/ Bir nota... İşitme duyusu. 5/ An- lann çıkardığı bir tür salgı... At arabasının tekerleğine takılan çember biçimınde demir. 6/ Ticaret eşyası... Yaşh, ıhtiyar . 7/ Sır, gizli tutulan şey... Halk edebiyatı şiir türlerinden biri. 8/ Kı- nk ya da çıkık... Çabuk tutuşan süngenmsi bir madde. 9/ İla- ve... Sığınn öd kesesinden çıkan ve sanlığa iyi geldiğine inanılan taş. UĞUR MUMCU "unutmayacağız,, ZİRAAT BANKASI ÇALIŞANLARINDAN BİR GRUP