Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALJK1993 CARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 11
Gûmrik MrEği ve
izelsektör
• İSTANBUL(AA)-
Başbakanlık Başdanışmanı
ve Avrupa Topluluğu (AT)
Koordinatörü Büyükelçi Ali
Tigrel, Gümrük birliğini
Türkiye ekonomisinin
yaranna olacak şekilde
gerçekleştirmenin devletin
sorumluluğunda olduğunu
ifade ederek "Devletin
sorumluluğu vardır, ama
bana göre gümrük birliğinin
gerçek muhatabı özel
sektördür'dedi.
Tigrel, Finans Kulüp
toplantısında yaptığı
konuşmada, imalat
sektörünün, ucuz emek ve
hammadde olanaklannı son
birkaç yıldır kaybettiğıni,
gümrük birliğinin büyük
olasılıkla işsızlik
doğuracağını kaydetti.
İmalat sektörüne teknik ve
mali yardım sağlanması
gerekliliğine işaret eden
Tigrel, önlem ahnması
durumunda Türk özel
sektörünün ciddi bir rekabet
gücü oluşturacağını anlattı.
Tigrel, şunlan dedi:
"Onümüzdeki 2 yılı çok iyi
değerlendirmemiz lazım.
Ciddi politikalann
uygulanması zorunlu.
Gerekli mevzuatın
yasalaşmasıiçin
parlamentomuza da tarihi
bir sorumluluk düşüyor.'"
Eximbank'tan
tahvil ihraa
• ANKARA (AA) - Türkiye
thracat Kredi BanKası
(Eximbank), dış
müteahhitlik hizmetlerinin
finansmanı için Euro Tahvil
Ryasası'na 130 milyon dolar
tutannda tahvil ihraç etti.
Türk Eximbank Genel
MüdürüDoc.Dr. Ahmet ?
Ertuğrul,y;$lıfr * ' * ^ T
r
T t
açıklamada. sağlanan fonun,
Türk müteahhitlerinin
yurtdışında aldıklan
projelerin fınansmanında
kullandınlacağını söyledi.
Tahvil ihracına ılışkın
anlaşma dün Londra'da
Ahmet Ertuğrul tarafından
imzalandı.
Pakistan
etoyoldan
vazgeçti
• Ekonomi Senisi -
Pakistan, ihalesi 644 milyon
dolar keşif bedeli ile Bayındır
tnşaat tarafından alınan
tslamabad-Peşaver otoyolu
yapımından vazgeçti.
Bayındır İnşaat yetkilileri bu
ihaleyi kaybetmelerinin, bir
kısım basın ve politik
çeyrelerin Pakistan
hükümetinin bu parayı
ödeyeı.neyeceği gjbi asılsız
haberlennden
kaynaklandığını söylediler.
Bayındır İnşaat yetkilileri.
iptali ile birükte Türkıye'den
gönderilecek mühendis,
kadro, makine, teçhizat. kar
transferi olarak toplam 200
milyon dolar tutannda
katma değer kaybırun söz
konusu olduğunu belirttiler.
Yetkililer mukaveleden
doğan zararlann
karşılanması için Pakistan'la
görüşmclere başlandığını
açıkladılar.
Koçbank'a
kredi
• tSTANBUL(AA)-
Koçbank 40 milyon dolarlık
sendikasyon kredisi sağladı.
Koçbank"tan dün yapılan
yazılı açıklamada.
Koçbank'ın Gulf.
International Bank, Abu
Dhabi Commercial Bank,
Arab BankingCorporaüon
ve Bank of Tokyo
Konsorsiyumu'ndan 40
milyon dolarlık kredi
sağîadığıbelirtıldi.
Başlangıçta 35 milyon dolar
olarak düşünülen
sendikasyon kredisi
limitinin, konsorsiyuma
katılan banka sayısının fazla
olması nedeniyle 40 milyon
dolara çıkanldığı kaydedildi.
Koçbank"ın bu yıl
uluslararası sermaye
piyasalanndan ikinci kez
gerçekleştirdiği bir yıl vadeli
kredinin anlaşması.
Koçbank Genel Müdür
Yardımcısı Suphi Bilgin
tarafından Bahreyn'de
imzalandı.
Müfettişler, ödemelerin yapıldığı belgelerde trilyonluk "hata" saptadılar
Devletin teşvik savurganlığıKEMAL YURTERİ
ANKARA - Başbakanlık Teftiş Kunı-
lu. 1985-1992 yılları arasında kalkınma-
da önceiikü yörelere "kaynak kul-
lamnunı destekleme primT'nden tahsis
edılcn teşvikler ile devletin trilyonlarca
lira zarara uğratıldığını belirledi. Mü-
fettişler. ödemelenn yapıldığı Kalkı-
nma Bankası belgelerinde çok sayıda
"hata" saptadılar. Müfettiş raporlan-
nda, Doğu ve Güneydoğu'da teşvik
verilen bazı yaünmlarhakkında. "güven-
lik endişesi" nedeniyle bılgj alınamadığı
bildirildi.
İnceleme, Başbakanlık Teftiş Kurulu
ve Maliye Bakanlığr müfettişlerinin
yanısıra Hazine kontrolörlennin ka-
tıhmıyla gerçekleştirildi. İncelemenin
tamamlanmasının ardından. teşvik
mevzuatına ilişkin bilgilerin de yer
aldiğı geniş kapsamh bir rapor ha-
zırlandı.
Raporda. "Kalkınmada Birinci Dere-
ceden Öncetikli Vöreler " adı altında
toplanan. Adıyaman. Ağn. Artvin,
Batman. Bayburt. Bingöl, Bitlis. Diyar-
bakır, Erzincan. Gümüşhane. Hakkari,
Kars, Mardin Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şır-
nak, Tunceli ve Van illeri ile "Kalkınma-
da İkinci Dereeede Öncelikli Yöreler "
adı altında toplanan Amasya. Çankın.
Çorum. Elanğ, Erzurum, Kahraman-
maraş, Kastamonu, Malatya, Sinop,
Sivas. Tokat, Yozgat ve Zonguldak'a
(Karabük ve Ereeli ilçeleri dahil) 1985-
1992 yıllan arasında "Kaynak Kıd-
lammmı Destekleme Primi" olarak kul-
dığerinin bilgi vermeye yanaşmadığı gö-
rüldü. Bazı il yöneticileri de "güvenlik
gerekçesiyle yatırnn bölgesine gideme-
diklerini" belirterek müfettişlere
yardıma olamazken. en sıcak çatışma-
İann yaşandığı Batman'da Valiliğin,
Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü kayıtlan-
Kalkınmada ı. dereeede
öncelikli teşvikli yatırımlar
Kalkınmada 2. dereeede
öncelikli teşvikli yatırımlar
Yabnmın durumu
TamaiTt!anm)ş,
çalıştyor
Tamamlanmış,
çahşmıyor
Terk edflmtş
Devam ediyor
tptaledHcft
Baslanmamış
BMgi aknamayanJar
Sayısı
414
318
157
525
96
957
39S
Yüzdesi
14.44
11.09
5.48
18.31
142
33.38
13.88
Yabnmın durumu
Tamamlamntş,
çaitşıyor
Tamamlanmış,
çahşmıyor
Terfc edilmiş
Devam ediyor
Iptal editdi
Baslanmamış
Bilgi afmamayantar
Sayıst
878
146
67
660
85
589
221
Yüzdesi
33.32
5.52
254
24 97
3.22
22.17
8.36
landınlan teşvikler ve teşvıklerin 31
Aralık 1992 tanhindekı gerçekleşme
oranlanna ilişkin bilgiler yer aldı.
İncelemeler. illerin Deftarlık ve Sana-
yi ve Ticaret Müdürlüklerinden bilgi
alınarak yürütüldü. Bazı yatınmlar için
bu kuruluşlardan birisinin bilgi verdiği
na bakarak ve bölgelerine giderek
yaünmlan denetlemesi ve müfettişlere
bilgi ulaştırması dikkat çekti.
Müfettişler. illerden gelen bilgilerin
çelişkıler içermesi üzerine teşvik ödeme-
lerinin yapıldığı Kalkınma Bankası'na
giderek incelemelerde bulundular. Ban-
kada bulunan ödeme listeleriyle, iller-
den gelen bilgiler arasında çelişkiler sap-
tandı. Raporda, "Türkiye Kaikınma
Bankası'nca bildirilen ödeme listelerinde
bazı yanlışlıklara rastlanmıştır. Bazı
ödemeler mükerrer yazılmış, bazı öde-
meler > anlış firma adına yazılmış ve bazı
firmalar ise, yanlış il listelerine kaydedil-
miştir" denildı.
Iki bölgeye. 1985 yılında 261, 1986
yılında391,1987yıhnûa403.1988yılın-
da 427. 1989 yılında bin. 1990 yılında 2
bin 368,1991 yılında 656 ve 1992 yılında
104 olmak üzere toplam 5 bin 610 adet
teşvik verildiğinin belirtildiği raporda,
kalkınmada birinci ve ikinci dereeede
öncelikli yörelere 7 yıl içinde, 1992 yılı
rakamlanyla, 2 trilyon 674 milyar 890
milyon lira tutannda teşvik verildiği ifa-
de edildi.
Raporda. şöyle denildi:
"Bu teşviklerin büyük çoğunluğu 1990
yılında verilmiştir. 1991 yılında 345,
1992 yılı ( ağustos ayına kadar) 27 adet
teşvik belgesi \erilmiştir. Verilen bu teş-
vik belgelerinin önceki yüiarda olması ve
aradan geçen zaman icerisinde yatıruna
başlanmaması, bu teşvik belgesi sahibi
yatınmcıların bü\ük kısmının \atırıma
başlamayacağı görüşümi kuvvetlendir-
mektedir."
TKB politik
amaçla
kullanılıyor'ANKARA (Cum-
i ü ı II llk
huri
>
et Bfirosu)
-
m IIIIA K.alkınma Bankası-
• lllllIIIIH nın(TKB)hesaplannı
V I U U U I I V inceleyerek "kredi
^ H H p ^ nohı" veren uluslara-
^ ^ ^ ^ rası denetim kuruluşu
Capıtal. bankanın politik amaçlarla
kullanıldığını belirledi. Bankaya uzun
dönem için BBB (istikrarlı. ancak olum-
suz gelişmelere karşı hassas) puanı ve-
ren Capital. TKB"nin turizm sektörüne
açmış olduğu kredilerin "geriye dönüş
ıunudunun düşük olduğunu" bildirdi.
Capital'ın TKB ile ilgili olarak kısa
süre önce tamamladığı ve uluslararası
finans merkezlerine de gönderilen dene-
tim raporunda, bankanın önemli dü-
zeyde kaynak aktardığı turizm şirketle-
rinin politik yönden güçlü lobilerle iş-
birliği içinde olduğu* belirtilerek şöyle
denildi:
"Esasen banka için en bflyük güclüğü
yaratan da turizm sektörüdür. Kredi kul-
İanan şirketler çoğu kez politik lobileri
harekete gecirerek kullandıklan kredile-
rin faizlerini düşürüp, vadelerini erteletti-
rebiliyoriar."
Raporda bankanın Türkiye'de sınai
kalkmmayı başlatmak için bu alandaki
yatınmlara kaynak aktarmak amacıyla
kurulduğu kaydedilerek "güçlü" ve
"zayıf" olduğu noktalar üzerinde şu de-
ğerlendirme yapıldı:
GİÇLtÖLDVĞLALANt "Banka
sahipliginin yüzde 99 devlete ait olması.
Türkiye ekonomisinin en hay ati sektörle-
rine kaynak aktarması. uluslararası para
piyasalarından orta ve uzun vadeli kredi
temin edebilmesi."
ZAAFLAHI: "ÖzeUiklc turizm pro-
jelerinde geriye dönüş umudu zayıf kredi-
ler dağrtmtş olması. Tipik bir KİT gibi
verimsiz ve bürokratik ağırlıklı biçimde
yönetilmesi. Kaynak dağıtırken ekono-
mi k değil, siyasi amaçlann ön plana
cıkması. Bankanın bütün yönetim kade-
mesinin 1992'de atanmış olması"
Capıtal'in denetleme raporunda,
bankanın gecmişine değinilirken, Tu-
rizm Bankası'nın "batak turizm kredile-
ri" nedeniyle güçlüğe düşerek TKB
bünyesi içine alındığı anımsatılıyor ve
birleşmeden sonra sermayesinin 2.5 mil-
yar liraya çıkanlmasına karşın banka
turizm sektörüne açılan ve geri dönüş
umudu bulunmayan alacaklar nedeniy-
le banka zararlannın sürdüğü belirtili-
yor.
Denetim raporunda."TKB'nin dış pi-
yasalardan orta ve uzun vadeli kredi biıl-
ma imkanının sürdüğü, ancak bunun ban-
kaya ve müşterilerine pahalıya mal oldu-
ğu" da kaydediliyor.
KOİ 450 milyon dolar borçluANKARA (AA)-Otoyol
müteahhitlerinin hakedişlerini
ödeyemeyen Kamu Ortaklığı
İdaresi'nin (KOİ) ödemeyi yapabilmck
için kaynak yaratmaarayışında olduğu
bildirildi. KOİ'nin.yeni kaynak yarat-
mak amacıyla bir borçlanma aracı olan
döv ize endeksli "gelir ortaklığı senedi"
ihraç edebileceğı belirtiliyor.
Bu arada, borçlanma yoluyla
müteahhıtlerin hakedişlerini ödemeye.
ekonomi yönetiminin pek sıcak
bakmadığı kaydediliyor.
Kamu Ortaklığı İdaresı (KOİ). otoyol
müteahhitlerinin hakedişlerini
yaklaşık 5 a\dan beri ödeyemiyor. Bu
müteahhitlenn alacağının 450 milyon
dolara ulaştığı açıklandı.
KOİ"nin baraj yapımı ile ilgili olarak
da müteahhıtlere aynca 600 milyar lira
ödeme vapması gerekiyor.
Böylece KOİ'nın otoyol vc barajlar
için yapması gereken ödemenın 7
trilyon lira düzeyindeolduğu
kaydedildi.
Müteahhit alacaklannın ciddi
boyutlara ulaştığını belirten yetkililer.
"Nasıl üriinünü teslim eden üreticive
parasını ödüvorsak, otoyolu ve barajı
yapan müteahhide de parasını ödemeli-
yiz"dedıler. KOI'den toplam 25
müteahhitlik firmasının alacağı bulu-
nuyor. Bu firmalar arasında Doğuş,
Nurol. STFA. Astaldi. Enka. Tekfen.
Entes. Kutlutaş. Bayındır. Hasko.
Bartcl. Limak, Makyol ve Metişdeyer
alıyor. KOİ. müteahhit hakedişlerini
Kamu Ortaklığı Fonu"ndanödüyor.
'Başbakan'ın sorumsuz dostlan' suçlamasına Erez'den yanıt
"Kolay yutulacak lokma değilim
9
MERİH AK
BODRL M-AN AP Ge-
nel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın kendisini "Baş-
bakan ÇiBer'in sonmsuz dos-
tu" olmakla suçladığı
TOBB Başkanı Yalım
Erez, son dönemlerde ken-
disine yöneltilen eleştirile-
rin arttığına dikkat çeke-
rek. "Asıl hedef ben değil,
Başbakan'dır. Onu yıprat-
mak istiyorlar"dedi. Erez,
bu konuda kendisinin alct
edilmtk istendığini de vur-
gulayarak. "Ben kolay lok-
ma değilim. Beni yutamaz-
lar, insanJarın boğazında
kalırım. Çünkü sırtunda yu-
murta sepeti yok"diye konuştu.
Bodrum'da önceki gün yapılan güç
birliği toplantısında ana konu vergi re-
formuydu. Toplanüya katılan oda baş-
kanlan ve temsilcileri, devletin bu re-
formla büyük bir engeli aşacağını kay-
dettiler. Adının açıklanmasını iste-
meyen bir üst düzey TOBB yöneticisi.
vergi tasansmın TBMM'ye geldikten
sonra Meclis aritmetiğinin değişmeye
başladığına dikkat çekti. Cumhurbaş-
kanı Süleyman DenüreTi yasa
TBMM'den geçse bile, veto edeceğini
öne süren yetkili. "TÜSİAD ve benzeri
kuruluşlar Ankara'da yoğun bir kulise
• TOBB Başkanı
Yalım Erez, son
dönemlerde
kendisine yöneltilen
eleştirilerin
arttığına dikkat
çekerek. "Asıl
hedef ben değil,
Başbakan'dır.
Onu yıpratmak
istiyorlar"dedi.
başladı. Daha bir yıl öncesine kadar ver-
gi reformu isteyen bu kişiler. olayın aleyh-
lerine döndüğünü görünce paniğe
kapddılar. Şündi yatırmı yapamayız di-
yorlar. Peki 20 yıldır ne yapıyorsunuz?
Devlete ne kadar katkınız oldu? Görü-
nen o ki, yasa meclisten geçmeyecek.
Daha iki maddesi göriişüldü. Biz bu ta-
saruun çıkmasını istiyoruz"dedi.
Yalım Erez de özellikle vergi refor-
mu konusunda TÜSİAD'ı topa tuttu.
TOBB'nin vergi reformunu sürekli
gündemde tutması nedeniyle ağır eleş-
tirilere hedef olduğunu belirterek şun-
lan söyledi:
"Bazı kişilerin bir araya
gelerek kurdukları der-
nekler, Türkiye'nin tek sa-
hibi. tek sözü gibi daiına
gündemde olmuş. Ama iki
yıldan beri TOBB'nin sesi
çıkmaktadır. Bundan ra-
hatsızlık duyuyorlar. Açık-
ça söylüyorum. Türki-
ye'nin geİeceği kiiçük ve
orta ölcekli işletmelerden
gecer. Bugüne kadar bu
işletmelerin hakkını ko-
nıyamadık. TOBB bu ko-
nuya el atmaya başla-
yınca bazı çıkar çevreleri
rahatsız oldu."
Siyasetin odak nokta-
lannın TOBB'nin çı-
kışlanndan rahatsız oldu-
ğunu belirten Erez."TOBB üzerindeki
tahakkümlerini kaybedenler rahatsız.
Açıkça ifade ediyorum ki ben TOBB
başkanı olduğum sürtce hiçbir si> asetçi-
nin tahakkümüne izin vermeyeceğim.
Ne kadar rahatsız olurlarsa oİsunlar"-
dedi. Son pünlerde basmda TOBB ile
gili çıkan haberleri de değerlendiren
Erez, hiçbir partinin iç işlerine ka-
nşmadığını söyledi. Erez"Ama TOBB
başkanı olarak başbakanla iyi gecinmek
zonındayım. Bugün Çilier'dir, yann baş-
kasıdır. İstenildiği zaman görüşlerimizi
dile getiririz. Başbakana yakın olanlara
geçmişte çamur atılırdı"
EKONOMIYE BAKIŞ
TANER BERKSOY
GATT Neyi Düzenliyor?.
GATT, dünya ticaretini düzenleme, kurallannı oluş-
turma ve bunların uygulanmasını gözetme görevini
yüklenmiş olan bir uluslararası kuruluş.
GATT'ın örgütlenme biçimi ve süreci de ilginç. İkin-
ci Dünya Savaşı sonrasında oluşan karmaşa ortamı-
nda, dünya ekonomisinin en önemli boyutu olan ulus-
lararası ticaretin düzenlenmesi ve canlandırılması
gerekiyordu.
Bu koşullarda GATT, ticaret kuralları üzerinde uz-
laşma arayan bir uluslararası konferans olarak yaşa-
ma başladı. Ondan bu yana da konferans niteliğinden
sıyrılıp tam anlamıyla bir örgüt kimliği kazanamadı.
Bunun önemli bir sonucu var. Dünya ticaretinin ku-
rallarını düzenliyorolmasına karşın, kuralları bozana
karşı bir yaptırım gücü yok GATT'ın. Sadece, kural ih-
lalinden zarar gören tarafa aynı biçimde tepki göster-
me, karşılık verme olanağı tanıyor. Bunun ötesinde
yapabileceği pek bir şey yok.
Orneğin, IMF ve Dünya Bankası gibi kuralı ihlal
edene uygulayabileceği açık ya da örtük yaptırımlara
sahip değil GATT.
GATT'ın böylesine güçsüz bir örgüt olarak biçim-
lenmesi biraz da ilgi alanı olan uluslararası ticaretin
karmaşık, çok boyutlu ve yan etkileri yaygın birfaali-
yetolmasından kaynaklanıyor.
Ticaretin kuşkusuz bir konjonktürel boyutu var. Be-
lirli dalgalanmalar gosteren bir gelişme seyri izliyor.
Ancak uluslararası ticaret bu kadar masum ve dar
boyutlu bir ekonomik faaliyet değil. Çok daha geniş
ve yaygın etkileryaratıyor ülke ekonomilerinde. Dün-
ya ticaretine katılma yönü ve biçimine göre ülkelerin
ekonomik yapılan etkilenıyor, geleceğe dönük yapı-
lanmaları da bu yönde belirleniyor.
Bu açıdan bakınca, GATT'ı salt konjonktûr yöneti-
miyle ilgılenen bir kuruluş olarak algılamanın yeter-
siz kalacağı görülüyor. Ekonomik yapılanmaya dö-
nük etkilerini de düşünmek, belki de ön plana almak
gerekiyor. Böyle olunca da GATT'ın katı kurallar oluş-
turan, kural ihlallerini cezalandıran, kısacası ülke
ekonomilerinin yapılanmalarını birinci elden düzen-
leyen bir örgüt kimliği taşıması olanaksız.
Genel ilkeler ve buna dönük kurallar üzerinde
yaygın uzlaşma arayan, bunun için ülketerin
katılımıyla oluşan geniş konferanslar düzenleyen ve
bununla yetinmek durumunda olan bir örgüt olarak
yaşamak zorunda GATT.
Bunun böyle olduğu uygulamada da görülüyor.
GATT'ın genel ilkesi serbest ticaret. Üzerinde uzlaş-
ma aradığı kurallar da serbest ticareti koruyup geniş-
letici uygulamalar. Ama dünya ticaretinde kural ihlali
sayılamayacak kadar çok.
Ülkeler kendi çıkarlarını kollamak, ekonomilerini
korumak, giderek sahip oldukları kalıcı ya da geçici
avantajları empoze etmek için kural falan tanımıyor-
lar.
•••
Korumacılığın ve başına buyrukluğun öncülüğunü
gelişmiş. sanayileşmiş ülkeler yapıyor. Üsteük bunda
oldukça becerikliler. Gözle görünür, somut koruma
önlemlerinden vazgeçerek ticareti serbestleştirdikle-
ri izlenimini yaratırken olmadık yeni yöntemlerle ko-
rumacılığı sürdürmekte ustalaşmışlar. Gelişmekte
olan ülkeler güçleri elverdiğince bu kervana katılıyor-
lar.
Korumacılık serbest ticarete, dolayısıyla GATT'ın
genel ilke »'e kurallarına aykırı bir tavır. Örgüt, koru-
macılığın ticareti daraltacağına, üretim artışını yavaş-
latacağına, refah kaybına neden olacağına inanıyor.
ikinci Dünya savaşı'nı ızleyen otuz yılda dünya ticare-
tinde kendi öncülüğünde gerçekleşen serbestleşme-
yi ve bunun sürüklediği kesintisiz refah artışını da
inancına kanıt olarak gösteriyor.
•••
GATT'ın yedi yıldır sürdürdüğü ve Uruguay Raundu
olarak bilinen ticaret konferansı ve müzakerelerinin
nedeni, söz konusu otuz yılın sonunda korumacılığın
yeniden tırmanışa geçmesi. 1970li yıllarda oluşan
ekonomik kriz, üikelerı kapanmaya sürükledi. Dünya
ticareti yavaşladı.
Ote yandan krizden kurtulma çabaları yepyeni bir
dünya getirdi onümüzdeki yılların gündemine. Yeni
üretim alanları öne çıkacak, ekonomiler yeniden
yapılanacak.
Dünya ticareti de bu yeniden yapılanmanın izdü-
şümlerine göre kimlik değiştirecek. GATT, yeni kimli-
ğin korumacı zorlamaların dışında, başına buyrukluk
efelenmesine tutsak olmadan, serbestçe oluşmasına
uğraşıyor.
Gündeme gelen ve gelecek olan yeni alanlara dö-
nük kurallar dizisi üzerinde uzlaşma arıyor. 20. Yüz-
yıl'ın önemli bir parçasında dünya ticareti ve ekono-
mik yapılanmasına damgasını vurduğuna inanan
GATT, bu misyonunu 21. Yüzyıl'ın yeniden yapılan
masına da taşımak istiyor. Yaptırımsız örgütün yedi
yıl önce Uruguay'da başlattığı serüvenin ana yöneli-
mi bu.
Konuk
yazar
Zorunlu tasarruf geri ödemeleri ve hukuk
HİKMETULUĞBAY
Hazine eski Genel Müdürü
Son günlerde basında "Çalışanların Ta-
sarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarnıflann
Değerlendinlmesine Dair Kanun"un 6"na
maddesi üçüncü fıkrasında yer alan "En az 6
yıl tasarrafta bulunanlara istedikleri takdirde
sadece biriken tasamıf kesintileri, ödenir"
hükmü çerçevesinde yapılacak ödemeler
üzerine haber ve yorumlar yer almaktadır.
Bu arada hükümetin bu ödemeleri, 1 Nisan
1994 tarihinde değil 1 Temmuz 1994 günü
yapmayı düşündüğü de haber olarak basın-
da yer almıştır.
Konunun çeşitli boyutlan tartışılmaya de-
vam edilmekle birlikte. kanımca gözardı edi-
len çok önemli bir boyutu vardır. O da ka-
nun metninde yer alan "sadece biriken tasar-
ruf kesintileri ... ödenir" hükmüdür. Buna
göre "kanun zoru" ile tasarrufa mecbur edi-
len çalışanın maaş/ücretinden. kanunun çık-
üğı 1988 yılında 1.000 -TL kesildi ise. 1 Ni-
san 1994 yılında aene 1.000 TL ödenecektir.
Oysa 1988 yılınırTl .000 - TL'sinin satın alma
gücü. Nisan 1994'te toptan cşya fiyatlan ba-
zında muhtemclen en az 9.747.80 TL vc tü-
kelici fiyatlan bazında ise en a/ 11.813.47
TL'dır. I988"ı ızleyen beşyıllık kesintileriçin
de benzeri hesaplamalar yapılabilir.
Bu durumda, isteyen çahşana yapılacak
1.000 -TL'Lik ödeme belki kanuna uygun
olacak, ancak hukuka uygun olduğu tartış-
maya açık olacaktır.
Bu uygulamanın hukuka uygunluğunun
niçin tartışmaya açık olacağını da şöylece
açıklayabiliriz:
1. Bu kesintiler,
çalışandan, kanun
zoru ile yapılmamış
olsa idi ve çabşan.
bu miktarı kendi is-
teği ile bir ticari
bankaya altı yıl
süre ile yıllık tasar-
ruf mevduaü ola-
rak yatırmış olsa
idi. son altı yıldır.
uygulanan I yıllık
vadeli mevduat fai-
zi bazında parasını, 22.200 TL (her yılın fai-
zininanaparayaeklendiğıanlayışı ile) olarak
geri alacaktı. Tasarrufu Teşvik Kanunu'nun
amacı. I 'ınci maddede. ".... bu tasarnıflann
en iyi şekilde nemalandırmasını sağlamak su-
retiyle çalışanların tasamıf yapmalannı teş-
vik etmektir" şcklindc tanımlanmıştır. Bu
durumda, devlet aldığı 1.000 TL'yi (bu cnf-
lasyon ortamında) gene 1.000 - TL olarak
iadeederse. kanunun amaana hizmet ettiği-
ne vatandaşı nasıl inandırabilecektir? Bu
soru, yasama organı ve hükümet tarafından
cevaplandınlmak durumundadır. Bu soru
cevaplandınlırken de hukuk ilminin temel il-
kelerinden biri olan "Yasalar. lafzı ile olduğu
kadar ruhu ile yonunlanmak dunımundadır"
kuralı göz ardı edilemez. Bu durumda. ya-
Devîet, kanun zoruylamaaşmdan tasamıf adı altında kesinti yaptığı
çaîışanJanna karşı hukuki iki borç altmdadjr. Onlar da sjrasıyla. altı yılını
dolduranlara, tasarruf kesintilerini, diğer tür ödemelerdeoiduğu gibi
nemalan ile bîrlikte ödemek (veya bunu yaparaıyorsa, 1988 yıiının 1 .Oft) -
TL'nin Nisan 1994'teki değerinin, tüketid veya toptan eşya Fıyat endeksine
göre hesaplanmış satm atoıa gücünü geri ödemek) veTasarrufu Teşvik
Kanunu'nu yürürlükten kaldırmaktır.
sanın ruhuna uygun davranılacaksa, 1988
yılına ait 1.000 - TL 22.200 - TL olarak iade
edilmek zorundadır.
2. Altı yıl önce. çalışandan, kendi arzusu
olmadan kesilen 1.000 - TL'nin. yasanın ru-
huna uygun olmayan bir şekilde gene 1.000 -
TL olarak iade edilmesi, çalışanın I988yılın-
dakı 1.000 - TL'lik satın alma gücünc yüzdc
95.5 oranında (22.200 - TL eksi 1.000 - TL =
21.200 - TL 22.200- TL) vergi uygulanması
anlamını taşıyacaktır. Anayasanın 73'ncü
maddesi. üçüncü fıkrasına göre "Vergi. re-
sim, harç ve benzeri maS yükümlülükler ka-
nunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır."
Oysa çalışanın tasarrufunun bu oranda ver-
gilendırileceğine ilişkin olarak TBMM bir
kanun çıkarmamıştır.
3. Devlet Hazi-
nesini. 1988
yıhnın 1.000 -
TL'si karşılığında
böyle bir mali yük
altına sokmak is-
temeyecekler. Ta-
sarrufu Teşvik
Kanunu"nun6"ncı
maddesinin "sade-
ce biriken tasarruf
kesintilerini" öde-
meyi öngördü-
ğünü ileri süreceklerdir. Bu tezi savununlar.
ayn: zamanda. çalışanların 1988 yılında her
ay 4.5 saat (maaşlardan o tarihte kesilen yüz-
de 3 tasarruf kesıntisinin çalışma saalı karşı-
lığıdır) iicret almadan çalışma yükümlülü-
ğünü ileri sürmüş olacaklardır. Anayasanın
18'nci maddesi "Hiçkimse zorla çaİıştmla-
maz. Angarya yasaktır" hükmünü laşımak-
tadır.
4. Benzeri bir yükümlülük. 1988veizlc\cn
yıllarda. çalışanların dışındakilcrin tasamıf-
İanna uygulanmamıştır. Diğer bir de>işlc.
çalışanlar dışındakilenn tasarruflan a\nca-
lıklı konumda kalmıştır. Bu da anayasanın
kanun önünde eşitlik ilkesinc aykındır.
Yukandaki açıklamalar da. açık bir bi-
çimde sergjlenmektedir ki. 1988 yılında çıka-
rıları "Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilme-
si ve Bu Tasarnıflann Değerlendinlmesine
Dair Kanun" hukuk açısından zayıflıklarla
doludur. Bu da, 1980'li >ı 1larda kanun tasa-
nlannın hazırlanması ve yasallaştınlması
aşamalannda "hukuk adamlarnım uzmanlı-
ğına" başvurmamayı çağdaş yöneticilik sa-
yan politik okulun günümüze kalan kötü
miraslanndan birisidir.
Bu durumda, devlet. kanun zoruyla maa-
şından tasarruf adı altında kesinti yaptığı
çalışanlanna karşı hukuki iki borç altında-
dır. Onlar da sırasıyla, altı yılını dolduranla-
ra, tasarruf kesintilerini. diğer tür ödemeler-
de olduğu gibi nemalan ile birlikte ödemek
(veya bunu yapamıyorsa. 1988yılının 1.000-
TL"nın Nisan 1994"teki değerinin, tüketicı
veya toptan eşya fıyat endeksine göre hesap-
lanmış satın alma gücünü geri ödemek) vc
Tasarrufu Teşvik Kanunu'nu yürürlükleıı
kaldırmaktır. Cumhuriyetimizin gclencklc-
rine uygun düşeni de esasen budur.