27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK1993 PAZARTESİ 12 DUNYADAN KomünisÜer,iktidaraoynuyor• İtalya'daeski komünistler. yerel seçimleri kazanmalannın ardından şimdi de gelecek baharda yapılacak seçimlerin favorisi olarak kabul ediliyor. • Artıksınıf mücadelesinden söz etmiyorlar ama, devrim hala akıllannda. S oğuk Savaş yıllan boyun- ca, Avrupa'daki benzer- lerinin en büyüğü olan Italyan Komünıst Partisi mer- kez partileri ittıfakınca sürekli olarak iktidann dışında tutul- du. Şimdi. aynı merkez partiler (Hıristiyan Demokratlar, Sos- yalistler ile bunlann sağ ve sol müttefıkleri) İtalya'daki yoz- laşma ve rüşvet skandallanna bulaştıklan içın büyük bır utan- cı paylaşıyorlar. Rüşvet skandalını araştıran Milano savalan, Komünist Parti'nın yeni adı olan Demok- ratik Sol Parti lideri Adıille Oc- hetto'yu bile sorguladılar Ken- disi. partisine mensup bazı kim- selerin ülkeyi saran büyük rüş- vet skandalına karşı "baa hatah muhakemeier" yapmış olabıle- ceklennı kabul etmesine karşm. soruşturmayı yürütenler henüz eski komünistlerin bu skandala kanşüklannı gösteren kamtlar bulamadılar. « Yaklaşık iki yıl önce ortaya çıkan rüşvet skandalına bulaş- tıklannı gösteren hiçbir ciddi kanıi olmaması, 5 arahkta ya- pılan yerel seçımlerde eski ko- münıstlere büyük bir başan ka- zandırdı. Seçim zaferinin so- İtalyan eski KP'si yerine kunılan Demokratik Sol PartTnin lideri Achille Ochetto gelecek bahardaki seçimierden umutiu. nucu olarak, eski komünistler, gelecek ılkbaharda yapılması beklenen genel seçimlerin favo- nsi olarak ortaya çıktılar. Yerel seçimlerde tüm İtalya'- nın belediyelenni ele geçiren eski komünistler, artık o eski komünistler değiller. Yeni bir isim ve yeni bir ya- pıyla yeniden örgütlenirken, eski özelliklennı de terketmiş- ler. IÖzelleştirme yanlısı Ochetto seçim gecesi. kuru- lacak ulusal bir hükümette par- tisinin öncelikleri olarak eko- nomık politikayı aynen sürdür- mek. devlet sanayi kuruluşlan- nın özel sektöre satış planını LZ- lemek ve böylelikle dev boyut- lardaki kamu borçlannı düşür- mek maddelenni saymışü. Floransa Cniversitesi Siyaset Felsefesı Profesörü Sahatore Veca, "Sivasi açıdan, eski gün- lerden geriye pek az şey kaldığı- nı görüyoruz. Pazarın rolüne ilişkin tam bir kabulleniş \ar. Bu harekctin ABD'deki tanımla- ması 'liberal' olurdu"dıyor. İki hafta önceki seçimlerde. eski komünistler ve müttefıkleri hem neo-faşistleri, hem de Fe- deralist Kuzey Birliği'ni ezip ge- cerek; hem beş büyük kentteki belediye başkanhklanm, hem de küçük yerel yönetimlerin bü- yük bölümünü ellerine geçırdı- ler. Dahası, rüşvet skandalıyla çok yıpranan Hınstiyan De- mokratlarla müttefıkleri ne- redeyse sılindiler. Eski komünıstlenn seçımler- de kazandığı üstünlük. 20 yıl- dan beri süren ve 1991 de, İtal- yan Komünist Partisi'nin ismi- ni Demokratik Sol Parti olarak değıştirmesıne yol açan, Berlin Duvar'nın yıkılışıyla doruğu- na ulaşan "değişim süreci"nın son evresinden başka bir şey de- ğıldi Sıcılya'da yaşayan eski bir komünist millenekıli olan Piet- ro Folena, "İdeoloji bütûnfiyle yok oldu" diyor. Eski komünistler için bunun anlamı artık geçmişteki sınıf mücadelelerine dönüş olmadı- &• Seçimleri bir eski komünist karşısında kaybeden neo-faşist İtalyan Sosyal Hareket Partisi"- nin Napolı belediye başkanı adavı Allessandra Mussolini, "Başkaları gibi ben de soldaa korkuyorum" diyor. İ Kazananliret oldu Bu tür korkulann bir kanıtı olarak, sağcı polıtikacılar Ba- yan Mussohni'nin neo-faşıst partisinın Roma ve Napolı ile tutucu Kuzey Birliğfnin kalele- ri sayılan kuzey İtalya kentle- rinde başan kazanmasını göste- riyorlar. İki aşamalı yerel seçimler sı- rasında, eski komünistlerin ba- şansı duyulduğunda maü piya- salarda büyük bır düşüş oldu- ğunda, Ochetto hemen ortaya çıkıp ilgılileri yauştırmaya çahş- tı. Ardından, geçen hafta eski komünistlerin zaferinin gercek boyutlan iyice açıkhk kazandı- ğı zaman pıyasalar da olumlu >anıt verdi: Liret ısükrar ka- zandı ve borsa yükseldi. Gene de, eski komünistlerin destekleyicilerinden kopmaksı- an işten çıkarmalara yol aça- cak özelleştirme gibi politika- larda ne kadar ıleri gıdebilecek- len sorusu hala açıklığa kavuş- madı. AUan Cowell Japonya Kaynanasına haykırdı kazandıGeçenlerde Tokyo'da yapılanyanşmada61 bin dolarlık büyük ödülü. attığı 114."1 desibel şiddetindeki cığlıkla. Moriniro Sagava adlı aşçı kazandı. Fotograftakı Junko Kansaku ise ancak 107.8 desibele ulaşabildı. Ev kadını olan Junko haykınşıyla büyük ödülu kazanamadıysa da. içındekı dayanılmaz öfkeyi boşalttı: "Kayınvalidemle yaşamak ıstemiyonıuuuum!!!" Ülkemizde aynı çığlığı atmak isteyecek İcaç kadın vardır acep? Ancak ülkemizde bu tür bır yanşmanın düzenlenmesıne kayınvalidelerimiz büyük olasıhkla karşı çıkacak. TtaeTimes Beşyaşındaki aamasızkatil Hindistan 'da, yoksul bir köylü ailesinin beş yaşındaki çocuğu, evlerinin önünden geçen üç kardeşi döve döve öldürdü. Hindistan yasaları, alîı yaşından küçük çocukları yargılamıyor. Harender Choudhary babasının kucağı- nda " beş yaşmdaki berhangi bir çocuk gibi'' tüm masumluğu ile oturuyordu. Kendisi ile söyleşı yapmak üzere evlerine gelen gazetecileri karşısında görünce, ba- basının kucağına iyice büzüldü. Harender. ne yazık ki, göründüğü ka- dar masum değildı. Hmdistan'ın Bihar Eyaleti'nin Purenderpur köyünde yaşa- yan Harender, 10 gün önce 3 küçük çocu- ğu, elindeki bam- bu sopasıyla vura vura öldürmüştü. Gazeteciler, co- cuğun ağzından bir iki sözcük ala- bilmek için, ürküt- meden yanına yaklaşıyor. Babası çocuğu korumak istercesme, "Ya- bancılardan çekini- yor" diyor. Anne- si, "Çocuk hiçbir şey bilmiyor, size söyleyecek hiçbir şeyi yok" diyerek gaze- tecileri istemediğini belirtiyor. Evde bulu- nan bir komşulan, "Oysa kavga etmeye meraklı bir çocuk da değüdi" şeklinde ko- nuşuyor. Gazeteler toplayabildikleri parça parça bilgılerle anayetı şu şekılde aktanyor: g yaşındaki bir kız çocuğu kucağındakı 18 aylık kız kardeşi ve 6 yaşındaki erkek kar- deşi ile Harender'ın evınin önünden geçer- ken, Harender "Kapımızın önünden çekil" diye bağınyor. Sonra da, kızın ıtirazlannı dinlemcdcn eline geçirdiği sopa ıle üzerle- rine yürüyüp rastgele vurmaya başlıyor. K.ız, can havlıyle, tarlada calışan annesi- nin yanına kaçıyor. Anne, kıayla birlikte \J ççocuğu bambu sopasıyla öldürerek daha 5 yaşında katil olan Harender Choudhary'nin ıslahevine gönderilmesini sağlayacak yasal işlemler henüz başlamadı. olay yerine geldiğınde iki çocuğunun öl- müş olduğunu görüyor. Kız ise, birden kusmaya başlıyor; hastaneye gıderken yolda o da ölüyor. Harender'in aılesi olayın duyulması üzerine bir gün ortadan yok oluyor. An- cak, Hint yasalanna göre. 6 yaşından küçük çocuklann hüküm giyemeyeceğini öğrenince ortaya çıkıyorlar. Babanın şöy- le dediği duyuluyor: "Biz tanruıın öniinde suçluyuz. Ce- zamız neyse çek- mej'e hazırız." Olen çocuk- lann babası. ol- dukça yoksul bir köylü. Olaydan sonra köy mechsi toplanarak, ba- banın acısını ha- fıfletmek için ça- reler anyor. So- nuçta Harender'- in babasının 45 sterün (bır mılyon lira) ödemesine, aynca toprağının bir bö- lümünü deçocuklann babasına vermesine karar venliyor. Harender'in babası bu tazminaü ödemeye razı oluyor. Bölge Polis Şefı J.P.Singh çocuğu ısla- hevine gönderebileceklerini, ancak şimdi- lik yasal bır işlem yapmadıklannı belirte- rek şöyle konuşuyor: "İnamlması gûç bir olay. Açıkça ne yapacağımızı bilemiyo- rum." Hindistan'da çocuklar tarafından işlenen cinayetlere sıkhkla rastlanmıyor. Dolayısıyla örnek alınacak benzer bir ci- nayet vakası olmadığından, resmi yetkili- ler Harender konusunda kararsız. John Rettie TheGuardian Çeklere CIA baskısı • Tahran"ın gizliden gizliye nükleer bomba yapımına kalkıştığına inanan Washington, ÇekCumhuriyeti'ni, teknoloji satışlan konusunda sert dille uyarmayı sürdürürken, bir yandan da Rusya ve Çin'in İran ile yaptıklan anlaşmalar konusunda kara kara düşünmekten geri kalmıyor. A BD'den gelen baskılar karşısı- nda artık sessız kalamayan Çek Cumhuriyeü, İran'a nükleer teknoloji ıhraç eden bır şirketine sını- rlamalar getırmeye söz verdı. Amerikan haberalma yetkılileri. İran'ın nükleer bombalarla ilgili gizli deneylere gıriştiğıne manıyor. Was- hıngton. bu yüzden, Tahran'a nükleer enerjı santralı inşası için gerekli parça- lann satışına ızin verilmemesi konu- sunda Çek Cumhuriyeti'ni uyardı. Amerikalı yetkililer. sivil amaçlı bir enerji santralının bile İran'a. nükleer yakıtı atom bombalannın temel bile- şeni plutonyuma çeviıme olanağı ve- receğini ileri sürüyor. Amenkalı yetkililer, Doğu Av- rupa'nın en ileri endüstnyel tesıslerine sahip olan Çek Cumhuriyeti ile fran arasında bir yıldır süren tcmaslardan oldukça endişe ediyor. Nükleer enerji santrallan ınşa et- mekte oldukça deneyimli olan Skoda Plzen Şirketi, yazıh bir açıklamayla, yönetkilerinin geçen ay Tahran'ı ziya- ret ettiğını kabul etmekle birlikte, he- nüz hiçbir antlaşmanın ımzalan- madığını da bıldirdi. Rusya ve Çin ise, İran'a nükleer enerji santrallan inşa etmek için ant- laşmalar imzaladı bile. Amerikalı bir yetkili, ABD'nın. Çek şirketinin Rus- ya'nın projesınde bir rol üstlenecegine inandığını bildirdi. Bır şırket sözcüsü de. yöneticılen Lubomir Soudekin bu hafta içerisinde Rusya'ya bir ış gezısi düzenledipni acıkladı. Amerikalı yetkililer. konuyla ilgili kaygılann geçen yıl bir başka Çek de- legasyonunun İran'ı ziyaretı sırasında doğduğunu söyledi. Skoda Plzen. o sı- rada Almanya'nın mühendislik devi Siemens AG ve Fransızlann nükleer teknoloji üretıcısı Framatome ile bir ortak girişim için görüşmeler yürütü- yordu. Bazı Amenkan yetkilileri, iran'a düzenlenen ilk ziyaretin. Sie- menş'ın, Alman yasalanna takılma- dan İran'a Alman nükleer teknolojisi göndermek üzere Çek ortağını kullan- mak için düzenlediğı bir girişim oldu- ğunainanıyor. Siemens, İran'da sıvil amaçlı nük- leer santral üretilmesi projesine 1970'- lerde katılmıştı. Tahran, 1.300 mega- watt'hk iki dev santral için antlaşma imzaladı. İran'daki İslam Devrimi'nin ardından antlaşma askıya alındı. Tah- ran, reaktörleri tamamlaması için Sie- mens'e baskı yapıyor. Ancak Alman hükümeti. İran'a nükleer teknoloji ih- racına izin vermiyor. Stephen Engleberg 0|e 5fUı }}ork îi POLÎTÎKAVEÖTESÎ MEHMED KEMAL Dereden Tepeden...Gençlik yıllarında çıkan dergiler, bu dergilerde yitip giden şiirler, anılar, onların çağrıştırdığı dizeler... Genç- lik yıllarının dergilerınde Nazan Yaslrviran takma adıyla şiirler yazar, bu ad öteki genç şairlerin dikkatini çeker, içlerinde ilan-ı aşk edenleri bile olurdu. Böyle bir şair- den (Baha İnalkut) bir mektup aldım. "Nicedir yazmak istiyor ama bir türlü cesaret edemi- yordum. Zaten huy edinmemişim mektup yazmayı. Anımsar mısınız; Kızılay Postanesi'nin önünde iki işsiz- dik, ya da Kaynak dergisinde... Nazan Yaslıviran takma adıyla şiirlerim çıkardı. Zara'dan yeni gelmiştim. Arif Damar'la beraberdik. Diyeceğim dergi sayfalannda kaybolup gittik. Bir tanrı kulu çıkıp da, bir zamanlar der- gilerde bunlar da vardı' demiyor. Demez elbette kitapsız şair olur mu?Içimden geldi, 'merhaba' demekistedim, uzun ömürler dilerim. Şiirsiz olmuyor insan." Pınar Yılmaz'ın gönderdiği Şelale adlı minnacık şiir kitabı önümde duruyor. Pınar Yılmaz, "Bir ev kadınıyım kıymetli hocam" diyor. Dizelerinde kadınsı bir edayı canlı tutuyor, her şairde bulunmaz. Öpuldükçe yanar, yakar dudaklarım karanfili Sevlldikçe yanağım gül, bedenim beyaz lale Gönlünce sev beni ne olur, kötü anıları sil Arınır tüm günahlardan ruhum dalar hayale Sevgisiz ne yaparım ben, ben kımsesiz, ben sefıl Çağlasın, biraz gayret dınmesin bu şelale Gönlünce sev beni ne olur, kötü anları sil Arınır tüm günahlardan ruhum dalar hayale Güneydoğu'da kan gövdeyi götürüyor. Ankara, Istan- bul, Izmir gibi büyük kentlerimizdeyse belediye başkanı seçimlerinden başka konu yok. Kentlerimiz sanki bele- diye başkanı, Güneydoğu savaşı dıye ikiye bölünmüş gibi... Bölünmeyelim dıyoruz ama işte bölünüyoruz... Sovyet Sosyalist imparatorluğu çöktu. Yerine ne gele- cek diye beklerken 'Sandıktan faşizm çıktı". Ne biçim bir faşizm olduğunu bılmiyoruz ama bir faşizm olduğu- nu söylüyorlar. Partinin faşist lideriyse hem Türkçe bili- yor, hem de Turk düşmanı. Vaktiyle bir süre bizim buralarda çalışmış, bizi tanır gibi davranışlar içinde... Rozet dağıtırken, "komunizm propagandası yapıyor" diye tutuklamışlar... Bu tutuklanma o gün bugün Türk düşmanlığınadönüşmüş... "Turkiyebölünsün!..."diyor. Bölücüler arasına yeni çar da katillyor... Gelelim şiir ki- tabına: Eşi Münire Aksal, Sabahattin Kudret Aksalın son şi- irlerim "Batık Kent" diye toplamış... Kitabın adı sadece "Batık Kent" değil, daha uzun "Batık Kent Kuşlar Kö- pükler" dir. Sabahattin Kudret'in yaşamının son ayları biraz tatsız geçti. "Sabahattin iyileşsın de bir şeyler ya- zayım ' derdim. Sabahattin Kudret iyileşemedi, öldü. "Batık Kent", Sabahattin Kudret Aksalın Yapı Kredi Yayınları arasında çıkan son kitabıdır; yayınlanmamış son şiirleridir Sabahattin Kudrefle aynı yıllarda şiir ala- nına çıktık, doğumumuz aynı yıldadır: 1920, aynı ayda- dır: Nisan, birkaç gün farklıdır. Sabahattin'in ilk anımsa- dığım şiiri "Baca "dır, şöyle: Ne bitmez şarkın var baca Bütün gün tütersin Şimdi dergılerı karıştırsam hangisinde çıkt? Şöyle bir olasılık:MustafaNihatÖzön'ün aylıkyaymla* dığı "Oluş" dergisinde olabilir. Son şiirlerinden iki dize: "Sciz biter, kimi kez, susku da I Geçmez yerine." Ey okur imgele o çağı... BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 _5i. 6 7 8 1/ Bır aygıun ya da bir düzeneğin ana bölümünü oluşturan parçalann tü- mü. 2/ Hangi şey... Çiftci- likte, toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse. 3/ Göçebelenn kullandığı bir tür keçe çadır... Bir haber ajansının simgesi. 4/ Hastabklı. sakat... Es- -, kiden Karagöz oynaülan kahvelere verilen ad. 5/ 8 Altı aylığa kadar körpe g yaban domuzu. 6/ Tarih öncesine dayanan efsane... Deni- zın kıyıdan uzakça olan yeri. 7/ Bir işin yabanası olan... Jokeylerin gjydiği kenarsız başlık. 8/ Sarhoş ya da külhanbeyi bağırması... "Sa- kal senı matkabınan yolayım/Bir kız bana — dedi n'eyleyım" (Ka- racaoğlan). 9/ Osmanlı donanma- sında tümgenerale eş rütbe. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Toplumsal, siyasal bir dünya görüşüne bağlanma ve o görüşün eylemi içinde yer alma. 2/ Gerçek... Kira. 3/ Kuşpalazı da deni- len bulaşıcı hastalık. 4/ fşçi... Konya ilinde bir baraj. 5/ Eksiği olmayan... Haberci, ulak. 6/ Jeneratör... İskambil oyunlannda kağıt atma sırası. 7/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Birkaç dizi al- tın zincirle yapılmış gerdanlık. 8/ Kurşun borulann ağzını aç- makta kullanılan ucu sivri takoz... Halk dilinde ağıla verilen ad. 9/ Derin vadi... Felsefede değişebilen nitelik. İLAN T.C. ERDEK ASLİYE HUKUK HÂKtVlLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1993/44 Davacı MuzafTerCebe vekıli Av. Erdin Kayalar tarafından. da- valılar Leman Aydoğan aleyhine açılan tapu ıptalı ve tescıl davasınm yapılan duruşmasmda verilen ara karan gereğince: Davalı Alıbeyköyü Polis Karakolu arkası. İstanbul adresınde Le- man Aydoğan. Tayyareci Sami Sok. Emek Apt. İstanbul adresınden de diğer davalı İmren Öğüt. tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilememış olupdavablara yurtıçinde yayımlanan gazetelerden bırin- de ilanın yapılmasına. kendilennin 8.2.1994 tanhındekı duruşmaya gelmeleri veya kendılenni bir vekille temsıl ettırmelen, aksı takdirde dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 25.11.1993 Basın: 53268 tLAN T.C. CEYHAN 2. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1988,645 Davacı Maliye Haanesı vekili tarafından. davalıkr ölü Osman Yılmaz mirascılarvaleyhine açılan tapu iptali. tescil, men'i müdahale davasında; Yukanda esas numarası yazıh mahkememız dosyasında, davalı Nuray Yılmaz'ın (Korkmazoğlu) yapılan tüm araştırmalara rağmen tebhgata yarar acık adresinin tespit edılemedığınden, adına duruşma günü tebliğ edılememiş olmakla; Adı geçen davabnın duruşmanın bıraluldığı 27.1.1994 günü saat 9.00'da mahkememizde bizzat bulunması veya bir vekille temsil olun- ması, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince ila- nen tebliğ olunur. 26.11.1993 Baan: 53273
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle