Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK1993 CUMARTESİ
12 DIZIYAZI
Almanya'da
Refah Partili
ŞEYHULISLAM
Oral Çalrçlar / Dilek Zaptçroğlu - 7
"Şeyhülislam" başlıklıyazıdizisinde bir Türkyurttasının,
Almanya'da kendisini nasılŞeyhülislam ilanettiğininöyküsü
anlatıldı. Buyurttaşımız, hangi resmibelgelere dayanarak kendisini
şeyhülislamsaydığınıdakendidilindenaktardık. Almanlartnbir Türk
yurttaşmt, Mûslümanlann başınaşeyhyapması başlı başına ilgmçbir
olay. Buna Almanlarm karar vermesimümkün mü"
>
Diyelim ki
verdiler, peki o zaman, bugüne kadar ağzmı her açtığında "balı
taklitçisi"diyerek başkalarmı suçlayan Erbakan 'a ne demeli?
Şeyhülislam Ali Yüksel'in lideri Refah
PartisiGenelBaşkanı Necmettin
Erbakan. Refah Partisinin liderleri, batı
onları destekleyinee "baiutan
yararlanıyoruz"gerekçesinin ardma
sığmıyor. Baskasıyapmca, "batı taklitçisi" oluyor. Burada ciddi bir
çifte standart var. Bundan daha önemlisiise, bu olayla Refah
Partisi'ningeleceğe ilişkin verdiğimesaj. Kendiüyelerinden vemillet-
vekiliadaylarmdan birisi artık resmen şeyhülislam. Saltanat ve hilafet
bupartiningönlündeyatıyor. Fırsat bulduğundada uygulamaya
girişiyor. Refah Partisibudavranışı ile doğrusugüven vermiyor. Eğer
saltanatı ve hilafeti veşevhülislamlık kurumunu savunuyorlarsa bunu
açtkçasöylemeliler. Yatandas bunu bilmeli. Bu konudayasalengelle
karşılaştıkları iddiasım da doğrusu ciddiye almak mümkün değil.
Çünkü, Refah Partisi nin milletvekilleriarasmda açıktan böyle
fıkirlerisavunanlar var. Bunufırsat bulduklarmdasöylüyorlar.
İsitı yasalyönüne gelince. Refah Panililer ,ne düşünüyorlarsa
söylemeleri onlarm hakkı olmalı. Bu konudagetirilen yasaklarm
kimseyebiryararıyok. Tam tersine zararı var. Yurttaşlar, Refah
Partisi 'nin samimi ausünceleriniaçıkça bilsinler vekararlarvnı ona
göre versinler. Bu ülkede saltanat ve hilafetleyönetilmek ve ortaçağa
geridönmek isteyenler varsa, özgürce bu işegirissinler. Yurtlaşlann
gelişmişlik düzeyi ve bilinci, böyle birgeriliğireddedecektir. Burada
halkm vicdanına ve bilincinegüvenmek esas ol-
malı. Bunundtşmdakivasakçıçözümlerin
neyeyolaçtığmıgördük. 12 Eylülyasakçüığı,
sonunda dinibağnazlığıbesledi. Oçok
A tatürkçûgörünen cuntaalar, yobazhğın
yeşermesinden başka bu ülkeye ne bvaktılar? Militarizm, dinciyükse-
lisin çaresideğildir. Din ve vicdan özgürlüğünündegüvencesiolamaz.
Ali Yüksel, erkeklerin 4 eşliolmasına uzanan bir düşünce silsilesini
savunuyor. Savunsun. Şiddet ve saldırganlığa arka çıkmadıkça
bunlarısöyleyebilsin. Çünküsonunda söylediğibirfikirdir. Onu
özgürlük, eşitlik vehaksızlığa karşı çıkan insanlar değerlendirsin.
Gerçekten erkeklerin hakkı 4 eş midir? Buna önce kadınlar karar
U
versın.
Türkiye 'debu düşünceler uzun yıllardaha tartısılacak. Herkes
eteğindeki taşı döksün.
Şeyhülislam Ali Yüksel:
Aziz Nesinkutsalımıza dokundu" Aziz Nesin'e daha yakın olarak düşünen birçok
yazar çizer bile bu konuda eleştiriler vaptılar.
Ama gerilimi azaltmak gerekirken, fslsuni
çe> reler de bu işi köriikJediler ve işin
tvmanınasında rol oynadılar. Ölüm fen aları bile
verildi. Daha dikkatli olunması gerekiyordu.
Bırakınız Şeytan Ayetlerfni bizzat Kuran'da
Allah'ın > arlığı üzerine tartışmalar var. Vani o
zaman da bu tartışılmış, bu tarttşmaya ciddi
cevaplar arannuş."
İslamın ilk yıllannda şöyle bir olay
anlatılır:Abdullah İbni Abbas bir mescitte
sohbet ederken içeriye tabiyyumdan kişiler
giriyor, yani herşeyi tabiat yaratü diyenler. O
belirli zamanda onlardan iki kişi giriyor ve o
mescitte onlara diyor ki, "Ey Abbas"ın oğlu
sana birkaç sualimiz var." Onlara soruyorlar
sonılannı: "Siz diyorsunuzki bunu Allah
yarattı. Bizdiyoruzkı bu tabiat kendiliğinden
oldu. Bütün bu olaylar kendiliğinden oldu. Bu
tabü bir olaydır." O da anlaiıyor: "Bir fırtmah
denizde birgemiyi düşünün. Bu geminin
kaptanı yok. Kaptanın pusulası, belirli
kaıdelerİe eğıtırn görmüş tayfalan yok. O gemi
neyapar?"Onlarda, "Batar"diyor. Pekı bu
dünya gemisı, fırunalı gemide gidenlerin
durumundan daha mı basit? Tabü bunun
varlığı veya yokluğu felsefi bir tartışmaya
girebiliyor. Bunun sonucu hiç önemü değil,
ama mesçiün ıçinde Allahın varlığı veya
yokluğu ile ilgılı bir tartışma yapılıyor, bu
soruyu soran kişilere. diyelim ki bir imam, bir
ashap, bir alim. öflce ve tepkı göstermiyor. Tam
tersine makul şeyler. izah ediliyor. Kuraru
Kerim'de izah edildıgi üzere o dönemde de
Allahın varlığı yokluğu tarüşılıyorve Allahın
varlığı üzerine Kuran'da çeşitli fikirler
getıriliyor. Yani o zaman bu kadar tolerans
varken bugünkü Şeytan Ayetleri gibi... İşte Hz.
Muhammed'ın birdönemdekı inançlan
Alman yetkilileri Mûslümanlann başına gelen şeyhülislama destek veriyorlar.
şöyleydi böyleydi, o bile soyut, belirsiz bir
şekilde ifade ediliyor. Tabi orada tahrikleri çok
ileri boyutlara götürüp Kabe'yi kerhane gıbı
gösterme, peygambenmizin hak zevcelirinı,
hanı afedersiniz, fahişe gjbi göstermelerçok
ileri boyutta hakaretler. Aslında orada tam
belli olmuyor. Yani öyle, yorumlardan geliyor.
Ama tabi üsturuplu bir şekilde bu hakaret
yapılıyor. Bencefikırhürriyetı, tartışma... Evet
fıkıre hürmet ederim. Tartışma yapalım ama
hakaret etmeyelim, başkalannın kutsallığına
dokunmayalım. Yani Hindulann ineğe taptığı
birmahallede. gidip onlarm gözü önünde inek
kesmeye kalkışmayalım. Eğer kalkışıyorsak
bunda bir maksat var demektir. Ve bu maksatı
da hiç kimse tasvip etmez. Kuranı Kerim bu
konudaki nezaketı ne güzel ifade ediyor: "Siz
onlann taptıklanna küfretmey in. Olabilir ki
onlarsızin mabudunuza küfrederler,
cahillıkleri nedenıyle." Yani İslamiyet bir
başkasına bilesövmeyi uygun bulmuyor. Hem
de >apmayın dıyor. Müslümanlar bunu kabul
edebilirleretmeyebilirler. doğru bulabilırler
veya buimayabilirler, ama tutupda hakaret
derecesine varan şekildegerek sözlü. gerek
yazılı hakarette bulunmak, açık seçik bu
toplumu süreklemektır.
"Peki ramam bu uç bir noktaydı. Omın dtşında
mesela şöyle bir sıkıntnardır. Vani İslam
dünyasının belli kesimlerinde belli meseleleri
konuşmak >e tartışmak. ben sizden şundan
şundan dolayı farklı düşümivonım. farklı
söylüyonmı demek, eğer bu konuda İslam
düm asının çerçevesi dışında araştırma ve
kalkışmalara girişmek, Türkiye çapında da,
düny a çapında da hep problcm varatnuştır.
Şimdi bu problem sürdüğü siirece y ani diyelim ki
aynı şey Nlarksi/.m konusunda sö> lenebilir.
Denebilir ki, işte Stalin döneminde Stalin'den
farklı düşünen adam ölümiı göze almak
zorundaydı. Şimdi bunu nasd ortadan
kaldıracağız? Yani karşüıklı tarttşma imkânı...
Benim sizin gibi düşünmediğim, benün sizin gibi
vorumlamadığım birçok meseleyi nasıl
tartışacağız? islam düny asına göre bu
eğilimlerden, bu şeylerden nasıl kurtulacağız?
-"Şımdı İslami kaynaklan oğreterek bunu
sağlayabılınz. Yani Müslümantamamen
müsamahasız, merhametsiz, herkesi kendi gibi
düşünmeye mecbur bırakan inanıştan ancak
İslamın özünü aslını öğrenmekle kurtulabılir.
Yoksa bugûn İslamın çok iyi bılindiğı ve
yaşadığı dönemlerde, geçmışımızde her türlü
düşünceye saygı ve sevgi vardır ve onlann
hürnyetleri şimdikı Türkiye'de Müslüman
olmayan topluluklann vc
Müslümanlannkinden daha fazlaydı. Şimdi
Türkiye'de Cumhuriyetle başlayan zorla
ulussallaştırma, Türk olmayanı da Türk kabul
ettirme ve birçok yanlış dayatmalar
toplumumuzu hazımsız hale getirmiştir ve
cahilleştirmiştir. Adam İslamın aslını bılmedıği
için kulaktan duyduğu şeylerle bunu yapmaya
kalkışmakta ve asıl özünü esasını saf ve berrak
şekliyle bilmeyince bunun hazımsızlığını
yaşamaktadır. Halbuki İslam'da birazöncesiz
de ifade ettiniz. bizzat Kuranı Kerim'de
tartışmalar var. Allahın varlığı. yokluğu
noktasına kadar serbestçe tartışabilmenin ,/
örncklerini veriyor. Burada akıl yürütmenin,
tecrübeyeerişmenin doğruya doğru yürümenin
usulü öğretiliyor.
Salim Abdullah:
Yüksel, Miiii Görüş'ünpolitikasınıgüdemez
- O haWe siz köktendincilere karşı mısınız? Onla-
ra göre İslam sadect bir din değildir. aynı zamanda
devlet de ounaudır.
Salim Abdullah: islamın devlet olmasına
karşıyım. Bu fslamı çarpıtır. Demokraük kuralla-
ra karşı polıtika yapılmasına karşıyım. Bakm, Al-
manya bundan çok çekti. Demokrasi bu ülkeye
dışardan. savaştan sonra müttefikler tarafından
dayatılmışnr. Ben, dinı kurumlann devletin üze-
rinde söz sahibı olmasına karşıyım. Çoğulcu top-
lumda dinin yen bellidir.
- Bir süre önce Berlin'de MLSIHI Dr. Lauden bir
İslanı Partisi kurma girişiminde buiunmuştu. İslam
Partisi kunıimalı mı?
Salim Abdullah: Bu çocuktur! Normal insan
böyle şey yapmaz. Almanya'da Müslümanlar nü-
fusun yüzde 2"sinı geçmez. Bu orana bebekler de
dahıl Seçmen yaşı ıse 18. Basit bir hesaba göre bile
İslam Partisi'nin yüzde 5'lik oy barajmı aşma ola-
nağı yoktur Bu, İngiltete'de denendi. Oradaki
Müslümanlar çoğunlukla İngilız vatandaşı oldu-
ğu. yani oy verebildiğı halde. ki TürkJerin burada
oy hakkı da yok, İngıliz Müslümanlan überallere,
İşçi Partisrne.muhafazakârlaraoy verdıler. Siyasal
eğılıme göre seçim yaptılar doğal olarak. islam
Partisi'ni seçmedıler.
- Müslümanlar Şeriat'la yönetilmemeU mi?
Saiim Abdullah: Bakm. Şeriat'a yalnız ceza bağ-
lamında bakılıyor, halbuki o sadece ceza kanu-
nundan ibaret değildir. îslam'ın beş kaynağından
birini oluşturur. Şenat, ceza kanunu yanıyla insan
haklanna aykındır. Sadece Suudı Arabistan ve
İran Şeriat'la yönetilıyor. Suudi Arabistan ve
İran. başka ülkelere para yardımı yaparken, Şeri-
at'ı uygulamaya koymalannı şart koşuyorlar. Bu,
İslam'a aykındır. İslam'dakı ıçtıhad çerçevesinde
bir cemaat "Biz şöyle yapmak istiyonız'' dıyebilir
ve demelıdir.
Sadecs İslami partılere ıan verilen yerde teokra-
si vardır. Teokrası ıse cağdaş dünyaya uygun de-
ğildır, anakroniktir (çağdışıdır). Bir ülke de-
mokrasıyle yönetilmelidir. İslam, demokrasi için-
de sadece bir grubu oluşturur. Almanya'yı İslami
devlet haline getirme hayali kuran Alman Müslü-
manlar tanıyorum. Daha, çok uğraşmalan gere-
kecek! Dünyamızda dindar insanlann durumuna
bir bakm Bütün dınler aynı durumda: cemaatler
Salim Abdullah: Teokrasi çağdaş dünyay a ce\ ap >eremez.
küçülüyor, dindar insanlann sayısı azabyor. Ne-
den? Çünkü dinlerin, insanlığı boldüğü öne sürü-
lüyor. Dinleryaralan sanyor, ama yaralan oluştu-
ran savaşlara engel olamıyor. Dünyada sosyal
adaletsizlik hüküm sürmekte. îbranı teolog Mar-
tin Bubka'nın dediffl gibi. dinlerin görevi sosyal
adaletı gerçekleştirmek olmalı.
-Sosv al adajeti sağlamak, sivasedn alanma gümi-
yor mu? Politika yapmadan sosyal adalet nasıl ger-
çekleştirilecek?
Salim Abdullah: İnsanlar arası dayanışmayı
kurmak herkesın görevidır. Din politikadır zaten.
Çünkü her şey politikadır. Sabah işe gitmek de
politikadır. Çoğulcu demokrasi olmadan hiçbir
şey olmaz. Hz. Muhammed de cemaate. tartışıp
doğruyu buknasını buyurmuştur. Çeşitli görüşier
tartışılmalıdır. Son olarak şunu tekrar vurgula-
mak istiyorum: Ali Yüksel'le Türk basınında
çıkan talihsiz söyleşilerden haberdanm. AMGT
Genel Sekreterliği ve Şeyhülıslamlık unvanı iç içe
geçti. bunun farkındayım. Ama Ali Yüksel bizde
sadece Şeyhülıslam'dır. Eğer AMGT'nin politi-
kasını gütmeye kalkarsa onu sert biçimde uyannz.
Ali Yüksel, Ruhani İşler Daıresı Başkanı sıfatıyla
Almanya içın Şeyhülislam'dır. Ve bu makam. Al-
manya İslam Konseyi'nin bir alt makamıdır
BİTTI
T.C.
ÇORUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1993 141
Mahkememızın yukanda esas numarası yazılı dosyası ile davaa
Şengul Türkyılmaz tarafından Sadık Türkvılmazaleyhineaçılan şid-
Jetlı geçimsizlık nedenıyle boşanma ve nafaka davasının yapılan yar-
alaması sonunda. taraflann MY'nin 134 1. maddesi gereğince bo-
janmalanna. müşterek çocuklar Burcu ile Burçin Türkyılmaz'ın
.«layetlerinın davacı annelerıne venlmesine. çocuklar içın 250.000'er
ira iştırak. davacı Şengül içın aylık 1.000 000 lira yoksulluk olmak
izere toplam 1.500.000 lira nafakanın davabdan tahsilı ile davacı
Jengül Türkyılmaz'a veritmesıne, çocuklann babalan ile görüşmele-
nnin sağlanmasına karar venlmış, davalı Sadık Türkyılrnaz'ın adresı
sıbıtaca tespit edilemedığınden ılanen tebliğıne karar verilmış olmak-
a karar verine gecerlı olmak üzere ilan olunur.
Basın 53068
tLAN
GİRESUN ASLİYE 1. HUKUK
HÂKİMLİĞÎ'NDEN
Davacı Gıresun Merkez Lapa Köyu 20 hanede nüfusa kayıtlı Abdi
kızı 1958doğumlu Şüknye Şahin vekıli Av. Erol Dikbaş tarafından
davalı, aynı köyaynı mahallede nüfusa kayıtlı İbrahımoğlu 1954
doğuınlu Turan Şahın alevhıne açılan şıddetli geçimsizlık nedenıyle
boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda,
Davanın kabulüne vetaraflann boşanmalanna, masraf ve
ücretı vekaletın davalıdan tahsıline dair venlen 30.6.1993 tanh
1990306 esas, 1993,202 sayılı karar adresı meçhul olan davalı Turan
Şahın'e ılanm yayınlandığı tarihten ıtıbaren 15 gün sonra tebliğ
edilmış sa> ılacağı. süresi ıcensınde lemyız edılmemesı halinde
kesinleşeceğı hususu ılanen tebliğ olunur.
Basın: 53035
Her yıl bir baraj kapanacak.
Kapatan: Erozyon
Yaratan: Orman kıyımı
Ormanlanmızın yansı 40 yıldır "icraat" adı altında yitti.
gitti. Toprak aşınımının doldurduğu barajlann listesi Göz-
lüklü Martı Gazetesi'nin aralık ayı sayısında
Gözlüklü Martı'ya abone olunuz.
Tel: (0 212) 264 23 87 - 246 45 30
POLITİKA VE OTESI
MEHMEDKEMAL
İnct Baba, günümüzde bir yeraltı kahramanı olarak
ortaya çıktı. ilkin hafiften bir babalandı, güncel babalar
arasına karıştı; sonra "ihale babası" olarak yerini belir-
ledi. Artık nerede bir ihale varsa, ihalelerin çözüm so-
runları ortaya çıkıyorsa, inci Baba orada görünüyordu.
Gücünü cinlerden alıyordu:
"Okurum, üflerim, cinleri üstüne salanm" diyordu.
Merak edenlere söyliyelim, gerçekten de cinleri salıyor,
sorunu çözümlüyordu.
inci Baba ve cinleri siyasette de kendini gösteriyordu.
Yapılan ve yapılacak olan seçimlerde hep öndeydi. Sa-
dece önde görünmekle yetinmıyor "aday" bile oluyor-
du. Son seçimlerde Urfa'dan "aday" olarak çıkmıştı.
Parti olarak da boy hedefı oluyordu. Açıktan açığa Demi-
rel'i ve partisini (DYP) tutmuştu. Uçan kuştan ödünç oy
bekleyen Demirel için bu yadsınamaz bir yandaşlıktı.
Demirel, Çankaya'da yerini alırken inci Baba da yeral-
tı dünyasının babalan arasmda yerini belirliyordu. Her-
kes yerini bilmeli değil mi? Koruması artmış, korunağı
genişlemişti.
Babalar arasmda değil, kabadayılararasındaki birça-
tışmada beklenmedik bir yenilgiye uğramışh. Bir söy-
lentiye göre korumasının, bir söylentıye göre bir kaza-
nın kurşununa gelmışti. Kurşun apış arasından girmiş,
şah damarını bulmuştu. Vurulduğu yerden hastaneye
gidene kadar çok kan yitirmiş, can vermışti. "Su testisi
su yolunda kırılır" derler, öyle mi olmuştu? Yer altında
aldığı kurşun yer üstüne çıkana değin ona fırsat verme-
mişti.
Oldüğü kesinleşince mezarı üstüne tartışılıyor. Urfa'-
ya mı gömülsün, Ankara'ya mı? Ankara'ya şimdilik
gömülsün, sonra Urfa'da türbeye kaldırılsın. Herkesin
konuştuğu mezar, ama söylentiler değişik. Bir de umul-
madık bir şey oldu. Cenazeye beklenenlerden çoğu gel-
medi, neden? önde görünen babalardan çoğu gelmişti,
ama arkada duran babaların çoğu yoktu. Frank Slnatra-
yı anımsayanlar oldu. Ünlü şarkıcı Sinatra'nın babalarla
yakınlığı bilınir... Yer üstünde olsun, yer altında olsun
"baba babadır." Bu cenazede öyle olmamıştt. Oysa ün-
lü bir şarkıcı burada da vardı, bunun da sesi tatlıydı.
Ankara'da yıllar öncesine dayanan bir baba olayını
anımsayanlar oldu. Çok ünlü bir kabadayıyı Kürt Ce-
malf'yi Hergele Meydanı'nda kalleşçe vurdular. Kürt
Cemali baba değildi, o yıllarda kabadayılara baba den-
miyordu. Kabadayılar Altındağ, Hergele Meydanı, Ha-
cettepe arasındaki bir üçgen içindeydi. Kabadayılar
polisle ortak buraların haracını alıyorlardı. Haraç, ku-
mardan, esrardan, kadmdan (fuhuş) alınıyordu. Alan da
dardı, haraç azdı. Kumardan, esrardan, kadmdan alman
haraç kimseye yetmiyordu (polis dahil).
Bu haraçla mafya olunmaz ancak kabadayı olunur.
Alanı genişletmek, haracı yaymak gerekiyordu. ilkin
Dündar Kılıç Hacettepe'deki kahvelerden çıktı, Istan-
bul'un yolunu tuttu. Kabadayılıktan kurtuldu. baba oldu.
Babalığına Kürt Cemali'nin öldürülmesı de yol gösterdi.
Kürt Cemali için yakılan ağıtlar. tutulan yaslar onun işine
yaradı. Kürt Cemali den Keşanlı Ali çıktı.
Son bozgun 12 Eylül savaşmasıdır. Savaş mafyalar
arasmda olduğu gibi polisler arasmda da oldu. Bu kez
haraç büyüktü, kavgası da büyük olacaktı. Arasına aske-
rin de karıştığı babalar arası savaş çok çetin geçmişti.
Gerilla, kontrgerilladan tutun, esrar, eroine kadar her
savaşmada, herkesin eli kolu vardı El değiştikçeyerde
değişiyordu. Güney Asya, Güney Amerika; Amerika'nın
ortasına değin kızışan bir savaş.
inci Baba olayı kavganm daha büyümediğinı gösteri-
yor. Bundan sonrasını izleyeceğiz...
BULMACA
1 2 3 4SOLDANSAĞA:
1/ Kendisini bilımden ve
dünya nimetlennden ya-
rarlandırması karşılığın-
da nıhunu şeytana satan,
bu olay nedeniyle sayısız
edebiyaL müzik ve görsel
sanat yapıtına konu olan
ünlü söylence kahrama-
nı... Birine dokunsun di-
ye söylenen söz. 2/ Çam,
ardıç, sedir gibi ağaçlann
yaprağı... Ankara'nm bir
ilçesı. 3/ Bir nota... ABD
profesyonel lıgini simge-
kyen harfler... Argoda esrar. 4/
Argoda külhanbeyi tavırlı kimse.
5/ Yelkenli gemilerde gabya çar-
mıhlannı ana direğe bağlayan kısa
çarmıhlar... Malezya halkına özgü
bir tür öidürücü delılik. 6/ Bağıt...
Molıbderun simgesi. 7/ Roma mi-
tolojisinde ekim ve biçim tannça-
sı... ABD Merkezi Haberalrna
örgütü'nün simgesi. 8/ Anma, sö-
zünü etme... Zaman, çağ. 9/ Bir tür
ın taneli zeytin.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İpliksolucanlann yol açtığı tro-
pikal bir hastalık. 2/ Hattatlann kullandığı yan mat bır kağıt
türii... 3/ Tümör... ABD'nin bir eyaleti. 4/ Bir birliğin, ortakh-
ğın ya da alacaklılar grubunun haklannı korumakla görevlj
kimse... İsrail'in plaka işareü. 5/ Bizmutun simgesi... Bir müzik
yapıtmı oluşturan notalan sese çevirme. 6/ Türk müziğinde bir
makam. 7/ UzaJdık işareü... KemikJerin yuvarlak ucu... Sûrey-
ya Dunı'nun birfilmi.8/ Erkekliğin ve dişiliğin belüienmesinde
rol oynayan kromozom... Bir gıda maddesi. 9/ AJtı düzbirçeşit
tekne... Halk edebiyatının en yaygm nazım şekli.
İLAN
İSKENDERUN1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo:l992 32
Karar No: 1993-780 -
Davacı: Haane-i Maliye Vekili A\. Pirave Ünsüren - İskenderun.
Davalı: Abdulkadir-Zade Haa Şakır bakı>e veresesi Davaa Ha-
zıne-i Maliye vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu gaiplik ve
tescil davasının vapılan duruşması sırasında
İskenderun I. mıntıkasında kaın. 130 parsel sayılı gaynmenkulün
hıssedan davalı Abdulkadır Zade Haa Şakır veresesinden uzun za-
mandan ben haber alınamadığından, gaıplığıne ve adına kayıtlı 130
parsel sayılı taşınmazdaki 35280.48384 hissesınin da\acı Hazine adı-
na tesciline karar verilmişür. İlan olunur. 19 II 1993
Basın: 53059
İLAN
ERDEMLİ ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNO.I990 234
Davaa S.S.K Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Ahmet
Sabah Bozkurt ve Durmuş Turgut aleyhine açılan ış bu tazmınat da-
vasının 2.12.1992 tanhb duruşmasında 5.280.588 TLnın dava tarihi
itiban iie yasal faizinin de nazara aiınarak davalılardan aünıp davaa
kuruma venlmesine karar venlmıştır.
Davalı Ahmet Sabah Bozkurt adına yapılan tebligatın bila ıkma-
len iade edildığı. C.Savcılığı'nın yapılan tahkıkatında da bulunama-
diğından davalının iş bu ılanm neşır tanhinden ıtıbaren 30 gun içındc
karan temyiz etmesi. aksı halde kendisı yönünden karann kesinleşe-
ceğı hususu tebligat yenne kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur.
Basın: 53046