20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK1993 CUMARTESİ 12 DIZIYAZI Almanya'da Refah Partili ŞEYHULISLAM Oral Çalrçlar / Dilek Zaptçroğlu - 7 "Şeyhülislam" başlıklıyazıdizisinde bir Türkyurttasının, Almanya'da kendisini nasılŞeyhülislam ilanettiğininöyküsü anlatıldı. Buyurttaşımız, hangi resmibelgelere dayanarak kendisini şeyhülislamsaydığınıdakendidilindenaktardık. Almanlartnbir Türk yurttaşmt, Mûslümanlann başınaşeyhyapması başlı başına ilgmçbir olay. Buna Almanlarm karar vermesimümkün mü" > Diyelim ki verdiler, peki o zaman, bugüne kadar ağzmı her açtığında "balı taklitçisi"diyerek başkalarmı suçlayan Erbakan 'a ne demeli? Şeyhülislam Ali Yüksel'in lideri Refah PartisiGenelBaşkanı Necmettin Erbakan. Refah Partisinin liderleri, batı onları destekleyinee "baiutan yararlanıyoruz"gerekçesinin ardma sığmıyor. Baskasıyapmca, "batı taklitçisi" oluyor. Burada ciddi bir çifte standart var. Bundan daha önemlisiise, bu olayla Refah Partisi'ningeleceğe ilişkin verdiğimesaj. Kendiüyelerinden vemillet- vekiliadaylarmdan birisi artık resmen şeyhülislam. Saltanat ve hilafet bupartiningönlündeyatıyor. Fırsat bulduğundada uygulamaya girişiyor. Refah Partisibudavranışı ile doğrusugüven vermiyor. Eğer saltanatı ve hilafeti veşevhülislamlık kurumunu savunuyorlarsa bunu açtkçasöylemeliler. Yatandas bunu bilmeli. Bu konudayasalengelle karşılaştıkları iddiasım da doğrusu ciddiye almak mümkün değil. Çünkü, Refah Partisi nin milletvekilleriarasmda açıktan böyle fıkirlerisavunanlar var. Bunufırsat bulduklarmdasöylüyorlar. İsitı yasalyönüne gelince. Refah Panililer ,ne düşünüyorlarsa söylemeleri onlarm hakkı olmalı. Bu konudagetirilen yasaklarm kimseyebiryararıyok. Tam tersine zararı var. Yurttaşlar, Refah Partisi 'nin samimi ausünceleriniaçıkça bilsinler vekararlarvnı ona göre versinler. Bu ülkede saltanat ve hilafetleyönetilmek ve ortaçağa geridönmek isteyenler varsa, özgürce bu işegirissinler. Yurtlaşlann gelişmişlik düzeyi ve bilinci, böyle birgeriliğireddedecektir. Burada halkm vicdanına ve bilincinegüvenmek esas ol- malı. Bunundtşmdakivasakçıçözümlerin neyeyolaçtığmıgördük. 12 Eylülyasakçüığı, sonunda dinibağnazlığıbesledi. Oçok A tatürkçûgörünen cuntaalar, yobazhğın yeşermesinden başka bu ülkeye ne bvaktılar? Militarizm, dinciyükse- lisin çaresideğildir. Din ve vicdan özgürlüğünündegüvencesiolamaz. Ali Yüksel, erkeklerin 4 eşliolmasına uzanan bir düşünce silsilesini savunuyor. Savunsun. Şiddet ve saldırganlığa arka çıkmadıkça bunlarısöyleyebilsin. Çünküsonunda söylediğibirfikirdir. Onu özgürlük, eşitlik vehaksızlığa karşı çıkan insanlar değerlendirsin. Gerçekten erkeklerin hakkı 4 eş midir? Buna önce kadınlar karar U versın. Türkiye 'debu düşünceler uzun yıllardaha tartısılacak. Herkes eteğindeki taşı döksün. Şeyhülislam Ali Yüksel: Aziz Nesinkutsalımıza dokundu" Aziz Nesin'e daha yakın olarak düşünen birçok yazar çizer bile bu konuda eleştiriler vaptılar. Ama gerilimi azaltmak gerekirken, fslsuni çe> reler de bu işi köriikJediler ve işin tvmanınasında rol oynadılar. Ölüm fen aları bile verildi. Daha dikkatli olunması gerekiyordu. Bırakınız Şeytan Ayetlerfni bizzat Kuran'da Allah'ın > arlığı üzerine tartışmalar var. Vani o zaman da bu tartışılmış, bu tarttşmaya ciddi cevaplar arannuş." İslamın ilk yıllannda şöyle bir olay anlatılır:Abdullah İbni Abbas bir mescitte sohbet ederken içeriye tabiyyumdan kişiler giriyor, yani herşeyi tabiat yaratü diyenler. O belirli zamanda onlardan iki kişi giriyor ve o mescitte onlara diyor ki, "Ey Abbas"ın oğlu sana birkaç sualimiz var." Onlara soruyorlar sonılannı: "Siz diyorsunuzki bunu Allah yarattı. Bizdiyoruzkı bu tabiat kendiliğinden oldu. Bütün bu olaylar kendiliğinden oldu. Bu tabü bir olaydır." O da anlaiıyor: "Bir fırtmah denizde birgemiyi düşünün. Bu geminin kaptanı yok. Kaptanın pusulası, belirli kaıdelerİe eğıtırn görmüş tayfalan yok. O gemi neyapar?"Onlarda, "Batar"diyor. Pekı bu dünya gemisı, fırunalı gemide gidenlerin durumundan daha mı basit? Tabü bunun varlığı veya yokluğu felsefi bir tartışmaya girebiliyor. Bunun sonucu hiç önemü değil, ama mesçiün ıçinde Allahın varlığı veya yokluğu ile ilgılı bir tartışma yapılıyor, bu soruyu soran kişilere. diyelim ki bir imam, bir ashap, bir alim. öflce ve tepkı göstermiyor. Tam tersine makul şeyler. izah ediliyor. Kuraru Kerim'de izah edildıgi üzere o dönemde de Allahın varlığı yokluğu tarüşılıyorve Allahın varlığı üzerine Kuran'da çeşitli fikirler getıriliyor. Yani o zaman bu kadar tolerans varken bugünkü Şeytan Ayetleri gibi... İşte Hz. Muhammed'ın birdönemdekı inançlan Alman yetkilileri Mûslümanlann başına gelen şeyhülislama destek veriyorlar. şöyleydi böyleydi, o bile soyut, belirsiz bir şekilde ifade ediliyor. Tabi orada tahrikleri çok ileri boyutlara götürüp Kabe'yi kerhane gıbı gösterme, peygambenmizin hak zevcelirinı, hanı afedersiniz, fahişe gjbi göstermelerçok ileri boyutta hakaretler. Aslında orada tam belli olmuyor. Yani öyle, yorumlardan geliyor. Ama tabi üsturuplu bir şekilde bu hakaret yapılıyor. Bencefikırhürriyetı, tartışma... Evet fıkıre hürmet ederim. Tartışma yapalım ama hakaret etmeyelim, başkalannın kutsallığına dokunmayalım. Yani Hindulann ineğe taptığı birmahallede. gidip onlarm gözü önünde inek kesmeye kalkışmayalım. Eğer kalkışıyorsak bunda bir maksat var demektir. Ve bu maksatı da hiç kimse tasvip etmez. Kuranı Kerim bu konudaki nezaketı ne güzel ifade ediyor: "Siz onlann taptıklanna küfretmey in. Olabilir ki onlarsızin mabudunuza küfrederler, cahillıkleri nedenıyle." Yani İslamiyet bir başkasına bilesövmeyi uygun bulmuyor. Hem de >apmayın dıyor. Müslümanlar bunu kabul edebilirleretmeyebilirler. doğru bulabilırler veya buimayabilirler, ama tutupda hakaret derecesine varan şekildegerek sözlü. gerek yazılı hakarette bulunmak, açık seçik bu toplumu süreklemektır. "Peki ramam bu uç bir noktaydı. Omın dtşında mesela şöyle bir sıkıntnardır. Vani İslam dünyasının belli kesimlerinde belli meseleleri konuşmak >e tartışmak. ben sizden şundan şundan dolayı farklı düşümivonım. farklı söylüyonmı demek, eğer bu konuda İslam düm asının çerçevesi dışında araştırma ve kalkışmalara girişmek, Türkiye çapında da, düny a çapında da hep problcm varatnuştır. Şimdi bu problem sürdüğü siirece y ani diyelim ki aynı şey Nlarksi/.m konusunda sö> lenebilir. Denebilir ki, işte Stalin döneminde Stalin'den farklı düşünen adam ölümiı göze almak zorundaydı. Şimdi bunu nasd ortadan kaldıracağız? Yani karşüıklı tarttşma imkânı... Benim sizin gibi düşünmediğim, benün sizin gibi vorumlamadığım birçok meseleyi nasıl tartışacağız? islam düny asına göre bu eğilimlerden, bu şeylerden nasıl kurtulacağız? -"Şımdı İslami kaynaklan oğreterek bunu sağlayabılınz. Yani Müslümantamamen müsamahasız, merhametsiz, herkesi kendi gibi düşünmeye mecbur bırakan inanıştan ancak İslamın özünü aslını öğrenmekle kurtulabılir. Yoksa bugûn İslamın çok iyi bılindiğı ve yaşadığı dönemlerde, geçmışımızde her türlü düşünceye saygı ve sevgi vardır ve onlann hürnyetleri şimdikı Türkiye'de Müslüman olmayan topluluklann vc Müslümanlannkinden daha fazlaydı. Şimdi Türkiye'de Cumhuriyetle başlayan zorla ulussallaştırma, Türk olmayanı da Türk kabul ettirme ve birçok yanlış dayatmalar toplumumuzu hazımsız hale getirmiştir ve cahilleştirmiştir. Adam İslamın aslını bılmedıği için kulaktan duyduğu şeylerle bunu yapmaya kalkışmakta ve asıl özünü esasını saf ve berrak şekliyle bilmeyince bunun hazımsızlığını yaşamaktadır. Halbuki İslam'da birazöncesiz de ifade ettiniz. bizzat Kuranı Kerim'de tartışmalar var. Allahın varlığı. yokluğu noktasına kadar serbestçe tartışabilmenin ,/ örncklerini veriyor. Burada akıl yürütmenin, tecrübeyeerişmenin doğruya doğru yürümenin usulü öğretiliyor. Salim Abdullah: Yüksel, Miiii Görüş'ünpolitikasınıgüdemez - O haWe siz köktendincilere karşı mısınız? Onla- ra göre İslam sadect bir din değildir. aynı zamanda devlet de ounaudır. Salim Abdullah: islamın devlet olmasına karşıyım. Bu fslamı çarpıtır. Demokraük kuralla- ra karşı polıtika yapılmasına karşıyım. Bakm, Al- manya bundan çok çekti. Demokrasi bu ülkeye dışardan. savaştan sonra müttefikler tarafından dayatılmışnr. Ben, dinı kurumlann devletin üze- rinde söz sahibı olmasına karşıyım. Çoğulcu top- lumda dinin yen bellidir. - Bir süre önce Berlin'de MLSIHI Dr. Lauden bir İslanı Partisi kurma girişiminde buiunmuştu. İslam Partisi kunıimalı mı? Salim Abdullah: Bu çocuktur! Normal insan böyle şey yapmaz. Almanya'da Müslümanlar nü- fusun yüzde 2"sinı geçmez. Bu orana bebekler de dahıl Seçmen yaşı ıse 18. Basit bir hesaba göre bile İslam Partisi'nin yüzde 5'lik oy barajmı aşma ola- nağı yoktur Bu, İngiltete'de denendi. Oradaki Müslümanlar çoğunlukla İngilız vatandaşı oldu- ğu. yani oy verebildiğı halde. ki TürkJerin burada oy hakkı da yok, İngıliz Müslümanlan überallere, İşçi Partisrne.muhafazakârlaraoy verdıler. Siyasal eğılıme göre seçim yaptılar doğal olarak. islam Partisi'ni seçmedıler. - Müslümanlar Şeriat'la yönetilmemeU mi? Saiim Abdullah: Bakm. Şeriat'a yalnız ceza bağ- lamında bakılıyor, halbuki o sadece ceza kanu- nundan ibaret değildir. îslam'ın beş kaynağından birini oluşturur. Şenat, ceza kanunu yanıyla insan haklanna aykındır. Sadece Suudı Arabistan ve İran Şeriat'la yönetilıyor. Suudi Arabistan ve İran. başka ülkelere para yardımı yaparken, Şeri- at'ı uygulamaya koymalannı şart koşuyorlar. Bu, İslam'a aykındır. İslam'dakı ıçtıhad çerçevesinde bir cemaat "Biz şöyle yapmak istiyonız'' dıyebilir ve demelıdir. Sadecs İslami partılere ıan verilen yerde teokra- si vardır. Teokrası ıse cağdaş dünyaya uygun de- ğildır, anakroniktir (çağdışıdır). Bir ülke de- mokrasıyle yönetilmelidir. İslam, demokrasi için- de sadece bir grubu oluşturur. Almanya'yı İslami devlet haline getirme hayali kuran Alman Müslü- manlar tanıyorum. Daha, çok uğraşmalan gere- kecek! Dünyamızda dindar insanlann durumuna bir bakm Bütün dınler aynı durumda: cemaatler Salim Abdullah: Teokrasi çağdaş dünyay a ce\ ap >eremez. küçülüyor, dindar insanlann sayısı azabyor. Ne- den? Çünkü dinlerin, insanlığı boldüğü öne sürü- lüyor. Dinleryaralan sanyor, ama yaralan oluştu- ran savaşlara engel olamıyor. Dünyada sosyal adaletsizlik hüküm sürmekte. îbranı teolog Mar- tin Bubka'nın dediffl gibi. dinlerin görevi sosyal adaletı gerçekleştirmek olmalı. -Sosv al adajeti sağlamak, sivasedn alanma gümi- yor mu? Politika yapmadan sosyal adalet nasıl ger- çekleştirilecek? Salim Abdullah: İnsanlar arası dayanışmayı kurmak herkesın görevidır. Din politikadır zaten. Çünkü her şey politikadır. Sabah işe gitmek de politikadır. Çoğulcu demokrasi olmadan hiçbir şey olmaz. Hz. Muhammed de cemaate. tartışıp doğruyu buknasını buyurmuştur. Çeşitli görüşier tartışılmalıdır. Son olarak şunu tekrar vurgula- mak istiyorum: Ali Yüksel'le Türk basınında çıkan talihsiz söyleşilerden haberdanm. AMGT Genel Sekreterliği ve Şeyhülıslamlık unvanı iç içe geçti. bunun farkındayım. Ama Ali Yüksel bizde sadece Şeyhülıslam'dır. Eğer AMGT'nin politi- kasını gütmeye kalkarsa onu sert biçimde uyannz. Ali Yüksel, Ruhani İşler Daıresı Başkanı sıfatıyla Almanya içın Şeyhülislam'dır. Ve bu makam. Al- manya İslam Konseyi'nin bir alt makamıdır BİTTI T.C. ÇORUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1993 141 Mahkememızın yukanda esas numarası yazılı dosyası ile davaa Şengul Türkyılmaz tarafından Sadık Türkvılmazaleyhineaçılan şid- Jetlı geçimsizlık nedenıyle boşanma ve nafaka davasının yapılan yar- alaması sonunda. taraflann MY'nin 134 1. maddesi gereğince bo- janmalanna. müşterek çocuklar Burcu ile Burçin Türkyılmaz'ın .«layetlerinın davacı annelerıne venlmesine. çocuklar içın 250.000'er ira iştırak. davacı Şengül içın aylık 1.000 000 lira yoksulluk olmak izere toplam 1.500.000 lira nafakanın davabdan tahsilı ile davacı Jengül Türkyılmaz'a veritmesıne, çocuklann babalan ile görüşmele- nnin sağlanmasına karar venlmış, davalı Sadık Türkyılrnaz'ın adresı sıbıtaca tespit edilemedığınden ılanen tebliğıne karar verilmış olmak- a karar verine gecerlı olmak üzere ilan olunur. Basın 53068 tLAN GİRESUN ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞÎ'NDEN Davacı Gıresun Merkez Lapa Köyu 20 hanede nüfusa kayıtlı Abdi kızı 1958doğumlu Şüknye Şahin vekıli Av. Erol Dikbaş tarafından davalı, aynı köyaynı mahallede nüfusa kayıtlı İbrahımoğlu 1954 doğuınlu Turan Şahın alevhıne açılan şıddetli geçimsizlık nedenıyle boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, Davanın kabulüne vetaraflann boşanmalanna, masraf ve ücretı vekaletın davalıdan tahsıline dair venlen 30.6.1993 tanh 1990306 esas, 1993,202 sayılı karar adresı meçhul olan davalı Turan Şahın'e ılanm yayınlandığı tarihten ıtıbaren 15 gün sonra tebliğ edilmış sa> ılacağı. süresi ıcensınde lemyız edılmemesı halinde kesinleşeceğı hususu ılanen tebliğ olunur. Basın: 53035 Her yıl bir baraj kapanacak. Kapatan: Erozyon Yaratan: Orman kıyımı Ormanlanmızın yansı 40 yıldır "icraat" adı altında yitti. gitti. Toprak aşınımının doldurduğu barajlann listesi Göz- lüklü Martı Gazetesi'nin aralık ayı sayısında Gözlüklü Martı'ya abone olunuz. Tel: (0 212) 264 23 87 - 246 45 30 POLITİKA VE OTESI MEHMEDKEMAL İnct Baba, günümüzde bir yeraltı kahramanı olarak ortaya çıktı. ilkin hafiften bir babalandı, güncel babalar arasına karıştı; sonra "ihale babası" olarak yerini belir- ledi. Artık nerede bir ihale varsa, ihalelerin çözüm so- runları ortaya çıkıyorsa, inci Baba orada görünüyordu. Gücünü cinlerden alıyordu: "Okurum, üflerim, cinleri üstüne salanm" diyordu. Merak edenlere söyliyelim, gerçekten de cinleri salıyor, sorunu çözümlüyordu. inci Baba ve cinleri siyasette de kendini gösteriyordu. Yapılan ve yapılacak olan seçimlerde hep öndeydi. Sa- dece önde görünmekle yetinmıyor "aday" bile oluyor- du. Son seçimlerde Urfa'dan "aday" olarak çıkmıştı. Parti olarak da boy hedefı oluyordu. Açıktan açığa Demi- rel'i ve partisini (DYP) tutmuştu. Uçan kuştan ödünç oy bekleyen Demirel için bu yadsınamaz bir yandaşlıktı. Demirel, Çankaya'da yerini alırken inci Baba da yeral- tı dünyasının babalan arasmda yerini belirliyordu. Her- kes yerini bilmeli değil mi? Koruması artmış, korunağı genişlemişti. Babalar arasmda değil, kabadayılararasındaki birça- tışmada beklenmedik bir yenilgiye uğramışh. Bir söy- lentiye göre korumasının, bir söylentıye göre bir kaza- nın kurşununa gelmışti. Kurşun apış arasından girmiş, şah damarını bulmuştu. Vurulduğu yerden hastaneye gidene kadar çok kan yitirmiş, can vermışti. "Su testisi su yolunda kırılır" derler, öyle mi olmuştu? Yer altında aldığı kurşun yer üstüne çıkana değin ona fırsat verme- mişti. Oldüğü kesinleşince mezarı üstüne tartışılıyor. Urfa'- ya mı gömülsün, Ankara'ya mı? Ankara'ya şimdilik gömülsün, sonra Urfa'da türbeye kaldırılsın. Herkesin konuştuğu mezar, ama söylentiler değişik. Bir de umul- madık bir şey oldu. Cenazeye beklenenlerden çoğu gel- medi, neden? önde görünen babalardan çoğu gelmişti, ama arkada duran babaların çoğu yoktu. Frank Slnatra- yı anımsayanlar oldu. Ünlü şarkıcı Sinatra'nın babalarla yakınlığı bilınir... Yer üstünde olsun, yer altında olsun "baba babadır." Bu cenazede öyle olmamıştt. Oysa ün- lü bir şarkıcı burada da vardı, bunun da sesi tatlıydı. Ankara'da yıllar öncesine dayanan bir baba olayını anımsayanlar oldu. Çok ünlü bir kabadayıyı Kürt Ce- malf'yi Hergele Meydanı'nda kalleşçe vurdular. Kürt Cemali baba değildi, o yıllarda kabadayılara baba den- miyordu. Kabadayılar Altındağ, Hergele Meydanı, Ha- cettepe arasındaki bir üçgen içindeydi. Kabadayılar polisle ortak buraların haracını alıyorlardı. Haraç, ku- mardan, esrardan, kadmdan (fuhuş) alınıyordu. Alan da dardı, haraç azdı. Kumardan, esrardan, kadmdan alman haraç kimseye yetmiyordu (polis dahil). Bu haraçla mafya olunmaz ancak kabadayı olunur. Alanı genişletmek, haracı yaymak gerekiyordu. ilkin Dündar Kılıç Hacettepe'deki kahvelerden çıktı, Istan- bul'un yolunu tuttu. Kabadayılıktan kurtuldu. baba oldu. Babalığına Kürt Cemali'nin öldürülmesı de yol gösterdi. Kürt Cemali için yakılan ağıtlar. tutulan yaslar onun işine yaradı. Kürt Cemali den Keşanlı Ali çıktı. Son bozgun 12 Eylül savaşmasıdır. Savaş mafyalar arasmda olduğu gibi polisler arasmda da oldu. Bu kez haraç büyüktü, kavgası da büyük olacaktı. Arasına aske- rin de karıştığı babalar arası savaş çok çetin geçmişti. Gerilla, kontrgerilladan tutun, esrar, eroine kadar her savaşmada, herkesin eli kolu vardı El değiştikçeyerde değişiyordu. Güney Asya, Güney Amerika; Amerika'nın ortasına değin kızışan bir savaş. inci Baba olayı kavganm daha büyümediğinı gösteri- yor. Bundan sonrasını izleyeceğiz... BULMACA 1 2 3 4SOLDANSAĞA: 1/ Kendisini bilımden ve dünya nimetlennden ya- rarlandırması karşılığın- da nıhunu şeytana satan, bu olay nedeniyle sayısız edebiyaL müzik ve görsel sanat yapıtına konu olan ünlü söylence kahrama- nı... Birine dokunsun di- ye söylenen söz. 2/ Çam, ardıç, sedir gibi ağaçlann yaprağı... Ankara'nm bir ilçesı. 3/ Bir nota... ABD profesyonel lıgini simge- kyen harfler... Argoda esrar. 4/ Argoda külhanbeyi tavırlı kimse. 5/ Yelkenli gemilerde gabya çar- mıhlannı ana direğe bağlayan kısa çarmıhlar... Malezya halkına özgü bir tür öidürücü delılik. 6/ Bağıt... Molıbderun simgesi. 7/ Roma mi- tolojisinde ekim ve biçim tannça- sı... ABD Merkezi Haberalrna örgütü'nün simgesi. 8/ Anma, sö- zünü etme... Zaman, çağ. 9/ Bir tür ın taneli zeytin. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İpliksolucanlann yol açtığı tro- pikal bir hastalık. 2/ Hattatlann kullandığı yan mat bır kağıt türii... 3/ Tümör... ABD'nin bir eyaleti. 4/ Bir birliğin, ortakh- ğın ya da alacaklılar grubunun haklannı korumakla görevlj kimse... İsrail'in plaka işareü. 5/ Bizmutun simgesi... Bir müzik yapıtmı oluşturan notalan sese çevirme. 6/ Türk müziğinde bir makam. 7/ UzaJdık işareü... KemikJerin yuvarlak ucu... Sûrey- ya Dunı'nun birfilmi.8/ Erkekliğin ve dişiliğin belüienmesinde rol oynayan kromozom... Bir gıda maddesi. 9/ AJtı düzbirçeşit tekne... Halk edebiyatının en yaygm nazım şekli. İLAN İSKENDERUN1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:l992 32 Karar No: 1993-780 - Davacı: Haane-i Maliye Vekili A\. Pirave Ünsüren - İskenderun. Davalı: Abdulkadir-Zade Haa Şakır bakı>e veresesi Davaa Ha- zıne-i Maliye vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu gaiplik ve tescil davasının vapılan duruşması sırasında İskenderun I. mıntıkasında kaın. 130 parsel sayılı gaynmenkulün hıssedan davalı Abdulkadır Zade Haa Şakır veresesinden uzun za- mandan ben haber alınamadığından, gaıplığıne ve adına kayıtlı 130 parsel sayılı taşınmazdaki 35280.48384 hissesınin da\acı Hazine adı- na tesciline karar verilmişür. İlan olunur. 19 II 1993 Basın: 53059 İLAN ERDEMLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNO.I990 234 Davaa S.S.K Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Ahmet Sabah Bozkurt ve Durmuş Turgut aleyhine açılan ış bu tazmınat da- vasının 2.12.1992 tanhb duruşmasında 5.280.588 TLnın dava tarihi itiban iie yasal faizinin de nazara aiınarak davalılardan aünıp davaa kuruma venlmesine karar venlmıştır. Davalı Ahmet Sabah Bozkurt adına yapılan tebligatın bila ıkma- len iade edildığı. C.Savcılığı'nın yapılan tahkıkatında da bulunama- diğından davalının iş bu ılanm neşır tanhinden ıtıbaren 30 gun içındc karan temyiz etmesi. aksı halde kendisı yönünden karann kesinleşe- ceğı hususu tebligat yenne kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 53046
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle