Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 KASIM1993 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ILO'danTürkiye sorgıısu• Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi, örgütlenme hakkını güvence altına alan
87 ve 98 Sayılı ILO sözleşmelerinin Türkiye'de uygulanmasına ilişkin işçi konfederasyonlanndan bilgi istedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)
Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi. ör-
gütlenme hakkını güvence altına alan
87 ve 98 sayılı ILO sözleşmelerinin
Türkiye'de uygulanmasına ilişkin ola-
rak işçi konfederasyonlanndan bılgi
istedi. İLO'dan Türk-İş, DİSK ve
Hak-İş"e gönderilen soru formlannda,
örgütlenme hakkının yasalarda ve
pratikteki uygulamalan ile bu haktan
kimlerin yararlanamadıklan soruldu.
Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi'-
nin lÖyılda bir hazırladığı durum şap-
tama raporu için ilk kez Türk-İş"in
dışında DİSK ve Hak-İş'e soru form-
lan gönderildi. Türkiye'nin geçen yıl
onayladığı 87 sayılı sendika özgürlüğü
ve örgütlenme hakkının korunmasına
ilişkin sözleşme ile 1951 yılında onay-
ladığı 98 sayılı sendika ve toplupazar-
lık ile ilgili sözleşme hakkında işçi kon-
federasyonlanna, hükümetin sözleş-
me hükümlerine ne derece uyduğu so-
ruldu.
Çalışanlar ile işverenlerin herhangi
bir aynm yapılmaksızın . önceden izin
almadan istedikleri kuruluşlan kurma
ve bunlara üye olma hakkını güvence
altına alan 87 sayılı sözleşmede. kamu
makamlannın çalışanlann örgütlen-
me hakkını sınırlamalan da engelleni-
yor. 98 sayılı sendika ve toplupazarhk
hakkı sözleşmesinde de işçi ve işveren
örgütlerinın birbırlerinin işleyişlerine
müdahale etmemeleri öngörülüyor.
ILOnun sendikalara. bu sözleşme
hükümlerinin uygulanma oranını sap-
tamaya ilişkin sorulardan bazılan şöy-
le:
ILO'nun soruları
• Bu sözleşme hükümlerine ne de-
recede işlerlik kazandınldı? Buna iliş-
kin v asa. yönetmelik ve yargı kararlan
ile uygulamalan özetleyin.
• İşçi vc işveren örgütlcrine ilişkin
ayn bir yasal düzenleme var mı? Ka-
mu çalışanlan. işverenler, tanm ve de-
nizcilik sektöründe çalışanlara ilişkin
düzenlemeler varsa. gönderiniz.
• Ülkenizdeki çalışanlar vc işveren-
ler. sendikal örgütlere seçerek kendi is-
tekleriyle mi, yoksa zorunlu olarak mı
girerler?
• İşçi ve işverenlerin grev ve lokavt
haklannı kullanmalannın ön koşullan
neler?
• İşçi ve işveren öğütlerine, genel
olarak ülkenin güvenliğini tehdit eden
yaym ve miting yapmalan durumla-
nnda hangi yasal düzenlemeler uygu-
lanıyor?
• Yasalarda ya da uygulamalarda.
sözleşmeye etkinlik kazandırmak için
bir değişıklik yapıldı mı?
• Sözleşmenin uygulanmasına en-
gel olmaya yönclim. yasadan ya da ül-
kedeki pratikten kaynaklanan güçlük-
ler neler?
• İşçi ve işveren örgütlcrinin birbir-
lerine müdahaleleri nasıl cngelleniyor?
• Sendikalaşmadan kaynaklanan
aynmcılığı ve müdahaleyi önleyecek
yönetsel. yasal bir düzenleme ya da
mekanizma var mı?
• Kamu çalışanlan sözleşmeden ne
derecede yararlanabiliyor?
îtlıal ııskımıruda kansertartışınası
Norveç'ten ithal edilen uskumrunun kanserojen madde taşıdığı gerekçesiyle Ankara'da yasaklanması yerli
babkçılarla ithalatçı fırmalar arasmda tartışma yarattı. tthalatçılar kanserojen iddiasını reddediyorlar.
İBRAHtMGÜNEL
İçerisinde kanserojen madde
olduğu savıy la önceki gün An-
kara'da saüşı yasaklanan ithal
uskumru baîığı, Kumkapı'daki
Babk Hali'nde satılmaya de-
vam ediyor. Hem de günlük 25
ton civannda saulıyor. Nor-
veç'ten dondunılmuş olarak
ithal edilen uskumru 25 kiloluk
paketler halinde piyasaya sürü-
lüyor. Hal çıkış fıyatı koli başı-
na 340 bin lira civannda olan
balık. piyasada tanesı 8 bin ile
15 bin lira arasında alıcı bulu-
yor.
ithal uskumru piyasadaki
canlı balık ücretlerini de aşağı
çekmiş durumda. Balığın piya-
saya girdiği andan itibaren ba-
lık piyasasındaki fıyatlann
aşağı düştüğünü belirten balık-
çılar, deruzlerimızdeki balık
neslinin yok olmasını çevre kir-
liüğine bağlıyorlar. İthal balık
olayı ile zor duruma düştükleri-
ni söyleyen balıkçılar, devletin
ıthalatı yasaklamasını istiyor-
lar. İthalatı gerçekleştiren şir-
ketler ise, bahklann ileri tekno-
loji iledonduruldugunu. sağhk-
,1ı bır şekilde çeşitli kontroller-
den geçeTek piyasaya
1
sürüldü-
ğünü anlatarak, halkın ucuza
babk yediğini beürtiyorlar. Bu
noktalardan hareketle İstanbul
Balık Müstahsillen Kooperatıfi
Başkanı Orhan Çınar ile, Nor-
veç'ten uskumru ithal eden Er-
gûn Başaranın görüşlerini al-
dık.
Balıkçılann şiddetle karşı çıktığı ithal balık Norveç uskummsu, Kumkapı Balık Hali'nde günde 25 ton satüıyor.
İthal balık olayına karşı ol-
duklannı ve haksız rekabet or-
tamı yarattığıru ileri süren Çı-
nar, "Biz balık a>lanma yasağı-
na, ülkemize ithal balık gelsin
diye mi uyuyonız. İngiltere ve
Fransa gfbi balıkçılıkta ileri iil-
keler ithal balıklara savaş açar-
ken, denize dökerken, Türkiye
ithal balık cenneti oldu. Evet bu
balıklar ucuz olabilir. buradaki
balıkçı kitlesi zamanla iş yapa-
maz hale gelirse, devlet aynı ba-
lığın bizde de üreyeceğini taah-
hüt ediyor mu?" dedi. Türkiye-
de ithal mahn her tûrlûsüne
merak olduğunu belirten Or-
han Çınar. "Ben Norveç, İsveç
ve Danimarka'v ı gezdim. Geliş-
miş ülkeler olduğu için. ileri tek-
noloji ile balığı dondurup paket-
liyorlar. Aynı zamanda harp
zamanları için kendi depoların-
da stoklama yapıyorlar. Ancak
dondurma süresinin bitimine ya-
kın çıkartıp ihraç ediyoriar. Ta-
ze dondurduklarını kendilerine
saklıyorlar" dedi Bazen piya-
sada zehirlenme olaylanna
rastladıklannı anlatan Çınar,
"Dondunnanın da belirli koşul-
lan olması gerekir. O ülkelerde
sağlıklı bir şekilde yapılabilir
ama, bizde bu olayların iyi şekil-
de olacağını sanmıy orum. Don-
muş balığın a> nı koşullarda sak-
lanması gerekir. Gümriikten
çekilen balık burada satıcıya
ulaştınlıyor ama, satKinın tez-
gahında iki gün beklediği oluyor
\e balık bo/unmaya uğruyor.
Arunda temizlenip pişirilse
olumsuzluklar ortadan kalkar"
dedj. Hükümetin balık ithal et-
me yetkisinin kooperatiflere ver-
mesi durumunda çok daha iyi
olacağını belirten Çınar, "Ma-
dem balık ithal edilecekti, yetki-
. si niye bize »erilmedi? Bunu biz
getirelim ve fon kuralım. Balık-
çımız da denizde yaşam kavgası
\ermesin. Bir de kamuoyunda
balık neslini bizim tükettiğimiz
söyleniyor. Biz denize açılmaya-
lım bakalun biz mi tüketiyoruz,
yoksa çe\reye zara verenler
inirdedi.
Balık ithali yapan Ergûn Ba-
şaran, getirdikleri bahklann
Norveçin kuzeyinde ve Atlas
Okyanusu civannda lutuldu-
ğunu behrterek. "Bizim duydu-
ğumuz Baltık Denizf nde tutulan
balıklarda radyasyon ve kanso-
rojen madde varmış. Biz Nor-
veç'ten ithalat yapıyonız. Getir-
diğimiz balıklarm Ankara Hıfzv-
sıhha Ensitütü'nde ve yurda
gelişinde İl Sağlık MüdürîüğiT-
nde sağlık kontrolü vapılıvor.
Yoksa sokamazsınız. Bir de bu
balıklann en büyük ithalatçısı
Japonya. Yılda 300 bin ton civa-
nnda ithalat yapıyor. Buraya
gelen balık miktan 16 ile 20 bin
ton civannda. Bize Norveçliler'-
de bu olaydan sonra sordular.
Dünya'da bu balığı almayan ül-
ke yok gibi. Eski balık olayı söz
konusu olamaz zaten, yıllık 350
bin ton kota var. Norveç onun dı-
şına çıkmaz" dedi. Yılda ortala-
ma 2 bin ton balık ithal ettikle-
nnı söyleyen Başaran. "Balık-
ları bekletmiyonız. Gekliği anda
hemen piyasaya sürûvoruz ve
anında tüketiliyor. Dolaytsı ile
sağlıksız bir olay olacağını zan-
netmiyorum. Balık tutulduktan
sonra hemen dondunıluyor. Hal-
kunız da büyük oranda bu balığı
rutuyor. Çünkü çok ucuz. Bu ba-
lık piyasada olmasaydı, bugün
balık fiyatları 150-200 bin liraya
fırlardı. Bizim balıkçılan da
olumsuz yönde etkilediğini zan-
netmiyomm. çünkü Türkive'de
balık azaldı. Yasaklanma olayt-
nın yanlış anlaşmadan kaynak-
landığını zannediyorum, bir kaç
gün içinde düzeleceğine inanıyo-
rum" dedi.
Yüksek kolestrol9 kalp
krizjmdavetediyor
• Prof. Dr. RobertMahley'e göre Türkiye'de
erkeklerin yüzde 32*si. kadınlann ise v'üzde
22'si yüksek kolestrol nedeniyle kalp krizi
riski altında bulunuyor.
İstanbul Haber Servisi-
İstanbul Amenkan Hastanesi
ile Californıa Üniversitesi Da-
vıd Gladstone Enstitüsü'nün
doktorlan ve bilim adamlan
tarafından gerçekleştırilen
'Türk Kalp Çalışması'nın so-
nuçlan, dün Amenkan Hasta-
nesi'nde düzenlenen bir top-
lantıyla açıklandı.
Çalışma hakkında bilgi ve-
ren Prof. Dr. Robert Mahley,
Türk Kalp Çalışması'nın ger-
çekleştirilmesi sürecinde 20 ya-
şın üzerinde 10 bin kişinin
araşürmaya alındığını söyledi.
Mahley calışmarun amaçlannı şu şekilde sıraladı:
• Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşayan kişılerde yüksek
kan yağlan görülme sıklığının saptanması.
• Koroner arter hastalıklanna neden olan risk faktörlerinin
(sigara,diyet, yüksek tansiyon. fıziksel aktivite) dağılımının sap-
tanması.
• Yüksek kan yağlan ile ilişkili kalıtımsal anomalilerin in-
celenmesi
• Lipoproteınler ve lipidlenn önemi konusunda Türk doktor-
lan ve tıp öğrencılerinin daha fazla bilgilendırilmesi.
Mahley. çalışma sonunda Türkiye genelinde erkeklerin yüzde
32'sinin, kadınlann ise vüzde 22'sinın yüksek kolestrol nedeniyle
kalp krizi riski alunda bulunduldannı söyledi. Mahley gelir düze-
yi. refah ve eğıtım ile kalp hastahklan nskı arasındaki ıhşkıye de
değinerek "Eğirim: refah ve yüksek gelir sağlamakta, bu ise fazla
kaİori ve doymuş \ ağ tükeriminin artması ile paralcllik göstermek-
tedir. Sonuç, yüksek kolestrol ve kalp hastalığı riskidir" dedi.
ESKİ KOCAYA GIYABİ TUTUKLAMA
İşçi konfederasyonlan ile demokratik kitle örgütüliderlerinin katılımıv la Ankara Kızılav da gerçekk^tirılen eylemdeTürk-İş
Başkanı Bayram Meral işçilerin ortak sesi olduklarını, ülke sorunlarını balkondan seyretmeyeceklerini söyledi.
işçi liderlen, Kızılay'dabildiri dağıtb
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalı-
şanlar, terör ve özelleştirmeye karşı çıktı.
Demokrasiye karşı işbirliği karan alan
Türk-İş, DİSK ve Hak-İş konfederasyon-
lan ile demokratik kitle örgütlcrinin lider-
leri, Kızılay'da halka basın açıklaması
dağıttı. Türk-İş Genel Başkanı Bayram
Meral, çalışanlann ortak sesi olduklannı
vurgulayarak. "İşçi konfederasyonları. ar-
tık ülke sorunlarını balkondan seyretmeye-
cek" dedi.
Türk-İş. Hak-İş. DİSK, Kamu Çalışan-
lan Sendikalan Platforrnu. Türk Mühen-
dis ve Mimar Odalan Birliği, Türk Tabip-
leri Birliği. Türkiye Mühendis Odalan Bir-
liği. Türk Diş Hekimleri Birliği. Türk Vete-
riner Hekimleri Derncği. İnsan Haklan
Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği.
Halkevleri, Genel Sağlık-İş. Eğitim-İş ile
Araşlırma Görcvlileri Derncği yöncticileri.
dün Ankara'da yaptıkları basın açıklama-
sını, Kızılay'da halka dağıttılar.
Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral.
amaçlannın halkın sorunlanna çözüm bul-
mak olduğunu belirterek. "Biz. çalışanla-
nn. halkın ortak sesiyiz. Halkın sorunlanna
seyirci kalmayacağız. Gündem beiirlenip or-
tak mücadele edilecek " dedi.
Toplantıya kaülan her kuruluşun. kendi
antetli kağıdına basılı olarak dağıtılan or-
tak açıklamada. ülkede yaşanan gclişmclc-
rin tüm çalışanlar için "kaygı verici" oldu-
ğuna dikkat çckildi. Demokrasiye yönclik
saldınlara karşı işbirliği yapılacağının kay-
dedildiği açıklamada. özelleştirme ile ulus-
lararası vc yerlı tekclci scrmayenin çıkarla-
n doğrultusunda gerçcklcştirilecck KİT
satışlanna karşı çıkıldı. Taşeronlaşma, işçi
çıkarmu. sendikasızlaştırma uygulamdlan-
nın "sosyal devlet anlayışının yok edilmesi"
anlamına geldiğine değinilcn açıklamada.
bu konuda ortak çalışma ve mücadele
programlan gcliştirileccği bclirtildi.
Açıklamada, sıkıyönetim vc Tcrörlc
Mücadele Yasası'nda değişıklik yapılması
adı altında dcmokratik hak vcözgürlüklcr-
dc kısıtlamalara gidilmcsinc karşı çıkıldığı
vurgulandı.
Izlaııdalı anneninıııiııik zafeıî
İstabul Haber Senisi-Türkiyeile İzlanda
arasında soruna yolaçan iki kızçocuğunun
velayeti konusunda. Izlandalı anne Sofia
Hansen, bir davada daha zafer kazandı.
Izlandalı anne Sofia Hanscn'ıncskı kocası
HalimAI hakkında. Bakırköy 6. AsliyeCeza
Mahkemesı 'gıyabi rutuklama' karan verdi.
Sofia Hansen'ın, mahkeme karanna karşın
çocuklannı göstermemesı nedeniyle suç
duyurusu üzerine açılan davanın dün yapılan
duruşmasına sanık Halim Al katılmadı.
Mahkeme. suçtan zarargoren kışı olarak Sofia
Hansen'in davayamüdahil olarak katılması
karannı verirken sanık baba hakkında
'mahkeme karanna uymamak" suçlamasıyla 6 ay
3 yıl arasında hapiscezasının istendiği
iddıaname okundu.
Sanık Halim Al'ın kasten duruşmaya
gelmcdiğıni ileri süren Sofia Hanscntın avukatı
Hasip Kaplan. sanık hakkında tutuklama karan
verilmesini istedi. Aynı konuyla ilgili 6 davanın
birleştirilmesi karanna varan mahkeme. Halim
Al hakkında 'duruşmalardan kaçtığr
gerekçesiyle gıvabı tutuklama karan \erdi.
Al, ifade vermek için tutuklanacak
Halim Al. Hukuk Usulü Muhakemeler Ka-
nunu'nun 113-a maddesi uyannca mahkeme
karanna uymadığı için yargılandığı davada. ifa-
de vermesi amacıyla tutuklanacak ve ifadcsin-
den sonra serbest bırakılacak.
Sofia Hansen, mahkeme karanna karşın çocuk-
lan Vcsile ve Ayşegül Al'ı kcndisine gösler-
meyen Halim Al hakkında Bakırköy Cumhuri-
yet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş.
savcılık da Halim Al hakkında "mahkeme kara-
nna uymadığı1
'' gerekçesiyle dava açmıştı.
İNGİLİZÇE İNGİLTERE'DE
ÖĞRENİLİR!
EF Uluslararası Dil Okulları ve BTA İngiliz Turizm Bakanlığı
sizleri İngiltere'de İngilizce öğrenmeye çağırıyor.
Türkiye'de kendi ofisi ile hizmet veren ilk ve tek yabancı dil okulları zinciri olan EF, 28 yıllık
dil eğitimi deneyimini ve eğittiği 3 milyon öğrenci ile kanıtlanmış başarısını şimdi sizlerle
paylaşmak istiyor.
* YILBAŞINDAN ÖNCE İNGİLTEREDE 12 HAFTALIK YOĞUN
PROGRAMA BAŞLAYIN, UÇAK BİLETİNİZİ HEDİYE EDELİM.
Ayrıntılı bilgi ve broşür ıçın bizi hemen bugün arayın.
Brrtish Tourist Authority
EF EĞİTİM LTD. MİM KEMAL ÖKE CAD. 9/4 80200 NİŞANTAŞI-İSTANBUL
TEL: (0212) 225 02 10 FAX: (0212) 225 46 92
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Medine Sözleşmesi
Geçenlerde bır panele katıldım. Refah Partisi'nin is-
tanbul daki ılçe örgütlerinden birinin gençlik komisyonu
davet etmişti Konu "değışim" idi. Paneldeki diğer ko-
njjşmacı Mehmet Metiner dı Metiner bilgilı ve ilginç bir
insan. Değışik yayın organlarında çalışırken tanımıştım.
Ş mdi de Yeni Zemin dergisını çıkarıyor. Ilgiyle izliyo-
rum
Böyle bir konu ele alınınca, ister istemez laiklik konu-
su gündeme gelıyor. Ardından "resmı ıdeoloji", "İstam
düzeni", "Atatürk" vb kcnular tartışılmaya başlanıyor.
^fadem ki kör-topal da olsa demokratik bir düzende ya-
şıyoruz, elbette tartışacağız.
Fazla bir kalabalık yoktu. Ancak genç dinleyicilerimiz
aktif ve heyecanlıydılar. Hele soru-yanıt bölümüne ge-
lınce panel' tadındanyenmez"bir halegeldi.Çokgüzel
sorular soruldu. Güzel tartışmalar oldu.
Refah Partilı gençlerimızde ilginç bir önyargı var Bu
rremleketteki' Ataturkçulen " dın düşmanı yadaen azı-
ndan Islamiyet düşmanı sanıyor ve sayıyorlar. Atatürk-
çulerın (en azından önemlı bir bölümünün) "Müslüman
g»bi yaşamasını istiyor ve bunun ölçüsünü de kendileri
koyuyoriar Zaten ıp orada kopuyar.
Hz Muhammed zamanında oluşan bir anlayışı gün-
deme getiriyorlar "Medine Sözleşmesi"den\\en bu an-
layışa göre. Islam toplumunda tam bir dın ve vicdan oz-
gûrlüğü olacaktır ve herkes kendi ınancına göre yaşa-
yacaktır. Müslüman Müslüman gibı. Musevi Musevi gi-
bı, Hıristiyan Hıristiyan gibı...
Ancak bır kez "Müslümanım" dediniz mi, yandmız.
"Onların" anladığı biçimde Müslüman olmak zorunda-
sınız. Hıristiyansanız akşamları birkaç kadeh parlatma-
mza kimse karışmaz, ama Müslümansanız zinhar...
He-n ' Müslümanım ' deyıp hem oruç yiyemezsiniz.
'fahu ben kendımce Müslümanım" demeye hakkınız
yok. Zaten yaşınız 18 i geçmışse Muslumanhktan vaz-
geçtım' de dıyemezsıniz. Adamı taşlarlar..
Panel sırasında bu hususları dile getirerek "Medine
Sözleşmesi'nin"arkasına sığınmamalarını söylemiş ve
kendımce o yolu kesmistım. Ama tartışma bölümünde
gane gündeme geldi ve acıkça ifade edildi ki; "Müslü-
manım diyen, Müslüman gibı yaşamak zorundaymış."
' Pekı" dedim. "Bunun olçusünü kim koyacak? Bakın
gjnümüzde İslam şeriatı ile yonetildiğini ileri süren beş
asvlet var. Libya. Suudi Arabistan. Iran, Pakistan, Afga-
n •stan. Ama bu beş devletin her biri farklı bir Islam uygu-
luyor. Suudı Araoistan şeriat devleti, ama Abdurrah-
man Dilipak a yasak . '
"Islamın yolu bellidir" dediler "Saydığınızdevletlerin
ooğu sahtekardır.' Çevredeki camilerden birinde
ımamlık yapan bir genç vardı Panel bitti, yolda tartışma-
yı sürdürdük. Herkes kendince Müslüman olabilir" gö-
rûşüne sıddetle karsı çıkıyordu. ' islam'da yoruma yer
yoktur Hocam " dıyordu "Yolumuz net ve açıktır."
"Peki, o zaman KIYAS (bir Islam aliminin birkonudaki
yorumu) nedır. ICMA (islam alimlerinin bir konudaki fi-
kJr birliği) nereden çıkmıstır" dıye sordum. "Bunlar YO-
RUM değil mi? Yoksa siz. Kıyas ve lcma'yı Islamiyetin
kaynakları arasında saymıyor musunuz?"
Cevap vermedı tabıı Ama düşuncelerinı değiştirebil-
ciçimi de sanmıyorum.
Bu gençlerin kafalarında bır Müslüman tipi" ve bir
' ı's/am düzeni" var Bunlara uyarsınız Müslümansınız.
Uymazsanız sizinle tartışıyorlar. konuşuyorlar. ama pek
Müslümandan saymıyorlar.
Medine Sözleşmesi'nin getirdiği ya da getirebileceği
özgürluğü iyi değerlendirmek gerek. Kımse hayale ka-
pılmasın. Kaldı ki bu Medine Sözleşmesi'ni savunanları,
' gavurlukla" itham eden fanatikler de var.
Diş hekimi Filiz Hanım'ın sarı boyalı saçları kimseyi
aldatmasın. Işın o yanı reklam, 'vitnn düzenlemesi."
Ama Refahlı gencler "Gelırsek seçimlerle geliriz. gi-
cfersekgene seçimlerle gidenz' dıyorlar. Galiba önemli
olan bu. Umarım samımi olsunlar
3 işyerine molotoflu saldırı
• İstanbul Haber Senisi - Gültepe Talatpaşa Caddesi üzerinde
bulunanŞamıloğluTekelBayıi.GulümBüfeveOba
Restaurant'a molotofkoktev I ve sılahla saldında bulunuldu.
Saldın olaylannda bır kışı yaralandı. Dün gece gerçekleşen
olav larda saldırganlann tjbancasından çıkan kurşunlarla
yaralanan Tekcl bav ii sahibi Kenan Şamiloğlu. tedav i edilmck
ü^ereŞişli Etfal Hastanesı'nekaldınldı. Molotofkokteylli
saJdınlar sonucu çıkan vangında işverlenndc maddı hasar
meydana geldi. Üç kışi olduklan tahmın edilen saldırganlar
k»çarak izlerini kavbettırdıler.
Av. ŞEVKET
EPÖZDEMİR
Faşizme ve sömürüve direndi,
direnenleri yılmadan savundu.
Onurlu kişiliği ve ka\ gası yaşayacak.
RABİAKAKI
Bar • Lokanta 232 64 26 • 233 97 31
C'est la vie!
at the top
TAKSİM'DE AÇILIYOR
vv/t/j
ANNETTE LOVVMAN
Saıcral Hotel Roof. Sıraselviler
Te-2SI 81 10
03.12 1993
Saat 21 00'den ıbbaren
T h e s c a P a n a y ı o t o u ' n u n y o n e t l m l n d e
COMPANIA
REMBETÎKA1900-1960 İstanbul Izmi' Atma "Rambetika"nın
muzikal oykusu
eski yesilde
P a z a r i e s ı Salı hafK, h e r g e c e
ESKİ YtSll «BOULM««H»MIT CAD. MO :61 T«llMH*NE TAKSİM
UL : 255 20 20 . 254 35 CJ