Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30KASIM1993SAU 12 DIZIYAZI ••::••••:. M . DUVARLARIN JLNÖAKİ EĞİTİM Röporfff: FigerUJjrfay Prof. Yıfanaz Büyûkerşen'in açık öğretim konusundaki şansı 1981'de dönmeye başlar. 12 Eylûl'ün lideri Örgeneral Kenan Evren'in askeri bir tatbikatı izkmeye geldiği Eskişehir'de Akademi'yi de gezmesi, şansın dönüm noktasıdır. Gerisi "emir-komuta zuKİri"ni andınr biçunde gelişir. Önce YÖK, ardından da 'kanun hükmünde karamaıne...' Evren, Eskişehir'de Akademi ve stüdyolannı geziyor; YÖK Başkanı Doğramacı da Büyükerşen'i Ankara'ya çağınp verdiği brifıngi dinliyor; Anadolu Üniversitesi kuruluyor ve Açık Öğretim Fakültesi doğuyor Ayağa gelen şans 'kaçırdmaz' v y n smavlanndan eli boş çıkan gençler için, bulunmaz bir fırsattır bu yeni öğrenim kurumu. İlk yıl, "açıkta kalanlann" tümü Açık Oğretim Fakültesi'ne kayıtyapar. Prof. Erşen'in 27 bin "açıktan" öğrencisi vardır. Hele, Milli Eğitim, ilkokul öğretmenleri için lisans programı başlatmak isteyince öğrenci sayısı hızlaartar... 1981 yıbnda Kenan Evren ve Konsey üyele- ri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın tatbi- katını izlemek üzere Eskişehır'dedirler. Bal- mumu heykellerden oluşan müzeyi ge2mek ûzere geldikleri Akademi'deki stüdyolan da görûrler, Eğitim Televizyonu hakkında bilgi ahrlar. Bir süre sonra YÖK kurulur. YÖK Baş- kanı thsan Doğramacı, Büyükerşen'i Anka- ra'ya çağınr. Yılmaz Büyükerşen, dialar, grafıkler, dokümanlarla geldiği Ankara'da, YÖK üyelerine bir saat boyunca brifıng ve- rir, dünyadaki açık öğretim uygulamalannı anlatır. Doğramacı, Büyükerşen'i teşekkür ederek Eskişehir'e uğurlar. Bu arada, 1969 yılında kurulan Eskişehir Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi ile 1976 yılında kurulan Yabancı Diller Yük- sek Okulu ve 1978'de Eskişehir'de öğretime başlayan Tıp Fakültesi, 1982 yılında Fküsadi ve Ticari tlimler Akademisi ile birleşerek Anadolu Üniversitesi'nı oluştururlar. Dolmayan kontenjan Y ılmaz Büyükerşen'in YÖK üyelerine brifıng vermesinden kısa bir süre sonra kanun hükmünde kararname ile Açık öğretim Fakültesi kurulur. Başlangıçta aca- yip bir yapısı vardır. Açık Öğretim Fakültesi adı altında örgün eğitim veren sinema-televizyon okulu, basın- yayınjletişim sanatlan, eğitim iletişimi ve teknolojisi bölümleri de öğretime devam et- mektedir. Matbaa, bilgi işlem merkezi henüz yoktur. Ama 1.5 ay içinde programlar başlar. 10 bin öğrenci beklenirken, o yüki smav sonucu açı- kta kalan 27 bin öğrencinin tamamı kaydo- lur. tkinci yü 37 bin kontenjan konulur, ama 27 bini dolar. Üçüncü yıldan itibaren başvu- rular artmaya başlar. 25 üniversiteden 600'- den çok hoca uygulamaya destek vermekte- dir. Bakanlığın sorusu 1986 yılında zamarun Milli Eğitim Ba- kanı Vehbi Dinçerler, 130 bin ilkokul öğretmeninin yüksek okul öğrenimi görmelerini ister. Bu öğretmenler lise düze- yindeki öğretmen okullannı bitirdikleri için terfı edemezler. MiUi Eğitim Bakanlığı bu amaçla Gazi Ünı- versitesi'ne başvurur, "öğretmenler için Eği- tim Fakültesi'nde iki ydlık ön lisans programı düzenleyebilir misiniz?" diye sorar. Üniversite, "Her yü 30 öğretmen öğrenci alabinrim" der. Bu kabul edilirse, 130 bin öğretmenin yük- sek okul mezunu otabilmeleri için 35 yıl gere- keceği düşünülerek vazgeçilir. Ustelik Türki- ye'nin değişik yerlerinde görev yapan öğret- menlerin, iki yıl boyunca öğrenim görmeleri eğitimi de aksatacaktır. Bakanhk, Anadolu Üniversitesi'nden bu konuda rapor ister. Anadolu insanında ötelerden beri. doğal ilaçlara ya da "şifalı bitkilere" karşı yoğun bir eğilim vardır. Oysa, bunların ne denli doğru oldukları, hastalıklara gerçekten mi i)i geldikkriyoksa salt bir inanç sonucunda mı kullanıldıklan "bilimsel olarak" kanıtlanabilrniş değildir. Tıbbi Bitkikr Araşbrma Merkezi'nin kunduş amacı da, doğav a karşı duyulan bu inancı bilimsel olarak da kanıtlamaktır. Araştırmalar, teknolojinin son yeniliklerine dayanılarak yüriitülür. Tıbbi Bitkiler Araştırma Merkezi Doğadan sağlık reçeteleri Kekik suyu gerçekten bazı ağnlan gideriyor mu? Cevizın tiroid bezi tedavisinde etkisi olabilir mı? Acı dülek suyu, sinüzit tedavisinde kullanılabilir mi? Sarmısağın damar hastalıklan üzerindeki etkisi nedir? Bunlar Anadolu Üniversitesi Tıbbi Bitkiler Araştırma Merkezi'nde araştınlıyor. Eczacılık Fakültesi Dekanı ve Merkezin müdürü Prof. Dr. Hüsnü Can Başer'in verdiği bilgiye göre, 1982 yılında kurulan merkez, dünyada tıbbi bitkilerin endüstriyel kullanımı konusunda Birleşmiş Milleüer adma eğitim veren tek kuruluş olma özelliğini de taşıyor. 1988 yılından bu yana altı program düzenlenmiş ve 28 ülkeden 60 kişiye eğitim verilmiş. Bu programlann yaru sıra çeşitlı ülkelerden gelen "Şu elemanları şu konuda eğitir misiniz?" bıçımındeki isteklerede olumlu cevap veriliyor. Tıbbi Bitkiler Araştırma Merkezi, "Türkiye'nin bitkisel kaynaklannı rasvonel şekilde değerlendirerek başta ilaç sanayii ounak üzere kozmerik, gıda, boya ve kimya gibi diğer sana>i dallarının da ihriyacı olan hammaddeİerin endüstriyel üretimi ve kalite kontrolü konulannda araştırma-geüştinne, pilot ürerim çalışmalan yapmak ve bu iş kolunda çauşacak personelin eğitimini sağbunak" amaanı taşıyor. Uluslararası bilgi bankalanyladoğrudan bağlantı olanağına da sahip merkezin her bölümünde, teknolojinin son gelişmelerinden yararlanılıyor. Bitki kimyası, analitik kontrol, aletli analiz, biyolojik etki araştırma, doku kültürü laboratuvarlan, iki çok amaçlı pilot tesisi, herbaryum ve arazi çabşmalan, kütüphane ve dokümantasyon, bilgi işlem ve enformasyon birimleri bulunan merkezde, aroma kimyasallan, formülasyon ve koku değerlendirme laboratuvarlannında kurulmasj planlanıyor. Merkezde. "damşntankk, projelendirme, arazi çaltşmaları. araştırma misyonlan, tasarım mübendLsliği ve imalat desteği, çalışmay an fıtokimyasal ve fıtofarmasötik birimlerin tslahı,fizibiliteçalışmaları, kalite kontrol hizmetleri, anaÛz-kontrol, araştırma-geliştirme, üretim ve eğitim" hizmetleri veriliyor. Üniversite, bu tür programlann tüm dün- yada açık öğretim yöntemıyle yapıldığını an- latır bakanhk yetkililerine. Sonuçta, 130 bin öğretmene yöneük ön lisans programı başlar ve yıllarca sürer. İlk mezunlann diploma tö- renine, Başbakan Turgut Özal ve Milli Eği- tim Bakanı Hasan Celal Güzel de gelir. Ön lisans programlannı tamamlayan öğ- retmenlerden 70 bini, "2 yıl daha okumak isti- yoruz. Masraflan biz karşdayacağız" diverek bakanbğa başvurur. Bunun üzerine öğret- menler için lisans tamamlama programı baş- lar. Bu arada YÖK'ün başvurusu üzerine KKTC'de de açık öğretim uygulamasını başlatan Anadolu Üniversitesi. Avni Akyol'- un milli eğitim bakanbğı döneminde, bilgileri çağm gerisinde kalmış ortaokul branş öğret- menleri için de bir yılbk program hazırlar. Beceri kazandınna ve istihdam getiştinne I lhan Aküzüm'ün Turizm Bakanlığı sı- rasmda Akdeniz bölgesindeki otel, mo- tel ve tatil köyleri için 10 bin vasıflı ara insan gücüne ihtiyaç vardır. Beceri kazandırma ve istihdam geliştirme projesinden sorumlu Devlet Bakanı Adnan Kahveci, sorunun çözümü için Anadolu Üni- verşitesi'ne başvurur. Üniversite, orta ve lise mezunlanna turizm programı başlatır. Nisan ayına kadar teorik eğitim verilen öğrenciler. yaz aylannda Ak- deniz bölgesindeki turistik tesislerde uygula- mab eğitim görürler. Böylece bu tesislerin ara insan gücü ıhtiyacı da karşılanmış olur. Yarın: Türklye'de doğdu, Avrupa'da gelişiyor tLAN ÇAYIRALAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 1992/105 D.Günü: 11.2.1994 Mahkememize davacı Çayıralan ılçesı Curali köyû nüfusuna ka- yıÜVRunye Topuz tarafından davahlar Çayıralan ılçesi Curalı köyü nûfusuna kavıtlı Sare Patlak ve Çayıralan Nüfus Müdürlüğiı aleyhı- ne açmış bulunan nüfus kaydının iptalı davasımn yapılan açık >argı- laması sonucu verilen ara karar gereğince; Davaya dahili davab olarak katılan Mehmet Patlak. Emıne Patlak ve Yurgagul Patlak adına çıkanlan dahıh dava dilekçelerinin adresie- rinin bılınmediğınden bahısle bıla tebliğ iade edildiği ve yapılan tüm aramalara rağmen âdreslerinin tesbıt edılemedığınden adı geçen da- hıli davalılara duruşma gun ve saatinın ılanen tebhğıne karar verilmiş ottnakla: Yukanda adı geçen şahıslann mahkememızin 1992/105 sayılı dava dosyasana ve 11.2.1994 günu saat 09 00'da mahkememize bızzai veya bir vekil tarafından temsıl edılmedikleri takdirde yargılamaya yok- luklannda devam edılerek karar verileceğı yayın tanhınden itibaren 10 gün sonra teblıgat yenne kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur 9.11.1993 Basın: 52951 TEMSİLİVEKATILIMCI DEMOKRASİNÎN KÖKENİ Doç.Dr.SamiSelçuk 30.000 (KDV içinde) İLANEN TEBLİGAT BALIKESİR3.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1991/5106 Alacaklı Serdar Akça vekili Av Haluk Hızal, Balıkesir Borçlu: Hayretün Akıncı, 9002/3 Sokak No. 6 Yeşilyurt/İzmir Borç mıktan: 64 557.360 TL. Yukanda adı geçen borçlunun borcundan dolayı hakkında yapı- lan kambiyo takıbı sırasında bildinlen adresinde bulunamadığından tebligatın ilanen yapılmasına karar venlmiş olup: Yukanda yaalı olan borç ve masraflannı iş bu ödeme emnnin ga- zetede ilan tanhinden itibaren normal sure olan 10 gün süıeye 15 gün ilavesi ile 25 gün ıçensmde ödemeniz, takibe konu senet kambiyo ni- teliğine haiz değüse ılave gün ile bırlıkte 20 gün ıçensinde mercii ha- kimliğine şikayet etmeniz, senet altındaki ımza sıze ait değılse bu 20 gûn tçensınde dilekçe ile mercu hakımliğine bıldırmeniz, borçlu olma- dığınız, borcun zaman aşımına uğradığı veya yetkı hakkında itirazı- nız varsa 20 gün içerisınde yıne mercii hakimliğine bildirmeniz, haksız yere itnza inkannda bulunur ıseniz. alacağın % 10'u kadar para ceza- sına mahkum edıleceğıniz, itıraz etmediğinız veya borcu ödemediği- niz takdirde 25 gün ıçensınde İİK 'nın 74'üncü maddesi gereğince mal beyarunda bulunmanız ilanen tebliğ olunur 17.11.1993 Basın: 52818 AĞLAMAKVEGÜLMEK tlhan Selçuk 9 bası 30 000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeügöoderilmez tLAN ÇAN İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1993 22 Davaa SSK Genel Müdürlüğü vekib Av. Bilge Tuğral tarafından davahlar Marmara Madencıhk Tic Ltd. Şti. Çan Vergi Dairesi Mü- dürlüğü ile Kudret Ünver aleyhine açdan ihalenin feshi davasımn mahkememızde yapılan açık vargılaması sonucunda verilen 23.8. 1990 gün ve 1989'6 esas, 1990,21 karar sayılı karan, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 27.4.1993 gün ve 1993/3166 esas. 7609 karar sayılı ılamı ile "6183 sayılı kanunun 85. ve izleyen maddelenne göre yapılan menkul ıhaleteri ile ilgjli iştemler sonucunda verilen ka- rarlann incelenmesınde, 2576 sayılı yasanm 6B maddesi uyannca vergj mahkemeleri görevli olup. bu nedenle rnercicegörevsızlik karan venlmesı gerekirken. esası inceleyıp yazılı şekilde karar verilmesi isa- betsızdir" gerekçe gösterilerek bozuk gelmiş olmakla yeniden duruş- ma günu verilmiş olup. Alageyık Sok. No. 8,7 Kadıköy-İstanbul adresinde ikamet eden Kudret Ünver'ın dunışma günü olan 27.1 1994 günu saat 9 OO'da mahkemenuz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekılte temsıl ettirmesi. aksi halde yokluğunda karar verileceği tebhğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur Basın: 52846 YOLKESENIRMAK HıfzıV.Veiidedeoğlu 4 bası 30.000 (K.DV içinde) Çağdaf Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağalcğhı-tstanbul ödemeJigönderflmK ANKARANOTLARI MUSTAFA EKMEKCÎ Nurettin Sözen'le Söyleşi: (5) Jstanburun Arka Yüzü...Istanbul Beledıye Başkanı Nurettin Sözen, Istanbul'a yaptıklarını anlatırken heyecanlanıyor. Ulaşım sorununda nereye geldıklerını bir bir sayıp doküyor. Şoyle dıyor: - Bunları yaparken, tabiı, "Bunlar bıtene dek ınsanlar ne yapsın?" diye düşündüğümüz zaman, bin otobüslük füoyu 2500'e çıkarmışız. Ûnümüzdekı ayda, 100 tane doğalgazla çalışan otobüs çalışacak. Şu anda, 28 tane çift katiı otobüs, ozellikle ıç ve dış turistlerin kıyı yollarında, Boğaz'dır, Florya'dır, ışte karşı taraf Bostancıdır, gidiş gelışlerinde çalışıyor; beş tane özürlüler ıçın otobüs sıparişi ihalesi yap- tık. özürlüler anayollarda, yere kadar inen bir otobüs, ara- basıyla her türlü özürlü, çok rahatlıkla otobüse binecek, istedıkleri yere gidip gelecekler. Yani, bunların hepsi, is- tanbul kentı için tarihi dönüşümdür. Doğalgaz projesi, gö- reve geldiğimiz zaman, sadece iki sayfadan oluşan bir sözleşmeden ibarettı; çok çıleler, çok sıkıntılar çektik o pro- ]eyi uygulamak için. Kazılar sorun oldu, kredi sorun oldu. Yabancılar durdurmak ıstedi Doğalgaz şu andatamamen bitmışdurumdadır;şu anda 60 bin bınaya doğalgaz bağlan- mıştır, 120 bin abone sağlanmıştır; dünyanın en büyük pro- jesidir, faizsiz4trilyonluk bir projedir; burası dahil, şu anda doğalgazla ısınıyorsunuz. Üstetik doğalgaz öyle bir enerji ki, hem ısınmak için, hem banyo için, hem mutfak için kulla- nıyorsunuz. Belki Ankara'da böyle kullanamıyorsunuz. - Çankaya 'da da boyle! - Şimdi, ulaşımdan sonra en onemli sorunlardan bir ta- nesı, Istanbul'da tam biyolojik arıtma kavramını gerçekleş- tiriyoruz Kolektörleri, kanalizasyonları, arıtıyorsunuz ve herbiri 3 mılyonluk nüfusa hıtabedıyor; Küçükçekmece'de, Tuzla'da, Baltalimanı'ndayapımları sürüyor, bundan on ta- ne olduğu zaman, artık Marmara'ya hıçbirşey dökülmüyor. Hiçbir kırlılik olmayacak artık. Altyapıda... - Daha bitmedi ama... - Yani, bitmek üzere, diyelim kı altı ay sonra bitecek. Ama, çok önemli tesisler, altyapıda; bir zamanlar "doktor, hep parayı toprağa gömüyori" dıyorlardı, kulağınıza gel- miştir, 4.5-5 kilometre su borusu döşemişiz, Avrupa'dan getirüen bzel tıp borularla; bızden öncekı beş yılda bu, 1.8 kılometredır Ne kadar temel altyapı varsa, hepsı tamam- landı. Ve şımdı, bütun bunlar tamamlandıktan sonra da son altı ay içerısinde iki mılyon ton asfalt dökerek, 26 ilçede bü- tün Istanbul'un sokaklarını ve caddelerini asfalt!adik önce altyapıyı yaptık. Suyu, doğalgazı, kanalizasyonu yaptık. Sonra da 2 milyon ton asfalt döşedık. istanbul'un her yanını "yeşil kusak" dıyebıleceğıniz, örneğin Ahırkapı'dan kıyı- dan geçtimz mı, bilmiyorum... - Deniz kıyısından geldik... - Yirmi beş kilometre, Sayın Ekmekçi, 25 kilometre mo- dern park yaptık, ne demek modern park? Çağdaş teknolo- jinin öngördüğu şeyler. Hepsınde kuyu var, hepsinin su deposu var; hepsınde otomatik sulama var; hepsi bir çağ- daş kültürle çizilmış. örneğin, bir bakarsınız, Fransız park biçimıni görürsünüz. Bir bakarsınız, Japon bahçesini gö- rürsünüz. Bir bakarsınız, dünyada bulunan bıitün gül türle- rıni bir parkta görürsünüz. Bir bakarsınız, dünyadaki bütün beyaz açan çıçeklen bir parkta görürsünüz. Boylesine bir kültürü de yansıtan parklar. Sadece burada değıl, karşıda da Kadıköy iskelesinden tutun, Caddebostan'a kadar aynı şey yapılmıştır. Ve yıl sonunatamamlanacaktır. Çok önemli parklar yaptık, örneğin bir "Demokrasi Parkı"mtz var, adı gibı önemli. kentın içinde bir pırlanta... - Nerde o? - Dolmabahçe'nın arkasındakı alan, hepsı sınırlanmış, içerisınde çocuklar için, yaşlılar için, gençler için, özürlüler ıçın, özel yürüme alanları, özel spor alanları, kahveler, tu- valetler, sanatçıtar için özel kahve, özel çalışma alanı, özel sergi alanı, üzerinde teleferik.. Aklınıza gelebilecek, her çeşıt çağdaş gereksınımleri karşılayabilecek, sınırlanmış, modern, aydınlatılmış ünlü "Demokrasi Parkı'i Ulus'ta "Ulus Parkı"nı, Kalamış ta "Kalamış Parkt"nı yeniden dü- zenledik. O ünlü "Fenerbahçe Parkı"n\, o bütün burnu, modern bir park haline getırdık Nerede bir metrekare şey bulduysak, orayı park yaptık. istanbul'a ilk kez yenı bir kav- ramı geltştirdık, "yayalaştırma bölgeleri"... En son yapılan- lardan bir tanesı "Samatya Meydanı". Araç sokmuyoruz. Yerlı ve yabancı turistler için... "Önce insan" programında olan bir de bizim "Büyük Sosyal Demokrat Projeler" var, bunlardan bir tanesi, "on metreküpten az su kullanandan para almayacağız!" - Demiştiniz onu! - Dedim ve dört yıldır uyguluyoruz! Bu projeden yararlan- mak için su borcun olmayacak. Büyük enflasyon yaşayan ülkemizde bu, bu tasarruf miktarını. faizleri koyduğunuz zaman, suya verdiğımiz para çıkıyor ortaya. Otuz-kırk mil- yar tutuyor, bu büyük bütçe içerisınde. Bir tahmin edin, ne kadar abone var? -Ne kadar? - 500 bin abone 2 milyon Istanbullu; içtiği, banyo yaptığı, temizlik yaptığı, çamaşır yıkadığı suya para vermiyor - Para vermeyeceğim diye az yıkanmasın bir de? - Tasarruf da ediyor, ntçin az yıkansın? (Gulüşmeler) Başka bir projemiz, dedik ki biz; dar gelirli insan eğer, yeni doğmuş çocuğuna bir şişe süt alamıyorsa, 4.5 yıldan beri parasız süt veriyoruz. Her gün 8 bin 500-9 bin bebeğe veri- yoruz, bugüne kadar SEK'ten 15 milyon şişe sütalıp dağıt- mışız. Bir başka projemiz ekmek; Çok yoksul ailelere, nüfusu beş kişıden kalabalık, geçım sıkıntısı çekiyor, dilek- çe veriyor. Muhtardan da bir belge alıyor, her gün O'na ikf tane ekmek veriyoruz parasız. 30 milyon ekmek dağıtmışız. Bunun esprısi var tabiı. Bir çocuk doğuyor, Belediye diyor ki; "Sen benım artık hemşehrimsin. Ben senin her mese- lenle meşgul olacağım!"; ekmek verdiğimız aıleye diyoruz ki:' Göruyorum, senin sıkıntın var, açın var, ben senin soru- nunu kökunden çozemiyorum, bu gücüm yok şu anda. Ama, ben iki tane ekmek senin sofrana koyuyorum. Senin sorununa biraz ortak oluyorum. Sıkıntını paylaşıyorum..." Rahmetli özal da, Mesut Yılmaz da, "Doktor süt versin de görelim!"deö\\erdi.. BULMACA 1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA: 1/ Gövdesi kara benek- lerle kaph bir alabalık cinsi. 2/ Bitkisel va da hayvansal rnaddelerin et- kili özü... İşyeri 3/ Kö- tü... Üç kişiyle oynanan bir kâjbt oyunu. 4/ Çeşitli bitkilerden elde edilen bir çeşit yumuşak reçıne... Lastik sopa. 5/ Erzu- rum'un bir ilçesı. 6/ Çin ve Japonya'da oynanan bir çeşit satranç... Adlan sıfat yapmakta kullaru- lan bir yapım eki... Yan. 7/ Maden yen... Şaşma belirten bir ünlem. 8/ Müstahkem yer... Yazı ya da kâğıt başlığı. 9/ Eskilere göre. dünya at- mosfennin ötesindeki boşluklan doldurduğu varsayılan çok uçucu akışkan... Cevher ya da kayaç için- de kanlan dik ve dar çaplı galeri. YLKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Batakhk su kenan. 2/ Başlangı- a belli olmayan zaman... Bir tuzla ürününün satıldığı bölgeler. 3/ Işık akışı birimi... Bir renk. 4/ Köpek... Maldiv Adalan'nın başken- ti. 5/ Yağı alındıktan sonra zeytinin kalan posası. 6/ Açılmamış ya da bir zaman sürülmemiş toprak... Eskı dilde burun. 7/ Zeki ve yaramaz çocuk... Bir cetvel türü. 8/ Çamaşır dolabı. 9/ De- met durumundaki ekinler... Yapraklan çay gibi haşlanarak içi- len bir Güney Amerika bitkisi.