Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23KASIM1993SAU CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
Çinişi sosyalistpazar ekonomisiÇin Komünist Partisi, iktidannı
güçlendirmek için kapitalizmin ve sosyalist
sistemin sunduğu olanaklan birleştirerek,
yeni bir model yaratma peşinde koşuyor.
Ç in Komünist Partisi Merkez
Komitesi"nin I4.top-
lantısının 3. Plenum'u sona
erdi. Çinli yöneticiler, Plenum'da.
bir yandan tek partinin siyasal gü-
cûnden söz ederken, öte yandan
ulusal ekonomıyi gün geçtikçe kapi-
talistleştiren yönehmi desteklediler.
tlerici ve tutucu bakış açılan arası-
ndaki anlaşmazlıklar, karar aşa-
masına gelındiğınde ıyice belirgin-
leşti. Çin Komünist Partisi yönetici-
lerinin. bugünkü sistemin ileride
sosyalist bir pazar ekonomisine dö-
nüştürülmesine yöneh'k isteklennin
hedefi, kamu işletmeleriyle merkez
arasmdaki ilişkilen düzeltmek ve ge-
lir dağıhmını iyileştirmektı.
Deng Şaoping'ın. Çin yönetiminin
sosyalist pazar ekonomisini özüm-
lemesi gerektiğı düşüncesı. son Ple-
num'da gerçekleşme aşamasına gel-
di. Ama bu düşüncenin gerçekleş-
mesi ıçın seçilen yol oldukça güç ve
karmaşık. Burada devletin makro
kontrolü alündaki kaynaklann kul-
lanılmasryla. bir pazar ekonomisi-
nin varaülması söz konusu. Ple-
num'un sonunda yayımlanan bildiri-
de, sosyo-ekonomik sisteme ışlerhk
kazandınlmasırun ana amaç olduğu
göze çarparken, rejimın kendisini
aşan olaylar karşısmda felç olduğu
izlenımi uyanıyor.
3. Plenum H-14 kasım arasında,
başkentteki askeri bir tesiste. ılgili
bölümlerin yöneticilerinden oluşan
54 temsilcinin de kaübmıyla basına
kapalı olarak yapıldı. Çin Komü-
nist Partisi Merkez Komitesı Ple-
num'u daha öncekiler gibi (örneğin
Deng'e saltanat kapılannı açan
1978'deki Plenum gibi) yankj yara-
tacak kararlarla sonuçlanmadı. An-
cak çok önemli mesajlann iletilmesi-
ne olanak sağladı.
n1 r
Bunlardan bırincisi, Deng'in sal-
tanatının sona ermekte oluşuna
karşıJık. "keıl saltanafın" varhğının
süreceği mesajıydı. Plenum karar-
lannda komünizmin çözülmesinde
ikinci evreye gırildiğıne dair bir işa-
ret verümedi. kapitalizme bir yöne-
lim belirtilmedi. Tersine partinin
politik yaşam üzerindeki etkisinm
süreceği yinelendi. Kuşkusuz Ple-
num bildirisinde bu mesajlara üstü
kapalı olarak değiniliyordu.
Sosyalist pazar ekonomisinin yer-
leştırilmesiyle ilgili bazı sorunlann
ele alındığı, on başlıktan oluşan ka-
panış belgesinin içerdiği kararlar ile-
ride parti içi bir uzlaşma havası ya-
ratabilir. Plenum'da onaylanan bu
kararlar, 2000 yılına kadar sürdü-
rülecek siyasal ve ekonomik etkin-
liklerin programlannı kapsıyor. Ple-
num kararlannın ana hatlan özetle
şöyle:
Modern bir sistemin oluşturul-
ması. Sosyal gûvenlık ve gelir
dağılımı konulannda köklü bir sis-
temin kurulması. Güvenilir bir
makro kontrol sistemınin yara-
tılması temehnde. hükümetin ışlev-
lerinin dönüşümü ve işletmelerle
devlet arasındaki ilişkilerde dü-
zenlemeler. Bu düzenlemeler çerçe-
vesinde merkez bankasında ve vergi
gelırlerinın dağılımmda değişiklik-
ler yapılması öngörülüyor. Konuyla
ilgili kararlann bulunduğu bu metin
basına açıklanmadığı için, bugün
için. kararlann aynntılan bilinmi-
yor.
Partinin yönetici rolünü, gücünü
geüştirmeyi ve güçlendirmeyi amaç-
layan bu kararlar ülkenin ve devle-
tin gelecekteki durumunu belirleye-
cek Dolaylı yoldan yapılacak mak-
ro kontrol sistemiyle, gelir
dağılııruyla ilgili kararlar çeüşkiü bir
durum yaratıyor. Ama öngörülen
düzenlemelerin, üretici güçlerin geli-
şimını ters yönde etkılemesi duru-
munda, bırakılacağına kesin gözüy-
le bakılıyor. Bu eski Stalin yöntemi,
iktidar tekelinin yönetici sınıfinın
elindeolmasını sağlıyor. Buçerçeve-
de. aslolan ıktıdardır.
Deng'in ölümünden sonra yaşa-
nacaklann ve gelişmelerin bilincin-
deki mandarinler bir çok yöntem ve
çözüm önensinde bulunuyor. Ama
bu öneri ve yöntemler ülkenin açık
bir yönetime kavuşmasını sağla-
yamıyor ve devlet mekanızması
içindeki rüşvet gibi önemli sorunla-
ra karşı gerekli hiçbir önlemi içermi-
yor.
Bu genel kurul aynca reformlann
başmıman Deng'le ilgili propogan-
dalann önüne set çekilmesini de ön-
ledi. Deng'in kızının kıtabı (geçtiği-
miz günlerde üçüncü aldi yayı-
mlandı) Deng'in yaşamı ve düşün-
celenyle ilgili bir çok şeyi ortaya
koyuyor. Deng'in sosyalist pazar
ekonomisi kuramı üzerindeki çab-
şmalan. bu kitapta kızının ağzından
anlatılıyor.
Deng'in reformlannın en önemb
uygulayıcısı olan Başbakan
Yardımcısı Zhu Rongji uyguladığı
kemer sıkma politikası yüzünden
eleştirilere hedef oluyor. Bunun en
büyük nedeni de çalışanlann maaş-
lannı ödemek için kredi almak iste-
yen işletmelere artık olumsuz yanıt
verilmesi. Bu para politikası haziran
ayında yüzde 30 olan sanayıdekı bü-
yüme hîzını ekimde yüzde 16'ya dü-
şürdü.
Burada da bir ikilem söz konusu.
Bir yandan kapitalizme yönebnilir-
ken, uygulanan ekonomik politika
büyümeyi engelliyor. Devletse fı-
nans kaynaklan üzerindeki kontro-
lünü bırakmıyor.
FrancisDeron
Banşkağıt üzerindemi kalacak?
jN'rtu gork eimcs
Ç oğunlukla Araplann ya-
şadığı Beyt Hadasa'nın mer-
kezindekı 40 aılelık Israil
yerleşım biriminde, İsraıl ile FKÖ
arasında bir banş antlaşması yapı-
lmamış gibi bir hava var.
Hükümetlen ne söylerse söylesin,
onlar için her yeni gün, yeni bir sa-
vaş anlamına geliyor. Bu Yahudi
semtinde erkekJenn çoğu suratlan
asık ve elleri silahlı geziyor.
Solgun, bıyıklı Barucfı Ben Ya-
kov, her gün çocuklannı elınde tü-
fekle okula bırakıyor ve donüşte dc
alıyor Yakov. "TalmiHİ'ta (Yahudi-
lerin kutsal kitabı) 'Birisi seni öldür-
me>e kalkarsa, sen biraz daha erken
davranacaksın,' dhe yazar. Aptallar
gibi otunıp bekleyecek değiliz" di-
yor. Son birkaç haftada Batı Şeria
ve Gazze'de yaşayan İsrailblerden
oluşan kitleler, Filistinlilerin saldın-
lanna mısilleme olarak Arap köyle-
rine baskın yapıp meyve tezgahlan-
DI deviriyor. camlan kınyor, Filis-
tinlileri dövüyor ve üzerlerine ateş
açıyor.
r
ide Yahudi
ntifadası
İsrailliler arasındaki aşın uç men-
suplan, tırmanan huzursuzlukta öl-
dürülen her Yahudiye karşılık bir
Fibstinbyi öldürmeye ant ıçükleri
bir "Yahudi İntifadasr (FKÖ'nün
aJtı yaşına basan başkaldınsına ben-
zer bir ayaklanma) başlattılar.
Aşın uçlar, 13 eylülde FKÖ baş-
kanı Yaser Arafat'la antlaşma imza-
layan ve İsrail kamuoyıınun desteği-
ni sağlamak için çabalayan Başba-
kan Izak Rabin'in koalısyon hükü-
metini protesto etmeye de yemin et-
tiler.
Israillilere göre, İsrail-FKÖ ant-
laşmasının başansızlığa uğrayacağı,
Batı Şeria'nın dağlanna yağmaya
başlayan kış yağmurlan kadar ke-
sin.
1980'de Hebron yakınlanndaki
Kiryat Arba yerleşim merkezıne göç
eden 32 yaşındaki Brooklynb Şalom
Şarabi."Bu antlaşmanın iptal edile-
ceğinden eminiz. Bana sorarsanız
tsrail hükümeti ^ ahudileri reril edi-
yor. Kendi kendisini rezil ediyor" di-
yor.
İsraıl ordusu, geçen hafta saldı-
rgan İsraillileri "şiddetie vekesinola-
rak" durdurma talimatıyla bölgeye
takviye birlikler yolladı Ordunun
yasayı çiğneyen Israıllılerle Fılistin-
lilere karşı eşit düzeyde "akıkı güç"
Kudüs'ün beroen dışm-
da oturan bu iki eski
düşman, benzer korku-
lan. benzer umutiarı
pa>laşıyor.
kullanarak. saldırganlan bastıra-
cağı söylendi.
israil Adalet Bakanı David Libai.
Kudüs'te gazetecilere, "Hiçbir şekil-
de kişilerin yasavı elkrinc geçirip
masutn insanlara zarar >erecek
saMınlar yapmasma izin vermevece-
ğu" dedi.
Eylül ortaandan beri ölum çan-
lan 12 İsrailli ve çoğu Filistınli kar-
deşlerince öldürülen 20 Filistınli için
çaldı. 1967 Arap-İsrail savaşından
beri İsrail'ın ışgali altında bulunan
Batı Şeria \e Gazze'de yaşayan 2
milyon Filistinliye karşıbk, bölgede-
kı çeşitli yerleşim bırimlerinde 120
bin Yahudi yaşıyor
İsrailliler arasında Batı Şeria'daki
"Yahudiye >e Samara"yı (Tevrat'-
taki adlan) lsraıl'in bölünmez ve
tann tarafından veriimiş bir parçası
olarak gören Ben-Yakov gibi bin-
lerce dina Yahudi var.
İrlandalı Katolik bir ana baba-
Militan İsrailliler FKÖ'yle yapılan banş
antlaşmasını bozmaya yeminliler. Köktenci
Yahudilerin misilleme eylemleri Filistinlileri
dehşete düşürüyor. 13 aralıkta yürürlüğe
girecek antlaşmaya kamuoyu desteği azaldı.
dan New York'ta doğan 31 yaşı-
ndaki Ben-Yakov. Museviliği be-
nimsediğı 1983 yıhnda İsrail'e göç
etmiş: kendisini Yahudilerin Beyt
Hadasa'daki haklannı koruyan bir
Tann asken olarak kabul ediyor.
Hebron'un Yahudi kesimindeki ilk
siyonistlerin Fılıstinli katliamı nede-
niyle sürülmesınden 50 yıl sonra,
İsrailliler kentte 1979'dan sonra ye-
niden hak iddıa etmışlerdi.
FilistinJı liderler. FKÖ'nün, ant-
laşmanın hükümlerinin 13 aralıkta
uygulanmaya başlayacağı Eriha ve
Gazze'de denetımi ele geçirmeden
önce. işgal altındaki topraklarda
otontesıni kabul ettirebılmesinin
güç olduğu kanısındalar. FKÖ içın-
de ve dışındaki çeşitli Filistinb grup-
lar. banş antlaşrnasınm karşısında
yer alıyorlar ve İsraıllilere karşı sa-
vaşımlannı sürdürmeye yemin edi-
yorlar.
Bölgede en tehlikeü yer dinlerin,
milliyetçilığin. yanbş anlaşmalann
ve güvensizliklerin patlayıcı bir
kanşım olarak kendini gösterdıği
Hebron. Müslümanlar da Yahudi-
ler de İbrahim ve oğullan İshak ve
İsmail'in gömülü olduğu Makpela
mağarasıyla Kutsal Mezar üzennde
hak iddia ediyorlar.
Son çatışmalan başlatan kıvılam
ise, İsraıl-Filistin antlaşması oldu.
Antlaşma, kentteki 80 bin Filistinb-
ye Hebron'un günün birinde Gaz-
ze'de kurulmakta olan Fılistın dev-
letinın bir parçası olacağı umudunu
verdi.
Kutsal Mezar yakınında bir tez-
gahta meyve satan 27 yaşındaki Hi-
gazi el-Muhraseg, "Fıİistin halkının
çoğunluğu katliamlarla geri çekil-
mek zorunda kaldı; çok acılar çektik.
Ne zaman bir israilli öldürülse son-
unda kaybeden biz oluyoru/" dıyor.
Rabin hükümetinin bakanlan.
köktenci Filistinliler ile İsraillilenn
saldın ve misillemelerini yoğunlaştı-
rarak banş anlaşmasını bozmaya
çabştıklannı düşünüyorlar.
İsraıl hderleri. köktenci Yahudi-
ler'in Kudüs yolunu tıkamak ve
İsrail polis ve askeriyle çatışmaya
gınnek gıbı gösterileri, ülke sınırlan
içinde yaşayan laik İsraillılerin an-
laşmayı sorgulaması ıçın yaptıklan
eylemler olarak yorumluyorlar.
İsrail gazetelerinde geçen hafta
yayımlanan anketler. kamuoyunun
eğiliminın anlaşmayı destekiemek
yönünde olduğunu gösteriyor.
İşgal altındaki bölgede bulunan
130 Yahudi cemaatınin bağlı oldu-
ğu Yesha Konseyi başkanı Yisrael
Harel, "Kamuoyunun cğiliminde gö-
riilen değişimin temel nedeni
yaptığunız gösterilenlir" diyor.
Harel. ordunun "akdcı göcû"nün
İsraıllıler'le ordu arasında şıddetli
çatışmalann doğma olasılığını güç-
lendırdiğini belırtıyor. "Eğer
gerçekleşecek olursa, bu, sonun bas-
langıcı olur. Hükümet bizûn çı-
kanmıza uygun davranıyor. Orduyu
ûzerimizc saldırtmaya kalkarsa, Ra-
bin hükümetinin sonu gelir" dıyor.
Charles W.Holmes
Rusya Estonya'nınyakasını bırakmıyor
S
on seçimlerde ülkedeki Rus-
lara oy hakkı veren Estonya
milliyetçılen, eski komünist-
lere fazlasıyla etkınlik verildiği
konusunda kaygılılar.
Estonya'nın kendini eski Sovyet-
Jer Birb'ği'nden kopartmasının üs-
tünden henüz sadece ikı yıl geçtıği
halde Rusetkısi, bu Baltık ülkesinde
II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk
kez düzenlenen özgür yerel seçim-
lerle kendini yeniden göstermeve
başladı
Moskova'nın ıdaresi altında ge-
çen 50 yıldan genye hiçbir ız bırak-
mamakta kararlı olan Estonyalı
milliyetçıler iktıdarda kalmayı sür-
dürürken. Talin'deki veni 64 üveli
kent mecbsinde; Rus kökenli bir baş-
kan vekili. Estonya Komünist'in eski
yazıışleri müdürü ve politik başan-
İannı, Estonya'daki hoşnutsuz Rus
azınbğa borçlu olan 25 kişi daha yer
abyor.
Başkentteki yerel meclisın yeni
üyelerini. Rus asıllılar ve geçen ay
Estonya'nın tüm kentlerinde zafere
ulaşan bir avuç eski komünist oluş-
turuyor. Kendilerini. ülkenin ser-
best pazar reformlanna adamış
pragmatistler olarak tanımlayan
Rusya destekli bu adaylar. ülke va-
tandaşı olmayan yabancılann yerel
seçımlerde oy vermesine olanak
tanıyan bir Estonya yasası sayesın-
de görev basına geldiler. Estonya,
1991 yılında bağımsızlığına kavuş-
tuğunda yanm milyon Rus. sınınn
bu tarafında kalmıştı.
I Rus akını milliyetçiliği
I körüklüyor
Dıplomatlara ve pek çok Eston-
yab poliükacıya göre. bu yerel se-
çımlenn sonuçlan Estonya demok-
rasisine giden yolda en son ve en
kuvveüi dönüşü göstenyor. Özellik-
le Estonya ve diğer Baltık komşu-
lannın. "yeni Baltık ülkeîeri gerçek-
te kime ait?" gibi bir sorunla boğuş-
maya devam ettiğı bir dönemde. bu
sonuçlann önemi daha da çok vur-
gulanıyor. Bugünlerde. Estonya'nın
oluşturuyor. Ülkede yaşayan her 10
Rustan sadece biri Estonya vatan-
daşı. Tabn'deki seçımler için
adaybğını koyan iki ayn Rus grubu.
kent meclisindeki 64 üyelikten 27'-
sini elde etti. Rus destekli adavlar.
Bağımsızhğını iki yıl önce kazanan
Estonya'nın son yerel seçimlerde Ruslara
oy hakkı tanımasıyla, ülkenin Rus
etkisinden kurtulamadığı gözler önüne
serildi.
başkentındeki 200 bin Rusun top-
lanma yeri ve kültür merkezı olarak
kullanılan eski Sovyet Göreviileri
Kulübü'ndekı ofisınde NikoJay Yu-
gantsov, "Kapıyı biraz aralık bırak-
tılar ve hepûniz içeri doluştuk" dıye
anlaüyor. Estonya'nın 1,5 mılyon-
luk nüfusunun üçte birinı Ruslar
Ruslann etnik Estonyablara kıyasla
çoğunlukta olduğu kuzeydoğu böl-
gesindeki seçimlerde de başanlar
elde ettiler.
Ruslann yanı sıra Ruslarla uyıım-
lu bir ıhşkı kurulmasından yana
olan, ılımlı merkezci bir koalisyon
da seçimlerden başanyla çıktı. Ge-
çen yıl. sadece Estonyalılara oy
hakkı tanınan parlamento seçimle-
rinde çoğunluğu sağlayan milliyetçi-
ler, yerel meclis seçimlennde nere-
deyse hiç varlık gösteremediler.
Beklendigı üzere uzlaşmaya yanaş-
mayan mılliyetçiler seçim sonuç-
lannın bıldınlmesiyle büyük tepki
gösterdiler.
Ancak tepkilere karşın. Batılı dip-
lomatlar ve baa Estonyalılar elde
edilen sonuçlann aslında olumlu
yonde bir adım olduğunu belırtiyor-
lar.
Letonya. Litvanya ve Estonya,
bağımsızlıklannın üstünden geçen
iki yıl içinde enerjilerinin büyük bö-
lümünü yanm yüzyıllık Sovyet yö-
netiminin siyasal ve duygusal mı-
rasıyla başa çıkmak için uğraşmaya
harcadılar 199rdeBaltıklar'daeski
Sovyet ordulanndan 145 bin ci-
vannda asker bulunuyordu. bugün
çoğu Letonya'da olmak üzere 17
bin asker duruyor. Bunlann yanı
sıra bu ülkelerde Moskova'nın uzun
süreli yönetimi sırasmda Letonya ve
Estonya'da yerleşmiş bulunan ve
başka bir yer tanımayan çok sayıda
Rus azınlık grubu yaşıyor.
I Ruslann iilkeyi terk
etmesi umuluyor
Milliyetçilerin çoğu daha yeni
bağımsızbğına kavuşmuş bulunan
Estonya'nın sadece Estonyablara
aıt olması gerektiğını savunurken,
parlamento vaktinin çoğunu Rus-
lann belki ûlkeyi terkedeceği umu-
duyla. kısıtlayıcı vatandaşlık yasa-
lanyla boğuşmakla geçiriyor. Bu-
gün bile vatandaşlık koşullanna
uyabilmek için, Ruslann öncelikle
Estonya dilini konuşmayı öğrenme-
leri gerekiyor.
TheNewYorkTimes
Wilb'amE.Schmidt
İngiltere
R-ens Charles
kimlik
bunalımında
Galler Prensi Charles,
İngiltere'nın ıhracatını
daha yüksek bir düzeye
çıkarabilmek amacıyla "ticaret
elçki" olmayı ıstiyor.
The Times gazetesının konu-
ya ilişkın verdıği haberde, Kör-
fez üîkelerine yapuğı 6 günlük
ziyaretin ardından, Prens'in Jn-
giltere'nin bu ülkelerle ticari
ilişkisının daha ilen bir düzeyde
ele abnmasını istediği belirtildi.
Prens'in Birleşik Arap Emir-
lıkleri'nde bulunduğu sırada,
bu ülkeye yapılan ihracatta İn-
giltere'nin ABD. Almanya ve
Japonya'dan sonra geldığini
öğrendiği ve bu konuda kendi-
sine yeterince etkin görev veril-
mediğıne inandığı açıklandı.
Gazete. Prens Charles'ın, İn-
giliz şirketlerinin uluslararası
pazarda başanb olabilmeleri
için Dışişleri ile Ticaret Bakan-
lığı arasında daha sıkı işbirliği
yapılmasının şart olduğunu
vurguladığını yazdı.
Saraya yakın çevreler.
Prens'in geçen yıl, eşi Prenses
Diana ile evliliğinin çökmesinin
ardından yeni oir kimbk arayışı
içine girdiğmi ve bu gibi görev-
ler almayı amaçladığını belirti-
yorlar.
Yunanistan
Yunanlılar
yabanalan
sevmiyor
Y
unanistan'ın ATde,
"yabancüan istenıeyeııw
ülkelerin başmda yer al-
dığı bildirildı.
Eurobarometre'nin araştır-
masına göre, Yunanblann yüz-
de 28'ı topraklannda başka
milletten insanlar görmekten
rahatsız oluyor.
Yunanistan'ın bu konuda en
yakın takipçisi Belçika'da ise
bu oran yüzde 19 olarak belir-
lendi.
Ülkelerinde yabancı görmek-
ten rahatsız olanlann oranının
Danımarka ve Almanva'da
yüzde 17, Fransa'da ise yüzde
16'ya ulaşüğı belirtilen açıkla-
mada. İngiltere ve Hollanda'-
daki yabancı düşmanlannın
oranının da yüzde 13 olduğu
kaydedildi.
Eurobarometre'nin araştır-
masında. diğer AT ülkelennde-
ki yabancı düşmanlannın oran-
lan da Lüksemburg'da yüzde
11, İtalya ve İrlanda'da yüzde
9, İspanya'da yüzde 7 ve Porte-
kiz'de yüzde 5 olarak verildi.
Araştırmaya göre. Yunanb-
lann yüzde 24'ü ülkelerinde
başka ırktan insanlann varb-
ğından rahatsız olurken, yüzde
25'i başka dine tahammül gös-
teremiyor.
Yunanlılann yüzde 40-45'-
inin ülkede son derece fazla ya-
bancı göçmen bulunduğuna
inandığı kaydedılen araştırma-
da. yüzde 19'unun da siyasi
göçmenlerin fazlalığından ya-
kındığı belirtildi. Yunanlılann
yüzde 30"u da eski SSCB'den ve
Doğu Avnıpa ülkelerinden ge-
len göçmenlere karşı çıkıyor.
Yunanlılann yüzde 35'i AT-
de göçmenlerin haklannın sı-
nırlanması gerektığini savunur-
ken, yüzde 30'u AT kapılannın
Doğu Avrupa'dan gelen göç-
menlere lamamen kapatılması-
nı istiyor.