25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23KASIM1993SAU CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Çinişi sosyalistpazar ekonomisiÇin Komünist Partisi, iktidannı güçlendirmek için kapitalizmin ve sosyalist sistemin sunduğu olanaklan birleştirerek, yeni bir model yaratma peşinde koşuyor. Ç in Komünist Partisi Merkez Komitesi"nin I4.top- lantısının 3. Plenum'u sona erdi. Çinli yöneticiler, Plenum'da. bir yandan tek partinin siyasal gü- cûnden söz ederken, öte yandan ulusal ekonomıyi gün geçtikçe kapi- talistleştiren yönehmi desteklediler. tlerici ve tutucu bakış açılan arası- ndaki anlaşmazlıklar, karar aşa- masına gelındiğınde ıyice belirgin- leşti. Çin Komünist Partisi yönetici- lerinin. bugünkü sistemin ileride sosyalist bir pazar ekonomisine dö- nüştürülmesine yöneh'k isteklennin hedefi, kamu işletmeleriyle merkez arasmdaki ilişkilen düzeltmek ve ge- lir dağıhmını iyileştirmektı. Deng Şaoping'ın. Çin yönetiminin sosyalist pazar ekonomisini özüm- lemesi gerektiğı düşüncesı. son Ple- num'da gerçekleşme aşamasına gel- di. Ama bu düşüncenin gerçekleş- mesi ıçın seçilen yol oldukça güç ve karmaşık. Burada devletin makro kontrolü alündaki kaynaklann kul- lanılmasryla. bir pazar ekonomisi- nin varaülması söz konusu. Ple- num'un sonunda yayımlanan bildiri- de, sosyo-ekonomik sisteme ışlerhk kazandınlmasırun ana amaç olduğu göze çarparken, rejimın kendisini aşan olaylar karşısmda felç olduğu izlenımi uyanıyor. 3. Plenum H-14 kasım arasında, başkentteki askeri bir tesiste. ılgili bölümlerin yöneticilerinden oluşan 54 temsilcinin de kaübmıyla basına kapalı olarak yapıldı. Çin Komü- nist Partisi Merkez Komitesı Ple- num'u daha öncekiler gibi (örneğin Deng'e saltanat kapılannı açan 1978'deki Plenum gibi) yankj yara- tacak kararlarla sonuçlanmadı. An- cak çok önemli mesajlann iletilmesi- ne olanak sağladı. n1 r Bunlardan bırincisi, Deng'in sal- tanatının sona ermekte oluşuna karşıJık. "keıl saltanafın" varhğının süreceği mesajıydı. Plenum karar- lannda komünizmin çözülmesinde ikinci evreye gırildiğıne dair bir işa- ret verümedi. kapitalizme bir yöne- lim belirtilmedi. Tersine partinin politik yaşam üzerindeki etkisinm süreceği yinelendi. Kuşkusuz Ple- num bildirisinde bu mesajlara üstü kapalı olarak değiniliyordu. Sosyalist pazar ekonomisinin yer- leştırilmesiyle ilgili bazı sorunlann ele alındığı, on başlıktan oluşan ka- panış belgesinin içerdiği kararlar ile- ride parti içi bir uzlaşma havası ya- ratabilir. Plenum'da onaylanan bu kararlar, 2000 yılına kadar sürdü- rülecek siyasal ve ekonomik etkin- liklerin programlannı kapsıyor. Ple- num kararlannın ana hatlan özetle şöyle: Modern bir sistemin oluşturul- ması. Sosyal gûvenlık ve gelir dağılımı konulannda köklü bir sis- temin kurulması. Güvenilir bir makro kontrol sistemınin yara- tılması temehnde. hükümetin ışlev- lerinin dönüşümü ve işletmelerle devlet arasındaki ilişkilerde dü- zenlemeler. Bu düzenlemeler çerçe- vesinde merkez bankasında ve vergi gelırlerinın dağılımmda değişiklik- ler yapılması öngörülüyor. Konuyla ilgili kararlann bulunduğu bu metin basına açıklanmadığı için, bugün için. kararlann aynntılan bilinmi- yor. Partinin yönetici rolünü, gücünü geüştirmeyi ve güçlendirmeyi amaç- layan bu kararlar ülkenin ve devle- tin gelecekteki durumunu belirleye- cek Dolaylı yoldan yapılacak mak- ro kontrol sistemiyle, gelir dağılııruyla ilgili kararlar çeüşkiü bir durum yaratıyor. Ama öngörülen düzenlemelerin, üretici güçlerin geli- şimını ters yönde etkılemesi duru- munda, bırakılacağına kesin gözüy- le bakılıyor. Bu eski Stalin yöntemi, iktidar tekelinin yönetici sınıfinın elindeolmasını sağlıyor. Buçerçeve- de. aslolan ıktıdardır. Deng'in ölümünden sonra yaşa- nacaklann ve gelişmelerin bilincin- deki mandarinler bir çok yöntem ve çözüm önensinde bulunuyor. Ama bu öneri ve yöntemler ülkenin açık bir yönetime kavuşmasını sağla- yamıyor ve devlet mekanızması içindeki rüşvet gibi önemli sorunla- ra karşı gerekli hiçbir önlemi içermi- yor. Bu genel kurul aynca reformlann başmıman Deng'le ilgili propogan- dalann önüne set çekilmesini de ön- ledi. Deng'in kızının kıtabı (geçtiği- miz günlerde üçüncü aldi yayı- mlandı) Deng'in yaşamı ve düşün- celenyle ilgili bir çok şeyi ortaya koyuyor. Deng'in sosyalist pazar ekonomisi kuramı üzerindeki çab- şmalan. bu kitapta kızının ağzından anlatılıyor. Deng'in reformlannın en önemb uygulayıcısı olan Başbakan Yardımcısı Zhu Rongji uyguladığı kemer sıkma politikası yüzünden eleştirilere hedef oluyor. Bunun en büyük nedeni de çalışanlann maaş- lannı ödemek için kredi almak iste- yen işletmelere artık olumsuz yanıt verilmesi. Bu para politikası haziran ayında yüzde 30 olan sanayıdekı bü- yüme hîzını ekimde yüzde 16'ya dü- şürdü. Burada da bir ikilem söz konusu. Bir yandan kapitalizme yönebnilir- ken, uygulanan ekonomik politika büyümeyi engelliyor. Devletse fı- nans kaynaklan üzerindeki kontro- lünü bırakmıyor. FrancisDeron Banşkağıt üzerindemi kalacak? jN'rtu gork eimcs Ç oğunlukla Araplann ya- şadığı Beyt Hadasa'nın mer- kezindekı 40 aılelık Israil yerleşım biriminde, İsraıl ile FKÖ arasında bir banş antlaşması yapı- lmamış gibi bir hava var. Hükümetlen ne söylerse söylesin, onlar için her yeni gün, yeni bir sa- vaş anlamına geliyor. Bu Yahudi semtinde erkekJenn çoğu suratlan asık ve elleri silahlı geziyor. Solgun, bıyıklı Barucfı Ben Ya- kov, her gün çocuklannı elınde tü- fekle okula bırakıyor ve donüşte dc alıyor Yakov. "TalmiHİ'ta (Yahudi- lerin kutsal kitabı) 'Birisi seni öldür- me>e kalkarsa, sen biraz daha erken davranacaksın,' dhe yazar. Aptallar gibi otunıp bekleyecek değiliz" di- yor. Son birkaç haftada Batı Şeria ve Gazze'de yaşayan İsrailblerden oluşan kitleler, Filistinlilerin saldın- lanna mısilleme olarak Arap köyle- rine baskın yapıp meyve tezgahlan- DI deviriyor. camlan kınyor, Filis- tinlileri dövüyor ve üzerlerine ateş açıyor. r ide Yahudi ntifadası İsrailliler arasındaki aşın uç men- suplan, tırmanan huzursuzlukta öl- dürülen her Yahudiye karşılık bir Fibstinbyi öldürmeye ant ıçükleri bir "Yahudi İntifadasr (FKÖ'nün aJtı yaşına basan başkaldınsına ben- zer bir ayaklanma) başlattılar. Aşın uçlar, 13 eylülde FKÖ baş- kanı Yaser Arafat'la antlaşma imza- layan ve İsrail kamuoyıınun desteği- ni sağlamak için çabalayan Başba- kan Izak Rabin'in koalısyon hükü- metini protesto etmeye de yemin et- tiler. Israillilere göre, İsrail-FKÖ ant- laşmasının başansızlığa uğrayacağı, Batı Şeria'nın dağlanna yağmaya başlayan kış yağmurlan kadar ke- sin. 1980'de Hebron yakınlanndaki Kiryat Arba yerleşim merkezıne göç eden 32 yaşındaki Brooklynb Şalom Şarabi."Bu antlaşmanın iptal edile- ceğinden eminiz. Bana sorarsanız tsrail hükümeti ^ ahudileri reril edi- yor. Kendi kendisini rezil ediyor" di- yor. İsraıl ordusu, geçen hafta saldı- rgan İsraillileri "şiddetie vekesinola- rak" durdurma talimatıyla bölgeye takviye birlikler yolladı Ordunun yasayı çiğneyen Israıllılerle Fılistin- lilere karşı eşit düzeyde "akıkı güç" Kudüs'ün beroen dışm- da oturan bu iki eski düşman, benzer korku- lan. benzer umutiarı pa>laşıyor. kullanarak. saldırganlan bastıra- cağı söylendi. israil Adalet Bakanı David Libai. Kudüs'te gazetecilere, "Hiçbir şekil- de kişilerin yasavı elkrinc geçirip masutn insanlara zarar >erecek saMınlar yapmasma izin vermevece- ğu" dedi. Eylül ortaandan beri ölum çan- lan 12 İsrailli ve çoğu Filistınli kar- deşlerince öldürülen 20 Filistınli için çaldı. 1967 Arap-İsrail savaşından beri İsrail'ın ışgali altında bulunan Batı Şeria \e Gazze'de yaşayan 2 milyon Filistinliye karşıbk, bölgede- kı çeşitli yerleşim bırimlerinde 120 bin Yahudi yaşıyor İsrailliler arasında Batı Şeria'daki "Yahudiye >e Samara"yı (Tevrat'- taki adlan) lsraıl'in bölünmez ve tann tarafından veriimiş bir parçası olarak gören Ben-Yakov gibi bin- lerce dina Yahudi var. İrlandalı Katolik bir ana baba- Militan İsrailliler FKÖ'yle yapılan banş antlaşmasını bozmaya yeminliler. Köktenci Yahudilerin misilleme eylemleri Filistinlileri dehşete düşürüyor. 13 aralıkta yürürlüğe girecek antlaşmaya kamuoyu desteği azaldı. dan New York'ta doğan 31 yaşı- ndaki Ben-Yakov. Museviliği be- nimsediğı 1983 yıhnda İsrail'e göç etmiş: kendisini Yahudilerin Beyt Hadasa'daki haklannı koruyan bir Tann asken olarak kabul ediyor. Hebron'un Yahudi kesimindeki ilk siyonistlerin Fılıstinli katliamı nede- niyle sürülmesınden 50 yıl sonra, İsrailliler kentte 1979'dan sonra ye- niden hak iddıa etmışlerdi. FilistinJı liderler. FKÖ'nün, ant- laşmanın hükümlerinin 13 aralıkta uygulanmaya başlayacağı Eriha ve Gazze'de denetımi ele geçirmeden önce. işgal altındaki topraklarda otontesıni kabul ettirebılmesinin güç olduğu kanısındalar. FKÖ içın- de ve dışındaki çeşitli Filistinb grup- lar. banş antlaşrnasınm karşısında yer alıyorlar ve İsraıllilere karşı sa- vaşımlannı sürdürmeye yemin edi- yorlar. Bölgede en tehlikeü yer dinlerin, milliyetçilığin. yanbş anlaşmalann ve güvensizliklerin patlayıcı bir kanşım olarak kendini gösterdıği Hebron. Müslümanlar da Yahudi- ler de İbrahim ve oğullan İshak ve İsmail'in gömülü olduğu Makpela mağarasıyla Kutsal Mezar üzennde hak iddia ediyorlar. Son çatışmalan başlatan kıvılam ise, İsraıl-Filistin antlaşması oldu. Antlaşma, kentteki 80 bin Filistinb- ye Hebron'un günün birinde Gaz- ze'de kurulmakta olan Fılistın dev- letinın bir parçası olacağı umudunu verdi. Kutsal Mezar yakınında bir tez- gahta meyve satan 27 yaşındaki Hi- gazi el-Muhraseg, "Fıİistin halkının çoğunluğu katliamlarla geri çekil- mek zorunda kaldı; çok acılar çektik. Ne zaman bir israilli öldürülse son- unda kaybeden biz oluyoru/" dıyor. Rabin hükümetinin bakanlan. köktenci Filistinliler ile İsraillilenn saldın ve misillemelerini yoğunlaştı- rarak banş anlaşmasını bozmaya çabştıklannı düşünüyorlar. İsraıl hderleri. köktenci Yahudi- ler'in Kudüs yolunu tıkamak ve İsrail polis ve askeriyle çatışmaya gınnek gıbı gösterileri, ülke sınırlan içinde yaşayan laik İsraillılerin an- laşmayı sorgulaması ıçın yaptıklan eylemler olarak yorumluyorlar. İsrail gazetelerinde geçen hafta yayımlanan anketler. kamuoyunun eğiliminın anlaşmayı destekiemek yönünde olduğunu gösteriyor. İşgal altındaki bölgede bulunan 130 Yahudi cemaatınin bağlı oldu- ğu Yesha Konseyi başkanı Yisrael Harel, "Kamuoyunun cğiliminde gö- riilen değişimin temel nedeni yaptığunız gösterilenlir" diyor. Harel. ordunun "akdcı göcû"nün İsraıllıler'le ordu arasında şıddetli çatışmalann doğma olasılığını güç- lendırdiğini belırtıyor. "Eğer gerçekleşecek olursa, bu, sonun bas- langıcı olur. Hükümet bizûn çı- kanmıza uygun davranıyor. Orduyu ûzerimizc saldırtmaya kalkarsa, Ra- bin hükümetinin sonu gelir" dıyor. Charles W.Holmes Rusya Estonya'nınyakasını bırakmıyor S on seçimlerde ülkedeki Rus- lara oy hakkı veren Estonya milliyetçılen, eski komünist- lere fazlasıyla etkınlik verildiği konusunda kaygılılar. Estonya'nın kendini eski Sovyet- Jer Birb'ği'nden kopartmasının üs- tünden henüz sadece ikı yıl geçtıği halde Rusetkısi, bu Baltık ülkesinde II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez düzenlenen özgür yerel seçim- lerle kendini yeniden göstermeve başladı Moskova'nın ıdaresi altında ge- çen 50 yıldan genye hiçbir ız bırak- mamakta kararlı olan Estonyalı milliyetçıler iktıdarda kalmayı sür- dürürken. Talin'deki veni 64 üveli kent mecbsinde; Rus kökenli bir baş- kan vekili. Estonya Komünist'in eski yazıışleri müdürü ve politik başan- İannı, Estonya'daki hoşnutsuz Rus azınbğa borçlu olan 25 kişi daha yer abyor. Başkentteki yerel meclisın yeni üyelerini. Rus asıllılar ve geçen ay Estonya'nın tüm kentlerinde zafere ulaşan bir avuç eski komünist oluş- turuyor. Kendilerini. ülkenin ser- best pazar reformlanna adamış pragmatistler olarak tanımlayan Rusya destekli bu adaylar. ülke va- tandaşı olmayan yabancılann yerel seçımlerde oy vermesine olanak tanıyan bir Estonya yasası sayesın- de görev basına geldiler. Estonya, 1991 yılında bağımsızlığına kavuş- tuğunda yanm milyon Rus. sınınn bu tarafında kalmıştı. I Rus akını milliyetçiliği I körüklüyor Dıplomatlara ve pek çok Eston- yab poliükacıya göre. bu yerel se- çımlenn sonuçlan Estonya demok- rasisine giden yolda en son ve en kuvveüi dönüşü göstenyor. Özellik- le Estonya ve diğer Baltık komşu- lannın. "yeni Baltık ülkeîeri gerçek- te kime ait?" gibi bir sorunla boğuş- maya devam ettiğı bir dönemde. bu sonuçlann önemi daha da çok vur- gulanıyor. Bugünlerde. Estonya'nın oluşturuyor. Ülkede yaşayan her 10 Rustan sadece biri Estonya vatan- daşı. Tabn'deki seçımler için adaybğını koyan iki ayn Rus grubu. kent meclisindeki 64 üyelikten 27'- sini elde etti. Rus destekli adavlar. Bağımsızhğını iki yıl önce kazanan Estonya'nın son yerel seçimlerde Ruslara oy hakkı tanımasıyla, ülkenin Rus etkisinden kurtulamadığı gözler önüne serildi. başkentındeki 200 bin Rusun top- lanma yeri ve kültür merkezı olarak kullanılan eski Sovyet Göreviileri Kulübü'ndekı ofisınde NikoJay Yu- gantsov, "Kapıyı biraz aralık bırak- tılar ve hepûniz içeri doluştuk" dıye anlaüyor. Estonya'nın 1,5 mılyon- luk nüfusunun üçte birinı Ruslar Ruslann etnik Estonyablara kıyasla çoğunlukta olduğu kuzeydoğu böl- gesindeki seçimlerde de başanlar elde ettiler. Ruslann yanı sıra Ruslarla uyıım- lu bir ıhşkı kurulmasından yana olan, ılımlı merkezci bir koalisyon da seçimlerden başanyla çıktı. Ge- çen yıl. sadece Estonyalılara oy hakkı tanınan parlamento seçimle- rinde çoğunluğu sağlayan milliyetçi- ler, yerel meclis seçimlennde nere- deyse hiç varlık gösteremediler. Beklendigı üzere uzlaşmaya yanaş- mayan mılliyetçiler seçim sonuç- lannın bıldınlmesiyle büyük tepki gösterdiler. Ancak tepkilere karşın. Batılı dip- lomatlar ve baa Estonyalılar elde edilen sonuçlann aslında olumlu yonde bir adım olduğunu belırtiyor- lar. Letonya. Litvanya ve Estonya, bağımsızlıklannın üstünden geçen iki yıl içinde enerjilerinin büyük bö- lümünü yanm yüzyıllık Sovyet yö- netiminin siyasal ve duygusal mı- rasıyla başa çıkmak için uğraşmaya harcadılar 199rdeBaltıklar'daeski Sovyet ordulanndan 145 bin ci- vannda asker bulunuyordu. bugün çoğu Letonya'da olmak üzere 17 bin asker duruyor. Bunlann yanı sıra bu ülkelerde Moskova'nın uzun süreli yönetimi sırasmda Letonya ve Estonya'da yerleşmiş bulunan ve başka bir yer tanımayan çok sayıda Rus azınlık grubu yaşıyor. I Ruslann iilkeyi terk etmesi umuluyor Milliyetçilerin çoğu daha yeni bağımsızbğına kavuşmuş bulunan Estonya'nın sadece Estonyablara aıt olması gerektiğını savunurken, parlamento vaktinin çoğunu Rus- lann belki ûlkeyi terkedeceği umu- duyla. kısıtlayıcı vatandaşlık yasa- lanyla boğuşmakla geçiriyor. Bu- gün bile vatandaşlık koşullanna uyabilmek için, Ruslann öncelikle Estonya dilini konuşmayı öğrenme- leri gerekiyor. TheNewYorkTimes Wilb'amE.Schmidt İngiltere R-ens Charles kimlik bunalımında Galler Prensi Charles, İngiltere'nın ıhracatını daha yüksek bir düzeye çıkarabilmek amacıyla "ticaret elçki" olmayı ıstiyor. The Times gazetesının konu- ya ilişkın verdıği haberde, Kör- fez üîkelerine yapuğı 6 günlük ziyaretin ardından, Prens'in Jn- giltere'nin bu ülkelerle ticari ilişkisının daha ilen bir düzeyde ele abnmasını istediği belirtildi. Prens'in Birleşik Arap Emir- lıkleri'nde bulunduğu sırada, bu ülkeye yapılan ihracatta İn- giltere'nin ABD. Almanya ve Japonya'dan sonra geldığini öğrendiği ve bu konuda kendi- sine yeterince etkin görev veril- mediğıne inandığı açıklandı. Gazete. Prens Charles'ın, İn- giliz şirketlerinin uluslararası pazarda başanb olabilmeleri için Dışişleri ile Ticaret Bakan- lığı arasında daha sıkı işbirliği yapılmasının şart olduğunu vurguladığını yazdı. Saraya yakın çevreler. Prens'in geçen yıl, eşi Prenses Diana ile evliliğinin çökmesinin ardından yeni oir kimbk arayışı içine girdiğmi ve bu gibi görev- ler almayı amaçladığını belirti- yorlar. Yunanistan Yunanlılar yabanalan sevmiyor Y unanistan'ın ATde, "yabancüan istenıeyeııw ülkelerin başmda yer al- dığı bildirildı. Eurobarometre'nin araştır- masına göre, Yunanblann yüz- de 28'ı topraklannda başka milletten insanlar görmekten rahatsız oluyor. Yunanistan'ın bu konuda en yakın takipçisi Belçika'da ise bu oran yüzde 19 olarak belir- lendi. Ülkelerinde yabancı görmek- ten rahatsız olanlann oranının Danımarka ve Almanva'da yüzde 17, Fransa'da ise yüzde 16'ya ulaşüğı belirtilen açıkla- mada. İngiltere ve Hollanda'- daki yabancı düşmanlannın oranının da yüzde 13 olduğu kaydedildi. Eurobarometre'nin araştır- masında. diğer AT ülkelennde- ki yabancı düşmanlannın oran- lan da Lüksemburg'da yüzde 11, İtalya ve İrlanda'da yüzde 9, İspanya'da yüzde 7 ve Porte- kiz'de yüzde 5 olarak verildi. Araştırmaya göre. Yunanb- lann yüzde 24'ü ülkelerinde başka ırktan insanlann varb- ğından rahatsız olurken, yüzde 25'i başka dine tahammül gös- teremiyor. Yunanlılann yüzde 40-45'- inin ülkede son derece fazla ya- bancı göçmen bulunduğuna inandığı kaydedılen araştırma- da. yüzde 19'unun da siyasi göçmenlerin fazlalığından ya- kındığı belirtildi. Yunanlılann yüzde 30"u da eski SSCB'den ve Doğu Avnıpa ülkelerinden ge- len göçmenlere karşı çıkıyor. Yunanlılann yüzde 35'i AT- de göçmenlerin haklannın sı- nırlanması gerektığini savunur- ken, yüzde 30'u AT kapılannın Doğu Avrupa'dan gelen göç- menlere lamamen kapatılması- nı istiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle