Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
CUMHURİYET 23KASIM1993SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eğitimde demokratikleşmenin neresindeyiz?
Bugün Talım ve Terbıve bır bılım ve uzmanlar kurulu mu?
Bakanlığm öbür bınrnlennde olduğu gıbı, Talım ve Terbıye Kurulu
başkan ve üyelen belirlenirken "Türk-Islam Sentezci" oluşlannın
önemle dikkate alındığı herkesçe bıhniyor. Bu uzmanlann (!)
uzmanlığı meydanda!.
Prof. Dr. MAHIVIUT ADEM Ankara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi
Eğıümde demokraükleşmenın nere-
sindeyiz9
Bu bağlamda en onemh plat-
form. hıç kuşkusuz bu yıl toplanan
XIV Mılh Eğıtım Şûraa'dır
M. Eğitim Şûrasfndan ne
bekleniyor?
10 Hanran 1988 ve 10 Ocak 1993
tanhlı yonetmehğınegore Mılh Eğıtım
Şûrası, Mılh Eğıtım Bakanlığı'nın en
yuksek danışma organıdır Şûranın
amacı. Turk Milli Eğitiminin geliştiril-
mesi için gerekli onkmleri almak. eği-
tim sonınlarını tespit etmek \e bunların
çözümu için tekiifler getirmektir.
Mılh Eğıtım Şûrası, bakan. muste-
şar, musteşar yardımcıları vb doğal
üyeler, Mılh Eğıtım Bakanfnca çağn-
lan eskı Mılh Eğıtım Bakanlan. eskı
musteşarlarvb da>etli uyelerle. seçim-
le gelen uyelerden oluşur
Bızce. şûranın en antıdemokratık
nıtelığı, seçımle gelen uyelenn seçılme
surecındedır 12 Eylul asken yonetımı
donemınde toplanan X ve XI şûralar
bıle. XII. XIII ve XIV şûralardan
çok daha demokratık bır yapıya sa-
hıptı Tum unıversıte rektorlenyle -kı
o zaman hepsı seçımle bu gorevlere
gelmışlerdı- başta eğıtım olmak uzere
tum fakulte temsılcılen. fakulte kurul-
D
YP-SHP 1 ve 2 koa-
hsyon hukumetlen-
mn protokol ve prog-
ramlannda temel
hedef. 12 Eylul asken
yöneüm donemlenn-
den kalan, başta anayasa olmak uzere
tum yasalardan antıdemokratık hu-
kûmlen ayıklamaktı Bu bağlamda
hem protokol, hem hukumet progra-
mında Yüksek Öğretım Kurulu'nun
(YÖK) kaldınlacağı ongörulmuştur
Hatta Çıller hükumeü programında
"Bilimsel kurumlann özerkliğinin ...
demokratikleşmenin vazgeçilmez koşu-
lu olduğuna inanırız" denılmektedır
Demırel hukumetı programında ıse
"YÖK sistemi kaldırüacak, unhersite
özerk olacakür" hedefı yeralrruştır İkı
yıla yakın bır zamandır ıktıdarda bu-
lunan DYP-SHP koahsyon hukumetı.
bu sozunu yenne getırmemıştır YÖK
donemınde 1402 sayılı Sıkıyonetım
Yasası ıle uruversıtedekı gorevıne son
venlen ya da gorevınden a>nhnak zo-
runda kalan profesorlenn hükumet
uyesı olmasına karşın
Hukumetın kuruluşunda. bırbınne
taban tabana ters duşen ıkı buyuk sı-
yasal partıyı koahsyon çaüsı altında
bırleştıren temel nokta. demokratık-
leşmedır
lannca seçıhyorlardı 1988 ve 1993 yıl-
lannda yapılan değışıklıklere göre,
YÖK tarafından seçılen şûra uvelen
şunlardır Ikı YÖK uyesı.beş unıversı-
te rek toru,eğıtım bılımlen. eğıtım. teV -
nık \e meslekj eğıtım fakultelennden
on dekan, on oğretım uyesı, bu fakul-
teler dışındakı fakultelerden on beş
oğretım uyesı
YÖK. 12 Eylul asken yonetım uru-
nu oluşu, yasal olmayan keyfi ve antı-
demokratık yapısı ve uygulamalanyla
on ıkı yıldır en çok eleştınlen bır kuru-
luştur YÖK'un onlarca keyfi uygula-
malannı yargıya goturerek ıptal ettı-
ren değerİı bır hukukçu, YÖKu şo>le
değerlendırmektedır
"...YÖK, vasa dinlememektedir.
Yargı karanna saygı duymamaktadır.
Böylece belki kunıluşu bir anayasa ku-
ralına dayalı bir temel yasanın olması-
na rağmen, yavaş ya\aş bu y argı karar-
larına karşı koymaktaki tutumu nede-
niyle açıkça ifade etmek istivorum,
aıiık > asal bir kurum olmaktan çıkmış-
tır. Bir kuruluş bu denlı yargı kararları-
na karşı cephe alma\ ı mutat hale geti-
rirse bir istikrar kazaıunış durum haline
getirirse, o kurula meşrui>etini kaybet-
miş, yani yasadışılığa doğru gitmiş bir
kurum nazarola bakma hakkımız ol-
duğu kanısınday ım." (*)
Bu nıtelıktekı bır YÖK tarafından
behrlenen şûra uyelenne seçımle gelen
uyeler denılebıhr mı°
Talim ve Terbi\ e Kurulu
Mılh Eğıtım Şûrasfnda alınan ka-
rarlar. bakarun onayından sonra Ta-
lim ve Terbi\e Kunılu'nca uygulamaya
konulmaktadır Talım ve Terbıye Ku-
rulu. 1926 tanhlı Maanf Teşkılatına
Daır Kanun da önenlmış, ta^annın
TBMM'de goruşulmesı sırasında ya-
pılan sert tartışmalar sonucu kurul-
muştur Zamanın Mılh Eğıtım Bakanı
Hamdullah Suphi Tannöver, TBMM'-
de Talım v e Terbıy e Kunılu'nu şu soz-
lerle savunmuştur "Tûrk ulusunun
okul içinde ve dışında eğitim ile ilgili bu-
yük sorunları ile uğraşacak >e eğitim
bakanhğma manevi kontrol görevi ya-
pacak bir bilim ve uzmanlar kurulu ola-
cak."
Bugun Talım ve Terbıye bır bıhm ve
uzmanlar kurulu mu9
Bakanlığın
obur bınmlennde olduğu gıbı. Talım
\e Terbıye Kurulu başkan ve uyelen
belirlenirken "Tûrk-İslam Sentezci"
oluşlannın onemle dıkkdte alındığı
herkesçe bıhniyor Bu uzmanlann (')
uzmanlığı meydanda'
1993 yılı Mayıs a>ı venlenne gore.
Mılh Eğıtım Bakanlığı Merkez Orgu-
tu Daıre Başkanlannın o
ol3'u. şuly
mudurlennın ° o9'u. eğıüm uzmanlan-
nın ° o 10"u Dın Kulturu ve Ahlak Bıl-
gısı dersı oğretmenıdır Tum orta dere-
celı okullarda görevlı oğretmenlenn
ancak %4 5 kadan Dın Kulturu ve
Ahlak Bılgısı oğretmenı olmasına kar-
şın, anılan okullardakı yonetıcılenn
(müdur, mudur yardımcısı) %7 5'ı bu
dal oğretmenlennden seçılmışlerdır
Ortaokul ve lıse programlannda haf-
tada ıkı saat Dın Kulturu ve Ahlak
Bılgısı dersıne karşılık. Turkçe ve Ede-
bıyat 6, Matematık 6-8 saat ve daha
fazla okutulmaktadır Ancak okul yo-
netıcılenyle bakanlık merkez orgutle-
nndekı yoneüalenn çoğunun Dın
Kulturu ve Ahlak Bılgısı oğretmenle-
nnden seçılmesı duşundurucudur
Boylece ulusal eğıtımımızı kımlenn
yonettığı. açık seçık ortadadır
Soz, Mılh Eğıtım Bakanlığı'nın soz-
de bılım \e uzmanlar kurulu Talım ve
Terbıye'den açılmışken bır noktaya
değınmedengeçemeyeceğım Talım ve
Terbıye Kurulu salonuna başkan ve
uyeler ayn kapılardan gınyorlar Baş-
kan, uyelerden bır metre kadar yuk-
sekhktekı bır kursude oturuyor Ne-
den9
Bakanlar Kurulu'nda başbakan,
Mılh Guvenhk Kurulu'nda cumhur-
başkanı ya da asken şûrada başkan,
uyelerden daha yuksekte mı oturuyor9
Talım ve Terbıye Kurulu Başkanı'-
nın. kurul salonuna gınş ve çıkışında
uyeler hep bırlıkte ayağa kalkıyorlar
Bızce burada onemh bır nokta unutul-
muş Başkan gırerken \e çıkarken
"dikkat çekecek" kıdemlı bır gorevlı'
Bu eksık de tamamlanırsa Talım ve
Terbıye Kurulu tam bır asken kışlaya
benzeyecektır Öyleyse Talım \e Ter-
bıye Kurulu, terbıyeden çok tahm ıle
ılgılı olmalı' Böyle bır ortamda çalışan
Talım ve Terbıye Kurulu. bılım ve uz-
manlar kurulu olabıhr mı° Ulusal eğı-
üm pobtıkasını oluşturacak duşunce
uretebıhr mı"1
Bu yapı ve anlayıştakı
Talım ve Terbıye Kurulu'nca duzen-
lenmış bır Mılh Eğıtım Şûrası ndan ne
beklenır9
Hukumetın DYP kanadı. Sn Hik-
met Çetinkaya'nın dedığı gıbı tarikatçı
rektör, Türk-İslam Sentezci yonetıcı
atarken, programında laıkhğı cumhu-
nyetın vazgeçilmez temel oğesı sayan
SH P'lı bakanlar ne y apıy orlar9
Huku-
met programında eğitim reformundan
mı soz edılıyor'' Hayal1
Ulusal eğıtı-
mın demokratıkleşmesı mı0
Başka
bahara'
• V ah> a Zabunoglu V uk^ekogretımdc Başlıca So
runlarPanelı Yuksekoğreümde Değışmeler Turk
Eptım Demep YaMnlan Ankara 1989 s 90
ARADABIR
ÜMİT ŞARIASLAN Resim ve Sanat
Tarihi Öğretmeni
Dingin Sokak Aranıyor...
Pazar gunlerı kıtaplara daha yakın olmaya çalışırım
Buna çaba gosterırım Koca haftada bır tek gun yapa-
bıldığımız sabah kahvaltıları gıbı Geçıp gıdeceğız şu
dunyadan
Şu kıtapları, dergılerı, yazı notlarını, kâğıtları daktılo-
yu azıcık kararsız, ınatsız olsam şu yazıyı ruzgâra ver-
mekışten bıle değıM
Yalnız 'ev halı" mı sızı yazmaktan, notlannızı yazıya
donuşturmekten alıkoyan'' işte şu gurultu kaynağı, te-
dırgınlık, tatsızlıkureten sokak sokaklar Evınızde lyi-
kotu kırada ya da "mulk edınmek şansını bulduğunuz
dort duvarın arasında, sızı kendı kendınıze bırakmaya-
cak şey mı arıyorsunuz
Çocuklar sokakta, yolun ortasında oynuyorlar Nere-
de oynayacaklar'' Hangı ınsan sılosu (apartman) yapı-
lırken çocuklar duşunuluyor? Sokaktan geçen, geçme-
yıp sızın ıçınızı oyan duşuncelerınızın, duygularınızın,
yalnızlığınızın en uzak koşelerıne tecavuz eden dort te-
kerlı tanrılar varken, ustune oturduğu aracı, kışılığının,
kımlığının belırtgesı sayan suruculerı varken Kendı-
nızle kalmaya, kendınıze bakmaya, ıçınıze donmeye hıç
hakkınız, şansınız yoktur
Ataç "Ankara'da sokak yok ' dermış Dermış ya,
Cumhurıyet başkentının ılkyıllarındakı gorkemlı anayol-
ları nıtelemek ıçın Daha istanbul'dakı gıbı oykusu, ta-
rıhı olmayan, belleğı oluşmamış sokakları nıtelemek
ıçın söylermış Ataç'ın Ankarası ndan bu yana yetmış
koca yıl geçmış nerdeyse Var mı şımdı Ankara'da oyle
sokak'' Yetmış yaşındakı başkentımızın yaşına yakışır
kaç sokağı vardır''
Kendı evınızde surgunde, kendı dunyanızda soğuk
otel odalarında gıbısınız 'Nezaret" yalnızlığındasınız
Oktay Akbal'ın deyışıyle "gelıp geçen her yuzden gızlı
bır akıs kalmış kuflu aynalar 'ın donuk yalnızlıklarıyla
uşuttuğu otel odalarında, ' nezaret korıdorlarında gı-
bı Haftanın altı gunu kendınızı sureklı erteledığınız bır
koşunun yorgunluğuyla ' ev e atıyorsunuz varlığınızı
Duru, dıngın bırkaç saat umuduyla, ayaklarınızın ucuna
basarak sabahı karşılıyorsunuz Gırıyorsunuz kıtapları-
nızın arasına kıtapların evrenıne
Arabasını sevdığı kadar çocuğunu 'sevmeyen ' her
pazar onu opup okşadığı kadar çocuklarını da kucakla-
mayan ınsanlar otomobıllerını yıkıyorlar Insanları kon-
serve eden 'sılo 'larıyla, uzerınde dort ayaklı motorlu
tanrıların yerlı yersız homurdandığı yorulunca da bul-
duğu yerde yan gelıp yattığı sokakta Yakalayın yakala-
yabılıyorsanız o bekledığınız, duşledığınız zaman kesı-
tını
Bırakınız Ataç'ın 'oykulerı olan" sokaklar ozlemını,
ruh sağlığınızı butun butun dağıtmayan beden sağlığı-
nızı yarım edıp, ortadan kaldırmayan dupeduz, oyküsuz
sokaklar ozluyoruz bız
Kentlerı kent yapan ınsanın kendıne bıçtığı değer ol-
malı
Evlerı sokaklardan sapılarak saklanılan barınaklar
değıl, sokakları her yanıyla butun bır yaşamımızın akıp
geçtığı evlerımızın doğal bır uzantısı sayan anlayışa
ulaşmalıyız dıye duşunurum Belkı o zaman her sokağın
bır öykusu de olur Insan ve ınsanın ozu de betonun ve
çeliğın -hareketlt ya da hareketsız- sınır tanımaz talanın-
dan kurtulur, bu talandan kaynaklanan kazançların gü-
ducülerinın at koşturduğu alanlara donuşmez
OKURLARDAN
Mozaik ustası aranıyor
L urkiye'nın, ıçınde bulunduğu problemknnı çozmek ıçın ozel
orduya, ozel tıme. eğıtıbnış askere. pohse ıhtıyaa olabılır Fakat
bunlardan daha onemlısı lıder ınsan ıhtıyaadır Lıder Önder,
baş, sıyasal partı, sendıka ya da hareketın yönetıası demektır
Bu tanıma gore lıder tıpı Turkıye'ye uyan, son yıllarda çok
kullarulan "mega" sıfaüı olanıdır Nıye *^nega Kder"ın gerekh
olduğunu. Turkıye'nın problemı olan etnık. dın, mezhep. gıbı
sorunlara bakınca daha ıyı anla\ abılınz
Önce. bız ve ozellıkle mega lıder olarak tanımladığımız kışı,
Turkıye'run gerçeğı olan, Turk kokenlı ve Turkum dıyen
bırçok halkın. dını ve mezhebı farkh bırçok topluluğun v ar
olduğunu kabul etmelıdır Kelımerun tam anlamı ıle Turkıye
çok renklı bır mozaıkür
Turkıye'run bır mozaik ustasına ıhüyaa vardır Öyle bır usta kı
o taşlan dızecek, baküğınız zaman tüm taşlar aynı hızada
olacak Bın aşağıda bın yukanda olursa yııkanda olan mozaik
taşına ayağıruz takılır duşersınız
Turkıye'dekı dengelenn daha da bozulmasını ıstemıyor ısek bu
mozaik ustasını bulmamız şart.
Erdem Akgünlü
TARTIŞMA
Antalya Film Festivali kurumlaşmalıdır..
E
skılenn ne kadar
ılen goruşlu
olduklannı şımdı
dahaıyianhyoruz
Yıllaronce
Antalya kuçuk.
uzak bır guney kentı ıken.
Tdrkive'nın ılk film festivali
burada başlaulmış Ancak bu
ılen goruşlu temelın uzenne
hıçbır taş konmamış yıllar
ıçınde Heryılfestıvalzamanı
geldığınde yenıden başlayan
tartışmalar. 30 yıl geçmesıne
rağmen hala
kurumlaşamamanın
göstergesı Oysa Antalya o
gunlerden bugune ne kada r y ol
almış Kentbuyumuş.dunyaya
açılmış, ancak bakış açılan, hep
aynı darhkta kalmış ne yazık kı
Antaly a Film Festıvalı'nın
kurumlaşması. kısa vadeh
pohtık çekışmeler dışına
çekılmesı zamanı artık gelmış
de geçmektedır Çunku
bugunku şekh ıle devam ederse
başka festıv aller one geçecek ve
y ıllann bınkımı ıle yıllar
oncesının ılen gonışluluğunun
mırası yok olup gıdecektır
Nıtekım İstanbul Film Festivali,
Antaly a'y ı çoktan sollamıştır
Sımdı de Altın Koza korkusu
yaşanmaktadır
Bu turkurumlaşmalann hertur
kısa surelı pohtık ruzgardan
etkılenmemesı onkoşuludur
Önumuzde İstanbul Festivali \e
Kulrûr-Sanat V'akfı gıbı çok
olumlubırornek vardır
Burada. vakıfkonusunda
hemen kotu bırdeneyımden
sozedılecektır \ntal>aKultiır
veSanat Vakfı. Ancak 80 lı
yıllarda kurulan soz konusu
vakıf. film festıvalını ıkıncı
planaatarakvesadecebır
partının polıtıkasına bağlı
olarak kurulduğundan. ıçınde
kultur sanat adamlan ıle
kuruluşlan yer almadıgından
başından ben bır olu doğumdu
Kısaca kultur v e sanatla
adından başka ılgısı olmay an
bırkuruluştu Sanat ve kultur
kuruluşlannın gelışıp
kurumlaşmasının onkoşulu ıse
gerek dev let gerek beledıye
gerekse dığer sponsor
kuruluşlann bu kurumun sanat
polıtıkasına kanşmamasıdır
Antaly a'da artık on yıllık
geçmışı olan bır unıversıte
vardır BırDevletTivatrosu
vardır Etkınbırmahallıbasın
oluşmuştur Bağımsız-yan
bağımsız sanat ve cevre
derneklen \ ardır Kısaca, resmı
nıtelığı olmav an bır kultur v e
sanat alanı doğmuştur Tunzm
sektorunun de sanat alanına
doğal bır ılgısı v ardır. olmak
zorundddır Avnca Antalya
artık bır "dünyakenti"dır En
azından A\rupa dd Antdlva
sozcuğuınsanlara bırşev ıfade
etmektedır Bunedenle
uluslararası bağldntıldrın
oluşması vebuımd|i buturbır
kurumldşmd ıle pekıştırmek hıç
de zor olmay acaktı r
Kanımca ılk ydpılması gereken
bır " \ntaly a Film Festivali
Vakfı"oluşturulmaMdır Bu
vakıf,beledne ıl. unıversıte
tıyatro. muzevb kultur
kuruluşlan. turızm sektoru.
sanat derneklen. bdsın, ulusal
film kuruluşlan temsılctlennın
bıraraya geldığı. bıleşımı
ıtıbany ld ozerk ve polıtık
etkılenmelerden uzak
kalabılecek veamacınsanatsal
aktıviteden başka alanlard
kay masını engelley ecek bır
nıtelıkte olmahdır Vakfa
kuruluştan ıtıbaren guçlu ve
sureklıhğı olacak finansal
destek sağlanmah. bu suretle
tıcan etkılerden uzak kalması
sağlanmalıdır
Vakfa bağlı festıval
organızasyonuna her şeyden
once bağımsız ve tam yetkılı bır
sanat dırektöru atanmalıdır
Festıval jünsının bıleşımı hervıl
değıştınlmeyen kesın kuralldra
bağlanmdlıdır Ulusal festıvalın
bır sure sonra Akdenız ulkclen
çapında gennlemesı
planlanabıhr Yıneoncelıklı
olarak bolgemızın ozclhklennı
de dıkkdte alan film gostenm
dlanldn vdratılmdlıdır
(dçıkhdvasınemdldngıbı)
Tum yıl boyunca kenttecdnlı
bırsınemdortdmıoluşmdM
sağldnmdlıdır Akdenı/
unıversıtesının de bu olıışuma
bır "sineraa enstitüsû" kurarak
katkıdd bulunmdsı beklenır
Anldly a artık kesin olarak uzun
vade ıçın bir tunzm kentî
olmuştur Tunzm kentlennın
onemh bır nıtelığı de kultur ve
sanat kentı olmalandır
Antalya'da bunun oluşması
ıçın sınema çok olumlu bır
unsurdur 1960'ldnnılen
goruşluluğune muteşekkır
olarak. bu olanağı
kurumldştırmakta dahd geç
kalmamahyız
Doç. Dr. Mehmet
İArman
Akdeniz L ni\ersitesi
Laiklik için dayanışma
D
ınınsıyasetealet
edılerek
ınsanlann
caruna kast
edılmesı
geçmışte çok
yaşanmıştır Ataturk
devrimlerine yurekten bağlı
Kubilay'ın kafasının şenat
yanlısı yobazlar tarafından,
testere ağızh bağ bıçağıyla
kesılmesı \e sonra da dıreğe
geçınlmesı olayını onlarca yıl
sonra okuy up oğrenenlcr ıçın
lanh. bır daha boylesı bır
v ahşete tanık olmay acak
gıbıydı Gerçekten "Menemen"
olayından sonra uzun yıllar.
dın uğrunacınayetler
ışlenmedı Fakat laıkhğı
ıçlenne sındıremeyen,
gehşmekte olan ozgurluk
ortamında ınsanlann
demokratık haklara sahıp olma
ıstemlennı hazmedemeyen
guçlerpusuda beklıyorlardı
Son yıllarda dın uğruna çok
aydınlarolduruldu Hele
ırtıcanın. ulkenın kultur
hazınesı olan sanatçı, yazar ve
aydınlanmızı. duny a
kamuoyunun gozlen onunde
dın dın yakma boyutlanna
varanevlemlen
duşundurucudur \ e
belleklerden sıhnmeyecektır
Artık, ınsan haklannı sa\ unan
doğrudan, haktan. guzelden
y ana olan tum demokrat v e
devnmcılenn guçlu bır
day anışma ıçme gırmesı
y aşamsal bır sorun haline
gelmıştır Her geçen gun şenat
y anlılannın v erdıklen tehlıke
ışaretlen daha da
buyumektedır Turkıye'nın
gundemınde elbet pek çok
sorun vardır Fakat ulkeyı
y uzlerce yıl oncesıne goturmek
ısteyen guçlenn varlığı
bellıyken. laıkhğeyara bıle
aldırmamak en acıl sorunumuz
olmalıdır
Laıkhk, bağımsız ve ozgür
duşunmenın ve bu say ede
ınsanlığın sorunlanna
çozumler bulmanın yolunu
açar Dunyaışlen bılım ve
sıyaset gıbı alanlan kapsar
Bılımde laıkhk, bıhmsel
esaslara dayalı bır bılgı duzenı
kurmayı amaçlarken. sıyasette
laıkhk. teokratık bır dev let
yenne. bağımsız ozgurbır
dev let duzenı kurmav ı hedefler
Dev let duzenının dınden
bağımsız ışlemesı ınsanlann
mutluluğu ıçın gereklıdır
Çunku bır toplumda farkh
etnık kokenden gelen
ınsanlann, çeşıtlı ınanç
gruplannın yonetımını ustlenen
dev let, bu farkh ınançtakı
kışılen, sahıp olduklan.
ınandıklan dının gereklennı
yapmalannda ozgur
bırakmıştır Hıçbır ınanç
grubu manevıbaskidltına
gıımemelıdır Yuzyıllarboyu
devletı dını esaslarîa y oneten
egemen guçler. kendı çıkarlan
uğruna dını alet etmışler. kul
ettıklen ınsanlan manevi baskı
altında tutarak kayıtsızşartsız
boyun eğmelennı sağlamak ve
bu sayedeegemenlıklennı
sürdurebılmek ıçın ınsanlan
hak isteyemezduruma
getırmışlerdır Fakat laık devlet
duzenı bıhr kı, dının değışmez
kurallanyladoğa vetoplum
yasalannın değışkenlığı ıçınde
devletıyonetmek kışıhdkve
ozgurluklennıtumuvleortddan
kdldırmak demektır Laık
dev lette bır y onetım bıçımı
oldrak demokrası. değışık
sıyasal gomşlen bırarada
tutmayı gerekh kılarken ancak
bunyesınde uygulanabıhrhk
şansı olan laıkhk ılkesı de. farkh
ınanç v e dınsel duşuncelenn bır
arada yaşamasına olanak
sağlar Şuhdlde laıkhk.
dm-dev let ayınmından da genış
kapsamlı sureklı çağdaş olma
durumunda olan bır ılkedır
Bugun "laikliği korumak'" dıye
bır sorunumuz bıle
olmamahydı Amagorunen
koy kılavuzıstemıyor
"Şeriat'ahayır"dıyenlerıçin.
laıkhğı korumak, gehştırmek.
zedeletmemek bırınsanhk
gorevıdır Guçlu bır day anışma
ıçınde olmamız ıçın yıtırecek
zamanımız yoktur
Gülümser Sarayköylü
PENCERE
Devletin İçinde Yuvalanan...
Eskıden uç yasak vardı
Şenatcılık
Boluculuk.
Komunızm
1923 Devrımı bu uç yasağa dayanarak amacına doğ-
ru yurumek zorundaydı
Neden?
Mustafa Kemal'ın kuşağı, 1911de Trablus'tan baş-
layarak 1922'de Yunanlıları Ege Denızı'ne dökunceye
kadar tam 11 yıl durmadan savaştı
Galıçya'dan Cebelubnan'a
Bağdat'tan Baku'ye
Trablus'ta Mustafa Kemal 30 yaşındaydı, Izmır'de
duşmanın ardından yorgunluk kahvesını ıçerken 41 ya-
şına basmıştı, sonra "Mıllı Mısak" sınırlarını Lozan da
guvenceye bağlayacak ve 1923'te Cumhurıyet'ı kura-
caktı
Sovyet Sefırı Aralof, Ataturk'e ne demıştı
- Sosyalızmı kurun'
Mustafa Kemal, Anadolu halkının toplumsal açıdan o
aşamaya gelmedığını bılıyordu, bız henuz 'Aydınlanma
Devrımı' nın eşığındeydık, Batı nın yuzyıllar boyunca
yaşadığını 10yılasığdıracaktık, bu tasarım Prens Saba-
hattin'ın ademı merkezıyet' ruyasına sığmazdı, dev-
rım, otorıter ve merkezıyetçı bır yonetım ıstıyordu; yenı
kuşaklar laık oğretımden geçırıleceklerdı okullarda fel-
sefe oğretılecektı, kadınları ınsanlaştırma yolunda hu-
kuk devrımı yapılacaktı öyleyse şenatcılık, boluculuk
ve komunızm propagandası yasaklanacaktı, tek partı
yonetımı, devnmın doğasından ıster ıstemez doğuyor-
d u
*
Ataturk1
un yakın arkadaşı ismet inönü, Ikıncı Dunya
Savaşı ndan sonra çok partılı rejıme geçmenın gereğını
gordu, demokrası surecını başlattı
1950seçımlerınde Demokrat Partı, oy sandıklarını
sılıp supurerek ıktıdara geçtı
Yaptığı ılk ış nedır"?
Fıkır ozgurluğunu sağlamak mıdır7
? Sendıkal hakların
yasalarını çıkarmak mıdır'?
Hayır
Cok partılı rejımde, Demokrat Partı, yasakları koru-
makla kalmadı, ağırlaştırdı
1923 Devrımı bıtmış, tek partı yonetımı gerıde kalmış
çok partılı donem başlamıştı ama, 1990'ın eşığıne kadar
şenatcılık-boluculuk-komunızm ' yasakları surdurul-
du
Sovyetler dağılıp da komunızmın kıymet-ı harbıyesı
kalmadığı gun, ulke polıtıkasında guçlenen ' takunyalı
bıraderler fırsat bu fırsattır dıyerek Ceza Kanunu'ndakı
163 ve 142 ncı maddelerı kaldırdılar
Pekı yasaklar kalktı mO
•
Bugun Turkıye'de şenatcılık serbest
Komunızm sızlere omur
Boluculuk yasak
Şenatcılık butun olanaklarıyla ışlıyor laıklık duşman-
ları devletin ıçınde yuvalanıyor dın devletının mılıtanla-
rı mıllı eğitimde ıç ışlerınde, emnıyet kesımınde kılıt
noktalarına yerleşıyor, ımam okulları laık oğretımı sıfır-
lamak uzere seferberlıktedır şenat, bankalarını şırket-
lerını, yayın kurumlarını geleceğe yonelık olarak kuru-
yor
Pekı.şerıatçılıkyasaklansın mı? ,
Hayır.
Bız devletin, laık Cumhurıyetın mantığma uyarak, şe-
rıatçılığadesteğını kesmesını ıstıyoruz
Şenatcılık, devletı kullanıyor Devlet Hazınesı'nden
yararlanıyor, Mıllı Eğıtım butçesı şerıatın kulturel altya-
pısını oluşturmak amacıyla harcanıyor
21 ıncı yuzyıla -bu gıdısle- Aydınlanma yolunda değıl,
şerıatın alacasında gırebılırız JT
ADA YAYINCILIK VE MUZIK
GÜLBAfHAR
DÖNÜlMEYtN
GÜLBAHAR
Dönulmeyen Gıtmeler
Sjhıcı bu mu7ik e\rcninc volctılıık
ÛITMELER CAN TUFAN
Sevgılım Olu Asker
Ftno pıotest pop Pop ta vol ayııuı
«ÖNC
B İ
HAZAI
2V A B
Sü I
MOZAİK
Olumden Once Bır Hayat Vardır
Dunva nııi7ij»ındcn scımtlcı
GRUP TINI
Oğrencı Indırımı
Rock'ımı/cla Hıızun Var"
G*n«f Da#rtMt>: »AHİN MAK
SiMınörORTAKOY
Tiyatro sanatçısı
ZİHNİKÜÇÜMEN'in
1940-1950Ortakoy'unu,ergenlıkçağının anılan ve
ızlenımlerıyle değerlendıren anlatısı
Remzi Kitabevi
PROF. 1\)R. TARIK ZAFER TUNAYA'NIN
ANISINA
ÇARŞAMBA TOPLANTILARI
Konu
Sunuş
Konuşmacı
Tarih
Saat
Ver
GLNEYDOĞU SORUNU
RıdvanAKIN
Kâmuran GLHL N (Bu\ ukelçı)
24K.asım 1993 ÇARŞAMBA
1700-1900
istanbul Buyukşehır Beledıyesı
TARIK ZAFER TUNAYA Kültflr Merkezi
(Eskı Beyoğıu Evlendırme Daıresı - Tünel)
ONİKİDEN ONİKİYE TÜRKİYE
AliSirmen
3 baa 30 000(KDVıçınde)
Çağdaş Yavınlan TurkocağıCad 39-4] Cağaloğlu-İstanbul
ödemeli göaderilmez