Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 KASIM1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
BeyazEv'de ölenlerin
sayısı gizlendi mi?
M
oskova Tıp Kurulu. 3 ve
4 Ekim tarihlerinde is-
>ancılarla Yeltsin'e bağlı
birhklerin arasında meydana gelen
çarpışmalarda 144 kişınin öldüğü-
nü, 878 kişinin ise >aralandığıru
bildiriyor. Ancak bu rakamlan öğ-
renen Ruslann çoğunluğu, hükü-
raetin ölü ve yarah sayısını özellik-
le az gösterip göstermediğini me-
rak ediyor.
Çok sayıda gazete. hükûmetin
açıklamak istediğinden çok daha
fazla insanın öldürülmüş olduğu
ve cesetlerinin gizlice gömüldûğü
şeklindeki suçlamalara yer vererek
bu spekülasyonlan besliyor. Yeni
Günlük Gazete'de yakın tarihte
yayımlanan bir makalede ayak-
lanma sırasında 1052 kişinin öldü-
ğü y;azıyordu. Savunma. Güvenlik
ve İçişleri Bakanlıklan sözcüleri
ortaya atılan iddialarla ilgili her-
hangj bir yorumda bulunmadı. Bu
yüksek rakamlan destekleyecek
herhangı bir kanıt yok. Ancak
Yeltsin'in karşısındaki politikacı-
lar da medyanın kuşkulannı pay-
laşıyor.
Yeltsin'e bağlı
kuvvetlerin
parlamentoya saldınsı
sırasında kaç kişinin
öldüğü üzerine
tartışmalar bitmek
bilmiyor. İçeride
bulunan yaklaşık 1500
kişi ya tünellerden
kaçtı ya da cesetleri
tünellerden
kaçınldı.
Mikhail Gorbaçov "Halk kimin-
le karşı karşıy a olduğıinu ve vetkjli-
lerin insan hay atına ne değer biçtik-
lerini anladı. Politik hesaplaşmanın
söz konusu olduğu durumlarda in-
san ha> atını göz önüne almadıklan
ortaya çtktT'dedı.
En çok üzennde durulan nokta.
Rus Parlamentosu'nun binası Be-
yaz Ev'de neler olduğu? 4 ekim sa-
bahında İçişleri BakanlığYna bağlı
birlikler. binayı bombalamaya
başladığında içende 1500 kişi bu-
lunduğusanılıyor. I8katlıbinanın
pencerelerinin büyük çoğunluğu-
na ateş edildi. Üst katlan saran
yangının ıse ertesi sabaha kadar
söndürülemediği biliniyor.
Bırlıklerin labirent benzeri bina-
da ve altındaki tünellerde sağ ka-
lan insanlan kurtarmak için sür-
dürdükleri çahşmalar bir haftada
tamamlanabildi. Yeni Günlük
Gazete'nin bildirdiğine göre Beyaz
Ev'de çarpışanlardan bıri binada
415 ceset bulunduğunu işitmiş.
Konsomalskaya Pravda gazetesi
ise yakınlardaki bir binada en azı-
ndan 200 kişinin öldürüldüğüne
tanıklık etmiş bırinin sözlerine yer
verdi.
Moskova Haber gazetesi ce-
setlerin yeralu tünellennden.taşı-
narak hemen yakılmaya götürül-
müş ya da Beyaz Ev'in içinde yok
edilmiş ollabileceğini inanıyor.
Ancak bu bilgilerin kaynaklan he-
nüz saptanabilmış değil. aynca şu
ana kadar aralanndan doğrula-
nan bir haber de olmadı.
Bağımsız Gazete. Nikolai Niki-
tenko adında işeal sırasında Beyaz
Ev'e sık sık girip çıkan bınnden ge-
len bir mektubu yayımladı. Niki-
tenko, mektupta binayı savunmak
amacıyla Saint Petersburg'dan ge-
len 36 kişıden hıçbinnin hayatta
olmadığını yazıyor.
Ancak resmi makamlar tarafı-
ndan açıklanan ölü listesi Mosko-
va bölgesi dışından gelen 18 kişinin
adına yer veriyor. Nikitenko ayn-
ca Beyaz Ev'deki yangın sürerken
pencerelerde görülen itfaiyecilerin
baa insanlara göre yüzlerce cese-
tın yanmasını beklediklerinı belir-
tiyor.
Ancak tüm bunlara karşın önce-
den inanıldığından daha çok insa-
nın kaçabilmiş olduğuna dair delil-
ler var. Sağ kurtulan birkaç kişinin
belirttiğine göre, çok sayıda is-
yancı binanın altında bulunan ve
kentin değişık bölgelerine uzanan
tünellerden kaçmayı başardı. Ara-
lannda dağıtılan Parlamento'nun
Başkanı ve ayaklanmaya önderlik
etmekle suçlanan eski Başkan
Yardımcısı Aleksander V. Ruts-
koy'un da bulunduğu pek çok kişi
binanın orlasındaki geniş holde
pencerelerden uzakta toplandı.
Yetkililer. spekülasyondan do-
layı rahatsız olmuşa benzemiyor.
Tıp Kurulu sözcüsü olan Igor F.
Nadezdin "Bu her zaman karşılaşı-
lan bir durum. Bir sûrü ceset gör-
düklerini hatta kendilerinin de bazı
cesetleri gömdüklerini iddia eden
insanlar hep olur.
Ancak Moskova'daki politik du-
rum öyle ki hiç kimsenin ceset sak-
lamasına gerek yok. Yeltsin, kendi
yaptıklarıniD gerekli olduğunu
kanıtlamak için olaylaıuı çok kanlı
bir boyuta vardığını göstermek zo-
nmda. Rutskoy ve Hasbulato\ ise
Yeltsin'in bir canavar gibi dav-
randığınu doktorların ölü ve yaralı
saysmı saldamaya çahşmadı-
klarmı ispatlamak zorunda" diyor.
KomünisÜer gö
S
orunlann giderek büyüdüğü-
nün ilk işaretı, fabrikanın
kapısında patlayan bom-
baydı. Paüama çok şiddetli değildı.
ama Lenin heykeli büyük zarar gör-
dü. Voronez Makme Fabnkası'nın
önündeki Lenin, şimdı beline kadar
tahtaya gömülü. ama hâlâ dimdık
ayakta.
Bunun niye vapıldığı tam olarak
anlaşılabilmiş değil. Polıs suçluyu
anyor. Fabnkanın yöneücisı. Lenin
nişanı sahıbı. Lenınıst Georgi Kostin.
demokratlar tarafından düzenlen-
miş bir sabotaj olduğunu düşünü-
yor. Demokrat sözcüğü. ağzmdan.
bütün aşağılamalann en agmymış-
çasına dökülüyor. Kostin. "Dıirma-
yın. beni kızıl yönerici diye çağırma-
ya devam edin. Bu en fazla, işçilerin
bana güvenebilecegini, onlann y anın-
da olduğumu gösterir" dıyor.
Boris Yeltsin'in
başlattığı ekonomik
reformlara karşı
verilen savaş, kendisini
en fazla kamu
fabrikalannda
hissettiriyor. Voronez
Eyaleti'ndeki 'kızıl
müdür', Boris
Yeltsin'e meydan
okuyor.
Ancak. Lenin heykelinin bomba-
lanmasından sonra gelen ıkınci dar-
be, Kostin ıçın çok daha sarsıcıydı.
Gelen. artık roket motorlan yerine
et öğütücüleri, petrol pompalan
üreten fabnkayı denetlemekten so-
rumlu Devlet Savunma Endüstrilen
Komitesi'nin yolladığı bir faks me-
sajıydı.
Mesajda. Kostin'in tatilini yanda
kesip bir an önce işinin başına dön-
mesi emredıliyordu. Birkaç dakika
sonra Moskova'dan yollanan ıkinci
bir mesajda ise Kostin'in işe dön-
dükten sonra yapması gerekenler sı-
ralanıyordu: Masasını. çekmecele-
rini, dolaplannı boşaltacaktı. Kos-
tin işten kovulmuştu.
Şimdi evde oturmuş öç planlan
yapan Kostin. "Beni işten atamaz-
lar. Tatilim daha bitmedi" diyor ve
ekliyor: "Her tarafta bir korku hava-
sı estiriyorlar. Eğer Devlet Başkanr-
nı desteklemiyorsanız. çekip gitme-
niz gerekiyor."
Fabnka aslında öyle aman aman
bir ödül değil. 16 bin işcisi "Zam,
zam'* dı>e haykınyor. Kredi ola-
naklan sınırlı, işten cıkarmalar gün-
demde.
Bu travmalar. fabnkanın bir ka-
mu işletmcsi olduğunu bas bas bağj-
nyor. Fabrika, Rusya"nınsözde"de-
eyi reddediyor
\ oronez'de bombalı saldınya uğray an Lenin he\ kelinin hasar gören lusunları tahta perdeyle saklanıyor.
Bölgede yaşayanlara göre, saldırının suçlusu demokratlar.
mokratik" devrimınin ne kadar ılcr-
leyebildiğinın sınandığı bir deney
tahtası haline geldi. Şimdi önem ka-
zanan soru şu: Boris Yeltsin'in tasfi-
ye çabalan. politikacılann ötesine
geçip ülkenin. yerlen en sağlam. en
inatçı seçkinlerine. Rusy a'nın "kızıl
yöneticüeri"ne kadar ıılaşabilecek
mr
Kızıl >öneticıler. devlet çiftlikle-
rinden feshedilen Kongre'nin belke-
miğine kadar pek çok kurumu şekıl-
lendırmışlerdi ve işçiler üzerinde
hala ciddı bir etkileri var Özelleştir-
me. fabrikalannın statülerini değiş-
tirdi. ancak işçilerin ve yöneticilerin
denetlemekteki sorumluluklanna
dokunulamadığından, değişiklik
fazla etkili değil.
Yeltsin'in Voronez Eyaletı'ndeki
temsılcisı Viktor Davidkin, "Potitika
satranç gibidir" diyor ve konuşması-
nı şöyle sürdürüyor: "İnisivarifi eti-
nizde rutmanı/ gerekir. Zantan kay-
bederseniz, inisi>atifl de kaybedersi-
niz. Bi/ infazdan söz etmiyoruz. ve-
tersiz yöneticiler göre>den alınsın di-
yoruz." Davidkin. 1991'deki darbe
girişiminden beri Kostin'i görevden
uzaklaştırmaya çalışıyor. Mos-
kova'daki son kanşıkhklarla eline
sağlam bir bahane geçti. Hazırladığı
dosyayı doğruca Moskova'ya pos-
taladı. Yetersızlığiyle ilgili kanıtlan-
nın. ikınci dereceden av nntılar oldu-
ğu söylenebılır.
Asıl sorunSd. politik temellere da-
yaruyor. Fabrikalann denetimi,
hem "demokratlar". hem "komünist-
ler" ıçın. ıktıdarla özdeş. Voronez'-
de tek bir fabrika için yaşanan kapı-
şma. bu gücü ellerinde tutabilmek
için harcadıklan yoğun çabanın
göstergesı. Demokrat harekette yer
alan Nikolay Morozo» "Kostin kötü
bir yönerici ohnayabilir, ancak poli-
tik açHİan bakıldığından yoldao
sapmtş biri" diyor.
Komünist kesimden, eski bir par-
ti sekreten Ivan Şabanov'a göre ise.
"Kostin, mükenuTtel bir bilim adamı,
mesleğinde çok başarılı ama görüşle-
rini açıklarken fazla düriist da\ranı-
yor ve bu çoğu kimsenin hoşuna git-
miyor."
Kostin'in dürüstlüğüne diyecek
bir şey yok. Yeltsin'den nefret edi-
yor. Yeltsin'in 21 eylüldeki Parla-
mento'vu kapatma karannın ardm-
dan, 3 bin işçisiyle bir protesto yürü-
yüşü düzenlemiş, fabnkanın tepesi-
ne kızıl bayrak dıkmişti. Kostin,
"Demokrat değilim ama yasalart
uyiılması gerektiğini savunuyonım"
diyor.
IKostin, muhalefetin
simgesi oldu
Davidkin, Kostin'in yöneticiliği
bırakıp politikaya soyunduğunu
söylüyor. Fızik eğitımi gören Da-
vidkin ise kirli politayı çok iyı bece-
riyor. Davidkin, yerel gaz ve elekt-
rik şirketlerinı. Kostin'in geri dön-
me olasılığına karşı tehdit olarak
kullanmış. elektriğın veyakıtın kesi-
leceğinı söylemişü Bankalar kredi
vermeyı reddetti. Kostin avukat tu-
tup, işi ve fabnkanın uğradığı mad-
di hasar için mahkemeye başvurma
tehdıdınde bulundu, aklına gelen
herkesı aradı.
Vorone7 Mekanik Gereçler şirke-
tinin patronu Yaleri Dnabin, "Poli-
tikaya biraz fazla bulaşmıstı, ama bu
onu kovmak için geçerli bir neden de-
ğil'" diyor Kalinin'deki fabrikanın
yönetıcısi Nyaçeslav Koodratev'in
konuyla ilgili düşüncelen de şöyle:
"Ekonomi, tamamen çökmüş du-
rumda. "iy i" y önetici, yüksek aylık ve-
ren y önetici demek. Yani herkes bu-
gûnü düşünüyor. Yannı düşünen biri-
si 'kötü' oluyor. Kostin'in görevden
alınması. ancak politik infazla açı-
klanabilir. YasaJara aykırı bu, sağ-
duyuya aykm."
Makıne fabrikasmda calışan işçi-
ler de ayru görüşlen paylaşıyor ve
Kostin'in işsizhğin önündeki en bü-
yük engel olduğunu düşünüyor.
Her iki kesım ıçın de, Kostin'in
başına gelenler. Voronez'i çok çok
aştı. Eski parti sekreten Şabanov
"Kostin rejime karşı muhalefetin
simgesi haline döndii" dıvor ve ekli-
yor: "Elimden gelen her şeyi yapaca-
ğım. Ne >ar ki şûndilik yeterince gü-
cüm yok."
Bütün bu kabadayılığın altında
yatan bir gerçek var: Kostin'e yapı-
lanlar. oldukça Kosunvari bir şekil-
de yapıldı.
The Independent
Kıyamet tarikatının kadın Isa'sı yakalandı
Ukraynalı yetkililer. bu ayın
14ünde Kiev'deki St. Sop-
hia Katedrali'nin önünde
kendini çarmıha gereceğine yemin
ederektümkentialarmageçiren"Be-
yaz Kardeşlik" adlı tarikatın mesihi
Maria Devi Hristos'un yaka-
landığını açıkladı. Tankat üyeleri,
planlanmakta olan bir kitle intihan-
nda liderlerinin yanında yerlerini
alabilmek için yığmlar halinde Ki-
ev'e gelmişlerdi. Polis, 800"den fazla
üyeyi hapishanelerde ve hastaneler-
de gözaltına alırken, 14 kasımda kı-
yametin kopacağı iddialanna yer
vercn broşürlere ve atişlere de el
koydu.
Kendi kendini mesih ilan eden
Mana Devi Hrisıos'u altın işlemeh
beyaz bir gıysi ve beyaz bir turbanla
gösteren posterler son ikı yıldır Ki-
ev'den Moskova'ya neredeyse tüm
bınalann duvarlannda görülmeye
başlanmıştı.
Beyaz Kardeşlik. kömünizmin
çöküşünden bu yana ortaya çıkmış
Ukrayna'mn başkenti Kiev'de,
kendini çarmıha gereceğine yemin ederek
~ bütün kenti alarma geçiren
Beyaz Kardeşlik adlı tarikatın Mesihi
Maria Devi Hristos yakalandı.
Tarikat üyeleri, liderleriyle birlikte ölmek için
akın akın başkente gelmişti.
olan pek çok tarikattan biri.
150 bin üyesı olduğu iddia edılen
bu kıyamet günü tarikatı. tüm ken-
tin panığe kapılmasına neden oldu.
Evlerinden kaçan çocuklann, lideri-
nın kurtancı güçlerinın çevresinde
odaklanan bu tarikat tarafından
esir tutulduğu söylenüleri tüm kenti
etkisi altına almış durumda. Tari-
kat, Ukrayna Ortodoks Kilisesı üst
düzey yetkililcnnden biri olan Met-
ropolitan Rlaret tarafından İsa'ya
karşı olmakla suçlandı. Geçtiğimiz
hafta. tarikaün üyelen kıyametin ve
kitlc intihannın 24 Kasım'da ger-
çekleşeceğini bildiriyorlardı. Sonra-
dan bu tarihi 14 Kasım olarak yeni-
den ilan ettiler ve o tarihte İsa'nın
çarmıha genlişinı canlandırmaya
karar verdiklerini açıkladılar. Bu
yeniden canlandırmada Maria Devi
Hnstos İsa rolünü üstlcnirken, Dev-
let Başkanı Leonid Kravçuk'a ise
Pontus Pilate >anı İsa'nın ölüm fer-
manını veren adam rolü düşecekti.
Gcçcn hafta ortaya çıkacağına
söz vermesıne ve takipçilennin akın
akın kente gelmeye devam etmeleri-
Safire'in yazısına gelen tepki mektuplan
Bir makale belki de ilk kez
gerçek değerinden
ötesinde bir tepki yarattı.
Konu ABD. Türkiye ve
PKKİdi.VVilliam Safire'in
önce 28 kasımda The New
York Times, ardından 28
ekimde International
Herald Tribune
gazetelerinde yayımlanan
makalesi, Türk basınında
çeşitli tepkilere ve bu iki
gazeteye okuyucu
mektuplan yağmasına yol
açtı. Aşağıdabu
mektuplardan baaları yer
alıyor:
Türkiye'nin fedakârbğı
Bay Safire. Türkiye'nin bugünkü
siyasasını ve Çöl Fırtınası Operas-
yonu dolayısıyle yaptığı fedakârlık-
lan hıç anlamadığını yazısında orta-
ya koyuyor.
Fedakârhklanmız yalnızca mıl-
yarlarca dolarlık mali kayıplar ve
Arap dünyasından yabancılaşma-
dan ibaret kalmadı. Bunlardan da-
ha da kötüsü, büyük müttefıkimiz
ABD'nin önderliğinde yapılan Hu-
zur Operasyonu "sayesinde" Kürt
teröristlerin cennetine dönüşen Ku-
zey Irak'tan Türkiye'ye yapılan sal-
dınlarda büyük birarüş olmasıydı.
Bay Safıre'e savaşın bitmesinden
hemen önce ABD'nin Çöl Fırtı-
nası'ndan kaynaklanan giderlerini
Araplara. Almanya'ya ve Japonya'-
ya odetmekte bir an bile duraksa-
madığını anunsatmak gerekiyor.
İşbirlıği ve liderliğı satılık olmayan
müttefık de bu ışte!
Muhittin Kara - Belçika
Kürtler sadık değil
Bay Safire, Türkiye'nın ABD'yle
ıttifakının nitelığıni doğru değerlen-
dirmiş. Fakat, Türkiye'nin yeni baş-
bakanı Tansu Çiller'in Iraklı Kürt-
ler'e "özerk bir yönetim" kurmala-
nnda yardım etmesinin. Türkiye'-
deki Kürtleri "sadık Kûrt TürklerP-
ne dönüştüreceği iddiasında hatalı.
Nerede olurlarsa olsunlar, Kürt
halkı bağımsız bir Birleşik Kürdis-
tan hayalini kurmaktadır ve yalnız-
ca kendi vatanlanna sadık Kürtler
olabilirler.
Hayk Arslanyan - Belçika
Türkiye ve Kürtler
Kürt sorunun çözümü askeri de-
ğil, siyasi ve ekonomiktir. Kürdis-
tan tşçi Partisi ya da PKK bu çağda
artık îanetlenmiş olan Marksizme
bağlı kahrken. Türk Silahlı Kuvvet-
leri PKK terörüne karşı verdiği be-
ceriksiz ve aamasız karşılıkla yalnız
yerel Kürt halkını kendinden soğut-
makla kalmayıp, onlan (böyle dav-
ranmasa hiçbir çekiciliğe sahip ola-
mayacak) PKK'nın yandaşı olmaya
itmektedir.
Izin verirse, Başbakan Tansu Çil-
ler'e tavsiyem şu olacak: Türkiye'-
nin iyiliği için, generallerden daha
güçlü olun. Kürtlere vermiş olduğu-
nuz sözleri tutun. Böylece Türkiye
yalnız daha kazançlı olmakla kal-
mayacak. aynı zamanda daha akıllı
davranan taraf olacaktır.
Eric Sean Goldstein - tngiltere
Türkiye neyle yüz yüze?
Türkiye, Körfez Savaşı sırasında
Saddam Hüseyin'in durdurulması
ve alaşağı edilmesı gerektiği inanay-
le hareket etmişti. Irak petrolüne
konulan ambargoyu uygulayan ilk
ülkeoknuştu.
ABD ise verdiği sözleri tutmadı
ve savaşı mantıklı bir biçimde bitire-
medi. Saddam hâlâ iktidarda. Bu
arada Türkiye 15 milyar dolarlık
kayba uğradı ve kayıplan sürüyor.
Bu da ekonomisini büyük bir
sıkjntıya sokmaktadır.
Başbakan Tansu Çiller. Bay Sa-
fire'in ima ettiği gibi şantaja başvur-
mamıştır; hakh olarak Türkiye'nin
uğradığı aşın kayıplan telafı etmeye
çalışmaktadır. Vermiş oiduğu sözle-
ri tutma ve sadık bir müttefikinin
ekonomisini destekleme. ABD'nin
ahlaki sorumluluğudur.
Kürtler'e gelince. Türkiye Cum-
huriyeti'nin bölgesel ve ulusal bü-
tünlüğü artık apaçık bir isyana dö-
nüşmüş olan Kürt huzursuzluğu yü-
zünden tehlike alüna girmiştir. Çil-
ler'in bu konuda orduya yardımcı
olmaması düşünülemez bile. Türk
halkının büyük çoğunluğu. bu
ayaklanmanın ezilmesine öncclik
verilmesi gerektiğine inanmaktadır.
Aslında yüzyıllardır Türklerle iç içe
yaşamış ve hiçbir aynmcılığa uğ-
ramadan ülkenin sunduğu fırsatlar-
dan yararlanarak sivıl ve askeri
mevkilerde yükselmiş olan sadık
Kürtler de vardır.
Şimdi onlara düşen görev,
aynlıkçılann karşısına dikilerek
Türkiye'ye olan bağlılıklannı gös-
termek olacaktır.
Altemur Kılıc - İstanbul
Türkiye Batı'ya bakıyor
VVilliam Safire'in Satılık Müttefık
başlıklı yazısı. onun Türkiye'nin bö-
lünmez bir parçası olduğu Batı ıtti-
fakına ne denlı denn bir bağlılığı ol-
duğunu anlamaktan uzak olduğunu
gösteriyor. İkinci Dünya Savaşf-
ndan ben Türkiye özgürlük. de-
mokrasi. insan hakları ve ekonomik
liberalleşme konulanndakı ortak
ideallere saygısı bir yana, Batı'yla
olan itüfakını süreklı olarak geliştir-
mekte ve güçlendirmektedir.
Türkiye, Körfez Savaşı ve onu iz-
leyen günlerde. ABD ve dığer müt-
tefıkJerinin yanında yer almıştır.
Türkiye'nin Irak'takı durumla ilgili
olarak konumunu zayıflatmak gibi
bir niyeti yoktur. Bununla birlikte.
Irak'a uygulanan ekonomik ambar-
go Türkiye'nin son dört yıl içinde 20
milyar dolarlık kayba uğramasına
yol açmıştır. Bu, özellikle Türkiye'-
nin güneydoğu bölgesinde ters etki-
ler yaratmıştır Bay Safıre'ın Tür-
kiye'nin aci cekmeye devam etmesı-
ni istemesini anlamak güçtür.
Kürtlere gelince, Marksist-Lenirust
teröristörgüt olan PKK ıleçeşitli et-
nik kökenlerden gelen Türk yurttaş-
lan arasında bir aynm yapmak ge-
rekir. PKK terörü kendi yıkıcı ve
bölücü amaçlannı gerçekleştirmek-
te kararlıdır. Türkiye ise toprak bü-
tünlüğünü ve egemenliğinı koru-
makta kararlıdır.
Kürt ya da diğer etnik kökenli
Türk yurttaşlan Türkiye'nin de-
mokratik toplumu içinde eşit hak-
lardan yararlanmaktadır. Türkiye,
Irak Kürtleri'ne de yardım etmekte-
dir. 1988"de Türkiye. Irak yönetimi-
nin zulmünden kaçan 60 bin Kürt
sığınmacıyı bağrına basmıştı. Son
dönemde Kuzey Irak'ta yaşayan
Kürtler'e ve diğer halklara 13 mılyon
dolarlık insanal yardım yapmış bu-
lunuyoruz.
Türkiye'nin ABD'yle ilişkilerinin
daha da büyüyeceğinı Başbakan
Çiller'le yaptığı görüşmede Başkan
Clinton söyledi. Clinton bu görüş-
mede şunlan da belirtmişti:
"L luslararası toplumun iradesini
uygulay abilmek için hepimiz bazı be-
deller ödemek zorundayız ve bu an-
lamda Türkiye, kesinlikle üzerine dü-
şenden fazlasını yapmtştır. Ve bu
katkısı dolayısıyle ona minnettarız."
Nüzhet Kandemir - Türkiye'nin
ABD Büyükelçisi
ne rağmen tarikatın lideri son ana
kadar kendini saklamayı uygun gö-
rüyordu
Ukray nalı yetkililer, tarikata kar-
şı saldırgan bir kampanya yürüterek
takipçılerini hapishanelere. psiki-
yatri koğuşlanna atmayı ya da sınır
dışı etmeyi tercıh etti. Gözaltına ah-
nan tarikatçılann büyük çoğunlu-
ğu. özgür bırakılıp, kurtancılanrun
ortaya çıkacağı anı beklemek üzere
St. Sophia Meydanı'na gitmelerine
izin verilmesi için açlık grevi başlat-
mışlardı
IYakınını arayanlar
hapishaneye koşuyor
tçışlen Bakanlığı ise tutuklulan
serbest bırakmak yerine "açlıktan
baygın düşüp zoria beslenebilecek"
duruma gelene kadar bekleyecekle-
rini belirtmişti. Yetkililer, bazı tu-
tuklulann açlık grevini sona erdirdi-
ğini veevlerine gönderildiklerini bil-
dirdi. Anne babalara, radyolardan
çocuklannı sokaklardan ve ta-
nkatın hipnotık etkisinden uzak tut-
malan yolunda uyanlar yapıh-
yordu. Devlet kontrolündeki
televizyon. İçişleri Bakanlığı tarafı-
ndan hazırlanan ve yakınlan
tarikata katılmış pözü yaşîı aılelere
yer verilen programlar yayımlıyor.
Tarikat. korku. nefret ve intihara
yol açmaktan dolayı suçlanıyor.
Sürdürülen kampanya. Ukrayna
ve Rusya'daki evden kaçmış çocuk-
lann ve kayıp kişilerin yakınlannı
sorumlunun tarikat olduğuna inan-
dırdı. Bu ailelenn pek çoğu bugün
çocuklannı ve eşlerini bulmak umu-
duyla Ukrayna'dakı hapishanelere
koşuyor.
Hapishanelerdeki tarikat üyeleri
son derece sakin gözüküyor. Daha
çok kotlar ve kazaklar içinde olduk-
lan görülen bu eğıtimli, orta sınıf ai-
lelere ait insanlar hapishanedekı za-
manlannın çoğunu mesihleri Maria
Devis Hristos'un ismini tekrarlaya-
rak geçiriyorlar. Isimlerini. yaşlannı
ya da tarikata katılmadan önceki
yaşamlannı saklamayı tercih ederek
"tüm bunlar önemsiz ve anlamsız"
dıyorlar. Genç bir adam. "Tann
önünde dürüstüz. Sokaklarda şarkı
söylerken hiçbir hakları olmadığı
halde gelip bizi tutukladılar. Tek iste-
diğimiz Maria Davis Hristos'u gör-
mek" dedi.
Olaylann devam etmesinden kor-
kulduğu için düzinelerce polıs, ka-
tedralin önündeki meydanda devri-
ye gezmeye devam ediyor.
The New York Times