Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13KASIM1993CUMARTESİ
HABERLER
Ersever'in
arkadaşları
PKK'yı
suçlach
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Jandarma İstıhbaratçı
Binbaşı Ahroet Cem Ersever ile
istihbarat gorevlisı Mustafa De-
niz'in arkadaşlan, Ersever vc
Deniz'in PKK ya da işbirlikçi-
len tarafından öldürüldüğûnü
ileri sürdüler. Ersever'in öldü-
rûlmesınden sonra "saklanan"
arkadaşlan, Ersever'ın sevgilisı
olduğu savlanan Sunye uyruk-
lu Mahsune'nin soyadının Dgo-
ube olduğunu açıklayarak,
Mahsunenin PKK lideri Öca-
lan'ın karargahına gırip çıkabil-
dığinı ve devlete bilgi sızdırdığı
söylediler.
Ersever'in arkadaşlan Ana-
dolu Ajansı'na yaptıklan açık-
lamada. Ersever'in emeklı ol-
duktan sonra da çaLşmaya de-
vam ettiğini ve PKK'nın uyuş-
turucu kaçakçılığını sonıştur-
duğunu ifade ettiler. Arkadaş-
lan. Ersever'in uyuşturucu ile
mücadele yapan ülkelenn ikili
anlaşmalar gereği Türkıve'de
bulunan yetkilileriyle görüşme-
ler yapüğını ve PKK'nın uyuş-
turucu işlenne ilişkın önemli
bılgiler aktardığmı belirttiler.
Arkadaşlannın açiklamasına
göre, Ersever ile sevgilısi olduğu
savlanan Mahsune arasında
duygusal bır ılışki yoktu. Dok-
tor Mahsune. PKK liden Öca-
lan'ın Şam'da bulunan karar-
gahına rahatlıkla ginp çıkıyor-
du ve devlete örgüte ilişkin bil-
giler veriyordu.
Arkadaşlan. Ersever'in. Ku-
zey Irak'ta bulunan Türkmeıı-
lerin bir aşireti olan Sürcflerle
görûştüğûnü ve PKK'ya tavır
almalannı sağladığını belirte-
rek. "Türkiye bunun çeşitli za-
manlarda faydalarını görmüş-
tür" dedıler.
Bu arada, kaybolduğu ilen
sürükn thsan Hakan adında bir
kışinin gerçekte var olmadığı ve
ismin öldürülen Mustafa De-
niz'in takma ısmı olduğu bıldı-
rildı. thsan Hakan. Ersever'ın
kurduğu Mezopotamya Basın
ve Yaymcdık Anoniın Şirkeü"-
nin yüzde 45 hissedan olarak
gözüküyordu.
Cinayet
esrarını
koruyor
' ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Emekli Jandarma İstih-
barat Binbaşı Ahmet Cem Erse-
ver'in öldürülmesi ile başlayan
cinayet silsilesı gızemını koru-
yor. Yetkılilerin gazetelerde çı-
kan haberlenn dışında bir açık-
lama yapmaması dikkat çeker-
ken. tçışleri Bakanı Nahit Men-
tese. öncekı gün yaptığı açıkla-
mada Ersever'in korunmak ıs-
temediği dışında yeni bırşev
söylemedı.
Yetkililerin acıklama yap-
maktan kaçınması Ersever ci-
nayetinde birçok noktanın ka-
ranhkta kalmasına yol açtı. Er-
sever cinayetıne ilişkin yanıt
bekleyen sorular şöyle:
- Uçak kazasında yaşamını
yitiren Jandarma Genel Komu-
tanı Eşref Bitlis'in ölümünün
ardından ısufa eden Ersever,
jandarma teşkilatı ile bağını ta-
mamen kestı mı? Ersever'in isti-
fasının ardından Mersm'de gö-
rüldüğü ve burada bırtakım
çalışmalar yürüttüğü ılen sûriil-
dü.
- Kaynaklar. Ersever'in Bitlis
Paşa'dan Kuzey Irak'a gıtmesi
için ızin ıstedığim; ancak. "Res-
mi birinin orada çalışmalar yü-
rütmesi sıkıntı yaratır'" yanılını
aldığmı, Ersever'ın bunun üze-
nne "Istifa edeyim, öyle gide-
yta" önerisinde burunduğunu
bdirtrjler. Ersever. bazı çahşma-
lannı rahat yürütebilmek için mi
istifa etti?
- Yetkililer, cinayetin Ersever'-
in kaçınlmaândan sonra ıştendi-
ğtni ve muhtemelen 3-4 gün sor-
gulandığını behrtirken, kritik
görevlerde buhınmuşbir binbaşı-
nın kaçınlması üzerine ne yapü-
dı? Kaçınklığı hiç fark edilmedi
mi, sprusu cevapsz kahyor.
- İçişleri Bakanı Menteşe, Er-
sever'in korunmasın) istemediği-
nı ve güçlükler çıkardığmı söyle-
db Güneydoğu'daki çahşmalan
nedeniyle PKK'nın hedef seçebı-
leceği Ersever, neden korunrnak
ıstemedi ve korumalara güçlük
çıkardı?
- Ersever, bir istihbaratçı ola-
rak. ahşümışındışında. gazetelere
demeç vermeye başladı. Ersever.
neden açüdarnada bulunmak ge-
reğj duydu ve Güneydoğu'da
uygulanan poütikayı eleştirdi?
- Ersever'in, Kahta'da bulu-
nan Hizbullahçı şeyhle ilgisi ne-
dır? Kâhtalı muhtarlar neden
Ersever'in tayminin çıkmaması
için ımza topladılar?
- Mustafa Deniz'in cesedi.
"kiniiğj betirienemediği içm"
günlerce morgda bekleülırken,
kardeşı naal bulundu ve cesedi
teşhıs etmesı ıcin Ankara'ya cağı-
nldı?
- Mustafa Deniz, ailesinin dı-
şında kimsenın bulunmadığı bir
cenaze namazının ardından top-
rağa verikü. Kardeşi, Deniz'in
devlet için çalışüğmı açıkca söy-
lerken, Deniz'in cenazesne ne-
den tek bır devlet yetkılisı bık
kaülmadı?
IslaıııiHareketoperasyonusüıiiyor
Örgütün 'yasama' ve 'icra şûrası' üyesi olduğu ileri sürülen avukat Hüsnü Yazgan ikinci kez gözaltına alındı
Yazgan ikinci kez gözaltında
YAHVA KOÇOĞLIT
Merter'de banka sovgununda
polisle çatışmay a girenlerin
Islami Hareket Örgütü üyesı
olduklannın anlaşılması
üzerine başlatılan
operasyonlarda. örgütün
"yasama" ve "icra şurası" üyesi
oİduğu ıleri sürülen Avukat
Hüsnü Yazgan ikinci kez
gözaltına alındı.
Yazgan'la birlikte iki avukatın
da Terörle Mücadele
Şubesi'nde gözaltında olduğu
öğrenildı. Yazanmız Uğur
Mumcu, Çetin Emeç, Turan
Dursun, AIi Akbar Gorbani ve
Abbas Golizade'ninöldürülmesı
ve bazı bombalama eylemlerini
gerçekleştirdiğj ileri sürülen
Islami Hareket Örgütü'yle ilgih
belgelerde. Hüsnü Yazgan'ın
örgütün 26 Aralık 1992 günü
Yalova'da yapılan genel
toplantısında "yasama şurası",
29Arahk 1992'delstanbul'da
Şefik Polat'ın evinde yapılan
toplantıda da "icra şurası"
üyeliğıne seçildıği belırtiliyor.
Hüsnü Yazgan. Uğur
Mumcu'nun öldürülmesınden
bir gün önce başlatılan
operasyon sırasında gözaltına
alınmış, çıkanldığı DGM'de
tutuklanmış; ancak yapılan ilk
duruşmada tahliye edilmişti.
Hakkında "süahh cete
yöneticisi olraak" suçlamasıy la
TCK'nın 168. maddesınden
açılandava İstanbul DGM'de
süren Hüsnü Yazgan, 5 kasım
cuma günü Merter Garantı
Bankası Şubesı soygununu
gercekleştirenlenn Islami
Hareket Örgütü üyesi
olduklannın anlaşılması
üzenne genışletılen
operasyonda yeniden gözaltına
alındı. Hüsnü Yazgan'la
bırhkte ikı avukatın daha
gözaltında bulunduğu
öğrenildi
Gözaltında bulunan İslami
Hareket Örgütü üyelerinin
sayılan ve gözaltına alınma
nedenlerine ilişkin bilgi
edinilemedi.
Hüsnü Yazgan, emniyet
sorgusunda. örgüte üye
olduğunu. İslam devleti için
çalışmalarda bulunduğunu
kabulederek"Süahlı
eylemlere girmedim.
Örgütün oluşum aşaması
çalışmalarında teorisyen
olarak katktda bulundum"
demiştı.
Işkenceaasuuneşterlekesmek istedi
UFUKTEKtN
ADAıNA - Son iki buçuk yıl
icerisinde bağırsağından altı,
belinden bir kez bıcak altına
yatmıştı. Ne var ki aalan din-
mek bir yana. artıyordu. Boşal-
üm sistemi alt-üst olmuş. yeme-
den içrneden kesilmışti. Bel
ağnsı yüzünden koltuğa bıle
oturamıyor, gecelen "gündiiz
kabuslan"na dönüşüyordu.
Ama nasıl bilebilirdiİc ki bır
gün...
Ashnda ortak dostumuz Mu-
rat Ateş'i, hevecanh ses tonuyla
telefonda dinlerken de kavra-
yamamıştık durumun "vaha-
metini." Yapmayı düşündüğü
şeyden vazgeçmesi ıcin her tür-
lü sözü venp Cumhuriyet'ın
Adana Bürosu'na gelmesini
sağlamıştık. Onu ilk kez 15 gün
önce görmüştü
k. Çok ameliyat ve doktor
görmüş, vücudunu güçlükle
taşıyordu. Zayıflamış. avurtlan
çökmüştü. Gözlennın altı tor-
ba torbaydı.
Dar zamana sıkışürdığı öy-
küsüne "ateş düştüğü yeri ya-
kar" dıye başlayıp konuşmasını
şöyle bağlamıştı:
"Tıp başaramadı, ben başara-
cağnn..."
Oyle zayıftı ki: deyim yerin-
deyse "bir deri bir kemik" kal-
mıştı. Bılıncı yerindeydi, ama
ona "psikosomatik" diyen dok-
torlar da çıkmışü. "Hastalık
hastası^diyenbırdoktora/'duy-
duğum acıyı benden iyi mi bile-
ceksin" diye çıkışmış. bir dığen-
ne, "'Belimdeki sızıyı durdur,
bağırsaklarunın yaptiğına razı-
yım" demiştı. Söylediğıne gore
ne yese. doğruca bağırsaklanna
gjdiyor. mide öğütmediği için
de "giren her şey, su hariç, girdi-
ği gibi çıkıvordu."
"Acılarına acı eklediği öykü-
sü", SSK'ya 1991 yılında baş-
vurduğunda başladı Galip Er-
demir'in. En az 6-7 kez, tahlıl ve
amehyat edilmek için ÇÜ Tıp
Fakültesı Balcab Hastanesı'ne
başvTirdu. Kozan_Devlet Has-
tanesi, Tarsus Ömer Sayar
Hastanesi. Adana Özel Hayat Hastane-
si son 2.5 yılda yattığı. göründüğü yer-
lerdi. 10 kadar profesöre ve doçente yal-
varmıştı: "Lyumak ve yemek istiyo-
nım."
Bürodan uğurlarken son bir kez
kontrolden geçme sözü almış ve vazge-
Galip Erdemir 1968 yılında iic jandarma tarafından kıyasıya dövüldü. Beline Mirulan sopalar kuyruk
kemiğini e/.di, uzama&ına neden oldu. Bağırsaklarında da polip >ardı. \ anlış çalışıvordu. boşaltun sis-
temi. Çalmadık doktor kapısı bırakmadı Galip. Ama ne boşaltun sistemi düzene girdi >e de kuyruk
kemiğinden gelen acıyı altedebildi tıp. Aldı eline bistüriyi, karnını yardı bir baştan öbür başa.
çirdığımizı düşünerek bıraz rahat- disini kesmışti.
lamıştık. Yanılmışız...
Sendikaa Murat Ateş'in telefondaki
sesı heyecan yüklüydü. Ya ne söylediği-
ni bilmıyor ya da abartı>or olmalıvdı
"Cerrahi yoğun bakunda" dıyebildı so-
nunda. Galip. acılannı kesmek ıcin ken-
Hastane Müdürü Haynıllah Arsla-
noğlu'ndan izin alarak voğun bakım
ünıtesine gıttık. "46 yaşındaki 68ü işçi
Galip"in karru boydan boya sargılar
içındeydi.
"BiÜyor musnuz" dıye başladı."Kuy-
ruk sokıunundaki acının nedeni-
ni galiba buldum. 1968'in şu-
batıydı. TİPin Fatih ilçe örgü-
rüne üyeydim. İşçi gösterilerine
katılıyordum. Gcncler de üni-
\ersitede boş durmuyordu. Or-
tam giderek sertleşjyordu. Bir
gün bir ejlcm dönüşünde ya-
kaladılar. l ç jandarmanın eline
verdiler. Sultanahmet'te bir ka-
rakoldu galiba. Polisler de vardı.
\ urmadıkları yer bırakmadılar.
Yüzüme yumruk ve tekme, sırtı-
ma. arkama ise sopa vuruyorlar-
dı. Birden tarifsiz bir acı duy-
dum. Gözlerim karardı. Belimin
koptuğunu hissettim, bayılmı-
şım. Sonra..."
Sonra. uzun süre hastanede
yattı Galip Erdemir. İyileştiğini
düşünerek kalktı bir gün. Bir iş-
çi olarak çalışmasına devam et-
ti. Ama yıllar sonra bir gün
aynı acıyı duydu, vurduklan
yerde.
Kuyruk sokumundaki acı-
dan kurtulmak için ünlü orto-
pedist Ömer Sayar'a gıtti. Dok-
tor Sayar, çok acı çektiği için
bazı psikolojik rahatsızlıklar da
saptadığı hastası Galip'i neden
ameliyat ettiğini şu sözlerle an-
latacaktı bıze:
"Kuyruk kemiği çok sert dar-
be almış. Ezilmiş. Çok acı ya-
par. Biraz kemiğini kestik ucun-
dan. Belki darbe. ezilme neden
olmuştur uzamasına, onu bile-
mem."
'Yetti artık
1
"Yaptığım belkı çılgınbk. Al-
dım elime bistünyi 'yetti' deyip
vurdum kamuna. Y erişmeseler-
di..."
Galip Erdemir 1968 yılında
üç jandarma tarafından kıyası-
ya dövüldü. Beline vurulan so-
palar kuyruk kemiğini ezdi,
uzamasına neden oldu. Bağır-
saklannda da polıp vardı. Yan-
lış çalışıyordu. boşaltım siste-
mi. Çalmadık doktor kapısı bı-
rakmadı Galip. Ama ne bo-
şaltım sistemi düzene gırdi ve
de kuyruk kemiğinden gelen
acıyı altedebildi tıp. Aldı eline
bistüriyi. karnını yardı bır baş-
tan öbür başa. Kanlar içinde yığildı
yere. Eşı ve yakınlan yetıştıler. Tut-
masalardı kolunu bir darbe daha vura-
caktı. Bu kez, tam 25 yıl önce üçjandar-
manın sopayla ezdıği kuyruk sokumu-
nu acıp. "işkencenin acısını kesecekri"
Galip.
Terörle Mücadele Yasa tasansı Meclis'te görüşülürken değişiklik önergesi verilecek
Basın cezalarında SHP-muhalefet işbiıliği
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Te-
rörle Mücadele Yasasf nın değiştirilme-
sini öngören tasannın. kapatma dahıl
basına ağır cezalar getiren maddesi, mu-
halefet parlilerinin yanısıra, koalisyon
ortağı SHP'nin TBMM grubunda da
eleşürilere hedef oldu. SHP, CHP ve
ANAP. tasannın TBMM'de görüşül-
mesi sırasında, basına ağır cezalar geti-
ren hükümler için değişiklik önergesi
vermeye haarlanıyor. RP'nin ise tasan-
nın, TCK'nın kaldınlan 163. maddesin-
deki hükümlerin geri getınlmesıni ön-
gören maddelerinin değıştırilmesi için
çalışacağı belirtiüyor.
SHP Grup Başkanvekılı Ercan Kara-
kaş. "Terörle Mücadele Yasası'nda van-
lan uzlaşma gnıpta tasvip görüyor. Bir
madde hariç. Basına verilen cezaİann ar-
tırılmasını doğru bulmuyorum. Terörün
nedeni basmmış gibi bir hava doğuyor.
Grubumuzda basına yönelen cezalann
artırılması doğru bulunmuyor. Grubu-
muz tasarı genel kurula geldiğinde o
maddenin tekrar ek almmasını istiyor"
dedi.
ANAP Grup Başkanvekili Hasan
Korkmazcan da öncekı günkü grup top-
lanüsında, tasannın, Türk Ceza Ka-
nunu'nun kaldınlan 141, 142 ve 163.
maddelerini "hortlatacağını" soyleye-
rek, basına getırilen cezalarla ilgili mad-
delere karşı çıkacaklannı açıklamıştı.
CHP'denhayır
Tasan üzennde CHP tarafından da
inceleme yapılıyor. CHP Grup Başkan-
vekili Lluç Gürkan tarafından yapılan
inceleme sonucunda. tasannın demok-
ratik bulunmayan maddeleriyle ılgılı
aynntılı acıklama yapılacağı bıldirildi.
Grup Başkanvekillennden Ali Dinçer.
CHP'nın, cumhuriyetın kurucusu. de-
mokrasinin savunucusu bir parti oldu-
ğunu belirterek. "CHFnin, demokra-
tiklesme adı altında böyle bir yasaya
'evet' demesi beklenemez" dedı. Dinçer.
"Demokrasive. özgürlüklere. temel insan
haklanna a\kırı \e bunları >ok etmeye
yönelik bu > asa tasartsına \e benzerierine
olumlu bakmamu mümkün değil " dıye
konuştu. Hazırlanışı sırasında koalis-
yon ortaklan arasında da genış tartı-
şmalara neden olan Terörle Mücadele
Yasası'nda değişiklik öngören taslağa.
DYP'nın ısran üzerine. ülke bütünlüğü-
ne karşı yayın yapan basın kuruluşlan-
na ağır cezalar getiren bir madde eklen-
mişti. Maddeye göre, "ülke bütünlüğüne
karşı yayın yaptıklarına karar verilen"
basın-yayın kuruluşlanna verilecek 3 ile
15 gün arasındaki kapatma cezasırun,
yayının tekran halinde 3 ile 6 aya çıka-
nlması ongörülüyordu.
RP Ankara Milletvekili Melih Gök-
çek, "Herkes basına geririlen cezalarla
ilgileniyor da, 163'ün geri gelmesinden
niye yakınmıyor?" dıye sordu. Gökçek,
Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Ta-
sarının yasalaşmasıyla, Türkive'de iste-
diğini konuşmak dahi y asak olacak. İlgili
maddede, "Her ne suretle olursa. olsun,
hangi maksatla olursa olsun' diyor. Ben,
'Ben laik değilim' dediğim zaman, hakim
mutalaa vürütüp, beri mahkûm aJecek"
dedi.
çağdas Hukukcular Derneğl ıraso tasartsını değerlendlrdl
'Gestapo hukuku tasansı'İstanbul Haber Servisi - Koalisyon
hükümetı tarafından son şekli verilerek
yasallaşma sürecine sokulan 3713
sayılı Terörle Mücadele Yasası'nda de-
ğişiklik yapılmasına ilişkin yasa ta-
sansının. kaldınlan 140, 141, 142 ve
163'üncü maddelenn "hortlamasf ol-
duğu öne sürüldü. 12 Nısan 1991'de
yürürlüğe giren yasanın "zaten bukuk-
la ilgisi oünadığını" belırten Çağdaş
Hukukçular Derneğı (ÇHD) İstanbul
Şube Başkanı Ali Rıza Dizdar. "Gesta-
po hukuku tasartsı" olarak nıtelendırdi-
ği yasa tasansına askeri darbe dönem-
iennde bile rastlanmadığınj bildirdi.
İstanbul AdlHesi'nde bir basın acı-
klaması yapan ÇHD uyelen, tasanya
göre. herkesin terönst olarak nitelendi-
rilmesinin olanaklı olduğunu belırttı.
Halen ışletilen yasanın ve değişiklik on-
goren ta.sannın bütün maddelerinin
Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesı'nin
tüm hükümlerine aykın olduğunu be-
lırten Av. Ali Rıza Dizdar, yasanın en
çok ışletilen maddesinin ise basınla ilgi-
li 8"inci madde olduğunu, tasanda bu
maddenin daha da ağırjaştınldığını
söyledı. Dizdar, sözlerinı şöyle sürdür-
dü:
"3713 sayılı yasa yürürlüğe girdiğin-
den bu yana kamuovunda oluşan tepki
ve yasanın açık hukuka aykırı hükümler
içermesi nedenivle birçok maddesi uy-
gulama alanı bulamamış. yasanın en
fazla u\ gulanan ve gün geçtikçe uygula-
ma alanı genişletüen hükmü 8'inci mad-
de olmuştur. Bu maddede 'Türkiyc
Cumhunyeti Devleti'nin ülke vemilletı
ile bölünmez bütünlüğünü bozma..."
suç sayılırken, tasanvia. 'devletin laik
niıelığ!..' aleyhindeki cürümler de bu
madde kapsamına alınmış, ülke dtşında-
ki propaganda da cezalandırılarak,
3713 sayılı yasanın geçki maddeleriyle
kaldınlan TCK'nın 140, 141, 142 ve
163'üncü maddeleri, flilen bu tasarıyla
yeniden yürürlüğe konmak istenmiştir."
ÇHD üyelerinin, TMY de değişiklik
yapılmasını öngören tasanyla ilgili
eleştirileri şöyle: "Kürt sorununu şiddete
dayalı politikalar ile derinleştiren de>let,
şiddeti yaşamın ber alanına yavma,
Kürtlere karşı toplumsal hezeyanı geliş-
tirme, şiddeti daha da güçlendirme poü-
tikalanna bağlı olarak y asal düzenleme-
ye ihtiyaç gösterdi. Ve antidemokratik
bir yasa olan 3713 sayılı yasa, Anayasa
Mahkemesi tarafından iptal edilen hü-
kümlerin daha da ağırlaştınlması ile
tekrar gündeme getirildi.
Tasarı, genel yönelimi açtsından, top-
lumda şiddeti >aymak isteyen güçlere
karşı mücadele \eren demokratik kitle
örgütleri, sendikalar vc muhalif basını
da hedef almıştır. Hedef kapsamına
meslek odaları ve şirketler dahi sokul-
muştur. Tasan ile getirilen ceza hüküm-
leri, terör örgütü' mensuplanndan zi-
yade 'yardım'. 'yataklık'. 'bağış', 'pro-
paganda' gibi fiilleri cezalandırmaya
yönelmiştir. Tasannın en belirgin özelli-
ği budur."
islami Hareket Davası
Yeni bağjantılar
yanıtsızsorular
HALİLNEBİLER
Polis tarafından geçencuma gunü öldürülen İslami Hareket ör-
gütü milıtanlanndan Abduflah Bilen'in, örgütün üst düzey dört
yöneticisinden bin olan Mustafa Kayacan'ın eşı Hasine Yağ-
mur'un akrabası olduğu ortaya çıktı Hasine Yağmur'un, Mus-
tafa Kayacan ile Abdullah Bilen arasındaki ılışkıy11 Şubat 1993
tanhli ıfadesınde anlatmasına karşm, polisin soruşturma dos-
yasında Bilen'in örgütsel calışmalanna ilişkin hıçbır bilgıye yer
venlmedi. Polis tarafından çatışmada yaralı olarak yakalandığı
söylenen tdris Yağmur da Hasine Yağmur'un kardeşi ve İdris
Yağmur hakkında da dava dosyasında bir bilgi bulunmuyor.
Polisin elinden iki yıl önce kılpayı kaçan Nezih BeyTet'in, Mer-
ter"deki çatışma sırasında polis tarafından her tarafı sanlmış
bölgeden kaçışı da çeşitli sorulara neden oldu.
Geçen cuma günü Merter'dekı banka şubesini soyan İslami
Hareket Örgütü üyeleri, daha sonra karşılanna çıkan bir polis
otosundakı ekıple çaüştılar. Çatışma sırasında Abdullah Bilen
ve Salih Akduman oldü. Olaydan ıkı saat sonra İstanbul polisi,
Abdullah Bilen'in "ameliyat tmlerf" sorumlusu. yasama ve ıcra
şurası üyesi olduğu ve Emeç cinayetınin planlanmasında rol
aldığını açıkladı. Ancak İstanbul polisi tarafından 23 ocak tan-
hınde başlatılan operasyonlar sonunda hazırlanan yaklaşık
1500 sayfalık İslami Hareket dava dosyasında Abdullah Bilen'-
in örgütün yönetıminde yer aldığına. yasama veya icra şurası
üyesi olduğuna, ameliyat tımlen sorumluluğuna getınldığine
dair hiçbir bilgiye yer verilmedı. İstanbul DGM'ye bu dosyanın
teslim edılmesinden sonra tek önemli gelışme. iki hafta önce ör-
gütün önemli adamlanndan Ekrem Baytap'ın yakalanması
oldu. Ancak yıne polisin verdiği bilgiye göre Baytap ıfadesinde
hıçbir şey söyiememişti. Bu durumda istanbul pohsinin olaydan
iki saat sonra. henüz olayda kullanılan silahlar da balısti'k in-
celemeye gıtmemişken bu bılgjlen nasıl verdiği merak konusu
oldu. Bu sorulara yanıt vermeye yanaşan bir yetkıli deçıkmadı.
Dosyadaki Abdullah Bilen
Nezih Beyret: Polisin elinden
kılpayı kaçmıştt
İstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesı'ndeki İslami Hareket
dava dosyasında Abdullah Bilen adına herhangi bir suçlama
yöneltilmiyor. Hatta. Bilen'in adı sadece bır kez, bir akrabalık
ilışkisinin açıklanması dışında hıç geçmıyor. Abduüah Bilen'in
adı, Hasine Yağmur'un (Aksoy) ıfadesınde şöyle yer alıyor:
"Beni babamdan Mustafa Kayacan'a istemeye geldiİer. Ba-
bam düşüneceğini sövledi ve kendilerine birkaç gün sonra cevap
>ereceğini soyledi. Bu arada ben Mustafa Kavacan ile görüştüm
te konuşrum. Daha sonra beni >ine annemden \e babamdan iste-
meye geldiler. benim de rızamı aldıktan sonra aramızda söz kestik
ve evden ayrıldılar. Aradan
birkaç gün gectikten sonra.
yine bizim e>de dini nikah vc
nişan vaptık ve nişarüım, an-
nemin amcasının oğlu Abdul-
lah Bilen ile birlikte aynla-
rak İstanbul'a gitti. Aradan
3-4 a} gectikten sonra yine
annemin amcasınuı oğlu Ab-
dullah Bilen ve nişanhm
Mustafa Kayacan bizim
İskcndcrun'daki eve gelerek
düğün y apacaklannı söy ledi-
ler. Bizde düğün hazırüklan
yapıklı, mevlit okundu >e dü-
ğünü burada vaptık. Bir
müddet sonra da buradan
aynlarak ben. babam, an-
nem, amcamın hanımı. Ab-
duUah Bilen ve nisanlım
Mustafa Kavacan. İstan-
bul'a geldik. Burada Abdul-
lah Bilen'in Şirinevler'de bu-
lunan evint gittik. burada
birkaç gün kaldıktan sonra
nişanhm Mustafa kav acan'-
ın kiralamış olduğu Ataköv
9. kısımdaki eve taşındık."
İslami Hareket davası-
nda cuma gününe kadar
Abdullah Bılen'e ilişkin bü-
tün bilgi bu kadarken cuma
günü olaydan iki saat sonra
polis Bilen'in örgütün yasa-
ma ve icra şurası üyesi oldu
ğunu ve Emeç cınayetır
planladığmı ileri sürdü. An-
cak şu sorular yanıts -
kaldı?
-Polis. Hasine Yağmur'-
un ıfadelennde adı geçtığı
ıçın Abdullah Bilen'i soruş-
turdu mu? Soruşturduysa
soruşturma sonuçlan neden
dosyada yer almadı ve mah-
kemeye sunulmadı? Sonış-
tunılmadıysa neden?
-AbduUah Bilen bu ifade-
den sonra soruşturulmadıy-
sa polis. nasıl olup da olay-
dan ikı saat sonra. sahte kımüğine karşın onun kim olduğunu.
örgüt içindeki yenni belirledi''
-Acıklama yapıldığı sırada. soygunda kullanılan silahlar ba-
listık incelemeden geçinlmemiştı. Balistık inceleme yapılmadan
sılahlann hangi olaylarda kullanıldığı nasıl anlaşıldı ve basına
bu yolda bilgi verildi?
Nezih Beyret kaçtı mı, kaçınldı mı?
İslami Hareket Örgütü'nün kilit isımlerinden biri olan Nezih
Beyret'ın. Merter'deki soyguna kanşmasına ve çatışmalara gır-
mesine karşın nasıl kaçabildiği konusuna da açıklık gelırilemı-
yor. Nezih Beyret. pobsle ilk kez 11 Ekim 1991 tarihınde, Gay-
rettepe'deki Emniyet Müdürlüğü binasına 200 metre uzaklıkta-
ki Çevre Pastanesı önünde karşılaştı Toyota marka bir otomo-
bilın hatalı park etmesine müdahale eden trafık polisleriyle ko-
nuşan kışi, otomobıhn babasının üzerine kayıth olduğunu söy-
ledi ve çağırmak üzere gittıkıen sonra geri dönmedi. Bunun üze-
nne otomobilde arama yapıldı ve Turan Dursun'un öldürülme-
sinde kullanılan sılah ile birlikte Beyret"e aıt bir sahte kimlik bu-
lundu.
Aynı kişinin soygundan sonra kaçabilen tek İslami Hareket
üyesi olması. çeşitli çevrelerde değişik yorumlann yapılmasına
neden oldu
Yaralı, Mustafa Kayacan'ın kayınbiraderi
Cuma günkü soygunun ardından gerçekleştınlen operasyon-
da, yaralı olarak bir apartman boşluğuna sığındığı sırada yaka-
lanan İdris Yağmur'un, İslami Hareket Örgütü üst yönetimın-
den Mustafa Kayacan'ın kayınbiraderi olduğu ortaya çıktı.
Daha önce gözaltına alınan ve tutuksuz olarak yargılanmak
üzere serbest bırakılan Hasine Yağmur'un erkek kardeşi olan
22 yaşındaki İdris Yağmur hakkında da polisin herhangi bir so-
ruşturma yapmadığı. yaşı, medenı durumu ve mesleğınden baş-
ka dosyada hiçbir bılginin olmadığı belırlendi. İdns Yağmur,
dokuz ay sonra İslami Hareket Örgütü adına soygun yapan bir
kişı olarak ortaya çıktı.
E k r e m B a v t a p . ifa d e s i I K |e hJr
l i