19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26EKİM1993SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Kredili sistemve coğrafya ders kitapları Ortaöğretim kurumtenndacoğrafya biliminin yeri, coğrafya bilim adamlanrun düşünceleri alınmadan uygulamaya konulmuş bir emrivakiden öte bir şey değildir. NEVZAT GÜMÜŞ DEÜBuca Eğitim Fak. Coğrafya Öğretmenliği Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi lkemizde bir eğitim- öğretim yüı daha. bir türlü çözûlemeyen so- runlanyla birlikte 13 eylül tarihinde yerü- den başladı. Fakat, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi'- fıin işleri hiç bu denli karmaşık. bu denli içinden çıkılmaz olmamıştı. Bu sorunlann en başında. 1991 yılındaçı- (carülan bir yönetmelik (') ile uygula- pıaya konulan ve üçüncü uygulama yılını yaşayan "Ders Geçme ve Kredi Sisteıni"nde yaşanan ders kıtaplan so- funudur. Burada, bunlardan yalnızca foğrafya ders kitaplannda karşılaşılan »orunlara değınilecektir. I "Ders Geçme ve Kredi Sistemi" içe- iisinde coğrafya derslennın ders saat- jeri arttınlmakla birlikte. yalnızca rGenel Fıziki Coğrafya" ve "Türkiye Bölgesel Coğrafyası" derslerinin zo- hınlu olarak öğrencilere okutulması planlanmıştır. Bunun yanı sıra yaban- cı diller bölümü ile sosyal bilimler bö- Jümü öğrencılennin secmeli olarak ökuyabileceği "Türkiye Fiziki Coğraf- yası" (bir dönem altı kredi), "Tûr- kiye'nin Beşeri ve tktisadi Coğrafyası I Ve n " (birer dönem dörder kredi ile), •'Ülkeler Coğrafyası I" (bir dönem alü kredi), okutulacak dersler olarak be- lirlenmiştir. Bu arada, zorunlu olarak okutulacak olan Genel Fiziki Coğraf- ya ve Bölgesel Türkiye Coğrafyası derslerinin kredileri ise ikişer saattir Yukanda sözü edilen durumda coğ- rafya dersi, sadece sosyal bilimler sıfa- tıyla öğrencilere sunulmaktadır. Oysa coğrafyanın, hem sosyal bılimlere hem de fen bilimlerine yakın olan alt dallan bulunmaktadır. Doğal ortam ile ilgile- nen fiziki coğrafya alt dalı, fen bilimle- rinin alanı ile ilgilenmekte; kültür or- tarru ile ilgilenen beşeri coğrafya alt dalı ise sosyal bilimlerin konusu olan insan ve etkinlikleri ile ılgilenmektedir. Dünya ve Türkiye üniversitelerinde yer alan coğrafya bölümlerinin örgüt- lenmesine göz atıldığında, coğrafya- nın çeşitli alt dallarda kürsüler açüğı görülür (')• Fakat burada. coğrafya- nın en klasik aynmı olan beşeri ve fizi- ki coğrafya açısından olaya bakılacak- tır. Coğrafyanın fiziki coğrafya alt bi- lim dalı. dünya üzerindeki doğal or- tamlarda meydana gelen olaylarla ılgi- lenir. Yanı fiziki coğrafya; gecmişten günümüze yer şekıllerinı. ıklim ve ik- lim değişmelerini, sulan (akarsular, göller, denizler. okyanuslar ve yeraltı sulan). doğal bitki örtüsünü (vejetas- yon), doğal hayvan topluluklannı ve topraklan araştıran alt bilim dalıdır. Fiziki coğrafya: bu doğal ortam öğele- rini oluşum koşullan açısından, birbir- leriyle olan etkileşimleri ve kültür or- tamıyla olan olumlu veya olumsuz ilişkilen yönünden ele alır. Beşeri coğrafya alt bilim dalı ise nü- fusu. yerleşimi (kır ve kent) ve insanın ortaya çıkardığı iktisadı etkinlikleri (tanm, sanayi, ticaret, ulaşürma. tu- rizm vs) inceler. Fakat, insan ve etkin- liklerini incelerken coğrafyanın izledi- ği yöntem, aynı öğeleri inceleyen öbür billmlerden farkhdır. Coğrafya. bu öğeleri geneller. dağılışını ortaya ko- yar ve ortaya çıkış nedenlen üzcrinde durur. Aynı zamanda. insan ve etkin- liklerinin kendi aralanndaki ilişkilen ve doğal ortamla olan ilişkilerini ele alır. Bu durumda coğrafya, gerek do- ğal gerekse kültür ortamını ıncelemesi açısından. bir ortam bilimidir. Buna bağlı olarak. "Ders Geçme ve Kredi Sisteıni" uygulaması içerisinde coğrafya derslerini, yalnızca sosyal bi- limler ve yabancı diller bölümlerinde okutulabilecek secmeli dersler içerisin- de değerlendirmenin yanlış bir tutum olduğunu belirtmekte yarar vardır. Ne yazık ki. ortaöğretim kurumlannda coğrafya biliminin yeri. coğrafya bilim adamlannın düşüncelen alınmadan uygulamaya konulmuş bir emrivaki- den öte bir şey değildir. "Ders Geçme ve Kredi Sisteıni" uy- gulaması içerisinde, henüz secmeli coğrafya derslerinin kitaplan hazır- lanmamıştır. Üçüncü uygulama yılını yaşamakta olan bir sistemin içerisinde yer alan derslerin kıtaplannın hazır- lanmamış olması, bu sistemin henüz fiziki hazırlıklannı tamamlamamrş ol- duğunu bize göstermektedir. Bir uy- gulama. mantığa ne kadar uygun olur- sa olsun, eğer fiziki ortam ve araç gereç yönünden hazır değilse. bu uy- gulamanın geüreceği yarardan çok zarardır. Coğrafya derslerinin kitaplannın henüz haarlanmamış olması, öğret- menleri ve öğrencileri zor durumda bırakmaktadır. Çünkü öğretmen kay- nak sıkınüsı çekerken, öğrenci de öğ- retmenin derlediği bilgileri edinebil- mek için bunlan derste yazmak zorun- dadır. Böylece. öğrencilerin eğilimleri doğrultusunda eğitim yapmalan ama- cıyla ortava atılan "Ders Geçme ve Kredi Sistemi" gerek veliler gerekse öğrenciler gözünde başansız ve gerek- siz bir sistem olarak algılanmaktan kurtulamayacaktır. Ortaöğretim coğrafya ders kitapla- nnda yaşanan sorunlar yeni değildir. 1983-1991 yıllan arasında bütün orta- öğreum kurumlannda okutulan ve Prof. Dr. Reşat İzbırak tarafından ha- zırlanmış olan Coğrafya I, II. III ki- taplan. sekiz yıllık süreç içerisinde eleştirilere uğramıştır. Buna karşın 1991 yılı itibariyle uygulamaya konu- lan "Ders Geçme ve Kredi Sistemi" uygulayan okullarda okutulacak yeni coğrafya derslerine de yukanda adı geçen İcitaplann parça parça bazı bö- lümleri kaynak olarak gösterilmiştir (4 ). Bu durumda Milli Eğitim Bakanlı- ğı, üniversitelerle işbirliği konusunda başansızhğını bir kez daha ortava koymuştur. Çünkü Türkiye'de, 5 adet fen-edebiyat, 9 adet eğitim fakülteleri bünyesinde olmak üzere 14 coğrafya bölümü bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı. öğretim programlannın hazırlanması sırasında bu coğrafya bölümlerinden bazılanyla ilişki kur- muş olabilir. Fakat bu çaba kanımızca yetersizdir. Aynca, ders kitaplannın hazırlanması için üniversitelerin gene- line yapılmış bir çağn bulunmamakta- dır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın çağnsı ile toplanacak bir profesörler kurulu- nun hazırlayacağı ders kitaplan, sanı- yorum en az eleştiriye uğrayacak olan- lardır. Sonuç olarak, görünen o ki, toplam kredisi 20 olan coğrafya derslerinde, 1993-94 eğitim-öğretim yılında ögret- menler yine ders notu hazırlayacak, öğrenciler de ders notlannı çağdışı sa- yılan bir yöntemle, yazarak bilgilen- meye çahşacaklar. Bu durum, hem öğretmenın hem de öğrencinin verimi- ni düşürecektir. (')ResmıGazete,U2W 1991. savı 20979 (') TC Milli Eğıum Bakanlığı Tahm ve Terbıye Kurulu Başkanhjı. Ders Geçme ve Kredj Uygulâ- maana lUşkın Program Kjlavuzu, Şubat 1992. An- kara.sayfa 5 (') P.G.E F Augusünus and J van Weesep, Ge- ography ın the Netherlands Progrees and Challen- ges. I G U Nederiands. I G C 1996 Orgaranng Commmee Faculty of Geographıcal Scıence, Jul> 1992 R A.M Gardner and A M Ha>. Geography ın the L'nited Kjngdom 1988-1992, Report to the 27th Internatıonal Geographıcal Congress ın VVashıng- ton. Unıted Slates of Amenca, August 1992 C) TC MıUı Egıum Bakanlığı Talıra ve Terbıye Kunılu Başkanlıg. Ders Geçme ve Kredi Uygula- masına llışkın Program Kıla>uzu. Şubat 1992 An- kara.savfa 158-167 TARTISMA Şiir dinletileriızkulesi'nde şür dinletileri düzenlen- mek isteniyor. Memlekette bir şiir kitabı 500 1 ane zor satıyor. Bu ortamda 1 :im gider şiir dinlemeye..." tu sözler, 21 Ağustos 1993 t arihli Cumhuriyet'te geçiyor ve < ^elik Gülersoy'a ait. Sayın < jülersoy, Kızkulesi'nin nasıl değerlendirilebileceğine ilişkin bir soruya yarut verirken söylüyor bunlan. Çoğumuz tanınz kendisini. Turing başkarudır. Aynca unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerlerimizi ülkemize yeniden kazandırmakla ünlüdür kendileri. Fakat kendisinin, zaten can çekişen (okuyucu düzeyinde) baa sanatsal alanlan (şiir), daha da kökünden kazıma eylemi içinde olan bir k sözde aydın' olduğunu bitmezdim. Eğer sorun, Kızkulesi'yle ilgili bir tercih sorunuysa, sayın Gülersoy'un, şiir dinletilerini bu sözlerle alt etmek istemesi, sanıyorum şiire büyük haksızhktır. Gazetede bu sözleri okuyunca, şiir kitaplanrun neden 1000 civannda satıidığınj anlıyor insan. Meğer bunun suçunu medyada ya da okuyucu krizinde aramamak gerekliymiş. Eğerulusal kültür değerleriyle böylesine ilgilenen bir kişi bunlan söyleyebiliyorsa, bence başkalanrun bu konudaki düşüncelerini pek de merak etmemekgerekli. Sayın Gülersoy işi k insardar kitapçılardan şiir kitabı alıp okumazken, Kızkulesi'ne şiir dinlemeye mi gidecekier?" demeye getiriyor. Ben burada ticari bir kaygı seziyorum. Eğer amaç kâr etmek ise. zaten şürin böyle bir amaca hizmet etmesi düşünülemez, düşünülmemelidir. Tüketim toplumu olma yolunda emin adımlarla yürüdüğümüz(l) doğrudur. Ama şürin kendi doğası. hiçbir zaman bir tüketim aracı olamayacağım göstermiştir. 2!aten şiirkitaplanrun sınırlı sayıda okuyucu bulması -ki bu diğer tür kitaplar için de gecerlidir- bunun en açık kanıtıdır. Fen edebiyat fakültesini de bünyesinde banndıran bir kente iki adet edebiyat dergisi geliyor ve biri ay sonunda hala gazete bayünin raflanru süslüyorsa, aslînda sayın Gülersoy'a pek kızmamak gerekli. Ama yine de sayın Gülersoy'un gazetedeki açıklamalan için üzücü ve kaygı verici demekten kendıni alıkoyamıyor insan. Erkin Canpolat (Ed.Ögrt.) PENCERE İkinci Kadehten Sonra... Ziya Paşa, Namık Kemal'le birlikte Fransa'ya kaçtığı zaman kırkına merdiven dayamış bir şair; Paris'ten Londra'ya geçiyor; Avrupa'yı gördükten sonra yazdığı dizeler herkesin belleğindedir: Diyarı küfr-ü gezdim beldeler kâşaneler gördüm Dolaştım mülk-ü islamı bütün viraneter gördüm O günden bu güne çoğu yazarımızın ya da şairimizin bakışı değişmemiştir. Nasıl değişsin ki?.. Batı ile ara- mızdaki uçurumu kapatamadık; yalnız Ziya Paşa'nın dizeleri günümüze uyarlandı; Aziz Nesin'in çıkardığı "Zubük" dergısinin başlığında şu tekerleme yer alırdı: OnlarAy'a.. Bizyaya.. Sürekli yakınma, eleştiri, yergi bıktırır, gına getirir; ama, ust üste gelen kuşaklar bu çarka kendilerini kaptır- makzorundaydılar. Sonuçta ülke sorunlarıyla ilgilenen aydınlar alaya alındılar; yurtseverlerle gırgır geçmeye başladık; fıkra- lar uyduruldu: Almanya 'da iki Türk rakı masasına oturmuşlar, mu- habbet ediyorlarmış. ikinci kadehten sonra biri ötekine sormuş: - Ne oiacak bu memleketin hali?.. "Namık Kemal sendromu" yine de eksilmedi; çogu aydın. gidişata baktıkça kaygılanıyordu: - Memleket batıyor!... - Batmaz kardeşim, Türkiye karaya oturmuş gemi gi- bidir, kimse batıramaz... • 12 Eylül'den sonra iş daha da kızıştı, "aydın" diye or- taya çıkan yaratık, ülkenin başına belaydı; solculuk ille- tinden kurtulmalıydık; modası geçmiş fikirlerle. vatanse- verlik çeşitlemesiyle, yoksulluk edebiyatıyla, felaket tellallığıyla herkesı kışkırtan ve her şeye karşı çıkan bu herifler ne istiyorlardı? "Üçüncü Dunya solculuğu'nun Türkiye gibi bir ülkede yeri var mıydı?.. "24 Ocak + 12 Eylül" ruhu kanatlanmış, "köşeyi dönme felsefesi" yeni dünya görüşünü vurgulamıştı: "- Ben fakirleri sevmem..." Aydınlara da meyhane köşelerinde rakı içip tasalan- makdüşüyordu- - Ne oiacak bu memleketin hali?. -Of.Of... Haramzade sofralarında kemik yalayanlar gökdelen- lerin teraslarında zıkkımın pekini yutarken, payitaht is- tanbul'un bodrum meyhanelerinde de kişiliklerini sat- mayanların sofraları kuruluyor; mütareke yaşamı ikinci kez gösterime sunuluyordu. • İş o kerteye geldi ki Başkent ne doğuyu denetime ala- bildi, ne de batıya söz geçırebildı. Diyarbakır "olağanüs- tü hal'in merkezi idaresıydi, İstanbul "dersaadet'ti. MArkasılS.Sayfada Dünyamn kartıııı taşıyacağınıza^ dünya kartı taşıyın î Tek bankadan başka hiçbir bankada kullanılamayan banka kartı dönemi son buldu AKKART EXTRA, bütün dünyada geçerli. Yılın her günü, günün her saati... Işte yalnızca bir banka kartının; AKKART EXTRA'nın sunduğu dünya: Cırrus Dünyada CIRRUS amblemli 130 bini aşkın ATM'de Cirrus; dünya bankalarının 130 bini aşkın ATM*'sindeki ortak kullanımı ifade eder. AKKART EXTRA'ni2İa dünyanın neresinde olursanız olun, Cirrus arnblemi taşıyan ATM lerden bulunduğunuz ülkenin para birimiyie hesabınızdan anında para çekebilirsiniz. Para taşıma, döviz bozdurma, havale bekleme dönemine son! Maestro Dünyada MAESTRO amblemli 800 bin işyerinde Otel, lokanU, restoran, mağaza, süpermarket, benzin istasyonu, araç kiralarna... Yeter ki kapısında Maestro amblemi olsun. Alışvertşinizi yapın ve sadece AKKART EXTRA'nızı gösterin. Ödeme, Akbank'taki hesabınızdan otornatik olarak yapılacaktır. Türkiye'de ALTIN NOKTA amblemli 750 ATM'de AKKART EXTRA ile, yalnızca AkMatiklerden değil. Altın Nokta amblerali 7 50 ATM'den istediğiniz zaman para çekip işlem yapabilirsiniz. Mevcut Akkart'ınızla da bu olanaktan yararla- nabilirsiniz. AKKART EXTRA ya safaip olmak çok kolay! AKKART EXTRA sahibi olmak ya da Akkart' ınızı AKKART EXTR,\ ile değiştirmek için size en yakın Akbank şubesine uğrayın. Sizin de bir dünya kartıntz olsun. Tüm Bireysel Bankactlık bizmetleri ile ılgilı bilgileri günün 24 saati İstanbul 0 (212) 288 12 77, Ankara 0 (312) 419 10 30 ve Izmir 0 (232) 483 57 77 numaralt telefonlardan öğrenebilirsiniz. ' ATM, otomatik veznedır AKBANK G ü v e n i n i / i n E s e r i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle