19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKİM1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Yaş çay abm kampanyası • RİZE(AA)-Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (Çay-Kur) 1993 ürûnü yaş çay yaprağı alım kampanyaa yann sona eriyor. Bölge ûreticisini uyaran Çay-Kur yetkilileri, yann mesai saati bitimine kadar yaş çay yaprağı tesli- mau yapabileceklerini bildir- düer. Karadeniz bölgesindeki üreticilerden 20 mayıstan bugüne kadar 497 bin ton dolayında yaş çay yaprağı alımı gerçekleştirildiğini belirten yetkililer, yanrîîci ahmlarla birlikte alınan yaş çay yaprağı miktannın 500 bin tonu bulacağını kaydettiler. Petrolstoku azahyor • ATtNA (AA) - Dünyadaki petrol stokunun bugûnkü tü- ketim hızıyla ancak 43 yıl yeteceği belirtildi. Dünyadaki petrol stoku geçen yıl sonu itibanylayle 136.5 milyar ton olarak belirlendi. Petrol stoku Ortadoğu'da 89.5, Asya ve Avustralya'da 5.9, Gûney Amerika'da 17.5, Kuzey Amerika'da 5, OECD üyesi Avrupa ülkelerinde 2.2, OECD üyesi olmayan Avru- pa ülkelerinde 8.1 ve Afrika'- da 8.3 milyar tonu buldu. Ortadoğu ülkelen arasında petrol stoku en fazla ülkeler listesinde Suudi Arabistan (35.1 milyar ton), Irak(13.4 milyar ton), Kuveyt (12.9 milyar ton) ve Iran (12.7 milyar ton) başı çekıyor. MaNye'de atamalar • ANKARA(UBA)- İstanbul defterdarlığından alınan Sezai Onaral. baş hesap U2manbğına atandı. Sezaı Onaral'ın baş hesap uzmanlığına atanmasına ilişkin üçlü kararname Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğegirdı. İstanbul Defterdarlığı'na da Mehmet Şirin geürildı. Ergonomi Kongresi •ANKARA(AA)-4. Efgonomi Kongresi bugün - İzmir'de başbyor. Milli Prodüküvıte Merkezi ile DokuzEylül Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği kongre 3 gün sürecek. Ergonomi Kongresi'nde sunulacak 45 bildiriden bazalannın konulan şöyle: "Ergonomi ve teknoloji transferi, çocuk tüketidlerin güvenliğıne ergononuk bir yaklaşım, ergonomik açıdan iş yaşamı streslen ve koruyucu yaklaşımlar, ağaçlandırma çalışmalan ve ergonomi, tekstil sanayiinde toz sorunu, üniversiteye devam eden kız öğrencilenn bo> r utsal ölçülerinin incelenmesi, ürün tasanmında ergonomi modeli." TOPRAŞ*tanikl açftş IANKARA (AA) -Türkiye Petrol Rafınerileri AŞ'nin (TÜPRAŞ) Kınkkale ve Iz- mir Aliağa rafinerilerinde yapımı tamamlanan Hydrocracker üniteleri, beş gün arayladüzenlenecek törenlerle de\Teye alınıyor. Fuel oilden benzin, motorin, gazyağı gibi daha değerli olan beyaz ürünleri elde etmek için kurulan Kınkkale rafınerisi hydrocracker kompleksı21ekim perşembe.tzmir Aliağa rafi- nerisi Hydrocracker komp- leksi ve tamamlayıcı üniteleri de26ekirrsalıgünü Cumhurbaşkanı Süleyman Dernirel tarafından açılacak. TÜPRAŞGenel Müdürü Kemal Işıt, Kınkkale Rafınerisi aydrocracker kompleksmin 1993 yılı fiyatlanyk 1.6 trilyon liraya mal olduğjnu bildirdi. TekstiUe yenilenme • BURS>(AA)-Türk telsstil sekörûnde yaşanan sılcntının.büyük ölçüde teknolojinn eskimeye, miliyetlern yükselmeye bajlamasndan ka/nakJaıdığı belirtiliyor. Seitörde lapasite artışı değil, moderruzsyon ve maliyet düjürûcü atınnılann teşyik edimesi öıeriliyor. Ege Üni- versitesi Tdcstil ve Konfeksi- y o ı Araştrma Uygulama M:rkezi Nüdürü Prof. Dr. Iş>ıc Taratıoğlu tarafından yaDilan braraştırmaya göre Törk teksd ürünlerinin 1 E^O'li yılınn ikinci yansın- dsan itibam dünya pazarla- r u d a göstrdiği başanda en ömsmli unur, kalitesınin ymksek, fraünın düşük olhıası. Türk serıııayesi dışa açıldı • Türkiye'nin yurtdışına yaptığı sermaye ihraa şimdiden yanm milyar dolar oldu Ekooomi Servisi - Yıllık programa göre gelecek yıl 491 trilyon liralık sabit sermaye yatmmı planlanırken yurtdışına yapılan sermaye ihraa bu yılın ilk yansında yanm milyar dolara ulaştı. Türkiye'nin bu yılm haziran ayına kadar geçen sürede yurtdışına toplam 565 milyon 480 bin dolarlık sermaye ihraçettiğini bildiren Hazine yetkilileri, bunun 17 milyon 62 bin dolarlık bölümünün İzmir, Mersin ve Antalya serbest bölgelerinden yapıidığını söylediler. 1989 yılına kadar yurtdışına toplam 212 miryon 4% bin dolarbk sermaye akışı olduğunu hatırlatan yetkililer, izleyen yıllann gerçekleşmelerini şöyle sıraladılar: "1990'da 131 milyon 747 bin dolar, 1991de 59 milvon 337 bin dolar, 1992'de 93 milyon 349 bin dolar." Hazine verilerine göre421 fırma 32 ülkeye yatınm yaptı. 32 ülke arasında en fazla sermaye ihraa 138 milyon 304 bin dolarla îngiltere, 113 milyon 533 bin dolarla Almanya'ya, 93 milyon 253 bir dolarla ABD'ye yapıldı Bağımsız Devletler Topluluğu'na (BDT) yapılan sermaye ihracı ise 43 milyon dolar düzeyinde bulunuyor. Sermaye ihracı yapılan ülkeler arasında, İsviçre, Hollanda, Fransa, Ş.Arabiston, Lüksemburg. Avusturya, İspanya. İtalya, Tayvan, Urdün, Cezayır, Japonya, Macaristan, Polonya, Belçika, Finlandiya, Bahreyn, Pakistan, Danimarka, Nijerya, Malezya, Irak, Çekoslovakya, Kıbns. Bulgaristan. Kuveyt, Romanyave Mısırdayerabyor. Yurtiçi yatırunJar 1994 yıbnda. 1993 yıkna göre yüzde 66.2 oranında birartışla 491 trilyon 985 milyar bra sabit sermaye yatınmı yapılması öngörüldü. 1993 yılında ise bir önceki yıla göre sabit sermaye yaünmlannda yüzde 70.7 oranında bir artış öngörülmüş ve bu miktar 295 trilyon 973 milyar bra olarak bebrlenmişti. A> nca 9 sektör icinde tanm, ulaştırma, konut, eğitim ve sağlık olmak üzere 5 sektörde 1994 yılı için öngörülen artış, 1993 yıbnda bir önceki yıla göre öngörülen artışın altında kabyor. DPTnin rakkmlanna göre yaünmlann 202 trilyon 917 milyar lirasını kamu, 289 trilyon brasını da özel sektör gerçekleştirecek . 1993 yıbnda ise bu miktarlar kamu için 127 trilyon lira, özel sektör için 168 trilyon 969 milyar lira olarak öngörülmüştü. 1994 yıhnda sabit sermaye yatınmlannda en büyük pay yüzde 26.4 trilyon 653 milyar lıra ile konut sektörüne aynldı. 1993 yıbnda da konut sektörü yüzde 26.2 ve 77 trilyon 604 milyar lira ıle bu yatınmlarda cari fıyatlarla en büyük payı almışu. Ancak 1993 yılında konut sektörü için aynlan pay bir önceki yıla göre yüzde 92.6 oranında birartışa tekabül ederken 1994 yılı için öngörülen artış yüzde 67.1 'de kalmış bulunuyor. Sektörler bazında sabit sermaye yatınmlannda ulaştırma sektörü 24.6 ve 121 trilyon 158 milyar bra ıle ikinci büyük payı abrken yuzde 15.4 ve 75 trilyon 952 mılyar lira ile imalat sektörü de üçüncü sırada yerabyor. Ancak bu miktarlarla ulaştırma sektöründe öngörülen artış 1993 yıbnda bir önceki yıla göre yüzde 70.9'dan yüzde 57.3'egerilemiş bulunuyor. imalat sertöründe ise artış yüzde 57.2'den yüzde 64.9'a çıkanlmış bulunuyor. Genel ekonomik dengeler ve yaünmlar raporuna göre sabit sermaye yaünmlannın yüzde 6.6'sı olan 32 trilyon 523 milyar brası tanm sektörüne aynbrken. bu sektördeki yatınm artışı da yüzde 55.5'te kalmış oldu 1993 yıbnda birönceki yıla göre tanm sektöründe yüzde 93.2 oranında bir artış bebrlenmişti. Amerika'nın büyük şirketlerifiyatkırmanın faturasını çalışana çıkartü Ueuzmal işsiztiğinkardeşi oldu Ekonomi Servisi - Yenı dün- ya düzeninin yarattığj rekabet ortamı, şirketlerin ürün fıyatla- nnı düşürmesine yol acıyor. Lk bakışta, tüketicinin yaranna özüken bu fiyat kınmı aslında, çabşanlara dokunuyor. Çünkü rekabet ile birlikte gelen ekono- mik durgunluk büyük şirketle- rin; fabrika kapatma, işci çıkar- ma gibı yollara başvurmasına neden oluyor. Dünyaca ünlü deterjan üreti- cisi Procter and Gamble, yıbn başında Amerikan tüketicisine her cins ürününde yüzde 16'ya varan indirim yapacağını 'ilan etti.' Amerikan tüketicisı için çok sevindirici olan bu haberin ardından Procter and Gamble, 30 fabrikasını kapatacağını ve 13 bin çabşanın işine son vere- oeğıni açıklayınca, ortalık ka- nştı. Rekabetın kızışüğı sektörler- den bin de tütün piyasası. Marlboro'nın üreticisi Phibp Morris, şirketin hisselerinin sa- tış fıyatını 40 sent aşağrya çekti ve bunun sonucu rakip RJR Reynolds şirketi. rekabete da- yanabilmek amaayla bin çab- şanmın işine son verdi. Aynı şekilde Amerikan Ha- vayollan Atlanta-Boston arası bılet fıyatlannda 74 dolarbk bir indirime gitmiştı ve bunun fatu- rası yine çabşanlara çıktı: 5 bin çabşan işinden oldu. Düşüşe devam! Amerikan ekonomisinde fı- yatlann düşüşünün devam ede- ceği bekleniyor. EKONOMIYE BAKIS Bu 'darabnaa' ortamda Amerika 1960'lardan bu yana en yaygmfiyatdüşüşlerini yaşı- yor. Hükümet tarafından açık- lanan rakamlara göre: Ame- rika'da ağustos aymda tüketici fiyatlanndaki yüksebne sadece binde 3'te kaldı. Aynı şekilde enfiasyon oraru da yüzde 2.9 ol- du. Toptan satışlann bu yılki artış oranı ise binde 6'da kaldı. Uzmanlar Amerikan ekono- misinin icinde bulunduğu bu dunımun 80'lerin doğal bir so- nucu olduğu görüşünde bırleşi- yorlar. Ekonomik tanımı ıle ise bu basıt bir arz-talep meselesi. 1980'lerde şirketler her alanda haddinden fazla yatınm yaptı- lar, fabrikalar açtılar, yüksek istihdamlar sağladılar. Tüm bunlar tüketicinin talebinden daha fazla üretimi getirdi ve re- kabet ortamının da doğal bir sonucu olarak fiyatlar düştü. Fiyat düşüşlenne parelel ola- rak şirketlerin karbbklan da ge- riliyor. Buna ömek olarak Phi- bp Morris. kannda geçen yıl 2 milyar dolarbk bir azalma ile karşı karşıya kaldı. Geb'ıierinde de yüzde 40'hk bir düşüş ger- çekleşti. Şirketler çahşanlannı çıkara- rak mabyetlerini düşürüyorlar. Tabıi bu ekonomik dunımdan tek etkilenen çalışanlar değil. Aynı zamanda tüketiciler de bu çok fazla arz karşısında daha fazla mal almak için haddinden fazla borçlaruyorlar. Amerika'da tüketicinin mil- yarlarca dolan tehükeb' birarüş ile ipotek altına abnıyor ve tak- sitle borçlanarak abşverişe gidi- yor. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığının artması yeni kaynak arayışını gündeme getirdi 2000'li yıllarsanayisinde enerjikaosııEkonomi Senisi - Türkiye doğalgaz üretiminde dünyada- ki 71 ülke icinde 66'na sırada geliyor. Doğalgaz kaynaklannın sınırbbğı, enerji üretiminde kul- lanılan girdilerin büyük ölçüde dış kaynakb obnasıyla birleşin- ce sanayi için 2000'li yıllar bir enerji kaosuna dönüşüyor. Türk sanayiinin orta vadeb bu endişesi Doğu Anadolu'da bugünden birinci gündem mad- desini oluşturuyor. DAP raporu Atatürk Üniversitesi ve Er- zurum Vakfı'nca hazırlanan "DAP" raporuna göre Türki- ye'nin elektrik eneıjisinin önemli bir kjsmı Doğu'da üre- tildiği halde, bölgenin yılük tü- ketimi 900 milyon kilovatsaat düzeyinde. Bu da sanayi açısı- ndan oldukça yetersız kabyor. Doğalgazın bölgeye bir an önce geürilmesı gerektiği \"ur- gulanan raporda, aynca uzun dönemde bölgenin hidroelekt- rik potansiyebnin tümüyle de- ğerlendirilmesı. Çoruh ve Aras nehirleri üzerinde yeni hidroe- lektrik santrallar kunıbnası öneriliyor. Bölgede kömüre dayah sant- ral kurulması ve kömür ocakla- nnın rantabl şekilde işletümesi- nin istihdamı arttıracağı görü- şünün yer verildiğı raporda, enerji sektöründe uygulanması gereken tedbirler şu şekilde sı- ralandı: Doğalgaz üretimi "Konutlarda ve sanavide elektrik tfiketimini teşyik edici olarak sanayie ucuz elektrik ve- rilmelidir. Bu arada bölge için temiz ve kaliteli yakıtlar temin edilnıeljdir. Bu konuda tran ve Bağmstz Devletler Topluluğu'- ndan kaliteli kömür ithali teş- Enerji, havayımtmayagidiyor ADANA (AA) -Türldye'de son 8 jıldır üretiJen Sıvas, K. Maraş, Çankın gibi iDerde, kışın konutlann yaklaşık yüzde 70'inin ısı önemli ölçüde ha>a kirliliği göriilmesi bunun yalıtımutdan yoksun olması yüzünden. her yıl kanıtıdır." 2J> milyar dolarlık enerjinin hava\ ı ısıtmak için Son 8yMtr yapılan bazı inşaatlan kapsayan kullanıldığ] belirlendi. bir araştırmada. konutlann. İstanbul'da yüzde İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölûmü 53'ünün, Ankara'da yüzde 24'ümin ısı Öğretim Üyesi Prof. Kutsal Tülbentçi, yalrtnnndan yoksun oiduğunun ortaya Türkiye'de enerji ruketiminin yüzde 30'unun çıktığını kaydeden Prof. Tülbentçi şöyle devam ulaştırma. yüzde 20'sinin tanm. yüzde 5'inin etti: diğer ve yüzde 4'üniin belirlenemeyen "Yine aynı dönemde yapılan konutlardan sektörlerde gercekleştiğini söyledi. İzmir, Kocaeli ve Bursa'da yüzde 84'ünün ısı Konutlardaki enerji tüketim oraıunm yüzde yalıtımı bulunmadığı belirlendi. Yalıtımsızlıkta 4l'i bulduğuna dikkati çeken Prof. Tülbentçi şu başı çeken bu Qçşehre, araştırma kapsamı bilgileri \erdi: "Konutlardaki tüketim, tsınma geniş tutulsaydı, muhtemelen başka illerde ihtiyacmın ön plana çıktığı ktş aylarında daha eklenebilirdi. Ancak Tiirkiye geneiindebu dayükseür. Bu nedenleenerji ruketiminin oranın. yüzde Tyi bulduğu tahminediliyor. yüzde 80'inin konutlarda gerçekleştiği ktş Buna da\ anarak yapılan hesaplama> a göre aylarında, hava kirliliği şiddetle artıv or. > alıtımsızhk > iLaınden her > ıl 2.5 mih ar Sanayisi smırfı obnakla birlikte. Kütahya, dolarlık enerji, hav ayı ısıtmak için harcanıyor." Ulkelerin 1991 yılı doğalgaz üretimi xm 832.6 ZABO 6'C6 4 Cezayır IHoüOTte 6 Endonezya %mm S S «raoısta- 10. Veneaıda 67 Yunamstan m.fm 70 teraıl ».*&•&» Oünyatoplamı 146,4 1263 e* 656 «2 C4" 5?5 442 Iıf SL0« 2350 &Bj 486 LlSL 252 25* 249 22i '70 02 | (ÜJt 019 0.04 004 6.01 25935 001 m001 0.0t 10000 vik edilebilir. Bu kömürlerin balka ucuz fî- yattan intikali için de sübvanse bir şekilde faydalanabilmesj için vapılacak yatınm ve araştırmalar şimdiden planlan- uyguianabilir. Öte yandan gü- malı." neş enerjisinden bölgenin azami "Natural Gas In The VVorld- 1992 Survey Cedigaz"ın yayım- ladığı verilere göre dünya üreti- minin yüzde 55.5'i BDT ve ABD tarafından gerçekleştiri- lirken, Türkiye. 1991'deki 0.2 milyar metreküplük doğalgaz üretimiyle 71 ülke arasında 66. olabildi. Türkiye'nin dünya do- ğalgaz üretimi içindeki payı ise binde 1 "in altında. Tasarruf Sahiplerine Duyuru INTERBANK A.Ş. Birinci, İkinci ve Üçüncü Menkul Kıymetler Yatınm Fonları İçtüzük Değişikliği İstanbul Tıcaret Sıcılı Memurluğu'nun sırasıyla 21.10 1986. 13 11.1987 ve 27 10 1988 tarıhınde tıcaret sialıne tescil ve 27.10 1986. 18 11.1987 ve 2 11.1988 tarıh ve 1626, 1894 ve 2136 sayılı Türkiye Ticaret Sıcılı Gazetesı'nde ılan edılen Interbank A Ş Bırina, İkinci ve Üçuncü Menkul Kıymetler Yatınm Fonları Sermaye Piyasası Kurulu'nun Sen VII No: 2 Teblığı'nın 42 maddesı çerçevesınde Interbank A Ş Dordüncu Menkul Kıymetıer Yatırım Fonu (INTERFON 4) bünyesınde bırleştınleceğınden, soz konusu yatınm fonlan ıçtüzüğunun sûreye ılışkın 3 2 maddesının değıştınlmesı ıçın onay talebıyfe Sermaye Piyasası Kuruluna baş- vurulmuştur. Içtüzuk değışıklığı ıle birlikte. Birincı, Ikino ve Üçüncü Menkul Kıymetler Yatırım Fonları. Dördûncu Menkul Kıymetler Yatınm Fonu bunyesınöe bırleşecek ve soz konusu fonlann tüm mal variığı Döcöûncü Menkul Kıy- meller Yatırım Fonu'na devredılecektır. Tasarruf Sahiplerine Duyuru INTERBANK A.Ş. Dördüncü Menkul Kıymetler Yatırım Fonu İçtüzük Değişikliği İstanbul Tıcaret Sıdli Memutiuğu'nca 27 10 1988 tarıhınde tıcaret sı cılıne tescil ve 2 11.1988 tarih ve 2136 sayılı Tûrkıye Tıcaret Sıcılı Ga- zetesınde ılan edılen Interbank A Ş Dördüncü Menkul Kıymetler Ya- tırım Fonu Içtüzüğu, Sermaye Piyasası Mevzuatındakı üefiışıkiıklere uyum sağlamak amacıyla ve Irrterbank A.Ş. Bırmcı, Ikına ve Üçûncu Menkul Kıymetler Yatınm Fonlarının bünyesınde bırleşmesı nedeniyle Sermaye Piyasası Kurulu'nun Sen VII No: 2 Teblığı'nın 42 ve geçıcı 1 maddesı çerçevesırtde yenıden dûzenlenmış ve onay taletnyte Ser- maye Piyasası Kurulu'na başvurulmuştur. Içtüzuk değışıklığı ıle birlikte; a) 5 milyar TL olan Fon baslangıç tutarı 20 milyar TL'na. 500.000 olan pay sayısı da 2 000 000 paya yûkseitılecek ve b) Fon'un portföyûndeki varlıklar IMKB Takas ve Saklama A Ş. nez- dınde usulune uygun olarak muhafaza edilecektır TANER BERKSOY Soruniap Ertelenince... Sorunlar bastırınca panikliyoruz. Bir ölçüde hazırlık- sız olmamızdan kaynaklayor bu. Bir ölçüde de çözüm üretememizden. Sorunları çözmek yerine, erteliyoruz. Çoğu kez de bu ertelemeyi sorunu gizleyerek yapıyo- ruz. Neredeyse gözümüze batacak ölçüde belirginleş- miş sorunların bizi hazırlıksız yakalamasının bir boyutu da bu çözmeden saklama, erteleme merakımız. Bu me- rak bir işe yaramıyor. Sadece sorunların birikmesirte neden oluyor. Şu sıralar böylesi ertelenen, gizlenen pek çok sorun, topluca su üstüne çıktı. Dış politikamızdan sınır güvenli- ğimize, ekonomik darboğazlardan asayiş karmaşasına kadar uzanan yüklüce bir sorun gündemiyle baş başa kaldık. Şöyle dikkatlice irdelerseniz bu gündemi, pek çok so- runa yıllar önce oluşturulacak stratejilerle yaklaşabil- seydik, daha uç gösterırken doğru çözümlerle üzerleri- ne gidebilseydik, kolayca çözebileceğimiz sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu görürsünüz. Ne böylesine bir birikım olurdu, ne sorunlar bu denli karmaşık ve yoğun bir boyut kazanırdı ne de paniklememize gerek kalırdı. Bu, siyasette de, toplumsal sorunlarda da, ekonomide de böyfe. Bakın bir örnek vereyim. Bugünlerde 1994 yılına iliş- kin ön tahminleryapılıyor, hedefler oluşturuluyor. Bunu doğru ve dürüst yapabilmek için önce 1993 yılını doğru okumak gerekiyor. Bu okumanın sonucu pek hoş değil. 1993 yılında eko- nomide iç ve dış dengesizliklerin giderilemediği, tersine dengesizliklerin derinleştiği anlaşılıyor. Yani 1993 yılın- da sorunlar çözülmemiş, ertelenmiş. Üstelik, hızlı büyü- yoruz, enflasyonu bir puan aşağıya çekiyoruz, faiz ora- nını düşürüyoruz gibi pembe tabloların ve özelleştirme gibi cici bir oyuncağın ardına gizlenilerek yapılmış bu erteleme. Çözmeyip erteleyince sorunlar daha da büyümüş. 1994 yılı tahmin ve hedeflerinin böylesine iç karartıcı ol- masının ardında yatan da 1993 yılındaki bu, sorunlardan kaçma, erteleme eğilimi. Şimdi oturup düşünelim. Neden 1993'te böylesine bir bozulma yaşandı sorusuna yanıt arayalım. Geçen iki yıl icinde harp olmadı, darp olmadı. Dünya ekonomisi olağanı aşan boyutlarda bir bunalım yaşa- madı. Kısacası, bizim ekonomik dengelerimizi cıddi öl- çüde etkileyecek bir dış şok yaşamadık. O zaman dengeleri ıçerıde bozduk demektir. Bunun • nasıl yapıldığı da açık. Orneğin 1993 yılında bütçe açığı- nın 50 trilyon lirayı biraz aşması hedeflenmişti. Bu bile çok büyük bir dengesizlik kaynağı olarak algılanıyordu. Bugünkü tahminler 1993 yılını 120 trilyon lirayı aşan bir bütçe açığı ile kapatacağımızı gösteriyor. Bütçeyi tuta- mayıp dengesizliğı beslemişiz anlayacağmız. Bu boyutta bütçe açığına yıl sonunda 60 trilyon liraya yaklaşacak bir KİT açığı da eklenecek. Böylece 1993 yılı- nı 200 trilyon liraya ulaşan bir kamu açığı ile kapataca- ğız. Yıl başında hızla düşürüleceği öngörülen kamu kesimi borçlanma gereği yüzde 16.3 gibi görüfmemış bir orana yükselmiş olacak. Ustelik ilginç bir nokta da su üstüne çıkacak. Dikkat ederseniz kamu borçlanma gereğinin sadece üçte biri KİT açıklarından kaynaklanıyor. Önceki yıllarda bütçe ve KİT açıkları kamu borçlanma oranını yarı yarıya pay- laşırlardı. Gördüğünüz gibi bütçe açığı fark atmaya baş- lamış. Şimdi durup, sormaz mısınız? Siz kamu maliyesini böyle darmadağın ettikçe, ekonominin iyiye gitmesi mümkün mü diye. 1963'ü böylesi bir hovardalıkla geçirdikten sonra, 1994 zor bir yıl olacak diye homurdanmanın ne anlamı var di- ye bir düşünce geçmez mi aklınızdan? Bir yıl bizi özelleştirme diye uyuttunuz, ama bakın ka- mu açığının üçte ikisı butçeden kaynaklanıyor demez misiniz? Bunların hepsi aylar yıllar önce yazıldı, söylendi ne- den dinlemediniz, gerekli önlemleri alıp, yanı adam gibi vergi toplayıp çözüm üretmediniz diye sorgulamaz mı- sınız? Sorunlan gizleyip, erteleyip bir yere varamazsınız di- ye bir de akıl hocalığı yapmak geçmez mi içinizden? ÇUKOBİRLİK ALACAK PEŞİNDE Fransaiçgiyhn borcutaktı • Yağ, küsne,iplik,bezvesonyıllardada konfeksiyon malzemeleri üreten Çukobirlik, ABD'de aleyhine açılan 7 milyon dolarlık bir dava ile uğraşırken, Fransa'ya sattığı iç giyim eşyasının 4.5 milyar liralık bedelini almaya çalışıyor. ADANA (Cumhuriyet Gü- ney İUeri Bürosu) - Çukurova Tanm Satış Kooperatifleri Birliği (Çukobirlik), yıne ala- cak peşine düştü. Birlik Genel Müdürü Sedat Doğan, ABD- deki "kokulu şort davası"nın ardından bu kez de iç giyim malzemesı bedelini ödemek- ten kaçınan birFransızşirketi- ni dava etmek üzere bu ülkeye gitti. "Dıak mafjası" iddialan ile arada bir kamuoyoınun gündemini işgal eden Çuko- birlik'in başı bir türlü dertten kurtulmuyor. Yağ, küsne, ip- lik, bez ve son yıllarda da kon- feksiyon malzemeleri üreten birlik, ABD'de aleyhine açılan 7 milyon dolarlık bir dava ile uğraşırken, Fransa'ya sattığı iç giyim eşyasının 4.5 milyar ü- ralık bedelini almaya çalışıyor. Çukobirlik'in yurtdışında başını ağntan ilk olay, 1 Nisan 1987 tarihinde ABD'deki Rex Apparel Inc. şirketineşort sat- ması üzerine gelişti. Ithalatçı ABD şirketinin savına göre birlik,ihraçetüğişortlan"renk- leri birbirine kanşmjş" ve "gaz kokulu"gönderdi. Şirketin Çukobirlik nezdin- deki girişimleri sonuçlanmayı- nca birlik aleyhine New York'taki bir mahkemede 7 milyon dolarlık (85 milyar lira) tazminat davası açıldı. "Kokultı şort davası" olarak da bılınen dava, sonuçlanma aşamasına gelince Çukobirlik Genel Müdürü Sedat Doğan, Yönetim Kurulu Başkanvekili Kenan Koca, Hukuk Müşavi- n Celal Ünalan ve eski Ticaret Müdürü İbrahim Kökkay, ge- çen yılm aralık aymda ABD'- ye gıtmişlerdı. Dava, Rex Ap- parel Inc. Şirketi süre istediği için ancak önümüzdeki aylar icinde sonuçlanabılecek. Fransa'daki 4.5 milyar Çukobirlik Genel Müdürü Sedat Doğan ile Hukuk İşleri Müdürü Celal Ünalan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın da olurunu alarak Societe Bank- co Şirkeü'yle görüşmek üzere Fransa'ya gittiler. Birhk yetkilileri, 31 Ocak 199l'de 91 / 5 sayılı sözleşme ile adı geçen şirkete 2 milyon 47 bin 466 Fransız Frangı (4.5 milyar lira) karşıhğında satı- lan gömlek, pijama, çocuk ve erkek iç giyimi ürünlerinin be- delinın istendiğini açıkladılar. Sedat Doğan. hareketinden önce yönelttığimiz bir soruya, "Sözleşme gereği Türkiye'de dava açmak mümkün, ancak karann uygulanabilmesi için Fransa'da da ayn bir dava aç- mak zonınlu. Bu da sonuçta süre açısından sıkıntılar doğu- racaktır. O nedenle Fransa'da dava açmaya gidiyoruz. Dava açmadan sonuç almak şu ana kadar mürnkün olmadı" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle