27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK1993PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Dışticarette makasaçığı • ANKARA (AA) - Devlet İstatik Ensutüsü (DİE). geçen yıl ocak-kasım döneminde 13 müyar 221 milyon 90 hn dolarlık ihracat. 20 mılyar 273 milyon 532 bın dolarlık da ithalat yapıldığını açıkladı. DİE verilenne göre geçen yıl 11 ayda bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaşunldığında Türkiye'nin ihracau yüzde 8, ithalatı ıse yüzde 8.5 oranında artU. 1991 yılı ocak-kasım döneminde, ihracat 12 milyar 149 milyon dolar, ithalat 18 milyar 689 milyon dolar dûzeyinde gerçekleşmişti. GümrûkBirtiği'ne sıcafcbakrç • tZMtT(AA)-Kocaeli SanayiOdası(KSO) Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Zeytinoğlu,Türk sanayicilerinin 19% yılı başmda uygulamaya girecek "Avrupa Gümrük BirliğT'ne hazırlanmalan gerektiğıni behrterek "Bu büyük pazann nimctlerinden yararlanmalıyız" dedi. İlraenerjide IİZMİR(AA)-Sanayici ihracatçılar, üretımedönük ihracata verilecek enerjı tesviğinin, karan çıkmasına karşın henüz uygulanmaması nedeniyle mağdur olduklannı •îylediler. Ege Tekstil ve -onfeksiyon Ihracatçılan Birliği Başkanı Hüdai Kurt hükümetin ış alemine verdiği sözlen yerine geürmesini beklediklerini kaydetü. EBK'dayeni parasallimit • ANKARA (ANKA)- Et ve Balık Kurumu ihale yönelmcliğındeki parasal limıtler yûkseltıldi ve genel müdürün. özel hallerde, satın alma usuHcnnı belirleme yetkisi arttınldı. EBK İhale Yönetmelıği'nde yeralan parasal limillenn artunlmasıyla ilgili değişıkîik Rcsmi Gazete'de yayımlandi. Buna göre genel müdürün özel hallerde inşaat, makine, tcsısat ve kıralama ışlennde 100 milyon lıraya kadar olan satın alma usulünü belirleme yetkisi 300 milyon liraya çıkanldı. 300 milyon liranın üzerindekı işlerle ilgili karan ıse yönetim kurulu verecek. Tûtönbank'tan tûketicikredlsi • İZMİR(AA)- Tütünbank'ın şubat ayından itibaren tüketıci kredisi vermeye başlayacağı bildırildı Tütunbank Genel Müdüriı Samı Erdem. yaptığı yazılı acıklamada. bankanın son dört yılda yüzde bin oranında büyüme gösterdığini ve scktörde lokomotifbankalar arasında gvrdığını belıncrek "Bizimle çalışan mudi ve müştenlenmizin beklentisı üzerine tûketici kredısı verme karan aldık" dedi. Tohumcudestek istiyor • ANKARA (AA) - Çoğunlukla büyük uluslararası holdınglerin ortaklığı ik Türkiye'de tohum üreten fırmalar, diğer ülkelcrin vcrdikleri sübvansiyonlar nedeniyle dış ve iç pazarlarda tohum satmakta fıyat açısından zordurumda kaldıklannı öne sürerck destek istediler. Tohumculuk Endüstrisi Birliği Derneği(TEBD) Genel Sekreten Selçuk Kayımoğlu, yaptığı açıklamada, Bulgarisian, Çekoslovakya, Macaristan, Çin, Tayvan, Hindistan, Şili ve diğer bazı Güney Asya ülkelerinin, birçok gizli ve açıkdesteklemeler nedeniyle dünya tohum piyasasında. Türk fırmalanrun verebileceği asgari fıyatlann da altında fıyat tekliflen ile çıktığını söyledi. âTFA'mn sermayesi arttı • ANKARA (ANKA)- STFAgrubunabağlı şirketlerden Sezai Türkeş, Fevzi Akkaya Vinç Üretim ve Pazarlama AŞ'nin sermayesi 2milyardan 5 milyar liraya yukseltildi. Sermaye arttınmının 2 milyar 708 milyon lırasının şirkct ortaklannın alacaklannın, 292 milyon liralık bölümün de şirkettn kannın sermayeye eklenmesi yoluyla karşılanması kararlaştınldı. "Bu yılkilerin kaynağı belli" diyerek teşvik dağıtıyor Çiller'in masmavi boncukları• Sanayicilere, 93 Bütçesi'nden kaynak olarak aynlan 15 trilyonluk teşvik vaat eden Tansu Çiller, bu yılki enflasyonun ilk 3 ayda oluşacak rakamlarda tutulmasına çalışılacağını, 92 bütçe açığının da 50 trilyonun altında kaLmasının beklendiğini söyledi. Ekonomi Serrisi - Hükümetteki bazı bakanlar ve kilit noktalardakı bürok- ratlarla ekonomik poliükalar ve bun- lann uygulamasına yönebk görüşaynb- klan bulunan Devlet Bakanı Tansu Çil- ler, sanayicilerle "'yakınlaşma" turlan- nabaşladı. Üst kuruluşlar düzeyindeki görüşme- lerini 'sektörlere ındirgeyen' Çiller, oto- motivcilerin "teşckkürlerini" kabul edip dertlenni dınledi. Tekstilcüerle dü- zenlediği toplantıda ise "kaynağı belli 15 trilyonluk teşvik"le birlikte bir dizi vaatte bulunup, yol gösterdi. Geçen yıl gerçekleştirilemeyen vaatlerle ilgili sa- nayicilere "Benim elimde değildi" me- sajı veren Çiller, 93'u yorumlarken; "Enflasyonu yıhn ilk 3 ayındaki seviye- de tutmaya çabşacağız, hesabmızı ona göre yapın" dedi. Mekik temaslan Ekonomıden sorumlu devlet bakan- lanndan Tansu Çiller, önceki gün An- kara ve İstanbul'da sanayinin iki önemli sektörüyle bir araya geldi. Çiller: Dampingü ithalatta tekstikflerle konfeksiyonculann çıkarian çattşıyor. önce Ankara'da Otomotiv Sanayii Dernegi'nin göreve yeniden secilen yö- neücileriyle görüşen Tansu Çiller, bu görüşmede OSD Başkanı Ah İhsan llkbahar'dan sektörûn çözüm bekleyen sorunlannı dinlcdı. Hükümetin ATye uyum amacıyla dış tıcarette yeni dü- zenlemeleri gerçekkştirirkcn otomotiv sanayiindeki korama oranlannı düşür- memesı nedeniyle Bakan'a teşekkür eden dernek başkanı İlkbahar, sektörûn geçmişteki ilgısizlık nedeniyle 13 yıl kaybı bulunduğunu öne sürdü. İlkba- har Çiller'den, otomobilde talebın art- ması için vergilerin 2 yıl içinde yan yan- ya düşürülmesiru, üreüci enflasyo- nunun önlenmesi için ihracat ve yerli parça kullanma zorunluluğu geürilme- sıni ve dampingli ıthalaün önlenmesini istedı. Enflasyon üç ayda düşecek Otomotivcilerde konuşmak yerine dcrt dinlemeyi tercih eden Tansu Çiller, aynı günün akşamında Tekstil İşveren- len Sendikası'run tstanbul'da düzenle- diği toplantıda ise müjdelerini sıraladı Yıbn ilk 3 ayında enflasyonun duşmesi- ni ve yüzde 50'lerle ifade edilmesinı bek- lediklerini, sonradan bu orarun artabile- ceğinı, ancak yıl sonunda ilk 3 ayın ya- kalanmaya çalışılacağmı kaydeden Çil- ler, 1992 bütçe açığının 50 trilyonun altı- nda gerçekleşebileceğini söyledi. Geçen yılın-mart ayında yayımlanan enerji ındirimi teşviğine, ilgili bakanlıkla birlikte uygulamaya dönüştürûlemediğı için ancak geçen haftadan bu yana işler- lik kazandınlabildigini ve geçen yılki teşvıkler için talebin kesürilemediğini anlaian Çiller. sanayiciye bu yıl ilk kez büıceye dayalı sağlam kaynaklardan 15 trilyon liralık teşvik ayırdıklannı. bun- lara 7 trilyonluk reeskont kredilerinin de eklenebileceğini kaydetti. 12 işadamıyla kurulan TÜSIAD'ın 346 patronu, 8. başkanını seçiyor Patronlarkulübündenöbetdeğişimi• 22 yılhk geçmişinde hükümet sarsan muhüralara, patronlar birliğine, büyük-küçük sanayici savaşımlanna damgasını vuran Türk Sanayici ve İş Adamlan Derneği'nin yeni başkarunın yağcıhk ve sa- bunculuk alanlannın önde gelen patronu Halis Komi- ü olması üzerinde fıkir birliği sağlanmış durumda. EkoDonü Servisi - 2 Nısan 1971 tarihınde işadamlan tarafından baskı grubu olarak kurulan Sa- nayiciler İş Adamlan Derneği bugün 8. başkanını seçecek. Üye- lenn hemen hemen tümünün üze- rinde anlaşuğı Halıs Komılı TÜ- SİAD'ın 8. başkanı olacak 1981 yılı haziranında 'kamuya yararlı demek' statüsünü kazanan TÜS- İAD kurulmadan, henüz etkın bir konumda bulunmayan Tur- kiye îşverenler Scndıkalan Kon- federasyonu (TİSK) dışında ser- maye çevTelerinin tek örgiitü Türkiye Odalar ve Borsalar Birli- ği (TOBB) ıdı. Büyük işadamlan TOBB ıçınde ekonomik güçleri oranında temsil olanağını bu- lamıyordu. Büyük işadamlan arasında; hükümet kararlan üze- rinde daha elkıli olacak, orlak çı- karlannı eşgüdümlü bicimde sa- vunacak bir örgüt gereksınimı benimsendi.tş dünyasının tanınmış ısimlerinden Vehbi Koç, Nejat Eczaabaşı. Sakıp Sa- bancı. Selçuk Yaşar, Raşit Öz- saruhan, Ahmet Şapmaz, Feyyaz Berker, Mebh Özakat, İbrahim Bodur, Hikmet Erenyol, Osman Boyner ve Muzafler Gazıoğlu'- ndan oluşan 12 sanayici TUS- İAD protokolünü 2 Nisan 1971 günü ımzaladılar. İlk icraatiar Bueün üye sayısı 346"ya ulaşan TÜSIAD'ın ilk ve en uzun dö- nem başkanlığını Feyyaz Berker yaptı. Berker'ın başkanhğı döne- minde tarihe 'TÜSİAD Muhü- rası" diye geçen uyanlar yapıldı. TÜSİAD 1979 yıbnda gazetelere verdiği "Gercekçi Çıkış Yolu" başbğını taşıyan ılanlannda ülke- nin içinde bulunduğu ekonomik durumun tablosunu çıkararak "Türkiye nereye gidiyor?, Bir ül- kede ekonomik bunalım neden doğar?, Sorumluluk Kimdedir?" sorulan ile Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'i uyarmıştı. 13 Mayıs 1979 yıbnda gazete- İCTde tam sayfa olarak yer alan bu ilan işçı, ışveren kesiminde, kıtle örgütlerinde, muhalefette ve hükümette geniş yankı uyan- dırdı. Donemm TÜSİAD Baş- kanı Feyyaz Berker, açıklama- lannın siyasi bir amacı ol- madığını bebrtirken Başbakan Bülent Ecevit, çok öfkelendi. Ecevit, parab ilanlarla hüküme- tin öldürülemeyeceğini söyleye- rek "Muhtıra ile öldürülecek hü- kümetin cenazesini kimse taşıya- maz" dedi. ANAFa yakmlık Berker'den sonra başkan olan Ab Koçman dört yıl bu koltukta kaldı. AU Koçman'ın ANAP'a, özeilikle de ANAP'ın dönem başkanı Turgut Özal'a fazla an- gaje olduğu yolundaki tartışma- lar üzerine TÜSİAD başkanhğı- na profesyonel yöneüci özelliği nedeniyle Sahap Kocatopçu se- çildi. Şahap Kocatopçu döneminde TÜSİAD'ın yeterince sesinı du- yuramadığı gerekçesiyle derneğe Eskibaskanlar Feyyaz Berker (1971-1979) Şahap Kocatopçu (1985)Ali Koçman (1980-1984) ÖmerDinçkök (1987-1988) Cem Boyner (1988-1990) Büknt Eczacıbaşı(1991-1992) Halis Komilî (Seçikceği kesin) güçlü bir başkan arayışı başladı ve 1986 yıbnda başkanbğa Sakıp Sabana getirildi. Sabana ile birlikte etkinliğı ar- tan TÜSİAD bu döncmde sık sık raporlar hazırlatıp yayımlamaya başladı. Bu raporlar arasında en cok ilgıyi uyandıran "Türkiye"de gelır dağıbmı" isimlı rapor oldu Rapor geniş yankı uyandırdı. Sabana ile bırbkte TÜSİAD'- da yaşblar dönemı biterek ikincı kuşak ışadamlannın başkanjığı dönemi başladı. Babası da TÜS- İAD İstişare Konseyi üyesı olan Ömcr Dinçkök 38 yaşında TÜ- SİAD başkanhğına sccıldi. Dinç- kök'ün 1987-1988 yıllannı kap- savan başkanbğı döneminde TÜSİAD raporlar yayınlamaya devam etti. Ve TÜSİAD ilk kez Ömer Dinçkök ile birlikte muha- lefetegeçti. TÜSİADKuruculanndanolan Osman Boyner'ın oğlu 33 yaşı- ndaki Cem Boyner'in başkanbğı döneminde dernek, siyasi partilc- rin dahı yapmadığı eleştırilen ile hükümete muhabf tavnnı sür- dürdü. Bu dönemde TÜSİAD arka arkaya raporlar yayımla- maya devam etti. Hazırlanan ra- porlann hemen hemen hepsi ilgi uyandırdı ise de en fazla yankıyı "Türkiye'de Eğıtim, Sorunlar ve Değışıme Yapısal Uyum Önerile- ri" isımli rapor uyandırdı. Boyner döneminde yayını yıklaşık dört yıl sürecek olan "21. yüzyıla doğru Türkiye" ra- porlan yayunlanmaya, TÜS- IAD'ın aybk öncü göstergelen yayımlanmaya başladı. Cem Boyner, TÜSİAD'ın yargı önüne çıkan ilk ve tek baş- kanı oldu. Boyner'in bir haberde erken seçime gıdılmesıru ıstemesı hakkında siyaset yaptığı gerekçe- siyle soruşturma açılmasına ne- den oldu. Boyner, zamanın Dev- let Bakanı Güneş Taner tarafı- ndan ,"acıkça siyaset yapmak"la suçlandı. Savcıbkta ifadesi alınan Cem Boyner eleştırilennı söyle- mekten kacınmadı. İfadenin ardından basına acık ilk toplantı- da, "Bizler. Kanarya Sevenler Dernegi'nin üyeleri değiliz" şek- linde konuştu. Gençleşme dönemi Dinçkök'le başlayan "gençleş- me" felsefcsı Boyner'den sonra da devam etti Ömer Dinçkök. Cem Boyner gibi babası kurucu- lar arasında yer alan Bülent Ec- zaabaşı TÜSİAD başkanbğına secildi. czaabaşı döneminde yılda iki kezçıkan "cep kitapcığı" şeklindekı "Görüş" dergisi. aylık yaym organı halıne geldi. Eczaabaşı döneminın ilk bir yıbnda iktıdarda olan ANAP'a yönelik eleştinler devam etti. K.o- alisyon hükıimeline süre tanıyan TÜSİAD eleştiri yapmaktan kaçındı. Ancak hşgüvencesi yasa tasansına, hazırlanan vergi refor- mu'na cleştirileri olan TÜSİAD, hazıran ayındaki İstişare Konse- yi Toplantısında patladı. TÜS- İAD Başkanı Eczaabaşfnın "Acil önlemler abnması gerekli" sözleri Demırel'in sert tepkisiyle karşılaştı. Hükümet-TÜSİAD çaüşmasi inişli çıkıştı trend izledi. Son isti- şare konseyi toplantısında baş- kan Rahmi Koç'un "Kaybede- cek bir yılımız yok" sözleri bu trendi hızlandırdı. Enfazla ilgiyi Alman ve Japon arabaları görüyor Ithalotolar dayok satıyor • Geçen yıl Türkiye'ye ithal edilen otomobillerden 16 bin 700'ü hakkında 'bilgi yok!' Yetkililere göre bu bilinmezlik, 'bedelsiz ithalat, gümrük satışlan ve dernek üyesi olmayan bireysel ithalatçılann getirdikleri arabalardan kaynaklanıyor.' Ekonomi Servisi - İthal oto- mobil satışlan geçen yıl yüzde 43 oramnda artarak 68 bin 558'e ulaşU. On bir ülkeden. 27 ayn markada yapılan ithalatta en çok rağbet gören otomobıl- ler Lada, Skoda ve Mazda oldu. İthalatta Almanya ve Japonya başı çekerken onlan İtalya. Fransa, Rusya, Güney Kore. İsveç, İspanya, İngiltere ve Ro- manya'dan getirilen otomobil- ler izledi. VÜ7de82si yerli İlhal Otomobılleri Türkiye Mümessilleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çetinka- 1992 ithal otomobil satışlan (adet) nnrivtç Lada Skoda Mazda Kıa Hyundai Suzukı Honda BMW Fıat Tavrıa Ford Seat Opel 14957 11026 6726 4093 2100 1505 1455 1296 1246 1088 1033 1024 1008 Daıhatsu Peugeot VW/Audı Dacıa Subaru Volvo Citroen Renautt Jaguar Moskwich AlfaRomeo Maseratı Bılinmeyen 901 558 34 126 117 95 84 53 23 17 13 4 16 TOPLAM 68558 Mercedes 923 ya'nın verdiği bılgıyc göre geçen yıl satılan 325 bin 379 aracın yüzde 82'si yerli üretim, yüzde 18'ıde ithal. Geçen yıl yerli otomobil üretimi yüzde 36 oranında, ıthal otomobil satışlan da yüzde 43 oranında arttı. Yerli ve yabancı otomobil satışlannda bir önce- ki yıla göre yüzde 37'lik bir artış yaşandı. Yaklaşık 10 bin kışı tûketici kredısi kullanarak araç sahibi oldu. Üretıcı ve ithalatçı fırma- lann yaptığı reklam harcama- lan 230 milyar liraya vararak bir önceki yıla göre üç kat artış gösterdi. 5-10 yaş arasındaki otomobiller köy ve kasabalara girerek ikincı el pazan canlan- dırdı. 1992 yıhnın genel bir değer- lendirmesini yapan Çetinkaya, yerb üretımin özeilikle yıbn ikinci yansmda yüzde 130luk kapasiteyle çalıştığını ve ortala- ma kapasite kullanım oranının yüzde 105 olmasına rağmen stok oluşmadığını, arz ve tale- bin paralcl yürüdüğünü söyledi. Çetinkaya, otomobil ithala- tmda geçen yıl ciddi distribülör fırmalann eski yillara göre daha ağırlıklı olduğunu belirtti. Bütün bu olumlu gclişmelcre karşın halen ülkemizde bin kişi- ye 33 otomobil düştüğünü kay- deden Çetinkaya "Başka birdc- yişle 30 kişi bir otomobili pay- laşmaktadır. Buoran Batı ülke- lenndekı oranın on kat altı- ndadır" diye konuştu. Çetinkaya, olomobıl talebı- nın kışi başına düşen otomobil sayısının Batı ülkelcrinc yak- laşıncaya kadar yüzde 15- 25 arasında artışlarla devam ede- ceğini söyledı. IŞÇENIN EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ İkinci CumhuriyetçNer Cumhurbaşkanının peşinden bir kadro, çağdaşlık adı- na, dünyada hep var olmuş, çoğunluğu ezmiş düzenin, çok bilinen tezlerini, süslü püslü sozcüklerle allayıp pul- layarak, topluma yeni buluşlarmış gibı sunmaya çalışıyor. Kendilerini ikinci cumhuriyetçiler, yeni görüşlerin sahiple- ri olarak gorenlerin ekonomiye, işçi-işveren ilışkilerine dönük ideolojilerinde temel yaklaşımlan dikkat çekici: Buna göre, KIT'ler hantal ve zarar eden kuruluşlar oldu- ğuna göre işlevterine, neden zarar ettıklerine ba- kılmaksızın derhal yok edilmelidirler. Bu uğurda yaşam- ları bunlara bağlı yüzbınler. aileleri ile birlikte mılyonlann feda edilmesi çağdaşlık ve cesarettir. Türkiye'de sendikal hakları kullanabilen işçi sayısı çok küçük bir azınlık. Onların ücretleri, memurlar, işsiz çoğun- luk kitle, sendikasız işçiler yanında çok yüksek kalıyor Gerçekte bu işçılerin ücretlerinin yıllar içinde gerılemiş ol- ması, fiyatlar ve yaptıkları ış, yarattıkları değer karşısında anlamsız kalması önemli değıl. Gorecelı olarak aşırı olan bu ücreöer aşağı çekilmeli, sendikalar, toplusözleşme hakkını kullanabilen işçiler için ücret kavgası yapmaktan vazgeçmelidirler ûrneğin önümüzde 700 bin kamu işçısi- nin toplusözleşmesi mi var? Türkiye'dekı genel düşük üc- ret tablosuna bakılarak bu işçiler için ciddi ücret artışı is- tenmemelidir.. Cumhurbaşkanı özal. önceki geceki demecinde, yine ne yapıp yaptp konuyu arhk bir saplantı haline getirdiği anlaşılan maden işçileri ve ücretlerine getirdi. Sunduğu rakkamlardan kitlenin etkilenmemesine otanak yok. Ma- den ışçisınin 2 mılyarlık üretim yapıp, 12 milyarbk ücret aldığmı söyliiyor. insanlar madencilerin düşük ücret al- masını, işsiz kalmasını istemeseler de, böylesine çarpıcı rakkamlar karşısında, madencilerin haklannın karşısında eikılenmiş, yönlendırilmış oluyor. Kimse 12 Eylül sonrasında, özeilikle Özal'ın ekono- miden sorumlu olduğu süreç içinde, madenlere hiç yabrım yapılmadığını ve madenlerin bir siyasal tercih ola- rak giderek zarar eden ışletmeler konumuna sokulduk- larını tartışmıyor. Kimse üretilmeyecek maden yerine it- hal edilecek enerji maliyetini, harcanan döviz maliyeti he- sabı ile yapmıyor. Kimse madenlerde çalışan onbinlerin, yeni iş alanı bulabilmelerinin, işsiz kalmalannın bırakınız sosyal, ekonomik maliyetini goz önüne almıyor. Asıl yanlış olan, çarpık gorüşler insanlara çok doğru ve haklı imiş gıbı gelebiliyor, doğru ile yanlış, haklı ile haksız ters- yüz olabiliyor. Bir an için çok zarar eden, bizi yüksek vergiler ödemeye zorlayan KlTleri kapatıp özelleştırdiğımizi düşiınelim. Ekonomımiz için, ülkemizin kalkınması için kaçınılmaz bir gereklilik olarak gorelim. Ne olur? Ekonomınin sorumlulu- ğunun özal'ın sorumluluğunda olduğu yıllarda ne olduğu- na bir bakalım. özelleştirme, özel sektör, serbeste piyasa ekonomtsi, dünyaya açılmanın. çağdaşlaşmanın edebi- yatının yapıldığı 1980'ri yıllarda özel sektör kartarı çok yük- sek olmuş Ancak büyüme ve yatırımlar, hele de işçi çalıştırma kapasitesi anlamında gerilemış. Sanayide, özel sektörde çalışan toplam sendikalı işçı sayısı artacağına azalmış Hele bir duşünün bir kalemde kapatılmak istenen kamu işletmelerinde sendikalı çalışan sayısı 800-900 bin arasında iken, Türkiye'yj uluslararası düzeye çıkaracak özel sektörde 300-400 bin civarında. Bu nasıl ekonomik mutize, başarı, çağdaş sanayı sektörü kı, karları durma- dan artarken, çalıştırdıklan işçı sayısı yerinde sayıyor, ye- $& %&& ^ta | i d i ?$&* *%&&&* ^ta'yor. «Ç r | y e 9eriye gtdiv^r?^ Aslını.ara*sanız,çalı.şnrdıkları jşçı sayısı az da oısa arb- yor, ancak çağdaşlaşma yerine, giderek çağdışılığı seçtik- leri için, işyerlerinde kurdukları paravan şirketlerle, taşe- ronlar elinde, sendikasız, kaçak, çok düşük ücretli işçi çahştrmayı, TİSK Başkanı Refik Baydur'un deyişi ile "sanayiin mafyası" ışletme yontemlerini yeğledikleri için sendikalı işçı sayısı duşuyor Sayın Ûzal'ın kafasına çok taktığı özel madenlerin halıne bir göz abyoruz. Sendika barındıranı, toplusözleşme düzenini tanıyanı bile yok gıbı. Asgari ücretli ya da kaçak işçi çalıştırılarak işçi sağlığı ve güvenlıği anlarnında akıl almaz ilkel koşullar ve akıl almaz ilkel yöntemlerle yapılan maden üretiminde, madenler de ziyan edıliyor. Ekonomiyi böyle işletmeler mi duze çıkara- cak? Sakın KİT'ler iyı işliyor, özel sektörûn önü kapatılsın tü- ründen görüşlerin sahibiyiz gibisinden bir yanlış izlenım vermiş olmayalım. Sadece bilimsel verilerle, sosyal bo- yutlu ve insanı gözardı etmeyen, gercekçi tartışmalann, doğruların özleminı çekiyoruz. Bu çok tehlikeli önyargılar- la, beyin yıkama yöntemleri ile kitleierin aldatılmasından ve çağdaş paravanasında, cağdışı yaklaşımlardan, beyin yıkama yöntemlerinden kaygı duyuyoruz. öncelıkle işçi- ler ve sendikalannı, bu yanıltıcı çok tehlikeli yonlendirme- lere karşı önlem almaya, duyarlı olmaya. kendi çıkarlannı doğru dürüst savunmaya çağırıyoruz. Iş işten geçmeden.. Japon bakanların mal varlıkları acıklandı Zeıı^iııler lıüküıııeti • Başbakan Kiichi Miyazawa'nın ancak 8. olabildiği banaklar kurulu zenginlik listesinin başında 10 milyon dolara yaklaşan servetiyle Hükümet Sekreten Yohei Kono yer alıyor. TOKYO (AA) - Japonya- nın milyoner Başbakanı Kiic- hi Miyazawa 21 bakan arası- nda 8. en zengin kabine üyesi olurken hükümet sekreten Yohei Kono yaklaşık 900 mil- yar liralık varlığı ile kabinenin en zengjni olarak listenın başı- nda yer aldı. Japonya'da başbakan ve bakanlann mal varbklanna ilişkin raporda, 72 yaşmdaki Başbakan Miyazawa'nın 798 bin 800 dolarlık evi ve diğer emlakı bulunduğu, 396 bin 800 dolar bankalardakı nakıt parası ve hisse senetleri ile bir- hkte toplam 1.44 milyon dolar varlığa sahip olduğu acıklan- dı. Kyodo Ajansı'nın haberine göre söz konusu raporda Baş- bakan Miyazawa'nın yaşadığı ve diğer evlerinin değeri vergi idaresi tarafından biçilen de- ğere göre belirlenmiş bulunu- yor. Ancak ajans dünyada ko- nut fiyatlannın en yüksek ol- duğu şehirlerden biri olan Tokyo'da emlak fiyatlannın 1 milyon dolar civannda seyret- tiğine işaretle. Miyazavva'nm emlakmın değerinın daha faz- la olduğunu, mal varlığının 8.8 milyon dolar (yaklaşık 80 mıl- yar lira) avannda oldugunun söylenebıleceğini bildirdi Hükümet sekreten Yohei Kono (55), 9.24 milyon dolar- lık mal varbğı ile kabinenin en- nı olarak listenin başında yer aldı. Ajans, Kono'nun mal varlığının bugünkü pazar de- ğeri ile 100milyon dolara (yak- laşık 800 milyar lira) ulaştığını ılen sürdü. Bakanlar Kurulu'- nun en zengin üyesinin 374 bin 240 dolar'uk mal varlığı buiu- nan Posta ve İletişim Bakanı Junichiro Koizumi (50) oldu- ğunu bildiren ajans, Dışişlen Bakanı Michıo VVatanabe'nin (69) ise 2.2 milyon dolarbk (yaklaşık 19.8 milyar lira) mal varlığı ile kabinenin 4. zengin üyesi olarak listede yer aldığını duyurdu. Yasal zonınhüuk yok Japonya'da başbakan ve ka- binenin kişiscl mal varlıklannı kamuoyuna açıklamalan ko- nusunda yasal zonınluluk bu- lunmuyor. Ancak 1972-74 döneminde başbakanlık yapan Kakuei Tanaka'nın bu görevinden aynlmasından yıllar sonra rüş- vet suçundan yargılanıp suçlu bulunmasından ardıdan 1984 yılından bu yana Japon başba- kan ve bakanlan bir centil- menlik anlaşması şcklinde kişi- sci mal varlıklannı açıklama yoluna gıdiyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle