27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK1993PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Indirimli satışlar ERZURUM(AA)- Erzurum'da Kültür Bakanlığı Yayınlan'nın bır yıldırsüren %50"li indırimli şatışlan büyük ilgi görüyor. İndirimli satışlardâ en ucuz kitap 565 liraya/en pahalısı da 38 bin 500 liraya satılıyor. Geçen yılki indirimli satışlarda21 bınkıiabın satıldığını belırien Erzurum Kültür Müdürü Bilal Ungan, "Bılgı toplumunu akalamak için okumamız lazım. Kilapsatışlannda bir artış var. Çünkü halkımız okuyarak öğı jnmek zorunda olduğunu biliyor" dcdi. Konser iptal JZMİR(AA)- Fransızlann ünlü flüt sanatçısı Christian Larde ile arp sanatçısı Maric Claıre Janet'in, dün akşam Dom Kiliscsi'ndc verecckleri konser, yeterli bilçt satılamaması ncdenıyle iptal cdildi. İzmir Kültür Sanat ve Eğıtim Vakfı yekilileri kendilerini destekleyecekleri bir sponsorlan olmadıfp ve biktlcrde saülamadığı için sanatçılann İzmır'e getirilemediğini bildirdi. Tarihi Dom Kilisesi'ndcilk kez bir konser verilecekti. Tatlı Çarşamba ANKARA(AAV Alı Hürol Tiyatrosu, şubattan itibaren Mariel Remic'in yazdığı, Prof. Dr. Cüneyt Gökçer'in sahneye koyduğu 'Tatlı Çarşamba' adlı komediyi sahnelemeye başlayacak. Oyunda AIi Hürol, Sezai »ydın, Ferhur.de Hürol. Hakan Güven ve Özlem Çakaroynuyor. Ah Hürol Tiyatrosu'rtun emekliJer için başlattığı indinmli bilet şatışlan bu yıl da devam ediyor. İki yeni oyun TRABZON(AA)- Trabzön Devlet Tiyatrosu, 21 ocaktan itibaren Turgut Özakman'ın Rcşat Nun Güntekin'in 'Değirmen' adlı romanından oyunlaştırdığı, "Sanpınar 1914'adlı oyunu sahneleyecek. Şubat ayından itibaren de Oda Tiyatrosu'nda. 'Ada" adlı oyunusahneye koyaeak.*--.- - Türkiye199Z BANDIRMA(AA)- Bahkesır'in Bandırma ilçesinde belediyenin başlattığı kültür ve sanat etkinlikleri sürüyor. Bandırma Kültür Merkezinde 199 l'dc trafık kazasında ölen Sami Güncr anısına 'Türkiye-1992 Fotoğraf Albümü'nden 57 adet fotoğrafın yer aldığı sergı açıldı. Sergide, Bandırmalı fotoğraf sanatçısı Servel Sıtkı Arat, Munip Bayraktar ile Gülçin Uçkan'ın eserleri de yer alıyor. Tiyatpo sevgisi BURSA(AA>- Devlet Tiyatrolan. Opcra ve Balesi Çahşanlan Vakfı (TOBAV) Bursa Temsilciliği bir dizi sanatsal etkinlik düzenliyor. TOBAV Bursa Temsilcisi Bora Özkula, gençlere tiyatro sevgısini aşılamak, tiyatro sanatına yeni yetenekler kazandırmak ve güzel konuşmayı öğretmek amaayla 9-12 yaş grubundaki çocuklarla. 14-22 yaş grubundaki gençlere şubat ayında kurslar düzenleneceğini söyledi. Tiyatro kurslan Bursa Devlet Tiyatrosu sanalçılan, pandomim kurslan ıse Erdinç Dinçer tarafından verilecek. Halfç 1993' Kültür Servisi- Sıtkı Kösemen ve Gökhan Akçura'nın 1993yıhnda Haliç'ten Kağıthane'ye görsel bir Haliç tunınu anlattığı"Haliç 1993"çıktı. Sıtkı Kösemen'in fotograflanndan oluşan ve metni Gökhan Akçura tarafından yazılan Haliç kitabı. Haliç bölgesindeki saklı kalmış ve günden güne kaybolmaya yüz tutan değerleri sergjliyor.v >elahattin Pınap'ı anma toplantısı KültürServisi- İmar vc Kültür Derneği, besteci Selahattin Pınar'm 33. ölüm yıldönümü nedeniyle bir anma gecesi düzenledi. Ercüment Batanay yönetimindeki anma gecesi, 5 şubat cuma günü saat 21.00'de,Kadıköy Ertan-Batanay Restaurant'ta Türk sanat müzığı sanatçılannın da katıhm:yla gerçekleştirilecek. Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde resimleri sergilenen Namık îsmairin kitabmı hazırlayan Zeynep Rona: Türk resim tarihi yeniden yazıhııalr AHU ANTMEN Yapı Kredi Kaam Taşkent Sanat Galerisi'nde şu sıralar il- ginç bir sergi var. 1914 kuşağı ressamlanndan Namık İsmail'- in çeşitli koleksiyonlarda bulu- nan, bu nedcnle de görme ola- nağımız çok kısıtlı resimlerden oluşan bir sergi bu. Kimilerine göre Akademi'nin Osman Hamdi'den sonra "'ikinci kuru- cusu" olan Namık İsmail'in özellikle portre ve nü resimle- rini görmek. Türk resim tarihi- nin bir döneminc, bu dönemin de önde gelen ressamlanndan birine bakmak için kaçınlmaz bir fırsat. Ancak Kazım Taş- kent'dekı scrgiyı daha ilgınç kılan. aslında bu serginın "ha- zırlık" aşaması; Yapı Kredi'nin Türk Ressamlan DiasPnin ilk kitabı için dc Namık İsmaıl'i haarlayan sanat tarihçisi Zey- nep Rona'nın ncredeyse "hafi- yeliğe" varan çabalan... 'Harman'ın ressamı Bundan tam 13 yıl önce, yani 1980 yılında, Namık İsmail adı Zeynep Rona için İstanbul Re- sim ve Hcykel Müzesi'ndc vc sürekli aynı duvarda gördüğü "Harman" resminin ressamıydı yalnızca. "Harman". takvim- lerde. dergilerdc o kadar çok yayımlandı ki Namık İsmail za- tcn çoğu kişinin zihninde bu rc- simle özdeşti. Daha sonra Namık İsmail'in ycğeni Prof. Ahmet Keskin'in girişimiyle, "Harman'ın ressamı" hakkın- da bir araşlırma yapmaya başlamtş Rona. Bu araştırma. 1981 yılında Akademfnin 100. yılı kutlamalan çerçevesinde istanbul Resim ve Heykel Mü- zcsi'nde açılan sergi ile sonuç- lanmış. O günden bu yana da Namık İsmail ile ilgıli hiçbir şcy yapılmamış. Ressam, bir an- lamda yine o "Harman" res- miyle sanki bilcrck özdeşleşti- rilmcyc "terkcdilmiş"- aslında bir portre ressamı olduğu ger- çeği pek de su yüzüne çıkma- dan. Galerilerde kovalamaca Zeynep Rona, Namık İs- mail'lc ilgili çalışmalanna ilk başladığında, o tanhlerdc, aıle- Namık İsmail'in İzmir Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde bulunan 1925 tarihli 'Yatan Çıplak' resmi ile Keskin Koieksiyonu'nda yer alan., ancak tarihi bilinmeyen "Gençlik Portresi"... sinde bulunan 90 resminden yola çıkıyor. Ve tabii Resim ve Heykel Müzelerinde ve devlet galerilcrindc bulunan 20 kadar yapıtından. Ailenın elinde bu 90 resim olmasa, Namık İsmail kilabı çok zor hazırlanırdı bü- yük bir olasılıkla- Resim ve Heykel Müzeleri'nde "resim aramak", aslında öyle komik bir "kovalamaca" kı...Müze- lcrdc acelcyle yeni bır belgclemc sislemi kurulması gcrekliğinı söylcycn Rona. resimlerin pe- şinden nasıl koştuğunu anlatı- yor: "Devlet Rcsım Hcykel Müzclcri'nin diğcr illcrdc açılmış galerileri var. Ben İslan- bul Resim vc Hcykel Müzesi'nc ait bir resmin bir süre için Bur- sa'ya gönderildiğini öğreniyo- rum. Bursa'yı anyorum, onu aylar önce Eskişchır'c yolladık- lannı öğreniyorum. Eskişc- hir'i anyorum vc sonunda res- mi Kütahya'da buluyorum... Resmi dairelerimizin nc kadar büyük olanaksızlıklar içinde çalıştıklannı biliyorum ama böylc olunca da bir araştırmacı olarak btranlamda bumtn hafi- yeliğinı yapmaya başlıyorsu- nuz..." Ailede 54 resim kalmış Namı)c İsmail'in ailesinde 54 resmi kalmış. Devlet müzelerin- deki Namık İsmail sayısı 29. Sanatçının özel koleksiyonlara olduğunu söylüyor Zeynep Rona, bir yandan da Namık İsmail'in daha çok resminin or- taya çıkacağına inantyor. Rona. kendisine yardımcı ol- mayan koleksıyonculan isc ya- dırgıyor. haklı olarak. "Bu re- sımler aslında kamu malıdır" nat cscrinın mcta olarak değe- riyle hiç ilgilenmiyorum. Araştırmacı ile koleksiyoncu arasında iyı bir ilişki olması ge- rekir. Bir sanat tarihçisi bir özel koleksiyonun acılmasından o kadar mutluluk duyar ki... Hiç- bir şekılde o insana zarar gctı- Yapı Kredi'nin hazırladığı Türk Ressamlan Dizisi'nin ilk kitabı için 1914 kuşağı ressamlanndan Namık İsmail'i yazun sanat tarih- çisi Zeynep Rona'nın 1980'de baş- layan araştırmalan sonucunda ressamın birçok resmi ortaya çıktı. dağılmış resimleri ise 85 tane. Zeynep Rona, işc başladığında İsmail'in ortaya çıkmış 120 ka- dar resmi varkcn, şimdi sa- natçının olduğu bilinen 190 ka- dar resim var. Bu kadar çok res- min ortaya cıkmasında özel ko- lcksiyonculann yansından ço- jjunun kendising-çok yardıma diyor, "Herkesin görmcsi ge- rck. İnsanlarçok sevdikleri şey- lere yalnızca kendileri sahip ol- mak istiyorlar, başkalan gör- sün istemiyorlar. Ya da bil- miyorum bazı resimlerini gös- termek istememelerinin bam- başka nedenlen olabilir. Bcn 'piyasa adamı' değiKm. Bir sa- rilmcsini istemez ki. İyi bir ilişki kurulsa. kimsenin kimseden korkmaya ya da çekinmesine gerek yok. Ben zaten medyu- num o kişiye koleksiyonunu açtı diye- ama onun da benden medyun olacağı başka şeyler var. Sonuçta bcn o kişinin yapılını yayımlıyorum, bir ka- taloğa dahil ediyorum- bu da o yapıtın değcrinin yükselmesi demek. Bundan nefrct ediyo- rum ama sonuçta karşılıklı bir alışveriş bu." Yonımsal değil, belgesel Zeynep Rona'nın Namık İs- mail kitabı. tam bir belgesel ni- teligınde Kilapta yazann Namık İsmail'in "Yaşamı ve Yapıtlan" bölümlennin ardın- dan, Sedat Hakkı Eldem, Mazhar Şevket, Peyami Safa ve Nazmi Zıya'nın da ressamla il- gili yazılan bulunuyor. Rona'- nın Namık İsmail kitabı, bugü- ne dek yazılmış çoğu Türk re- sim tanhi kitabına bir eleştin gc- tiriyor belki. Zaten Rona, Tür- kiye'de yazılan resim tarihi ki- taplanndaki belgesel-yorumsal nitelik uzerinde duruyor ve "Türk resim tarihi yeniden yazılmalı" diyor. Türkiye'de yapılan sanat tarihi "araştırma- lannda" iki hataya düşüldüğü- nü söylüyor Rona: "Belirli kalıp- lar «.koymuşuz- primitifler, kartpostal rcssamlar. izlenımci- ler diye... Müthiş bir kavram NAMK İSMAİL 1890 yılında Samsun'da doğan Namık İsmail'in adı, İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Feyhamaran Duran, Avni Lifıj, Ruhi Arel, Sami Yetik ve Ali Sami Boyar gibi sa- naıçılarm oluşturduğu "1914 Kuşağı" ya da "Çallı Ku- şağı '' denilen döncm ressam- larıyla birlikte anılır. O dö- nemde yurtdışma giden pek çok genç sanatçı gibi, Namık İsmail de Paris 'e gitti ve Juli- an Akademisinden sonra vine Paris'te bulunan İbra- him Çallı 'nm önerisiyle Fer- nand Cormon 'ıın atölyesinde çalısmaya başladı. Daha sonra Berlin e giden ve bura- da Max Uebermann 'ın atöl- yesinde çalısaıı Namık İs- mail, Türkiye'ye döndükten bir süre sonra Sanayi-i Nefi- se Mektebi'nde müdür ola- rak göreve başladı ve 1935'- teki ölümüne dek bu görevini sürdürdü. 1914 Kuşağı 'nm izlenimci anlatımından çok dışavurumcu bir renk ve fırça anlayışını benımseyen Namık İsmail, çoğuna göre hefhangi bir ekole dahil edi- lemeyecek bir sanatçıydı. Yapı Kredi Kazun Taşkent Sanat Galerisi'nde 4 şubata dek süren sergısmae. ismail'- in savaş, manzaru ve portre resimlerinin yanı sıra özellik- le nüleri dikkat çekiyor. Mehmet Mahir'in resim sergisi Destek Reasürans Sanat Galerisi'nde yer alıyor Notalardan tuvale akan renlder NAZAN İPŞİROĞLU Mehmet Mahir, Bach'ın müzığinı görsel- lcştirmeyi deneyen ilk Türk sanatçı. Bach'ın dört prelüdünü nota yazısından yola çıkarak tuvale aktarmış. Renk, ışık, mekân, hareket.. Bu öğelerin biçimlendirilme- siyle oluşmuş bu resim- ler. Her sesin karşılığı başka bir renk. Aynı se- sin tiz ya da pesliğine göre aynı renk açık ya da koyu oluyor. Renk alan- lannın kapladığj yer nota değerlerine (notalann kı- salığına uzunluğuna) bağlı. Böylece seslerin çıkışlanna inişlcrine göre renkler ışıldayarak ve hızlanıp ağırlaşarak yürüyorlar. Evet, yürü- yorlar, nola yazısında ol- duğu gibi soldan sağa doğru, siyah bir zemin uzerinde... Siyah uzerinde, Mondrian'ın deyişiyle "renksizlik" uzerinde renklerin hareketi hem seslerin polifo- nik akışını belirginleştiriyor hem de bir "tınısalmekân"yaratıyor.Tınısalmekân müziginyarattığıdüşünselbirmekândır. Özellikle polifonik müzikte birbirini iz- leyen ses çizgilerinin, değişik tını renkle- ri ve değişik artikülasyonlarla bir arada tınlamalanyla oluşan sığ bir mekândır. Resim sanatına ilk kez kübistlerle gİT- Mehrnet Mahir'in 'Bu Sofra' adlı tuval üzerine yağlıyoba çaltşması. miştir. Kübizmin doğduğu yıllarda Bach, sanatçılann ilgisini çok çekiyor- du. "Bach'a Saygı" resimleri ya da Bach'a gönderme yapan resimler çok yapüıyor yüzyıhn ilk çeyreğinde. Bu bir rastlantı değildir. Giderek doğa taklitçi- liğinden uzaklaşma sanatçılan yeni yeni sorunlarla karşılaştınyordu. Yapı, hareket. zamansalhk. eşzamanhhk vb. sanatın temel sorunlan olmuştu. Müzi- ğe açık olan, birkaç istisna dışında ge- nellikle konstruktivist eğilimli sanatçı- lar, sorunlanna Bach'ın müziğinde yanıt bulabiliyorlardı. Günümüzde de Bach'a duyulan ilgi azalmış değil. M\>- zik formu olarak fug sanaündan yarar- lanma, renk-ses özdeşliğinden yola çı- karak müziği resimleme ya da bir yapıtın birkaç ölçüsü- nün grafığini çizme vb. çalışmalar sürüyor. Mehmet Mahir'i Bach'a yönelten nedir? Sanatçının. sevmenin ötesinde müzikle doğru- dan doğruya bir ilişkisi yok. Sinestetik bir du- yarlığı da yok. Öylesaru- yoram ki onu bu yola göturen zamansal mekâ- yakalamaçabası. Bunda başanya da ulaşmış. Bu dört resimde her bir sesi karşılayan rengi seçer- ken fızik yasalanndan yararlanmamış. Kendi deyişiyle bilim- sel bir yaklaşımı yok. Kendi yasalannı kendi koymuş. Bu ona, müziği resimleyen başka sa- natçılara (Strübin, Vero- nesi, Weder vb.) oranla daha geniş bir özgürlük alanı açıyor, yaratıcılığı kısıtlamıyor. Bir resimde do sesini kırmıayla ve- rirken bir başka resimde do mavi olabiliyor. Pre- lüdlerin hiçbiri kromatik ağırlıklı değil, öyle oldu- ğu halde renklerin yürüyüşü kromatik. Belki de bu yüzden hareket değişken olabilmiş, ışığa ve izleyıcirun bakış açısı- na göre değişiyor. Notalan matematik- sel bir kesinlikle tuvale aktaran bu rc- sımlere bakarak bu prelüdler seslendin- lebilir mi? Bilemiyorum. Ama hiç kuş- kusuz bunlar dinlemeyi bilen göze mut- luluk veren resimler. BP Türkiye'nin resim yanşması Yeni yıl kaıtlan çocuklardan... Kültûr Servisi -BP Türkiye, küçük sanatçılan özendirmek ve okullanna destek vermek amaayla bu yılki yeni yıl kart- lannı istanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri arasında açtığı yanşmada dere- ceye giren öğrencilerin resimle- rinden oluşturdu. İstanbul Anadolu Güzel Sa- natlar Lisesi resim öğretmenle- riin oluşlurduğu seçici kurul, 37 resmi sergilemeye, 9 resmi de ödüle değer gördü. Ödül alan öğrencilerden Di- dem Şentürk'ün dünyayı yı- kayarak temızleyen ve tedavi eden çocuklan konu alan "Par- layan Dünya" ile Oylum Tu- nalı'nın "Penceremdeki Umut" başlıklı resimleri BP'nin bu yılki tebrik kartlan arasında en çok ilgi görenler arasında yer aldı. "Yeni Yıl" konulu yanşma- da, Aksel Zeydan Goz, Eda Alpman ve Ozan Uyanık başan ödülüne değer görüldüler. Tan Mavitan, Hande Gülka- ya ve Gözden Yıldınm jüri özel ödülü, Aybige Gültekin BP özel ödülü ve Didem Şentürk, Oylum Tunalı, Hande Özpınar de mansiyon aldılar. 'Bosna- Hersek'te İnsanlık Suçlannı Durdurun' Öğretim üyelerinden karma sergi • MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'den 50 öğretim görevlisi, 'İnsan Haklan İçin Sanatçı İnsiyatifı- Bosna Hersek Platformu'kurarak, geli- ri Bosna'ya Yardım Kampanyası'na bağışlanacak bir sergi açtı. Kültür Servisi - Mrmar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin 50 öğretim görev- lisi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda "Bos- na-Hersek'te İnsanlık Suçlannı Durdurun" başlıklı bir karma resim, heykel, özgünbaskı, se- ramik ve fotoğraf sergisi açtı. Sergide Bosna- Hersek'li özgünbaskı sanatçısı Prof. Dr. Hasan Seydiç'in yapıtlan da yer alıyor. Sergı ile ilgili ortak bir açıklama yapan sa- natçılar, Bosna-Hersek'tc ve dünyanın her ye- rinde insan haklanna yönelik tüm saldınlann durdurulması amacıyla "İnsan Haklan İçin Sa- natg İnsiyatifi-Bosna Hersek Platformu"nu kurduklannı açıkladılar. Türkiye'nin yanı sıra tüm dünyada aynı kaygılan paylaşan sanatçılann bu platforma katılabılcccğıni söyleyen sanatcılar, "Başta Bir- leşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon- seyi'nin tüm üyelerini, dünyada ağırlığa sahip tüm devletleri-özellikle de henü? İkinci Dünya Savaşf nın çirkin ve acı anılannı unutmamamış olması gereken, bu trajedinin yaşandığı Avrupa kıtasını- hiikümet vc parlamentolannı derhal Bosna'daki insanlık suçlannı önlemeleri için" çağnda bulundular. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yer alan "Bosna-Hersek'te İnsanlık Suçlannı Durdu- run" başlıklı karma sergiden elde edilen gelir, tümüyle Bosna'ya Yardım Kampanyası'na bağışlanacak. Sergi, 31 ocak tarihine dek izle- nebilır. FATMA ORAN kargaşası yaşanıyor. Hep aynı kalıplar sürdürülüyor, kimsc oturup araştırmıyor. sorgu- lamıyor. İkinci birolay da bizde bir sanatçı elc alındığı zaman, bütün yapıtlannı görmeden veya 2-3 resmini görerek yo- rumlara giriliyor. Oysa yapıl- ması gereken olay, yorum yap- madan önce o sanatçıyı belgelc- mek..." Yapı Kredi'nin Namık İsmail ile başlayan "Türk Res- samlar Dizisi" kitabı, gerçekten çok olumlu bir calışma ama bu sergi için katalog bastırmayıp da sergide satılan kitaba 500 bin lira fıyat koyunca, ne yazık ki çoğu kişi kitaba yalnızca uzaktan bakmakla yctimyor... Talayman'dan üç aşamalı sergi 'Iıısan' seriiveninîn araştırmacısı • Metin Talayman'ın her resminin ayn bir dramı, teatral bir tanımı var. Sa- natçının Tem Sanat Galerisi'ndeki ser- gisi 3 şubata dek sürecek. Yaşamını yirmi iki yıldır yurtdışında sürdüren Metin Talay- manın tuval üzerine yağlıboya, kanşık teknik ve suluboya dizi- lerinden oiuşan altmış üç yapıtı Tem Sanat Galerisi'nde sergile- niyor. 1939 yılında İstanbul'da doğan Metin Talayman, 1956-63 yıllan arasında Güzel Sanatlar Akademisi Halil Dikmen ve Zeki Faik İzer atölyelerinde öğrenim gördü. 1972'de Düssel- dorf Güzel Sanatlar Akademisi'nde Joseph Beuys ve Prof. Ruppecht Geiger ile çalıştı. 1980'de Berlin Eyaleü Kültür Şena- törlüğü'nden burs alarak Berlin'e yerleşti. 1985'te şiirlerini ve elle renklendirilmiş desenlerini bir kitapta topladı. 1987'de Ber- lin'ın 750. kutlama yılında Berlin Kültür Senatörlüğü tarafın- dan prpje bursu verilen sanatçının yapıtlan Akedemie der Künste'dcki "Überall Bahnhof' sergişinde yer aldı. Metin Talayman'ın üç aşamalı sergisinin ilk bölümünde izle- diğımiz resimlerinin ana başlıklan Yeraltından Notlar, Şehir ve İnsan, Ötekine Göre Kendi, Güneşlerin Şarkılan ve Süreçler adlannı taşı- yor. İzlenima bir paletle başlayıp dışavurumcu bir ressam ola- rak akıdemiyi bitiren Metin Talayman'ın her resminin ayn bir dramı, teatral bir tanımı var. Talayman 'karşı çıkan' kuşağın temsil- cilerinden. Kül- tür militanı de- ğil; sanatçı... Insanın bir başına yaşadığı aalan hem ya- zarak hem de == _^_ çizerek anlatan „ , ,. .^.^ . , „ , Talayman m Talayman'dan'thüyar Adam ye Gece' resimlerinde sık sık bir 'boşluk' duygusu çıkıyor karşımıza. İnsanın bır 'boşluk' içinde yaşadığını ve bunu tüm yaşamı bo- yunca duyumsayacağına işaret eden bu 'boşluk' olgusu. sa- natçının resimlerine zengin anlatım bıçimleri, fantasük gerçekçi çizgiler. yoğun renkler ve şiddetli duygularla yansıyor. Anılanndan bir 'an'ı yakalayıp onun hikâyesini geliştirmek, resminin belirleyici özelliklerinden biri Talayman'ın. Nostaljik değil ama bu durum. Üç yıldır fızik ve matematikle de uğ- raştığını söylüyor Talayman, kendini zenginleştirmek, resimle- rinin havasını değiştirmek için. İngiliz kuramsal fızikçi Haw- king'le de haberleşmiş hatta, uzay-zaman tekilleri üzerine... Çizgi ve renkleri duygusal tepkileri yansıtmak amacıyla ola- bileceğjnce özgür bir biçimde kullanarak yeni renk uyumlannı yaratıyor Talayman. Bilincin ve bilinçaltmın buluşma anlan: Işığın mavi tonu. "Hep insan'h resimler yapmışımdır, hiç vazgeçmemişimdir 'insan'dan. Böyle bir geleneğim var, evet." İnsan serüveninin araştınası diyebiliriz Metin Talayman için.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle