27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK1993 PAZAFTESİ 8 DUNYADA GEÇENHAFTA Basın neyapsıri INCILTERE EDİPEMİLÖYMEN LOIVDRA - Basın, özel yaşamlan ne ölçiide kurcalasın? Muhabır, özel yaşamlara ilişkin haberini nasıl toplasın? Ozel yaşama telefoto ile ne kadar girebılır? lleri teknolojı ürûnü yöntemleriesesalmaya nasıl birsınır konulabilir? Kışıler. özel yaşamlanna ilişkin haberleri nasıl yalaniayacaklar? Yalanmaa, aynı sütunda a>iıı puntolarla mı olacak?ÖzeI yaşama ilişkin bır haber. ne zaman hakaret ve karalama niteliği taşır? Bu durumda yeni ne tür ceza getinlebilır? Bu cezalara kım karar verecek? Bu ışin temyızi nasıl olacak? Bu ve bunun gıbi sorular, artık hükumet gündeminde. Her ne kadar Başbakan Major. basına, helemagaan basınına dahı bir sınırlama getırmekten yana dcğılmışgibıscslerçıkanıyorsada. basını zapt-ü rapt altına' almak için adımlar artık atıimaya başlandı İngıltcre'de basında promosyon kavgası. Türkıye'dekine bakışla hem ç,ok mütevaa hem çok efendice. Csıelık bunu da yapsa yapsa magazin basını. kendı arasında yapıyor. Cıddi gazeteler, verdikleri habcre göre liraj alıyor ya da kaybedıyorlar. Bu nedenle magazin basınının can simidi, özel yaşam dcdikodulan. Hükümetinalmaya mecbur kalacağı önlemler de özel yaşamın ortalığa dökülmesini önleyecek. En çok da magazin basmını yaralayacak. Tam bu tartışmalann ortasında birdc bomba patladı geçen hafta. Prens Charlesolduğuanlaşılankişiile. metresi olduğu anlaşılan Camılla Parker Bovvles'un yaptıklan bir telefon konuşrnasırun metni önce Avustralya'da, sonra Fngiltere'deyayımlandı. Mobil lelefonia yapılan konuşmayı, iç istihbarat örgütü MI-5"in kaydettiği anlaşılıyor. Tabu, bütün resmi makamlar bunu yalanladı. Ama inanan yok. Çiinkü uzmanlar. mobil telefonla yapılan böylc bırkonuşmanın kaydedılme şansınının "mılyonda bır" olasılık olduğunu düşünüyorlar. Charies ıle scvgilisi. Diana ileyakındostu, York Düşesi Fergjeile sevgilisı arasındaki üç konuşmayı bırden ancak istıhbaratçılar kaydedebilirdi. Bütün bunlar. basın özgurlüğü ilc ilişkih. Basm, şimdi neyapsın? Ülkenın müstakbel kralının metresi varsa. bunu yazma> acak mı? Yazacaksa ne kadannı yazacak? İngiliz basını yazmasa, Paris Match, Bild, Die Zeit, Australia Times. Corriera della Sera. Le Mondc yazmayacak mı?Onlar yazınca ne olacak? Dünyada birkaç milyon kışi okuyacak, ama İngiHzler hariç mi? Durum, üpkı 5-6 yıl önceki 'Casus Avası' olayının benzeri. Emeklı İngiliz istihbaratçı, anılanm yazıpBa Avustralya ve Amerika'da yayımlayınca, Başbakan Thatcher bunun İngiltere'de basımmı engellemişti. Bunun üzerine kaçak kopyalar Amerika'dan getirilip sokaklarda satıldı. İşin cılkı cıktı. Thatcherdirendi, Avustralya'da açılan mahkemcyi kaybetti. sonuçta pes etti. Emekii casus bu ışten çok para kazandı Onu savunan avukat uluslararası üne kavuştu. İngiliz basını şimdi yinegüç durumda. Hükümet de. Basını dızgınlemek ıstiyorda dizgini ne kadar çekecek? Geçcn gün, Charles-Camilla bandını yayımlayan Daıly Sport gazetesinin genel yayın yönetmeni, gözünü kırpmadan "Bizi kimse durduramaz. Cezası neyse öder, yıne bıldi&mizi okuruz" diyor. Aristokrat Çiçek Çocukları 60"u yıllarda bodstock'taki Hıppi'ler geleoeğin kendilerinin olduğuna inanmışve dünyayı 'yumuşak şiddetle' değiştirmeye calışmıştı. Ancak Hıppilerden geriye kalanyanızca gjyım-kuşamlan oldu. Bugün artık dünyaca ünlü modacılar onlann giyim şekıllerinden esinlerek 'eskjyı yeni' bir moda akımına dönüştürüyor. Ancak önemli bir farkla. Hippilenn çiçekli.yamalı elbiseleri artık jet sosyetenın bedenlennı" örtecek. İtalyan modacılar Dolche& Gabbana azırladıklan •93 bahar kolleksiyo- nlannda. 60ların - 8** vocuklan - ndan 90'lann •Elitve Anstokrat Hıppf'len yaratü. Geçmişin yaralaıı sanlamadı ALMANYA GÜNER YÜREKLİK BERLtN - Yanm > üzyıla yakın bir zaman, iki ayn blok arasında bölünmüşlüğün sübabı olarak kullanılan Berlin, henüz geçmişin yaralannı sarabilmiş değjl. Duvann kendisi gitti. gölgesi kaldı. Batıdan doğuya geçtiğimiz anda her şey değışiyor. Yaşam biçimi başkalaşıyor. Cıvıl, cıvıl, rengarenk birkentl çıkıyor. Doğuda, köhne binalan, bozuk yollan, farklı ınsanlanyJa yaşadığrmızgünün 50 yıl gerisinde kalmış bır tarihle kucaklaşır gibi oluyoruz. Berlin. yineeski Berlin, doğusu baüsıyla... Nitekim son olarak yapılan bir kamuoyu araştırması da bu gerçeği vurguluyor. Kamuoyu araştırmasına katılan Berünlilerin büyük birçoğunluğu da yaşadıklan kentı, bomnmüşiki ayn kent oarak görûyor. Tam sayı verecek olursak, Berlinliler'in yüzde 68'i, yanı üçte ikiye yakım kentin hala bölünmüşlüğünü koruduğu inancmda. Bölünmüşlüğün kendini, giyim kuşamda, saç tıraşında ve da vranış bicimlerinde gösterdiğine inananlar da var. Örneğin Batılı gençlenn kendilenne güvenlerinin daha fazla olduğu soyleniyor. Berlin gerçekten ne zaman birleşecek, organik bir bütün olacak? İki binli yıllara ayak basmadan Bonn'u tüm devlet mekanizmasıyla karşılamaya hazırlanan Berlin'dc, özellikle Doğu Berlin'de taş taş üstündekalmayacak denlı bıryıkım, onanm faaliyetigözleniyor. Her şey yıkılıyor, değişıyor, yerine yenileri yapılıyor. Ünlü Aleksander Meydanı için düşünülen proje yanşmasına şimdiden Almanya'dan ve dış ülkelerden 15 büyük mımari büro katılmış durumda. Önümüzdeki mart ayına kadar sürecek yanşmadan sonra en iyi projenin secimı yapılacak ve tarihi Aleksander Meydanı'nda derhal inşaat çalışmalanna başlanacak. Eski rejimin bir çirkinlik modeli olan betonla kaplı 50 bin metrekarelik Aleksander Meydanı olduğu gibi yıkılacak yenne. artık modern mi olur. postmodern mi olur yepyenı bir site kurulacak. Böylece Aleksander Meydanı. kahvelen, bıstroları, restoranlan. alışveriş merkezleri, büyük firma temsilcilikleriyle kentin en gözde. en çekici bir "buluşma yeri" hahnegelirilmek isteniyor. Yıkım-döküm sadece Aleksander Meydanında mı? Bir örnek daha: Kreuzberg. Henüz Kreuzberg'te kazma sesi duyulmuyor. ama pek yakında orası da altüst olacak. Ncticede. koca Berlin. doğusuyla baüsıyla tam bır şantiye yerine dönecek önümüzdeki yıllarda. Feribotkazasındaki gariplikler GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Perşembe sabahı Polonya'dan (sveç'egelırken kötü hava koşullan altında batan Polonya gemisi Jan Hevvellıuzg'da bulunan 63 kişiden yalnızca 9'u kurtanlabilirkcn kaza nedeni, çeşıtlı spekülasyonlara yol açtı. 18'i halen bulunamayan 54 kurbandan 7'sı İsvcçlı. Fenbotta bır de Türk olduğu ileri sürüldüysc dc durum, henüz açıklık kazanmadı Kazayla ilgili açıklanamayan gariplıklenn başında, nedcn can kurtarma yeleklennin yolculara dağıtılmadığı ve botlann. son anadek denıze ındirilmediği sorusu geliyor. Geminin, ıkı saat dırendığı, bu süre ıçinde yalnızca personelın soğuk suya dayanıklı tulumlar giydıklen bılinivor. Bu nedenle de kurtulan 9 kişinin tümünün personele an olması kimseyışaşırtmıyor 9'u da Polonyalı olan pcrsonel. Alman polisi tanıfından yapılan sorgulamalannda. kaptanın. can kurtarma botlannı indirme konusunda herhangı bıremir vermedığını ve yolcularla ilgili herhangı birgınşımde bulunmadığını açıkladılar. Açıklanamayan ikinci gariplik ıse. gemiv ı terk etmek için nedcn iki saat bcklendığı konusu. Büyük birolasılıkla. kamyonlar ve tren vagonlanndan oluşan >ükün ozenledemırlenmemış olmasından ISVEÇ ötürü meydana gelen kazanın hemen başından, gemıyi kurtarma olanağn olmadıgı belliydi. Geminin gövdesi. demir birvagon tarafından delinmişti. Buna karşın ıkı saat zaman harcanmasına bir anlam verilemiyor. İki saat sonra verilen SOS sinyali, önce Arkona'daki Radyo Rügen ve daha sonra Radyo Stockholm tarafından alındı. Arkona'nın yaptığj anons üzenne, Alman deniz kurtarma istasvonlanndan iiçü derhai harekete geçti Böylelikle imdat istenmesinden 28 dakıka sonra ilk helikopler grubu, fLAN GELİBOLL KADASTRO MAHKEMESİ 1982 699-349 Davacı Turhan Ertem, Sulhi Kavakiı ve GaJen Akyar taraftn- dan davalılar Ahmet Altınidş \e arkadaşlan aleyhine açılan kadasiro (espıtine ıtıraz davasırun mahkcrnermzdc yapılan açık yurgılamasj sonunda: Gelıbolu Güneyli köyü 1067. 1068, 1069, 1070. 1071, 1072 nolu parscllerle ılgıiı olarak mahkememızde vapılan açık yargılamada da- vacılann da\alannm reddıne karar venlmış olup 20.10 1992 tarihlı kararda dava konusu parsellerin tcspıt gıhi davalılar adına tapuya tcscilinc karar vcrildiğinden, fnahkememizce venlen da\anın redıiıne daır karann davacılar Sulh; Kavaklı ve Gülen Ak\ jr"a adrcslen bu- lunamadığından ılanen tebbğıne karar venldiğmden adı gcçen djva- cılara ilanen teblığ ıle tebligden ıtıbaren bir ay ıçındc Icm\i7 edilmcdı- ğı takdırdeılamın kesınkşece|i tebliğoiunur Basın: 45207 SİNEMA •TİYATRO • SERGİ • GÖSTERİ • BEYAZPERDE LTD. • 231 71 74 T.C. KULTUR BAKANLIĞI DEV1E ÎİYA1R0LARI ÎLAN NEVŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı Malıyc Haanesı ıle davalıkr Mercan Tûmîurk. Ha-san Huseyın Turgut, Mehmet Turgut, Zahıde Turguı (Şışman), Şahande Zeybek (Çiftçi). Ayşe Zeybek. Bayram Zeybek, Sıddıka Zcybek ve arkadaşjan araianndaki şerhın iptali davasına ait mahkememizce ve- rilen 1990 301 esas. 1992'302 karar sayılı karan olan: Dava konusu Nevşehır ih Göreme kasabası İsalı Mahallcsı 3 pafta. 346 parsel sayılı gayrimenkulün beyanlar hanesınde bulunan "krokısinde (a) harfi ile gö^terilen iki göz kiler İsmail kıa Mercan Tümturk ve (b) harfi ıle gösterilen bır göz ahır Mehmet oj>lu. HalilTurgut ve (c) harfi ılegos- terilen bir göz kıier İsmail oğlu Mehmet Yurdakul'a ailtir" şerhinın iptaline. Yargılama giden, harç ve vekalet ûcrelmin davalılardan müştere- ken ve müteselsilen alınıp davaaya venlmesine kanun yollan açık olmak üzere venlen karar. yukanda adlan yazılı davalılara ilan tan- hınden itibaren 15gün ıçinde tem>ız>oluna baş\ urulmadığı takdırde keiinleşeceğı ılanen teblığ olunur Basın. 45202 İLAN T.C. tZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESf 1992/443 Davacı Nuran Deferti vekıli Av. M. Ali Uçar tarafından davalı Mehmet Değerli aleyhine açılan boşanma davası sebebiyle: İzmir, Hatay, 251 Sokak No: 4. d:9 adresınde oturduğu bildırilen davalı Mehmet Değerli adresıne çıkartılan davetıye bıla tebliğ lade cdilmiş ve zabıtaca >apılan araşurmada da adresı tespitedilemediğın- den adına dava djİekçesinjn ve duruşma gününün ilanen tebliğıne karar verilmiştir. Davalı Mehrnet Değerh'nin lznur 6. Asliye Hukuk Mahkcmesı'- nde duru^masının yapılacağı 9.3.1993 günü saat 10.40'ta haar bulun- nıası veya kendını bır vekılle temsıl ettirmesi, aksi takdırde lahkıkala ve >argılamaya yokluğunda deyam edıleceğı ve hüküm verıleceği da- vetıye yerine kaim olmak üzere ilan olunur Basm: 17374 Ankara Devlet Tıyatrosu Oyun Düzeni BVVUK riYATfîO (12-31 Ocak; 2-16 Şubot 1903) NAJ1M HİKMET FERHAD İLE ŞİRİN R ^ â EBGİNOP8EV (19-28 Şubat 1993) W.SHU3SPEA£E / CAN YÜCEL BAHAR NOKTASI Rejb« YÜCEL ERTEN (6-24 Ocak 1993) M.CTVDETANDAY İÇERDEKİLER (tejbâf SERHAT MM.BAfflO<SLU (26-31 Ocak; 2-21 ŞıixıH993) A. FU6AIO/J KANIAV NTSHONA/Y EB1ÎN ADA Reiisâ KÂZIMAKSAR (23-28 ŞuDat 1993) F DURRENMAn / YÖCEl ERTEN UYARCA Rejisöf: SAXıR GJR2UMAR 02-28 Ocak. 23-28 Şubat 1993) ERKAN DO5AN CANAVAR SOFRASI ERHAN GÖKGUCÜ KUÇUK TIYATRO (20.24.31 Ocak. 17.21.24.28 Şıijat 1993; (çoantOYUNU) OSMANÖZKAN GELİN YARIŞALIM ÖZER nJNCA " (2-24 Ocak 1993) TfklNTlNAZTANKUT KIZ DOĞDU Re|söf BAVKAJ.SARAN (26-31 Ocak, 9-28 Şubat 1993) ÜUÖAYVAZ YENİDEN YARATMA Rejisöf TAMER L£VENT •fERHAP GONLERİ' I 1ÂNBUL DEVLET TİYAIROSU (2-7 Ş-jbat 1993) YOKSEL PAZARKAYA FERHAPIN YENİ ACIIAR (29J0J1 Ocak 2-21 Şubat 1993) VAŞAfi SEYMAN / A0EM ATAR HÜZNÖN COŞKUSU ALTINDAG R#sör. LEYLA TECER IRFAN SAHINBAS ATOLYE SAHNESİ O02\ 23 Ocak 1993) GÜNGOS DİLMEN DELİ DUMRUL Rejfeöt YÛCEL ERTEN (10-27 Şubal 1993) GJÜCHNER / TAYFUN ERDOĞMUŞ VVOYZECK Repsâr MÛGEGURUAN ŞINASI SAHNESİ (12-31 Ocak; 214 Şubat 1993) TURGUT ÖZAKMAN BİR ŞEHNAZ OYUN Rejisâ ERGÛNUÇUCU (17-28 Şubat 1993) P.VVEISS / ÜUÖ TAMER SORUŞTURMA n&)BÖt YUC£LEr?TEN ODA TIVATROSU (16-27 Şubat 1993) AZÜNESİN ÇİÇU KAZMA Büjn» T»B»D «nûmlen 19 XX* 13 30<b fclftar ÇÇ Reıisöf KAZMAKŞAR (19-30 Ocak. 2-13 Şubat 1993) GONER SCMER HÜZZAM ftejein. OICAY POYRA2 GjŞETa:YENISAt*IE 4313887 3242210911 KÛÇÛKTİYATBO 31111» 3242210940 ALTNDASTIrATnOSU 3165902 ŞMASISAtfCS! 4«7t744 BUYUKflVATfiO-PAZAfi 14 00-1800 KUÇİIK mAIPO. YBİ SAH»C. ŞİKASISAMESİ «LTWD*ÛTİYATBOSU 15 00. OOAttYAmoSU HJ0 BW»ller lemsll larihlnden 7 gün 6nc« salıya tunulur. MACAULAY CULKIN JOE PESCı ANIEL SîERN Yonetmen: CHRIS CÛLUMBUS 11.30/14.00/16.30/19 00/21.30 425 53 93 • Kızılırmak Sok. 21 11.30/14.00/16.30/19.00/21.30 229 96 18 • Necohbey Cod. 57 11.45/14.15/16.45/19.15/21.30 426 73 79 • Tunalı Hilmi Cod. 105 kaza yerine vardı. Aynı anda da gemi, tümüyle battı. Kurtarma ekıbı, tek bıryolcuyu sağ olarak bulamazken, hava ve su koşullanna uygun olarak giyınmiş9gemıciyı kurtardılar. Göteborg'daki Chalmar Teknik Okulu. gemi teknolojısi bölümünden Anders Llfvarson, kazanın büyük bır olasılıkla. taşıdığı y ükün yerinden kurtularak kaymasından ötürü olduğu görüşünde. Oldukça eski ve bakımsız bir feribot olan Jan Heweliusz'un. bu konudaki uluslararası kurallara uymamış olduğu, ilk araşürmalarlada saptanmış durumda. Bu tür fenbot kazalannın çoğunluğunun nedeninin yük kayması olduğu biliniyor. AMLAR-KANHAR ECMEL BARUTÇU Iç Pencereden... ABD ve müttefikleri Irak'ı yine bombaladı. Bosna-Her- sek'teki insanlık dramı devam ediyor. Balkanlarda sa- vaş tehlikesi dolaşıyor. Dış politikada olaylar yine karmakanşık hale geldi. Çok dikkatli olmamız gereken bir dönem yaşıyoruz. Etraf duruluncaya kadar biraz bekleyelim. Onun için bugün anılar penceresini açacağım. Geçen gün baba dostu Turgut Göle'ye rastladım. Onu ne zaman görsem Dışişleri Bakanlığı'na giriş sınavımı hatırlarım Nereden nereye diyeceksiniz. Giriş sinavının ikinci kısmını oluşturan sözlü sınavım da başarılı geçmiş, sadece sonradan aramızda köklü bir dostluk kurulacak olan dönemin parlak diplomatların- dan Ticaret ve Ticari Antlaşmalar Dairesi Genel Müdürü Oğuz Gökmen'in karşısında, ekonomi konusundaki su- allerinecevap verirken, ozamanın tabiriyle biraz "çuval- lamış" olacağım ki Oğuz Gökmen'in "Senden dahafaz- lasını bekliyordum" sözü beni endişeye sevketmişti. Rahmetli babam sınavın sonucunu sorduğunda ona bu endişemden bahsetmiştim. O da partili arkadaşı Tur- gul Göle'den, durumu öğrenmesini istemiş. Turgut Göle, Dışişleri ndeki arkadaşlarından aldığı bilgiyi babama naklederken "Meraklanacak bır şey yok, oğlun smavı bırincilikle bıtiriyor" demiş. Gerçekten de, sonuçta bırinciliği, sınava iki lisandan giren bir arkadaşıma kaptırmıştım. Işte Turgut Göle'yi her gördüğümde hep bunu habrla- rım. Bizim aileceGöleailesine buyük sevgimiz vardır. Üni- versitedekı öğrencilık yıllarımda Içişleri Bakanlfğı yap- mış olan Münır Hüsrev Göle bizlerin nazarında namus ve dürüstlüğün timsali gibiydi. Turgut Göle de herhalde beni her gördüğünde çok sevdiğıni bildiğim babamı hatırlar. Ayak üstu bana şuniarı anlattı 1950'li yılların gergin siyasi havası içinde, CHP Genel Başkanı Ismet Inönü, ne zaman sıkıntılı bir anı olsa, Tur- gut Göle'ye, - Haydi, Faik Ahmet Barutçu'ya gidip beynimizi yıkata- lım, dermiş. Babamla görüşüp onun çeşitli siyasi güncel konulara ilişkin sohbetini ve nüktelerini dinledikten sonra dışarı çıktıklarında, Ismet Paşa, - Nasıl ferahladın mı ? Ben çok rahatladım, dermiş. Turgut Göle'den ayrıldıktan sonra eve dönerken aklım Ismet inönü'nün 19. ölüm yıldönümünde Inönü Vakfı ile Siyasal Bilgiler Fakültesi tarafından geçen ay 24 aralıkta birlikte düzenlenen anma toplantısına gitti. Ismet Paşa'- nın Cumhurbaskanliğı döneminde Türkiye'nin dış politi- kasının irdelendiği o toplantı ile ilgili otarak kafamda ge- çenleri yazıya dökmek fırsatını nedense bulamamışöm. Bölsaydım ben de konuşmacılar gibi ismet Paşa'nın dış politikasının özellikle maceradan uzak niteliği üzerinde dururdum. Bu potitikada temkir)liyd>, çünkü üMceyi kur- > tarmışlardı ve bu devleti sokakta bulmamışlardı. Bunları binbir meşakkatle yapmışlardı. Bana sorarsanız, Türkiye'nin ikinci Dünya harbinin dı- şında kalmaya muvaffak olması bu büyük devlet adamı- nın cumhuriyetimizin tarihinde devletimize, ülkemize ve rnilletimize yaptığı sayısız hizmetler arasında en büyü- ğüdür. 1950 seçimlerinde CHP muhalefete düştükten sonra iktidar mensuplarının küçük çocuklara öğrettikleri bir nakarat vardı ki onu memleket içinde seçım gezıleri- ne çıkan ismet Paşa'ya karşı söylettirirlerdi: - Sen savaş yıilarında bize şekeri pahalıya yedirttin. ismet Paşa'nın cevabı meşhur olmuştu. - Evetevladım doğrudur, sana şekeri pahalı yedirttim, ama seni öksüz bıraktırmadım. Onun bu sözleri o dönemi yaşayanların herhalde ku- laklannda çınlamaktadır. Evet, dış politikada çok dikkatli olmamız gereken bir devreye girdik. T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI »şe Tec 324 2210 / 24* ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ HUZURSUZ DÜŞLER (Bctoi P%rt«) EROS VE THANATOS Octol Pwd*> (18 Ocak 1993 Soot. 2000) Opera Sahnesi - ROMEO VE JUUET AŞKVEBARİŞ 0 2 P (20Ocakl993Scrat 2O0O) SEVIL BERBERİ (Op*ra 3 Ctde) (27 Ocak 1993 Saa* 2000) CITES CITEES (Fnntc PtaMr rfCKt* Dara TopMuöu) C28Occ*1993Saat 2100) IA SYLPHIDE (21Oct* 1993Soat 2000) (4 Şubal 1993 Sacrt 20 00) ÖYLESİNE BİR DİNLETİ <2Mttm> (23 Ocak 1993 Soat 15.00) WAMo»lt DON GIOVANNI COpwa2P««M (23 Ocak 1993 Soot 2000) X Sock • J Hcmtck DAMDAKİ KEMANCI (Mtttfcal 2 P«*») (25 Ocak 1993 Soat 2000) CPuccH ILTABARRO ı lOHmr*xxh HOFFMANN'IN MASALLARI {Opera 3 P»de) (8 ŞUxıt 1993 Sool 20 00) (fponff tanor Gıfcert P/rt k Operet Sahnesi - PAGLIACCI (Potyoçakv) ( O p m 2 P H O » (3Şubot 1993 Soat 2a00)(Pramryer) (6Şubat 1993SOOİ 15OD) C. K. Rvr-E R. «*y AUBANOA (19-26 Ocak 1993 Soat 20 00) (2Şubat 1993Soat 2000) f. Umttt • MLSctkı KUJCLACI (MOzkll Çocı* Orunu 2 tonM (24-31 Ocak 1993 Soot 11 00) (7$uba! 1993SOOİ 1I«J) ÇOK KAPILI ODA Asım Bezirci 3. bası 20 000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lsıanbul İLAN ÇİVRİL KADASTRO HÂKİMLfĞİ'NDEN 1988 11 Davacısı Mehmet Hacım vearkadaşlan. davalısı Alime Coşkun ve arkadaşlan olan tespjte itiraz davası ile ilgili olarak venlen ara ka- ran gereğince: Davacı Mehmet Hacım mırasçılanndan /brahım Hacim, Nadire Hacim, Ayşe Hacim, Remzı Hacim. Ali Kasım Hacim, Atıye Hacım, Songul Haam. Emine Haam, Gülşen Hacim, Mustafa Hacım, Ah- met Yılmaz Hacim'ın tüm aramalara rağmen açık adresleri tespit edilemedığınden adı geçenlenn duruşmamn bırakıldığı 17.2.1993 gıi- nü saat 9'da tum belgelen ıle mahkememizde haar bulunmalan veya kendılerini bır vekılle temsıl ettırmeleri, aksi takdırde davaya gıyapla- nnda devam edilerck karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 28 12.1992 Basm. 176% ZİVERBEY KÖŞKÜ tlhan Selçak 12. bası 20.000 lira (KDV içinde) tLAN TARSUS 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:992,359 Davaa Durmuş Tansun ve arkadaşlan vekili Av. Yücel Uslu tarafından davalı Muteber Yalçınkaya ve arkadaşlan akyhme açılan ızale-i şuyuu davasının >apılan duruşması sırasında: Davacı vekili Av. Yücel Uslu tarafından verilen 29.4 992 tarihli di- lekçe ıle davalılar aleyhme Tarsus Günyurdu köyünde bulunan 49 parsel savılı taşınmaz hakkında taksim ızale-ı şuyuu davası açılmış olup. davalılara tcblıgat yapılamadığı gıbı C. SavcılığVnca da adresle- ri tespit edilemedığınden. adlanna ılanen teblıgat yapılmasma karar verilmiş olup adı geçen davablara danen tebligat yapıiarak 10 gün içinde ne gıbı delıllen var ıse bıldırmelen. delilleri bildırmedı|ı veya bır vekılle de temsıl ettiımedığı takdirde mahkemenin gıyaplannda vapılacağı \e vokluklannda karar verileceği ılanen tebliğ olunur 9 11.992 Duruşma gunu: 3.2.1993 günü saat 9 00"da Davaltlar 1- Abdullah Akçam. 2- Gürsel Akçam, 3- ismail Akçam, 4- Nesrin Ozpınar. 5- Necla Cin, 6- Gülhis Vfa\iş (Akçam), 7- Lütllye Cin Basm.45193
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle