27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK1993 PAZARTESİ HABERLER Ateş'in hedefi doğa • GAZİANTEP (Cımthuriyet) -Bakanlığıyla ilgılı incelemelerdc bulunmak üzere Devlet Bakanı Mehmet Baıallı. Çahşma veSosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultav ile birlıkte üç gün önce Gaziantep'e gelen Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, dûn düzenlediği basın toplantısında. doğa dostu tesisleryaratmayı hedeflediklennı bildirdi. Bunun ıçın otcllerde 'Çamb amblem". marinalarda ise 'Mavi bayrak" projeleri geliştırdiklerinı anlatan Abdülkadir Ateş. doğayı korumaya yönelık çalışmalannı şöyle özetledi: " 1993 yılında doğa dostu tesisler kurulmasını hedefledik. Doğanın korunması ıçın beliriediğimiz koşullara uyanlara 0 ile 10 arasında değerlendirme puanlara vereceğiz." Verici istasyonuna saldırı • ERZLRLM(AA)- Erzurum'un Karaçoban ilçesi televizyon verici istasyonuna saldıran teröristler. istasyonu yaktılar. Emniyet yctkililerinden alınan bilgiye göre. önceki gece 23.30 sıralannda sayılan l S kadar olan leröristler Karaçoban ilçesi Kuşluca Köyü yakınlannda bulunan televizyon verici istasyonuna saldırdılar. İstasyonda görev li iki bekçiyi etkisiz hale getiren tcröristler. istasyonu \akarak kaçtılar. Yetkililer, teröristlerin yakalanması için bölgede operasyonlann başladığını bclirterck, verici istasvonun büyük bir bölümünün yandığını ka>delııler. Bilgisayarla vergi kontpolû • ANKARA (AA)-Maliye ve Gümrük Bakanlığı gelirler Genel Müdürlüğü Ana Bilgi İşlem Merkezi bugün Başbakan Sükyman Demirel tarafındaahıametcacJİaoak. Gelirler Genel Müdürlüğü Ana Biüm İşlem Merkezi vergi idaresinin otomasyonu projesi çerçevesinde kuruldu. Bu merkez mükelleflerin vergilendirme ile bütün kaynaklarda toplanan bilgilerini derleyerek karşılaştıracak ve faaliyetleri ile beyanlan arasında farklılık olanlann incelemeye alınmasına destek sağlayacak. Komisyonlar paıtisi ANAP •ANKARA (ANKA)-ANAP. iküdara yönelik alternatif politikalar üretmek amacıyla oluşturduğukomite>ada komisyonlann sayısını günden gûneartınyor. 3 ayn birim her konuda araşurma yaptınyor. Son olarak da sosyal işler başkanı Vehbi Dınçerler mılletvekillerinin görüşlenne de başvurarak 27 adetkomitekurdu. Ekonomi. enflasyon. trafik. yerel yöneümler. turizm. çevre. spor. sağlık. ınsan haklan. ba> ındırlık. maliye. göçmenler. adalet konulannda çahşmalar yapacak olan komiteler arasında "hükümeün partizzan icraatlannı izleme komitesi'de bulunuyor. Ligaçev'den bilgi • İçPoütikaServisi-Eski SBKPikincı sekreteri İgor Ligaçev. İPGenel Başkanı Doğu Perinçek"in yönettiği konferansda Sovyetler Birliği'ndeki komünist örgütlenmeler.yeni kuruluna partiler ve işci hareketi konusunda bilgi verdi. Ligaçev. eski SBKPnin kapatılmasından sonra kurulan 5 partinin sosyalizmedönüş konusunda ortak düşündüklerini ancak aralannda ideolojik tartışmalann olduğunu belirterek, 13-I4şubattabir toplanü düzenleneceğini. program için bir komisyon kurulacağını bildirdi. Özarayenitorun • AlNKARA(Cıunhuriyet Bürosu^Cumhurbaşkanı Turgut Özal yeniden dede oluyor. Semra Özal önceki gün Çankaya Köşkü'nde venlen resepsiyonda Efe ve eşi Zc\ nep Ozal'ın bebek bckledıklenni söyledi. 7.evncp Özal'ın 5 aylık hamılc olduğu vc nisan a> ında doğum yapacağı oürenıldi. Muğla'da gözaltına alınan sanıklara asitle işkence yapıldığı iddia edildi Işkencede yeni buluş asitÖZCANÖZGÜ'R ML'ĞLA - Muğla Emniyet Müdürlü- ğü tarafından 26 Aralık 1992 tarihinde düzenlenen operasyonlar sonucu Bod- rum, Milas ve Yatağan'dan vasadışı PKK örgütü ile ilişkili olduklan gerek- çesiyle gözaltına alınanlara sorgulama- lan sırasında işkence yapıldığı ileri sü- rüldü. Aralannda kapatılan Sosyalist Parti Ağn Milletvekili adayı M. Şerif Çelik"in de bulunduğu kişilere asit atıla- rak işkence yapıldığını ileri süren İşçi Partisi Muğla İl Başkanlığı. düzenlediği basın toplantısı ile olayı kınadı. Muğla Emniyel Müdürlüğü'nde 15 gün süreyle gözaltında tutuldııktan son- ra sevk edildikleri Cumhuriyet Savcı- lığı'nca serbest bırakılanlardan M. Şerif Çelık ve Ekrem Oğrak. İşçi Partisi Muğla İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında, sorgulama sırasın- da işkence gördüklerini açıkladılar. Cınsel organlanna elektrik verildiğînı. üzerlerine kezzap atıldığını ve böylece örgüt üyesi olduklannı iliraf etmeye zorlandıklanm ileri süren Çelik ve Öğ- • Muğla Emniyet Müdürlüğü yetkililerince Yatağan'da gerçek- leştirilen PKK operasyonlannda, gözaltına alınan sanıklara uzerlerine asit atılarak işkence yapıldığı ileri sürüldü. İP Muğla İl Başkanlığı düzenlediği basın toplantısıyla olayı kınadı. rak. bu arada İHD Muğla Şubesı'ne başvurarak haklannın aranmasını iste- diler. İşkence gördüklerini iddıa eden iki kişinın İHD Muğla Şubesi tarafı- ndan çıplak fotoğraflan çekilerek yine İHD tarafından yapılan başvuru ile iki kişi savcılıkça doktora sevk edildiler. Olayı yakından takip ettiklerini belirten İHD Muğla Şube Başkanı Av. Dursun Şahin, "Doktor raporu pazartesi günü savcılığa gelecck. Ondan sonra basma ve kamuoyuna gerekli açıklamayı yapa- cağız" dedi. İşçi Partisi Muğla İl Baş- kanlığında düzenlenen basın top- lantısında. emnivet müdürlüğünde iş- kence gördüklenni iddia eden iki kişinin İHD tarafından çektırilen fotoğraflan ile partinin olaya ilişkin yazılı resmi açı- klaması basına dağıtıldı. İşçi Partisi Muğla İl BaşkanlığTnca \apılan resmi açtklamada. kapatılan Sosyalist PartTnin 20 Ekim seçimlerin- de Ağn milletvekili adayı olduğu belirtı- len M Şenf Çelık, "Gözaltma alındı- ğımda gözlerim bağlı olarak sürekli dö- vüldüm. Sözlü olarak küfürlere maruz kaldım. Atılan dayak sonucu bayıldım. Ancak bu kadan da onlan tatmin etıne- miş olacak ki. üzerime asit dökülmek suretiyle işkencenın dozunu arttırdılar" derken. arkadaşı Ekrem Oğrak şöyle dedi: "Ben geçtiğimiz yıl içinde rahatsız olmamdan dolayı testis torbalanmdan ve midemden ameliyat olmuştum. Bu durumu belirtmeme rağmen testis tor- balanm elle tutulup çekilmek ve kamışım ile ayak parmak uçlanmdan elektrik verilmek suretiyle ağır işkence- ye maruz kaldım." Demokratik kitle örgütlerinin. sendi- kalann ve siyasi partilerin olaya tepki göslermeye çağnldıklan İşçi Partisi Muğla İl Başkanlığı açıklamasında şö>- le devam edildi: "Serbest bırakılanlann anlattıklanna göre. sorgulamalar Muğ- la Emniyet Müdürlüğü binasında ol- mayıp Akyol mevkiindeki Muğla Bölge Trafik Tescil Müdürlüğü binasının bodrumunda yapılmıştır. Tutukluluğu tevam eden 14 kışi üzerinde de elektnk vermek. makadından cop sokmak. da- yak, küfür vb. şekillerde işkence yapıldığı. serbest bırakılanlar tarafı- ndan ifade edilmiştir. İşçi Partisi olarak bu insanlık dışı uygulamalann demok- ratik kitle örgütlerine. siyasi partiler ve tüm kamuoyuna duyurulmasını bir gö- rev kabul ettik." İşkence gördükleri iddia edilen iki kişi 26 Aralık 1992 tarihinde Muğla Emni- yet Müdürlüğü'nce Bodrum. Milas ve Yatağan'da düzenlenen operasyonlar sonucu 35 kişi ile birlikte gözaltına alın- mışlardı. 35 kişıden 22'si emniyetteki sorgulamalar sırasında serbest bırakılır- ken geri kalanlan geçen hafta İzmir DGM'ye sevk edilmişler ve burada da bunlardan 14"ü\asadışı PKK örgütü ile ilgıli görülerek tutuklanmışlardı BİZBIZE Dönemin sorumlulannın "Radyasyon azdı" mazeretine sığınamayacağı görüşü savunuldu Çemobil suçıına Yüce Divan isteği• SHFnin "Çer- nobil Sorumlulan Yargjlansın" pa- nelinde konuşan Karakaş, felakette ihmalleri bulunan, dönemin cumhur- başkanından, baş- bakanına, bakanı- ndan kurum baş- kanına kadar he- men herkesin yüce divana çıkanlması için tüm hazır- lıklann yapıldığını söyledi. İstanbul Haber Ser- visi-Çcmobil suçlu- lannın yargı önüne çı- kanlması için demok- ratik kitle örgüıleri. parti vc odalann çaba- İan yoğunluk kazaru- rken, Çemobil olayi- nda kusurlu bulunan- ^ =»».^_ — _ larm "radyosyon azdı- S H p i s t a n b u | j, BaşkanJığı'nın düzenlediği Çernobil panelinde konuşmaCIlar dönemin bütün yetkililerinin yargı önüne çıkarılması gerektiği konusunda birleştiler. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) SHP İstanbul İl Başkanlığı ta- kadar hemen herkesin yüce di- özcllikle vurgulandı. SHP vana çıkanlması için lüm Grup Başkanvekıli Ercan Ka- hazırlıklann yapıldığını söyle- rakaş. Çernobil olavının yann rafından düzenlenen "Çernobil Sorumlulan Yargılansın" ısim- li paneldc Başbakanlık Baş- danışmanı Güneş Gürseler'in yerine konuşan SHP Grup Baş- kanvekili Ercan Karakaş Çer- nobil felaketinde ihmalleri bu- lunan, dönemin cumhurbaş- kanmdan. başbakanına, ba- kanından kurum başkanına di. Bilim adamlan ve politıkacı- lann katıldığı panelde a>nca "sapla samanın birbirine kanş- tınlmaması gerek'iği, ıhmal et- mekle. radyasyonun tehlikesiz boyutlarda olduğunu söyle- mcnin farklı şeyler olduğu" ş Ç y mecliste ön görüşmesinin yapı- tacağını ve büyük ihtimalle bir araştımıa yapılması için karar çıkacağını belirterek, şunlan söyledi: "Meclisten araştırma karan çıktıklan sonra bir araştırma komisvonu kurulacak. Biz araştırmanın en fazla iki av sür- mcsinı istedik. İnsanlarla. bilim adamlanyla. dönemin sorum- lulanyla konuşacağız ve mecli- se bütün verileri rapor halinde sunacağız. Komisyonun araş- tırmada öncehkli olarak hasta- lıklann rad>osyonla ilgisi ne kadardır. dönemin cumharbaş- kanından, başbakanına, baka- nına kadar sorumsuzluklan ne Redçfler yurtdışından gelen gözJemcilerle birlikte. (Fotoğraf: NECATİ AYGEN) Savaş Karşıtlan Derneği'nin gjrişimi üzerine üç ülke 'retçi'leri Türkiye'de 6 Askerlîğehayır' kampanyasına dış destek NECATİ AYGIN İZMİR - Savaş Karşıilan Derneği, "Militarizme ve ırkçı- lığa havır" demek için herkesi "vicdani ret" hakkını kullan- mayaçağjrdı. Derneğin başlattığı "Askerli- ğe Ha>ır" kampanyasına katkıda bulunmak için Türki- ye"yc gelen Belçika. ^unanis- tan ve Avusturya redçıleri. mayıs ayında dün>a redçileri- nin Türkiye'de kamp yapması ıçın çalışmalara başladılar. Sa- vaş Karşıtlan Derneği üyeleri İzmir'de yapılan bir toplantıda "vicdani ret" haklannı kullana- rak askerc gitmeyeceklerini açı- kladılar. Türkiye"nin ilk rctçilerinden Dr.Tayfun Gönül. vıva^. mili- tarizm ve ırkçıhğın Türkıye'nın •'Askerliğe Hayır' kampanyasını desteklemek için Türkiye'ye gelen Belçika, Yunanistan ve Aviisturya redçileri. mayıs ayında dünya redçilerinin Türkiye'- de kamp yapması için çalışmalara başladı. Demek. "Militarizme ve ırkçılığa hayır" demek için herkesi "vicdani ret" hakkını kullanmaya çağırdı. temel gerçeği haline dönüştü- ğünü söyledi. "Şovcn polilika devletin rcs- ıni politikası oldu" diyen Dr. Gönül, "Türkiye'nin yetmış yıllık geleneksel ızolas>onist dış politikası da terkedildi. Aktif dış politika adına silahlı kuv- vetler ABD ile uyum içinde ülke dışında da kullanılıyor. kullanılmak isteniyor" dedi. "Vicdani ret" hakkının savu- nulması ve kullanılmasının özel bıranlam taşıdığını vurgulayan Dr.Gönül şunları söyledi: "Vicdani ret hakkı. kaynağı- nı doğal hukuktan alan temel bir insan hakkıdır. Bu >üzden de bütün yasa ve anayasalann üzerindedir. Biz kendimizin ve diğer ınsanlann yaşama hakkı- nı sav unuyoruz. Bu yüzden as- kere gitmiyoruz. Çünkü savaş ve askerlik, ölmek ve öldürmek üzerine kuruludur." Şavaş Karşıtlan Derneği'nde biraraya gelen Yusuf Ergin, Aykut Temizel. Menderes Me- letli. Erkan Çalpur ve Atilla Al- kar adlı gençler. ortak açıkla- malannda "askere^jtmeyecek- lenni"' belirterek, "Insan hakla- nnın en temeli olan bireyin ya- şama hakkına ve kendi etik. po- litik. dinsel seçimlerinin dışında davranmaya hiçbir güç tarafı- ndan zorlanamayacağına inanıyoruz. Ahilakı değerlerimizi ve top- lumsal idealimızi, özgüriik üze- nne kurduğumuz için tahakkü- mü meşrulaştıran ve uygulayan hiçbir kurum içinde varola- mayız" dediler. Türkiye'debaşlatılan"Asker- liğe Hayır" kampanyasına des- tek vermek amacıyla İzmir'e gelen Belçilkah Jeanvan Crie- kınge. Yunan Kostaf Tiavolit- sıb ve Avusturyalı Andree Rabl dünva retçilerinin mayıs ayın- da. Türkive'dc kamp yapmala- n için yardım istedıler. orandadır sorulanna yanıt aranacak. Eğer faciayı gözardı etmede dönemin Cumhurba^- kanı Kenan Evren'ın ihmali söz konusuysa, 12 Evlül darbecilerini yargılamayı önleyen Anayasa'nın geçıci 15. maddesi de yürürlük- ten kaldınlacak." Nükleer Mühendis Prof. Dr. Jolgâ Yar- man ise. "Resmi ra- kamlarda radyasyon 59.3 milirem denmiş- tir. Rakama bakın 59 2 veya 59.4 degıl de. 59.3. Bu rakam ha- mur açar gibı Türkı- ye'yi düzleştirerek. radyasyonu burada oturan insanlara böle- rek çıkanlmış bir ra- kamdır. Benim öl- çümlerime göre ra- kam 500 ile 700 mili- remdir. Burada ka- muoyuna yalan söy- lenmişiir" dedi. .. Prof.Dr.Coşkun Özdernir ise. Çerno- bil. YÖK'ün nasıl bir bilim adamı yetiştirdiği ve nasıl bir bilim adamı istediğinı orta- ya çıjkardığını vurguladı. Prof. Dr. Özdemir, "Çernobil'le bir- iikte. YÖK felaketinin ne ol- duğu da ortaya çıktı" dedi. Paneli yöneten SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çengel de. sağlık bakanlığının kazanın meydana geldiği 1986 yılından 1991 yılına kadar Trabzon, Ri- ze ve Edirne'de vaptığı tarama- larda kanser vakalannın yüzde 172 ile yüzde 281 arasında değj- şen oranlarda artış görüldüğü- nü saptadığını söyleyerek, "Ve- rilere göre. üç ilde 1986'dan sonra akciğer, meme ve kan kanserine yakalanma oranı yükseldi. Rİze'de 1986da 14 olarak tespit edilen akciğer kanseri vakası I991'de 58'e Trabzonda ise 38den 109'a yükseldi" şeklınde konuştu. Halk mahkeme istiyor Turkish Daıly News gazetesi tarafından yapılan bir kamuo- yu araştırmasında ankete katı- îan yuntaşlann yüzde 79'u "Çemobil olavının etkilerinin dönemin yöneticileri tarafı- ndan saklanıldığına" inandığı % e bunlann mahkeme önüne çı- kanlmasını istediği saptandı. Ankara, İstanbul. İzmir, Bursa ve Antalva"da toplam bin 311 kişi üzerinde yapılan anketle Çernobil ola> lan ardın- dan Türkıye'de yaşanan olay- larsorgulandı. Ankete >anıt vcrenJerin yüz- de 75"i 1986 yıhnda Çemobil"de meydana geİen olayın etkilerini saklamaktan sorumlu olarak dönemin yönetimini gösterdi. Bu sıralamaya göre en büyük sorumluluk yüzde 49.3 ile dö- nemin başbakanı Turgut Özal hükümetineait. Bunlann dışında Özal'ı şah- sen sorumlu tulanlann oranı ise yüzde 25.2. 11-15 Ocak tarihleri arasında yapılan ankete yanıt vcrenlerin yüzde 83.6'smın Çemobil sızın- tısının Türk halkı üzerinde za- rarlı etkileri olduğuna inandık- lan saptandı. Ankete katılan yurttaşlann yüzde 79.3'ü döne- min hükümetinin olay karşısı- daki tutumunun yanlış olduğu- na ve halkın olayin etkileri ko- nusunda bilgilendirilmesi ge- rektiğine inandıklannı ortaya koydu. Ankete katılaniann yüzde 78.9"u radyasyon gerçeklerini saklayan dönemin yöneticileri- nın yargılanmasını istedı. Buna karşın ankete katılanlann yüz- de 11.5"i yargılanmaya karşı çı- karken yüzde 9.6'sı bu konuda bir fîkirlennin bulunmadığını belirttiler. ERDAL ATABEK Insanın Insana Ettiği... Insanoğlunun durumu acınacak bir noktaya doğru ılerliyor. Hani ilk zamanlarda insanlar güç durumdaydı da doğaya karşı kendilerini korumak için ne yapacakla- nnı büemiyorlardı. Aradan bir kaç bin yıl geçtikten sonra olup bitene bakın. Artık doğayı insanın elinden kurtar- mak gerekiyor. Dahası, insanı insanın elinde kurtarmak gerekiyor. Şu Bosna-Hersek faciasına bakıyoruz. Gör- düğümüz. insanın insana zulmü değil mi? Şimdi onlara "Gözleri dönmüş Sırplar" demek ne anlatıyor? Tito dö- neminın örnek ülkesi olan Yugoslavya'yı kuranlaronlar değil miydi? Özyönetim üzerine kitaplar yazılmamış mıydı? Hiöer'e karşı kahramanca savaşan anti-faşistler onlar değil miydi'' Sırplar, Hırvatlar, Müslümanlar hep birlikte yaptıklarıyla övünmüyorlar mıydı? Şimdi "Müs- lüman bizden, Sırplar onlardan" demek ne anlatıyor? Bugün Sırpların insanlık suçu ışledikleri doğru. Ama biz neyi kınadığımızı gerçekten biliyor muyuz? Acaba "in- sanlık suçunu mu?" yoksa "Sırpları mı?" kınıyoruz. Bos- na'da kadınların uğradıkları cinsel tecavüzlere hep bir- likte nefret duyuyoruz. Orada yaşananlara bir an önce müdahale edilmesini istiyoruz. Ama ülkemizde yaşa- nan cinsel tecavüz olaylarına da aynı nefretle bakabili- yor muyuz'' Kendi ülkemizde yaşanan cinsel tecavüz olaylarının hesabını sorabiliyor muyuz? Öteye gitmeye- lim; gözaltında, polisin askerin gücünün altında yaşa- nan cinsel tecavüz olaylarından birinin, tek birinin hesa- bı sorulabildi mi? "Kızlara, kadınlara neden cop sokalım kı elimizde taş gibi delikanlılar vardı" diyen emekli orge- nerale bu sözlerin hesabı soruldu mu ki? Ne hesap sor- ması, unuttuk bile Yüz binlerce işkence olayından biri- nin, tek birinin hesabı soruldu mu? Daha acısı, "sorula- bildi mi?" Artık kaçınılmaz duruma gelip de yargıya ula- şabilen tek tük olayda ne kararlar verildiğini merak ne- den oldu mu? işlediğimiz bir suçtan kendimizi nasıl kurtardığımızın psikolojık öyküsü bir cınayet romanı kadar ilginçtir. ön- ce suç'u, kendimizi dışladığımız bir 'olaya dönyştürü- rüz. Sonra olayı kendi haklılığımıza göre yeniden kur- gularız. Bu yeni kurgulanmış olayda kendimizi 'kur- ban', öleni de 'katil' yaparız. Psikolojik savunma meka- nizmalarmm hepsini de kullanarak kendimizi sucsuz' kılarız. Böylece, ölene de "suçlu' olmak kalır. Elbette her olayda ölen-öldüren yoktur, ama insanın kendisini suç- tan sıyırması, üstelik buna gerçekten inanması çok il- ginçtir. Şimdi Avrupa'yı Çifte standart kullanmakla suçlayan iç çevrelere bakıyoruz. Basınından politikasına, iş dünya- sından eğitim alanına kadar 'tek standart' kullanıldığına tanık olan var mı? Kim yaparsa yapsın, ne yaparsa yap- sın aynı biçimde değerlendiren, eşitlikle bakabilen. aynı ölçütleri kullanan, tek standartlı' bir toplum muyuz? Yoksa yapılanın ne olduğuna' bakmayan, 'yapanın kim olduğuna' bakan bir toplum muyuz? "Benden mi, bizden mi?", yoksa onlardan mı?" diye sorduktan sonra olayı farklı değerlendiren bir toplum muyuz? Gerçekleri açık- yüreklilikle kabul edecek cesarete sahip miyiz? Elbette Bosna-Hersekli kadınların uğradığı tecavüzle- re karşı çıkmak gerekiyor. Elbette orada yapılanların h«sabını sormak gerekiyor. Ama unutmayalım ki bu he- sabı sormak için kadın' olmak yeterlıdır. Bosna-Hersek- li olması da şart değildir. Dünyanın neresinde olursa ol- sun, hele de içimizdeki tecavüz olaylarında kadın ı ko- rumak, sadece kadın' olduğu için, sadece 'insan' ol- duğu için korumak tek standart' kullanmaktır. Cinayet- lere, "kim kımi öldürmüş?" dıye sormadan karşı çıkmak gerekiyor. Dışarıdaki cinayetlere aslan kesilmek, ama yanıbaşımızda işlenen faili meçhul' cinayetlere sus pus otmak acaba 'kaçh standarttır? Birbirimize mutlu bir yeni yıl' dilememizin üstünden daha bir ay geçmedi. Şu olup bitenlere bakınca dışarıda Bosna-Hersek, içeride radyasyon olayı insana, "Ne de mutlulukmuş ama " dedirtiyor. Insanoğlunun binlerce yıllık yaşama serüveni, uygarlığın gelişmesi, bilimsel- teknolojik ilerlemeler gelip gelip de buralara mı dayanı- yor? Yoksa insanlık bir arpa boyu ilerlemedi mi? Hayır, burada kalamayız. İnsanı insan yapan değerie- rin böylesine ayaklar altına alınmasına seyirci kalama- yız. Bütün bunlar aşılacaktır. Bütün bunları gene insan olma eylemi' aşacaktır. Yeter ki gerçeğe gözümüzü ka- pamayalım. Yeter ki hayata müdahale etmenin 'insan olmak' olduğunu bilelim... Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz: Ozden, uluorta itlıaıııda bulunuyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Anaya- şa Mahkemesi Yekta Güngör Özden'in. bazı dın görevlileri- nin devlet karşıtı vaazler ver- dikleri sözlerine üzerine yaptı- ğı açıklamada. "Ulu orta ithamlarla. ne millete-memle- kete, ne de devletimize hizmet edilebileceğine inanıyorum " dedi. Yılmaz dün yaptığı açıkla- mada. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden hakkında çeşitli yorumlann \e haberlerin yaymlanmakta ol- duğunu ve başkanlığının bu tartışmalann dışında olduğu ifade etti. Özden'in. " Ama, gitsinler, camilerde verilen va- azlan dinlesinler. Devletten maaş alanlar neler söylüyorlar " sözlerini üzüntüyle İcarşıladı- ğını belirten Y'ılmaz, Diyanet işleri Başkanlığı çahşanlannın görev lennı mevzuata ve islam dininin kurallanna göre yerine getirdiği belirttiği açıklamasın- da şövle dedi: " İddia edildiği gibi başkan- lığımız mensuplannın. görevi- ni kötüye kullanan. merci yasaklara aykın davranan ve yüce dinimizin prensiplerine uymayanlar varsa haklannda gerekli kanuni işlem her za- man vapılmaktadır. Sayın Özden'in bildiğj böyle görevli- ler varsa, suç duyurusunda bulunmahdır. Bu herşeyden evvel bir vatandaşlık görevidir. Ulu-orta ithamlarla, ne mıl- lete-memlekete. ne de devleti- mize hizmet edebileceğine inanıyorum. Devletin yetkilile- ri. özellikle din-devlet ilişkileri gibi nazik ve hassas konular- da. msanlanmızın zihnini bu- landıracak, halkımızı tedirgin- liğe sürükleyecek. söz ve dav- ranışlardan sakınmalı." Meclis bu hafia Çernobil önergelerini ele alacak ANKARA (AA) - TBMM Genel Kurulu, bu hafta yoğun birşekildeçalışacak. Genel ku- rulun yann yapacağı toplantı- da, Çernobil faciası ile ilgili olarak DYP, SHP, RPveCHP gruplannca verilen Meclis araştırması önergeleri birleşti- rilerek ele alınacak. DYP Grup Başkanvekih Güneş Müftüoğlu, soruştur- ma komisyonlannca eski ba- kanlar hakkında hazırlanan raporlann genel kurulda bu hafta görüşüleceğini bildirdi. Müftüoğlu, atamalarda ve ka- rarnamelerde Cumhurbaş- kanı'nı devre dışı bırakan by- pass yasa tasanlannın da bu hafta ele ahnacağını belirtti. Müftüoğlu, genel kurul günde- minin yüklü olması nedeniyle bu hafta çarşamba ve perşem- be günleri TBMM Genel Ku- rulu'nun sabah saat 10.00'da toplanmasını isteyebilecekleri- ni kaydetti. TBMM Genel Kurulu'nda raporlar üzerinde yapılacak görüşmelerden sonra oylama yapılacak. oylama sonucu yü- ce divana sevk karan verilirse, ilgililerin dokunulmazlıklan kaldınlacak ve yüce divan sıfa- tıyia Anayasa Mahkemesi'nde yargılanacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle