27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 1993 PAZARTESİ 14 HABERLER Perestroyka döneminin ikinci adamı İgor Ligaçov İstanbul'da 'Gorbaçov siyasi dönektir'• (Baştarafi 1. Sayfada) raktersizlikleri vardır" diye ko- nuştu. Ligaçov. Marksizmin ve komünızmin çökmedığinı. ak- sine gelişme süreci içine gırdiğı- ni savundu. Bugünlerde İstanbul'da bu- lunan Ligaçov'Ia yaptığımız görüşme soru ve yanıtlanyla şöyle: - SSCB'nin dağılmasryla bir- likte yeni devletlerin kurulma- sıyla yeni oluşumlar meydana gekli, sistetnin çöktüğü açıkJan- dı. Sizce sistem gerçekten çökrü mû? Yoksa bir geUşme sürecine migirdi? ÛGAÇOV - Baa cumhuri- yetler. devletler yeni modelle- riyle, kendi sistemleriyle gelişe- cekler. Gehşmenin kurallan vardır. Bu kuraliar herhangi bir sistemden partiden çok daha gûçlüdür. SSCB dağjlalı bir yıl oldu. Biliyorsunuz Rusya Dev- let Başkanı Boris Yeltsin. Uk- rayna Devlet Başkanı Leonid Krauçuk ve Beyaz Rusya Dev- let Başkanı Şoşkieviç, SSCByi yok ettiler. Bu bir yıl sonra bir de bakıyoruz ki a>nlan bu dev- letler yeniden birleşmek istiyor- lar, yeniden SSCB'yı kurmak istiyorlar. Bu konudakı temas- lar her düzeyde sürüyor. Şimdi tüm meclisler arası bir asamble kuruldu. Bu asambleşe çeşitli cumhuriyetlerden milletvekille- ri giriyorlar. Çünkü bırliği yeni- den gerçekleştirmek istiyorlar. Geçenlerde bu asamblerün bi- nnci toplantısı Lenıngrad"da. yeni adıyla Sen Petersburg'dd yapıldı. Buna paralel olarak bir eko- nomik belge de hazırlandı. Bu ay içinde Mınsk kentinde Ba- ğımsız Devletle Topluluğu'na (BDT) bağlı cumhuriyetlenn li- derleri toplanarak ortak eko- nomik sistem kuruluşunu yeni- den ele alacaklar. - Rusya Devlet Başkanı Boris Ydtsinİe Ukrayna De\let Baş- kanı Leonid Krauçuk'un buna yaklasımı nedir? LİGAÇOV - Bu yeni ekono- mik sistemin kuruluşunda ön- derliğı Kazakistan. Özbekistan. Türkmenistan. Tacıkistan. ya- pıyorlar. Yanı Türkı cumhuri- yetler. Yeltsin'lc Krauçuk buna engel olmak isteyebilirler tabii. Ama şimdilik Yellsin'in tutu- mu daha bellı değil. Şimdilik sadece izleme siyasetı güdüyor. gen planda duruyor. Ama Rus- ya Meclisi mılletvekillerinın çoğu anayasa mahkemesine. SSCB'nin yıkılışı kararnamesi- PORTREIGOR LİGAÇOV Kremlin 'in sırlarını yazdı SSCB'de 1920yılındadoğdu. Perestroyka yıllannda Sovyet lıderleri arasında ikinci adam oldu ve Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov"la yakın işbirliği yaptı. 20 yıl süreyle Sovyet Komünist Partisi İkinci Sekreterliği görevini yürüttü. 1990yıbnda parti liderlığinden uzaklaştınldı, ancak politıkadaki etkınliini bugüne kadar sürdürüyor. Perestroyka dönemınde Krembn'in sırlannı anlatan kitabı ABD. İtalya ve Japonya'da yeni yayımlandı. nın bozulması isteğiyle başvur- dular. Yeltsin. Krauçuk ve Şuşkieviç'in yaptıklanna karşı çıkıyor, her şeyi dûzeltmek isti- yorlar. - Bu oluşum çerçevesİDede Yeltsin, Krauçtık \e Şuşkieviçln yetkiJeri azalabilir mi? LİGAÇOV - Liderler "Biz yeni bir ekonomik işbirliği için hazınz. Bu amaçla da elimizden gelen her şeyi vapmaya hazınz" dediler. SSCB. bugün hukuken yok. ama hayat devam ediyor. Eskiden çok ders alındı Bugün ekonomik bakımdan birlikıelik sürüyor. Bundan vazgeçmek olanaksız. Yeltsin, Krauçuk ve Şuşkie- viç'in durumunu siz benden önce söylediniz. Etkileri azala- bilir tabıi. Ama en önemli şeye dikkat çekmek istıyorum. Eski ilışkılenmizın ekonomik. siyasi temeli kaldı, devam ediyor. Bi- raz yıprandı, ama sürüyor. Bunu da herkes biliyor. - Gorbaçov'un Anılan kita- bnda iiginç bölümler vardır. Bu böUmJerden birinde Gorbaçov, SSBC Devlet Başkanı olduğu sı- rada Yeltsin, Krauçuk >e Şuş- kievic'in kendisine hiç haber ermeden SSCB'nin dagıtıhşı ve BDT'nin kunıiuşuna geçtikleri halde kendisine hiçbir şey sorul- madığını, olayı BDT'nin kuruluş kararı alındıktan sonra öğrendi- ğini yazar. Siz bu davraruşı nasıl değeıienidiriyorsunuz? LİGAÇOV - Gorbaçov'un gerçekten bu oluşumdan sonra- dan haberi oldu. BDT'nin ku- ruluşu ve SSCB'nin dağıbşıyla ilgili ona hiçbır bilgı venmediler. Gorbaçov gösterdiği tepkilerde de hakbydı. Gorbaçov gerçek- ten SSCB'nin dağıtılmasına sonuna kadar karşı çıktı. Dağıl- mayı içtenlikle istemiyordu. Ama onun istediği yeni, konfe- deratif bir SSCB'ydi. Daha demokratik bir ülke istiyordu. Buna karşıhk Yeltsin ve Bürokrasi ücretini tartışıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devletin üst noktalann- da yapılan yeni ücret ayarlama- lanndan sonra ortaya çıkan büyük farklar tartışmaya ne- den oldu. KÎT'lerde, 1 sayılı cetvel diye adlandınlan şube müdüründen, genel müdüre de- ğin üst yoneticileri kapsayan gruptakilerin maaşlan brüt 29 milyon liraya yükseltilirken. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarlığı, Devlet Planlama Teşki- latı, Savunma Sanayii Müste- şarlığı ve Başbakanlıİc'ta sadece yüzde 1D.7 artışla, en yüksek ûcretler brüt 15 milyon lira dü- zeyinde bırakıldı. Bu durumda, tazminat, fazla mesai. lojman gjbi olanaklar- dan yararlanamayan bu kuru- luşlann çalışanlan "nominal" oterak yıl sonuna doğru, vergi tarifesindeki artış nedeniyle bu- günkü ücretlerinin bile gerisine düşecekler. Maliye ve tjümrük Bakanı Sümer Oral'ın etkili olduğu ye- ni ayarlama. DP1, HDTMve DİE yönetıcılerinin tepkisine neden oldu. DPT Müsteşan İl- han Kesici. Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral ile tartış- masına yol açan son durum konusunda Cumhuriyet e şun- lan söyledi: "Biliyorsunuz 7. plan döne- mine geçtik. Aylarca süren yo- ğun çalışmalar yapılacak. Bu- rada. devletin en kritik işlenni gören, en nitelıkli çalışanlar sözkonusudur Aynca mesele- ye DPT açısından bakarsanız. fazla mesai. lojman, tazminat gjbi ek imkanlar da olmadığm- dan, bu maaşlar, bu kalitelı ça- lışanlann kurumda tutulabil- mesi için yeterli değildir. Diğer kamu çalışanlanna yüzde 28.5 gjbî bir zam yapıhrken, DPT, HDTM, Devlet İstatistik Ensti- tüsü, Savunma Sanayii Müste- şarhğı gibi kuruluşlarda sözleş- meli olarak çahşan uzmanın maaşı sadece yüzde 10.7 artmış- tır. 'Nataşa' (Baştarafi 1. Sayfada) ailele- rin erkek, kadın ve ergenlik çağındaki kız ve erkek çocuk- lardan oluşan bıreylen. bölgede yaşayan esnaf. kamu görevüle- ri, emnıyet yelkilileri ve fuhuş yapan yabana kadınlara anket, derinlemesine mülakat ve kalı- hmcı gözlem uygulanacak. Özellikle, fuhuş nedeniyle ayn- lan ya da dağılan aileierden yo- la çıkalacak olan araşürma. Aıle Araştırma Kurumu eleman ve uzmanlan tarafından 1 yıllık bir süre içinde gerçekleştirile- cek. Çok boyutlu ve çok ınsana dayalı olarak yapılacak ıncele- me sırasında. "ailelerde kadın- lann fuhuş olayından nasıl etkı- lendiği, algı düzeyi. fuhuş olayı somut gerçeklık halıne gelme- den önceki ve sonraki aile ilişki- lenndeki değişıklikler, erkekle- rin eş ve çocuklanyla olan ilişki- leri. evlilik. seyei. sadakat kavramlanndan kişilerin ne an- ladıklan, >fuhuş olayının kabul görüyor ve özümseniyor mu, yoksa loplum bu olaya direni- yor mu?" sorulanna yanıtlar aranacak. Elde edilecek veriler çerçevesinde; bu olayın neden: leri, eıkileri ve sonuçlan ortaya konulacak. Daha sonra bu so- nuçlara ılişkin hukuki, ekono- mik ve sosyal çözüm önerileri gebştirilecek. Cem'e kabianlar önce Dede'nn öminde eğüip sonra yerierini aidılar.Aüah AOah sesferi ile başbyanCeni bitiminde Senut» i B i k C'emTni bircok taramruş isimde bdedi.(Kotoğraılar.HayTeainSağnak) Şahkulu Dergahı'nda hafta sonlan Birlik Cem'i yapılıyor 'Turna ben avcı değilern...'| ORALÇALIŞLAR ! Göztepe Merdıvenköy Şahkulu Der- gahı'nda dün Birlik Cem'i yapıldı. Tür- kolog. Alevilik araştırmalanyla tanınan Prof. İren Melıkof.Azeri Prof. Oktay Efendiyev. yazar Du^gu Asena. araşür- macı yazar Atilla Özkınmh. romana Bekir Yıldız,Cem Yayınevi Sahibi Ali Uğur, yazar Cemal Şener, Alevi Semah Vakfı Başkanı Lütfü Kalelı gibi birçok tanınmış ısrnin katjldığj Birlik Cem'i se- mah gösterileriyle tamamlandı. Şahkulu Dergahı Demek Başkanı Mehmet Yılmazkaya'run açış konuşma- sından sonra, kürsüye elinde sazıyla Ma- latyalı Hüseyin Dede geldi. Halka nama- zı da denılen Cem sırasında. herkes bırbı- rinin yüzünü görecek şekilde oturdu. Her içeriye giren. Dede'nin önünde eğilerek. yerinı aldı. Altı kişilik semah ekibı de ge- lince Cem başladj. Dedc. önce herkesin edep erkan içinde olmasını istedi. Bu sözler üzerine, Cem'e katıianlar ayaklannı-toplayıp, altlanna aldılar. Hüseyin Dede sözleriru şöyle sür- dürdü: "Kesilen kurbanı Allah kabul eylesin. Burası vetmişikibuçuk millete açık bir yerdir. fsteyen başını örter. isteyen ört- mez. Lokmasız ıbadet olmaz. Küsler bu ibadete katılamazlar. Hırsızlar, ırz düş- manlan, vatan hainleri katılamazlar. Dinimizahlak üzerine kuruludur." Dede'nin bu sözlerinden sonra, herkes yanındakiyle öpüşerek. AJlah Allah nida- lanyla ibadete başladı. Dede ve yanında- kı Aşıklar da Alevi türküleriyle ibadete eşlik ettiler. Cem'e katıianlar. başlanna sağa, sola, öne arkaya sallıyor ve Allah Allah divorlardı. Eller bacaklara sürekli sürülüyor vecd içinde ibadet devam edi- yordu. Cem'de kadın-erkek aynmı yoktu. Hep birlikte tapınıyorlardı. Renkli ve çoşkulu bir hava içindeydiler. Çok sayıda kadının başlannın örtülü olması dikkat çekiciydi. Süpürgeci ibadet başlamadan önce yeri süpürüyor, elı bastonlu gözcü başlayın komutunu t'eriyordu. Geleneğe göre, kandil yerine mum yakıldı. Cem'in sonunda Turna Semahı yapıl- dı. Ardından dergahın lokantasında kur- ban lokmalan yenildi. Katıianlar bu Cem'lerin her cumartesi-pazar öğle ye- meğj öncesi ve sonrasında tekrar edildiği- ni söylediler. Dergahın kapısından çıkarken, içerden saz eşliğinde sö>lenen "Turna ben avcı değilem, cana kıyıa değilem" dizeleri du- yuluyordu. Yeni bir grup Cem'e başla- mıştı. Krauçuk arkadan iş yaparak kendi cumhurbaşkanlanna de- ğil. başka bir ülkenin cumhur- başkanına yeni oluşumu haber verdiler. Bu da neyi gösteriyor biliyor musunuz? Yeltsin ve Krauçuk'un böyle karaktersiz- liklen vardır. Ama Gorbaçov da poliükayı bırakmakla bü- yük yanlış yaptı. Politikayı bı- rakmayacaktı. 1991 ağustos darbesinden hemen sonra Gor- baçov partiden vaz geçtı. Bu ılk ve en büyük hatasıydı. 1991 aralığında istifa ettığ zaman bu ikinci hatası oldu. Meclisi top- lamadı. anayasayla ilgili hiçbir şey yapmadı. Bu davranışırun nedenini de kimse bilmiyor. Gorbaçov'un anlaşılamaz bazı yanlan vardır. Bu da onlardan biri. Gorbaçov eskiden de bu- gün de çok içine kapanık bir insan. Hiçbir yakın dostu yok- tur. Hiç kimseye gerçek düşün- celerini açıklamaz. Yeltsin ve Krauçuk anayasa darbesi yapular. - Peki ama anayasayı ciğne- yenlere çok ağır cezalar verilir... LİGAÇOV - Evet. O nedenle de pek çok milletvekıli anayasa mahkemesine baş vurarak SSCB'nin dağılmasının bir ka- rarnameyle gerçckleşüğim, anayasal olarak bu işin yapıl- madığını. bu nedenle de mah- kemenin bu durumu dava konusu yapmasmı istediler. Ama Yeltsin'in bir alışkanlığı vardır. Sık sık anayasayı çığne- yen işler yapar. Anayasa Mah- kemesi'nde altı aydır Komünist Partisi'yle ilgili bir dava sürü- yor. Ben o davada taruklık yap- um ve dedim ki: "Yeltsin o kadar çok anayasayı çi^ıeyen işler yaptı ki anayasa mahke- mesi üyeleri hiç işsiz kalmaz." - Bu sözJerinİ2den Gorbaçov'- un iki yûzlii davrandığı mı çıkı- yor? LİGAÇOV - Bence Gorba- çov siyasi dönektir. Bir zaman- lar komünisı, sosyalistti. Sonra bi anda anti-komünıst oldu. Bu nedenle ben onun için siyasi dö- nek sözlerini kullandım - Yeniden bir araya gefanek icin çalışnuJar var, dediniz. Bu- gün her şev vıkıldı görünüyor. Arna vine size göre temel bozul- madı. Bir noktada nasıl buluşa- bilecek? LİGAÇOV - Temel var. Ama şımdi büyük bir siyasi sa- vaş sürüyor. Nereye gideceğiz? Hangi yolu sececeğiz? Baalan, yapılan reformlan biraz geliş- tirmek gerekir, diyor. Pek çoğu ise başka siyasi yollara gidilme- si gerektiği görüşünü savunu- yor. Çünkü şimdıki reformlar halklann sırtlanna yüklendi Faturası onlara çıkıyor. Fiatla- nn serbest bırakılması şok etki- si yaptı. Toplam üretim üçte biredüşte. Şimdi savunulan gö- rüş halklan rahatlatacak, onla- nn yaşamlannı kolaylaştıracak reformlann yapılması. - SSCB'nin dağılmasıyla bir- likte mikro milliyetçilik akımla- n çok moda oldu... LİGAÇOV - Bu sadece eski SSCB ve eski sosyalist ülkeler- de değil, bugün Rusya sınırlan içinde var. Çecenistan var, Ta- taristan var... Aynlıkçı akımlar SSCB'nin dağılrnasından sonra çok yaygınlaştı. Bu gelişmelerin faturası da SSCB'ye çıkanlıyor. Yeltsin gibi demokrat olduğu- nu söyleyenlerin faaliyetleri bu milliyetçi aynlıkçı hareketlen cesaretlendirdi. izin verdi. Anti- komünistler ve mılliyetçiler bü- yük bir ülkede iktidara geleme- yeceklerini biliyorlardı. Onlann şansı küçük ülkelerdeydi. O ne- denle bu aynlıkçı hareketlen cesaretlendirdiler, göz yumdu- lar. Bosna-Hersek dp bütün bu cesaretlendirmelerin uzantısıdır - Marksizm çöktü, yorumları çok yapddı. LİGAÇOV - Uluslararası komünst hareket zor günlerden geciyor. Ama bunalım ölüm demek değildir. Bütün siyasi hareketkrin bir yenilenme süre- cinden gecmeleri gerekir. ^Mühendislik ııırvaıır kavgası Damştay9 da ANKARA (AA) - Yapılan yasal deği- şiklikle teknik öğretmenlere "mühendis unvanı" alma hakkı verilmesi heın mü- hendisler hem de teknik öğretmenleri mahkemelik etti. Mühendisler, yasanın öngördüğü uygulamayı "bilim dışı" olarak niteleyerek ıptalinı isterken. tek- nik öğretmenler, YÖK'ün. yasanın ön- gördüğü tamamlama programına katıl- mada öngördüğü yeteriilik sınavını "yetki gaspı" olarak değerlendirerek ip- talini istiyor. Teknik Öğretmenler Demeği'nin, Danıştay 8. Daıresi'ne açtığı davada, 12 Mayıs 1992 tarihh Resmi Gazete'deya- yımlanarak yürürlüğe giren 3795 sayılı yasa ile teknik öğretmenlere mühendis unvanı alma hakkı verildiğini hatırlata- rak, Y'ÖK'ün konuya ilişkin olarak çı- kardığı yönetmeliğin sözkonusu yasaya aykın uygulamalar içerdiğini öne süre- rek iptalini istemişti. YOK Yönetmeliği'nde, mühendislik tamamlama programlanna alınacak teknik öğretmenlere "yeteriilik sınavı" uygulanması ve sınavda 100 tam puan üzerinden 50 puan alma koşulu öngö- rüldüğü behrtilen dava dilekçesinde. YÖK'ün baraj uygulayarak "yetkı gas- pettıği" savunulmuş ve sözkonusu yö- netmeliğin iptali istenmişti. AA muhabirinin yetkililerdcn aldığı bilgive göre, Teknik Öğretmenler Der- neği'nin açtığı iptal davasırun ilk etap talebini görüşen Danıştay 8. Dairesi. yürütmerun durdurulması istemıni red- detti. Danıştay 8. Dairesi. iptal başvurusu- nu daha sonra esastan görüşerek karara bağlayacak. Ote yandan, teknik öğretmenlerden sonra mühendislerin de konuya ilişkin olarak dava açtıklan öğrenildi. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bırliği adına başkan Teoman Alptürk. Danıştay 8. Dairesine açtığı davada. teknik öğretmenlere mühendis unvanı alma hakkı verilmesinin "bilim dışı" ol- duğunu savunarak, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesını istedi. Dava dilekçesinde. teknik yükseko- kullann tümüyle teknik öğretmen yetiş- tirmeye yönelik eğitim ve öğretim verdi- ği. bu kuruluşlann eğitim-öğretim amaç ve programlannın mühendis yetıştirme- ye yönelik olmadığı belırülerek şöyle denildı: "Tamamlama programı adı altında bir düzenleme ile mühendislik unvanı verilemez. Amaa teknik öğretmen ye- tiştirmeye yönelik bir kuruluştan mezun olanlann tamamlama kurslanyla farklı bir uzmanhk olan mühendislik formas- yonuyla donaulacağını varsaymak bi- lim dışıdır." "Kaosgetirecek" Konunun, TMMOB'ye bağlı 170 bin mühendisi yakından ılgılendirdiğı. bu büyük kitlenin, hak, yetki ve sorumlu- luklannı. gerçekte mühendis olmayan başka mesîekten insanlarla paylaşmak- la karşı karşıya getirildiği belirtilen di- lekçede. çeşitli mühendislik dallannda uzmanlaşmış bu kişilerin yönetmelikle zarara uğratıldıjjp görüşü dıle getirildi. Yasanın öngördüğü düzenleme ile 8 aylık eğitim sonucu mühendislik for- masyonu kazanamayacak bu kişilerin. kalitesiz üretimleriyle çahşuklan sektör- lerde kaosa neden olacaklan ileri sürü- len dilekçede. "Mühendis sayısı olağa- nüstü artacak, hızmeun kalitesinde düşüşü ve haksız rekabetı getirecektir" denildı. Teknik öğretmenlere imtiyaz Mühendislik mesleğinın ayn bir uz- manhğı gerekürdiğinin kaydedildiği di- lekçede şöyle devam edildi: "Yasa. teknik öğretmenlere imtiyaz tanımaktadır. Yasa. hem her iki eğitim ve öğretimin amacını, niteliğmi gözardı ediyor hem de üniversite giriş sınavla- nndaki gerçekliği gözetmiyor. Böylece, kamuoyunda kolay mühendislik diye nitelenecek yolu açıyor." Başvunı gerekçesinde, yasamn, ana- yasanın "çağdaş bilim ve teknoloji anla- yışı" ve "eşitlik" ilkesine aykın olduğu iddia edilerek iptali için Anayasa Mah- kemesi'ne götürüJmesı isteniyor. Danıştay 8. Dairesi istemi "ciddi" bu- lursa Anayasa Mahkemesi'ne götüre- cek. TKİ 2 bankayla anlaştı 32 bin konut kredi alacakANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Toplu Konut Idaresi (TKİ). 29 belediye bünyesin- de yapılacak olan 32 bin ko- nut için Pamukbank ve Vakıf- lar Bankası ile kredi anlaşma- sı ımzaladı. Bu yıl yapımına başlanacak konutlar için "Be- lediye arsalan üzerinde toplu konut ve kentsel çevre üretimi vc krediiendirilmesme dair yönetmelik" çerçevesinde, be- lediyelerin kullanılması için ilgili bankalar tarafından veri- lecek krediler, 120 ay içinde geri ödenecek. TKİ Başkanı Yığit Gülök- süz. hükümet prograrrunda yer alan konut sorunun çözül- mesi için 29 belediye bünye- sınde yaklaşık 32 bin konut- luk bir çalışma başlattıklannı ve ilk aşamada, bu yıl içinde 22 bin konutun inşaatına baş- lanacağını belirtü. Uygunluk belgesi verilen 29 belediye ile çalışmaya başladıklannı kay- deden Gülöksüz, "Sanınm. belediye rakamı önümüzdeki günlerde 43'e çıkacaktır" de- di. Bankalann, açılacak kre- diler için gerekli tahsislen yapacağını, kuüanım ve gen ödcmeleri izleyeceğini belırten Gülöksüz, "Bu proje ile va- tandaşlanmızın bir an önce konul sahibi olmasın sağlaya- cağız" dedi. Vakıfbank Genel Müdürü Yaşar V'nıaz Özen, Vakıfbank'ın bugüne kadar 40 bin konut için yaklaşık 1 trilyon 250 milyarhk krediye araa olduğunu belirterek. " Amaamız kar etmek değildir. Belediyelerle işbiriliği içinde çalışıp, halkı ucuz konut sahi- bi yapmak istiyoruz" diye konuştu. Pamukbank Genel Müdü- rü Bülent Şenver de, uzun zamandır konut kredilerine araalık ettiklerini belirterek, "Evsiz insanlan ev sahibi yap- mak için atılan bu adımı tak- dırle karşılıyoruz" dedi. Bankalarla Toplu Konut İdaresi arasında imzalanan protokole göre, küçük ve orta boy konutlann desteklenmesi ve sübvanse edilmesi amaçla- nıyor. 1993 yılında inşaatına başlanacak ve maliyetı yakla- şık 3.5 trilyon lira olan konut- lar için TKİ, 1.75 tnlyonluk kredi açtıracak. Konut malı- yetlerinin yansı ise, vatandaş- iar tarafından karşılanacak. Krediler, TKİ'run onayladığı ve en az 400 konut içeren ve mülkıyeti belediyeyeye ait olan arsalar üzerinde, en fazla 100 metrekare büyiiklüğün- deki konut yapımını öngören projelere açık olacak. Kredi- lerden kendisı ve eşinin konu- tu olmayan ve daha önce top- lu konut kredisinden yarar- lanmamış olanlar faydalana- bilecek. Küçük konutlar için daha cazip kredi koşulian sağlanacak. 6ü meırekarelık bir konut için maliyeün yüzde 70'ne kadar 140 ay geri ödeme süreli ve enflasyon oranının yüzde 20 altında faızli kredi açılabilecek. Kalkınmada ön- celikli iller ve GAP kamsa- mındakı illerde geri ödemeler- de, aynca yüzde 30'luk faiz indirimi yapılacak. Geri öde- me faiz oranlannda ise, Dev- let İstatistik Enstitüsü genel fıyat arüş endeksı ile memur maaş katsayısından hangisi düşükse, o birim esas alına- cak. 7 trilyonluk kaynak Mega projelere trilyonlukdestek NURSUNEREL ANKARA - Hükümet, 1993 yılı içinde başlatılacak "mega projeler" için 7 trilyon lıralık kaynak sağlayacak. Daha önce temin edilmiş olan 4.5 trilyonluk"döviz kredile- ri" ile 2 trilyon lirayı bulan reeskont kredilenni harekete geçirmeyi öngören çalışma, son şeklini aldı. Devlet Baka- nı Tansu Çillerin koordine ettiği çalışmalar, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığfnca (HDTM) sürdürülüyor. HDTM yetkililen. çabşma- lar üzennde Cumhuriyel'e bil- gi verirken," 100 milyon dola- n aşan büyük prpjelenn önce- lik alacağını" belirterek, şunlan söylediler: "Bu prpjeler için, herhangi bir sektörde üretim yapma ve- ya herhangi bir yörede bulun- ma şartı aranmayacak. Sade- ce. yatınm tutannın 100 milyon dolann üzerinde ol- ması ile üretiminin en az dört- te birlik bölümünün ihracata yöneltilebilmesi özelüği ara- nacak. Yaklaşık 7 trilyon lira- lık bir kaynaktan yararlarul- ması sözkonusu. Bunun 4.5 trilyon liralık bölümü. daha onceden temin edilmiş döviz kredileridir. Ancak. bunlarda faiz oranı yüzde 80-85'ler gibi >üksek oranda olduğu için. kullanılmalan güçtü. Biz. ibn kaynaklı teşviklerle ortak kul- lanımını sağlayarakTBu kredi- - mattyettmn yüzde 30-40 gibi bir faiz yüküne dü- ^ürülmesini planladık. Nite- kim, bu sistem uygulanabilir görünüyor. Bunun için 2 tril- yon liralık bir reeskont kulla- nımı planlanıyor. Dolayısıyla kredi, bu faiz oranı ile gayet cazip bir knedidir." HDTM yetkiü'leri, kredi- nin, Sınai Yaünm ve Kalkın- ma Bankası aracılığı ile Jcul- landıqlacağını kaydederek, şöyle dediler: "Sadece, yatı- nm tutannın 100 milyon do- lann üzerinde olması arana- cak.Bunun dışında yöre, sektör vs. gibi herhangi bir şart sözkonusu değil. Bir de üretımin en az dörtte birlik bölümünün ihracata dönük olması istenecek. Dolaynsıyla, diyelim ki, 1 trilyon lirabk bir projenin, sadece fon kaynaklı İcredıyi kullanması halinde 150 milyar lirasının buradan. döviz kredisini kullanması ha- linde d.;, 250 milyar bralık bö- lümü buradan karşılanacak. Kredi kullanımlannın, bu ra- kamlan aşmaması öngörülü- yor. Yaptığımız hesaplama- larda, bu kredilenn pacal maliyetinın yüzde 30-40'lan aşmayacağı görülüyor. Büyük bir ımkandır. Türkiye'nin ya- tınm portföyüne bu sayede önemli katkılar yapılacağı dü- şünülüyor." linton Özal'a w hayır9 • (Baştarafi 1. Sayfada) ocakta Washıngton'dan başla- yacak. Özal. çeşitli kuruluşlar- da "yeni bir Balkan savaşına doğru" konusu ile "İstanbul'un Karadeniz. Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinin ortak başken- ti" olduğu görüşünü işleyen konuşmalar yapacak. özal'm, Beyaz Saray'm yeni evsahibinden istediği randevu "Cbnton öncebkle iç polıtıka konusunda Amerikab secmene yönelik programlan öngörü- yor, göreve başlamadan da dış pobtika alanında yabana dev- let adamlan ile görüşmek iste- miyor" yanıtı ile reddedildiği bildiriliyor. Bununla birlikte VVashington'daki Türk Büyü- kelçiliğinin, bu görüşme için ıs- rarlı girişımlerini yine de sür- oürdüğü belırüliyor 20 arabkta törenle ant içecek olan Clinton'a ABD'nin tüm büyükeiçilerinin, gelenek gereği ıstıfalannı sunmalan ve ABD Büyükelçisi Richard Berkeley"- in de henüz NVashington'a cağ- nhnayışı. Özal-Clinton buluş- ması olasıbğının şimdilik zayıf olduğunu ortaya koyuyor. Cb'nton'ın ant içme törenine Türkiye'den sadece Ziraat Ban- kası Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un kaülacağı açıklandı. Özal, ABD gezisinde güney- de Florida eyaletindeki Fort Lauderdale'den sonra kuzeyde Chicago ve doğuda Boston'a gidecek ve bu arada Harvard Rektörü'nün, Özal'a, ünıversi- tede lürk dıb bolumunu kur- ma yolundaki bir proje önensi- ni iktecegi öğrenildi. özal, beş gün kalacağı Houş- ton'da kalp ve prostat ameli- yatlan ile ilgili bir sağlık deneti- mindengeçecek. Bu arada Özal'ın, Hoüston'a yeıieşeceği açıklanan eski Baş- kan Bush ile de görüşeceği ve kendısıni Türkiye'ye "mavi yol- culuk" yapmaya davet edeceği de Çankaya Köşkü'nden siz; haberler arasında yer abyor. Cumhurbaşkanı'run, eşi Semra Özal ile birlikte 8 şubatta Ankara'ya dönmesı öngörülü- yor. DEVRİMŞEHİDİ ÖĞRETMEN KUBİLAY Kemal Üstiin 4. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaytnlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lslanbul Ödemdi gonderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle