Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLÜL1992 PERŞE MBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Tofaşve
Rena'ult'dan lam
• İş-Ekonomi Senisi -
Renault, ürettiği
otomobillerin perakende
satış fiyatlannı yüzde 6.5
oranında arttırdı. Renault
Mais'ten japılan yazılı
açıklamava göre eylül
ayından iübaren 1993 rnodel
oîarak üretılmeye başlanılan
otomobilterin en ucuz
modelini. 66 milyon 41 1 bin
liraya satılmaya başlayan
Renault 12Torosoluşturdu.
Öte yandan, Tofaş. ürettiği
otomobillerin fıyatlannı
yüzde4.95 ile yüzde 6.89
arasında değişen oranlarda
arttırdı. Yapılan zamdan
sonra Tofaş otomobillerin en
ucuz tipi olan Serçe'nirı
fıyatı, yüzde 6.81 oranındaki
artışla 44 milyon 238 bîn
liradan 47 milyon 250 bin
liraya yükseldi.
DemireL
tesisaçacak
• Iş-Ekonomi Senisi -
Başbakan Süleyman
Demirel. 3 Eylül 1992
perşembe günü
Lüleburgaz'da Eczaabaşı
topluluğu tarafından
k urulan ve 310 milyar liraya
mal olan ilaç tesislerinin
açılışını yapacak. Altyapı ve
teknolojik açıdan en ileri
üretim yöntemleri
kullanılarak kurulan ve
Eczacıbaşı topluluğunun
yıllık ilaç üretim kapasitesini
iki katına çıkarması
planlanan tesislerin açılışına
Devlet bakanlan Cavit
Çağlar. Tansu Çiller, Ekrem
Ceyhun ile Maliye ve
Gümrük Bakanı Sümer Oral
da katılacaklar.
Mobil'den yeni
SSL-MobHServisi-
Mobıl'in
sunduğu
gelişmiş
formüllü. tam
scntetik
moıor
yağınınadı YeniMobil 1.
Yanşlarda denenmiş olan ve
motoru mükemmel konıyan
bu yağ. Möbil
laboratuvarlannda çok
boyutlu araştırmalar sonucu
üretildi. Şirket yetkililerinin
verdiği bilgiye göre zorlu
testlerdedenenen Yeni
Mobil l.motorun325.000
km. kullanımdan sonra bile
\eni gibi çalışmasını sağlıyor.
SSK poliklinik
ücpetleri
• İş-Ekoıtomi Senisi - İ şçi
emeklileri ile sigortalılann eş,
çocuk. dul ve yetimlerinden
poliklinik muayenesi için
alınan ücretler memur maaş
katsayısına bağlandı. Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanan Bakanlar
Kurulu karan uyannca.
bundan böyle işci emek1ileri
ile SSK'lılann eş, çocuk. dul
ve yetimleri. yapılacak her bir
poliklinik muayenesi için (20)
gösterge rakamının memur
maaş katsayısı ilecarpımı
sonucu bulunacak miktar
üzennden ücret ödeyecekler.
İşçi emeklileri ile
sigortalılann eş, çocuk. dul
ve yetimleri. bin lira yerine 13
bin lira ödeyecekler.
Sözkonusu ücretler, memur
maaş katsayısındaki artışlara
paralel olarak artacak.
Eastman
Türkiye'de
• İş-Ekonomi Senisi -
Dünya konfeksiyon
sanayiinde önemli bir paya
sahip olan ve motorlu kesim
makinelerini icat eden firma
olarak tanınan Amerikan
Eastman şirketi Türkiye'de
satış ve servis hizmetleri
verecek. Dünya çapında
kesim makineleri üreten
yaklaşık 20 kuruluşun en
büyüğü olan Eastman,
dünya pazannın yüzde 70'ini
elinde tutuyor.
KLM Vietnam'da
• İş-Ekonomi Senisi -
Hollanda Ulaştırma
Bakanlığı Sivil Havacılık
Dairesi ile Vietnam
hükümeti arasında yeni bir
havacılık anlaşması
imzalandı. Buanlaşmaya
göre KLM Hollanda
Kraliyet Hava Yollan, eski
Savgön olarak bilinen Ho
Crli Minh kentine inme
yelkisi aldı. Anlaşma aynca
KLM'nin. Vietnam'ın Hanoi
kentine de hizmet vermesini
önaörüyor.
Tosltiba'dan çek
• İş-Ekonomi Senisi -
Toshiba Elektromak,
fotokopi, faks, bilgisayargibi
tüm büro makineleıinde %
20"ye varan alım-destekleme
cekı uygulaması başlattı.
Toshiba Elektromak'm
alım-destekleme çekinden
yreni büro makineleri almak
isteyenler, servis hizmeti
yapüranlar ve yedek parça
iiıtı>acı duyan herkes
fjaydalanabilecek.
Enflasyonda yükselmeendişesiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Mayıs aymdan bu yana
yüzde bir dolayında seyreden
enflasyonun bu ay artış göster-
me olasılığının vüskek olduğu
belirtiliyor. Ekonomi çevrelerin-
de özellikle akaryakıta yapılan
zammın ardından onu izleyen
fiyat artışlannın enflasyonu kö-
rüklediği vurgulanıyor. Devlet
Bakanı Tansu Çiller enflasyon-
da kıpırdama beklediklerini be-
lirterek "Ancak biz hazırlığımı-
zı yaptık. Endişeye gerek yok"
dedi.
Ağustos, eylül, ekim, kasım
aylannda enflasyonun yüksele-
ceğini, bundan kaygı duyma-
mak gerektiğini vurgulayan
Çiller, "hedeflerinin, toptan
eşya fıyatlannda geçen senenin
altına inmek olduğunu" söyle-
di. Çiller, enflasyon birinci gün-
dem maddesiyken. son dönem-
de terörün birinci gündem
maddesi olduğunu anımsa-
tarak. "Terörle mücadele ile
enflasyonla mücadele birbirine
• Ekonomi çevrelerinde özellikle akaryakıta yapılan zammın
ardından onu izleyen fiyat artışlannın enflasyonu körüklediği
vurgulanıyor. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller de
ağustos ayında enflasyonda kıpırdama beklediklerini, "ancak
bundan endişe duymaya gerek olmadığını" belirtti.
karşıt iki mücadeledir. Terörle
mücadele kamu harcamalannı
artınr. Enflasyonla mücadele-
nin kamu harcamalannı azalt-
ması gerekir. Bütün bunlara
rağrnen enflasyonu düşürmek
için canla başla gayret edi-
yoruz" dedi. Çiller. hazinenin
küçük tasarruiçuy la bütünleş-
me girişimlerini de sürdürdüğü-
nü belirterek. şunlan söyledi:
"Geçen hafta ilk kez Ziraat
Bankası kanalıyla deneme ma-
hiyetinde satışlar yaptık, çok
ilgi gördü. hepsi satıldı. Bu haf-
ta. ayın 7'sinde hazinemiz sade-
ce Ziraat Bankası değil. Halk
Bankası ve Emlakbank'ı da
devreye sokarak 5'er, 10'armil-
yonluk küpürler halinde tahvil
satmaya başlayacak. Bunlann
kazancı, döviz kazancının çok
üstündedir. Devlet tahvilinin
getirisi yüzde 76 bir yıllık, üçer
aylık da yüzde 69. Bu getiriden
küçük tasarrufçu faydalana-
cak. Bu defa 1.5 trilyonluk tah-
vil çıkacak."
Şubat ayında enflasyonun
yüzde 50"nin altında. yüzde 40'-
(arda olmasını "umut ettikleri-
ni, hedeflediklerini" anlatan
Çiller, "Fazla iyimser olmak
için de. kötümser olmak için de
bir neden olmadığını. ancak ge-
lişmelerin umut verici olduğu-
nu" söyledi. Çiller. KİT'lerle il-
gili bir soruya. "Devletin he-
sabını saç saça baş başa tutanz.
Fonlan bilmiyorduk. Şimdi
KİT'leri bir fınans reformuna
kavuşturmaya çalışıyoruz"
yanıtını verirken, hükümetin
"süratle KİT reformunu yap-
ması, SSK'yı reform anlayışıyla
masaya yatırması. özelleştirme-
ye ilişkin yeniliklerin uygula-
mava konması durumunda iyi-
leşmenin süreceğini" bildirdi.
Vergi reformunun yapılması
gereğini yineleyen Çiller. döviz
sorunu olmadığını. "iddia edil-
diği gibi, döviz rezervlerinin eri-
mediğini" söyledi.
Çiller, gazetecilerin kendisi-
nin açıkladığı rakamlar ile piya-
sadaki ifadelerin bırbirini tut-
madığıru söylemesi üzenne,
"Biz hesaplarla konuşuyoruz.
Olacak, demiyoruz. Olaru söy-
lüyoruz. Üretim ve satışlar
artmıştır, aucak kârlarda düşüş
vardır. Bu doğrudur. bunu söy-
ledik, şeffaf davrandık" dedi.
Çiller, kamu açıklan ile ilgili bir
soruya da, "Bizekonomiyi dev-
raldığımızda hiper enflasyona
doğru gidiliyordu. Enflasyo-
nun düşmesi demek, patatesin
fiyatınm düşmesi demek değil.
Bunu anlatamıyoruz. 74 tril-
yonluk fon var.
Geçen sene bunun üzerinde
harcama olmuş. Bu yıl 25 tril-
yon tasarruf yapıyoruz. Kamu
açığı yine büyüyor. ama hızını
azalttık. Bakmanız gereken,
artış hızıdır. Enflasyon hızının
düşmesi de, birden fıyatlann
düşmesi demek değildir"
yanıtını verdi. Çiller, "eylül
sendromu" ammsatıldığında
da, "Eylül için hesabımızı ki-
tabımızı yaptık. Korkulacak
bir şey yok" dedi.
Deterjan boykotunda keşmekeş
İş-Ekonomi Servisi - İstan-
bullu bakkallann deterjan
boykotu keşmekeşe döndü.
Bazı bakkallar boykotu nasıl
uygulayacaklannı bilmedikle-
ri için eyleme katılmazken.
bazılan promosyonlu deter-
jan almamaya başladı. Tüm
Tüketicileri Koruma Derneği
de. boykotun. stoklannı erit-
mek isteyen bakkallarca ya-
pıldığını belirterek tüketicinin
alet edildiğini savundu.
Bakkal derneklerinin yetkı-
lileri "promosyonla fıyatı şişi-
rilmış deterjanlann pazannı
tıkama" adını verdikleri eyle-
min deterjan ahm-satımını
durdurmayı kapsamadığınt.
tüketiciye "daha ucuzunu al"
tavsiyesinden ibaret olduğunu
belirterek "Küçük bakkallar-
da stok olmadığı için tüketici
derneğınin tepkisi yanlış" dc-
dıler.
Tüm Tüketicileri Koruma
Derneği Başkanı Mehmet Ba-
rak dün yaptığı açıklamada.
bakkallan "vurgunculukla"
suçlayarak "vurgun için stok-
ladıkian deterjanlar ellerinde
patlayan ve marketlere yeni-
len bakkallar eylem yapıyor.
Bu, tüketiciye karşı bir eylem-
dir" dedi. Deterjan zamlannı
fırsat bilen bakkallann deter-
Bir kutu deterjandan
kim ne kazanıyor?
9 bin 350 TL
10 bin 200 TL
3 bin 400 TL
5 bin 950 TL
8 bin 500 TL
11 bin 50 TL
36 bin 550 TL
KDV
Perakendeci kân
Toptancı kân
Satış iskontoları
Promosyon-rekiam
Brût kâr ve finansman masrafı
Üretim maliyetı
Not: 3 kg. ve 85 bin TL'lik deterjan baz alınmıştır.
jan stokuna gittiğinı, kendi
aralannda rekabete girişen
marketlenn düşük fıyattan
mal satması üzcrine de yaptık-
ları stokun ellerinde kaldığını
savunan Barak, "Federasyon,
bakkalın elindeki stoklan. de-
terjan firmalanyla anlaşıp ser-
mayeye dönüştürmek istiyor.
Tüİceticiyi alet ediyorlar. De-
terjan fırmalan da toptancı-
tefeci tüccar kesimiyle çalışıp
faturayı tüketiciye kesiyorlar.
Bunun hesabını soracağız"
dedi.
Merkezi Ankara'da bulu-
nan Bakkallar ve Bayiler Fe-
derasyonu'nun karanyla I
cvlülden itıbaren başlatılan
deterjan boykotu Istanbullu
bakkallar arasında farklı
farklı uygulanıyor.
İsianbul Acıbadem semtin-
den Simbad Market'in yetkili-
si Mahır Yıldınm. deterjan
boykotu ile ilgili haberleri ga-
zetelerden okuduklannı. an-
cak uygulamanın ne şekilde
vapılacağı konusunda der-
neklerinden herhangi bir tali-
maı almadıklannı belirterek,
"Nasıl yapılacağını bilmediği-
miz için boykota katılmadık.
Müşteri istediği deterjanı alı-
\or"" dedi. Anadoluhisan'n-
dan Balaban Market'in sahibi
Yaşar Balaban da. kendilen-
ne herhangi bir duyuru gelme-
diğini belirterek "Bize, boy-
kota katıhn çağnsı gelmedi.
ama ben kendi kendime baş-
lattım. Artık deterjan almıyo-
rum" dedi. Deterjan firmala-
nnın yapııklan aşın promos-
yonla devletten vergi kaçır-
dıklannı savunan Balaban.
"Gelip bize "toptan fıyatma
vereceğiz. yanında da şu şu he-
diyeleri aîacaksınız' diyorlar.
Ben hediye ıstemiyorum. Raf-
la biriken malımı satmak isti-
yorum" dedi.
Kartal'dan Emek Gıda'nın
sahibi Muhammet Mevlüt
Kalamış ise boykottan haberli
olduğunu. hatta boykotu 1 ey-
lül olan başlama tarihinden 1
hafta önce uygulamaya başla-
dığını belirterek "Artık kesin-
likle deterjan almıyorum.
Çünkü zaten raflanmın yüzde
70'i deterjan dolu. Bunlan sa-
tıyorum" dedi.
••
GUZELKENT VILLALARINDA
YAZ-KIŞ EKSİKSİZ YAŞAM
"3odat 1 salon"lu sıradan
apartman daireleri yerine
aynı parayı
ödeyerek;
'-3 bahçeli, bağımsız kaloriferli,
yüzme havuzlu villada
yaşamak istemez misiniz?
İstanbul'a 35 km. uzaklıkta Ataköy benzeri çevrelerin oluştuğu Güzelce'de
(1000 villalık) GÜZELKENT'li olabilmek için kaçınimazfırsat!
» Güzelkent'te tamamı deniz görür konumda. 3 olımpik yüzme havuzu, spor tesisleri, tıcaret ve alışveriş merkezleri,
açık-kapalı otoparkları, restoranları, kafeteryaları, dans pistleri, ilkokul, cami, arıtma tesislerine sahip;
modern şehircilik gereği ortak altyapı galeri şebekesi ve yollan tamamlanmış, bölgenin önemli problemi olan
su sorunu şimdiden çözülmuş, lüks trıpleks villalar...
• Örneği Acıbadem Hukukçular ve Idareciler Kooperatifi'nde mevcut (tüm tesislere tam ortaklık güvencesi)
yörede benzeri olmayan 1994 yılında yaz-kış tam konforla oturacağınız bir site...
500-550-700 milyondan peşin fiyatına 20-30 ay vadeli kampanyası
Kardelen tıpi tripleks villa (247 m
2
brüt) Orkide tipi tripleks villa (189 m
2
brüt)
'îSr
20
20
20
20
30
30
30
30
mZ
250
250
200
200
200
200
150
100
frl
20
10
20
10
10
10
10
10
a*»
225
15
2E
15
10
10
10
10
U. M>
tnMMK
—
70
-
60
30
-
60
60
Tlkttt
Safisı
-
10
-
10
10
to
10
io
Meme
-
23
-
25
18
20
18
20
20. » I d
Ara odene
IMD,Of»
-
-
-
95
55
-
110
120
Tatsıt
Saytsı
ı»»ı
-
-
-
-
10
10
io
10
Odeme
iMıtıoıı
-
-
-
-
21
35
27
35
Topun
IMtK)
'00
700
720
755
835
850
870
930
20 200
20 200
20 100
30 150
30 100
30 100
T*« M *
io io
(»fl
10 20
10 12 540
HUKUKÇULAR VE İDARECİLER SİTELİ olmanın fırsatı!
Seçiminizi yapıp, bilgi için lütfen arayınız!
Merkez Tel 274 95 95
Guzelce Tel 683 48 25 ,
Merkez Adres' Vefabey Sok BMO Bınası No 5, Gayrettepe-ISTANBUL t
Guzelce Adres- Güzelkent. BMO Satış Burosu, Guzelce (B Cekmece den 5 km sonra, E-5'e cephelı)
master
planı
İş-Ekonomi Servisi - Otomo-
ti\ Sanayi Derneği'nin (OSD)
"Kentlerde Toplu Taşımacılık
ve Otobüs Sanayii" raporu ya-
yımlandı.
Raporda, gelişmiş ülkelerde
ideal şehiriçi otobüs sayısı hesa-
bında her 2 bin kişi için 1 oto-
büs ölçeğinin esas alındığı belir-
tılerek. buna göre 1990 yılı için
kentlerde yaşayan toplam 32
milyon kişi için ideal otobüs
parkının 16 bin adet olması ge-
rektiği bildirildi.
Bu rakamın kentleşme hızı
dikkate alındığında 2000 yılı
için 20 bin kabul edilebileceği
kaydedilen raporda. "Bunu
sağlamak için yenileme ile bir-
likte her yıl 2 bin 500 ile 2 bin
700 arasında otobüs alınmalı-
dır" denildi.
OSD raporunda. 1992 yılı ve-
rilerine göre Türkiye'de toplam
2 bin 510 belediye bulunduğu,
bunlardan yüzde 80.8'inin nü-
fusunun 10 binin altında oldu-
ğu belirtildi. Kent nüfusu içinde
100 bin ve üstü nüfuslu kentler-
de oturanlann oranının sürekli
yükseldiği bildirilcn raporda.
Türkiye'nin kendi kaynaklan-
na dayalı bir toplu taşımacılık
modelini oluşturması gerektiği
\urgulandı.
Ülke genelinde yolcu taşıma-
cılığının yüzde 95 oranında ka-
rayolu ile yapıldığı kaydedilen
raporda, şehiriçi taşımacılığın-
da ise bu oranın yüzde 97'lere
ulaştığı ileri sürüldü.
Mevcut toplu taşımacılık sıs-
teminin nitelik ve nıcelik açısın-
dan yetersiz olduğu bildirilen
OSD raporunda. kentlerde
toplu taşımacılık için ülke ça-
pında bir "master plan"ın bu-
lunmaması ve bu nedenle araç
gereksinmelerinin her belediye
tarafından ayn ayn çözümlen-
mek zorunda kahnması nede-
niyle. kentlerde toplu taşımacı-
lık gibi halkın günlük yaşantısı-
nın bir parçası olan hizmetlerin
aksadığı belirtildi.
Toplu taşımacılık hizmetleri-
nin kamu kaynaklan ile destek-
lenmesi, yüksek kaliteli ve ve-
rimli olması gerektiği bildirilen
raporda. toplu taşımacılık
araçlannın ülke üretiminden
karşılanması istendi."
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Terâr ve Demokpasi
Dünyada ve ülkemizde kavramların birbirine karıştığı, kar-
gaşanın egemen olduğu günleryaşıyoruz. İlkeler, değeryar-
gıları altüst olmuş. Terörle demokrasiyi; insan hakları, halkla-
rın hakları ile şovenizmi ayırmak böyle dönemlerde daha da
güçleşiyor. Kavramlar karışıp, hak adına haksızlık yapılmaya
başlandı mı, bedeli çok ağır otayor, acısı hep suçsuz çoğun-
luktan çıkıyor.
PKK'ya, Kürt şovenizmıne tepki adına birçok DYP milletve-
klli, yargı reformu paketinin Meclis'ten geçirilmesine karşı
çıkıyor. İnsan haklarının en temel ilkeleri arasında yer alan,
uluslararası hukukun "olmazsa olmaz" nitelikte gördüğü hü-
kümler yasalarımıza giremiyor. Işkencenin önlenmesi, gö-
zaltı ve tutukluluğun ceza yerine konulamaması, bireyin dev-
lete karşı korunabilmesi ile ilgili haklar herkes için. Belki de
öldürmeyi ve ölmeyi kendine yol, yöntem edinmiş PKK milita-
nı için hemen hemen hiçbir anlam taşımıyordur. Ama sizin
için, bizim için, yasa tasarısının yasalaşmasına karşı çıkan
milletvekilleri için bir gün çok gerekli, çok önemli olmayaca-
ğını kim söyleyebılır?
Kavram kargaşasının, terörün kurbanları sadece ölenler,
yaralananlar, evlerinden yurtlarından olanlar mı? Gemiye
yapılan sabotajla uğratılan maddi kayıp hem hepimizin ce-
binden çıkıyor hem de istanbul'da yaşıyorsak, zar zor bitirilen
köprünün yenlden trafiğe kapatılmasının acısını her gün yol-
jarda bıraz daha fazla kalarak çekıyoruz. Etki tepkiyi getiriyor.
işin içine kavram kargaşası, yanlış yönlendirmeler de katılın-
ca tehlike hızla boyutlanıyor. Yaz sıcağında camlar açık, ge-
cenin sessizliğinde özel gürültüler daha da dikkat çekiyor,
ürküntü veriyor. Son gecelerde askere gönderme de ürkütü-
cü bir törene, gürültüye dönüştü. Askere gidenler arasında
teröre kurban olma olasılığı arttıkça, göndermeler de daha
gösterişli, daha gürültücü ve ürkütücü olmaya başladı. Kendi
adıma savaş filmlerinde gördüğümüz toplumsal isteriye ka-
pıldığımız duygusunu alıyorum. Arkadaşlarını askere gönde-
ren gençler, neşelı, korkusuz görünme adına öylesine çok
içiyor, gösteriyi abartıyorlar ki... önceki gece Topkapı gara-
jında, yola çıkan otobüslerin önünü kesip kesip, sarhoş çığlık-
ları arasında Istiklal Marşı'nı okuyup durdular. Bosna'da,
Kosova'da aynı mahallelerde büyümüş, çocukluğu, arkadaş-
lığı paylaşmış, eğıtım görmüş insanların, hem de çok kültürlü
eğitimderi geçmış insanların nasıl birbirlerini pusu kurarak
öldürdüklerı öykülerini duydukça gelecegimizden kaygı du-
yuyorum.
Insanlığın, sağduyunun dünyada ve ülkemizde sonunda
güçlü çıkacağına, insanın gelişimıne aykırı yaşanan bu kav-
ram kargaşası döneminin çok kısa süreceğıne ve Türkiye'nin
aynı acı deneyimlerden geçmek zorunda kalmayacağına hâ-
lâ kuvvetle inanıyorum. Ancak bugüne kadarı ile yaşananla-
rın bıle bize ne kadar çok zarar verdiğini düşünüyorum.
Baksanıza dünyada gündeme Saraybosna'da yaşanan irv
sanlıkdramı, katliamlar, Almanya'dakı ırkçı patlama girince,
bizde PKK ve terör daha çok can yakmaya başlayınca bütün
sorunları rafa kaldırdık.
Her gün canımızı yakan enflasyonu, ekonomik darboğazı,
haksızlıkları nerdeyse görmüyor, umursamıyoruz. Duyarlı ol-
mamız gereken en yaşamsal konularda ilgisiz ve tepkisız
kalıyoruz. Bu kargaşada demokratik ve sendikal haklarda bi-
llncine dahi varamadan önemli geri adımlar atıyoruz örne-
ğin sendikalı ışçı ya da aktif sendikacı değilseniz, bu yıl sendi-
kalarda delege seçımlerinden başlanarak konfederasyon
yönetımıne kadar bütün kademelerde seçim ve genel kurul
yılı yaşandığını bile farketmemiş olabilirsiniz. Oysa 1983'ten
başlayarak her üç yılda bir yaşanan seçimler zincirinde, de-
lege seçimlerinde yaşanan sorunlar, hileler, olumlu ve olum-
suz gelışmeler hiç değilse gazetelere haber konusu olurdu.
Sendıkaların yönetımlerine kimlerin seçtleceği ile kamuoyu
ilgilenirdi. Öylesine bir ilgisizlik ve tepkısizlik var ki, birçok
sendikada genel kurul yapıldığını işin içinde olduğumuz hal-
de biz bile ancak genel kurul davetıyelerinden öğreniyoruz.
Sendikalarda bütün kadroları kapsayan bir seçim zincirinin
böylesine kamuoyunu ilgilendirmediği, işçi kamuoyunun da-
hi umursamaz olduğu bir dönemı daha yaşadığımızı hiç san-
mıyorum. Sendikal dınamizm, sendikal işlev ve sendika içi
demokrasi için bundan kötü bir ortam, bundan ciddi birçöküş
düşünülebilır mı?
Bankacılık işkolunda yaşanan yoğun işçi çıkarması ve kü-
çülmeyi ise ancak sendikal rekabet sayesinde ilan konusu
olunca çıkan büyük boy ilanlardan öğreniyoruz. İşçi duyarlılı-
ğı, sendikal tepki, içine gırilen genel vurdumduymaz havada,
sadece gazete ılanlarında görülebiliyor. Bu arada çoğu sen-
dikanın yasal zorunluluk olan sendikal egitimleri dahi rafa
kaldırdığını, çok uzun bir zamandır rutin işlerdışında sendikal
faaliyetlerin tümü ile askıya alındığını gözlemlıyoruz Sözde
kamuoyu çöp grevlerıne karşı çok duyarlı idi. Belediye işçile-
rinin ertelenen grevlerinin ardından toplusözleşmelerin ne
olduğunu merak eden var mı acaba? Kamuoyundan, sade
vatandaştan vazgeçtik, sendikalı işçılerın, örgütlü işçilerin,
dahası belediye işçilerinın kendileri YHK'ya, tahkim sıstemi-
ne, arabulucuya kalan sözleşmelerdeki gelişmeler ile ger-
çeiden ılgileniyor, bilgi ediniyorlar mı?
Terörün, sadece zarar görenlere değil, toplumun her kesi-
mine, en çok da insan hakları, demokrasi, çalışan haklarına,
sendikal haklara zarar verdiğini yüzlerle örnekleme ile anlat-
mak, çoğaltmak olasılığı var. Asıl tehlike ise teröre duyulan
tepki ile varılan yanlış noktalar, kavram kargaşasından çıkı-
yor.
Toyota-Sa otomobil pazannda atak hazırlığında
Corolla Türkiye'de üretilecek
İş-Ekonomi Servisi - Toyo-
ta-Sa'nın 1994 yılı sonundan iti-
baren Türkiye'de yeni Corolla
modelini üretmeye başlayacağı
açıklandı. Türkiye modeli ola-
rak seçilen yeni Corollalar'ın
üretim tarihine kadar ithal edi-
leceğini açıklayan Toyota-Sa
Genel Müdürü Ozdemir Sa-
bana, üretime geçtiklerinde it-
halata göre yüzde 20-25 daha
düşük bir fıyatla satış olana-
ğına kavuşacaklannı söyledi.
26 yılda 120 mil> on adeti bu-
lan satışıyla dünyanın en çok
satılan otomobili unvanını taşı-
yan Corollaları bu özelliği nede-
niyle seçtiklerini. Türkiye'de
üretimi kararlaştınlan yeni mo-
delin ise teknik üstünlüklerle
geliştirildiğini anlatan Özdemir
Sabancı, Toyota-Sa'nın teknik
ve pazarlama altyapısını ta-
mamladıklannı söyledi. Üretim
tarihine kadar ithal edilerek bu-
gündcn itıbaren satışına başla-
nacak olan yeni Corollalar'ın
İstanbul'daki tanıtım top-
lantısında konuşan Özdemir
Sabancı. 8 ayda 5 bin Toyota it-
hal ettiklerini. 1994'ün eylül
ayında başlayacak üretimle ilk
üretim yılını 20 bin otomobil
olarak planladıklannı ifade
etti. Satış adedinden önce müş-
teri memnuniyetini düşündük-
lerini ve bayilerine servis-yedek
parça sorumluluğu da verdikle-
rini anlatan Özdemir Sabancı.
bu çerçevede eğitıme ayn bir
Corollalar 94 yılı sonundan itibaren Türkiye'de de üretilecek.
önem gösterdiklerini kaydetti.
Türkiye'de servis ağı kuru-
lurken teknik elemanlann te-
mel eğitimden de yoksun ol-
duklannı gördüklerini belirten
Özdemir Sabancı, Japonya'da
Toyota'nın okul düzeyinde eği-
Toyota-Sa Pazarlama Direk-
törii Ibrahim Orhun da Tür-
kiye'de üretilmesi planlanan
yeni Corolla modelinin Toyota
tarafından Avrupa'da satışına
haziran ayında başlandığını
hatırlatarak, Türkiye'nin bu
tim verdiğini, Toyota-Sa'nın da yeni modelle bazı Avrupa ülke-
bunun ilk örneğini Milli Eğitim lerinden de önce tanışacağını
Bakanlığı ile imzalanan proto-
kol çerçevesinde Şişli Endüstri
Meslek Lisesı'nde vereceğini
ifade etti. Sabancı. burada yeti-
şecek öğrencilerin aynca servis
teşkilatına uygulanan 3 kade-
meli eğitimden geçirileceğini ve
Japonya'daki benzerleri gibi
uzman teknisyenler haline gele-
ceklerini söyledi. Bu eğitimin
sürekli olacağını da vurgulayan
Sabancı. Adapazan'ndaki fab-
rikada üretimde çalışacak ele-
manlann eğitiminin ise fabri-
kanın faaliyete geçmesine ka-
dar sürdürüleceğini ifade etti.
belirtti. Orhun, 4 kapılı binek
otomobilin yanında. Corolla'-
nın station wagon modelini de
satışa sunduklannı ifade etti.
Toyota-Sa yetkililerinden alı-
nan bilgiye göre Türkiye dün-
yada Toyota Corolla üreten
13'üncü ülke olacak. Bugünden
itibaren satışına başlanacak it-
hal yeni Corollalann binek tipi-
nin anahtar teslim fıyatı 115
milyon 738 bin lira ile 166 mil-
yon 341 bin lira arasında değj-
şirken station vvagonlar 123
milyon 48 bin lira fıyatla tüketi-
ciye sunulacak.