Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı: Cumhuriyet Maıbaacılık se Gazetecilik Turk Anonim Şirkeıi adına Berin Nadi Istanbu! Haberleri: Şcnay Kalkan, Dış Haberler: Ergun Balcı. Iş-Ekonomı: Şukran Kelenci, Yun Basan ve Yayam Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocagı Ci
• Genel Yayın Yoneımenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatöru: Hikmel Çetinka>a Haberleri: Mehmeı Saraç. Kültür: Celal t'sler, Makaleler: Sami Karaoren, Spor. Abdulkadir 39/41 Cagaloglu 34334 tst. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telı
# Yazı Jjlerı Mudurlerı. Fosuo Özbilgen (Sorumiu), Celal Başiaogıç (Haber) • Gorsel Vucelman, Duzeltme: Abdullah Vazıcı 9 Muessese Mudur V.: Erol Erkut • Koordınaıor:
Yöneımen: Ali Acar • Duzenleme Muslafa Saglamer 9 Ankara Temsılcısı: CunfM Ahmet Korulsan 9 Muhasebe: Bulenl Vener # Idare: Huse>in Gurer 9 Isleıme: Önder Çelik 9
AreayiiKk, Haber Mudurlerı: Musiafa Balba.>. Işık Kanso, îzmır Temsilci V. Serdar Kızık, Bılgi-Işlem. Nail ınal Bılgısayar Sisıem: Muruvtı Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoglu
Adana Temsilcısı: Ç«ıin Vijenoilu • Reklam: Reha Işılman
)22346, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar. Ankara; Z. Gökalp Blv. Inkılap S. N
19/4, Tel. 433 11 41-47, Teta: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • ttmir. H. Ziya B
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: tnöı
Cd. 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25
TAKV/M:22EYLÜL 1992 Imsak:5.l8 Güneş- 6.44 öğle: 13.02 Ikındrl6 27 Akşam 19.10 Yatsı: 20.30
Ağa Han Ödülleri
tartışması
Haber Merkezi -TBMM
Başkanı Hüsatnettin
Cindoruk, 1992 Ağa H an
Mimarlık ödülü'nün hrir
kişiyedeğil,TBMM'ye bağlı
Mili Saraylar Daire
Başkanhğı'na verildiğini
söyledi.Bu konuda, basan ve
yayın organlannda çıkan
yanlış anlaşılmanın
düzeltilemesı gerektigirai
vurgulayan Cindoruk, "Bu
değerli ödüle layık görûlen
bir kişi değildir. Bu başanlı
sonuç Meclisimıze bağlı Milli
Saraylanmızda çalışan tüm
yönetici ve personelemizin
ortak çaba ve katkılanyla
alınmıştır."dedi. Daha önce
yapılan açıklamada Ağa
Han Mimarlık ödülünü,
Prof. Metin Sözen
başkanlığındaki Milli
Saraylar Programının alöığı
açıklanmşü.
GüPöltü ve
puhsal denge
• İZMİR(AA)-Sürekli
gürültünün, kışilerde sıkıntı,
geriJim ve yprgunluğa yol
açtığı belirtilerek özellikle
kentlerdeyaşayanlann
mümkün olduğunca
gürültülü ortamlardan ırzak
durmaya çaba göstermeleri
islendi. RuhSağlığı Uzmanı
Prof Dr.OyaTuncer,
gürültülü
ortamın neden olduğu
yorgunluk vebitkinliğin.
kişilerin sosyal yaşamını da
olumsuz yönde etkilediğpni
belirterek şunlan söyledî:
"Kısa süreli gürültünün ruh
sağlığı üzerinde pek etkisi
yoktur. Yapılan
araştırmalarda, sıkıntı ve
yorgunluk tan şikayet eden
hastalann büyük
bölümünün. uzun süre
gürültülü ortamlarda
çalıştıklan tespitedilmiştir."
Kestane
ağaçları kuruyor
• BURSA(AA)-
Türkiye'nin "botanik
bahçesi" olarak gösterilen
Uludağ-yamaçlannda
bulunan kestane ağaçlan da
hava kirliliğinden yaşama
küsmeye başladı. Son 7 yılda
yüzlerce kestane ağacı
"mürekkep hastalığY'na
yakalanarak kurudu. Güney
Marmara Doğal ve Kültürel
Çevreyi Koruma
Demeği'nce "kestane
ağaçlan" üzerine yapılan bir
araştırmada. Uludağ
yamaçlanndaki ağaçlan n
hava kirliliği ve egzoz
gazlanndan etkilendiği
belirtildi.
Transatlantik
balonyarışı
• ROTTERDAM (AA) -
Atlantik'te düzenlenen
Tarihi Balon Yanşı'nı
Bertrand Piccard ve Wim
Verstraeten"den oluşan
Belçika ekibi kazandı.
Atlantik Okyanusu'nu
balonla geçmeyi başaran
Piccard ve Verstraeten
yanşmadan sonra AP'ye
yaptıklan açıklamada.
toplam 4 bin 128 kilometrelik
yolculuk sırasında
"kelimelerle ifade edilmesi
mümkün olmayan duygular
yaşadıklanriı" söylediler.
Rotterdam'daki kontrol
noktası olan Zestienhoven
Havaalanı yetkilileri, Belçika
ekibininTSİ04.30'da
Portekiz kıyılanna ulaştığını
kaydederlerken, Piccard ve
Verstraeten, "Portekiz
kıyılannı 100 mil yüksekten
seyretmek harika birduygu"
şeklinde konuştular.
Estetiğin
döşmanı selölit
•ADANA (AA)-Türk
kadınlannın yaşamında.
sağlık sorunu yaratmanm
ötesinde, bir estetik kaygı
olarak güncelliğini koruyan
selülitten kurtulmanınen
sağlıklı yönteminin, diyet
uygulamak ve düzenli spor
yapmaktan geçtiğı bildirildi.
Türk kadınlannda, özellikle
kann bölgesi ile bacaklann
üst ve yan kısımlannda
göriilen ve girintili çıkıntılı
yapısıyla estetiği bozan, deri
altıyağdokusunu
ilgılendiren bir sorun olan
selülitin, sağlıksız beslenme
ve hareketsizlikten
kaynaklandığı kaydedildi.
TCDD136
yaşında• ANKARA (AA)-
TCDD'nin kuruluşunun
136. yıldönümü, 23 eylül
çarşamba günü törenle
kutlanacak. Ulaştırma
BakanlığTndan yapılan
açıklamaya göre, tören
Ulus'taki Atatürk
Heykeli"neçelenk konulması
ve TCDD Genel Müdürii
Tekin Çınar ile üst düzey
yöneticilerinin Anıt-Kabir'i
ziyaretleriyle başlayacak.
Türkiye'de sağlık sorunlannın çözümünde geleneksel tedavi yöntemleri kuşaktan kuşağa sürdürülüyor
Naııe limoııJ)iraz da lıatıııi çiçeğ^hapşu• Marmara Üniversitesi Halk Sağlığı Ana &ıIimDali'n
-
ca gerçekleştirilen araştırmada, hastahklann iyileştiril-
mesi için yararlanılan batıl inanç ve uygulamalann halk
arasında yaygın olduğu ortaya çıktı. Başvurulan yön-
temler, geleneksel sağlık kültürünü yansıtıyor.
lar kuşaktan kuşağa aktanla-
rak sürdürülüyor.
Marmara Üniversitesi Halk
GÜNDÜZ İMŞİR
Tıp dünyasında her geçen
gün hastahklann tedavisinde
yeni metodlar geliştirilirken, ül-
kemizde hala sağlık ve hastalık-
larla ilgili batıl inanç ve tutum-
Sağlığı Anabilim Dalfnca Ko-
caeli'nde gerçekleştirilen bir
araştırmada basit rastlantısal
örnekleme ile seçilen 324 ev
kadınına uygulanan anket so-
nuçlannda. nazar başta olmak
üzere. muska, üşütme. sanlığa
karşı san tülbent örtme .eibi uy-
gulamalar hâlâ sürdürülüyor.
Marmara Üniversitesi Halk
Sağlığı Anabilim Dalı öğretim
görevlisi Doç.Dr. Osman Hay-
ran, sağlık ve hastalığın, kül-
türlere göre değişebilen ka\-
ramlar olduğunu belirterek,
araştırmalannda sağlıkla ilgili
geleneksel inanç ve uygulama-
lann neler olduğunun saptan-
masına çalıştıklannı belirtti.
Hayran. yapılan araştırmada
deneklerden yüzde 52'sinin na-
zara inandığını belirterek şun-
lan söyledi:
"Araşıırmada öğrenim düze-
yi düştükçe nazara inanma
oranında anlamlı derecede ar-
tışlar görülüyor. Lise ve üzeri
öğrenim görenlerde ise nazara
inanma oranı yüzde 32'lere dü-
şüyor. Nazann belirtılenne ör-
nek olarak hastalık hali, baş
ağnsı. çocuklarda ağlama,
kırgınlık. sinirlılik. iştahsızlık
ve uykusuzluk gösteriliyor.
Nazara inananlannyüzrfe38'i
korunmak için genellikle yaşlı
kadınlara "nazar duası"
okutuyor. Yüzde I9'u ise hâlâ
nazar boncuğu takıyor. Aynı
amaçla yapılan dığer uy-
gulamalar ise "muska" taşıma
ve kafanın üzerinden tuz
çevirerek ateşe atma. Nazara
uğradığina inanılan kişiyi iyi-
leştirmek için büyük çoğunluk
(yüzde 84'ü) dua okuturken.
yüzde 8'i kurşun döktürüp
muska yazdınyor."
Yapılan araştırmada baa
hastalık ve belirtilenn nedenleri
olarak en çok sözü edilen ise
üşütme. Üşütme, denekler
arasında yüzde 72 oranında
ateşin. yüzde 82 oranında ök-
sürüğün ve yüzde 57 oranında
ise romatızmanın nedeni ola-
rak gösteriliyor. İshal nedeni
olarak, yüzde 20'si bozuk ye-
mek ve pisüği gösterirken, yüz-
de 39'u da yine üşütmeyi vurgu-
luyor. Araştırmada, en tazla
Âyakkabının güzelliği itici görünümünde
• Bavyeraü doktorun ara-
ba lastiğinden yaptığı
ayakkabılar günümüzde
de modasıru sürdürüyor.
Ayakkabılar, 80'li yıllarda
sokak çeteleri ile punklann
gözdesiydi,
Dış Haberler Servisi- 1940lı
yıllarda Claus Maertens adı-
ndaki Bavycralı bir doktorun
eski araba lastiğinden yaptığı
ayakkabılardan esinlenerek ya-
ratılan ayakkabı rnodası günü-
müz ünlü markalan arasındaki
yerini koruyor.
'Doktor Martens' ayakkabı
modası, özellikle 19601ı yıllar-
da patenti satın alıp, üretimc
geçen fngiliz fabrikatör Bill
Griggs sayesinde dünyaya
tanıtıldı.
Doktor Martens (DM)
ayakkabılar, petrole, yağa ve
aside karşı dayanıklı ve sağlaın
tabanlara sahip olduklan için
ilk zamanlar sadece işçıler. pos-
taalar ve polisler tarafından
kuüaruldı. 60'lı yıllann ortala-
nnda, DM ayakkabılar, sokak
çeteleri arasında da yaygınlaştı.
Hatta sekiz ilikli DM boılar so-
kak kavgacılannın sembolü ha-
line geldi. 70'li yıllarda DM
ayakkabılann yüzde doksanı
sekiz veya üç ilikli, siyah veya
kırmızı renklerde üretildi.
İngiliz modasının büyük bir
çıkış yaptığı 80*Ii yıllann başla-
nnda DM ayakkabılann kade-
rinde de değişiklikler meydana
geldi. Uzun yıllar sadece erkek-
İere hitap eden DM ayakkabı
üreticilen. ayakkabılarda akse-
suarlar kullanarak, kadınlan
DM giymeyc davet etti. Böyle-
likle DM'nin sadece sokak çe-
tesi üyeleri ve punklar tara-
fından giyildiği ile ilgili tılsım
bozulmuş oldu.
Üretimi gerçekleştiren fir-
manın yöneticisi Stephen
Griggs,"Doğrusunu söylemek
gerekirse. 80'li yıllann orta-
lannda çok sayıda kadının DM
ayakkabılan giymeye başla-
dığının farkmda değildik" di-
yor. Estetik açıdan güzel gö-
Doktor Martens ayakkabı modeli günümüzün ünlü markalan arasında yerini koruyor. DM ayakkabılannuı yüzde 80'i 8 ya da 3 ilikli.
rünmese de. DM ayakka-
bılannı giymekten hoşlanan in-
sanlar. ayakkabılann güzelliği-
nin itici görünüşlerinde
yattığını söylüyor.
İngiliz gazetesi The Indepen-
dent'da yer alan haberde, özel-
likle kadınlara hitap eden yük-
sek topuklu ve eski modeller-
den, daha ince tabanlı veni tip
DM ayakkabılann bu marka
için önemli bir adım olduğu
vurgulanıyor.
İnsanlann yüksek topuklu
yeni DM"ler hakkındaki fıkirle-
ri ise değişik: kimileri bu ayak-
kabılan hantal ve kaba bulur-
ken, bazılan için de sağlamlık-
lan ve rahat olmalan bir tercih
nedeni.
Sanatçılardan
özel radyolara
suç duyurusu
• MÜYAP ve bazı sanatçılar
dün özel radyolar için Istanbul
Cumhuriyet Başsavalığı'na
suç duyurusunda bulundular.
Telif hakkı ödemeyen özel
radyolar yüzünden MÜYAP
ile MESAM'm da arası açıldı.
İstanbul Haber Servisi - Ya-
yınladıklan eserlere telif hakkı
ödemeyen özel radyolar, Mü-
zik Yapımalan Derneği(MÜ-
YAP) ile Türkiye Musiki Eseri
Sahipleri Meslek Birliği'nin-
(MESAM)arasını açtı. MÜ-
YAP ve bazı sanatçılar dün özel
radyolar için İstanbul Cumhu-
riyet Başsavcılığı'na suç duyu-
rusunda bulunurken kendileri
dışında herhangi bir kişi ya da
kuruluşun müzik telif haklan
konusunda girişimde bulunma-
sının "anlamsız" olduğunu açık-
layan MESAM ise MÜYAPı
yetki tecavüzü" yapmakla suç-
ladı.
MÜYAP Yönetim Kurulu
Başkanı Yaşar Kekava ile Sibel
Can. Orhan Gencebay. Neşe
Karaböcek. Emel Müftüoğlu,
Gökben. Yüksel Uzel. Yelız,
Aşkın Nur Yengi. Sertab Ere-
ner, Mazhar-Fuat-Özkan.
Grup Gündoğarken. Burhan
Çaçan ve Hakan Peker'in de
aralannda bulunduğu bir grup
sanatçı savalığa verdikleri di-
lekçede özel radyolann eserleri-
ni izinsiz ve sorumsuzca yayın-
ladıklannı belirttiler.
Metro FM. Süper FM. Kent
FM, Number One FM, Radyo
Tek, Genç Radyo ve Show
Radyo adıyla yayın yapan özel
radyolann yurtiçinden yöneti-
lip. yönlendirildiğini savunan
sanatçılar dilekçelerinde şu gö-
rüşlere yer verdiler:
"Yapılan yayın tam anlamıy-
la bize ve yapımcı firmaya ait
haklann gasp edilmesi boyutla-
nna ulaşmıştır. Tek saniye için
60 bin liraya ulaşan rcklanı üc-
retleri alan bu radyo istasyonla-
n. malzeme olarak tümüyle
başkalanna ve bu arada biz sa-
natçılara ait, yayınlamak hak-
kına sahip olmadıklan ses ka-
setlerini kullanmaktadırlar.."
Haliç'in
mavi
duvarlan
Tuvallerinınboyutu 136x4
metre. Şişhane- Kasımpaşa
yolunun gürültüsüne
volkmenleriyle karşı
koyuyorlar. Ellerindeki
fırçalar. içinde rengarenk
boyalar bulunan kululara batıp
çıkıvor.
Marmara Üniversitesi Güzel
SanatlarFakültesi Resim
Bölümü öğrencileri Nuran
Mola, Ayşegül Kale. Ayla
Sunal. Filiz Turan ile Tekstil
Bölümü öğrencisi Deniz
Gökdemir. Haliç Tersanesi'nin
duv anna hayat veriyor.
Bevoğlu Belediyesi Çevre
Komisyonu'nun istemiy le bu
de\ tuval üzerine. Haliç'e inat
masınav i bir deniz. renk rcnk
balıklar, teknelerçiziyorlar.
"Balıklı Du\ar" adını
verdikleri yapıtlan bitmek
üzere. Genç
ressamlar Beyoğlu ilcesineyeni
bir renk getiriyor. (Fotoğraf:
HAYRETTİN SAÖANAK)
üşütülen vücut bölgeleri ıs
yüzde 37 ile ayaklar, yüzde 8 il
ciğerler, yine yüzde 8 mid^
kann, yüzde 6 baş ve böbrek
ler. yüzde 2 ile eller ifade edili
yor.
Doç. Osman Hayran, yapı
lan araşUrmada önemli bir bul
gunun da hastalık ve belırti
lerin iyileştirilmesindt
deneklerin yüzde 7 ile 16'sınır
öncelikle geleneksel uygula-
malara başvurması olduğuna
dikkati çekerek şunlan söy-
lüyor:
"Sıklığı fazla olmamakla bir-
likte başvurulan uygulamalar
geleneksel sağlık kültürümü-
zün özelliklerini yansıtır nite-
liktedir. Sanlığı iyileştirmek
için başvurulan geleneksel uy-
gulamalar (yüzde 7) sanlık
kestirme (hastanın kulak ar-
kası ve alrundajilet ile kesık oluş-
turması) ve san elbiseler giyme.
san tülbent örıme uygulama-
landır. Öksürük için sıcak çay,
ıhlamur. ballı süt, nane-limon
gibi içecekler içirme ve göğsü
sıcak tutmak. yumuşatmak
amacıyla sırt ve göğüse havlu,
muşamba ya da gazete ile so-
ğan ve zeytinyağı, sirke. ispirto,
limon-aspirin kanşımını sanna
uygulamalanna (yüzde 16) baş-
vurulmaktadır. Kabızlığın iyi-
leştirilmesi için başvurulan has-
taya zeytinyağı içirme (yüzde
16) ise diğer bir geleneksel uygu-
lamadır.
Marmara Üniversitesi Halk
Sağlığı Anabilim Dalfnca An-
kara Ili Hasköy-Yunus Emre
Sağlık Ocağı bölgesinde çocuk-
lu kadınlann çocuk sağlığı ile il-
gili geleneksel inanç ve uygula-
malan tanımlamak amacıyla
15-64 yaş grubunda 350 anne
üzerinde yapılan araştırmada
ise ilginç sonuçiar elde cdildi.
Araştırma bulgulanna göre
bölgede çocuk sağlığına ilişkin
geleneksel inanç ve uygulama-
lardan bazılan özetle şöyle:
• Annelerin yüzde 39'u son
çocuğunun doğumunu evde,
yerli ebe, komşular. evdeki bü-
yükler yardımıyla yaptıklannı
\e göbek kesiminde bıçak,jilet,
gibi aletler kullanıldığmı beiirt-
mişlerdir.
• Evdekı doğumlarda, do-
ğumdan hemen sonra çocuğa
yapılan gelenekel uygulamalar
(yüzde 80.3) tuzlama ve tuzlu
suileyıkamadır.
• Göbek bakımında annele-
nn yüzde 61.4 'ü yağ sürme,
yanmış bezin külünü (kara)
serpme, kahve. tuz serpme.
yağda pişirilmiş yumurta koy-
ma, tahta çürüğünün tozunu
serpme gibi geleneksel uygula-
ma yaptıklannı belirtmişlerdir.
• Annelerin yüzde 76 'sı be-
beği ernzirmek için doğumdan
sonra 3 ya da 5 ezan vakti bek-
lediklerini söylemişlerdir.
• Bebeğe 40 gün, 3 ay ya da 1
yaşın sonunda ilk suyunu veren
anneler yüzde 28.3 oranın-
dadır.
• Memeden kesmeye ilişkin
geleneksel uygulamalar ise yüz-
de 68.l'i göğüslere siyah yün,
şaç, tavuk tüyü yapıştırma, ka-
ra sürme. tuz, acı biber sürme.
çocuğu hocaya okutma. okun-
muş şeker yedirme gibi uygula-
malardır.
• Doğan çocuklan yaşama-
yan annelerin yüzde 75'i çocu-
ğu türbeye satma, adak adama.
çocuğa "Dursun, Yaşar. Meh-
met. Satı-Satılmış " gibi isimler
koyma. hocaya muska yazdır-
ma uygulamalannı denemiş-
lerdir.
• Çocuklann yürüyememe
ya da sık düsme sorununda an-
nelerin yüzde 68'i çocuğun iki
ayağı arasına ip bağlayarak
kesme şeklinde tanımladıklan
"köstek kesme" ve çocuğu
cuma günü camiye doğru sal-
lama gibi uygulamadan söz et-
mişleıdir. .
• Kabızhğı gidermek için
annelerin yüzde 40.8'i anüsten
sabunlu ya da zeytinyağlı kağıt
sokma, yağlı süt ve sinameki
otunun suyunu içirme uygula-
malanna başvurmaktadır.
Hkyardım ım son yardım mı?
ASUİVfAN ABACfOĞLL'
İZMİR - İlk yardım konusunda yurttaş-
lann yanı sıra sağlık elemanlannın da bilgi-
sizliği hasta ve yarahlarda ölüm oranını
arttınyor. Özellikle trafik kazalanndan
sonra yoldan geçen kişilerin yaralıyı "çuval
gibi" taksiye atıp hastaneye yetiştirmeye
çalışmalan "yardım'dan çok yapılan en
büyük kötülük olarak nitelendirildi. İlk
yardım uzmanı Dr. John Fovvler. "dok-
toru dava etme" sisteminin yerleştirilmesi
gerektiğini savunarak "Türkiye'de acil ser-
visteki doktorlar ya gerekeni yapmasını
bilmiyorlar ya da yapmak istemiyorlar"
dedi.
Türkiye'de ev ve trafik kazalan sonra-
sında olav yerinde "doğru" yapılan ilk mü-
dahale ile ölüm oranının büyük oranda
azalacağı belirtildi. Öte yandan hastanele-
re yapılan başvurularda da sağlık eleman-
lannın bilgisizliği olayın bir başka yönünü
oluşturuvor. Türkiyc'de "acil tıbbın" bir
uzmanlık dalı halinegetirilmesi gerektiğini
savunan ilgililer. Sağlık Bakanlığı'nın bu
• Trafık kazalanndan sonra
yoldan geçen kişilerin yaralıyı
'Çuval gibi ' taksiye atıp hasta-
neye yetiştirmeye çalışmalan ,
yardımdan çok kötülük olarak
değerlendirildi. 'Acil' tıbbm uz-
manlık dalı olması savunuluyor.
yöndeki başvurulan geri çevirdiğini söyle-
diler.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Ser-
vis Şefi Dr. Akın Bulut. ilk >ardım konu-
sunda Türkiye'de bugünkü sistemin değiş-
tırilerek yerine bambaşka bir anlayışın ge-
tirilmesi gerektiğini sa\ undu. İlk yardımın.
"vatandaşın bilinçlendirilmesınden baş-
layıp haberleşme. ambulans ve hastaneler-
de acil servis ekiplennin yetiştirilmesine
kadar uzanan" bir organizasyonu gerek-
tirdiğıni kaydeden Dr.Bulut. şöyle konuş-
tu:
"Avrupa ve Amerika'da sivil kişiler hıç-
bir kazaya müdahale etmez. Hemen en
yaktn teletbndan ilk yardım ekibi çağrılır.
Bizde bövle bir teşkilat yokiur. Onun yeri-
ne. örneğin boynu kınlan bir yaralı. çuval
gibi taksiye atılır. hastaneye götürülür. Bu
arada yaralının omurilıği kesildiği için ya-
şamını kaybeder. Oysa yerinde tedbir aîın-
ması gerekır. Hastanın, yaralının yerin-
den kaldınlması doğru değildir. lyilik ya-
payım derken cn büyük kötülük edilmiş
olur."
Ambulanslann durumunu "bir felaket"
olarak nitelendiren Dr. Bulut. taşıma aracı
olmaktan öte bir işe yaramayan ambulans-
larda göre\ yapan elemanlann da yeterlı
bilgiye sahip olmadıklannı söyledi. Hızır
acil servislcrinde pratisyen hekimlerin gö-
rev yaptıklannı anımsatan Dr. Bulut, söz-
ierini şöyle sürdürdü:
"Pratisyen hekimler. hızır acii servisle-
rindcki görevlerine, uzmanlık sınavını
kazanıncaya kadar çalıştıklan geçid iş ola-
rak bakıyorlar. Bu servislerdcki görev. be-
lirli birprensibedayanmayan.gerekli ilgiyı
görmeyen bir görev."