23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA HABERLER SHP f de atamalar SHP ve DYP parti grup toplantılannda Şırnak olaylan tartışıldı IANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-SHPMYK toptentısında, yem il olan Iğd'.r '* Ardahan yönetimleri ataiiui, ıstıfa eden Sivas il yönetim kurulu yerine de yeni il yönetim kurulu atandı. Iğdır'a MecitHun, Ardahan'a Yalçın Taştan, Sivas'a da Ziyaeddin Yilmaz başkanlığmda yönetim kurullan atandı. Toplanlıda, Genel Başkan Erdal İnönü'nün gea programı da görüşüldü. Inönü 29 ağustos günü Kocaeh'ne gıdecek, 2 eylülde Trakya ,3-4eylülde Sivas gezisi var. 5 eylülde de Nazilli bölge toplanüsma katılacak, 6 eylül günü de İzmir'e geçecek Siyasi mülteciye destek • İç Politika Servisi -12 Eylül'den sonra yurt dışına çıkarak İngiltere'de siyasi mülteci olarak kalan Doğan Tarkan bugün yurda dönüyor. TIP içinde politik faaliyetlerde bulunan Tarkan, Öncü İşçi gazetesini çıkardı. Proloter, Kurtuluş Sosyalist Dergisı, Kurtuluş Gazetesi, İleri Dergisi, Sosyalist İşçi ve Sosyalist Tartışma, Işçiler ve Toplum, İşçilerve Politika dergilerinde yazılar yazdı. Doğan Tarkan'ın Türkiye'ye dönüşü sırasında insan haklan ihlaliyle karşılaşmaması amacıyla İngiUere İşçi Partisı milletvekilleri Jeremy Corbyn, Chris Smith, Richard Balfe, Stan Nowane, Robin Cook, Diana Abbott, Brian Fedgemore, Bernie Grand ve D. Frazer ile bazt belediye başkanlan. sendika başkanlan ve bilim adamlan Türk yetkililere mektup ve telgrafgönderdiler. Başbakan, İçişlen Bakanı, Adalet Bakanı ve Bayındırlık Bakanhğı'na gönderilen mektuplarda. "Doğan Tarkan'ı tanıyoruz ve izliyoruz. Türkiye'de insan haİdannı ihlal edici bir tutumla karşılaşmamasını umuyoruz." görüşlerine yer verildi. Bayramda açık METROPOL görüşI ANKARA (AA)-30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle cezaevlerinde açık görüş yaptınlacak. Adalet BakanlığYndan alınan bilgiye göre açık görüş İstanbul ve İzmir'de bulunan cezaevlerinde 29 ve 30 Ağustos tarihlerinde, diğer illerde ise 30 Ağustos günü yapılacak. Açık görüşten sadece adlı suçlardan hükümlü ve tutuklu olanlar yararlanacak, siyasi suçlardan cezaevinde bulunanlar Terörle Mücadele Yasası uyannca bu haktan yararlanamayacak. Boyabat'ta 32 evyandı • SİNOP (Cumhuriyet) - Sinop'un Boyabat ilçesine bağh Ihca köyünde meydana gelen yangında 32 ev yandı, bir çocuk yanarak öldü, üç büyük baş hayvan da telef oldu. Yangında zarann 1 milyar lira civannda olduğu bildirildi. Sinop Valisi Adil Yazar konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamasında şöyle dedi: "Boyabat ilçesine bağlı 175 hanelik Ihca köyünde Mustafa Yılmaz'a ait evde, muhtemelen mutfakta bulunan tüpün patlaması sonucu çıkan yangın, yerleşme diizeni itibanyla birbirine çok yakın olan evlere kısa zamanda yayılmış, neticede 32 bina yanmıştır. SHP'de aday seçimi • İSTANBUL (AA)- SHFnin İstanbul'da 6 ilçede yapılacak belediye başkanlığı için başkan adaylannın nasıl belirleneceğine, 1 eylülde yapılacak parti meclisi toplanüsında karar verileceği bildirildi. Adaylann merkez yoklaması, önseçim ya da aday yoklaması yoluyla belirlenmesi konusu PM toplanüsında ele alınacak. Sözlü SOPU önergeleri • ANKARA-Sözlü sorularda rekortmenler arasında 11 'er soru önergesiyle Nevşehir Milletvekih Mehmet Elkatmış ve İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya; 10 soru önergesiyle Kahramanmaraş Milletvekiü Hasan Dikici; 9'ar soru önergesiyle İstanbul Milletveİcili Yusuf Pamuk ile Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu bulunuyor. 'Devlet, hep sokağayenildf • Demirel, DYP grubunda yaptığı konuşmada, "Dünyaya, devlet burayı dağıtıyor dedirtecek bir manzara yaratmaya çalışıyorlar" diyerek Türkiye'- de devletin hep sokağa mağlup olduğunu söyledi. Demirel, "Türkiye bir defa olsun devleti mağlup et- tirmemelidir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Süleyman De- mirel, PKK'run Şırnak'ta yeni bir düzenlemeyi yaratmaya çalışuğını bildirerek, "Halka 'Hadi buradan göçün' gibi bir- takım zorlamalar var. Dünya- ya, "Devlet burayı dağıtıyor' de- dirtecek bir manzara yarat- maya çalışıyorlar" dedi. Başbakan Demirel, uzun bir aradan sonra dün ilk kez topla- nan DYP grubunda terör ko- nusundaki son gelişmeleri de- ğerlendirdi. Devletin, terör ör- gütlerinin peşinde olduğunu ve fevkalade iyi neticeler aldığını bildiren Demirel, şimdi çeşitli denemeler yapıldığını söyledi. Olavlann her gün değişik şekil- lere gırdığjru ve mücadelenin sürdüğünü belirten Demirel, PKK'nm Irak'ta 7 bin 500, İran'da 700-800 ve Türkiye'de 2 bin 700 militanı olduğunu bil- direrek şöyle konuştu: "Hadise çıkaranlardan hiçbirisi bu ilk- baharda Türkiye'ye gelmiş kişi- ler değildir. Bunlar daha önce Türkiye'ye gelip yerleşmiş kişi- lerdir. Devlet bunlan tesirsiz hale getirmeye koyulmuştur. Devlet bu mücadeleyi yürütür- ken şehit veriyor, hepimizi üzen olaylar cereyan ediyor." Demirel devletin terörle mü- cadeleyi yüfütmekten başka ça- resi olinadığını belirterek sözle- rini şöyle sürdürdü: "Türkiye bir defa olsun dev- leti mağlup ettirmemelidir. Türkiye'de devlet hep sokağa mağlup olmuştur. Parlamento, parti kapatılarak adeta sokağa prim verildi. Bu defa Türkiye'- de hiçbır zaman olmadığı kadar iyi bir ortam vardır. İtüfak var- dır. Basın geniş çapta ittifak içe- risindedir." Türkiye'nin büyük bir olayla karşı karşıya olduğunu ve buna hukukun içinde kalarak çözüm Iııöııü: PropagandamücadelesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü, Güneydoğu'da yaşanan olaylann "savaş değil, propaganda mü- cadelesi olduğunu" söyledi. ınönü, ülkenin bölünmesi için propaganda yapıldığını be- lirterek "Propaganda ile mücadelede so- ğukkanlılık korunmalıdır" dedi. SHP grubu dün Erdal İnönü'nün de katılımiyla toplandı. İnönü, toplantıda Şır- nak'taki çatışmalar ile Güneydoğu'da ya- şanan terör olaylanna değindi. Şmıak'ta yaşanan göç olayının guvenı tesis ederek önlenmesi gerektiğmi belirten İnönü, Türkiye'de etnik kökeni ne olursa olsun bütün insanlann güven ve refah or- tamında, demokrasi içinde yaşamalannın sağlanacağını kaydetti. Terorizmin refah ve mutlu insanlar istemediğini ve alınan kararlarla yaraülan olumlu havadan terö- ristlerin rahatsızlık duyduklannı anlatan Inönü, terorizmin ahşılmış propaganda havasında olaylan devam ettirdiğini belirt- ti. Şırnak gezisinin izlenimlerini de aktaran İnönü, "Şimdi orada vatandaşlar zaten aşiretten rahalsız olmuşlar. Bir de burada yaşanmaz propagandası yapılıyor. Amaç, başka yerlerde, Irak'ta olduğu gibi 'Gelin, bu insanlara yardım edip sıkmtılannı bi- tirelim' çağnsının propagandası. Propa- ganda savaşında da fiziki güç önemli olmu- yor. önemlı olan, vatandaşın tavn" dedi. Her olayda PKK'nın aynı propaganda taktiğiyle "Devlet saldırdı, vurdu kırdı" dediğini öne süren İnönü, PKK'run, "dev- let kendi vatandaşına zulmediyor havası yaymaya çalıştıgın]" belirui. İnönü "Dik- kat edilmesi gereken, bu propaganda tek- nikleridir" şeklinde konuştu. Başbakan Demirel dün Genelkurmay Başkanı ile yeni kuvvet komutanlaruu kabul etti. (Fotoğraf: AA) Demirelkomuîanlarla Şırnak olaylannı değerlendirdi OlupbitenlersürprizdeğilANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Süley- man Demirel, Şırnak'ta dün sabah duru- mun sakin olduğunu, devletin teröristlere karşı iyi bir mücadele verdiğini belirterek "Olup bitenler sürpriz değildir. Tabii ki olup bitenleri normal saymak mümkün de- ğil. Olağanüstü hal, ismi üzerinde. Ama her şey programlandığı gibi gidiyor" dedi. Demirel, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ile 30 ağustos pazar günü gö- revi devralacak Hava Kuvvetleri Komu- tanı Orgeneral Halis Burhan ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Vural Ba- yazıt'la Şırnak olaylannı değerlendirdikle- rini bildirdi. Demirel, dün sabah saat 10. OO'da Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ile 30 ağustos pazar günü yeni görevlerine başlayacak olan Hava Kuvvetleri Komu- tanı Halis Burhan ve Deniz Kuvvetleri Ko- mutanı Vural Beyazıt'ı kabul etti. Yaklaşık yanm saat süren görüşmeden sonra Başba- kanlık binasından aynlırken gazetecilerin sorulan üzerine, "Şırnak'ta bu sabah (dün sabah) durum sakin" diyen Demirel, "Gö- rüşmede Şırnak olaylan da ele ahndı mı?" sorusuna şu yanıü verdi: "Tabii, tabii. Yalnız, bu nezaket ziyaretidir." aradığını, PKK'nın 9 ay içinde ortaya çıknu>dığını bildiren De- mirel, Şırnak olaylannı ise şöyle değerlendirdi: "Bazı olaylar tezahür ediyor, ama hiçbir zaman paniğe ve korkuya sebep olmamalıdır. Çünkü aranan odur. Şırnak'ta meydana getirmek istedikleri tamamen yeni bir düzenleme- dir. 'Biz vanz' sadece bundan ibaret değil. Halka, 'Hadi bura- dan göçün' demeleri gibi birta- kım zorlamalar var. Halk iki ateş arasında kaldık, buralar- dan gıdelim gibi bir durum için- dedir. Dünyaya, 'Devlet burayı dağıtıyor' dedirtecek bir man- zara yaratmaya çalışıyorlar. Olayı dünya zeminine çıkarma peşindeler. Kendileri hadise çı- kanp, bunu devletin üstüne yıkmak gibi taktiklen vardır. Devlet durup durduğu yerde kimsenin burnunu kanatmaz. Olaylar tümüyle devletin kont- rolü altındadır. Mücadele dev- let için, devletin birliği, bütün- lüğü için yapıbyor." BAKANLAR KURULU BakanGönen: Sıkıyönetime gerekyok ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Devlet Bakanı ve Hü- kümet Sözcüsü Akın Gönen, devletin mevcut olanaklarla gü- venliği sağladığını, Şırnak olay- lan nedeniyle sıkıyönetim uy- gulamasına gidilmesinin sözko- nusu olmadığını bildirdi. Bakanlar Kurulu, Başbakan Süleyman Demirel başkanlığı- nda önceki akşam yaklaşık 3 saat süren bir topla'nü yaptı. Hükümet Sözcüsü Akın Gö- nen toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Bakanlar Kuru- lu'nda Şırnak olaylannın ele alındığını belirterek, devlet güç- lerinın "önceden alınan istihba- ratlan da değerlendirerek" te- röristlere gerekli karşıbğı verdi- ğini söyledi. Körfez Savaşı sırasında Tür- kiye'ye yerleştirilen peşmerge- lerle birlikte bölgeye sokulan çok miktardaki ağır silahm çe- şitli olaylarda kullanıldığının belirlendigini söyleyen Gönen, "Devlet ülkenin her yerinde, her zaman güvenliği sağlamaya muktedirdir. Bu da son olayda görülmüştür" dedi. Gönen, "Sıkıyönetim söz konusu mu?" sorusuna, "Hayır. Mevcut im- kanlarla bölgede güvenlik sağ- lanamazsa, bir üst yönetim olan sıkıyönetime gidiUr. Dev- let olaylara hakim olmuş, suç zanlılannı gözalüna almışür" yanıünı verdi. Bedirhanoğlu, ANAP'ın Kürt politikasına tepki gösterdi ^Hükümeteiııamm\orıııırANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP'ın Kürt millet- vekillerinden Van Milletvekili Şerif Bedirhanoğlu, partısinin Şırnak olaylannı yerinde ince- lemek için bölgeye bir ekip gön- dermemesini eleştirdi. Bedirha- noğlu, ANAP'ın yann bu ko- nuda TBMM'de genel görüşme yapılması isteğinin "gösterme- lik" olduğunu söyledi. ANAP'- ın Güneydoğu'daki olaylar karşısındaki tutumunu beğen- meyen Kürt milletvekilleri, ko- nuyu yann Ankara'ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile görüşecekler. Bedirhanoğlu, Kürtçe TV yayınından sonra Kürtçe okul açılması konusunu da tartış- maya açan Özal'ı destekledik- lerini bildirdi. Bedirhanoğlu, "İsteyen Kürtçe eğitim yapan okula gjtsin, kendi kültürünü alsın. Bunu engellemenin an- lamı yok" diye konuştu. Bedirhanoğlu, Özal'ın fede- rasyon da dahil olmak üzere her türlü görüşün tartışılmasını istemesıyle ilgili olarak da, "O, ileride halkın bileceği iş. Kor- kunun ecele faydası yok. Bazı gerçekleri görmek lazım. Ger- çekleri gizlemekle hiçbir yere vanlmaz. Nitekim şimdiye ka- dar vanlmadı. Onun için ger- çekleri kabullenip bir an evvel tedbir almak lazım" dedi. Be- dirhanoğlu, bu konuda, ANAP'tan ne beklediğinin, Şır- nak olaylan karşısında partisı- nin ne yâpması gerektiğinin so- rulması üzerine şöyle dedi: "Bizim parti, parti olsaydı oraya bir ekip gönderirdi. Bir komisyon oluşturur, gerçeği ye- rinde görür, Meclis'te anlaürdı. Bir anamuhalefet partisi gibi hareket etmesi gerekir. Ama maalesef öyle değil. Sanki ikti- dardaymış gjbi davramyor. Hükümetin açıklamalan çok çelişkili. Açıkladıklanna da inanmıyorum. ANAP, muhale- fet görevini gereği gibi yapmı- yor." Bedirhanoğlu, ANAP'm Şır- nak olaylanyla ilgili genel gö- rüşme istediğinin göstermelik olduğunu vurgulayarak "Sırf genel görüşme isteği olsun diye, o görüntüyü verme çabasıdır bu. Başka bir anlamı yok. İnanmıyorum samimiyetleri- ne" dedi. Mesut Yılmaz'dan bölgeye ekip gönderilmesini is- tediğinı anlatan Bedirhanoğlu, "Milletvekillerinin bölgeye git- mesini istedi. Ama maalesef kimse gitmedi. Genel Başkan, genel başkan olsaydı milletve- killeri de giderdi. Ben genel baş- kan olacağım, gidin diyeceğim de kimse gitmeyecek.. Oyle şey mi olur?" dedi. SHP MYK üyesi Algan Hacaloğlu'nun 'Kürt raporu'nda hükümete eleştiri: Demokrasi, Kürtsorununuçözıııeye bağh • Bölgede olağanüstü hal uygulamalarının "çok yer- de keyfilik ve denetimsizlikle özdeşleştiğini" belirten Algan Hacaloğlu, raporunda, "faili meçhul cinayetle- re her gün bir yenisinin eklendiğini, yöredeki vali ve kaymakamlardan bazılannın herkesi potansiyel suç- lu olarak görme eğilimi içinde olduğunu, yörede eko- nominin de kilitlendiğini" savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ŞHP MYK üyesi, İstan- bul Milletvekili Algan Haca- loğlu, "Kürt sorunu çözümlen- meden ülkede ne demokrasinin olgunlaşabileceğini, ne ekono- minin istikrara, toplumun hu- zura kavuşabileceğini" söyledi. Bölgenin 14 yıldır olağanüstü hal koşullannda yaşadığmı. bölgedeki 130 kadar fabrikanın atıl olarak beklediğini, çiftçi ai- lelerinin yüzde 38'inin top- raksız olduğunu anlatan Haca- loğlu, "Koalisyon hükümetine verilen sosyal demokrat deste- ğin arkasında demokratikleşme ve sivilleşme, terör ve Kürt so- runu konulannda atılacak ile- rici, dinamik, olumlu adımlar beklentisı vardı. Aradan 8 ay geçti, çok az şey yapılabildi. Hatta ba7i konularda geriye gj- dildi. Koalisyon hükümetine açılmış bulunan güven kredisi- nin miadının hızla dolduğu bi- linmelidir" dedi. SHP MYK üyesi, İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu parti yönetimine sunduğu "Kürt Sorunu Durum ve Poli- tikalar" başlıklı raporunda. Kürt sorunu ile ilgili çeşitli de- ğerlendirmeler yapü ve öneri- lere yer verdi. Hacaloğlu, "Bugün en önemli sorunlardan birinin Gü- neydoğu'da yaşanan olaylar ol- duğunu, bölgede olağanüstü hal uygulamalannın çok yerde keyfıük ve denetimsizlikle öz- deşleştiğini, faili meçhul cina- yetlere her gün bir yenisinin ek- lendiğini, yöredeki vali ve kaymakamlardan bazı- lannın herkesi potansiyel suçlu olarak görme eğilimi içinde ol- duğunu, yörede ekonominin de kilitlenerek şalterinin indiğini" söyledi. Çözüm için net politikalara ve hoşgörü içinde açık tartışma platformuna gerek olduğunu vurgulayan Hacaloğlu'nun ra- porunda yer alan bazı öneriler de şöyle: "Güvenlik güçlerinin orga- nik yapı ve emir-kumanda zin- cirinin sivilleştirilmesi, adeta lejyoner çağnşımı yapan, akılahktan çok duygusal tepki- lerini ön plana çıkaran özel ti- min bölgeden çekilmesi, koru- culuk müessesesinin belirli sü- reli mali güvenceler altında hızla tasfiye edilmesi, güvenlik güçlerinin caydına etkınliği ve hareketliliği artüncı her türlü teknolojik yapılanmanın sağ- lanması zorunludur. Ekonomik sıkıntılann azaltılmasını sağlayacak kısa vadeli politikalar arasında ilk aşamada yüz bin kişiye geçici is- tihdam sağlayacak kırsal iş pro- jesi başlatılmalı, atıl durumdaki fabrika ve tesis devreye ab- nmalı, sınır ticaretine daha çok serbestlik sağlanmalı, olaylarda maddi hasar görenlere karşıhksız devlet desteği sağ- lanmalı, yöredeki tüm ilk, orta- okul ve lise talebelerinin okul masraflan üç yıl süreyle devlet tarafından karşılanmalı, yöre- de görev yapacak sağkk ve eğj- tim görevlilerine ek kolâybklar ve olanaklar sağlanmalı. Orta vadede ise tüm yöreye yönelik bölgesel ekonomik kalkmma projesi uygulamasına geçilmeli- dir. GAP, bu projenin temel ayaklanndan birini oluştur- malıdır. Toprak ve tanm refor- mu projesi, GAP çıkış noktası olmak üzere başlatılmalıdır." Algan Hacaloğlu, sorunun ancak bir önlemler bütünselliği içinde, bir kriz projesinin hızla uygulamaya konulması ile çö- zümlenebileceğini vurgulaya- rak, hükümete demokratikleş- me, sivilleşme, terör ve Kürt so- runu konulannda verilen deste- ğin gereğinin yerine getirilmesi- ni istedi. Hacaloğlu. 8 aydır çok az şey yapıldığını savunarak "Koalisyon hükümetine bu ko- nularda açılmış bulunan güven kredisinin mıadınm hızla dol- duğunu" söyledi. ATÎLLA DORSAY Sarah, Woody, OzaBar, Seks ve Özel TV'ter Üzerine.. "Yukardakiler" ne denli talihsiz bir hafta geçirdiler!.. Deği- şik toplumların çok farklı konumlarda da olsa üstlerinde yuvalanmış; geleneklerin, paranın ve ünün her toplum için geçerli olduğu varsayılan zırhlarına bürünmüş kişiler, dogrusu gözlerimizi yaşartan durumlara düştüler. Ulke- sinden kovulmasına ramak kalan, Ingiliz kraliyet ailesinin başınabuyruk gelini York Düşesi Sarah Ferguson'un, san- ki filmlerinden fırlayıp gelen bir dramla karşı karşıya kalan VVoddy Allen'ın ve bu kez tokadı gelinden değil de 'davulcu damat'tan yiyen ve en 'mahrem' aile içi sırları gazetelere düşen özal aiiesinin başına gelenlere üzülmemek elde değil. Haydi bizimki bir yana, ama üstelik bu olaylardan ikisi, liberal, özgürlükçü, demokrat ve başka şeylerine toz kon- durmayan ülkelerde oldu. Ve böylece kanıtlandı ki sıradan vatandaşlar için geçerli olabilecek özgürlükler, sırça köşk- lerde oturan ünlüler ve soylnlar için o denli geçerli değil- dir. Benzerleri her gün gazetelere yansıyan olaylar, soylu ingiliz düşesinin başına gelince ve soylu da olsa, zengin de olsa, yakışıklı da olsa prens kocasının bir türlü mutlu edemediği fettan Sarah, Amerikalı zengin bir 'aile dostu' ile mercimeği fırına verince kıyamet koptu. öyle ki ölçüyü kaçıran bir gazetemiz, bu özel yaşam fotoğraflanna por- nografik' damgasını bile yapıştırıverdi. Basın^mıza kimi deyimleri ve kavramları iyice bir öğretmek gerekiyor anla- şılan!.. Ya bücür Woody?.. 12 yıldır birlikte olduğu çıtı-pıtı Mia Farrow'a bu yapılır mıydı? Gerçi ilişkiye girdiği söylenen kız, VVoody'nin sadece üvey kızıydı. Yaşını başını da almış- tı maşallah: 21 ini devirmişti. Ancak birçok ailede olabile- cek bu türden bir ilişki, ünlü bir sinema sanatçısımn başına gelince hoşgörü toplumu Amerika'da bile hoş görülmedi. Ve yer yerinden oynadı. Bu olaylann kuşkusuz, liberal olmaya, hoşgörü sahibi olmaya, özgürlükçü olmaya hiçbir sınır tanımadıklarını id- dia eden kimi kalem ve sütun sahiplerince dikkatle irde- lenmesinde yarar var. Liberalliği, genç ve masum insan- lann cinsel açıdan sömürülmesine de yeşil ışık yakmak sayan ve Ulaştırma Bakanı'nın son aldığı kararlarla, 'seks telefonlan' işleten şirketleri kapatmasını dillerine pele- senk edenlerin örneğin... Benzer bir olayın isviçre'de mahkeme önüne dek gittiğini bile unutarak... Ekonomik kalkınmasını tamamlamış, vatandaşlarının olabildiğince geniş bölümüne insan gibi yaşarna haklarını sağlamış ül- kelerde bile bu tür 'özgürlükler' hala tartışma konusu edi- lirken, hiçbir temel sorununu henüz çözümleyememiş, görkemli gelir dağılımı adaletsizliği, devleti talan, eğitim eşitsizliği, işkence ve baskının süregeldiği bir ülkede 'seks telefonlan'nı savunmanın ve bunu diline dolamanın ne anlamı var? Aynı şey, kuşkusuz yine seksi, bu konuda aç insanları- mızı sömürü amacıyla kullanan özel TV'lerin tavrı için de geçerli. Bu konudaTRT'nin şampiyonu olduğu aşırı yasak- çı düşünceyi çağdaş bir toplumun kitle iletişimine yakışır biçimde yavaş yavaş kaldırmak bir şey; seksi, cinselliği, birden sınır tanımaz biçinde, hâlâ bir 'aile toplumu' olan Türkiye'nin gündemine getirmek başka bir şey. İkisi ara- sında kuşkusuz 'makul' ve akıllı bir ortak nokta var. Onu aramak ve buimak gerekli. Evet, özgürlüklerin de bir sınırı var. Yasalar ve toplumun o an için geçerli genel kavramları, değerleri tarafından ko- nan sınırlar bunlar. Bunlan aşmaya soyluların da, sanatçı- ların da gücü yetmiyor. Ve en demokratik dediğimiz ülke- ler bile ABD'den Fransa'ya, Almanya'dan Isvıçre'ye bu konuda kamuoyu vicdanını ve kamunun egemen değerle- rini dikkate almak zorunda kalıyor. Bir tek, her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmada usta olan ve yakında özel televiz- yonculuğun da tıpkı Alo-Telefonlar gibi suyunu çıkaracağı kesin olan Türkiye dışında... Allah bu ülkeye biraz daha akıl tikir ihsan etsin... Gözaltına alınan Kılınç, Elveren ve Savcı işkence gördüklerini açıkladılar Gözaltındaiskenceİstanbul Haber Servisi- Sul- tanahmeı'te düzenlenen 055'i protesto gösterisinde gözaltına alınan Cafer Kılınç, Beyoğlu'- nda gözaltına alınan âmâ sey- yar satıcı Mehmet Elveren ve Güngören'de gözaltına alınan Ramazan Savcı emniyette iş- kence gördüklerini öne sürdü- ler. İHD İstanbul Şubesi'nde dü- zenlenen basın toplanüsında Âmâ seyyar satıcı Mehmet El- veren, 21 ağustosta işportacılık yaptığı için gözaltına alındığı- nı, Beyoğlu Ekipler Amirliği'- nde üç gün boyunca işkence gördüğünü ve rapor aldığını açıkladı. Dayak, cop, soğuk duş gibi işkencelere maruz kal- dığını söyleyen Elveren, kendi- sini Karaköy'deki seyyar satı- cılan organize etmekle suçla- dıklannı belirttı. Sultanahmet'te gözaltına alınan Cafer Kılınç, Terörle Mücadele Şubesi'nde kaba da- yak ve askı işkenceleri gördü- ğünü, savcıhğın kendisini ser- best bırakmasmdan sonra kapıdan tekrar gözaltına aü- narak l.Şube'ye getirildiğini anlatü. Alevi olup olmadığının sorulduğunu. Alevi olduğunu söyleyince birkaç polisin ağzı- na tükürdüğünü belirten Kı- Unç, 1. Şube'ye tekrar getiril- mesindeki amaan işkence izlerinin geçmesi için zaman kazanmak olduğunu öne sür- dü. Göngören'de şüphe üzerine gözaltına alınan Ramazan Savcı da, önce Güngören Ka- rakolu'nda, daha sonra neresi olduğunu anlayamadığı bir yerde işkence gördüğünü iddia etü. Meclis Şırnak için toplanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Ku- rulu yann yapacağı toplantıda Şırnak olaylan ile ilgili ANAP'ın genel görüşme öner- gesinielealacak. TBMM Danışma Kurulu, Başkanvekili Yıldınm Ava'- nın başkanlığmda dün toplan- dı. Danışma Kurulu'nda mec- lisin olağanüstü toplanarak, ANAP'ın Şımak olaylan ile il- gili genel görüşme önergesinin ele alınması kararlaştınldı. Danışma Kurulu'nun karan- na göre Genel Kurul bugün, demokratikleşme paketinde yer alan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından mecli- se yeniden görüşülmek üzere gönderilen Ceza Muhakemele- ri Usul Yasası'nı ele alacak. Genel Kurul yann 13.00 ve 22.00 saatleri arasında yapaca- ğı toplantıda da ANAP'ın Şır- nak olaylan ile ilgili genel görüşme önergesini ele alacak. Meclis cuma günü yapacağı toplantıda ise Erzincan. İnsan Haklan Bakanlığı'nın kurulu- şu, çocuk mahkemeleri, TRT çahşanlannın fazla mesaileri, harp okullanna kız öğrenci alınması, ILO sözleşmeleri ve TÖYÖK yasa tasanlannı gö- rüşecek. Danışma Kurulu, meclisin programının yoğun- luğunu göz önünde bulundu- rarak yann ve cuma günü boyunca meclise ziyaretçi alın- mamasını kararlaştırdı. VEEAT Değerli teyzemiz SEMİHA BtLEKOĞLU'nu kaybettik. Acımız sonsuzdur. Cenazesi 26.8.1992 günü öğlen namazında Sultanahmet Camisi'nden kalkacaktır. Üzüntümüz sonsuzdur. NADtRE ORHAIV tSFENDtYAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle