23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1-3 AĞUSTOS1992 PERŞEMBE * * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 BURASITURKIYE MALUK ŞAHİN Kolesterolünûz Nerelerde? Araya kıtalar ve okyanuslar girse de bazı şeyler değiş- rniyor: Türkiye'deki dostlarımın çoğu düşük kolesterol r>«rhızindeydi, Amerika'daki dostlarımın çoğu da öyle. Kuşkusuz bunun yaşla, şakaktaki kır saçla ilgisi var, a.ma kültürle de ilgisi var. Günümüzde, 40 yaşını aşanların t>öyle bir perhize girmeleri modern yaşamın bir koşulu sa- -lıyor. Yumurta yok, kızartma yok, kırmızı et yok, yağlı peynir yok, krema yok, şu yok, bu yok. Varsa beyaz et, yoksa be- yaz et... Sebze, meyve, havuç, salatalık... Sabah akşam tavuk eti yiyen ve ziyaretlerine gittikçe bana da yediren dUDStlanmın nasıl olupdayumurtlamadıklarınaşaşıyorum. Daha doğrusu şaşıyordum. Yaz başında doktora yolum dl*iştü. Tabii derhal kolesterolümü sordu. Bilmediğimi söy- ledim. Amerikalılann sigara içenlere baktıkları gibi şaş- kınlıkla küçümseme arası bir bakışla baktı. Ve derhal ko- lesterol sayımı istedi. Için için biraz sevindiğimi itiraf edeyim. Dost meclisle- !*• nde herkes kolesterolünün son durumuyia ilgili ayrıntılı raporlar verirken suskun oturmak, sorulduğunda da bil- rr»ediğimi söylemek biraz ağırıma gidiyordu. Boyunu bil- roeyen bir çocuk gibi ayıpladıklarını düşündüğüm oluyor- d u Nihayet ben de öğrenecektim. Nihayet ben de koleste- rolümden söz edebilecektim... Sonuç, beni de doktorumu da şaşırtmadı: Kolesterolüm yüksek çıktı. Ve doktor hemen saymaya başladı: Yumurta yok, kızartma yok, kırmızı et yok, yağlı peynir yok, krema yok, şu yok, bu yok... Durumu kolesterol merakı hayli gelişmiş bir yakınıma aktardım. "Hımm" dedi, "peki, iyi kolesterolün nasılmış!" ; Ne demek istiyordu acaba? Hazır fırsat çıkmışken koles- terolümle onu etkilemek için cevap verdim: "Ne iyi kolesterolü! Benimkilerin hepsi kötüymüş! Dok- tor bir perhiz verdi, aklın durur!" "Saçmalama" dedi yakınım. "Herkeste hem iyi hem de kötü kolesterol vardır. önemli olan ikisinin birbirine oranı- dır Sende bu oran nasıl çıktı?" ; Mahçup duruma düştüm tabii. Cehaletim ortaya çıktı. Yüksek kolesterolümün fiyakasını bile yapamadım. Yüksek tansiyonlular arasında da böyle değil midir! Ka- zara tansiyonunuz 19'a çıkmayıversin. Daha siz ağzınızı açtığınızda başlarlar açıkarttırmaya: , "Ohoo, o da bir şey mi, geçen gün benim küçük tansiyon 19'a çıktı!" ı • • • Kolesterol konusundaki cehaletim ortaya çıktğı günden beri gazetelerde bu konuda ne çıksa okuyorum. Durum bi- raz tartışmalı da olsa, çoğu benzer şeyler söylüyorlar: Dikkat, yüksek kolesterol (daha doğrusu yüksek "kötü" ko- lesterol) kalp hastahklarına neden oluyor. Perhizi ihmal etmeyin: Yumurta yok, kızartma yok, kırmızı etyok, vb. Derken, hoppala; önceki gün (11 Ağustos 1992) anlı şanlı New York Times gazetesinin bilim ekinde manşetten bir haber: "Düşük kolesterol tehlikeli." Haberin ikinci paragrafını aynen çeviriyorum: ; "Bu yıl içinde düşük kolesterolün tehlikelerine işaret eden bir çok araştırma yayımlandı, bazıları da yayımlan- mayı bekliyor. Yüzbinlerce kişiden elde edilen verilere dayanan bu araştırmalar çok düşük kolesterollü kişilerin başka nedenlerle ölüm nedenlerinin arttığını gösteriyor; artan ölüm nedenleri arasında intihar, cinayet, beyin ka- naması, bazı kanserler, karaciğer ve akciğer hastalıkları bulunmakta. Işin ilginç yanı, bu nedenlerden ölümler o öl- çüde artıyor ki düşük kolesterollülerin ölüm oranı ile kalp- ten ölrrte olasılıkları çok olan yüksek kolesterollülerin ölüm oranı arasında hiç blrfark kalrmyor." Acaba yanlış mı okudum diye bir daha okudum. Makale- yi sonuna kadar inceledim. Aynen şöyle diyor: Kolesterolü düşük olduğu için paçayı kurtardıklarını sananlar, aynı sü- re içinde başka nedenlerden öbür dünyayı boyluyorlar. Uzman doktorlar bu bulguların kendilerini çok rahatsız ettiğini, ama durumu nasıl açıklayacaklarını bilmediklerini Söylüyorlar. Kolesterol gibi haberin de iyisi ve kötüsü vardır. Bu kez tercihi size bırakıyorum. İyi haber mi bu, yoksa kötü haber mr? Ne dersiniz? Grevin öyküsüİş-Ekonomi Servisi - Bakanlar Kurulu karan>la dün iki ay süreyle ertelenen belediye işçileri grevi, Belediye-İş Sendikası'run 15 haziranda Ankara. Adana. Trabzon ve Eskişehir Belediyesi'nde grev karan almasıyla gündeme geldi. İstanbul ve İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyeleri için de 2 temmuzda grev karan alındı. 30 temmuzda İstanbul Büyükşehir ve 19 ilçe belediyesinde 24 bin, Ankara Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde 13 bin 500, Adana Büyükşehir Belediyesi'nde 3 bin. Trabzon Belediyesi'nde bin 200 işçi. greve resmen başladı. Izmir Anakent Belediyesi toplusözleşmesi. işçilerin grev oylamasında "Greve hayır" demesi üzerine Yüksek Hakem Kurulu'nagitti. İzmir Karşıyaka Belediyesi'nde ise greve dört gün kala anlaşma sağlanarak işçi ücretlerine yüzde 115 oranında zam \ yapılmasıkabuledildi. ; 4 ağustosta Konak •- Belediyesi'nde çalışan bin 700 işçi de greve çıktı. Belediyeler ve sendika arasında yapılan görüşmeler uyuşmazlıkla sonuçlandı. Taraflar arasında son görüşme önceki gece Çahşma Bakanı Mehmet Moğultay'ın başkanhğında yapıldı. Bu toplantıda belediye işvereni 118 bin lira yevmiyenin üzerine 500 lira kıdem zammı eklenmesini önerdi. Belediye-İş Sendikası da yevmiye önerilerini 155 bin liraya indirdi. Ancak bu görüşmede de anlaşma sağlanamadı. Ac-ina Büyükşehir ve Yüreğir belediyeleri ile ASKİ de ise grevin beşici günü taraflar arasındaki toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Anlaşma uyannca işçi ücretlerine yüzde 194 zam yapıldı. 985 bin lira olan en dü^ük ücret 2 milyon 904 bin liraya çıkanldı. Yüksek Hakem Kurulu önceki gün grev yasağı bulunan belediye işyerlerinden Ankara Su Kanalizasyon İdaresi'nin toplu iş sözleşmesini sonuçlandırdı. FAZLA KİLOLARCNIZ İÇİN TÜRK KALP VAKFI KİLO KONTROL MERKEZİ Tel: 275 12 44/45 • FakS: 266 47 12 G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi I. Sayfada çewes/"Okluk'taöne sürülen görüşleri, Yılmaz'a yonta- rakbasınınbelirli kalemleri aracılığıyla kamuoyunayan- sıttı. TÖ, zaten böyle bir "gaf" bekliyordu. Görüşmeninçarpı- tılarak yansıtıldığını gerekçe yaptı ve... iki gündür, Yıl- maz'a sağdan soldan vuran yumruklarla ANAP içine bir kez daha elini soktu. Cumhuriyet'te dün yayımlanan Olayların Ardındaki Ger- çek sütununda değinildiği gibi; TÖ, sadece bu iktidarın sorunudeğildi. MesutYılmaz'ı "indirmepolitikalannı"açı- ğa vuran TÖ, artık ANAP'ta da "Köşk sorunu"na dönüş- müştü. Kin derecesine varan tutkularını olayların üzerinden ay- lar geçmesine karşın bugün yineliyor TÖ. örneğin, Zon- guldak maden işçilerinetoplusözleşme pazarlığında iste- dikleri parayı veren Akbulutu hâlâ eleştiriyor. Hatta Akbulut'u bu nedenle gözden çıkardığını yine açıklıyor. Yılmaz'a söylediklerini, dün belirli aracılarla yayıyor. ANAP Genel Başkanı'na, "Sana danışmadığınız için işçi meselesinden Kürt meselesine kadar hata yaptınız. Gü- neydoğu'da bitmişsin. Doğu Anadolu'yu, Orta Anadolu'yu kaybettin" diyor. 20 Ekim seçimlerinde ANAP'ın kötü sonuç almasını, bir bakıma Akbulut'a ya da Yılmaz'a bağlıyor. Oysa Kürt soru- nunun "bugünkü duruma düşmesinde" ve Güneydoğu insanının devletten soğumasına, başbakanlığı zamanında aldığı önlemlerin önayak olduğunu unutuyor. "Hanedan rezaletlerinden" hiç söz açmıyor. Batının zengin illerine sevecen gözle, doğunun fukara illerine zoraki bakmanın beş paralık değeri olmadığını hâlâ anlamamış, suçu baş- kalarınayüklüyor. Olağanüstü kongre olur mu? Şu aralar özal, Yılmaz'ı mindere sürükleyip sırtını yere getirmenin peşinde. Ankara kulislerinde ANAP'ta olağa- nüstü bir kongreden sürekli söz ediliyor. Baklayı ağzından çıkardı. Yılmaz'a Okluk'ta demiş ki; "Seçimlerden sonra kongreye gitmen, güven tazelemen lazımdı. Parti liderleri gerektiği zaman güven tazeler. Bunu şimdi bile yapabilir- sin." Fakat, genel merkezde esen havaya bakılırsa Yılmaz, TÖ'nün önüne uzattığı yaş tahtaya basmamış. Üstelik ANAP, olağanüstü büyük kongreyi toplasa bile -hemen herkesin ittifakla söylediğine göre- tüzük gereği seçimlere gidilemiyor. Tüzüğe göre, delegenin beşte bir imzasıyla olağanüstü kongre toplanabiliyor; ancak, "ge- nel başkanlığın, merkez karar ve yönetim kurulunun veya merkez disiplin kurulunun herhangi bir sebeple boşalma- sı hali dışında seçim, olağanüstü toplantıya sebep" olamı- yor. Genel başkan yardımcılarından biri dün bize, "Teşkila- tın bir genel başkanlık sorunu istemediğini" söyledi. Üste- lik, aynı kaynaga göre örgüt, "genel başkan tartışmasına da yanlı değildi." Böylesi davranış ya da tartışmaların "parçalayıcı ve bölücü" olacağına inanıyordu örgüt. Tö- Yılmaz olavı böylece yeni bir aşamaya giriyor. Öte yandan TÖ'nün buyruğuyla Yılmaz'ın çevresinde toplanan kimilerinin -örneğin Ibrahim özdemir'in, Mustafa Taşar'ın, Naci Ekşi'nin- birer ikişer Mesut Bey'i "terk ettik- /er/"gözleniyor. Geçmişle -örneğin Yıldırım Akbulut gibi- hesap görmek isteyenler ya da geleceğe dönük kimi beklentileri olanlar, yavaş yavaş Mesut Yılmaz'ın karşısına geçiyorlar. Tüzüğe karşın Yılmaz, Tö'ye ve beklenti sahiplerine "hodri meydan"çeker mi, elbette bugünden bilinmiyor. Yılmaz, eşi ender bulunan bir Hint kumaşı değil. Ne var ki TÖ'nün, Yılmaz'a git derken yerine kimin geleceğini isim vererek açıklaması gerekiyor. Bir dostumuzun söylediği gibi, TÖ belki de "Yıldırım Bey'in Ingilizce bileniniya buldu ya bulacak!" Grev iki ay ertelendi • Baştarafi 1. Sayfada Yıldırım Aktuna da çöplerin toplanması konusunu Bakan- lar Kurulu'nun gündemine ge- tirdi. Bunun üzerine dün saat 17.30'da toplanan Bakanlar Kurulu konuyu göriiştü. Başbakan Süleyman Demirel başkanhğında toplanan Ba- kanlar Kurulu, Ankara, İstan- bul, İzmir-Konak. Trabzon ve Bursa İznik belediyelerinde 13 gündür devam eden grevi bu- gün saat 07.00'den itibaren 60 gü/ı süreyle erteledi. Başbakan Süleyman Demirel de toplantı- dan aynlırken gazetecilerin so- rusu üzerine, "Grev tehiredildı, hayırlı olsun" dedi. Yaklaşık 1.5 saat süren top- lantıdan sonra açıklama yapan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen, Bele- diye-İş Sendikası ile belediyeler arasında süren göriişmelerin bugüne kadar anlaşmayla so- nuçlanmadığını anımsatarak, şöyle konuştu: "İklim şartlan, grevi halk sağlığı acısından, genel sağhk açısından tehlikeli boyuta gel- diği yönünde bilimsel raporlar alınmışür. Bu raporlar doğrul- tusunda Bakanlar Kurulu ko- nuyu görüşmüş, grevin iki ay süreyle ertelenmesi karan ahn- mıştır. Alınan karann gerekçe- si, genel halk sağlığının, kamu sağhğının ciddi şekilde tehdit edilmesi, salgın hastalık tehlike- sidir." Karar çıkıyor SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yarduncısı Erdal İnönü ile İstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurcttin Sö/cn, çöp sorununa 'geçici çözüm' bulunmasının ardından dün gece Yeşilköv 'deki Yalı Restoran'da başbaşa bir yemek yedi. Neşeli görünen Sözen, tüm çöplerin hafta sonuna ka- dar temizleneceği müjdesini verdi. (Fotoğraf:MUHARREM AYDIN) 40 bin belediye işçisinin grev ertelenmesi karanna gerekçe olan İstanbul İl Hıfzıssıhha Kurulu önerisi şöyle oluştu: İstanbul'da günlerdir süren ve giderek çöp dağlannın oluş- masına neden olan temizlik işçi- lerinin grevini görüşmek üzere dün Hıfzıssıhha Kurulu, Vali Hayri Kozakçıoğlu başkanh- ğında toplandı. Kurul bugüne kadar sonuçlanamayan grevin 60 gün sürc ile ertelenrnesine oy birliği ile karar verdi. İl Hıfzıs- sıhha Kurulu toplantısından sonra karan acıklayan Vah' Ko- zakçıoğlu, karan Bakanlar Kurulu'na öneri olarak ilete- ceklerini bildirdi. Kozakçıoğlu toplantıda belediyenin alma-";ı gerekli bazı önlemleri de karara bağladıklannı belirtti. Hıfzıssıhha Kurulu karanna neden olan Sağhk Müdürlüğü"- nün raporu da dün açıklandı. Raporda kentteki çöplerin ruh ve beden sağlığına etkileri "İs- tanbul'daki hastanelerden ah- nan bulaşıcı hastalık sayılan anlamlı bir artış göstermiyorsa da hastalıklann kuluçka döne- ıninin dikkate ahnması halinde önjmüzdeki günlerde bulaşıa hastalıklarda büyük bir artışın beldenebileceği kanaati" görü- şü ile dile getirildi. Raporda "Aynca şehir içinde biriken çöplerin çıkarttıklan kokularla halkın soluduğu havayı ve at- mc'sferi de kirlettiği, bu arada olışan hidrojen sülfür gazmın halk sağlığı açısından tehlike tesk.il ettiği, çöp kütlelerinin ge- rek turistlik açıdan kötü man- zaıalar oluşturarak sakınca yaıattığı ve gerekse insanlann ruh sağlığı açısından olumsuz etkileryaptıgı" vurgulandı. Ra- po'da çöplerden sızan sulann şeHr içme suyu şebekesine kan- şabileceği olasıhğı üzerinde du- HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE ruldu ve grevin durdunjlması istcndi. Hıfzıssıhha Kurulu, ra- po *u dikkate alarak uygulama- da olan grevin sadece temizlik iş ve hizmetlçrrbölümünü ilgjlen- diren kısminıri 60 gün süreyle Bakanlar Kurulu karanyla er- telcnmesinin uygun olacağı ka- ran alarak Başbakanlık ve ılgılı balcanlara başvurdu. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu Baş- balcanhğa fakslanan kurul ka- rarında, 22 bin işçiyi kapsayan grevde, sadece İstanbul'da hal- kır sağlığını tehh'keye düşüren ve 7 bin 500 işçiyi kap>sayan te- mi.ih'k iş ve hızmetlerinde çah- şarılann 60 gün süreyle greve arc vermelerininyeraldığını be- lirtti. Greve karşı olmadıklannı ve grev kıncıhgı yapmadıklan- nı caydeden Kozakçıoğlu, top- lantıda aynca, çöplerdeki sızın- tılann içme şuyunu tehlikeh bir no<taya getirdigi için belediye- ler n yoğun bir şekilde klorlama yapması ve artan haşarat için de daha etkili önlemler alması geıektiği karanna vanldığını söj'ledi. Biriken çöpler sonucu meydana gelebilecek bulaşıcı hastalık olasılığına karşı da İl Sağlık Müdürlüğü'nce hasta- nelerde yedek yatak aynldığı belirtildi. <)nceki gece Çahşma Bakanı Mehmet Moğultay'ın başkanh- ğında İstanbul'da yapılan gö- rüşmelerden sonuç ahnamama- sı i zerine Türk-İş Genel Başka- nı Şevket Yılmaz, dün Bele- diye-İş ve Tes-İş sendikalan başkanlanyla ortak bir değer- lendirme toplanusı yaparak, hü<ümet yetkilileriyle göriiştü. Türk-İş Bölge temsilciliğinde telcfonla Başbakan Süleyman Demirel ve Devlet Bakanı Er- man Şahin'le görüşen Yıhnaz, belediye işçileri sözleşmesinin YHK'ya götürülmek istendiği- ni söyledi. Grev yasağı kapsa- mındakiler dahil toplam 60 bin 600 belediye işçisinin toplusöz- leşmeîerinin uyuşmazlıkta ol- duğunu belirten Şevket Yılmaz, belediyelerin bütçeden yüzde 1 daha fazla pay almak için işçile- ri greve sürüklediğini savuna- rak şöyle konuştu "Belediyeler bütçeden yüzde 5 pay aynlma- sına karşı, bunun yüzde 6 olma- sını istediler. Bu istek yerine gelmediği için, sanki Maliye Bakanı ve Başbakan'dan öç alır gibi bizi bu durumla yüz yüze bıraktılar." Çahşma Bakanı'nın başkan- DÛNYA'DA yevre Bakanlığı Meteo- rolof Genel Mûdürlüğü'- nder alınan bilgiye göre yurta yağış bekienmiyor. Bütin bölgelerımiz az bu- lutttveaçıkgeçecek Ha- va >ıcaklığı değışmeye- cek Rûzgâr, kuzey ve do- ğu yinlerden hafif. ara sı- ra crta kuvvette esecek Decizlerimızde rûzgâr, Ka- radeıiz ve Marmara'da yıldız ve poyraz, dığer denizlerımızde yıldız ve kara- yefcen 2-4 yer yer 5 kuvvetinde, saatte 4-16, yer yer 21 denız mılı hızfa esetek. Van Gölü'nde hava, az bulutlu ve açık gececek Traözon Zonguldak buluou yağmurKi A-açık B buluOu G-güne^i K-karh S-sst Y-yaOnunu Amsterdam Amman Aûna Bağdat Britael Cenevre Franklurt Leflcoşa Petersburg Londra Madnd Mlano Moskova Münıh OsJo Parıs Prag Rıyad Roma \/iyana Zûnh Y A A A Y Y Y A Y Y A B B Y Y Y Y A 8 Y Y 22° 36° 35° 40° 20° 26° 25° 33° 26° 21° 32° 29° 25° 25° 22° 26° 24° 43° 28° 24° 26° lığında yapılan göriişmelerde, İstanbul Belediyesi'nin grevden önce önerdiği yüzde 70 zammı tekrarlaması nedeniyle anlaş- ma sağlanamadığını kaydeden Yılmaz, "Bu şartlarda greve çıkmış bir sendika başlangıçta teklif edilen ücreti imzalaya- mazdı. Grevden önce yüzde 70, grevden sonra yüzde 70 teklif etmek bizimle alay etmenin ya- nı sıra, halkla alay etmektir" dedi. Çahşma Bakanı Mehmet Moğultay'ın görüşme sırasında "Bu rakamlan Başbakan verdi, ben bu rakamlara kanşmam" dediğinı aktaran Şevket Yıl- maz, Nurettin Sözen'in de söz- leşmeyi nasıl olsa YHK'ya götürürüz düşüncesi içinde ol- duğunu savundu. Yılmaz "Bize yüzde 70 öneriliyor. Yüksek Hakem Kurulu'ndan çıkan sözleşmeler de yüzde 70'le biti- yor. Bunlar tesadüf değil, ba- şından beri yapılan peşin p>azar- hklann bir neticesi. II Hıfzıssıh- ha Kurulu'nun toplanması da grevlerin ertelenmesine gerekçe yaratmak içindir. Bizim halkın sağlığını düşünmememiz müm- kün değil. Ama yüzde 1 pay vermediler diye halkın sağhğını düşünmeyen asıl İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi Reisi'dir" diye konuştu. Türk-İş Genel Başkanı Şev- ket Yılmaz, grevin ertelenmesi üzerine bugün Türk-İş avukat- lanyla birlikte Danıştay'a baş- vuracaklannı bildirdi. Yılmaz, Bakanlar Kurulu'nun İstanbul, Ankara, İzmir-Konak veTrab- zon'da 14 gündür süren grevleri ertelemesinin özgür sendikacıh- ğa darbe olacağmı behrterek, belediye sözleşmesinin hükü- met ve belediyeler arasında ya- pılan peşin pazarlık sonucu Yüksek Hakem Kurulu'na gö- türülmek istendiğini savundu. Belediye-İş Sendikası genel başkanı Fuat Alan da hüküme- tin belediye sözleşmeleriyle ilgi- lenmediğini savunarak "Hükü- metin grevi sadece sağlık açısın- dan ele alması grev kıncıhğın- dan başka bir şey değildir" dedi. Alan, grevlerinin ertelen- mesi üzerine Danıştay'a başvu- racaklannı ve yönetim kurulu- nu bugün toplantıya çağıracak- lannı söyledi. Alan, son görüşmeyle ilgiü olarak şu bilgileri verdi: "ASKİ sözleşmesinin ortala- ması 127 bin lira yevmiyedir. Onlar da her kademede yüzde 70 vererek ortalama 127 bin lira önerdiler. Sonra birseferemah- suz olmak üzere 500 lira kıdem zammı önerdiler. Ortalama ye- di yıl kıdem göz önüne ahnırsa önerileri 131 bin lira yapıyor. Biz de brüt 155 bin lira yevmi- yeye düştük. Bizim savunduğu- muz dört kişilik bir ailenin ge- çinmesi için 4 milyon 300 bin lira gerektiğine kimse karşı çı- kamıyor. Sendikacının ilkesi en azından bu rakamı yakalamak- tır." ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da Bakanlar Kurulu'- nun grevi ertelemesiyle ilgili olarak, "bu kararla Başbakan'- ın bir hafta önce yaptığı bir açıklama tekzip edilmiş olu- yor" dedi. Mesut Yılmaz, Baş- bakan'ın bir hafta önce "Hükü- met olarak işveren konumun- daki belediyelerle sendikalar arasındaki böyle bir ihtilafa müdahil olmak istemiyoruz" dedigini haürlaratarak, "Bu sözlerini tekzip etmesi için sade- ce bir hafta geçmesi gerekti" dedi. Yıhnaz, "Eğer o ifade de doğruysa bu karann alınma- ması lazımdı. Eğer bu karar doğruysa o ifadeler yanhştı" di- ye konuştu. Öte yandan belediye işçileri- nin grev oylamasında "greve hayır" dedikleri ve sözleşmeleri YHK'ya giden, İzmir Büyükşe- hir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, işçilerine yüksek ücret veren belediye başkanlannı "halkın parasıyla fiyaka yap- makla" suçladı. İzmir'de de grevin ertelenme- si üzerine Konak Belediye Baş- kanı Ahmet Sanşın "Erteleme karan hayırh olsun YHK'nın verdiği zammı bile veremezdik. Zor durumda kahrdık" dedi. YHK karan Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Ankara Anakent Belediyesi'- nde çalışan tüm işçiler için, Yüksek Hakem Kurulu'nun (YHK) ASKİ işçileri için verdi- ği oranda ücret artışı yapılması- nı Belediye-İş Sendikası'na önerdi. Karayalçın, bu öneri- nin belediyeye 23.5 milyar Hra- hk bir ek yük getıreceğini de ifade ederek, "ASKİ için veri- len YHK karannı sendika yö- neticilerine öneriyorum. Bu. bizim yeni önerimizdir. YHK'- nın bu karan bize 1992 yıhnın 10 ayında 23.5 milyar lirahk bir yük getirmektedir" dedi. An- kara'daki ilçe belediyelerin baş- kanlan da, belediye gehrlerinin 1989'dan bu yana arttınlmadı- ğına dikkat çekerek, bu oranda artış yapamayacaklannı söyle- diler. Ankara anakent ve ilçe bele- diye başkanlan, dün bir basın toplantısı düzenlediler. Ankara Anakent Belediye Başkanı Mu- rat Karayalçın, YHK'nın önce- ki gün Ankara Su ve Kanalizas- yon İdaresi (ASKİ) işçilerine verilen ücret artış oranının, An- kara Anakent Belediyesi'nde çalışan işçiler için de yapılması- ru önerdi. Karayalçın'ın Bele- diye-İş Sendikası'na yaptığı yeni öneride gruplara göre üc- retlerin 4 milyon 22 bin lira, 4 milyon 284 bin lira ve 4 milyon 546 bin liraya ulaştınlması is- tendi., Karayalçın, YHK'nın ASKİ için belirlediği rakamla- nn ASKİ Genel Müdürlüğü'ne 15 milyar lirahk bir yük getirdi- ğini ifade ederek, "ASKİ'nin bu yükü taşıması güç olacak. ASKİ'nin yıl sonuna kadar ta- rifelerde bir değişiklik yapması. bir başka yerden kaynak bul: ması mümkün değil. ASKİ mali açıdan önümüzdeki aylar- da sorunlarla karşı karşıya ola- caktır" dedi. GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada dilediğini yapar. Biz de bu süper gücün emrine girelim" düşüncesine dayanıyor. Bu, 1920'li yıllardaki "Amerikan mandacılığı"n\n 1992 yılında piyasaya sürülen modelidir. Emperyalizmin Ortadoğu stratejisini, "Beyaz Saray" sözcülerini kıskandıracak ölçüde savunanlar da düne kadar "Amerikan emperyalizmi ve yerli işbirlikçileri" di- ye diye gençleri sokaklara döken eski ve dönek Marksist- lerdir! Ne oldu Amerikan emperyalizmine? 12 Eylül ve ANAP ile birlikte siyaset sahnelerinden çe- kildi mi? Bu, "Yeni Amerikan mandacılığı"d\r. Bu yeni "Amerikan mandacıları "arasında 1970'li yılla- rın Marksist ideologları ile aynı yılların hodri meydan bıyıklı, parkalı ve silahlı-külahlı militanlarının yer alması da şaşırtıcı değildir. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra sosyalizm modaydı, beylerimiz Marksist oldular; 1980 öncesi ve sonrasında moda liberallikti, beylerimiz liberal oldular. Olan bu... Bu moda akıma karşı, ulusal kurtuluşçuluğun, bağtm- sızlık bilincinin, sosyalizmin, sosyal demokrasinin ve Atatürkçülüğün ortak seslerinin duyulması gerekiyor. Bu sesi duyuracak olanlar; sosyal demokrat partiler, işçi sendikalan ve ilerici aydınlardır. CHP, KurtuluşSavaşı'nınhamuruileyoğrulmuş, 1960'- lı yıllarda da demokrasinin ve sosyal hakların öncülüğü- nü yapmış olan köklü ve soylu bir partidir. SHP, 12 Eylül darbesi ile parçalanan solu bir parti çatısı altında toplayan ve CHP'nin görüşlerini dile getirerek oy toplayan bir yeni partidir. DSP lideri Ecevit, CHP ile birlikte iktidara gelen, solun bir dönemki başarılarında önemli katkıları olan, duygu- sallığına, yanılgılarına ve çelişkilerine karşın yurtsever bir liderdir. DİSK, 12 Eylül'ün işkencelerinden geçerek bilenmiş, deneyli bir işçi kuruluşudur. CHP, şimdi, kaynağını Kurtuluş Savaşı'nda bulan anti- emperyalist düşünceleri ve inançları, çağımızın sosyal demokrat düşüncesiyle yorumlayıp yaşama geçirmek görevi ile karşı karşıyadır. YalnızcaCHPmi? Kendisine "Atatürkçü, ilerici, laik, sosyal demokrat, demokratik sosyalist" diyen ve siyaset ile ilgilenen her- kes bu görevi omuzlamak zorundadır. Ne sosyalizm ölür, nesol biter, nebağımsızlık nostaljik bir slogan olur. Hiç şüphe yok; sol, bütün dünyada ve Türkiye'de daha demokratik, daha güleryüzlü, daha çağdaş ve daha üret- ken biçimde yeniden örgütlenip güçlenecektir. Yeryüzünden emperyalizm kalktı mı? Hayır. Tekeller kendiliklerinden yok oldu da sermaye emeği sömürmekten vaz mı geçti? Hayır. Emek-sermaye çelişkisi kalktı da sınıfsız toplum mu kuruldu? Hayır. Emperyalizme karşı bağımsızlık bilinci şu serbest pi- yasada arz ve talep eğrisine takılıp kayıp mı oldu? Hayır, yine hayır. öyleyse, sol ve sosyalizm yok edilemez. Bağımsızlık "bilinci ve inancı da yok sayılamaz. öyleyse? öyleyse, yapılacak iş bellidir. ilk iş, CHP'yi açıp, SHP ve DSP'yi CHP çatısı altında toplamaktır. ikinci iş, Anayasa ve Sendikalar Yasası'nhdeğiştirdik- ten sonra CHP ve DİSK arasında, tıpkı Avrupa'daki sos- yal demokrat partiler gibi örgütsel ilişki, yakınlık ve dayanışma kurmaktır. SHP lideri İnönü, 12 Eylül'den sonra sosyal demokrat- ları birleştirme işlevi ile siyasete atıldı. Bu işlev, CHP'nin açılması ile bitmiş değildir. Bağımsızlıktan, banştan, laiklikten, üniter devletten, Türkü, Kürdü, Arabı, Lazı, Arnavutu, Çerkezi, Boşnakı ile "Türkiye halkı"nöan yana olan "Anadolu aydınlan", gö- rev sizlere düşüyor... Bilim adaıııları sinek ayındaİstanbul Haber Servisi - Beledi- ye işçilerinin grevi Bakanlar Kurulu'nca iki ay ertelenirken, dün bir grup bilim adamı İstan- bul'da biriken çöp dağlannda sinek avına çıktı. Beyaz önlükleri, ağızlanna taktıklan maskeleriy le ameliya- ta girecek doktor görünümün- deki grup, ellerindeki sineklik- lerle Istanbul'un çeşiıli bölgele- rindeki çöplerde araştırma yaptı. Değişik bölgelerden alı- nan sinek örneklerinin incelen- mesı sonucu taşıdıklan hasta- lıklann çeşitleri de öğrenilebile- İstanbul Üniversitesi Veteri- neı Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. At lla Ilgaz başkanhğında 7 ki- şilik grup tarafından yüriitülen çalışmalarda İstanbul'un eği- Ü'ITI düzeyi yüksek ve düşük il- çel;rinde araştırma yapıldı. Yapılan araştırmalarda kentin gelişmiş ilçelerinde bulunan çöp yığınlanndaki sinek sayısı- Çöp toplama • Baştarafi 1. Sayfada atığın biriktiği sokaklann ilaç- lanmaması halinde, halkı en- feksiyonlardan korumanın olanaksız olduğunu ifade etti. Grev süresince sokaklarda biri- ken çöplerin bir bölümü ilaçla- narak ya da üzerlerine kireç dökülerek tehlikesiz hale geti- rilmeye çalışıldı, bir o kadan da çürümeye terk edildi. "Çöple- rin kahn torbalara konulması ve ağızlannın sıkıca kapatılma- sı" uyanlan dikkate alınmadığı için çöp dağlan. bakteri, man- tar, virüs gibi her türlü mikrop ve parazitin ürediği bir ortam haline geldi. Hava sıcakhğı ve nem oranının yüksek oiması nedeniyle bu çöpler, böceklerin ürtme ve çoğalmalan için de uyj;un zemin oluşturdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yctkilileri çöplerin en geç hafta basına , kadar toplanacağını açıkladı. Verilen bilgiye göre çöpler belediyenin olanaklan ve gerckirse özel sektörden de ).ıuiiiıı ısicnerck toplan.'cak. So^aklar ilaçlı sularla yıkan.ı- nın gelişmemiş bölgelerine oranla daha az olduğu ortaya çıktı. Prof. Dr. Atilla Ilgaz, si- nek sayısının bölgelere göre değışiminin çöplerin hijyenik kurallara uygun olarak çöplük- lere atılıp atıhnamasından kay- naklandığını söyledi. Yaptıklan çahşmanın sonu- cunun İstanbul Valiliği ve Bü- yükşehir Belediye Başkanhğı'- na sunulacağını belirten Prof. Ilgaz şunlan dedi: "Sinekler taşıyıadır. Hasta- lıklann en önemli taşıyıcılan- dır. İnsan sağlığı açısından hangi mikroorganizmalan taşı- dıklannı araştıracağız. İstan- bul'un çeşitli yörelerindeki bi- rikmiş çöplerden örnek aldık. Bunlann mikrobiyolojik araş- tırmalan yapılacak. Çöplerin kokuşması için bir süre bekle- dik. Şu anda araştırma için en uygun zaman. Bu sinekler bü- yük ihtimalle tifo, sanhk, tüber- küloz, kolera gibi hastalıklann taşıyıcılan durumundadır." cal. ve kent havadan helikop- ter e, karadan da özel araclarla ilaclanacak. Herhangi bir tehli- ke olmamasına karşın şehır su- yu da klorlanacak. Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Bakanlar Kurulu'nun erteleme karanndan hemen sonra, Cum- huriyet'in konu hakkındaki so- rulannı yanıtladı. Karayalçın, Ankara'da 30 bin tondan fazla çöp biriktiğini belirterek, çöple- rin en kısa sürede kaldınlması için çalışmalara başlandığını bildirdi. Karayalçın, şöyle de- vam etti: "Şu anda, bütün belediye yetkilileriyle çok yönlü birçahş- ma yaparak, ihtiyacı çıkanyo- ruz. Sokaklann deterjanla yı- kanması için haarlık yapıyo- ruz. İtfaiyemize bu yönde talimat verdik. Şimdi ben, valı- likle görüşerek. taleplerimizi ileteceğim. Askeriyeden, Kö- yişleri'nden alacağımız araç- gereç ve kamyon sayısına bağlı olarak çöplerin ne kadar sürede kalkacağı belli olur."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle