Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1-3 AĞUSTOS1992 PERŞEMBE * * * * CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
BURASITURKIYE
MALUK ŞAHİN
Kolesterolünûz Nerelerde?
Araya kıtalar ve okyanuslar girse de bazı şeyler değiş-
rniyor: Türkiye'deki dostlarımın çoğu düşük kolesterol
r>«rhızindeydi, Amerika'daki dostlarımın çoğu da öyle.
Kuşkusuz bunun yaşla, şakaktaki kır saçla ilgisi var,
a.ma kültürle de ilgisi var. Günümüzde, 40 yaşını aşanların
t>öyle bir perhize girmeleri modern yaşamın bir koşulu sa-
-lıyor.
Yumurta yok, kızartma yok, kırmızı et yok, yağlı peynir
yok, krema yok, şu yok, bu yok. Varsa beyaz et, yoksa be-
yaz et... Sebze, meyve, havuç, salatalık... Sabah akşam
tavuk eti yiyen ve ziyaretlerine gittikçe bana da yediren
dUDStlanmın nasıl olupdayumurtlamadıklarınaşaşıyorum.
Daha doğrusu şaşıyordum. Yaz başında doktora yolum
dl*iştü. Tabii derhal kolesterolümü sordu. Bilmediğimi söy-
ledim. Amerikalılann sigara içenlere baktıkları gibi şaş-
kınlıkla küçümseme arası bir bakışla baktı. Ve derhal ko-
lesterol sayımı istedi.
Için için biraz sevindiğimi itiraf edeyim. Dost meclisle-
!*• nde herkes kolesterolünün son durumuyia ilgili ayrıntılı
raporlar verirken suskun oturmak, sorulduğunda da bil-
rr»ediğimi söylemek biraz ağırıma gidiyordu. Boyunu bil-
roeyen bir çocuk gibi ayıpladıklarını düşündüğüm oluyor-
d u Nihayet ben de öğrenecektim. Nihayet ben de koleste-
rolümden söz edebilecektim...
Sonuç, beni de doktorumu da şaşırtmadı: Kolesterolüm
yüksek çıktı. Ve doktor hemen saymaya başladı: Yumurta
yok, kızartma yok, kırmızı et yok, yağlı peynir yok, krema
yok, şu yok, bu yok...
Durumu kolesterol merakı hayli gelişmiş bir yakınıma
aktardım.
"Hımm" dedi, "peki, iyi kolesterolün nasılmış!"
; Ne demek istiyordu acaba? Hazır fırsat çıkmışken koles-
terolümle onu etkilemek için cevap verdim:
"Ne iyi kolesterolü! Benimkilerin hepsi kötüymüş! Dok-
tor bir perhiz verdi, aklın durur!"
"Saçmalama" dedi yakınım. "Herkeste hem iyi hem de
kötü kolesterol vardır. önemli olan ikisinin birbirine oranı-
dır Sende bu oran nasıl çıktı?"
; Mahçup duruma düştüm tabii. Cehaletim ortaya çıktı.
Yüksek kolesterolümün fiyakasını bile yapamadım.
Yüksek tansiyonlular arasında da böyle değil midir! Ka-
zara tansiyonunuz 19'a çıkmayıversin. Daha siz ağzınızı
açtığınızda başlarlar açıkarttırmaya:
, "Ohoo, o da bir şey mi, geçen gün benim küçük tansiyon
19'a çıktı!"
ı • • •
Kolesterol konusundaki cehaletim ortaya çıktğı günden
beri gazetelerde bu konuda ne çıksa okuyorum. Durum bi-
raz tartışmalı da olsa, çoğu benzer şeyler söylüyorlar:
Dikkat, yüksek kolesterol (daha doğrusu yüksek "kötü" ko-
lesterol) kalp hastahklarına neden oluyor. Perhizi ihmal
etmeyin: Yumurta yok, kızartma yok, kırmızı etyok, vb.
Derken, hoppala; önceki gün (11 Ağustos 1992) anlı şanlı
New York Times gazetesinin bilim ekinde manşetten bir
haber: "Düşük kolesterol tehlikeli."
Haberin ikinci paragrafını aynen çeviriyorum:
; "Bu yıl içinde düşük kolesterolün tehlikelerine işaret
eden bir çok araştırma yayımlandı, bazıları da yayımlan-
mayı bekliyor. Yüzbinlerce kişiden elde edilen verilere
dayanan bu araştırmalar çok düşük kolesterollü kişilerin
başka nedenlerle ölüm nedenlerinin arttığını gösteriyor;
artan ölüm nedenleri arasında intihar, cinayet, beyin ka-
naması, bazı kanserler, karaciğer ve akciğer hastalıkları
bulunmakta. Işin ilginç yanı, bu nedenlerden ölümler o öl-
çüde artıyor ki düşük kolesterollülerin ölüm oranı ile kalp-
ten ölrrte olasılıkları çok olan yüksek kolesterollülerin
ölüm oranı arasında hiç blrfark kalrmyor."
Acaba yanlış mı okudum diye bir daha okudum. Makale-
yi sonuna kadar inceledim. Aynen şöyle diyor: Kolesterolü
düşük olduğu için paçayı kurtardıklarını sananlar, aynı sü-
re içinde başka nedenlerden öbür dünyayı boyluyorlar.
Uzman doktorlar bu bulguların kendilerini çok rahatsız
ettiğini, ama durumu nasıl açıklayacaklarını bilmediklerini
Söylüyorlar.
Kolesterol gibi haberin de iyisi ve kötüsü vardır. Bu kez
tercihi size bırakıyorum. İyi haber mi bu, yoksa kötü haber
mr? Ne dersiniz?
Grevin öyküsüİş-Ekonomi Servisi -
Bakanlar Kurulu karan>la
dün iki ay süreyle ertelenen
belediye işçileri grevi,
Belediye-İş Sendikası'run 15
haziranda Ankara. Adana.
Trabzon ve Eskişehir
Belediyesi'nde grev karan
almasıyla gündeme geldi.
İstanbul ve İzmir Büyükşehir
ve ilçe belediyeleri için de 2
temmuzda grev karan alındı.
30 temmuzda İstanbul
Büyükşehir ve 19 ilçe
belediyesinde 24 bin, Ankara
Büyükşehir ve ilçe
belediyelerinde 13 bin 500,
Adana Büyükşehir
Belediyesi'nde 3 bin.
Trabzon Belediyesi'nde bin
200 işçi. greve resmen
başladı. Izmir Anakent
Belediyesi toplusözleşmesi.
işçilerin grev oylamasında
"Greve hayır" demesi
üzerine Yüksek Hakem
Kurulu'nagitti. İzmir
Karşıyaka Belediyesi'nde ise
greve dört gün kala anlaşma
sağlanarak işçi ücretlerine
yüzde 115 oranında zam
\ yapılmasıkabuledildi.
; 4 ağustosta Konak
•- Belediyesi'nde çalışan bin
700 işçi de greve çıktı.
Belediyeler ve sendika
arasında yapılan görüşmeler
uyuşmazlıkla sonuçlandı.
Taraflar arasında son
görüşme önceki gece
Çahşma Bakanı Mehmet
Moğultay'ın başkanhğında
yapıldı. Bu toplantıda
belediye işvereni 118 bin lira
yevmiyenin üzerine 500 lira
kıdem zammı eklenmesini
önerdi. Belediye-İş Sendikası
da yevmiye önerilerini 155
bin liraya indirdi. Ancak bu
görüşmede de anlaşma
sağlanamadı.
Ac-ina Büyükşehir ve
Yüreğir belediyeleri ile ASKİ
de ise grevin beşici günü
taraflar arasındaki toplu iş
sözleşme görüşmelerinde
anlaşma sağlandı. Anlaşma
uyannca işçi ücretlerine
yüzde 194 zam yapıldı. 985
bin lira olan en dü^ük ücret 2
milyon 904 bin liraya çıkanldı.
Yüksek Hakem Kurulu
önceki gün grev yasağı
bulunan belediye
işyerlerinden Ankara Su
Kanalizasyon İdaresi'nin
toplu iş sözleşmesini
sonuçlandırdı.
FAZLA KİLOLARCNIZ İÇİN
TÜRK
KALP
VAKFI
KİLO
KONTROL
MERKEZİ
Tel: 275 12 44/45 • FakS: 266 47 12
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi I. Sayfada
çewes/"Okluk'taöne sürülen görüşleri, Yılmaz'a yonta-
rakbasınınbelirli kalemleri aracılığıyla kamuoyunayan-
sıttı.
TÖ, zaten böyle bir "gaf" bekliyordu. Görüşmeninçarpı-
tılarak yansıtıldığını gerekçe yaptı ve... iki gündür, Yıl-
maz'a sağdan soldan vuran yumruklarla ANAP içine bir
kez daha elini soktu.
Cumhuriyet'te dün yayımlanan Olayların Ardındaki Ger-
çek sütununda değinildiği gibi; TÖ, sadece bu iktidarın
sorunudeğildi. MesutYılmaz'ı "indirmepolitikalannı"açı-
ğa vuran TÖ, artık ANAP'ta da "Köşk sorunu"na dönüş-
müştü.
Kin derecesine varan tutkularını olayların üzerinden ay-
lar geçmesine karşın bugün yineliyor TÖ. örneğin, Zon-
guldak maden işçilerinetoplusözleşme pazarlığında iste-
dikleri parayı veren Akbulutu hâlâ eleştiriyor. Hatta
Akbulut'u bu nedenle gözden çıkardığını yine açıklıyor.
Yılmaz'a söylediklerini, dün belirli aracılarla yayıyor.
ANAP Genel Başkanı'na, "Sana danışmadığınız için işçi
meselesinden Kürt meselesine kadar hata yaptınız. Gü-
neydoğu'da bitmişsin. Doğu Anadolu'yu, Orta Anadolu'yu
kaybettin" diyor.
20 Ekim seçimlerinde ANAP'ın kötü sonuç almasını, bir
bakıma Akbulut'a ya da Yılmaz'a bağlıyor. Oysa Kürt soru-
nunun "bugünkü duruma düşmesinde" ve Güneydoğu
insanının devletten soğumasına, başbakanlığı zamanında
aldığı önlemlerin önayak olduğunu unutuyor. "Hanedan
rezaletlerinden" hiç söz açmıyor. Batının zengin illerine
sevecen gözle, doğunun fukara illerine zoraki bakmanın
beş paralık değeri olmadığını hâlâ anlamamış, suçu baş-
kalarınayüklüyor.
Olağanüstü kongre olur mu?
Şu aralar özal, Yılmaz'ı mindere sürükleyip sırtını yere
getirmenin peşinde. Ankara kulislerinde ANAP'ta olağa-
nüstü bir kongreden sürekli söz ediliyor. Baklayı ağzından
çıkardı. Yılmaz'a Okluk'ta demiş ki; "Seçimlerden sonra
kongreye gitmen, güven tazelemen lazımdı. Parti liderleri
gerektiği zaman güven tazeler. Bunu şimdi bile yapabilir-
sin."
Fakat, genel merkezde esen havaya bakılırsa Yılmaz,
TÖ'nün önüne uzattığı yaş tahtaya basmamış.
Üstelik ANAP, olağanüstü büyük kongreyi toplasa bile
-hemen herkesin ittifakla söylediğine göre- tüzük gereği
seçimlere gidilemiyor. Tüzüğe göre, delegenin beşte bir
imzasıyla olağanüstü kongre toplanabiliyor; ancak, "ge-
nel başkanlığın, merkez karar ve yönetim kurulunun veya
merkez disiplin kurulunun herhangi bir sebeple boşalma-
sı hali dışında seçim, olağanüstü toplantıya sebep" olamı-
yor.
Genel başkan yardımcılarından biri dün bize, "Teşkila-
tın bir genel başkanlık sorunu istemediğini" söyledi. Üste-
lik, aynı kaynaga göre örgüt, "genel başkan tartışmasına
da yanlı değildi." Böylesi davranış ya da tartışmaların
"parçalayıcı ve bölücü" olacağına inanıyordu örgüt. Tö-
Yılmaz olavı böylece yeni bir aşamaya giriyor.
Öte yandan TÖ'nün buyruğuyla Yılmaz'ın çevresinde
toplanan kimilerinin -örneğin Ibrahim özdemir'in, Mustafa
Taşar'ın, Naci Ekşi'nin- birer ikişer Mesut Bey'i "terk ettik-
/er/"gözleniyor.
Geçmişle -örneğin Yıldırım Akbulut gibi- hesap görmek
isteyenler ya da geleceğe dönük kimi beklentileri olanlar,
yavaş yavaş Mesut Yılmaz'ın karşısına geçiyorlar.
Tüzüğe karşın Yılmaz, Tö'ye ve beklenti sahiplerine
"hodri meydan"çeker mi, elbette bugünden bilinmiyor.
Yılmaz, eşi ender bulunan bir Hint kumaşı değil. Ne var
ki TÖ'nün, Yılmaz'a git derken yerine kimin geleceğini
isim vererek açıklaması gerekiyor.
Bir dostumuzun söylediği gibi, TÖ belki de "Yıldırım
Bey'in Ingilizce bileniniya buldu ya bulacak!"
Grev iki ay ertelendi
• Baştarafi 1. Sayfada
Yıldırım Aktuna da çöplerin
toplanması konusunu Bakan-
lar Kurulu'nun gündemine ge-
tirdi. Bunun üzerine dün saat
17.30'da toplanan Bakanlar
Kurulu konuyu göriiştü.
Başbakan Süleyman Demirel
başkanhğında toplanan Ba-
kanlar Kurulu, Ankara, İstan-
bul, İzmir-Konak. Trabzon ve
Bursa İznik belediyelerinde 13
gündür devam eden grevi bu-
gün saat 07.00'den itibaren 60
gü/ı süreyle erteledi. Başbakan
Süleyman Demirel de toplantı-
dan aynlırken gazetecilerin so-
rusu üzerine, "Grev tehiredildı,
hayırlı olsun" dedi.
Yaklaşık 1.5 saat süren top-
lantıdan sonra açıklama yapan
Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Akın Gönen, Bele-
diye-İş Sendikası ile belediyeler
arasında süren göriişmelerin
bugüne kadar anlaşmayla so-
nuçlanmadığını anımsatarak,
şöyle konuştu:
"İklim şartlan, grevi halk
sağlığı acısından, genel sağhk
açısından tehlikeli boyuta gel-
diği yönünde bilimsel raporlar
alınmışür. Bu raporlar doğrul-
tusunda Bakanlar Kurulu ko-
nuyu görüşmüş, grevin iki ay
süreyle ertelenmesi karan ahn-
mıştır. Alınan karann gerekçe-
si, genel halk sağlığının, kamu
sağhğının ciddi şekilde tehdit
edilmesi, salgın hastalık tehlike-
sidir."
Karar çıkıyor
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yarduncısı Erdal İnönü ile İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Nurcttin Sö/cn, çöp sorununa 'geçici çözüm' bulunmasının ardından dün gece Yeşilköv 'deki
Yalı Restoran'da başbaşa bir yemek yedi. Neşeli görünen Sözen, tüm çöplerin hafta sonuna ka-
dar temizleneceği müjdesini verdi. (Fotoğraf:MUHARREM AYDIN)
40 bin belediye işçisinin grev
ertelenmesi karanna gerekçe
olan İstanbul İl Hıfzıssıhha
Kurulu önerisi şöyle oluştu:
İstanbul'da günlerdir süren
ve giderek çöp dağlannın oluş-
masına neden olan temizlik işçi-
lerinin grevini görüşmek üzere
dün Hıfzıssıhha Kurulu, Vali
Hayri Kozakçıoğlu başkanh-
ğında toplandı. Kurul bugüne
kadar sonuçlanamayan grevin
60 gün sürc ile ertelenrnesine oy
birliği ile karar verdi. İl Hıfzıs-
sıhha Kurulu toplantısından
sonra karan acıklayan Vah' Ko-
zakçıoğlu, karan Bakanlar
Kurulu'na öneri olarak ilete-
ceklerini bildirdi. Kozakçıoğlu
toplantıda belediyenin alma-";ı
gerekli bazı önlemleri de karara
bağladıklannı belirtti.
Hıfzıssıhha Kurulu karanna
neden olan Sağhk Müdürlüğü"-
nün raporu da dün açıklandı.
Raporda kentteki çöplerin ruh
ve beden sağlığına etkileri "İs-
tanbul'daki hastanelerden ah-
nan bulaşıcı hastalık sayılan
anlamlı bir artış göstermiyorsa
da hastalıklann kuluçka döne-
ıninin dikkate ahnması halinde
önjmüzdeki günlerde bulaşıa
hastalıklarda büyük bir artışın
beldenebileceği kanaati" görü-
şü ile dile getirildi. Raporda
"Aynca şehir içinde biriken
çöplerin çıkarttıklan kokularla
halkın soluduğu havayı ve at-
mc'sferi de kirlettiği, bu arada
olışan hidrojen sülfür gazmın
halk sağlığı açısından tehlike
tesk.il ettiği, çöp kütlelerinin ge-
rek turistlik açıdan kötü man-
zaıalar oluşturarak sakınca
yaıattığı ve gerekse insanlann
ruh sağlığı açısından olumsuz
etkileryaptıgı" vurgulandı. Ra-
po'da çöplerden sızan sulann
şeHr içme suyu şebekesine kan-
şabileceği olasıhğı üzerinde du-
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE
ruldu ve grevin durdunjlması
istcndi. Hıfzıssıhha Kurulu, ra-
po *u dikkate alarak uygulama-
da olan grevin sadece temizlik iş
ve hizmetlçrrbölümünü ilgjlen-
diren kısminıri 60 gün süreyle
Bakanlar Kurulu karanyla er-
telcnmesinin uygun olacağı ka-
ran alarak Başbakanlık ve ılgılı
balcanlara başvurdu. İstanbul
Valisi Hayri Kozakçıoğlu Baş-
balcanhğa fakslanan kurul ka-
rarında, 22 bin işçiyi kapsayan
grevde, sadece İstanbul'da hal-
kır sağlığını tehh'keye düşüren
ve 7 bin 500 işçiyi kap>sayan te-
mi.ih'k iş ve hızmetlerinde çah-
şarılann 60 gün süreyle greve
arc vermelerininyeraldığını be-
lirtti. Greve karşı olmadıklannı
ve grev kıncıhgı yapmadıklan-
nı caydeden Kozakçıoğlu, top-
lantıda aynca, çöplerdeki sızın-
tılann içme şuyunu tehlikeh bir
no<taya getirdigi için belediye-
ler n yoğun bir şekilde klorlama
yapması ve artan haşarat için
de daha etkili önlemler alması
geıektiği karanna vanldığını
söj'ledi. Biriken çöpler sonucu
meydana gelebilecek bulaşıcı
hastalık olasılığına karşı da İl
Sağlık Müdürlüğü'nce hasta-
nelerde yedek yatak aynldığı
belirtildi.
<)nceki gece Çahşma Bakanı
Mehmet Moğultay'ın başkanh-
ğında İstanbul'da yapılan gö-
rüşmelerden sonuç ahnamama-
sı i zerine Türk-İş Genel Başka-
nı Şevket Yılmaz, dün Bele-
diye-İş ve Tes-İş sendikalan
başkanlanyla ortak bir değer-
lendirme toplanusı yaparak,
hü<ümet yetkilileriyle göriiştü.
Türk-İş Bölge temsilciliğinde
telcfonla Başbakan Süleyman
Demirel ve Devlet Bakanı Er-
man Şahin'le görüşen Yıhnaz,
belediye işçileri sözleşmesinin
YHK'ya götürülmek istendiği-
ni söyledi. Grev yasağı kapsa-
mındakiler dahil toplam 60 bin
600 belediye işçisinin toplusöz-
leşmeîerinin uyuşmazlıkta ol-
duğunu belirten Şevket Yılmaz,
belediyelerin bütçeden yüzde 1
daha fazla pay almak için işçile-
ri greve sürüklediğini savuna-
rak şöyle konuştu "Belediyeler
bütçeden yüzde 5 pay aynlma-
sına karşı, bunun yüzde 6 olma-
sını istediler. Bu istek yerine
gelmediği için, sanki Maliye
Bakanı ve Başbakan'dan öç alır
gibi bizi bu durumla yüz yüze
bıraktılar."
Çahşma Bakanı'nın başkan-
DÛNYA'DA
yevre Bakanlığı Meteo-
rolof Genel Mûdürlüğü'-
nder alınan bilgiye göre
yurta yağış bekienmiyor.
Bütin bölgelerımiz az bu-
lutttveaçıkgeçecek Ha-
va >ıcaklığı değışmeye-
cek Rûzgâr, kuzey ve do-
ğu yinlerden hafif. ara sı-
ra crta kuvvette esecek
Decizlerimızde rûzgâr, Ka-
radeıiz ve Marmara'da yıldız ve poyraz, dığer denizlerımızde yıldız ve kara-
yefcen 2-4 yer yer 5 kuvvetinde, saatte 4-16, yer yer 21 denız mılı hızfa
esetek. Van Gölü'nde hava, az bulutlu ve açık gececek Traözon
Zonguldak
buluou yağmurKi A-açık B buluOu G-güne^i K-karh S-sst Y-yaOnunu
Amsterdam
Amman
Aûna
Bağdat
Britael
Cenevre
Franklurt
Leflcoşa
Petersburg
Londra
Madnd
Mlano
Moskova
Münıh
OsJo
Parıs
Prag
Rıyad
Roma
\/iyana
Zûnh
Y
A
A
A
Y
Y
Y
A
Y
Y
A
B
B
Y
Y
Y
Y
A
8
Y
Y
22°
36°
35°
40°
20°
26°
25°
33°
26°
21°
32°
29°
25°
25°
22°
26°
24°
43°
28°
24°
26°
lığında yapılan göriişmelerde,
İstanbul Belediyesi'nin grevden
önce önerdiği yüzde 70 zammı
tekrarlaması nedeniyle anlaş-
ma sağlanamadığını kaydeden
Yılmaz, "Bu şartlarda greve
çıkmış bir sendika başlangıçta
teklif edilen ücreti imzalaya-
mazdı. Grevden önce yüzde 70,
grevden sonra yüzde 70 teklif
etmek bizimle alay etmenin ya-
nı sıra, halkla alay etmektir"
dedi. Çahşma Bakanı Mehmet
Moğultay'ın görüşme sırasında
"Bu rakamlan Başbakan verdi,
ben bu rakamlara kanşmam"
dediğinı aktaran Şevket Yıl-
maz, Nurettin Sözen'in de söz-
leşmeyi nasıl olsa YHK'ya
götürürüz düşüncesi içinde ol-
duğunu savundu. Yılmaz "Bize
yüzde 70 öneriliyor. Yüksek
Hakem Kurulu'ndan çıkan
sözleşmeler de yüzde 70'le biti-
yor. Bunlar tesadüf değil, ba-
şından beri yapılan peşin p>azar-
hklann bir neticesi. II Hıfzıssıh-
ha Kurulu'nun toplanması da
grevlerin ertelenmesine gerekçe
yaratmak içindir. Bizim halkın
sağlığını düşünmememiz müm-
kün değil. Ama yüzde 1 pay
vermediler diye halkın sağhğını
düşünmeyen asıl İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi Reisi'dir"
diye konuştu.
Türk-İş Genel Başkanı Şev-
ket Yılmaz, grevin ertelenmesi
üzerine bugün Türk-İş avukat-
lanyla birlikte Danıştay'a baş-
vuracaklannı bildirdi. Yılmaz,
Bakanlar Kurulu'nun İstanbul,
Ankara, İzmir-Konak veTrab-
zon'da 14 gündür süren grevleri
ertelemesinin özgür sendikacıh-
ğa darbe olacağmı behrterek,
belediye sözleşmesinin hükü-
met ve belediyeler arasında ya-
pılan peşin pazarlık sonucu
Yüksek Hakem Kurulu'na gö-
türülmek istendiğini savundu.
Belediye-İş Sendikası genel
başkanı Fuat Alan da hüküme-
tin belediye sözleşmeleriyle ilgi-
lenmediğini savunarak "Hükü-
metin grevi sadece sağlık açısın-
dan ele alması grev kıncıhğın-
dan başka bir şey değildir"
dedi. Alan, grevlerinin ertelen-
mesi üzerine Danıştay'a başvu-
racaklannı ve yönetim kurulu-
nu bugün toplantıya çağıracak-
lannı söyledi.
Alan, son görüşmeyle ilgiü
olarak şu bilgileri verdi:
"ASKİ sözleşmesinin ortala-
ması 127 bin lira yevmiyedir.
Onlar da her kademede yüzde
70 vererek ortalama 127 bin lira
önerdiler. Sonra birseferemah-
suz olmak üzere 500 lira kıdem
zammı önerdiler. Ortalama ye-
di yıl kıdem göz önüne ahnırsa
önerileri 131 bin lira yapıyor.
Biz de brüt 155 bin lira yevmi-
yeye düştük. Bizim savunduğu-
muz dört kişilik bir ailenin ge-
çinmesi için 4 milyon 300 bin
lira gerektiğine kimse karşı çı-
kamıyor. Sendikacının ilkesi en
azından bu rakamı yakalamak-
tır."
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz da Bakanlar Kurulu'-
nun grevi ertelemesiyle ilgili
olarak, "bu kararla Başbakan'-
ın bir hafta önce yaptığı bir
açıklama tekzip edilmiş olu-
yor" dedi. Mesut Yılmaz, Baş-
bakan'ın bir hafta önce "Hükü-
met olarak işveren konumun-
daki belediyelerle sendikalar
arasındaki böyle bir ihtilafa
müdahil olmak istemiyoruz"
dedigini haürlaratarak, "Bu
sözlerini tekzip etmesi için sade-
ce bir hafta geçmesi gerekti"
dedi. Yıhnaz, "Eğer o ifade de
doğruysa bu karann alınma-
ması lazımdı. Eğer bu karar
doğruysa o ifadeler yanhştı" di-
ye konuştu.
Öte yandan belediye işçileri-
nin grev oylamasında "greve
hayır" dedikleri ve sözleşmeleri
YHK'ya giden, İzmir Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Yüksel
Çakmur, işçilerine yüksek ücret
veren belediye başkanlannı
"halkın parasıyla fiyaka yap-
makla" suçladı.
İzmir'de de grevin ertelenme-
si üzerine Konak Belediye Baş-
kanı Ahmet Sanşın "Erteleme
karan hayırh olsun YHK'nın
verdiği zammı bile veremezdik.
Zor durumda kahrdık" dedi.
YHK karan
Ankara Anakent Belediye
Başkanı Murat Karayalçın,
Ankara Anakent Belediyesi'-
nde çalışan tüm işçiler için,
Yüksek Hakem Kurulu'nun
(YHK) ASKİ işçileri için verdi-
ği oranda ücret artışı yapılması-
nı Belediye-İş Sendikası'na
önerdi. Karayalçın, bu öneri-
nin belediyeye 23.5 milyar Hra-
hk bir ek yük getıreceğini de
ifade ederek, "ASKİ için veri-
len YHK karannı sendika yö-
neticilerine öneriyorum. Bu.
bizim yeni önerimizdir. YHK'-
nın bu karan bize 1992 yıhnın
10 ayında 23.5 milyar lirahk bir
yük getirmektedir" dedi. An-
kara'daki ilçe belediyelerin baş-
kanlan da, belediye gehrlerinin
1989'dan bu yana arttınlmadı-
ğına dikkat çekerek, bu oranda
artış yapamayacaklannı söyle-
diler.
Ankara anakent ve ilçe bele-
diye başkanlan, dün bir basın
toplantısı düzenlediler. Ankara
Anakent Belediye Başkanı Mu-
rat Karayalçın, YHK'nın önce-
ki gün Ankara Su ve Kanalizas-
yon İdaresi (ASKİ) işçilerine
verilen ücret artış oranının, An-
kara Anakent Belediyesi'nde
çalışan işçiler için de yapılması-
ru önerdi. Karayalçın'ın Bele-
diye-İş Sendikası'na yaptığı
yeni öneride gruplara göre üc-
retlerin 4 milyon 22 bin lira, 4
milyon 284 bin lira ve 4 milyon
546 bin liraya ulaştınlması is-
tendi., Karayalçın, YHK'nın
ASKİ için belirlediği rakamla-
nn ASKİ Genel Müdürlüğü'ne
15 milyar lirahk bir yük getirdi-
ğini ifade ederek, "ASKİ'nin
bu yükü taşıması güç olacak.
ASKİ'nin yıl sonuna kadar ta-
rifelerde bir değişiklik yapması.
bir başka yerden kaynak bul:
ması mümkün değil. ASKİ
mali açıdan önümüzdeki aylar-
da sorunlarla karşı karşıya ola-
caktır" dedi.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
dilediğini yapar. Biz de bu süper gücün emrine girelim"
düşüncesine dayanıyor.
Bu, 1920'li yıllardaki "Amerikan mandacılığı"n\n 1992
yılında piyasaya sürülen modelidir.
Emperyalizmin Ortadoğu stratejisini, "Beyaz Saray"
sözcülerini kıskandıracak ölçüde savunanlar da düne
kadar "Amerikan emperyalizmi ve yerli işbirlikçileri" di-
ye diye gençleri sokaklara döken eski ve dönek Marksist-
lerdir!
Ne oldu Amerikan emperyalizmine?
12 Eylül ve ANAP ile birlikte siyaset sahnelerinden çe-
kildi mi?
Bu, "Yeni Amerikan mandacılığı"d\r.
Bu yeni "Amerikan mandacıları "arasında 1970'li yılla-
rın Marksist ideologları ile aynı yılların hodri meydan
bıyıklı, parkalı ve silahlı-külahlı militanlarının yer alması
da şaşırtıcı değildir.
27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra sosyalizm modaydı,
beylerimiz Marksist oldular; 1980 öncesi ve sonrasında
moda liberallikti, beylerimiz liberal oldular.
Olan bu...
Bu moda akıma karşı, ulusal kurtuluşçuluğun, bağtm-
sızlık bilincinin, sosyalizmin, sosyal demokrasinin ve
Atatürkçülüğün ortak seslerinin duyulması gerekiyor.
Bu sesi duyuracak olanlar; sosyal demokrat partiler,
işçi sendikalan ve ilerici aydınlardır.
CHP, KurtuluşSavaşı'nınhamuruileyoğrulmuş, 1960'-
lı yıllarda da demokrasinin ve sosyal hakların öncülüğü-
nü yapmış olan köklü ve soylu bir partidir.
SHP, 12 Eylül darbesi ile parçalanan solu bir parti çatısı
altında toplayan ve CHP'nin görüşlerini dile getirerek oy
toplayan bir yeni partidir.
DSP lideri Ecevit, CHP ile birlikte iktidara gelen, solun
bir dönemki başarılarında önemli katkıları olan, duygu-
sallığına, yanılgılarına ve çelişkilerine karşın yurtsever
bir liderdir.
DİSK, 12 Eylül'ün işkencelerinden geçerek bilenmiş,
deneyli bir işçi kuruluşudur.
CHP, şimdi, kaynağını Kurtuluş Savaşı'nda bulan anti-
emperyalist düşünceleri ve inançları, çağımızın sosyal
demokrat düşüncesiyle yorumlayıp yaşama geçirmek
görevi ile karşı karşıyadır.
YalnızcaCHPmi?
Kendisine "Atatürkçü, ilerici, laik, sosyal demokrat,
demokratik sosyalist" diyen ve siyaset ile ilgilenen her-
kes bu görevi omuzlamak zorundadır.
Ne sosyalizm ölür, nesol biter, nebağımsızlık nostaljik
bir slogan olur.
Hiç şüphe yok; sol, bütün dünyada ve Türkiye'de daha
demokratik, daha güleryüzlü, daha çağdaş ve daha üret-
ken biçimde yeniden örgütlenip güçlenecektir.
Yeryüzünden emperyalizm kalktı mı?
Hayır.
Tekeller kendiliklerinden yok oldu da sermaye emeği
sömürmekten vaz mı geçti?
Hayır.
Emek-sermaye çelişkisi kalktı da sınıfsız toplum mu
kuruldu?
Hayır.
Emperyalizme karşı bağımsızlık bilinci şu serbest pi-
yasada arz ve talep eğrisine takılıp kayıp mı oldu?
Hayır, yine hayır.
öyleyse, sol ve sosyalizm yok edilemez. Bağımsızlık
"bilinci ve inancı da yok sayılamaz.
öyleyse?
öyleyse, yapılacak iş bellidir. ilk iş, CHP'yi açıp, SHP
ve DSP'yi CHP çatısı altında toplamaktır.
ikinci iş, Anayasa ve Sendikalar Yasası'nhdeğiştirdik-
ten sonra CHP ve DİSK arasında, tıpkı Avrupa'daki sos-
yal demokrat partiler gibi örgütsel ilişki, yakınlık ve
dayanışma kurmaktır.
SHP lideri İnönü, 12 Eylül'den sonra sosyal demokrat-
ları birleştirme işlevi ile siyasete atıldı. Bu işlev, CHP'nin
açılması ile bitmiş değildir.
Bağımsızlıktan, banştan, laiklikten, üniter devletten,
Türkü, Kürdü, Arabı, Lazı, Arnavutu, Çerkezi, Boşnakı ile
"Türkiye halkı"nöan yana olan "Anadolu aydınlan", gö-
rev sizlere düşüyor...
Bilim adaıııları
sinek ayındaİstanbul Haber Servisi - Beledi-
ye işçilerinin grevi Bakanlar
Kurulu'nca iki ay ertelenirken,
dün bir grup bilim adamı İstan-
bul'da biriken çöp dağlannda
sinek avına çıktı.
Beyaz önlükleri, ağızlanna
taktıklan maskeleriy le ameliya-
ta girecek doktor görünümün-
deki grup, ellerindeki sineklik-
lerle Istanbul'un çeşiıli bölgele-
rindeki çöplerde araştırma
yaptı. Değişik bölgelerden alı-
nan sinek örneklerinin incelen-
mesı sonucu taşıdıklan hasta-
lıklann çeşitleri de öğrenilebile-
İstanbul Üniversitesi Veteri-
neı Fakültesi Mikrobiyoloji
Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr.
At lla Ilgaz başkanhğında 7 ki-
şilik grup tarafından yüriitülen
çalışmalarda İstanbul'un eği-
Ü'ITI düzeyi yüksek ve düşük il-
çel;rinde araştırma yapıldı.
Yapılan araştırmalarda kentin
gelişmiş ilçelerinde bulunan
çöp yığınlanndaki sinek sayısı-
Çöp toplama
• Baştarafi 1. Sayfada
atığın biriktiği sokaklann ilaç-
lanmaması halinde, halkı en-
feksiyonlardan korumanın
olanaksız olduğunu ifade etti.
Grev süresince sokaklarda biri-
ken çöplerin bir bölümü ilaçla-
narak ya da üzerlerine kireç
dökülerek tehlikesiz hale geti-
rilmeye çalışıldı, bir o kadan da
çürümeye terk edildi. "Çöple-
rin kahn torbalara konulması
ve ağızlannın sıkıca kapatılma-
sı" uyanlan dikkate alınmadığı
için çöp dağlan. bakteri, man-
tar, virüs gibi her türlü mikrop
ve parazitin ürediği bir ortam
haline geldi. Hava sıcakhğı ve
nem oranının yüksek oiması
nedeniyle bu çöpler, böceklerin
ürtme ve çoğalmalan için de
uyj;un zemin oluşturdu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
yctkilileri çöplerin en geç hafta
basına , kadar toplanacağını
açıkladı. Verilen bilgiye göre
çöpler belediyenin olanaklan
ve gerckirse özel sektörden de
).ıuiiiıı ısicnerck toplan.'cak.
So^aklar ilaçlı sularla yıkan.ı-
nın gelişmemiş bölgelerine
oranla daha az olduğu ortaya
çıktı. Prof. Dr. Atilla Ilgaz, si-
nek sayısının bölgelere göre
değışiminin çöplerin hijyenik
kurallara uygun olarak çöplük-
lere atılıp atıhnamasından kay-
naklandığını söyledi.
Yaptıklan çahşmanın sonu-
cunun İstanbul Valiliği ve Bü-
yükşehir Belediye Başkanhğı'-
na sunulacağını belirten Prof.
Ilgaz şunlan dedi:
"Sinekler taşıyıadır. Hasta-
lıklann en önemli taşıyıcılan-
dır. İnsan sağlığı açısından
hangi mikroorganizmalan taşı-
dıklannı araştıracağız. İstan-
bul'un çeşitli yörelerindeki bi-
rikmiş çöplerden örnek aldık.
Bunlann mikrobiyolojik araş-
tırmalan yapılacak. Çöplerin
kokuşması için bir süre bekle-
dik. Şu anda araştırma için en
uygun zaman. Bu sinekler bü-
yük ihtimalle tifo, sanhk, tüber-
küloz, kolera gibi hastalıklann
taşıyıcılan durumundadır."
cal. ve kent havadan helikop-
ter e, karadan da özel araclarla
ilaclanacak. Herhangi bir tehli-
ke olmamasına karşın şehır su-
yu da klorlanacak.
Ankara Anakent Belediye
Başkanı Murat Karayalçın,
Bakanlar Kurulu'nun erteleme
karanndan hemen sonra, Cum-
huriyet'in konu hakkındaki so-
rulannı yanıtladı. Karayalçın,
Ankara'da 30 bin tondan fazla
çöp biriktiğini belirterek, çöple-
rin en kısa sürede kaldınlması
için çalışmalara başlandığını
bildirdi. Karayalçın, şöyle de-
vam etti:
"Şu anda, bütün belediye
yetkilileriyle çok yönlü birçahş-
ma yaparak, ihtiyacı çıkanyo-
ruz. Sokaklann deterjanla yı-
kanması için haarlık yapıyo-
ruz. İtfaiyemize bu yönde
talimat verdik. Şimdi ben, valı-
likle görüşerek. taleplerimizi
ileteceğim. Askeriyeden, Kö-
yişleri'nden alacağımız araç-
gereç ve kamyon sayısına bağlı
olarak çöplerin ne kadar sürede
kalkacağı belli olur."