20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• _ _ S a ! Cumhuriyet | Sahibi: Cumhuriyei Matbaacıhk vc Gazctecilik Tttrk Anonim Ştrketi adına Bcrta Nadl 0 Gcnel Yayın Yönetmenı: özgea Acmr # Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinluç* • Yazı tşlen Müdürlni: F b u öıbilgea (Şonunlu), Cetal Baflaa(iç • Yazı lşleri Modür Yardıması: Salim Alpulan Sayfa DUzeni Yönetmeni: AH Acsr • Adana Temsıkisi: Çetta Yit»ot>B tç Politika: Mehnet Tnkaa, Istanbul Haberleri: Şcaay Kalkaa, Dı; Haberler Ergmn Balcı, Kültür: Müjtt U a b u b l a r , Makaleler: S u ı i Kanörem, Spor: AbdUk»dir Yöcdmu, Düzeltme: Abdnllıh Yaaa • Koordinatör: AJunH Korvteu • Maü Işler: Erol Erkut • Muhasebe: Boleot Yener • Bütçe-Planiama: Sevgl Osmtnbeşeogln • îdare: Hiueji» Gürcr • Işleune: önder Çclik • BUgi-tşlem: Nıll InaJ • Personel: S«gi Bostanaojln ı *c Krwıı- Comlıııriyn Matbaaalık ve Gazrlccılik TA.Ş. TOrtoojı Cad. 39/41 Cıjıtoglu J4334 ln PK 246 Isunbul Td 512 05 05 (30 hat), Töra. 22246, Fıt (I) 526 60 77 • BOrofar- A»tatt»: Zıya Gökalp BN lnkılıp S No 19/4. Ttl. 433 II 41-47, Tcta. 42344, Fıx. (4) 433 05 65 • İtmir. H Zıya Blv 1352 S. 2/3, Tcl. 13 12 30, Telet 52359, Faı: (51) 19 53 60 • H|«ı IDÖOÜ Cad 119 S. No I I n I, « 19 37 52 (4 haı), Tdw: 62155, FM; (71) 19 23 7* TAKVİM:22MAYIS1992 tmsak:3.43 Güneş: 5.34 Öğle: 13.05 İkindi: 17.03 Aksam: 20.28 Yatsı: 22.10 Kafa derisi yüzüldü I tSTANBUL - Fatih'te, babasına ait dükkânda saçını dondurma makinesine kaptıran genç kızın kafa derisi yüzüldü. Hırka-i Şerif Mahallesi, 15 numarada bulunan "Hayat Unlu Mamülleri"nde meydana gelen olayda, okul çıkışı babası Ahmet Sağkol'a ait dükkâna yardım için gelen Benfur Sağkol (14), dondurma kanştırırken, saçlannı makineye kaptırdı. Makinenin bızlı çalışması nedeniyle, kendisini kurtaramayan Sağkol'un kafa derisi yüzüldü. Benfur Sağkol, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakükesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Sakallı kapıcılar • tSTANBUL - Hizmet-lş Sendikası, kapıcı ve kalorifercilerin son günlerde artan oranda işten çıkarılmalarını protesto amacıyla "sakal bırakma eylemi" başlattı. Sendikanın Anadolu yakası ilçe başkanı Özcan Çatıkkaya, dün düzenlediği basın toplantısında, kalorifer yakma mevsiminin sona ermesi nedeniyle son bir ay içinde yaklaşık 500 kapıcının işten çıkanldığını belirterek, "Eylemimiz sakal bırakma ile başlamıştır. Sonuç alamazsak, kanunlar çerçevesinde eylemlerimizi surdüreceğiz. Gerekirse açlık grevi de yapacağız" diye konuştu. İETT belediyeyekarşı • İstanbul Haber Servisi - İ ETT'nın, anlaşma süresinin dolmasına karşın 80 daireyi kcndilerine teslim etmeyen Zeytinburnu Belediyesi aleyhinde açtığı davaya Zeytinburnu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dcvamcdıldi. İETT, Zeylinburnu bölgesinde kcndisıne ait 56 dönüm arazıyi 1986'da Zeytinburnu Belediyesi ile yaptığı anlaşmayla 80daire karşılığında Zeytinburnu Bclediyesi'nedevretmişti. Bu anlaşma gereği dairelerin 5 yıl içinde bitirilip İETTye teslim edilmesi gerekiyordu. ÇİTOSAN'da görevden alma • ANKARA (AA) — Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii A.Ş. (ÇİTOSAN) Genel Müdürü Mehmet Gümüşburun görevinden alındı. ÇİTOSAN Genel Müdürlüğü görevine ODTÜ Mühendislik Fakultesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nevzat Özguven getirildi. ÇİTOSAN Genel Müdur yardımcılanndan Ahmet Uzun da görevinden alınırken, yerine Şahim Buznıl atandı. Ses ve Ses hozukluğu • İstanbul Haber Servisi - Hasekı Hastanesı tarafmdan düzenlenen "Ses ve Ses Bozukluklan" konulu konferanslardizisinin bırıncısı yann Hilton Oteli'nde gerçekleştirilecek. Haseki Hastanesi KBB Kiliniği Şefi Doç. Dr. Mehmet Ömür başkanhğında düzenlenen toplantıda, ses cerrahisi, ses kısıklığı olan kişinin psikolojisi, ses kullanımı, gırtlak hastalıklannda tanı yöntemleri, ses yolu iltihaplan ile gırtlağı alınmış hastalara yeniden ses kazandırma yöntemleri tartışılacak.. Akyan köyünde çift cinsiyetlilere yöre halkı 'hürü' diyor Onlarne erkek ne de kaclııı Antalya'nın Akyan köyünde akraba evliliklerinin dramı yaşanıyor. Köyde çift cinsi- yetlilerin yanı sıra zihinsel özürlüler de var. Köy halkı, çift cinsiyet olayına çok alışmış. BULENTECEVÎT GÜNDOĞMUŞ (An- talya) - Yıl 1977. Feride ergenlik çağına geldiği zaman her genç kız gibi evlenip kendi evinin kadı- nı olmayı düşlüyordu. Kapı komşulannın oğlu Hüseyin'ın de kendisini sûzdüğünü farkediyor- du. Günlerden bir gûn, Hûseyin anneve babası nı Feridelerin evine gönderdi, istetti. Aile- lerolumlugördü. 1 yılka- dar nişanlı kaldıktan son- ra ıki gün iki gece düğün dernek kuruldu. Yeni ev- liler gerdek odasına gırdı- ler. Aradan üç gün geçtı. Hüseyin babasına şikâ- yete başladr. - Baba, bu geüni götü- rün, gelini gönderin. Aileler şaşırdılar. Hü- seyin'ın ağzmı aradüar ne oluyor diye. Hüseyin uta- na sıkıla konuştu: - Olmuyor, olmuyor. Kaç gün geçti, bakın ol- muyor işte. Kadınlar arasında de- dikodular başladı. Feri- de'nin aksiliği ne olabilir- di? Ebeyi getirdiler Feri- de'yi kontrol etmesi için. Bir odaya girdi Feride ve ebe. Yanm saat sonra ebe, kadınlara teşhisi söy- ledi; - Bu ne kız ne erkek. Hiçbirşey degil. Antalya'nın en geliş- memiş ilçesi Gündoğ- muş'a bağü Akyan kö- yünde akraba evliliği so- nucu yıllardan ben bir yara halini almış "Çift cinsiyetlilik"... Antalya kent merkezine 185 kilo- metre uzaklıktaki Gün- doğmuş'tan doğuya doğ Ca T Ümmü Çevik, 1948 doğumlu, 15-16 yaşlannda çift cinsiyetli olduğunu öğrenmiş. (Fotoğraf: Bülent Ecevit) Narağaa, Ortaköy ve Kayabükü köyle- k açıp gitü. rine gelip 40 kilometre toprak yolda iler- 1977 yılında Feride Çakal ile Hüseyin ledikten sonra 2600 nüfuslu 250 hane ve Karaçomak'ın evlenme olaylanndan iki mahalleden oluşan Akyan köyüne sonra bilim adamlan ve gazeteciler Ak- vanyoruz. Toroslann Akdağ ve Kara- yan köyündeki "çift cinsiyetli" insanla- cadağ bölümlerinin arasındaki vadiye ra ilgi göstermeye başlamışlardı. Bilim sıkışmış. yemyeşil örtüyle kaph bir köy adamlan çözüm için uğraşmalanna Akyan. Köyde çift cinsiyetlilerden baş- karşın çare bulamadılar. Bu insanlar evlenmişti. Mutluluğu uzun süremedi. ka zihinsel özürlüler var. Girişte bir er- böyle yaşayacaklardı. Köyde tam sayı Cinsiyetinin çift olduğunu kendisi de kek karşıladı bizi. Sağ elinin baş par- bihnmese de 25'i köyde. 3 veya 4 kişi ka-" yeni öğrenmişti. İstanbul'daki Ankara'- mağı ile işaret parmağını birbirine sürte- darda Antalya veîstanbul'agidipyerle- daki ve Antalya'daki doktorlar da rek para istedi. Bin lira akiıktan sonra şen çift cinsiyetli insanlannolduğubelir- "umut yok" demişlerdi. Evliliğin resmi- tiüyor. Yöre halkı çifl cinsiyetli insanla- ra bir isim takmış: Hürü.. 20 yaşına kadar kız kıyafetleri ile ge- zen Feride, kendisini psikolojik olarak "kız oğlan kız" görüyordu. Yaşammı evlilik sonrası ikınci yaşamına hazır- lamıştı. Karşısına Hüseyin çıkmış ve yeti de birkaç ay sonra sona erdi. Köyde yer ye- rinden oynuyordu. Bir efsane gibi kulaktan ku- lağa, daha sonra da kahve sohbetlerinde, kadınlar arasında konu- şulmaya başlandı. Fe- ride, bir iki yıl kadar kendisini toparlaya- madı. Ancak yapacak bir şey yoktu. Pembe nüfus kâğıtlı Feride, ka- rannı veriyor, yaşamını "erkek" olarak sürdür- mek istiyordu. Gündoğ- muş'a gitü, kendisine bir güzel elbiseler aldı; gömlekler, şalvarlar dikürdi. Sonra bir ber- bere girdi, omuzlanna kadar dökülen saçlannı kestırdi, erkek gjbi. Adını da artık "Ferit" yapmıştı. Köy halkı ça- buk ahştı Ferit'e. Ama evlilik olayı unutul- madı, hâlâ anlaübyor Dede Korkut masah gibi... 1948 doğumlu Ümmü Çevik Akyan'nın Tav- şanalaru mahaliesinde oturuyor. Annesi, ken- disi 7-8 yaşlanndayken vefat etmiş. Bu nedenle okula gidememiş. Ba- bası da başkasıyla ev- lenmiş. öz 3 kardeşi var. İçlennde sadece kendisi çift cinsiyetli şeklinde özürlü.Kardeşlerinden birisi Almanya'da diğeri Alanya'da. Iki odadan oluşan evinde halı do- kuyor Ümmü. Geçimini de bundan sağlıyor. Gençlik yaşlannda İcen- disinin özürlü olduğunu anladıktan sonra tüm hayalleri yıkılmış Üm- mü'nün. Ve diğer çift cinsiyetliler belü bir za- man sonra erkek kıyafeti giymelerine karşın Ümmü bunu istememiş. - Anlatır mısın Ümmü, ilk kez cinsi- yetli olduğunu anladığın zaman neler hissettin? - İşte, 15 veya 17 yaşlanndaydım. Beni herkes gız biüyordu. Benim içim- den de gız olduğum geliyordu. Beni bek- leyenler vardı. Isteyenler bile oldu. Sona anladım böyle olduğumu. Üzüldüm, ağladım. Ama çare yoktu böyle yaşaya- caktım. Zihinsel özürlü çocuk annesi Azime Yılmaz: Özürlüler delilerle eşdeğer tutuluyor YUSUFÖZKAN ANTALYA - Antalya'nın kültürel kimliğini bugüne ka- dar koruyabilmiş Değirme- nönü Mahallesi'nin yasemin ve portakal çiçeği kokan daraak sokaklanndan geçerek bakımlı, beyaz badanah, iki katlı bir bina önünde duruyoruz. Bahçe kapısından içeriye girdiğimizde çocuklar sanyor çevremizi. 9 yaşlannda bir kız çocuğu adunızı sonıp tanımaya çahşı- yor bizi. Biz de ona soruyoruz. "Benim adım Sevil Sezer" di- yor. Sonra yeniden kendiçocuk dünyalanna dönüyorlar; kimisi salıncağa biniyor, kimisi gidip bir köşede oturuyor. Başanlı bir eğıtim almış bu çocuklar. Kimi ayakkabı bağ- lamasıru öğrenmiş, kimi oyun- caklarla oynamayı, tuvaletten çıkınca ellerini yıkamayı. "Ne var bunda, her çocuk bunlan kolaylıkla ögrenebilir, neresin- de başan" dıyebilirsiniz. Ama bu çocuklar için gerçekten ba- şan, çünkü tümü zihinsel özür- lü çocuklann. Bulunduğumuz bina da Zihinsel Yetersiz Ço- Zihinsel Yetersiz Çocuklan Yeüştimıe ve Koruma Vakfı'nın merkezinde 32 çocuk yetjştiriliyor. cuklan Yetiştirme ve Koruma Vakfi Antalya Şubesi'nin Re- habilitasyon Merkezi. 21 Arahk 1989'da kurulan mer- kezde, 3-18 yaşlan arasında 32 zihinsel yetersiz çocuğa eğitim veriliyor. Vakıf şubesi ile rehabilitas- yon merkezinin kuruluşunda öncülük eden zihinsel özürlü çocuk annesi Aznme Yılmaz'la geziyoruz merkezi. Türk toplu- munda zihinsel yetersiz çocuk- lann deülere eşdeğer tutulduğu- nu söyleyen Yılmaz, "Toplum- da gözlediğim kadanyla insan- lanmız, zihinsel özürlüleri eğ- lence aracı olarak kullanıyor. Kimse onlan insan yerine koy- mak istemiyor" diyor. Toplumda insanlann zihin- sel özürlü çocuğunu saklama gereği duyduklannı anlatan Yılmaz, "Maddi durumu iyi olanlar özel öğretmen tutup topluma çıkarmıyorlar çocuk- lannı, kırsal kesimde ise sokağa sahnıyor bu çocuklar" diye ko- nuşuyor. Kendi çocuğunun zi- hinsel özürlü olmasını ilk za- manlar kolay benimseyemedi- ğini anlatan Azime Yılmaz, sonra çocuğunu olduğu gibi ka- bullenip eğitımi için çareler ara- maya başladığını söylüyor. An- cak Türkiye'de zihinsel özürlü çocuklann aılesini yönlendire- cek, eğitiminde yardımcı ola- cak kurumlann azlığı yüzün- den epeyce zorlanmış. "Ben günde 8 saat çahşan bir anne- yim. Bu koşullarda bu^kın özürlü çocuk yetişü'rmeyi, nor- mal çocuk yetiştirmek bile çok zor. Çocuğunuzu bırakacak kreş yok. Ona eğitim verecek öğretmeni bulmanız zor. Ben bu konuyu uzun süre araştır- dım ve sonunda Zihinsel Yeter- siz Çocuklan Yetiştirme ve Ko- ruma Vakfı'na rastladım'diyor. Aşkı nıiııi mikroskopla garantileyin İstanbul Haber Senisi - Bir yanda cinsel özgüriüğünü gönlünce kullanmak isteyen yeni genç nesil: diğer yanda cinsellıgin he- nüz 'tabu' olmaktan çıkmadığı bir toplum, önlenemeyen nüfus artışı ve aile planlama- sı konusunda yapılan çahşmalar... Tüm bu unsurlann beraberinde getirdiği yeni ara- yışlardan birisi de Alman firması Con- vent'in '"Aşkı böyle garantileyin" sloganıy- la piyasaya sürdüğü ve tükürükle doğum kontrol testı yapmayı sağlayan mını mik- roskop türündekı "PC 2000" adlı cihaz... Spıral ve haplardan sonra doğum kont- rol yönıemlerinde yeni bir halka nıteliğı taşıyarak, başta genç kızlar olmak üzere tüm hanımlann hamile kabp kalmadıkları- nı öğrenmesini sağlayan PC 2000 Impcon'- un •"fikır babası" Peter Weidemann, üretıci fırma Convent'in Yönetim Kurulu Başka- nı Arnold Krebs ile firmanın İstanbul So- rumlu Müdürü Tamer Bakırcı. dün The Marmara Oteli'nde düzenledıkleri basın loplantısında mini cihazı aynntılanvla ta- nıttılar. PC 2000 İmpcon'un "ilaç" nitelığinden önce ubbi bir cihaz olduğuna dikkat çeken Peter Weidemann, Avustralya, Filipinler, Kore, Çekoslovakya, Beyaz Rusya, Suudi Arabistan, Polonya, Kanada ve ABD'de 200 binlik bir satış rakamına ulaştıklannı belirterek cihazın Israil ve Güney Afrika'- da piyasaya sürüleceğini söyledi. Cihaz içindeki mikroskobun, tükürüğü 120 kat büyüttüğünü vurgulayan Veidemann PC 2000 İmpcon'un kullanımına yönelik şu bilgileri verdi: "Bu mikroskop tükürük kristalleşmesini göstererek hamile kalınabilecek günü be- lirliyor. Yumurta sıçrama dönemi olarak nıtelendinlen günlerde cihazı kullanan bir kadının tükürük teslinde her zaman oldu- ğunun aksine ince uzun damarlı bir krista- lizasyon oluşuyor. 30 saniye sonra ise yan etkisız. kimyevi hiçbir faktöre tabi olma- dan doğum kontrol uyansı alınmış oluyor. Pratik kullanım ise şöyle: Cihazın içindeki küçük cam pulun üzerine bir miktar tükü- rün. 3-4 dakika kurumasını bekledikten sonra cam pulu mini laboratuvara itinız. Bir lamba yanacaktır. İçeride damar veya lifli bir yapı görülürse, yumurta sıçramak üzeredir. Bu görüntü biyolojik açıdan aktif ve döllenme aşamasıdır. Noktalı puantiyeli bir görüntü belirirse, tükürük kristalleşme- sidir ve bu durumda hamile kalabilecek durumda olmadığınız ortaya çıkacakür." PC 2000 İmpcon'un garanti ve güvenilir- lik açısından doğum kontrol haplan ve spi- rallerle aynı oranı paylaştığının belirtildiği basın toplantısında aynca cihazın eczane- lerin dışında bijuteri ve kozmetik mağaza- lannda da satışa sunulacağı açıklandı. Gümrük vergisinin yüksek olması nede- niyle satış fiyatının 93 mark (389 bin TL) olduğunu belirten fırma yetkilileri bir yıl garantili cihazın yan etkisiz bir korunma yöntemi olduğunu söylediler. Hamileliğin anlaşılmasından sonra do- ğacak çocuğun erkek ya da kız olup olma- dığının da anlaşılabileceği PC 2000 İmp- con'un ılaçtan öte tıbbi bir cihaz olduğu için Sağhk Bakanlığı yetkililerinin "ızin belgesi" vermeye gerek görmediğini anım- satan Convent vönetıcıleri hatalı kullarum- lar dışında sağlıklı sonuç verdığini oelirttı. Zihinsel özürlüleri kazanalım Yapılacaktek şey harekete geçmek •Zihinsel özürlü çocuklann büyük oranınıegitiie- bilir çocuklar oluşturuyor, ancak beceri ve yete- neklerini kazanabilecekleri bir merkez yok. LÂLETAYLA Yasemin Ege 34 yaşında. İki çocuk annesi. Çok önemli bir amaa var. Zihinsel özürlü çocuklann topluma kazandınlması amaayla bir vakıf kurmaya soyunmuş. Kendi yaşadığı deneyimler sonucunda, Türkiye'nin zihinsel özürlü çocuklann son derece sahipsiz olduğunu ve Istanbul'da bile bu çocuklan eğitecek ve topluma kazandırabilecek çok az sayıda kuruluş olduğunu görünce vermiş bu karannı. Şöyle anlatıyor Ege, kendi deneyimlerini: "Küçük yaşta özel eğitime muhtaç olan bir çocuğum var. Bu çocuk ileride normal eğitim sistemine entegre olabilir. Çocuğumu normal eğitim sistemine geçecek şekilde eğitmek için çareler ararken Türkiye'de bir veli olarak ne kadar çaresiz kaldığımı ve bana gerçekten yol gösterecek çok fazla merciin olmadığını anladım. Bu arada benim durumumda olan birçok aile tanıdım. Danışma merkezleri, psikologlar, psikiyatristler ne tarz bir şeye ihtiyacım olduğunu söylediler, ama onu nerede bulacağımı söylemediler, çünkü yoktu böyle bir yer." Çocuğumun bir eğitim alması çok önemliydı, çünkü uz- manlar 2.5 yaş ile okul yaşı arasında alacağı eğıtime göre nor- mal bir okula gitme şansının oldfcğunu söyîemişlerdi. O sırada kulaktan kulağa birokul açıldığmıduydum: KüçükbahçeZekâ özürlüler özel Rehabilitasyon Merkezi. Şu anda çocuğum oraya devam ediyor. Ve yaşı geldiğınde normal bir ilkokula gideceğini umuyoruz," Evet, Yasemin Ege, sorunu şimdilik halletmiş. Ama bu uzun ve sancılı süreçte, sorunu halledemeyen birçok aileyle karşılaşmış, taruşmış. Ne yapacağını bilemeyen her şeyi yap- maya hazır ve en büyük ortak endişeleri, "Ben ölürsem çocu- ğuma kim bakacak?" olan aileler. Zihinsel engellilerin çok bü- yük bir oranını öğretilebilir ya da eğitilebilir çocuklar oluş- turuyor. Diğer bir deyişle, özel bir eğitim gör- düğü takdirde, bazılan üretim sürecine ve toplumsal ya- şama kaülabı- lecek, kendi hayaünı idame etürebilecek çocuklar bun- lar. Ama bir eksiklen var, bu beceri ve ye- tenekleri ka- zanabilecekle- ri, rehabilite edilebileceklen merkez nere- dcyse yok. Şu anda İstanbul'da yaklaşık 150 çocuğa özel eğitim veren özel okul var, Sosyal Hiz- meüer Genel Müdürlüğü ve Çocuk Esirge- me Kurumu- na bağlı. Ayna Milli Eğitim'e bağlı olarak da bazı ilkokullann ait özel sınıflan var. Bu okullar sayıca yetersiz olmalannın yanısıra genellıkle 12 yaşına kadar eğitim veriyorlar. Bazı ku- rumlarda 12 yaş sonrası verilen eğitim de tatmın edici olmak- tan çok uzak. Bu merkezlerde çocuklanna eğitim sağlayabilen şansb ai- lelerin kâbusu ise, 12 yaşından sonra çocuklan ne olacak? Evle- re çekilip hep birilerinin kendilerine bakmaana muhtaç mı olacaklar? İşte, Yasemin Ege'nin vakfı bu noktada devreye giriyor. Bu vakıf, 12-21 yaş arası, zihinsel engelliler için bir rehabilitasyon merkezi olacak. Özel eğitimin yanı sıra çetişli beceri ve meslek. edinme yollan öğretilerek gidebilecekleri en yüksek noktaya kadar gıtmeleri amaçlanacak. Ikinci aşama, iş merkezleri aç- mak, aileleri ve toplumu eğitmek, kısacası bu çocuklan kim- seye muhtaç olmadan yaşayabilecek ve sosyal ilişkileri açısın- dan toplumun bir parçası olabilecke duruma getirmek. Ege, vakıfla ilgili hazırhklannı şöyle anlatıyor: "Fransa'da uzun yıllar çalışmalar yapmış, bu sistemi çok iyi bilen bir doktor psikoterapistin yönlendirmesi altında, fıilen bu işe gönül vermiş kişilerle, bu konudaki know-how projesi- nin içinde. Uygulamaya geçmeden önce vakfın vücut bulması gere- kiyor. Vakıf kurulduktan sonra bazı büyük şirketler bınamızı yapmaya, tefriş etmeye söz vermiş durumdalar. Şimdi bize ge- reken, vakfın kurulması için gerekli para. Bunu da vakıf ku- rucusu olmak isteyecek gönüllülerden toplamayı duşünüyo- ruz. Bu amaçla Vakıflar Bankası'nda bir hesap açtırdık, Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon ve Eğitim Vakfı adına. Hesap nu- maramız Feneryolu Şubesi 2021162. Bu hesaba yatınlacak paralar vakfın gerçekleşmesi açısından çok önemli. Aynca bu hesap, Vakıflar Bankası'nın güvencesi alunda. Çok büyük bir aksiük olur da örneğin bu vakıf kumlamazsa o zaman bu he- sapta toplanan paralar, aynı amaca en yakın çalışması olan bir başka vakfa devrediliyor." "Bilinmeyenden korkulur. Oysa bu çocuklan tanıdıkça, on- lann böylesi bir çalışmayı ve ilgiyi nasıl hak ettiklerini gördük- çe, bilgjsizlık nedeniyle ailelerin ümıtsiz sandığı kaç çocuğun yaşama kazandınlabileceğini gördükçe, yapılacak tek şey ha- rekete gcşmek. Biz de bunu yapıyoruz." Vasemin Ege, özürlü çocuklar için bir vakıf kuruyor. (Fotoğraf- Suat Kozluklu) 900 900161 UGURLU SAYINIZIN Ö Z E L YÖNLERİ ATA NİRUN uğurlu sayınızın özel yönlerini, hayatınızdaki yerini açıklıyor. ALÇ ftfajt'ııı Iv inâm »nislnnnı 1 ddukos. 5H33 H' k. (Mm mmmi Î4Uâak. b/l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle