Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• _ _ S a !
Cumhuriyet |
Sahibi: Cumhuriyei Matbaacıhk vc Gazctecilik Tttrk Anonim Ştrketi adına
Bcrta Nadl 0 Gcnel Yayın Yönetmenı: özgea Acmr # Genel Yayın
Koordinatörü: Hikmet Çetinluç* • Yazı tşlen Müdürlni: F b u öıbilgea
(Şonunlu), Cetal Baflaa(iç • Yazı lşleri Modür Yardıması: Salim Alpulan
Sayfa DUzeni Yönetmeni: AH Acsr • Adana Temsıkisi: Çetta Yit»ot>B
tç Politika: Mehnet Tnkaa, Istanbul Haberleri: Şcaay Kalkaa, Dı; Haberler Ergmn Balcı,
Kültür: Müjtt U a b u b l a r , Makaleler: S u ı i Kanörem, Spor: AbdUk»dir Yöcdmu, Düzeltme:
Abdnllıh Yaaa • Koordinatör: AJunH Korvteu • Maü Işler: Erol Erkut • Muhasebe:
Boleot Yener • Bütçe-Planiama: Sevgl Osmtnbeşeogln • îdare: Hiueji» Gürcr • Işleune:
önder Çclik • BUgi-tşlem: Nıll InaJ • Personel: S«gi Bostanaojln
ı *c Krwıı- Comlıııriyn Matbaaalık ve Gazrlccılik TA.Ş. TOrtoojı Cad. 39/41 Cıjıtoglu
J4334 ln PK 246 Isunbul Td 512 05 05 (30 hat), Töra. 22246, Fıt (I) 526 60 77 • BOrofar-
A»tatt»: Zıya Gökalp BN lnkılıp S No 19/4. Ttl. 433 II 41-47, Tcta. 42344, Fıx. (4) 433 05 65
• İtmir. H Zıya Blv 1352 S. 2/3, Tcl. 13 12 30, Telet 52359, Faı: (51) 19 53 60 • H|«ı
IDÖOÜ Cad 119 S. No I I n I, « 19 37 52 (4 haı), Tdw: 62155, FM; (71) 19 23 7*
TAKVİM:22MAYIS1992 tmsak:3.43 Güneş: 5.34 Öğle: 13.05 İkindi: 17.03 Aksam: 20.28 Yatsı: 22.10
Kafa derisi
yüzüldü
I tSTANBUL - Fatih'te,
babasına ait dükkânda
saçını dondurma
makinesine kaptıran genç
kızın kafa derisi yüzüldü.
Hırka-i Şerif Mahallesi, 15
numarada bulunan "Hayat
Unlu Mamülleri"nde
meydana gelen olayda, okul
çıkışı babası Ahmet
Sağkol'a ait dükkâna
yardım için gelen Benfur
Sağkol (14), dondurma
kanştırırken, saçlannı
makineye kaptırdı.
Makinenin bızlı çalışması
nedeniyle, kendisini
kurtaramayan Sağkol'un
kafa derisi yüzüldü. Benfur
Sağkol, İstanbul
Üniversitesi Çapa Tıp
Fakükesi Hastanesi'nde
tedavi altına alındı.
Sakallı
kapıcılar
• tSTANBUL - Hizmet-lş
Sendikası, kapıcı ve
kalorifercilerin son günlerde
artan oranda işten
çıkarılmalarını protesto
amacıyla "sakal bırakma
eylemi" başlattı. Sendikanın
Anadolu yakası ilçe başkanı
Özcan Çatıkkaya, dün
düzenlediği basın
toplantısında, kalorifer
yakma mevsiminin sona
ermesi nedeniyle son bir ay
içinde yaklaşık 500
kapıcının işten çıkanldığını
belirterek, "Eylemimiz
sakal bırakma ile
başlamıştır. Sonuç
alamazsak, kanunlar
çerçevesinde eylemlerimizi
surdüreceğiz. Gerekirse
açlık grevi de yapacağız"
diye konuştu.
İETT
belediyeyekarşı
• İstanbul Haber Servisi -
İ ETT'nın, anlaşma süresinin
dolmasına karşın 80 daireyi
kcndilerine teslim etmeyen
Zeytinburnu Belediyesi
aleyhinde açtığı davaya
Zeytinburnu 2. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde
dcvamcdıldi. İETT,
Zeylinburnu bölgesinde
kcndisıne ait 56 dönüm
arazıyi 1986'da Zeytinburnu
Belediyesi ile yaptığı
anlaşmayla 80daire
karşılığında Zeytinburnu
Bclediyesi'nedevretmişti. Bu
anlaşma gereği dairelerin 5
yıl içinde bitirilip İETTye
teslim edilmesi gerekiyordu.
ÇİTOSAN'da
görevden alma
• ANKARA (AA) —
Türkiye Çimento ve Toprak
Sanayii A.Ş. (ÇİTOSAN)
Genel Müdürü Mehmet
Gümüşburun görevinden
alındı. ÇİTOSAN Genel
Müdürlüğü görevine ODTÜ
Mühendislik Fakultesi
öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Nevzat Özguven getirildi.
ÇİTOSAN Genel Müdur
yardımcılanndan Ahmet
Uzun da görevinden
alınırken, yerine Şahim
Buznıl atandı.
Ses ve Ses
hozukluğu
• İstanbul Haber Servisi -
Hasekı Hastanesı tarafmdan
düzenlenen "Ses ve Ses
Bozukluklan" konulu
konferanslardizisinin
bırıncısı yann Hilton
Oteli'nde gerçekleştirilecek.
Haseki Hastanesi KBB
Kiliniği Şefi Doç. Dr.
Mehmet Ömür
başkanhğında düzenlenen
toplantıda, ses cerrahisi, ses
kısıklığı olan kişinin
psikolojisi, ses kullanımı,
gırtlak hastalıklannda tanı
yöntemleri, ses yolu
iltihaplan ile gırtlağı alınmış
hastalara yeniden ses
kazandırma yöntemleri
tartışılacak..
Akyan köyünde çift cinsiyetlilere yöre halkı 'hürü' diyor
Onlarne erkek ne de kaclııı
Antalya'nın Akyan köyünde akraba evliliklerinin dramı yaşanıyor. Köyde çift cinsi-
yetlilerin yanı sıra zihinsel özürlüler de var. Köy halkı, çift cinsiyet olayına çok alışmış.
BULENTECEVÎT
GÜNDOĞMUŞ (An-
talya) - Yıl 1977. Feride
ergenlik çağına geldiği
zaman her genç kız gibi
evlenip kendi evinin kadı-
nı olmayı düşlüyordu.
Kapı komşulannın oğlu
Hüseyin'ın de kendisini
sûzdüğünü farkediyor-
du. Günlerden bir gûn,
Hûseyin anneve babası
nı Feridelerin evine
gönderdi, istetti. Aile-
lerolumlugördü. 1 yılka-
dar nişanlı kaldıktan son-
ra ıki gün iki gece düğün
dernek kuruldu. Yeni ev-
liler gerdek odasına gırdı-
ler. Aradan üç gün geçtı.
Hüseyin babasına şikâ-
yete başladr.
- Baba, bu geüni götü-
rün, gelini gönderin.
Aileler şaşırdılar. Hü-
seyin'ın ağzmı aradüar ne
oluyor diye. Hüseyin uta-
na sıkıla konuştu:
- Olmuyor, olmuyor.
Kaç gün geçti, bakın ol-
muyor işte.
Kadınlar arasında de-
dikodular başladı. Feri-
de'nin aksiliği ne olabilir-
di? Ebeyi getirdiler Feri-
de'yi kontrol etmesi için.
Bir odaya girdi Feride ve
ebe. Yanm saat sonra
ebe, kadınlara teşhisi söy-
ledi;
- Bu ne kız ne erkek.
Hiçbirşey degil.
Antalya'nın en geliş-
memiş ilçesi Gündoğ-
muş'a bağü Akyan kö-
yünde akraba evliliği so-
nucu yıllardan ben bir
yara halini almış "Çift
cinsiyetlilik"... Antalya
kent merkezine 185 kilo-
metre uzaklıktaki Gün-
doğmuş'tan doğuya doğ
Ca
T
Ümmü Çevik, 1948 doğumlu, 15-16 yaşlannda çift cinsiyetli olduğunu öğrenmiş. (Fotoğraf: Bülent Ecevit)
Narağaa, Ortaköy ve Kayabükü köyle-
k
açıp gitü.
rine gelip 40 kilometre toprak yolda iler- 1977 yılında Feride Çakal ile Hüseyin
ledikten sonra 2600 nüfuslu 250 hane ve Karaçomak'ın evlenme olaylanndan
iki mahalleden oluşan Akyan köyüne sonra bilim adamlan ve gazeteciler Ak-
vanyoruz. Toroslann Akdağ ve Kara- yan köyündeki "çift cinsiyetli" insanla-
cadağ bölümlerinin arasındaki vadiye ra ilgi göstermeye başlamışlardı. Bilim
sıkışmış. yemyeşil örtüyle kaph bir köy adamlan çözüm için uğraşmalanna
Akyan. Köyde çift cinsiyetlilerden baş- karşın çare bulamadılar. Bu insanlar evlenmişti. Mutluluğu uzun süremedi.
ka zihinsel özürlüler var. Girişte bir er- böyle yaşayacaklardı. Köyde tam sayı Cinsiyetinin çift olduğunu kendisi de
kek karşıladı bizi. Sağ elinin baş par- bihnmese de 25'i köyde. 3 veya 4 kişi ka-" yeni öğrenmişti. İstanbul'daki Ankara'-
mağı ile işaret parmağını birbirine sürte- darda Antalya veîstanbul'agidipyerle- daki ve Antalya'daki doktorlar da
rek para istedi. Bin lira akiıktan sonra şen çift cinsiyetli insanlannolduğubelir- "umut yok" demişlerdi. Evliliğin resmi-
tiüyor. Yöre halkı çifl cinsiyetli insanla-
ra bir isim takmış: Hürü..
20 yaşına kadar kız kıyafetleri ile ge-
zen Feride, kendisini psikolojik olarak
"kız oğlan kız" görüyordu. Yaşammı
evlilik sonrası ikınci yaşamına hazır-
lamıştı. Karşısına Hüseyin çıkmış ve
yeti de birkaç ay sonra
sona erdi. Köyde yer ye-
rinden oynuyordu. Bir
efsane gibi kulaktan ku-
lağa, daha sonra da
kahve sohbetlerinde,
kadınlar arasında konu-
şulmaya başlandı. Fe-
ride, bir iki yıl kadar
kendisini toparlaya-
madı. Ancak yapacak
bir şey yoktu. Pembe
nüfus kâğıtlı Feride, ka-
rannı veriyor, yaşamını
"erkek" olarak sürdür-
mek istiyordu. Gündoğ-
muş'a gitü, kendisine
bir güzel elbiseler aldı;
gömlekler, şalvarlar
dikürdi. Sonra bir ber-
bere girdi, omuzlanna
kadar dökülen saçlannı
kestırdi, erkek gjbi.
Adını da artık "Ferit"
yapmıştı. Köy halkı ça-
buk ahştı Ferit'e. Ama
evlilik olayı unutul-
madı, hâlâ anlaübyor
Dede Korkut masah
gibi...
1948 doğumlu Ümmü
Çevik Akyan'nın Tav-
şanalaru mahaliesinde
oturuyor. Annesi, ken-
disi 7-8 yaşlanndayken
vefat etmiş. Bu nedenle
okula gidememiş. Ba-
bası da başkasıyla ev-
lenmiş. öz 3 kardeşi var.
İçlennde sadece kendisi
çift cinsiyetli şeklinde
özürlü.Kardeşlerinden
birisi Almanya'da diğeri
Alanya'da. Iki odadan
oluşan evinde halı do-
kuyor Ümmü. Geçimini
de bundan sağlıyor.
Gençlik yaşlannda İcen-
disinin özürlü olduğunu
anladıktan sonra tüm
hayalleri yıkılmış Üm-
mü'nün. Ve diğer çift
cinsiyetliler belü bir za-
man sonra erkek kıyafeti giymelerine
karşın Ümmü bunu istememiş.
- Anlatır mısın Ümmü, ilk kez cinsi-
yetli olduğunu anladığın zaman neler
hissettin?
- İşte, 15 veya 17 yaşlanndaydım.
Beni herkes gız biüyordu. Benim içim-
den de gız olduğum geliyordu. Beni bek-
leyenler vardı. Isteyenler bile oldu. Sona
anladım böyle olduğumu. Üzüldüm,
ağladım. Ama çare yoktu böyle yaşaya-
caktım.
Zihinsel özürlü çocuk annesi Azime Yılmaz:
Özürlüler delilerle eşdeğer tutuluyor
YUSUFÖZKAN
ANTALYA - Antalya'nın
kültürel kimliğini bugüne ka-
dar koruyabilmiş Değirme-
nönü Mahallesi'nin yasemin ve
portakal çiçeği kokan daraak
sokaklanndan geçerek bakımlı,
beyaz badanah, iki katlı bir
bina önünde duruyoruz. Bahçe
kapısından içeriye girdiğimizde
çocuklar sanyor çevremizi. 9
yaşlannda bir kız çocuğu
adunızı sonıp tanımaya çahşı-
yor bizi. Biz de ona soruyoruz.
"Benim adım Sevil Sezer" di-
yor. Sonra yeniden kendiçocuk
dünyalanna dönüyorlar; kimisi
salıncağa biniyor, kimisi gidip
bir köşede oturuyor.
Başanlı bir eğıtim almış bu
çocuklar. Kimi ayakkabı bağ-
lamasıru öğrenmiş, kimi oyun-
caklarla oynamayı, tuvaletten
çıkınca ellerini yıkamayı. "Ne
var bunda, her çocuk bunlan
kolaylıkla ögrenebilir, neresin-
de başan" dıyebilirsiniz. Ama
bu çocuklar için gerçekten ba-
şan, çünkü tümü zihinsel özür-
lü çocuklann. Bulunduğumuz
bina da Zihinsel Yetersiz Ço-
Zihinsel Yetersiz Çocuklan Yeüştimıe ve Koruma Vakfı'nın merkezinde 32 çocuk yetjştiriliyor.
cuklan Yetiştirme ve Koruma
Vakfi Antalya Şubesi'nin Re-
habilitasyon Merkezi. 21
Arahk 1989'da kurulan mer-
kezde, 3-18 yaşlan arasında 32
zihinsel yetersiz çocuğa eğitim
veriliyor.
Vakıf şubesi ile rehabilitas-
yon merkezinin kuruluşunda
öncülük eden zihinsel özürlü
çocuk annesi Aznme Yılmaz'la
geziyoruz merkezi. Türk toplu-
munda zihinsel yetersiz çocuk-
lann deülere eşdeğer tutulduğu-
nu söyleyen Yılmaz, "Toplum-
da gözlediğim kadanyla insan-
lanmız, zihinsel özürlüleri eğ-
lence aracı olarak kullanıyor.
Kimse onlan insan yerine koy-
mak istemiyor" diyor.
Toplumda insanlann zihin-
sel özürlü çocuğunu saklama
gereği duyduklannı anlatan
Yılmaz, "Maddi durumu iyi
olanlar özel öğretmen tutup
topluma çıkarmıyorlar çocuk-
lannı, kırsal kesimde ise sokağa
sahnıyor bu çocuklar" diye ko-
nuşuyor. Kendi çocuğunun zi-
hinsel özürlü olmasını ilk za-
manlar kolay benimseyemedi-
ğini anlatan Azime Yılmaz,
sonra çocuğunu olduğu gibi ka-
bullenip eğitımi için çareler ara-
maya başladığını söylüyor. An-
cak Türkiye'de zihinsel özürlü
çocuklann aılesini yönlendire-
cek, eğitiminde yardımcı ola-
cak kurumlann azlığı yüzün-
den epeyce zorlanmış. "Ben
günde 8 saat çahşan bir anne-
yim. Bu koşullarda bu^kın
özürlü çocuk yetişü'rmeyi, nor-
mal çocuk yetiştirmek bile çok
zor. Çocuğunuzu bırakacak
kreş yok. Ona eğitim verecek
öğretmeni bulmanız zor. Ben
bu konuyu uzun süre araştır-
dım ve sonunda Zihinsel Yeter-
siz Çocuklan Yetiştirme ve Ko-
ruma Vakfı'na rastladım'diyor.
Aşkı nıiııi mikroskopla garantileyin
İstanbul Haber Senisi - Bir yanda cinsel
özgüriüğünü gönlünce kullanmak isteyen
yeni genç nesil: diğer yanda cinsellıgin he-
nüz 'tabu' olmaktan çıkmadığı bir toplum,
önlenemeyen nüfus artışı ve aile planlama-
sı konusunda yapılan çahşmalar... Tüm bu
unsurlann beraberinde getirdiği yeni ara-
yışlardan birisi de Alman firması Con-
vent'in '"Aşkı böyle garantileyin" sloganıy-
la piyasaya sürdüğü ve tükürükle doğum
kontrol testı yapmayı sağlayan mını mik-
roskop türündekı "PC 2000" adlı cihaz...
Spıral ve haplardan sonra doğum kont-
rol yönıemlerinde yeni bir halka nıteliğı
taşıyarak, başta genç kızlar olmak üzere
tüm hanımlann hamile kabp kalmadıkları-
nı öğrenmesini sağlayan PC 2000 Impcon'-
un •"fikır babası" Peter Weidemann, üretıci
fırma Convent'in Yönetim Kurulu Başka-
nı Arnold Krebs ile firmanın İstanbul So-
rumlu Müdürü Tamer Bakırcı. dün The
Marmara Oteli'nde düzenledıkleri basın
loplantısında mini cihazı aynntılanvla ta-
nıttılar.
PC 2000 İmpcon'un "ilaç" nitelığinden
önce ubbi bir cihaz olduğuna dikkat çeken
Peter Weidemann, Avustralya, Filipinler,
Kore, Çekoslovakya, Beyaz Rusya, Suudi
Arabistan, Polonya, Kanada ve ABD'de
200 binlik bir satış rakamına ulaştıklannı
belirterek cihazın Israil ve Güney Afrika'-
da piyasaya sürüleceğini söyledi. Cihaz
içindeki mikroskobun, tükürüğü 120 kat
büyüttüğünü vurgulayan Veidemann PC
2000 İmpcon'un kullanımına yönelik şu
bilgileri verdi:
"Bu mikroskop tükürük kristalleşmesini
göstererek hamile kalınabilecek günü be-
lirliyor. Yumurta sıçrama dönemi olarak
nıtelendinlen günlerde cihazı kullanan bir
kadının tükürük teslinde her zaman oldu-
ğunun aksine ince uzun damarlı bir krista-
lizasyon oluşuyor. 30 saniye sonra ise yan
etkisız. kimyevi hiçbir faktöre tabi olma-
dan doğum kontrol uyansı alınmış oluyor.
Pratik kullanım ise şöyle: Cihazın içindeki
küçük cam pulun üzerine bir miktar tükü-
rün. 3-4 dakika kurumasını bekledikten
sonra cam pulu mini laboratuvara itinız.
Bir lamba yanacaktır. İçeride damar veya
lifli bir yapı görülürse, yumurta sıçramak
üzeredir. Bu görüntü biyolojik açıdan aktif
ve döllenme aşamasıdır. Noktalı puantiyeli
bir görüntü belirirse, tükürük kristalleşme-
sidir ve bu durumda hamile kalabilecek
durumda olmadığınız ortaya çıkacakür."
PC 2000 İmpcon'un garanti ve güvenilir-
lik açısından doğum kontrol haplan ve spi-
rallerle aynı oranı paylaştığının belirtildiği
basın toplantısında aynca cihazın eczane-
lerin dışında bijuteri ve kozmetik mağaza-
lannda da satışa sunulacağı açıklandı.
Gümrük vergisinin yüksek olması nede-
niyle satış fiyatının 93 mark (389 bin TL)
olduğunu belirten fırma yetkilileri bir yıl
garantili cihazın yan etkisiz bir korunma
yöntemi olduğunu söylediler.
Hamileliğin anlaşılmasından sonra do-
ğacak çocuğun erkek ya da kız olup olma-
dığının da anlaşılabileceği PC 2000 İmp-
con'un ılaçtan öte tıbbi bir cihaz olduğu
için Sağhk Bakanlığı yetkililerinin "ızin
belgesi" vermeye gerek görmediğini anım-
satan Convent vönetıcıleri hatalı kullarum-
lar dışında sağlıklı sonuç verdığini oelirttı.
Zihinsel özürlüleri kazanalım
Yapılacaktek şey
harekete geçmek
•Zihinsel özürlü çocuklann büyük oranınıegitiie-
bilir çocuklar oluşturuyor, ancak beceri ve yete-
neklerini kazanabilecekleri bir merkez yok.
LÂLETAYLA
Yasemin Ege 34 yaşında. İki çocuk annesi. Çok önemli bir
amaa var. Zihinsel özürlü çocuklann topluma kazandınlması
amaayla bir vakıf kurmaya soyunmuş.
Kendi yaşadığı deneyimler sonucunda, Türkiye'nin zihinsel
özürlü çocuklann son derece sahipsiz olduğunu ve Istanbul'da
bile bu çocuklan eğitecek ve topluma kazandırabilecek çok az
sayıda kuruluş olduğunu görünce vermiş bu karannı. Şöyle
anlatıyor Ege, kendi deneyimlerini:
"Küçük yaşta özel eğitime muhtaç olan bir çocuğum var.
Bu çocuk ileride normal eğitim sistemine entegre olabilir.
Çocuğumu normal eğitim sistemine geçecek şekilde eğitmek
için çareler ararken Türkiye'de bir veli olarak ne kadar çaresiz
kaldığımı ve bana gerçekten yol gösterecek çok fazla merciin
olmadığını anladım. Bu arada benim durumumda olan birçok
aile tanıdım. Danışma merkezleri, psikologlar, psikiyatristler
ne tarz bir şeye ihtiyacım olduğunu söylediler, ama onu nerede
bulacağımı söylemediler, çünkü yoktu böyle bir yer."
Çocuğumun bir eğitim alması çok önemliydı, çünkü uz-
manlar 2.5 yaş ile okul yaşı arasında alacağı eğıtime göre nor-
mal bir okula gitme şansının oldfcğunu söyîemişlerdi. O sırada
kulaktan kulağa birokul açıldığmıduydum: KüçükbahçeZekâ
özürlüler özel Rehabilitasyon Merkezi. Şu anda çocuğum
oraya devam ediyor. Ve yaşı geldiğınde normal bir ilkokula
gideceğini umuyoruz,"
Evet, Yasemin Ege, sorunu şimdilik halletmiş. Ama bu
uzun ve sancılı süreçte, sorunu halledemeyen birçok aileyle
karşılaşmış, taruşmış. Ne yapacağını bilemeyen her şeyi yap-
maya hazır ve en büyük ortak endişeleri, "Ben ölürsem çocu-
ğuma kim bakacak?" olan aileler. Zihinsel engellilerin çok bü-
yük bir oranını
öğretilebilir ya
da eğitilebilir
çocuklar oluş-
turuyor. Diğer
bir deyişle, özel
bir eğitim gör-
düğü takdirde,
bazılan üretim
sürecine ve
toplumsal ya-
şama kaülabı-
lecek, kendi
hayaünı idame
etürebilecek
çocuklar bun-
lar. Ama bir
eksiklen var,
bu beceri ve ye-
tenekleri ka-
zanabilecekle-
ri, rehabilite
edilebileceklen
merkez nere-
dcyse yok.
Şu anda
İstanbul'da
yaklaşık 150
çocuğa özel
eğitim veren
özel okul var,
Sosyal Hiz-
meüer Genel
Müdürlüğü ve
Çocuk Esirge-
me Kurumu-
na bağlı. Ayna Milli Eğitim'e bağlı olarak da bazı ilkokullann
ait özel sınıflan var. Bu okullar sayıca yetersiz olmalannın
yanısıra genellıkle 12 yaşına kadar eğitim veriyorlar. Bazı ku-
rumlarda 12 yaş sonrası verilen eğitim de tatmın edici olmak-
tan çok uzak.
Bu merkezlerde çocuklanna eğitim sağlayabilen şansb ai-
lelerin kâbusu ise, 12 yaşından sonra çocuklan ne olacak? Evle-
re çekilip hep birilerinin kendilerine bakmaana muhtaç mı
olacaklar?
İşte, Yasemin Ege'nin vakfı bu noktada devreye giriyor. Bu
vakıf, 12-21 yaş arası, zihinsel engelliler için bir rehabilitasyon
merkezi olacak. Özel eğitimin yanı sıra çetişli beceri ve meslek.
edinme yollan öğretilerek gidebilecekleri en yüksek noktaya
kadar gıtmeleri amaçlanacak. Ikinci aşama, iş merkezleri aç-
mak, aileleri ve toplumu eğitmek, kısacası bu çocuklan kim-
seye muhtaç olmadan yaşayabilecek ve sosyal ilişkileri açısın-
dan toplumun bir parçası olabilecke duruma getirmek.
Ege, vakıfla ilgili hazırhklannı şöyle anlatıyor:
"Fransa'da uzun yıllar çalışmalar yapmış, bu sistemi çok iyi
bilen bir doktor psikoterapistin yönlendirmesi altında, fıilen
bu işe gönül vermiş kişilerle, bu konudaki know-how projesi-
nin içinde.
Uygulamaya geçmeden önce vakfın vücut bulması gere-
kiyor. Vakıf kurulduktan sonra bazı büyük şirketler bınamızı
yapmaya, tefriş etmeye söz vermiş durumdalar. Şimdi bize ge-
reken, vakfın kurulması için gerekli para. Bunu da vakıf ku-
rucusu olmak isteyecek gönüllülerden toplamayı duşünüyo-
ruz.
Bu amaçla Vakıflar Bankası'nda bir hesap açtırdık, Zihinsel
Engelliler Rehabilitasyon ve Eğitim Vakfı adına. Hesap nu-
maramız Feneryolu Şubesi 2021162. Bu hesaba yatınlacak
paralar vakfın gerçekleşmesi açısından çok önemli. Aynca bu
hesap, Vakıflar Bankası'nın güvencesi alunda. Çok büyük bir
aksiük olur da örneğin bu vakıf kumlamazsa o zaman bu he-
sapta toplanan paralar, aynı amaca en yakın çalışması olan bir
başka vakfa devrediliyor."
"Bilinmeyenden korkulur. Oysa bu çocuklan tanıdıkça, on-
lann böylesi bir çalışmayı ve ilgiyi nasıl hak ettiklerini gördük-
çe, bilgjsizlık nedeniyle ailelerin ümıtsiz sandığı kaç çocuğun
yaşama kazandınlabileceğini gördükçe, yapılacak tek şey ha-
rekete gcşmek. Biz de bunu yapıyoruz."
Vasemin Ege, özürlü çocuklar için bir vakıf
kuruyor. (Fotoğraf- Suat Kozluklu)
900 900161
UGURLU SAYINIZIN
Ö Z E L
YÖNLERİ
ATA NİRUN
uğurlu sayınızın
özel yönlerini,
hayatınızdaki
yerini açıklıyor.
ALÇ ftfajt'ııı Iv inâm »nislnnnı 1 ddukos. 5H33 H' k.
(Mm mmmi Î4Uâak. b/l