Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazctecüik Türk Anonim Şirketi adına Iç Politika: Mdunct Tfezkaa, Istanbul Haberleri: Şevjr Kslkam, Dış Haberler: Eıgan Bakı,
Bcrla NMU • Genel Yayın Yönetmeni: özgea Aat • Genel Yayın KOltür: Mttrçit Ital»l»ııhl»r, Makalder: Sunl KanOna, Spor: AbdiDarilr Yttcdman, DOzeltme:
KoordiMtörü: Hikıaet ÇtUakıy» • Yazı tşleri Müdürleri: Ftna OtbUg« Abdıllah Y ı a a • Koordinatör Ahaet Koralna • Mali tşlen Erol Erimt • Muhasebe:
(Sorumlu), Ccfaü Bajtanpç • Yazı îjleri Mttdür Yardıması: Salim Alpasiu BtlcM « ö e r • BOtçe-Planlama: Sevgi Oanabcpofthı • Idare: HÜMtyim Gttrer • lşletme:
• Sayfa Düzeni Yönetmeni: AH Acar • Adana Temsücısi: Çctto Yitnoila Öader Çeök • Bügi-lşkm: N«fl t n l • Fersonel: Sevgi BosUnaogl»
' Snsan vr Krjaat; Cumhunyn Mubuaiık ve Guaedllk T-A-S. TUıkoCâ*] Ctd. J9/4I Cm&lafti
Uiii Ist PK. 2 « lsanbul. T». 512 05 05 C2D hal). TUa. 22246, Fu: 0) 526 60 72 • B0n*r
\.L.n: Zıy» GAkllp Blv inkıUp S. No 19/4. TH; 433 tl 41-47. Töa: 42344, Fu: (4) 433 0} 65
• lı»te H Zıyt Blv 1352 S. 2/3, Tkt 13 12 30. -ftlel: 52359. Fıx: (51) ».53 60li* **••:
JnOnO C«d. 119 S No- 1 Kn 1. TW: 19 37 52 (4 h«l). THa: 62155, Fo: (71) W 25 3»
TAKVİM 21 MAYIS 1992 İmsak: 3 45 Guneş. 5.34 Öğle. 13.05 İkindi: 17.02 Akşam: 20.27 Yatsı: 22.08
Gölcurun
kurtarılması
•ÖDEMİŞ(AA)-İzmir'in
Ödemiş ilçesı yakınlannda
yer alan kiater gölü
Gölcük'ün kurtanlması ve
eski kımlişne
büründürülmesi için bir dizi
operasyon başlaülacağı
bildirildi. Ödemiş'in
kuzeyinde 1.160 metre
yükseklikteki krater
gölünün su seviyesinin iyice
azaldığj, derinliği 4 metreye
kadar düşen gölün
kurtanlması için çevresinin
doğal SİT alanı ilan
edileceği bildirildi. ödemiş
Kaymakamı Rahim Yıldız,
Gölcük için hazırlanan
proje ve raporlann
'raflardan indirilip'
uygulamaya sokulacağını
beürtti. Yapılacak
düzenlemelerle Gölcük'ün
yeniden turizm merkezi
halıne gethileceğini
kaydeden Kaymakam
Yıldız, motorgezilerine
olanak sağlamak amaayla
gölün bazı kesimlerine
iskelcler kurulacağını
soyledi.
Bulgaristan'daki
araziler
• ANKARA(AA)-
Bulgaristan'da tarla, arsa ve
bina gibı gayrimenkulü
bulunan vatandaş ve
soydaşlann, bunlann iadesi
için 4 haziran 1992 tanhıne
kadar başvuruda
bulunmaİan gereküği
bildirildi. Devlet Bakanı
Orhan Kilercioğlu,
Bulgaristan Halk Meclısı'nce
kabul edilen "kamulaşünlan
tarla, arsa ve bina gibi
gayrimenkullerin iadesini"
öngören yasayla ilgili
başvurulann Istanbul'da
Aksaray Millet Caddesi Yeni
Han No: 8-501, Bursa'da
Balkan Türkleri Göçmen ve
Mülteci Dernekleri
Federasyonu Atatürk
Meydanı, Sönmez Iş Sarayı,
Sofya'da ise Fatma
Ahrnedova Auronova
Ulitsa, Balkancı Yovo No:2
Tel:359.2.524960 adreslerine
yapılabileceğini söyledi.
G.Osetya'da
katliam
• MOSKOVA(AA)-Eski
SSCB cumhuriyetlerinden
Gürcistan'ın sorunlu
bölgelcrinden Güney
Osselva'da, silahlı kişiler bir
otobüse saldırarak en az 52
kişiyi öldürdüler. Gürcistan
Başbakan Yardımcısı
Aleksandr Kavsadze,
"Yıkıcı güçler tarafından
düzenlenen saldın Güney
Ossetya ve Gürcistan'da
istikrarsızlığa yol açmak
amacını güden açık bir
provokasyondur" dedi.
Alexander Kavsadze. "İlk
alınanbilgileregöre
aralannda çocukların da
bulunduğu 52 kişi öldü" diye
konuştu.
Törkiye riskli
ulke
• İZMİR(ANKA)-
Yabancılann seyahatleri
sırasında çeşıtli hastahklara
yakalandığı ülkeler
arasında Türkiye'nin
dünyada beşinci sırada yer
aldığı açıklandı. Kısa adı
UFTAAolanBirleşik
Seyahat Acenteleri Federal
Birliği'nin geçen yıl 23 bin
kişi arasında yaptığı
araştırmadaçeşitli ülkelere
yapılan yolculuk sayısı ve
yolculann hastahğa
yakalanma oranı ülkelere
göresıralandı. Yabanalann
seyahatleri sırasında çeşitli
hastalıklara yakalandığı
ülkelerin başında yüzde 56
ile Mısır ilk sırayı alıyor.
Türkiyeise
yolculuk hastalığı ya da bir
diğer adıyla turistik
hastalığa yakalanma oranı
bakımmdan dünyada
Kenya'dan sora Tunus ile
birlikte yüzde 34 oranıyla
beşinci sırada bulunuyor.
Burası Amerika... Silah ve demokrasinin kesiştiği coğrafya
Kazınölümüacıdır• Amerikan topraklannda satılan her ateşli silah
ve mühimmattan 50 yıldır özel vergi alınıyor. Bu
para ile 4 milyon hektarlık batakhk alınmış. Hay-
vanlann yaşam alanı arttıkça üremeleri kolaylaşı-
yor. Üredikçe avcılar ava gidiyor. Vurdukça para
veriyor, para verdikçe daha çok ürüyor. Ölümle ya-
şamm iç içe geçtiği bir dönence.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Artık ak-
şam vakti. Kazlar yemlendikle-
ri tarlalardan havalanıp karşıda-
ki göle dönecekler.
Sırn binlerce yıldır çözüleme-
miş "V" formasyonu ile filolar
halinde havalanıyorlar. Zaman
zaman "V'ler havada çakışıyor
"W" oluyor. Zaten "gigik,
gjgik" diye değil, "bonk, honk"
diye ötüyorlar.
Gölün yanındaki mısır tarla-
sının ortasma kazılmıs, saplar-
is kamufle edilmiş dikdörtgen
kümenin sol köşesindeki Phil,
elindeki kaz düdüğü ile gökteki
kazlara cevap yetiştiriyor:
— Honk, hokka, honk.
Hem inanılmaz bir ustalıkla
üflüyor, hem de gözlerini hava-
daki kazlardan ayırmadan ko-
nuşuyor:
— Bu sefer mührelerin orta-
sına indireceğim lanetleri.
"Hadi" diye bağırmasıyla bir-
likte Phil'in, kümenin üstünde-
ki raylı kapak açüıp avcılar aya-
ğa fırlıyor. "En sağdakini al, en
sagdakini..." Kazlar can havliy-
le yükselmeye çalışıyor.
Tkk... lak tak tak... Tkk, bir
batarya nizamında.
Çelik saçmalar göğsünde pat-
ladıkça sarsılıyor "en sagdaki."
Bir kanat cırpıyor, bir daha yi-
yor; bir kanat, bir daha. Çek
kendini yukan. Bir daha tak:
Bunışup ayaklannı sarkıtıyor,
ama yine kanada biniyor. Son-
ra aniden lamba gibi sonüp, dö-
ne döne yere düşmeye başlıyor.
Sessizlik... Barut kokusu...
Phil, gümeden cıkıyor, kazı
yerden alıp, kafasından tutarak
şimşek hızıyla silkeleyerek boy-
nunu kırıyor. Boyun kemiği de-
risini delerek dışan fırlamış, ka-
fası artık kendisine ait olmayan
kaz, ayaklanyla havayı tırmalı-
yor...
"Bazen öldüklerine inanmaz,
yaşamaya çahşırlar" diyor Phil.
Burası Amerika. Silah ve de-
mokrasinin kesiştiği coğrafya.
Sadece soyluların ava çıkma
hakkına sahip olduğu topraklar-
dan göçüp, herkesin ava gitme
hakkına sahip olduğu bir ülke
yaratanların vatanı. Silah satın
alma özgurlüğü olmayan yerde,
demokrasinin olamayacağına
inanan sıradan insanların ülke-
si. Mülkiyet hakkını dUşünce
özgürlüğünün aynlmaz bir par-
çası, silahı da mülkiyetin koru-
yucusu ilan etmiş, devleti sevme-
yen, nüfus kâğıdı taşımayı red-
deden kişilerin kurduğu devlet.
Av akşamı, Edgar Allan Poe
1
nun yaşayan son akrabalanndan
Bayan Ella Burling'in evine ye-
meğe davetliyiz. ABD'nin doğu
yakasında özel bir yanmadanın
ortasına kurulu büyük bir çift-
lik evi. Adı da zeten "Büyük
Ev." Yanmadanın koylannda
konukevi olarak yaptuTİmış, res-
samlara atölye olarak tahsis
edilmiş birkaç tane küçük ev ol-
duğu için buna "Büyük Ev" de-
niyor. Büyük Ev, arka bahçesin-
de havuzu, yan tarafındaki özel
kilisesi ile alcakgönUUU bir ma-
likâne. Hafta sonları başkent
VV'ashington'dan gelen konukla-
nn şömine başmda siyaset, dış
politika, sanat konuştuğu, gü-
müşe sıradan metal muamelesi
yapılan, duvarlannda müzelerin
gözünü diktiği pentürler asılı bir
WASP (Beyaz, Anglo-Sakson,
Protestan) mekânı. Amerika'nın
yönü bu evlerde şekilleniyor.
Sofrada Bayan Burling soru-
yor:
— Av nasıl geçti?
Gökyüzündeki binlerce kazı,
yollarda gördüğümüz geyikleri
anlatıp, bu kadar çok silah olan
bir ülkede, bu kadar çok hayva-
nın nasıl yaşadığını soruyoruz.
"İşin sırrı da orada zaten" di-
yor. "Bundan 100 sene önce
hayvan kalmamıştı ki, dönüşle-
ri çok yeni. Son 20-25 senenin
üriinü." Ardından ekliyor:
— Piyasa modeli uyguladık
doga için.
Çevre korumacıhğında piya-
sa modelinin işleyiş tara çok ba-
sit: Hayvanların üremesi için
avın yasaklanmasını isteyen
kenth çevreciler, hayvanlann ço-
ğalmasını temin edecek doğa
duzenlemelerine doğrudan para-
sal katkıda bulunmuyor. ördek-
ler yaşasın istiyor, ama bunlann
yaşaması için her yıl 100 dolar
vermeye yanaşmıyor. Doğrudan
bir çıkarı yok.
Oysa avcının, bu hayvanların
yaşamasında doğrudan çıkarı
var. öldürmek için her mevsim
100 dolar veriyor, ama bu para
ashnda yaban yaşamı için gerek-
li olan düzenlemelerin yapılma-
sına yanyor. Apartmanlarda bü-
yumüş kentli çevreci, ördekleri
ve konuşmayı çok seviyor. Ama
ördekler için para harcamıyor.
Avı yasaklamak demek, işte
bu yüzden, aslında doğanın
ölüm fermanı anlamına geliyor.
Çünkü doğanın korunmasında
doğrudan çıkarı olan ve bunun
için rjara vermeye hazır olan kit-
le ile bu çıkar ilişkisinin kopa-
nlması sonucu doğuyor.
Avcı, hayvanlann yaşamasını
istiyor, çünkü öldürmek istiyor.
öldürebilmek icin para verme-
ye hazır. "Hayvanlar ölmesin"
diyen çevreci, batakhklara para
gömmeye hazır mı? Amerika'da
geyiklerin, kazlann basanh dö-
nüşünün an, ama tatlı öyküsü,
işte bu yüzden, ava ile doğa ara-
sındaki çıkar ilişkisini 50 yıl ön-
ce görebilmiş, insarun dinamiği-
ni kavramış gerçek çevrecilerin
vizyonunda yatıyor.
• • •
Kazın ölümü acıdır. Sadece
avcının değil, bir kazın ölurnü-
ne ancak gazete sayfalarında ta-
nık olan kentli çevrecinin dahi
içini yakar. Ama köşe başında-
ki türbeleriyle Istanbul, oracıkta
kimin yattığını dahi merak et-
meden her gün hızlı hızlı önün-
den geçen insanlanyla nasıl ki
ölumle yaşamın iç içe olmasımn
yadırganmadığı bir mekânsa, av
da o kadar yaşamla iç içedir.
"Yaşasın ölüm!" diye boşuna
mı bağırmıştır Matisse ? Yaşa-
mın başlangıç noktası değil mi-
dir ölüm? Yaşasın ölüm! Yaşa-
sın kazlar!
Avcı ile doğa arasında çıkar ilişkisi her zaman var. Avcı. hayvanlaruı yaşamasını istiyor. Çünkü öldürmek istiyor.
Amerika'da avlanma sistemiSistem şöyle işliyor: Amerikalı avcı, her
mevsim yeni lisans almak zorunda. Lisans
için sabıka kaydı, ikametgâh sehedi peşin-
de kapı kapı dolaşmıyor. Herhangi bir si-
lah dükkânından ya da spor malzemeleri
satan süpermarketten parayı verip satın ala-
biliyor. "Satın alabiliyor" diyoruz, çünkü
av ruhsatı Türkiye'de "çıkanlır." Ameri-
ka'da "satılır." Tıpkı ekmek gibi, sorgu-
suz sualsiz. Çünkü avlanmak için ruhsat
alan kişinin zaten dürüst birisi olduğu var-
sayüıyor.
Ikincisi; Amerika'da, Türkiye'deki dam-
ga pulunu andıran ördek ve kaz pullan var.
Su kuşu avma gidecek avcı, bunlardan sa-
tın alıp lisansına yapışürmak zorunda. Yani
her avcı, av mevsiminde lisans ve pul için
150-200 dolar civannda para harcıyor. Pa-
rası olan istediği kadar pul alabiliyor. Yak-
laşık iki milyar dolara ulaşan yıllık gelir de
doğrudan "Yaban Yaşamı ve tdaresi Fo-
nu"na gidiyor.
Bu fon, avcılann kurallara sadık kalma-
sım kontrol için kurulan av polisliğini fi-
nanse ettiği gibi, aynca batakhk, sulak
alanlar satın alarak "yaşama bölgeJerinin"
kalkınma arayışlarına kurban gitmemesini
sağüyor. Yaşama aianlan her şeyden önem-
li. Hiçbir tüfek, bataklıklann kurutulması
kadar yaban yaşamma darbe vurmuyor.
Aynca Pittman-Robertson Yasası diye
bilinen bir yasa uyannca Amerikan toprak-
lannda satılan her ateşli silah ve mühim-
mattan 50 yıldır özel bir vergi alınıyor. Bu
gelir de, Yaban Yaşamı ve tdaresi Kuru-
mu'na gidiyor. Son 50 yüda bu para ile dört
milyon hektar batakhk satın almmış. Yine
bu para 50 milyon hektar sulak alanın ida-
resinde kullamlıyor. Hayvanlann yaşam
alanı arttıkça üremeleri kolaylaşıyor, üre-
dikçe avcılar ava gidiyor, vurdukça para ve-
riyor, para verdikçe daha çok ürüyor.
Ölümle yaşamın iç içe geçtiği bir dönence
bu.
Milli par klarda doğa kaüedüîyor
• Çeşitli bölgelere dağıtılmış 21 milli parkımız-
dan çoğu bir tabeladan ibaret. Milli parklar tu-
rizm uğruna yok ediliyor.
GÜLÇİN tLCİ
BL'RDUR - Doğal, tarihi ve
arkeolojik zenginliklerin sergi-
lendiğj milli parklanmız sahip-
siz. Bir yetkili bu sahipsizliği
şöyle özetliyor:
"Doğar doğmaz, çıplak ola-
rak cami önüne bırakılan çocuk
gibı. Ne koruyan var ne gıydi-
ren..."
Ülkemizde milli park olayı
1958 yılında başlamış. Orman
Genel Müdürlüğü Milli Park-
lar Daire BaşkanlığYna bağlı
Mıllı Park Müdürlükleri kurul-
muş, ama "milli park" kavramı
henüz kültürümüze gjımemiş.
Çeşitli bölgelere dağılmış 21
milli parkımızdan çoğu salt bi-
rer tabeladan ibaret.
Bugünkü görünümü ile pik-
nık alanlanndan farksız olan
milli parklann turizm uğruna
yok edildiğini belinen bir yetki-
li. "Park içinde yer alan güzelim
ormanlar bir kanş toprak için
yakılıyor. Yerini makilikler
kaphyor. Kaçak avlanmalar ve
kurutulan bataklıklar birçok
hayvan türünün yok olmasına,
kirlilik de doğal dengenin ve
peyzajın bozulmasına yol açı-
yor" dedi.
Milli park deyince sıradan
bir parkı ya da piknik alanını
anımsadığımızı belirten yetkili,
"Oysa tüm dünya önemli canlı
yaşam ortamlan olan bu aian-
lan korumaya çalışıyor. Dün-
yanın RAMSAR Projesi ile
korumaya çalışüğı sulak alan-
lann belki de en önemlilerine
sahibiz. Pek çok parkımız, dün-
yada sayılan gjderek azalan
önemli kuş türlerinin üreme
aianlan" diye konuştu.
Aynı yetkili, tarihi, arkeolo-
jik ve doğal değerlerin korun-
ması amacıyla yararlanılması
belirli koşullara bağlanan milli
parklann Turizmi Teşvik Ka-
nunu ile desteklenmesine karşın
turizme hizmet etmekten de
yoksun olduğunu belirtti. Yet-
kili, "Nemrut Dağı'nda ulaşım
eşeklerle sağlanıyor" dedi.
3 tanesi tarihi değerleri. 13 ta-
nesi salt doğal güzellikleri, 5
tanesi de doğal güzelliklerin ya-
nı sıra arkeolojik zenginlikleri
banndıran milü parklanmızda
en önemli sorunlar, kaçak ve
cirkin yapılar, personel ve öde-
nek yetersizliği, ulaşım, konak-
lama ve altyapı sorunlan. Bu
olumsuzluklann "yetkilerden"
kaynaklandığını belirten ilgili-
ler, çevre koruma kurullannın
da faaliyet alanlanna giren
park sımrlan içinde bir ev ya da
restaurant yaptıracak olanlann
doğrudan koruma kurullanna
gittiklerinden yakjnıyorlar. İl-
gililer, yapılaşma yasağının ya
da koşullu yapılaşma izninin
poütik amaç ve baskılarla çok
kolay delindiğini öne sürüyor-
lar.
Buna bir örnek: Göreme
Milli Parkı içindeki Lapis INN
tesisi. Dört kat olarak yapımı-
na izin verilen. ancak altı kat
olarak tamanalanan Lapis INN
tesisleri. "devlet eliyle doğa kat-
liamı" diye niteleniyor. Kayseri
Tabiat Varlıklannı Koruma
Kurulu'nca verilen yıkım kara-
nnın uygulanmayışı da bölge-
deki tüm çarpık yapı sahipleri-
ne verilen ödün olarak değer-
lendirilıyor.
Turizmcilerden Avrupalı kadınlara:
Kocanızİspanya'ya,
sâz Türkiye'ye...
• 1992 Barcelona Olimpiyatlan nedeniyle Is-
panya'ya kayan turist akını, bazı Türk turizm-
cilerini Avrupalı bayarüara yöneltti.
BÜLENTECEVtT
ANTALYA; 1992 Barcelo-
na Olimpiyatlan nedeniyle
Avrupab sporsever turistler Is-
panya'ya kayınca. Türk tu-
rizmcileri de Avrupah spor
sevmeyen kadınlann peşine
düştü.
Geçen yılki Körfez krizi ne-
deniyle kötü bir sezon geçiren
turizmcilen, bu yıl da bir yan-
dan "politik" olaylar etkiler-
ken bir yandan da 1992 Olim-
piyatlan etkiliyor. Tanıürnda-
ki yetersizlik yüzünden nisan
ve mayıs aylannda Antalya
bölgesinde yataklar ancak
yüzde 30-40 oranında doldu-
rulabildi. Yabancı tur opera-
törlerinin oyunu yüzünden de
fiyatlar çok düşük tutuluyor.
PKK ve Kürt sorunu yüzün-
den özellikle Almanya'da,
Türkiye'ye karşı ortaya konan
tavır, Türk turizmini de etkili-
yor. Rezervasyonlann 1991 yı-
lı sonlannda artan bir oranda
gelmeye başlamasına karşın 92
sezonunun başlamasına az bir
süre kala, bu rezervasyonlar
birer birer iptal edilmeye baş-
hafta içinde oteli dolduruyor-
lar" şeklinde konuştu.
350-400 DM'ye uçak, ko-
naklama ve Türkiye'de bir ya
da iki bölgeye günlük turlar
yapan bazı acentelerin olduğu-
nu söyleyen Abdullah Tekın,
"Türkıye, turizm için milyar-
larca dolar harcadı. Bu fıyatla
Türkiye'ye hiçbir şey kalmaz.
Çünkü bunun fazlası uçak pa-
rasma gjder" dedi. Tekın, Tu-
rizm Bakanlığı'nı suçlayarak
"Tanıüm tamüm dedik. Ba-
kanlık da ağtrlık verdiğini
açıkladı, bazı toplantılar yaptı.
Ancak hiçbir somut hareket
görmedik. Geçen yılki Körfez
krizinden daha ağır bir 1992
geçireceğiz gibi" diye konuştu.
Konaklama tesisi yöneöcile-
rinin iki yıldır ekonomik zor-
luk içinde bulunmaİan sonun-
da "boş kalacağına hiç değilse
çark dönsün, iyi kötü masraf-
lar çıksın" düşüncesi içinde
olduğunu belirten Profesyonel
Otel Yöneticileri Derneği
(POYD) yöneticilerinden Sa-
lih Çene, Turizm BakanüğYnın
iş başına geldiğinden bu yana
yavaş hareket ettiğini öne
lanmışu. Özellikle en çok turist s u r ( iü. Çene, turizmde aktif
gönderen Almanya'dan gelen politikalann olması ve hızlı ha-
bu iptaller sonunda tunzminp
başkenti Antalya'da 75 bin tu-
ristik belgeli yatağın ancak
yüzde 4O'ı doldurulabildi. Ma-
yıs ayının ortalannda olunma-
sına karşın bölgenin boş duru-
mundan yararlanan yabancı
tur operatörleri, daha önceden
rezerve yaptırmadan son anda
p
reket edilmesi gerektiğini be-
lirtti.
Bu arada haziran ayı sonu
başlayacak 1992 Barcelona
Ohmpiyatlan nedeniyle Is-
panya'ya kayan turist akını
nedeniyle ban Türk turizmci-
len, tesislerini doldurmak için
Avrupah bayarüara yönele-
fiyat alarak müşteri getirmeye ceklerini acıkladılar. Nisan ve
bladlar
y
başladılar _
Feronya Tunzm Yonetim
Kurulu Başkanı Abdullah Te-
km. bölgede edındıği izlenim-
len aktanrken, "Fiyatlarda
ındirim gören yabana turcu-
lar, o tesisi hemen dolduruyor.
Bunda kasıt aranması gerekir.
A k l l lid Al
mayıs aylanrun boş obnası ve
haziranayı içinde rezervasyon-
larda bir artışın gözlenmemesi
ûzerine spor sevmeyen Avru-
pah bayanlara "Kocamzı İs-
panya'ya gönderin, Türkiye'-
de sizi bekliyoruz" gibi slo-
ganlarla yaklaşılacak. Salih
Ç ld b l
g g yş
Artık ıpler onlann elinde. Al- Çen e ) gen
elde bayanlann spor
manya'daki müşteriyi, Tür- sevmediğini, bunun için de eş-
kıye ye gıtmek ıstedığmı söyle- l e r i m a ç l a r ne
deniyle Ispanya'-
m%sıne karşın 'yer yok' diyerek y a
giden bayanlan, Türkiye'ye
geri çeviriyorlar. Ama burada çekmeye çalışacaklanm belirt-
ucuz tesisi bulduklan anda bir ti.
Manyas öltince
yas tutacak?y
HAKAN KARA
İZMİR - Manyas Kuş Cen-
neti, bundan 2500 yıl önce de
bir "cennet"ti. Antik yazarla-
nn saydığı kimi kuş türleri.
bugünkü kuş cennetinde hâlâ
yaşıyor. Yörede gerçekleştin-
len kazılarda. son derece
önemli arkeolojik bulgulann
yam sıra kuşlann 2500 yıl ön-
ceki nesillerinin de kemikleri
ortaya çıkanhyor. Ancak ar-
keolojik zenginlikler gün ışığı-
na çıkanhrken, yörenin doğal
zcngınlıği kirlilik nedeniyle her
geçen gün yok oluyor. Yoksa,
2500 yıl önce gölün güneydo-
ğusundaki antik Daskyleion
kentinde yaşayan ve "dünya-
nın en eskı çevre korumaala-
n" olarak nitelendirilen Pers
valileri (satraplar) bu cennetin
değerini daha çok biliyor. onu
daha iyi mi koruyordu?
Manyas Kuş Cenneti'nin
güneydoğusunda yer alan an-
tik Daskyleion kentinde dört
yıldan bu yana arkeolojik ka-
zılar sürdürülüyor. Kentin,
Anadolu yerli kültürü sayılan alana sıkışan
Lydialılar tarafından günü-
müzden 2500 yıl önce kuruldu-
ğu ve MÖ 547 yılında Lydialı-
lan ortadan kaldıran Perslerin
Akhamenid Hanedam tarafın-
dan ele geçirildiği biüniyor.
Persli yöneticiler Anadolu'da
dört genel valilik (satraphk)
kurmuşlar. Daskyleion bun-
lardan biri, hatta en önemlisi.
Günümüzde Manyas Kuş
Cenneti'nin durumu hiç de iç
açıa değil. Göl, çevresinde yer
alan tesislerin atık sulanyla her
geçen gün kirleniyor. Doğal
Hayatı Koruma Derneği uz-
manlanna göre DSİ tarafın-
dan gölün güney kesiminde
yaptınlan setlerle bataklıklann
kurutulması sonucu kuşlann
beslenme aianlan önemli ölçü-
de azaldı. Fabrikalann yam
sıra atölye, mandıra ve tavuk
çiftliklerinin auklan da kirli-
ükte önemli bir paya sahip.
Yapılan araştırmalara göre
Manyas'ta ağaçta yuva yapan
su kuşlannın sayısı 1967'li yıl-
lardan bu yana yüzde 50 ora-
nında düşmüş. Şimdilerde
yöredeki fabrikalann aüklan-
nın anülması için bir tesis ku-
ruunası planlanıyor.
E.Ü. Edebiyat Fakültesi
Klasik Arkeoloji Anabilim
Dah Başkanı Prof. Dr. Tomris
Bakır, bölgedeki doğal ve ar-
keolojik değerlerin bir bütün
oluşturduğunu ve birlikte ele
alınarak mutlaka koruma altı-
na ahnması gerektiğim vurgu-
luyor. Hatta gjderek küçük bir
kuş cennetinin
büyütülmesi için de bölgenin
ağaçlandınlması konusunda
çaba gösterdiklerini belirtiyor
Prof. Dr. Bakır. Yörenin ko-
runması için çabalayan çevre-
ciler de, "Türkiye'nin en
önemli kuş cennetleri arasında
sayılan Manyas, 2500 yıl önce
bu yörede yaşayan Pers sat-
raplannınki kadar bir ilgıyi
hak etmiyor mu" diye soru-
yorlar.
900900160
NUMEROLOJİ
Uğurlu sayınızın k.ulağınıza
fısıldanmasını
istemez misiniz?
Ata Nirun,
size sayılar dünyasının
gizemlerini açıyor...
Yeni bir boyutla, yepyeni yorumlarla
tanıştırıyor. Hemen arayın...
Hemen tanışın.
[Miye'nin heryerindenservislerimizin 1 dakikaa 5833H ' dff.
sovissüresiM dakikadır. AloBilgiP.K. 16Tarabya/lst
ALQL
BİLGİ R