Katalog

21 MAYIS1992PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Gençlik Günleri • Kültür Senisi - İstanbul Büyükşehır Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nca düzenlenen Gençlik Günleri kapsamında bugün Adnan Kahvecı, "Ne Kadar Demokrauz?" başlıklı bir söyleşi yapacak. Yann ise sinema sanatçısı Uğur Yücel, gençlerk sohbetin konuğu olacak. Her iki program da Muhsin Ertuğrul Sahnesı'nde saat 15 OO'te izlenebilir. Türk Müziği Dinletisi • ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu)- Kültür Bakanlığı İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Kaleıçi Sanatevi'nin mayis ayı etkinlikleri kapsamında Antalya'da konserler verecek. Falez Otel'de 22 mayıscumagdnü gerçekleşecek olan "Tarihi Türk MüzığT'dinletisinde İdil-UralTürklennden Tanbun Cemıl Bey'e, Münir Nuretlin Selçuk'a uzanan Türk müağı tarihinden örnekler sunacaklar. Yıldız Öğrenci ŞenliğiI Kültür Senisi- Yıldız Cniversitesinde düzenlenen, "Yıldız Ünıversitesi Öğrenci Şenliği" bugün izlenebilir. Sabah 09.00'dan ıtibaren sergilnecek olan etkinlikler arasında,resimvekarikatür sergjleri. çeşitli üniversitelerden müzik gruplannın konserlen, Yıldız Üniversitesı öğrencilerinin sunacağı tiyatro oyunu ve Zonguldak-Paşabahçe gençlik dia gösterisi yerajıyor. Bunun yanısıra şairÖnder Kıalkaya ile "Aykırf'dergisinden bazı şairler öğrençilerle söyleşi yapacak. Y.Ü. Kocaeli Mühendislik Fakültesi, Artvin Halkoyunlan ekibi birgösteri sunacak. Koma Denge Azadi, Mayıs Rüzgan, İtaki Şarkıcılan ve Grup Çağnşım da konserler verecek. Dünya KİV'den Açıkoturumlar •ANKARA (AA)- Dünya Kiıle İlctı^ımı Araştırma Vakfı'nca(Dünya KİV).23, 24 \e 30 ma>ıs tarıhlerinde gerçekleştirilecek a çıkoturumlarda. tiyatro, TRT vc sincmanın geleceği tartışılacak. 23 mayıs cumartesi günü. AKM salonunda yapılacak "Tiyatronun Geleceği' konulu açıkoturumu Cezmi Gökalpyönetecek. konuşmacı olarak da Metin And, Raik Alnıaçık. Ergin Orbey, Mehmet Ege, Erhan Gökgücü, Tamer Levent ve Rutkay Azız katılacak. 24 mayıs pazar günü, GAMA-Güriş İşhanı'nda gerçekleşecek. TRTnin geleceği başhklı oturuma ise Seynan.Lcvent, Ay han Önal, Sclma Özınanır, Akın Beşiroğlu. Alev Erlevent. Korkmaz Alemdar ve Derya Sazak katılacak. Sheraton Oteli nde 30 mayısta düzenlenecek, Sinemanın Geleceği'konulu açıkoturumda da Halil Ergün, Osman Seden, Yavuz Özkan. Tanju Gürsu, Kadri Yurdatap, Aydın Sayman. MuzafTer Hiçdurmaz. Yaman Okay. İrfan Demirkol ve Burçak Ev ren izlenebilir. Söyleşi ve karma sepgi • Kültür Senisi- Fürûzan Toprak ile Sennur Sezer'in "Sanatçı ve Sanatçı Eşleri" başhklı söyleşisi Boştancı Şenesenevler'deki Ömer Faruk Toprak Halk Kütüphanesi'nde 23 mayıs cumartesi günü saat 14.30'da geğrçekleşecek.Sanatçılar söyleşiden sonra kitaplannı da imzalayacaklar.Aynı gün açılacak olan, Nazan Akpınar,Ali Akpınar,Orhan Akkaplan,Perihan Baykal,Sabri Erimel,Ferruh Ertürk,Sevim Gürsoy.Habib Gerez,Sevim KızıJcan,Sibel özkaygışız,Feryal Taneri.Ülkü Yener,Nebahattin Yasakul,Mustafa Yıldıran'ın yapıtlanndan oluşan karma resim sergisi de 5 hazirana kadar izlenebilecek. Mözelep ûcretsiz • Kültür Senisi-Mılli Saraylar kapsamında bulunan saray, köşk ve kasrlar 18-24 mayıs tarihleri arasında kutlanan Müzeler Haftası çerçevesinde geziye ûcretsiz olarak açık bulunuyor. Millı Saraylar Daıre Başkanı Türkan tnce, Ihlamur, Maslak ve Ayoalıkavak kasırlan ile Yalova Atatürk köşklennin hafta boyunca, Dolmabahçe Sarayı ve Beylerbeyi Sarayı'nın da 22 mayıs cuma günü ûcretsiz olarak geziye açıi olacağını belirtti. 4. ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALÎ Olümlüler ölümsüzlerekarşı DİKMENGÜRÜN UÇARER Yunan tragedyasının özünde yatan temalardan biri olan öz- gürlük teması, trajik kahra- manlann yazgılanyla çatışma- lannda soluklarur. Birey bu çatışmada yenik düşecektir kuşkusuz, işlediği suç yazgısı gereği olsa da. Yazgı tannlar- dan da güçlüdür sanki. Ama bi- reyin yenilgisi onda var olan öz- gürlük tutkusunun gücünü daha da belirler. Onu yazgısıyla çatışmaya sürükleyen güç, bu- nun kanıüdır. Bireyin kendi kendisıyle hesaplaşmasının di- yalektiği, Yunan tragedyasının özündeki başlangıç ve bitiş noktalannı oluşturur. (1) Devlet Tiyatrosu'nun genç yönetmenlerinden Mustafa Av- luran'ın başanlı yorumundan izlediğimiz Aiskhylos'un "Ores- tia" üçlemesinde de bu evrensel temanın aynı yoğunlukta bir başka temayla, adalet mekaniz- masının sorgulanışıyla aynı bağlamda irdelendiğıni görü- rüz. KJytemnestra, Yunan tra- gedyasının güçlü kadınlanndan biri. Eş, ana, âşık ve de hırsh bir yönetici. Ama, hepsinden öte yazgıya boyun eğmeyen, ona karşı direnen bir insan. Aigesthos, güttüğü kan da- vasında haklı mı haksız mı? Bir kötülükler prensi mi? Yoksa Devtet Tîyatrolan'nın sunduğu 'Oresteia' bugündetı başlayarak Yıldız Sarayı Tiyatrosu'nda sab- nelenecek. Aiskhylos'un 'Oresteia'sı, ayrıca 22,23 ve 24 mayıs günleri de izlenebilecek. tannlara karşı savaş veren çıl- gınlığa esir benliğini kan döke- rek özgürlüğe kavuşturmak is- teyen bir genç adam mı? Agamemnon, uğursuzluğun peşini bırakmayacağını bile bile seçimini "ordu ve müttefıkleri" adına yapan bir kahraman. Evinde ölümün kendisini bek- lediğini hisseden. ama yolunu değıştinneyerek yazgıya dire- nen bir savaşçı. Batı dûnyasının bilinçaltı arayışlanna kaynakiık eden Orestes ve Eleklra. Adaletin onlarda, onlarla sorgulanışı. ölümsüzlerle ölümlüler arasın- daki iüşkilerin irdelenişi. Cina- yet cinayeıle mı cezalandınl- malıdır? Ya da babalann gü- nahı çocuklan da günaha mı itecektir? Dökülen kan leke bı- rakacak mıdır geride? Evet, Orestes tannlar tarafından ak- lanacaktır sonuçta, ama yine de geçerli yasa bu mu ol- mahdır? Nedir adalet kavramı. Akıcı bir çeviri, şiirle bütün- leşen çarpıcı bir koregrafi ve bu denli tartışmalan, sorgula- malan coşkuyla bıze taşıyan gençoyuncular. Özellikle "Agamemnon" ve "Sunu Taşıyanlar" bölümlerin- deki üslup bütünlügu ve dina- mizm, Avkıran'ın yonımunda- ki görselliği de öne çıkartıyor ve onun detaycı yaklaşımındaki incelikleri vurguluyor. Drama- tik gerilimi; şiirle, ritimk, aksi- yonla vurgulayan bir koro. Bu korodan fırlayan kahramanlar ve onlann çatışmalan, sevgileri, kinleri, korkulan, bekleyişleri... "Oresteia" atılımcı, araştır- maa, yenilikçi, umut verici bir çalışma. (1) G.Steiner, "Antigone" FESTÎVALDE BUGÜN Bir Yaz Gecesi Rüyası / Willıam Shakespeare / Bükres Komedi Tiyatrosu / Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon, 20.30 Oresteia / Aiskhyk» / Devlet Tiyatrolan j Yıidız Sarayı Ti- yatrosu, 18.30 FESTİVALDE YARIN Deli Dumnıl / Güngör Dilmen / Devlet Tiyatrolan j Taksim Sahnesi. 20.30 Oresteia / Aiskhytos / Devlet Ti- yatrolan I Yıldız Sarayı Tiyat- rosu, 18J0 Semiha Berksoy'a saygı gecesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenleniyor Ben yaşardım aşk ve sanatla • Semiha Berksoy'a saygı ge- cesi bugün Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenleni- yor. 'Ben yaşardım aşk ve sa- natla' İlk Türk opera sanatçısı Semiha Berksoy için bugün saat 19.00'da başlayacak saygı gecesi Berksoy'un resim sergisi ile açılacak. NİLGÜNTOPTAŞ "Niye VVagner söylüyorum biliyor musunuz? Çünkü Atatürk onu çok se- verdi. Operada 58. yıhmda Atatürk içın Wagner söyleyeceğim. O sevdiği için." Bu sözler, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda,-tstanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Nurettin Sözen'ın katkı- lanyla kendisi için 'Saygı Gecesi' düzen- lenen, Türkiye'nin ilk opera sanatçısı Semiha Berksoy'a ait. Bundan tam 58 yıl önce operada ilk başrolüne çıkan Se- miha Berksoy'un "hiçbir sanatçınınkine benzemeyen sanat yaşamı" aslında Ata- türk'le yakından ügili. Lise öğrenimin- den sonra Darülbedayi Tiyatro Okulu'- na giren Berksoy, 1932'de de Darülbeda- yi'de sanatçı olarak çabşmaya başlıyor. Birçok oyun ve operette başrol oynuyor. Derken geüyoruz 1934'e. Berksoy diğer baa sanatçılarla birlikte, Atatürk'ün is- teğiyle kurulmaya çalışılan opera secme- leri için Ankara'ya çağnlıyor. "Ona ar- yalar söyledim. Çok beğendi, bana ken- di eliyle şurup ikram etti." Semiha Berk- soy, konusunu Atatürk'ün yazdığı, mü- ziğini de Saygun'a 'anlattığV Türkiye'- nin ilk operası 'özsoy'da başrole, Ayşim rolüne seçiliyor. Daha sonra da yine Semiha Berksoy: Bembeyazdır ömrünün geçtig yoL (İBRAHİM GÜNEL) Atatürk un talimaUyla yurtdışına eğıtı- me gönderiliyor. için birçok teklif aldım. :\ma ben kendi Berlin Yüksek Müzik Akademisi'n- ülkeme dönüp kendi operamda başo- ner konserini veriyor. 1942'de 'Tosca yuncu olmak istedim." öyküsü' başhyor. "Tosca'yı oynamak Ankara'ya döndüğünde, Atatürk'ün istedim. lnönü'ye söylemişler, oynan- isteğiyle 1936'da Türkiye'ye gelmiş olan ması için emir vermiş. Tosca'yı Nazım Carl Ebertı konservatuvan kurmaya çevirsin istedim. Aslında daha önce Ek- çaüşırken buluyor. Ankara Devlet Sen- rem Reşit Rey benim için tercümeetmiş- Yüksek Müzik Akademisi'n- den sahne olgunluk diploması alan Berksoy, 1939'da, Richard Strauss'ın 75. yıldönümünde, Nexos auf Ariadne'- de başrole çıkıyor. Böylece, Avrupa'da sahneye çıkan ilk Türİc opera sanatçısı unvanını da alıyor."Berlin'de kalmam foni Orkestrasfyla Türkiye'de ilk Wag- ti. Ama ben Nazım çevirsin istedim. 0 sıralar hapisteydi, o kazansm istedim. Çankın Cezaevı'nde çevirdi Tosca'yı. Hasan Ferit AJnar çevirdi dediler, gizle- diler tabii. Ama o çevirdi." Daha sonra Madam Butterfly, Fide- lio ve II Travatore'de oynayan Semiha Berksoy, "Türk operasının devrimcisi Atatürİc'tür" diyor. "Atatürk'ün çahşma masasının üze- rinde bir VVagner büstü dururdu. Me- ğerse VVagner'i çok severmiş. Bulgaris- tan'da görevliyken kaçıp kaçıp Wag- ner'in operalannı izlemeye gidermiş. Onun için 58. yılda Atatürk için Wag- ner'i söyleyeceğim. Bir başka opera dev- rimcisi de Cemal Reşit Rey. Biz Özsoy'u hazırlarken o da 'Adalar' revüsünü yazmış. Türk operasının kuruluşu do- layısıyla Atatürk ve İran Şahı için yapı- lan gösteride ben 'Büyükada ' şarkısını söylemıştim. 58. yılda Cemal Reşit Rey için de 'Adalar' şarkısını söyleyeceğim." 'Kendini bildi bileli resim yapan' Berksoy, lise eğiümi sırasında Güzel Sa- natlar Akademisi'nde resim eğitimine başlamış. İlk sergisini 1%2'de Ankara'- da, ikinci sergisini 1%9'da Berlin'de, üçüncü sergisini 1972'de Paris ve îstan- bul'da açtı. Bu gece düzenlenecek saygı gecesinden önce açılacak olan sergjsin- de ise eski resimlerinin yanı sıra yeni eserleri de yer alacak. "Tann bana ses vermiş ya da doğa, ne derseniz... Ona göre de yaşam çizgımi beUrlemiş. Bunu kimse değiştiremez. Çok şey yaşadım. üzücü olaylar da. Ça- mur atan çok oldu. 1leri geri konuşan- lar. Komünist diyen, şunu bunu diyen, Nazım'ın dostu olduğum için... Ama ben Bursa ipeğiyim. Parçalansam da kalitem bellidir. Onun için de çıkıp Wagner'i söyleyeceğim. Benimle yaşıt olanlarda ses kalmadı. Zaten çoğu da mezarda. Ama ben..." Başını yavaşça çevirip pencereden dı- şanya, bizim göremediğiiniz bir yerlere bakarken Naam'ın kendisi için çevirdi- ği Tosca'dan dizeler mınldanıyon Ben yaşardım aşk ve sanatla Bembeyazdır ömrümün geçtiği yol Tek bir dert yok ki merhametimle şifa bulmasın... Rumelihisan'ndavereceği ikikonserlemüzikseverleri Bahar Ayini'ne çağıran Mozaik: 6 Hatırlaıııakinsamııölümsüzlüğüdür9 Kûltür Senisi- "Haorlamak insanın ölümsüzlüğüdür aslın- da". Bahar ayinleri de, ölenin yeniden doğuşunun ya da top- rağın hiç ölmeyen belleğinin se- Jamlanması... Mozaik, 1990'lar için bir Bahar Ayini'ne çağin- yor müzikseverlen, Rumelihi- san'nda vereceği iki konserle. Konserlerin ilki yann, ikincisi cumartesi günü saat 21.00'de. Igor Ştravinsky'nin "Bahar Ayini"nin rock yonunuyla baş- layacak konserlerde; Peter Gabriel, The Police, Victor Jara, Schmetterünge, Leonard Cohen, Crosby, Stills, Nash and Young, Chris De Burgh, Mr.Mister, Bülent Ortaçgil, Bob Marley, Talking Heads, Charlie Haden ve John Len- non'dan parcalar sunulacak. Topluluk elemanlanndan Bülent Somay ve Ayşe Tütün- cü, bu konserlerin ana teması- nın "bellek" olduğunu vurgu- luyorlar. 1987'den bu yana kendi konserlerini vermeyen Mozaik Müzik Topluluğu, beş yıl sonra düzenlediklen bu kon- serlerde, cok rahatsız olduklan bir konuya değiniyorlar: Unut- mak. Her şey kolaylıkla unutula- biliyor. Mozaik de bu konser- lerinde, "yeniden doğuşun ipuçlannı içinde taşıdığına" inandıklan parçalan seçiyor : "... Hep birlikte bir çağı öldür- dük. Bir daha dirilmeyecek. Ama bazılanmız, o bir daha gelmeyecek olan çağdan kalan şarkılan unutmamaya çalışa- cak. İnsan olmanın bedeli, bir hafızaya sahip olmak. Unu- bir beklenti, bir dünyayı değiş- tirme isteği... İnsaniara her şey bitti ideolojisi arkasında bas- makahplaşmış bir yaşam em- poze ediliyor. Bu bahar ayini biraz da bunun ayini..." 1983 yılından bu yana müzik yapan Mozaik elemanlannın "Ölümden Önce Bir Hayat Vardır","Ardından","Çok Alametler Belirdi", "Plastik değil"görüşünde Ayşe Tütün- cü. Dağıtımcının öncelikle çok- satması koşulunu gözönünde tuttuğuna değinip, 'Onun iste- diği çoksatışla, herhangi bir müzik grubunun kendi kimli- ğinden soyunmadan varolması her zaman biraraya gelmiyor. Bu,yapılan müziktarzına bağü" diyor. Bülent Somay da ulke- mizde artık müziğin görsel-işit- • Topluluk elemanlanndan Bülent Somay ve Ayşe Tütüncü, bu konserlerin ana temasının "bellek" olduğunu vurguluyorlar. 1987'- den bu yana kendi konserlerini vermeyen Mozaik Müzik Toplulu- ğu, beş yıl sonra düzenlediklen bu konserlerde, çok rahatsız olduk- lan bir konuya değiniyorlar: Unutmak. tamıyoruz, Unutamadık- lartrruzı size de hatırlatmak istı- yoruz." "Çok ilginç bir çağda yaşıyoruz" dıyor Bülent So- may, "Sovyetler dağıldı, duvar- lar yıkıldı, komünızm öldü, ideolojiler yok oldu... Bunlar gündelik yaşamda basmakabp haüne geldıkr. Her şey çok ko- lay gibi göriinüyor. Olaylar Türkiye sınırlan dışında oldu- ğu, medyadan izlendiği için. Oysa bir çağ vardı; bir umut, Aşk"adlı dört kaseti ve "The Other Side of Turkey" adlı or- tak bir CD'leri var. 1987'den sonra çeşitli festivallere katılıp ortak konserler veren topluluk, kendi konserlerini gerçekleşti- rememenin sıkıntısını çekiyor. 1987'ye kadar bunun çok kolay olduğunu, şimdi ise bir dizi so- runla teknik açıdan güçleştiğini belirtiyorlar. "Her müzik grubunun kendi medyasını bulması çok kolay sel hale dönüştüğünü belirte- rek"televizyonun yaratüğı topluluklar'dan söz ediyor. Mozaik, playback'e karşı. Te- levizyonda belli bir fonna so- kulmaya da. 1983'te sadece yorum yapı- yordu Mozaik. 1984'te ilk beste denemelerine girdi, 1985'tc bes- te ve kaset ağırlıkh cabşmalar, her konserde çok önem verdik- leri bir parçayı yorumlama... Kendilerini "icra yapmayı se- ven bir grup"olarak nitelendiri- yorlar. Çünkü kendi yaptıklan besteler"icra saplantılannı" ye- terince doyurmuyor." Çok sev- diğimiz,benimsediğimiz bir şarkıyı söylediğimizde bizim bestemiz olmuş, olmamış pek fark etmiyor" diyor Bülent So- may ve açıklıyor: "O beste gibi beste yapabilmektense kendım gibi calabilmeyi tercih ederim. Bu, taklit yapan insaniara yu- kandan bakmak değil. Bunu yapmaktansa sevdiğim parçayı yorumlamak daha iyi bir yol gibi geliyor bana. Böylece hiç olmazsa kendi bestelerimde daha özgün olabiliyorum." Mozaik, Saruhan Erim (bas gitar, vokal), Timuçin Gürer (perküsyon, vokal), Bülent So- may (gitarlar, vokal), Mehmet Taygun (davul) ve Ayşe Tütün- cü (klavyeler, vokal)'den oluşu- yor. Topluluğa bu konserlerde elektrogitarda Serdar Ateşer katılacak. Mozaik. "Bahar Ayini" konserlerinde "gecmişte kalanlann üstüne kurulabilen" yeni umutlar arayışı için çeşitli şarkıcı ve topluluklann par- çalannı kendi yorumuyla icra ederken kendi parçalannı da bu ayine katacak. Matematikçi Arf Cemal Reşit Rey'deKültür Senisi- Türkiye'nin yetişıırdıği değerli bilim adamlanndan matematikçi Cahil Arf, İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi Kültür İşleri Dairc Başkanlığfnca düzenle- nen "Türk Aydınlanmasına Katkıda Bulunanlar" etkinli- ğınin konuğu oluyor. Bugün Cemal Reşit Rey Konser Sa- lonu'nda saat 19.00'da ger- çekleştırilecck oian toplantı- da, fotoğraf sanatçısı İsa Çe- lık'in. Arf ın retrospcktif ya- şamöyküsünü sergileyeceğı dia göstensı de yer alıyor. 1910 Selanik doğumlu olan Cahit Arf. Paris'te, "Ecole Normale Supeneur"de mate- matik eğiümi gördji. Dok- torasını Göttingen Üniversi- tesi'nde tamamlayan Arf, 1943'te profesör. 1955'te de ordinaryüs profesör unvanını aldı. İstanbul Üniversitesi. California. Üniversitesi(ABD) vc ODTÜ'de öğretim üyesi olarak görev yapan Cahit Arf, 1980de ODTÜ'den ken- di işteğiyle emekli oldu. Clkemizde son elli yılda matematikteki gelişmelerin öncüsü olan Arf, yurtiçi ve dışındaki çalışmalanyla gerek matematık bıliminın gelişmesi gerekse genç kuşak matema- tikçilerin yetişmesine büyük katkılarda bulundu. Göttin- gen deki tez hocası Helmut Hassc ile birlikte sürdürdüğü araştırmalannda Galois gru- buna ilişkin bir katkısı, "Has- sc-Arf' teoremi olarak bılınir. Yine bu dönemdeki çalışma- lanyla matcmatik bilimine kazandırdığı. "Arf dcğiş- mczi", "Arf halkalan", "Arf kapanışlan" gibi kavramlarla uluslararası matematik lıtcra- türündc adı anılmaktadır. Matcmatik bilimine katkı- lan dışında, toplum sorunlan- CahitArf na ilgisi, ülkesine bağlılığı. üni- versite ve genel olarak eğitim sorunlanna duyarlığıyla saygı- değer bir bilim adamı olan Ca- hit Arf, 1948'de İnönü, 1974'te TÜBfTAK bilim ödülünü aldı. Bir konuşmasında, "bilim adamının kim olduğu" konu- sunda. "Bilim yaratma sürecin- de harcadığı emekten dolayı mutluluk duyan bilimcidir. Bi- rilerini para, birilerini bilim mutlu eder. Yüzyılın oluştur- duğu bilimsel modelleri bilinci- ne yerleştiren ve onlan tutku iJe anlayan ve kullanan insan ger- çek bilimcidir" şeklinde konu- şan Ord.Prof.Dr. Cahit Arf için yapılan gecenin açıhş konuş- masını İstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Prof. Nurettin Sözen yapacak. Konuşmacı olarak Prof. Yusuf Avcı. Prof. Mehpare Bilhan, Prof. Mithat İdeman, Prof. Tosun Terzioğ- lu. Prof. Asım özkan ve Prof. Hülya Şenkon katılacak. Gece L.V. Beethoven'in op. 18, 4 no.lu eserin Atilla Alde- mir, Aslı Özbayrak, Banu Yi- nal ve Caroline Ölçer tarafın- dan seslendinlmesiyle sona ere- cek. Kaseti ikinci kez yasaklanan Veysel Demir Sazuııa kilityurdum Kültür Senisi- "Halkın Türküsü" adlı kaseti ikinci kez yasaklanan Ozan Çağdaş (Veysel Demır). 'sazlanna ki- lit vurdu" ve yasağın 10 hazira- nft kadar kalkmaması halindc nüfus kâğıdını TBMM Baş- kanhğı'na tcslim edeceğini açıkladı. Vey-sel Dcmir'in üç yıldır yayUnlamaya çalıştığı kaset, ilk olarak ]990yıiında Kültür Bakanlığı'nca yasaklanmış. Kasetin 1992'deyayımlanma- sından sonra 12 mayısta tek- rar yasaklanması üzerine Kültür Bakanlığı'na başvura- rak müsteşar Emre Kongar'Ia görüşen Ozan Çağdaş'a, kasetin "denetlemc kurulunca" yasakland/ğı belirtilmiş ve "Söz geçiremiyoruz..." yanıtı veril- miş. Ozan Çağdaş dün düzenle- diği basın toplantısında. kasete yaptığı harcamalar nedeniyle maddi sıkıntıya düştüğünü de bildirerek şöyîe dedi: "Kendile- rini hukukun üstünde gören meçhul denetim kurulunu pro- testo ediyorum. Bu amaçla kiîit vurduğum sazlardan birini Başbakanlık'a. diğerini de Kül- tür Bakanlığı'na bırakacağım. 10 hazirana kadar yasak kalk- mazsa da kimliğimi TBMM Başkanlığı'na teslim edip va- tandaşlıktan çıkanlmam için gerekli işlemlere başvura- cağım." E v î t a s a h n e d e l ^ ü l t ü r Şenisi- Evita müzikaü Şehir H ı v ı i c t s c t ı u ı c u t ; tı>atrolan tarafından yeniden sah- nelenilor. 1989 yılmda salîneye konan Evita muzikali bir ay boyunca sergilenmiş. başrolleri Cihan Ünal.Neco. Zuhal OI- cay. Deniz Gökçcr. Arsen Gürzap ve Füsun Önal paylaşmı- şlardı. Bu kez Efes Pilsen'in katkısıyla yeniden sahnelenen müzikalde Evita rolünde bu kez tiyatro oyuncusu Nurseli İdiz vc opera sanatçısı Ruhsar Öcal sahnede. Che Guevera rolünii dc Cihan Ünal üstleniyor.Kenncth L'rmston'un yö- ncttiği müzikalde şarkı sözleri Tim Rice'ın.Türkçesi de Gen- cav Gürün "e ait. Şehir Tiyatrolan Orkestrası'nın müzik di- rcktörü ve orkestra yönetmeni Önder Bali. Oyunun dekor- larını Atıl Yalkut. kostümlerini Sevim Çavdar gerçekleştirdi. Evita bu kez ilk olarak 26 Mayıs'ta Adana'da sahnelenecek. (Foloğraf: UğurGünyüz) Şişe-Camödülleri Kültür Senisi- Şışc-Cam'ın dü/cnlcdiği "A>na \c Me- kan" yanşmasında ödül ka- /anan tasıırımalard. yapı sa- hiplcrinc \c uygulayıcılara ödülleri dün yapılan bir tö- rcnlc verildi. Şisccam'ın ya- ratıcılığını aynava >ansılan- ların tasanmlannı değcrlen- dırnıck vc bunlann daha ge- niş killclcrcc tanınmasını sağ- lamak amacıyla düzcnlcdiği "Avna vc Mekan"yanşması- na katılan çalışmalar arası- nda değerlcndirmc şöylc vapıldr Binncılik ödülü: Vakko İ/- nııı hınusı.lasanm vc uygu- hıma-Mimai Mimarlık (Y. Mınıar Abdurrahmar Hancı vc Y. Mimar Yalçın Çıkınoğ- lu). Yapı sahıbi-Vakko Kuru- luşlan Tekstil ve Hazır Giyim Sanayii. İkincilik ödülü: Şark Sigorta Altunizadeauditorium. tasanm-Y. Mimar Prof.Hamdi Şensoy.Yapı sahibi-Şark Sigor- ta Gencl Müdürlüğü. Uygula- ma-İsmail Sanboğa. Üçüncü- lük ödülü. Bursa.Eser-kirazlı İş Merkezi.Tasanm. uygulama ve yapı sahibı-Y. Mimar Eser Ceyhan. . I.T.Ü.Mimarlık Fakültesi Ödülü: Esbank Karaköy Şube- si, Y. Müh. Mimar Doğan has, M.S.C Mimarlık Fakültesi Ödülü: Nışantaş Lois Mağa- zası. Y. Mimar Burak Boysan. Y.Ü.Mimarhk Fakültesi Ödü- lü: Ankara Galeri Erdoğan, Muharrcm Özgcn.