Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS1992 PAZARTESİ
8 DUN^ADA GEÇEN HAFIA
KraliçeveThatcher,AT konusunda zıtlaşü
EDÎPEMİLÖVMEN
LONDRA - Geçen hafta, iki tanınmış
İngiliz, Avrupa Topluluğu hakkında iki
konuşma yaptı. İngiltere Kraliçesi,
"hükümeü"nin görüşlerini Avrupa
Parlamentosu'ndaokudu. Eski
Başbakan Margaret Thatche. ıse
Lahey'de AT bürokratlanna bir
konuşma yaptı. İki konuşma birbirine
bu kadar at olabilirdi. Üstelik biri
ileriye bakıyor, öbürü ise geçmişin
kapanmamış hesaplannı deşiyordu.
Konuşmalarönemlıydi,çünkü Avam
Kamarası. Birleşik Âvrupa'nın kabulü
anlamına gelecek olan Maestricht
Doruğu Antlaşması'nı görüşüp
oylamaya hazırlanıyor.
Eski Başbakan Thatcher'ın Avrupa
ÎNGİLTERE
Topluluğu'na duyduğu antipati, riefrete
dönüşmüşdurumda. AT
"kale"lerinden Lahey'deki konuşması
I988'de AT'nin başka bır"kale"sinde,
Bruges'teki konuşmasından da sertti.
Thatcher'a göre AT'nin "Birleşik
Avrupa" fıkri içi kof bir ülküdcn
ibaretti. Yapay biçimde bir araya
getirilmiş devletler topluluğu geçmişte
kalmıştı, AT bürokratlan tarihi geriye
çevirmek istiyordu. Sosyal devH iflas
etmişti. İşte buna en 1yi örnek İsveç'ti.
Ama AT bürokratlan bundan da ders
almıyor ve ille de "daha adil ve
hakkaniyete saygılı bir sosyal siyaset"
diye tutturuyorlardı.
Fransa ve Almanya'ya göç. sonunda
aşın sağcı, milliyetçi partileri
doğurmuştu. Şimdi ise AT Komisyonu,
göçü özendirici saçma sapan kararlar
almaya hazırlanıyordu. Hele
Almanya'nın durumu daha da tehdit
ediciydi. Almanya'nın birleşmesi
sevinilecek bir şey değil, aksine, oturup
kaygı duyulacak bir gelişmeydi. Artık
AT içinde. Bonn istemeden hiçbir karar
alınamaz hale gelmişti. Almanya, AT
kurumlannı kendi çıkarlan için
kullanıyordu.
Thatcher'ı büyük sessizlik içinde dinledi
AT bürokratlan. Ayıp olmasın diye 2
dakika da alkışladılar. o kadar. Ama
Thatcher. artık dünün başbakanıydı,
geviş getirircesine yinelediği görüşleri
artık bıkkınlık verivordu. Pratik bir
yaran da yoktu. Üstelik İngiltere, AT
içinde kendine özgülüğünü konımakla
birlikte mızıkçılıktan da vazgeçmek
niyetindeydi.
Thatcher'ın aksine, İngiltere
Kraliçesi'nin Avrupa
Parlamentosu'ndaki konuşması,
İngiltere'nin "yeni tutumu"nun
kanıtıydı. Kraliçe. "Ülkeler arasındaki
görüş ve tutum farkhlıklan, Avrupahlık
için görüşleri birleştirmek ve demokrasi
söz konusu olduğunda önemini
yitirmektedir" derken Başbakan John
Major, hükümetinin görüşünü
yansıtıyordu. Thatcher'ın, "AT Para
Birliği" konusunda Avam
Kamarası'nda "Hayır.. hayır.. hayır"
diye direttiği günlerden bu yana
köprülerin alündan çok sular aknuşü.
Karamanlis'in kalbi
erken seçîmi zorluyor
YUNANİSTAN
STELYOBERBERAKİS
ATİNA - Yunanistan'da geçen
hafta yaşanan önemlı
olaylann başında 85 yaşını
dolduran Cumhurbaşkanı
Konstantin Karamanlis'in
sağlık durumunun
kötüleşmesi geliyor.
Karamanlis'in mustarip
olduğu kalp yetersizliğinin
ilerlemesı üzerine özel
doktorlan, tıp aygıtlan daha
çağdaş olan Londra'ya sevk
edilmesine ve kroner testinden
geçmesine karar verdiler.
Karamanlis'in sağlık durumu
ülkede erken seçimlerin ilan
edilmesine neden olabilir.
Çünkü Yunan Anayasası'na
görecumhurbaşkanı görevini
yerinegeliremediği takdirde
yenı cumhurbaşkanının
parlamentoda seçilebilmesi
için iki büyük parünin onayı
gerekiyor. Oysa iki büyük
partiden biri olan ana
muhalefetteki sosyalist
PASOKJktidardakiYeni
Demokrasi Partisi'nin (YDP)
iktidara geldıği günden beri
istifasını istiyor. Dolayısıyla
cumhurbaşkanının sağlık
durumunun daha da
kötüleşmesi olasıhğmda
partilerin daha şimdiden
erken seçim furyasma
başladıklan gözleniyor.
* Yunanistan'ın en azılı
haydutu Vangelis Rohamis
19?l <ten bu yana yattığı
cezaevınden geçen hafta
içinde 3. kez kaçmayı başardı.
Rohamis ardında bıraktığı
mektupta Yunan adaletine
ağır suçlamalarda bulundu.
Silah taşıma ve kullanma.
soygun. adam kaçırma gibi
sicilindeki suçlan kabullenen,
ancak cinayet \e iğfal
suçlannı reddeden Rohamis
ömür boyu hapis cezası
hükmü giymişti. Her
kaçışında yaptığı
soygunlardan sonra yenıden
yakalanan Rohamıs'in bu son
firan Yunan polısinı yinezor
durumdabıraktı..
* Hava kirliliği geçen hafta
Atina'yı yine ziyaret etti.
Atmosferdeki zelıirli gazlann
yoğunlaşması üzenne
yüzlerce kişi hastanelik oldu.
Çevrc Bakanlığı daha çok
egzoz dumanlanndan
kaynaklanan hava
kirliliğinin geçici olarak
önlenmesı amacıyla
olağanüstü durum ilan etti ve
24 saat süre ile özel otolann
kent merkezine girişi
yasaklandı. Hava kirliliği
alınan bu önlemlerden değil,
hemen ertesi gün esen şiddetli
poyraz rüzgânyla Atina
semalanndan "yeniden
görüşmck üzere" aynlmak
zorundakaldı..
*Makedonya konusu geçen
hafta da Yunan dış
politikasını terletti.
Yunanistan. Brüksel'deki AT
toplantısında bu
cumhuriyetin adını
değiştirmedikçe tanınmaması
yolundaki karannı yineledi.
Aynı zamanda ABD'yede
Makedonya Cumhuriyeti
üzerinde baskı yapması için
çağnda bulundu. Her şey
Yunanistan'ın bu
Makedonya oyununda
mağlup çıkacağını gösteriyor.
Ama Yunanistan bunu tarihi
ve kültürel bir prestij meselesi
yaptığı için geri adım atmak
istemivor
KUTSAL SULARDA ARINMA - Hindistan'ın Ujjain bölgesinde her yd gerçekleştirUen ve 1 ay süren geleneksel Kumbh Mela
törenleriain son gününde, kadınlar kutsal Kshipra nehrinin salannda yıkanıyoriar. Hindu inanışına göre bu gelenek kişilerin
ruhunu yeniden doğmaktaa kurtarıyor. (Fotoğraf: REUTER)
Fransa stadyum faciasının hesabım soruyor
MİŞEL PERLMAN
Fransa'da şu sıralarda kamuoyunun
gündeminde pek çok önemli konu var.
İç politikadaki çekişmeler, ekonomi
alanındaki sorunlar, büyük
kentlerdeki toplumsal "patlama"
olasılıklan... Birdeülkeçapında
işlenen cinayetler. gerçekleştirilen
saldınlar. kaydedilen çeşitli hırsızlık ve
soygun olaylan. Bu "adi suçlar,"
1990'a kıyasla ortalama yüzde 7.2
oranında artmış. Öyle diyor, polis ile
jandarmanm en üst düzey yetkilileri.
Bülün bu olaylardan söz ediliyor
elbette. Biri gıdiyor, öteki geliyor
sahnenin ön planına. Ama acısı
dinmeyen. göz>aşlan kurumayan
Korsikalılar kadar milyonlarca
kişinin de öfkeyle tartıştığı, "Furiani
faciasfdır hâlâkamuoyunu
ilgilendiren en temel olay.
Niye olmuş, nasıl olmuş. 13 kişinin
ölümüne. yüzlerce kişinin de
yaralanmasına yol açan bu olay?
Fransa Kupası yan fınallerinden
biriydı. Kcrsıka'nın Bastıa kentindeki
Bastia- Marsilya maçı. Ama normal
kapasitesi 8 bın 500 seyirci olan köhne
bir stadı, bir hafta gibi kısa bir sürede
18 bın kişiyı alacak hale geürmek
isteyenler, şimdi, adli ve idari
mercilerin vanı sıra tüm Fransa'nın
FRANSA
önünde de hesap veriyor: Hem maddi
hem manevi! Bırbirlerine bağlantılı
madeni tüplerden oluşan tribünlerden
birinirı çökmesi ve şölen olması
beklenen bir futbol karşılaşmasının,
daha başlamadan trajediye
dönüşmesinin sorunlanna tüm
Fransa hesap soruyor.
Bu gibi olaylarda. başka yerlerde
olduğu gibi Fransa'da da derhal
komisyonlar kurulur, soruşturma
başlar ve artık kalıplaşmış "suçlular
cezalandınlacaktır" laflan edilır
genelde. Bu kez, suçlu kışilenn
saptanıp haklannda gereken
işlemlerin en kısa bir sürede
uygulanacağını haber veren kişi. yeni
Başbakan Pierre Beregovoy oldu.
Acaba bir daha "kanlan yerde mi
kalacaktı" futbol meraklısı
"hastalar"ın? Hükümetin başına
geldiğı günden beri anketlerdeki iyi
yerini korumayı başaımış Beregovoy,
aynca bir de "ahlak savaşı" ilan
etmemiş miydi, ülke çapında
gözlenecek suiistimallere karşı?..
Evet, durum buydu. Kararhydı
başbakanın kendisi de. Niteİcim,
' gece-gündüz demeden, "Furiani
faciası" faillerini araştıran uzman
idari ve adli ekiplerin hızla
soruşturmanın sonuna doğru
yaklaştıklan göriildü.
Ihmalkârlık vesorumsuzluktan ötürü
birsporşöleninifaciayadönüştürmüş
görevlilerin sanıldığından da fazla
sayıda olduklan saptandığında.
açıkçası, insanın tüyleri diken diken
oldu. Hele hele, kontrol komitelerinin
görevlerini yerine getirmedikleri
duvulunca.
Tabii. şimdilik, kesin yargıya
vanlmamış olmakla birlikte bir dizi
kelle uçuruldu bile. Başbakan
Beregovoy'un istediği gibi hızla
gelışiyor "Furiani faciası"
soruşturması.
Delors'un planı
kıyamet kopardı
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG - Gazetelerde
Avrupa Komisyonu Başkanı
Jacques Delors'un topluluk
üyesı küçük ülkelerin etkisini
sınırlayacak bir reform planı
hazırladığı yolunda haberler,
Danimarka'da kıyametin
kopmasına neden oldu.
Danımarka Dışişleri Bakanı
UfTe EUeman-Jensen,
Delors'u. Danimarka'da 2
haziranda yapılacak halk
oylamasıyla ilgili kampanyaya
kanşmakla suçlayarak "Nasıl
olsa yeniden seçimı gündeme
gelecek" diyerek bir de tehdit
gönderdi. Sosyal demokratlar
da Dışişleri Bakanf ndan geri
kalmayarak Delors'un reform
planının vakit geçirilmeden
imha makinesine verilmesi
gerektiğıni söylediler.
Delors'un hazırladığı öne
sürülen plana göre AT'nin
genişlcmesi durumunda
dönem başkanüğı uygulaması
kalkacak, küçük ülkelerin
komisyona üye göndermeleri
engellenecek ve topluluğun
demokratik bir seçimle
işbaşına gelmeyen,
hükümetlenn atadığı
üyelerden oluşan komisyon
tarafından yönetilmesi söz
konusu olacaktı.
Bu önerilerin, Avrupa
Topluluğu'nun birliğe
dönüştürülmesini ör.gören
Maestricht anlasmasıyla ilgili
2 haziranda halkoylamasına
gidecek olan Danimarka'da
özellikle de birlik yanlısı
çevreler tarafından tepki
görmesi gayet doğal, çünkü
birliğe hayır denmesini
savunanlar, tam da Delors'a
atfedilen plandaki görüşleri
eleştirerek kampanya
yürütüyorlar. Yani
'hayır'cılar, birliğe "evet'
denmesi halinde, Danimarka
gibi küçük ülkelerin topluluk
içindeki etkisinin
kaybolacağını (kararlar
oybirüğiyle değil, oy
çokluğuyla ahnacak) ve
yöneüm mekanizmasının
daha da merkezileşmesi
sonucu, demokrasinin güme
gıdeceğini savunuyorlar.
'Evet'çiler ise tam aksine,
birlik sayesinde Almanya gibi
büyük ülkelerin etkisinin
sınırlanacağını, birlik
sayesinde Danimarka gibi
küçük ülkelenn. Avrupa'nın
geleceği konusunda söz sahibi
olacağını ve demokrasinin
'yakınük' ilkesi sayesinde yara
almayacağıru ileri sürüyorlar.
Böyle olunca da basında
Delors'a atfen yer alan plan,
'hayır'cılann ekmeğine yağ
sürüyor.
Çifte vatandaşhk
yolunda ilk adım
ALMANYA
DİLEKZAPTÇIOĞLU
BERLİN - Yalnız Almanya'da
yaşayan vatandaşlanmız
açısından da önemli birgelişme
geçen hafta dikkatleri üzerine
çekti. Federasyon niteliğindeki
Almanya'daki eyale1
hükümetlerinin temsil edıldığı
"Federal Konsey" ülkede
yaşayan yabancılara "çifte
vatandaşhk" hakkı verilmesi
yönündeilkekaranaldı. Sosyal
demokrat eyaletlerin oy
çoğunluğuy la alınan karar,
meclisc bu yönde biryasa
lasansı sunulmasmı
öngörüyor.
Çifte vatandaşhk hakkı, yani
Türk vatandaşlığından çıkmak
zorunda kalmadan Alman
vatandaşlığına geçmek,
buradaki Türk derneklerin
v ıllardır üzerinde durduklan
bir talep. Alman yasalan çifte
vatandaşhğa izin vermiyor. Bu
> üzden Alman pasaportu
almak ısteyen birTürkiye
vatandaşının önce
konsolosluklardan birine
başvurarak eski
vatandaşlığından vazgeçmesi
gerekiyor. Ve bu,
\ atandaşlanmızın çoğunun
atmak istemediği bir adım.
Çifte vatandaşhk hakkına
kavuşmak, burada yaşayan 2
milyona yakın vatandaşımız
için çok ama çok önemli.
Avantajlarsıralamakla
bitmiyor.
Önce Almanya'da "yabancı"
statüsünden kurtulmak: her
Alman'ın sahip olduğu yasal
güvencelere kavuşmak var.
Sınırdışı edilme korkusu
olmadan, yabancılar polisinın
gölgesınde kalmadan yaşamak
herkesin özlemi. İkinci avantaj,
yurtdışına çıkmak isteyen
herkesin belini büken vize
sorunundan kurtulmak.
Avrupa Topluluğu'nda 1993
yılının başında serbest dolaşım
uygulamasına geçilecek. Ama
bu hak sadece AT ülkesi
vatandaşlannın. Böylece,
cebinde Alman pasaportu
bulunan bir Türk, dilerse
İspanya'da. Fransa'da.
ttaly a'da çalışma, oturma
hakkına sahip olacak.
Çifte valandaşlığın getireceği
en önemli avantaj ise kuşkusuz
Almanya'da secimlere katılma;
aday olma, oy verme hakkı.
Böylece 30 yılhk Almanya göçü
süresince insanın en
demokratik hakkından yoksun
olan yüz binlerce Türk.
Almanya'da "seçmen" haline
gelecek.
Demokrasi içinde haklannı
ortaklaşa savunan bir "baskı
grubu" olmarun y olu, en başta
seçmen ohnaktan geçiyor.
Bundan böyle Almanya'da bir
milyonu aşkın Türk seçmenin
talebini hangi Alman politikacı
kulak arkası edebilir?
Çifte vatandaşlığın Türkiye'yi
de ilgilendiren bir yönü var.
Türkiye'yle uzun aynlıklara
karşın sıcak bağlannı koruyan
Türkler, yalnız Avrupa'da değil
dünya politikasında ön plana
geçen Almanya'da ana
vatanının çıkarlannı
koruyacak en büyük güç haline
gelecek.
Alman vatandaşlığı birçok
kapının anahtan. Yalnız seçme
değil, seçilme hakkını da
sağlıyor.
Bosna-Hersek
Başkentte
açlık
korkusuDış Haberler Servisi - Bosna-
Hersek'te iç savaş, tüm ateşkes
çağrı veçabalanna rağmen dur-
mak bilmiyor. BM Banş Gücü
askerlerinin Saraybosna'dan
çekilişleri sürerken, Banş Gücü
sözcüsü açlık tehllikesi yaşanan
başkente acil insani yardım
gcnderilmesi gerektiğini söyle-
di. Başkent önceki gün yine
tank ve ağır toplann kullanıldı-
ğı şiddetli çatışmalara sahne
oldu.
Çatışrnalann şiddetlenmesi
nedeniyle Saraybosna'yı terk
eden ilk BM Banş Gücü kon-
voyu dün Belgrad'a ulaştı. Ba-
nş Gücü'nün başkentten çekili-
şi dün tamamlandı.
Bu arada başkentte önceki
gün sabah başlayan ve tank ve
ağır toplann da kullanıldığı
çarpışmalarda 8 kişinin öldüğü.
84 kişinin de yaralandığı bildi-
rildi. Saraybosna Radyosu'nun
haberine göre hastanelerde
elektriklerin kesik olması ve ilaç
yokluğundan sağlık hizmetleri
durrna noktasına geldi.
Öte yandan Saraybosna'yı
terk eden BM Banş Gücü'nün
Sözcüsü Binbaşı Jorge Reta,
Belgrad'da yaptığı açıklamada,
başkentte durumun son derece
kötü olduğunu, elektrik, su ve
yiyecek bulunmadığını söyledi.
îşsizlik sorunu Bern hükümetini terletiyor
IsviçredeekonomitekKyorADEM SAĞLAM
ZLRİCH - Geçen yıl çığ baskı-
nı gibi ülkeyi etkisi altına alma-
yı beceren işsizlik ekonomik
darboğaza yol açtıktan sonra
bu yıl da yeni rekorlann peşin-
de yelken açtı. Yılın resmi açık-
lamalanna göre enflasyon
\ üzde 6"da se> rederken ülke ge-
nelınde işsizlik oranı çoğalarak
yüzde 2.5'e ulaşlı. İsviçre 2.
Dünya Savaşı'ndan bu yana
ikinci büyük ekonomik krizin
içinde sarsılıyor. Her geçen gün
işsizüğin biraz daha artışmm
yarattığı şoktan sonra fatura-
nın kime ödetileceği sorusu
'gündeme geliyor. An arda ka-
pısına kilit vuran fabrikalar.
krizin kısa vadeli olmadığının
habercisi. İş ve işçi bulma ku-
rumlannın kapısında karamsar
tablo çizerken resmi ağızlar ya-
bancı kökenli işçilerin krizdeh
en fazla etkılendiğini belirtti.
Krize ilişHn İsviçre basınına
verdiği demeçlerle umut dağı-
tan işsizlik sigortasının üst dü-
zey yetkilisi Eric Rudin son
bunalımı şöyle yansıtıyor: "Cl-
kedeki işsizlik savısı vaz ortası-
na kadar büyük oranda artış
gösterecek. Ancak sonraki ay-
larda istikrarlı bir durum alma-
sını bekliyoruz." Bu arada İs-
viçre İşveren Kulübü'nün basın
ve TV'de sürekli ödedikleri işçi
ücretlerinin yüksek olduğu tür-
den yakınmasının bunalımı bu
boyutlara sürüklediği sanıhvor.
Yüksek ücret ödemekten yakı-
nan patronlar kulübü. olayı
kamuoyuna şöyle yansıttı: "İs-
viçre'de işçilere ödediğimiz üc-
retler yüksek olduğu için diğer
Avrupa ülkelerine rakip olamı-
yoruz." İsviçre'de ödenen iş/?
ücretleri diğer"ülkelere kıyas-
landığında biraz yüksek. An-
cak şu sıralar işçi ücretleriyle
normal yaşammı sürdürmek is-
teyen işçi kesiminden ço'ğu in-
san, banka borcunun faiz kıs-
kacı altında inliyor.
İsviçre'de bir süredir kaygıyla
izlenen ekonomik bunalunın
ardından, işsizhk sorununu
partisinin gündemine getiren
sosyaldemokrat Zürih belediye
başkanhğı. dört saatı aşan otu-
rumda işsizliğe yol açan neden-
leri tartıştı.
Bosna-Hersek'te art arda ilan edilen ateşkeslere karşın eller tetikten çekilmiyor.
AA'nın haberine göre Reta, Sa-
raybosna'yı kuşatan Sırplann
bir avdır kente hiçbir şeyın gir-
mesine izin vermediklerini be-
lirterek kentteki insanlara bir
an önce insani vardım yapılma-
sı gerektiğini vurguladı. Sözcü,
"Ancak bu yardım bugün ya-
pılmalı, yann değil" dedi.
Başkent Saraybosna'dan ay-
nldıklannda kentin büyük bö-
lümünün alevler içinde olduğu-
nu sö> lcyen Reta. Sırp tarafının
elınde tank. top. roketatar ve
uçaklar bulunduğunu belırte-
rck kentteki Müslümanlann
ancak kendilenni savunmaya
çahşiıklarını kaydettti.
İslamcı lider Kâbil hükümetiyle uzlaşma yolu anyor
Hikmetyar'dan geri adımKÂBİL (AA) - Afganistan'da oluşturulan ge-
çicı mücahit yönetimine katılmayan Hizbi ls-
lami'nin hderi Gülbeddin Hikmetyar, rakıbı
Ahmet Şah Mesud'la arasında arabuiuculuk ya-
pılmasını kabul etti.
Kabil'deki mücahit ve diplomatik kaynaklar.
Hikmetyar'ın arabuiuculuk çabalan boyunca
ateşkese uymayı da taahhüt ettiğıni belirttiler.
Hikmetyar'ın bu taahhütlerini. doğudaki Sa-
robi bölgesindeki üssünde. Afgan geçici hükü-
metinin Adalel Bakanı, Paştun kökcnlı komu-
lan Celaleddin Hakkani başkanhğındaki bir
heyeti kabulü sırasında dile getirdığı belirtildi.
Hakkani'nin, Sarobi'ye bir arabuiuculuk hcyc-
tiyle tekrar gitmesi bekleniyor.
Hikmetyar'ın arabulucuların vereceği karara
uyacağı konusunda teminat verdığını belırten
a\nı kavnaklar. arabuiuculuk çabalannın ama-
cının. 6 Mayıs'ta sağlanan ateşkesi sürekli kıl-
mak \e Hikmetyar ile Mesut'u bir araya getir-
mek olduğunu kaydettıier.
Bu arada Hikmetyar, 10 bin milisin Kâbil'den
çckılmesi şcklindeki talebinin Afganıstan hükü-
metı larafından kabul edildiğini öne sürdü, an-
cak bu iddia hükümet tarafından yalanlandı.
Hikmetyar, başkent Kâbil'in dışındaki karar-
gâhında yaptığı açıklamada, hükümetin, milis-
lerın > ennc kendisinc bağlı mücahitlerin yerleşti-
rilmcsi talebini kabul ettiğıni öne sürdü. Ancak
Savunma Bakanı Ahmed Şah Mesud'un sözcü-
sü, bu haberi yalanlayarak,,"Kâbil'de artık milis
\ok. Eski mılislcrin hcpsi İslâm ordusunun as-
kcrleri oldular. O y üzden bu talebin anlamı
yok'dedı.
HİKMETYAR - İslamcı lider
yumuşuyor.