15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MAYIS1992PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CUMHUBIYETTEN OKURLARA OZGENACAR Bunalımlı Üzgür' Basın... Ankara Büromuza yeniden dönen Tuncay özkan'ın pa- zar günü özel bir haberi vardı. Basın Yasası'nda yeni dü- zenlemeler getiren bir taslak oluşturulmuştu. 'Cumhuri- yet* bu taslağı tartışmaya açtı... Önümüzdeki günlerde bu konu çok konuşulacak. ileride bu konuya dönmek üzere Adana'da yapılan il- ginç bir toplantıya değinmek istiyorum. Çukurova Gazete- ciler Cemiyeti'nce düzenlenen 'Yerel Basın Kurultayı'nda önemli sorunlar dile getirildi. 'Yerel basın' ile 'ulusal ba- sın'ın sorunları arasındaki ilişkiler de tartışıldı. 'Siyasal iktidar' ile 'ekonomik iktidar'ın basını nasıl de- netlediğini ve bunalıma sürüklediğini vurguluyor dene- yimli meslektaşlar ve akademisyenler. Hiç kuşkusuz, 'ye- rel basın 1 da ulusal basın' da bunalım içinde... Toplantıdaki özel söyleşilere konu olan önemli sorunla- rın başında Cumhuriyet'teki bunalım geliyor... Genel izlenim, Cumhuriyet'in bu bunalımdan çıkması- nın Babıâli için büyük moral olacağıdır. Meslektaşlar des- tek veriyor, cesaretlendiriyorlar Cumhuriyet kadrolarını... Genel kanı, Cumhuriyet'in başarısının 'Babıâli'nin de başarısı olacağı noktasında toplanıyor. Söylenen ortak slogan ise "Cumhuriyet'siz bir Türkiye'nin düşünüleme- yecegi'dir. Kırk günde ulaştığımız nokta bizi iyimser olmaya itiyor. Haftalık net satışımız ortalama 65 bin oldu. Pazar satışı- mız ise yedi ayda ilk kez 73 bini buldu. Yola 40 binlerin al- tından çıkılmıştı.. Nisan-mayıs aylıklarını alamayan özverili çalışanlarımı- za nisan aylıkları ödendi. Hem de toplusözleşmenin ön- gördüğü yüzde 15'lik ek bahar zammıyla birtikte... Şimdi sırada 'fazla çalışma' ödemeleri ve mayıs aylığı var. Reklamlarımız yeniden açılıyor. özel firmalar ve reklam şirketlerinin, çok değer verdikleri aydın 'Cumhuriyet' oku- runa ulaşmayı yeğlemeye başladıkları yine sayfalarımız- da gözleniyor. Okurlarımızın ahşkın oldukları biçim ve dolgun içerikli gazeteyı sunmaya yönelik çabalarımız da sürüyor. Aylar- dır uluslararası olayları yerinde izleyemeyen gazetemiz, yeniden sıcak bölgelere muhabirlerini gönderebiliyor. Ge- çen hafta içinde Ali Tevtik Berber Azerbaycan'da, Mehmet Aka Kuzey Irak'ta, Celal Başlangıç New York'ta, Atilla Dor- say Cannes'da olayları sizler için ızlediler. Ekonomi Servisimizden Abdurrahman Yıldırım ve Bü- lent Kızanlık'ın Türk Sermayesı Ipek Yolunda' araştırma- sının Türkiyedeki bazı iş çevrelerince ingilizceye çevrilip New Yorka Wall Street yatırımcılarına dahi ulaştırıldığını duymak bizleri gerçekten sevindirdi. Bu ilk olumlu geiişmeler yüzümüzü ne kadar güldürü- yorsa, hataların sürmesi de o kadar üzüyor. 'Bilgisayar-insan uyuşumu'nun henüz tam oturmadığı gazetemizde hâlâ bazı önemli yanlışlıklar yapılıyor. insa- nımız, her nedense bilgisayarın kendi emri altmdaolduğu- nu unutup bilgisayarın verilerine baş eğiyor. Gelişme böyle olunca, okurun günlük nafakasmdan kestiği 3 bin li- ranın karşılığında yanlışlar içeren bir gazete alması gibi istenmeyen, garip bir sonuç ortaya çıkıyor. Pazar günü Istanbul ve Ankara'daki okurlarımızdan 25 bin kadarı, birinci sayfada "27 erimizin şehit olduğu çatış- ma" haberini okurken 'Türkiye'de 610 bin hektar alanda sebze üretimi" hakkında ilgisiz bir bölümle karşılaştı. Okurların ne kadar kızdıklarını algılamak için kâhin olma- ya gerek yok Nitekim, pazar sabahı santral görevlilerimizeleştiritele- fonlarını karşılamada çok güçlük çektiler. Böyle yanlışlara "Cumhuriyet'in tahammülü olmadığı" görevlilere açık ve seçikanlatıldı... Bir lokantanın mutfağı ne ise bir gazetenin yazı işleri de odur. Garsonun getirdiği incikkebap' siparişini müşteriye et ya da sadece kemik olarak vermek aşçıbaşı ve yardım- cılarının becerisine kalmıştır. Cumhuriyet'in mutfağmda Yazı işleri Müdür Yardımcısı olarak Salim Alpaslan, sayfa düzeni yönetmeni Ali Acar, müşteriye dolgun haber ve içerikli bir gazete vermek için olağanüstü çaba gösteriyor- lar. Mutfağımızın deneyimli elemanları Mehmet Tezkan, Adnan Akgünel, Melih Şabanoğlu, Mustafa Dağıstanlı, Ha- lim Bahadır, Serpil Gündüz, Fikret Eser, Bülent Ön, ibra- him Yıldız, Mustafa Sağlamer, Dost Kip ve Fulya Tükel de gazetemizin görünmeyen kahramanlarıdır. 'Yuvaya dönüş' sürecinden geçen hafta söz etmiş, an- cak bir kişinin kesinlikle Cumhuriyet'e dönemeyeceğin- den söz edememiştim... Dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkan Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun aramıza dönemeyecek oluşunun acısı sonsuz... Büyük insan, değerli hukukçu, eskimeyen bu ka- lem için söyleyebileceğimiz sadece "ruhu yücesin" olu- yor. Geçen hafta başarılı bir ameliyat geçiren Melih Cevdet Anday'a da "geçmiş olsun " diyor ve çok yakın bir gelecek- • teyazılarıyla yeniden aramıza katılmasını bekliyoruz. Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hafta dileğiyle... 'Atatürk Bilim Ödülü' Velidedeoğlu'na verilecek İstanbul Haber Servisi - Atatürkçü Düşünce Derneğf- nin bu yılki "Atatürk Bilim Ödülü" 24 Şubat 1992 günü ölen Ord.Prof.Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'na verilecek. _ 19 Mayıs salı günü Ankara Üniversitesi Tarih Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu'nda düzenlenecek törende ödülü Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'- nun eşı Menç Velidedeoğlu alaçak. Ödül törenine katılacak Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ve ga- zetemiz yazan L'ğur Mumcu. Ord.Prof. Hıfzı Veldet Velide- deoğlu'nun yaşamı hakkında birer konuşma yapacak. Der- neğin bu yılki "Atatürk Hiz- met ödülü" de öğretmen Sıdı- ka Avar'a verilecek. Zehirli gemi IstanbuTa demîrledi '• İstanbul Haber Servisi - Ze- hirli aük yüküyle Gazi Mago- sa Limanı'ndan Mersin'e gelen ve Boğaz üzerinden Karade- niz'e gidecek olan Estonya bandıralı "Helterma" adlı ge- mi. dün Isıanbul'a geldi. Almanya'nın Hamburg Li- manı'ndan zehirli çinko atığını yükleyen 3 bin 236 grostonluk gemi, Mersin'de Türk karasu- lanna sokuimayınca, bir daha haber alınamamış, önceki ak- şam da Çanakkale ginşinde ortaya çıkmıştı. Almapya'nın madeni zehirli atıklannı Karadeniz'e boşalt- mak için bazı gemiler kiraladı- ğı yolunda bilgiler alınması üzcrine, gemi Boğazı Sahil Gü- venlik botu eşliğinde geçti. Ankara'dan gelen izinle Ka- radeniz'e doğru hareket eden gemi. dün öğle saatlerinde İs- tanbul'a gelerek Ahırkapı açıklarında demîrledi. Sahil Güvenlik botu eşliğinde bura- da bekleyen Helterma adlı gemi. erzak ikmalini yaptı Helterma adlı gemiyi, Çevre Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, zehirli atıklannı Türk karasulan içine boşalt- maması için dikkatle izliyor. Yetkililer, geminin İstanbul Boğazı'ndan Karadeniz'e çıkış yaptıktan 12 mil sonra serbest bırakılacağını belirtti. Gemi- nin. yükünü Odessa Limanı- na götürdüğü öğrenildi. Geçim derdi, bir ıııımaralıruh sorunıı ÜMİT OTAN İZMİR - Kendini asan işçı. çocuğunu boğazlayan anne. bir gece vakli sokak lambalannı söküp denize atan memur vc emekli maaşı kuyruğunda kalbi dayanmayan emekli... Uzman- lar buna geçim bunalımı divor vecklivorlar: "Birnumaralı ruh sağlığı sorunumuz geçimle ilgı- li. Ekonomik enflasyon her zaman toplumsal enflasyonn da beraberinde getirir." Ali Aktaş, Tekel'de mevsim- lik işçı olarak çalışıyor. bo^ zamanlannda da inşaatlara kum taşıyordu. Beş kuruşsuz olduğu günlerin birincîe, eve dönebilmek için ustabaşından 500 lira istedi. 'Yok" yanıtını aldı. Arkadaşlanndan da istedi, onlann da verecek parası yok- tu. Sıkıntı bastı Ali'yi. Inşaatın köhne bir köşesinde kendini as- tı. Kansı Crfiye Aktaş, "O kur- tuldu. vay bızlere" dıyordu. 19 Ocak 1986 tarihli gazetede Ali ile ılgili haber şu tümceyle bitı- vordu: "Bu acı son Türkiye'ye özgü bir kurtuluş modeli miydi?" Yapılan tüm araştırmalar. çalışan kesimde ücretlerin hızla geriye gittiğini gösteriyor. Nor- mal gereksınimleri karşılamak için her geçen vıl daha çok çalış- mak gerektiğıfıi vc daha çok ödemek zorunda olunduğunu gösteriyor araştırmalar. İşçinin bir yıl içinde işveren için çalıştığı gün sayısı hızla ar- tarken. işçinin kendisi içinçaiış- tığı gün sayısı gittikçe düşüyor. Türkiye'de bir işçi 1 kilo ekmek keceği haberleri üzerine saba- hın dördünde, cebinde 5 bin lirasıyla kuyruğa giren bir emekli, kalp krizinden yaşamı- nı yiürmişti. Önceki gün de ga- zetelerin birinci sayfalan, yine biremeklinin kuyrukta ölüşüne aynlmıştı. TÇDD emeklisi 80 yaşındaki dört çocuk babası Ahmet Ulu, bastonuna dayan- ma gücünü yitirip kuyrukta yaşamını yiürmişti. Asgari ücretin tespiti için yi- ne çalışmalar sürüyor, her yıl olduğu gibi. Sendikalar istediği asgari ücreti açiklıyor. Asgari ücretin tüm vergilerden muaf tutulması isteniyor. Geçmiş yıl- lardaki asgari ücretlere baküğı- mızda. işçilerin önümüzdeki günlerde nasıl bir hüzün yaşa- yabileceğini görebiliyoruz: Mtsstari Isrtt Nttasıari Geçim derdinden dolayı ruh sağltğını kaybedeoler, intihar edenler yetmiyormuş gibi, insanlar bir de emekli maaşı kuyruklannda can veriyor. Hak etükİeri parayı almak için de ayrı bir çaba sarf etmeleri gerekiyor. (Fotoğraf: ÜMİT OTAN) için 36 dakika çalışırken. Tu- nus'ta 10 dakika, Yunanistan'- da 15 dakika. İspanya'da 9 dakika. ABD'de 7 dakika çalı- şılıyor. Ncrmal bir evin kirası için Türk işçisinin 355 saat ça- lışması gerekirken, Şili'de 32. Portekız'de 45. Fransa'da 98. Almanya'da 24 saat çalışılıyor. Bir kilo et için Türk işçisi 9 saa- tıni tüketiyor, Şilili, Tunuslu ışçiler 4. Portekizli işçiler ise 2 saat 11 dakika çalışıyorlar. Bursa'nın Orhangazi ilçesin- de bir anne. Adı Fikriye İpek; 32 yaşında. 5 Kasım 1990 tari- hınde 9 yaşındaki kızı Hacer'i boynunu keserek öldürüyor. Gözaltına alınan anne ilk ifade- sinde, "Çocuğuma bakamaya- cak durumdaydım, sıkıntıday- dım" diyor. Şok geçiren kadın, kontrol altına alınıyor. Adı Fevzi Çakmak, 34 yaşın- da, muhasebecilik yapıyor. Bir gece sokağa fırlayıp deniz kena- nnda ne kadar lamba direği \arsa söküp denize fır'.atmaya başlıyor. Neden hep aynı: "Maaşım çok az. Ailevı sorun- \anm var. Nasıl davrandığımın farkında bile değilim. Pişma- nım." Fevzi Çakmak, devlet malına zarar vermekten 22 Ka- sım 1990 tarihinde tutuklanı- yor. Çalışanlann milli hasıla için- deki paylan da her geçen yıl düşüyor. Bunun sonucu, nor- mal gereksınimleri için almalan gerekenlere daha çok para ver- mek zorunda çalışanlar. 1963 yılında 1 kilo süt için 1 saat 20 dakika çalışan bir ışçi 1989 yı- lında 3 saat 20 dakika, 1992 yı- lında 5 saat çaiışmak durumun- da. Bir kilo ekmek için 1963 yılında 49 dakika çalışıhrken, 1989'da2saat 16 dakika. 1991'- de 5 saat 20 dakika emek tüke- tiliyor. 1970 yılında 6 dakika çahşarak bir gazete alabilen iş- çi, şimdi iki saate yakın ömür tüketmek zorunda. Geçen ay SSK'nın emekli maaşlannı ödemekte güçlük çe- 1982 10 000TL 7 193 TL. 1983 16 200TL 10.946 TL. 1984 24 525TL. 16400 TL. 1985 41.400TL. 28.000 TL. 1986 41.400TL. 28.037TL. 1987 74.250TL. 49 094TL. 1988 126.000TL. 83.766TL. 1989 225.000TL. 141.975TL. 1990 414.000 TL 261.954 TL. 1991 801000 TL 502.911TL. 1992 801000TL. 511.911 U . Bazı Batıh ülkelerdeki 1992 yılı asgari ücretlerine bakarsak, aradaki uçurum somut olarak görülebilir: Danimarka'da 8 milyon 885 bin, İngiltere'de 4 milyon 853 bin, İspanya'da 2 milyon 705 bin. Yunanistan'da 2 milyon 56 bin ve PortekLz'de 1 milyon 586 bin lira. Hükümet yeni, koııııt politikası eski TL REY KÖSE İZMİR - Konut kooperatif- lerinin yöncticileri \cnı hükü- metin konut politikasını eleşti- rerek "ANAP dönemındekı şikâyeılcrini tekrarladıklanru. değişen bir şey olmadığını" söy- lcdiler. Kent-Koop Genel Baş- kanı Muammer Niksarlı ve Konuıbirlik Başkanı Oğuz So\dan Toplu Konut İdaresi'- nin I tnhon liralık kaynak kul- lanarak konut \apma karannı ele^tirdı ve "Bu kaynak heba olacak.Devlet konut pazann- dan elini çekmeli. Şimdi böyle davrananlar muhalefettev ken başkd türlü konuşuyorlardı" dediler. Toplu Konut İdaresi Başkanı Yiğit Gülöksü? ise ""Örnek konutlar yapılacak. Koopcratifler bütün parayı kendilerine verelim istiyorlar. O\ sa \ atandaş kredi almak için koopcratiflere mecbur olma- malı"diye konuştu. Yeni hükümetin konut ko- ııusuna bakışı. De\let Bakanı Erman Şahın'ın "konut sahibı olmak kolaylaşıyor" diye özet- lediği vaklaşım kooperatifleri tatmın etmedi. Özellikle Toplu Konut İdaresi'nin İstanbul Halkalıve Ankara Eryaman'da 17 bin konut yapma karan serı eleştirilere neden oldu. Kent- Koop Genel Başkanı Muam- mer Niksarlı konut konusunda iki başlılık yaşandığını. çelışkili yaklaşımlarsergilendiğini savu- narak şunlan söyledı: "DYP kanadı özünde koo- peratif örgütlenmesini değil yap-satçılığı savunuyor. Toplu Konut Idaresi eskiden eleştirdi- ğimiz politikasını sürdürüyor. Bir farklıhk olacağı nı sanmıyo- rum. Şu ana kadarki gelişme- lerden umutlu değilim. Ne bir yönetmelik >a>ımlandı, ne bir karar açıklandı. Bir idarenin konu yapmasına karşıydık. ya- pıyor. SHP kanadı da yap-sat- çılığı tarif ediyor. Türkiye'nin her yönüvle sı\illeşme>e ihtiva- cı var. Koopcratiflenn olumsuz yanları vardır, ama konut koo- peratiflerini devre dışı tutan çözümler doğru değildir. Mu- halefetteyken aşka iktıdarday- ken başka konuşulmaz. Koo- peratifleri devre dışı tutmak istiyorlar." Muammer Niksarlı Toplu Konut İdaresi'nin bir kredi po- lıtıkaı olması gerektiğini \ urgu- layarak "Tütün taban fıyatı nasıl açıklanıyorsa inşaat mevsim başında uygulanacak politika. verilecek kredi açık- lanmalı. Bız yola çıkarken kre- di, maliyetin >üzd 809'ini karşı- lıyordu. şimdi yüzde 20"lerde. Devletin sözünü tutmaması ne- deniyle ortaklanna karşı verdi- ği sözü tutamayan kooperatifçi mi sahtekâr, devlet mi?" diye sordu. Konutbirlik Genel Baş- kanı Oğuz Soydan da özellikle devletin konut yapma anlayışı- nın sürmesını şöyleeleştirdi: "ANAP döneminde "Foplu Konut İdarsi eliyle Eryaman ve Halkah'da yaptınlan konutla- nn örnek konutlar olduğu. bundan sonra yapılmayaeağı söyleniyordu. Şimdi yi^e Toplu Konut İdaresi konut yapmaya devam ediyor. 'Bizden öncekı- ler pasta yaptı, biz ekmek yapa- cağız" diyorlar. Yiğit Gülöksüz. 5 trilyonluk kaynağın 3 trilyo- nunun kooperatif kesimine ve- rileceğini söylüyor. Bu 300 bin konuta verilir, konut başına 10 milyon lira gibi bir kaynak söz konusuüur." Soydan "Devlet bu ışin içinde olunca kötü örnekler oluyor. haksız rekabet oluyor. Siz konut kredisi almak iste- yince 'yüzde 30'a gelince' diyor- lar. Kendi konutuna baslarken avans veriyor. Fakir fukara ko- nut sahibi olamayacak. 1 tril- yonluk kaynak heba olacak" dedi. Soydan kredilerin 1984 yı- lında maliyetin yüzde 81'ini, 1985'te yüzde 63'ünü, 1986'da yüzde 60'ını, 1987'de yüzde 30'- unu, 1988'de yzde 23'ünü, 1989'da yüzde 31'inı, 1990'da yüzde 24'ünü, 1991'de yüzde 17'sini, 1992'de ise yüzde 21'ini karşıladığını anımsatarak "Ta- rihin en az kredi verilmiş dö- nernleri söz konusu. Devlet kooperatifzedeyi böyle yarattı. Kaynaklann sınırlılığını biliyo- ruz. Ama kredi yüzde 81 olma- sa bile malivetin ne kadannı Sertifikalar arsalandırmıyor HÜSEYİN ERCİYAS İZMİR - Arsa Ofısi, Kentsel Arsa Üretim Projesi kapsamında üretliği arsalann tü- münü sertıfika karşıhğı satamadı. Arsa Otlsı, 18 bin 328 serıifıka sattı, bunlardan ancak 2 bin 656 tanesini arsalandırabildi. İmar durumlan ve konumlan nedeniyle sertıfika sahıplerinin ilgisini çekmeyen ar- salann ıhale yoluvla sayşına gıdildi. Arsa almavan sertifıka sahiplennm paralannı faiziyle bırlikte geri alabilecekleri belirtil- di. Konut arsalanna dönüştürülen Hazine ara/üerinin sertifıka yla satışı uygulan- masına 25 Ekim 1989'da başlandı. Üreti- len konut arsalan A. B. C. D. E ve F olmak üzere sınıflandınlan sertifikalann 2-10 mıKon lira arasında değişen bedeller- lc satışı öngörüldü. Kentsel Arsa Üretim Projesi kapsamında 140 bin 200 sertifıka Ziraat Bankası aracıhğı> la satışa sunuldu. Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü'nden edi- nilcn bilgiye göre proje kapsammua bugü- ne kadar Ankara. İstanbul. İzmir. Bursa, Adana, Eskişehir, Konya. Manisa. Ça- nakkale ve Tekirdağ illerinde toplam 18 bin 328 sertifika satıldı. Bu satışlardan toplam 37.5 milyar lira gelir elde edildi ve Ziraat Bankası'ndaki sertifıka hesabında toplandı. Kentsel Arsa Üretim Projesi çerçevesin- de 22 bin 183 tane konut yapımına uygun arsa üretildi. Bu arsalardan ancak 2 bin 656 sertifıka sahibine satış yapılabildi. Ar- sa Ofısi Genel Müdür Vekili Güray Acıl, gerek arsalann konumu. gerekse imar du- rumlan nedeniyle sertifıka sahiplerinin is- lemlerinin yeterince karşılanamadığını belirtti. Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü yetkilileri- nin verdiği bilgiye göre üretilen arsalann toplamı 2 milyon 470 bin 359 metre kare büyüklüğüne ulaştı. İstanbul Silivri Ha- raççı'da 117 bin 237, Pendik Kurtköy'de 168 bin 657. Hasdal'da 15 bin 431 metre kare. Ankara Eryaman'da 154 bin 299, Hasanoğlan'da 14 bin 954 metre kare. İz- mir Tınaztepe'de 37 bin 231, üzundere'de 181 bin 53 metre karelik arsalar üretildi. Eskişehir Muttalip'te 58 bin 793, Bursa İnegöl Yeniceköy'de 94 bin 151, Çanak- kale Biga'da 25 bin 654. Aksaz'da 42 bin 176. Manisa Osmancalfda 325 bin 957, Tekirdağ Çerkezköy'de 742 bin 380, Geb- ze Mustafapaşa'da 316 bin 746. Gazian- tep Şehitkâmil'de 40 bin 743, Konya Halkapmar'da 109 bin 203. Selçuk Yazır'- da 25 bin 694 metre karelik arsalar üretile- rek satışa çıkanldı. Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü'nce plan- lanıp üretilen konut yapımına uygun 22 bin 183 arsadan sertifıka karşıhğı satıla- mayanlann ihaleyle satışı öngörüldü. Ar- sa edindirme sertifıkası satışlannın ikinci bir değerlendirme yapılıncaya kadar dur- durulduğunu belirten Arsa Öfısi yetkilile- ri. konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Kentsel arsa üretimi genel müdürlüğü- müzün asli görevidir. bu nedenle arsa üre- tim calışmalan sürdürülecek. Proje kapsa- mında üretilen tüm arsalann yerleri ve özellikleri geçen eylül ayı sonunda gazete- lerde yapılan duyurularda belirtildi. Serti- fıka sahipleri isterlerse bu arsalardan ya- rarlanabilecekler. Aksi ha.'de paralannı faiziyle birlikte geri alabilec-'kler. " karşılayacağı bılınmeli. Enflas- yon endeksli bir kredi modeli olmalı, oranı kesinlikle bilin- meli" diye konuştu. Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Murat Karayalçın ise Toplu Konut İdaresi'nin doğnıdan konut üretimine girmesınin bir zorun- luluktan kaynaklandığını söy- ledi. Karayalçın, "Toplu Ko- nut İdaresi'nin elinde istanbul ve Ankara'da çok büyük alan- lar var. Bu alanlarn yapılaştınl- ması ıçın kaynak tahsiside bu- lunması geçici olarak görüldü- ğünde doğal karşılanmah'.' dedi. Karayalçın, aynca Toplü Konut Fonu'nun şu anda büt- çeyi finanse ettiğini, kaynakla- nn sınırlı olduğunu vurgulaya- rak Toplu Konut İdaresi'nin oransal kredi vermesinde önce kapsam dışı kooperatifleri kre- dilendirecek aşamaya gelmesi gerektiğini söyledi. Toplu Ko- nut İdaresi Başkanı Yiğit Gü- löksüz de kendilerine yöneltilen eleştirileri şöyle yanıtladı: "Eryaman'da 6 bin, Halkah'- da 11 bin konutluk ikinci aşa- ma uygulamalara başlatacağız. Her iki alanda da yaklaşık 5'er binlik uygulamalar tamamlan- mak üzere. İkinci aşamalar için arsa ve avan projeleri hazır olan bu alanlarda toplu konut ya- pımalan ile birlikte çeşitli gelir gruplanrun ödeme gûcü ile uyumlu konutlar inşa edeceğiz. Bu inşaatlann 15 ayda tamam- lanması. 1993 sonbahannda konutlann teslimi planlanıyor. Bunlar örnek konutlar olacak. Kooperatifler bütün kaynağın kendilerine verilmesini istiyor. Vatandaş kredi almak için koo- peratiflere mecbur olmamalı. Belediyelerden de kredi alabil- meli, seçtiği başka bir yerden de." Gaziosmanpaşalılar da zehirlenmek istemiyor İstanbul Haber Servisi - Gazi- osmanpaşalılar. asfalt fabrika- sına direnmeyi sürdürüyor. Dün de fabrika önünde top- lanan yaklaşık bin kişi Şişli'den Gaziosmanpaşa'ya taşınma ça- lışmalan devam eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'neait as- falt fabrikasını, çevreye verece- ği kirlilik nedeniyle protesto etti. Gaziosmanpaşalılar. fabri- kanın bu bölgeye taşınmasın- dan Sözcn'i sorumlu tutarlar- ken. calışmalann durdurulması için bireysel dava açacaklannı söylediler. îsanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nin Şişli'deki ISFALT fab- rikasının sökülerek, Gazios- manpaşa Metrıs Cczaevi'nin önündeki boş alana kurulma calışmalan devam edi\or. Da- ha önce de yurttaşlar tarafın- dan protesto edılen fabrikada güvenlik kuvvetleri dünkü pro- testo için geniş güvenlik önlern- leri aldı. Zaman zaman güven- lik kuvvetleri ile tartışan yurt- taşlar. "Biz fabrikanın buraya kurulmasına karşı çıkıyoruz, siz bu konuda tarafmışsınız gibi davranmayın" dediler. Sözen'in. fabrikanın Şişli'den kaldınlarak şehır dışma taşına- cağını açıkladığını söyleyen yurttaşlar, "Burası şehir dışı mı? Sullançiftliği, Karadeniz Mahallesi, Habipler Köyü. Atatürk Çiftlıği ve öğretmenler sıtesinin ortası şehir dışı mı sa- Şişli'deki asfalt fabrikasının Gaziosmanpaşa'ya taşınması karanna tepkilerini sürdüren semt sakinleri, fstanbul Büyük şehir Belediye Başkanı Sözen'i eleştiriyor. Sözen, asfalt fabrikasının şehir dışına taşınacağını söylemişti. Bilindiği gibi Gaziosmanpaşa, pek şehir dışı sayılmaz. (Fotoğraf: MEHMET DEMtRKAYA) vılıyor?" dediler. Sultançiftliği Tüketim Koo- peratifi Başkanı Metin Koç. yurttaşlar arasında çevre bilin- cınin gelişmiş olduğunu belirte- rck şunlan söyledi: "Eğer bu fabnka zararlı de- ğilse. neden Şışli'den sökülüp de buraya kuruluyor. Bu fabn- kanın tozu. dumanı. kokusu çevredeki mahallelen olumsuz yönde etkileyccek. Bunu kimse ınkâredcmcz. Yeşil alan olarak aynlması gereken bıryere fabri- ka kuruluvor. Fabrikanın ba- casına filtre lakılacağı açıklanı- yor. Bu filtre bir aldatmaca- dır." Gaziosmanpaşa Beledıyesı- nin ANAP'lı meclis üyesi Re- cep Koral, park sahası üzerine asfalt fabrikası kurulduğıınu söyleyerek. "Buraya haslane yapılması için Hüseyin Keçeci adlı yurttaş 6 milyar lira hibe ediyor. Diğer yurttaşlar da böy- le bir girişim için bağış yapma- ya hazır. ama buna ızin verilmi- yor 3a. asfalt fabrikası kurulu- yor; olacak iş değil" dedi. Mehmet Güler adlı yurttaş ise. Habipler Köyü çıkışında zaten bir fabrikanın olduğunu, bir dc girişe böyle bir fabnka- nın yapılmasının çevreyi otu- rulmaz hale getireceğini belirte- rek. Şışli'de oturanla kendilen arasında vatandaşlık yönünden aynm yapıldığını söyledi. 'Küçükköy Minibüs. Kam- yon, Kamyonet ve Şöförler Odası Başkanı Mustafa L'zun. fabrika önünden geçen caddc- nin trafık açısından çok yoğun olduğunu. fabrikanın kurulma- sıvla bu yoğunluğun daha da artacağını söyledı. Yaşlı bir kadın. "Biz zaten öl- müşüz. bari çocuklanmız zehir- lenmese" diyerek tepkisini dile getirdi. "Doğayı Düşünmeyen Tek- nolojiye Hayır". "Artık Göğü Delmeyin. Yeşili Bize Bırakın" yazılı pankartlar açan yurttaş- İar. Sözen'in tatmin edici bir açıklamada bulunmaması du- rumunda 6 haziranda büyük bir yürüyüş düzenleyeceklerini söylcdi. Protcslo gösterisindc bir grup çocuk da"Bizi zchirle- meyin". Burava fabrika istemi- \oruz" di\c slogan attı. Toygarlar'ı öldürenlerin eşkâli belirlendî Haber Mcrkezi - Prof. Dr. Orhan Toygar (79) ve Alınan asıllı eşi Prof. Çanan Toygar'- ın(70). Edirne-İstanbul E-5 ka- rav olu üzerinde. Alpullu kavşa- ğındaki bir benzin ıstasyonun- da silahlı iki kişinin saldınsı ••onııcu öldurülmelcriyle ilgili soruşturma sürüyor. Soruşturmayı. Kırklareli Emniyet Müdürlüğü ilejandar- ma birliktc yürütüyor. Süahlı saldırganlann kullanCığı 34 P 556 plakalı BMW otomobilin çalınmış olduğu belirlendi Öte yandan. görgü tanıklan ifadelerinde, Prof. Orhan Toy- gar ve eşi Canan Toygar'ın sal- dırganlarla bir süre E-CZ-771 plakalı otomobilleri içinde oturduklannı ve lartıştıklannı kaydetti. Polis vejandarma yet- kilileri, saldırganlann otodışın- dan ateş açtıklannın ve olaydan sonra bir başka araç daha kul- lanarak uzaklaştıklannın belir- lendiğinı söyiedi. Kırklareli Emniyet Müdür- lüğü yetkililen. öldürülen çiftle ilgili soruşlurmanın sürdürül- düğünü ve eşkâli belirlenen sal- dırganlar.n arandıklannı ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle