Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MAYIS1992PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CUMHUBIYETTEN
OKURLARA
OZGENACAR
Bunalımlı Üzgür' Basın...
Ankara Büromuza yeniden dönen Tuncay özkan'ın pa-
zar günü özel bir haberi vardı. Basın Yasası'nda yeni dü-
zenlemeler getiren bir taslak oluşturulmuştu. 'Cumhuri-
yet* bu taslağı tartışmaya açtı... Önümüzdeki günlerde bu
konu çok konuşulacak.
ileride bu konuya dönmek üzere Adana'da yapılan il-
ginç bir toplantıya değinmek istiyorum. Çukurova Gazete-
ciler Cemiyeti'nce düzenlenen 'Yerel Basın Kurultayı'nda
önemli sorunlar dile getirildi. 'Yerel basın' ile 'ulusal ba-
sın'ın sorunları arasındaki ilişkiler de tartışıldı.
'Siyasal iktidar' ile 'ekonomik iktidar'ın basını nasıl de-
netlediğini ve bunalıma sürüklediğini vurguluyor dene-
yimli meslektaşlar ve akademisyenler. Hiç kuşkusuz, 'ye-
rel basın
1
da ulusal basın' da bunalım içinde...
Toplantıdaki özel söyleşilere konu olan önemli sorunla-
rın başında Cumhuriyet'teki bunalım geliyor...
Genel izlenim, Cumhuriyet'in bu bunalımdan çıkması-
nın Babıâli için büyük moral olacağıdır. Meslektaşlar des-
tek veriyor, cesaretlendiriyorlar Cumhuriyet kadrolarını...
Genel kanı, Cumhuriyet'in başarısının 'Babıâli'nin de
başarısı olacağı noktasında toplanıyor. Söylenen ortak
slogan ise "Cumhuriyet'siz bir Türkiye'nin düşünüleme-
yecegi'dir.
Kırk günde ulaştığımız nokta bizi iyimser olmaya itiyor.
Haftalık net satışımız ortalama 65 bin oldu. Pazar satışı-
mız ise yedi ayda ilk kez 73 bini buldu. Yola 40 binlerin al-
tından çıkılmıştı..
Nisan-mayıs aylıklarını alamayan özverili çalışanlarımı-
za nisan aylıkları ödendi. Hem de toplusözleşmenin ön-
gördüğü yüzde 15'lik ek bahar zammıyla birtikte... Şimdi
sırada 'fazla çalışma' ödemeleri ve mayıs aylığı var.
Reklamlarımız yeniden açılıyor. özel firmalar ve reklam
şirketlerinin, çok değer verdikleri aydın 'Cumhuriyet' oku-
runa ulaşmayı yeğlemeye başladıkları yine sayfalarımız-
da gözleniyor.
Okurlarımızın ahşkın oldukları biçim ve dolgun içerikli
gazeteyı sunmaya yönelik çabalarımız da sürüyor. Aylar-
dır uluslararası olayları yerinde izleyemeyen gazetemiz,
yeniden sıcak bölgelere muhabirlerini gönderebiliyor. Ge-
çen hafta içinde Ali Tevtik Berber Azerbaycan'da, Mehmet
Aka Kuzey Irak'ta, Celal Başlangıç New York'ta, Atilla Dor-
say Cannes'da olayları sizler için ızlediler.
Ekonomi Servisimizden Abdurrahman Yıldırım ve Bü-
lent Kızanlık'ın Türk Sermayesı Ipek Yolunda' araştırma-
sının Türkiyedeki bazı iş çevrelerince ingilizceye çevrilip
New Yorka Wall Street yatırımcılarına dahi ulaştırıldığını
duymak bizleri gerçekten sevindirdi.
Bu ilk olumlu geiişmeler yüzümüzü ne kadar güldürü-
yorsa, hataların sürmesi de o kadar üzüyor.
'Bilgisayar-insan uyuşumu'nun henüz tam oturmadığı
gazetemizde hâlâ bazı önemli yanlışlıklar yapılıyor. insa-
nımız, her nedense bilgisayarın kendi emri altmdaolduğu-
nu unutup bilgisayarın verilerine baş eğiyor. Gelişme
böyle olunca, okurun günlük nafakasmdan kestiği 3 bin li-
ranın karşılığında yanlışlar içeren bir gazete alması gibi
istenmeyen, garip bir sonuç ortaya çıkıyor.
Pazar günü Istanbul ve Ankara'daki okurlarımızdan 25
bin kadarı, birinci sayfada "27 erimizin şehit olduğu çatış-
ma" haberini okurken 'Türkiye'de 610 bin hektar alanda
sebze üretimi" hakkında ilgisiz bir bölümle karşılaştı.
Okurların ne kadar kızdıklarını algılamak için kâhin olma-
ya gerek yok
Nitekim, pazar sabahı santral görevlilerimizeleştiritele-
fonlarını karşılamada çok güçlük çektiler. Böyle yanlışlara
"Cumhuriyet'in tahammülü olmadığı" görevlilere açık ve
seçikanlatıldı...
Bir lokantanın mutfağı ne ise bir gazetenin yazı işleri de
odur. Garsonun getirdiği incikkebap' siparişini müşteriye
et ya da sadece kemik olarak vermek aşçıbaşı ve yardım-
cılarının becerisine kalmıştır. Cumhuriyet'in mutfağmda
Yazı işleri Müdür Yardımcısı olarak Salim Alpaslan, sayfa
düzeni yönetmeni Ali Acar, müşteriye dolgun haber ve
içerikli bir gazete vermek için olağanüstü çaba gösteriyor-
lar. Mutfağımızın deneyimli elemanları Mehmet Tezkan,
Adnan Akgünel, Melih Şabanoğlu, Mustafa Dağıstanlı, Ha-
lim Bahadır, Serpil Gündüz, Fikret Eser, Bülent Ön, ibra-
him Yıldız, Mustafa Sağlamer, Dost Kip ve Fulya Tükel de
gazetemizin görünmeyen kahramanlarıdır.
'Yuvaya dönüş' sürecinden geçen hafta söz etmiş, an-
cak bir kişinin kesinlikle Cumhuriyet'e dönemeyeceğin-
den söz edememiştim...
Dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkan Prof. Hıfzı Veldet
Velidedeoğlu'nun aramıza dönemeyecek oluşunun acısı
sonsuz... Büyük insan, değerli hukukçu, eskimeyen bu ka-
lem için söyleyebileceğimiz sadece "ruhu yücesin" olu-
yor.
Geçen hafta başarılı bir ameliyat geçiren Melih Cevdet
Anday'a da "geçmiş olsun " diyor ve çok yakın bir gelecek- •
teyazılarıyla yeniden aramıza katılmasını bekliyoruz.
Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hafta dileğiyle...
'Atatürk Bilim Ödülü'
Velidedeoğlu'na verilecek
İstanbul Haber Servisi -
Atatürkçü Düşünce Derneğf-
nin bu yılki "Atatürk Bilim
Ödülü" 24 Şubat 1992 günü
ölen Ord.Prof.Hıfzı Veldet
Velidedeoğlu'na verilecek.
_ 19 Mayıs salı günü Ankara
Üniversitesi Tarih Coğrafya
Fakültesi Farabi Salonu'nda
düzenlenecek törende ödülü
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'-
nun eşı Menç Velidedeoğlu
alaçak.
Ödül törenine katılacak
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden ve ga-
zetemiz yazan L'ğur Mumcu.
Ord.Prof. Hıfzı Veldet Velide-
deoğlu'nun yaşamı hakkında
birer konuşma yapacak. Der-
neğin bu yılki "Atatürk Hiz-
met ödülü" de öğretmen Sıdı-
ka Avar'a verilecek.
Zehirli gemi
IstanbuTa demîrledi
'• İstanbul Haber Servisi - Ze-
hirli aük yüküyle Gazi Mago-
sa Limanı'ndan Mersin'e gelen
ve Boğaz üzerinden Karade-
niz'e gidecek olan Estonya
bandıralı "Helterma" adlı ge-
mi. dün Isıanbul'a geldi.
Almanya'nın Hamburg Li-
manı'ndan zehirli çinko atığını
yükleyen 3 bin 236 grostonluk
gemi, Mersin'de Türk karasu-
lanna sokuimayınca, bir daha
haber alınamamış, önceki ak-
şam da Çanakkale ginşinde
ortaya çıkmıştı.
Almapya'nın madeni zehirli
atıklannı Karadeniz'e boşalt-
mak için bazı gemiler kiraladı-
ğı yolunda bilgiler alınması
üzcrine, gemi Boğazı Sahil Gü-
venlik botu eşliğinde geçti.
Ankara'dan gelen izinle Ka-
radeniz'e doğru hareket eden
gemi. dün öğle saatlerinde İs-
tanbul'a gelerek Ahırkapı
açıklarında demîrledi. Sahil
Güvenlik botu eşliğinde bura-
da bekleyen Helterma adlı
gemi. erzak ikmalini yaptı
Helterma adlı gemiyi, Çevre
Bakanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı, zehirli atıklannı
Türk karasulan içine boşalt-
maması için dikkatle izliyor.
Yetkililer, geminin İstanbul
Boğazı'ndan Karadeniz'e çıkış
yaptıktan 12 mil sonra serbest
bırakılacağını belirtti. Gemi-
nin. yükünü Odessa Limanı-
na götürdüğü öğrenildi.
Geçim derdi, bir ıııımaralıruh sorunıı
ÜMİT OTAN
İZMİR - Kendini asan işçı.
çocuğunu boğazlayan anne. bir
gece vakli sokak lambalannı
söküp denize atan memur vc
emekli maaşı kuyruğunda kalbi
dayanmayan emekli... Uzman-
lar buna geçim bunalımı divor
vecklivorlar: "Birnumaralı ruh
sağlığı sorunumuz geçimle ilgı-
li. Ekonomik enflasyon her
zaman toplumsal enflasyonn
da beraberinde getirir."
Ali Aktaş, Tekel'de mevsim-
lik işçı olarak çalışıyor. bo^
zamanlannda da inşaatlara
kum taşıyordu. Beş kuruşsuz
olduğu günlerin birincîe, eve
dönebilmek için ustabaşından
500 lira istedi. 'Yok" yanıtını
aldı. Arkadaşlanndan da istedi,
onlann da verecek parası yok-
tu. Sıkıntı bastı Ali'yi. Inşaatın
köhne bir köşesinde kendini as-
tı. Kansı Crfiye Aktaş, "O kur-
tuldu. vay bızlere" dıyordu. 19
Ocak 1986 tarihli gazetede Ali
ile ılgili haber şu tümceyle bitı-
vordu:
"Bu acı son Türkiye'ye özgü
bir kurtuluş modeli miydi?"
Yapılan tüm araştırmalar.
çalışan kesimde ücretlerin hızla
geriye gittiğini gösteriyor. Nor-
mal gereksınimleri karşılamak
için her geçen vıl daha çok çalış-
mak gerektiğıfıi vc daha çok
ödemek zorunda olunduğunu
gösteriyor araştırmalar.
İşçinin bir yıl içinde işveren
için çalıştığı gün sayısı hızla ar-
tarken. işçinin kendisi içinçaiış-
tığı gün sayısı gittikçe düşüyor.
Türkiye'de bir işçi 1 kilo ekmek
keceği haberleri üzerine saba-
hın dördünde, cebinde 5 bin
lirasıyla kuyruğa giren bir
emekli, kalp krizinden yaşamı-
nı yiürmişti. Önceki gün de ga-
zetelerin birinci sayfalan, yine
biremeklinin kuyrukta ölüşüne
aynlmıştı. TÇDD emeklisi 80
yaşındaki dört çocuk babası
Ahmet Ulu, bastonuna dayan-
ma gücünü yitirip kuyrukta
yaşamını yiürmişti.
Asgari ücretin tespiti için yi-
ne çalışmalar sürüyor, her yıl
olduğu gibi. Sendikalar istediği
asgari ücreti açiklıyor. Asgari
ücretin tüm vergilerden muaf
tutulması isteniyor. Geçmiş yıl-
lardaki asgari ücretlere baküğı-
mızda. işçilerin önümüzdeki
günlerde nasıl bir hüzün yaşa-
yabileceğini görebiliyoruz:
Mtsstari
Isrtt
Nttasıari
Geçim derdinden dolayı ruh sağltğını kaybedeoler, intihar edenler yetmiyormuş gibi, insanlar bir de emekli maaşı kuyruklannda
can veriyor. Hak etükİeri parayı almak için de ayrı bir çaba sarf etmeleri gerekiyor. (Fotoğraf: ÜMİT OTAN)
için 36 dakika çalışırken. Tu-
nus'ta 10 dakika, Yunanistan'-
da 15 dakika. İspanya'da 9
dakika. ABD'de 7 dakika çalı-
şılıyor. Ncrmal bir evin kirası
için Türk işçisinin 355 saat ça-
lışması gerekirken, Şili'de 32.
Portekız'de 45. Fransa'da 98.
Almanya'da 24 saat çalışılıyor.
Bir kilo et için Türk işçisi 9 saa-
tıni tüketiyor, Şilili, Tunuslu
ışçiler 4. Portekizli işçiler ise 2
saat 11 dakika çalışıyorlar.
Bursa'nın Orhangazi ilçesin-
de bir anne. Adı Fikriye İpek;
32 yaşında. 5 Kasım 1990 tari-
hınde 9 yaşındaki kızı Hacer'i
boynunu keserek öldürüyor.
Gözaltına alınan anne ilk ifade-
sinde, "Çocuğuma bakamaya-
cak durumdaydım, sıkıntıday-
dım" diyor. Şok geçiren kadın,
kontrol altına alınıyor.
Adı Fevzi Çakmak, 34 yaşın-
da, muhasebecilik yapıyor. Bir
gece sokağa fırlayıp deniz kena-
nnda ne kadar lamba direği
\arsa söküp denize fır'.atmaya
başlıyor. Neden hep aynı:
"Maaşım çok az. Ailevı sorun-
\anm var. Nasıl davrandığımın
farkında bile değilim. Pişma-
nım." Fevzi Çakmak, devlet
malına zarar vermekten 22 Ka-
sım 1990 tarihinde tutuklanı-
yor.
Çalışanlann milli hasıla için-
deki paylan da her geçen yıl
düşüyor. Bunun sonucu, nor-
mal gereksınimleri için almalan
gerekenlere daha çok para ver-
mek zorunda çalışanlar. 1963
yılında 1 kilo süt için 1 saat 20
dakika çalışan bir ışçi 1989 yı-
lında 3 saat 20 dakika, 1992 yı-
lında 5 saat çaiışmak durumun-
da. Bir kilo ekmek için 1963
yılında 49 dakika çalışıhrken,
1989'da2saat 16 dakika. 1991'-
de 5 saat 20 dakika emek tüke-
tiliyor. 1970 yılında 6 dakika
çahşarak bir gazete alabilen iş-
çi, şimdi iki saate yakın ömür
tüketmek zorunda.
Geçen ay SSK'nın emekli
maaşlannı ödemekte güçlük çe-
1982 10 000TL 7 193 TL.
1983 16 200TL 10.946 TL.
1984 24 525TL. 16400 TL.
1985 41.400TL. 28.000 TL.
1986 41.400TL. 28.037TL.
1987 74.250TL. 49 094TL.
1988 126.000TL. 83.766TL.
1989 225.000TL. 141.975TL.
1990 414.000 TL 261.954 TL.
1991 801000 TL 502.911TL.
1992 801000TL. 511.911 U .
Bazı Batıh ülkelerdeki 1992
yılı asgari ücretlerine bakarsak,
aradaki uçurum somut olarak
görülebilir: Danimarka'da 8
milyon 885 bin, İngiltere'de 4
milyon 853 bin, İspanya'da 2
milyon 705 bin. Yunanistan'da
2 milyon 56 bin ve PortekLz'de 1
milyon 586 bin lira.
Hükümet yeni, koııııt politikası eski
TL REY KÖSE
İZMİR - Konut kooperatif-
lerinin yöncticileri \cnı hükü-
metin konut politikasını eleşti-
rerek "ANAP dönemındekı
şikâyeılcrini tekrarladıklanru.
değişen bir şey olmadığını" söy-
lcdiler. Kent-Koop Genel Baş-
kanı Muammer Niksarlı ve
Konuıbirlik Başkanı Oğuz
So\dan Toplu Konut İdaresi'-
nin I tnhon liralık kaynak kul-
lanarak konut \apma karannı
ele^tirdı ve "Bu kaynak heba
olacak.Devlet konut pazann-
dan elini çekmeli. Şimdi böyle
davrananlar muhalefettev ken
başkd türlü konuşuyorlardı"
dediler. Toplu Konut İdaresi
Başkanı Yiğit Gülöksü? ise
""Örnek konutlar yapılacak.
Koopcratifler bütün parayı
kendilerine verelim istiyorlar.
O\ sa \ atandaş kredi almak için
koopcratiflere mecbur olma-
malı"diye konuştu.
Yeni hükümetin konut ko-
ııusuna bakışı. De\let Bakanı
Erman Şahın'ın "konut sahibı
olmak kolaylaşıyor" diye özet-
lediği vaklaşım kooperatifleri
tatmın etmedi. Özellikle Toplu
Konut İdaresi'nin İstanbul
Halkalıve Ankara Eryaman'da
17 bin konut yapma karan serı
eleştirilere neden oldu. Kent-
Koop Genel Başkanı Muam-
mer Niksarlı konut konusunda
iki başlılık yaşandığını. çelışkili
yaklaşımlarsergilendiğini savu-
narak şunlan söyledı:
"DYP kanadı özünde koo-
peratif örgütlenmesini değil
yap-satçılığı savunuyor. Toplu
Konut Idaresi eskiden eleştirdi-
ğimiz politikasını sürdürüyor.
Bir farklıhk olacağı nı sanmıyo-
rum. Şu ana kadarki gelişme-
lerden umutlu değilim. Ne bir
yönetmelik >a>ımlandı, ne bir
karar açıklandı. Bir idarenin
konu yapmasına karşıydık. ya-
pıyor. SHP kanadı da yap-sat-
çılığı tarif ediyor. Türkiye'nin
her yönüvle sı\illeşme>e ihtiva-
cı var. Koopcratiflenn olumsuz
yanları vardır, ama konut koo-
peratiflerini devre dışı tutan
çözümler doğru değildir. Mu-
halefetteyken aşka iktıdarday-
ken başka konuşulmaz. Koo-
peratifleri devre dışı tutmak
istiyorlar."
Muammer Niksarlı Toplu
Konut İdaresi'nin bir kredi po-
lıtıkaı olması gerektiğini \ urgu-
layarak "Tütün taban fıyatı
nasıl açıklanıyorsa inşaat
mevsim başında uygulanacak
politika. verilecek kredi açık-
lanmalı. Bız yola çıkarken kre-
di, maliyetin >üzd 809'ini karşı-
lıyordu. şimdi yüzde 20"lerde.
Devletin sözünü tutmaması ne-
deniyle ortaklanna karşı verdi-
ği sözü tutamayan kooperatifçi
mi sahtekâr, devlet mi?" diye
sordu. Konutbirlik Genel Baş-
kanı Oğuz Soydan da özellikle
devletin konut yapma anlayışı-
nın sürmesını şöyleeleştirdi:
"ANAP döneminde "Foplu
Konut İdarsi eliyle Eryaman ve
Halkah'da yaptınlan konutla-
nn örnek konutlar olduğu.
bundan sonra yapılmayaeağı
söyleniyordu. Şimdi yi^e Toplu
Konut İdaresi konut yapmaya
devam ediyor. 'Bizden öncekı-
ler pasta yaptı, biz ekmek yapa-
cağız" diyorlar. Yiğit Gülöksüz.
5 trilyonluk kaynağın 3 trilyo-
nunun kooperatif kesimine ve-
rileceğini söylüyor. Bu 300 bin
konuta verilir, konut başına 10
milyon lira gibi bir kaynak söz
konusuüur."
Soydan "Devlet bu ışin
içinde olunca kötü örnekler
oluyor. haksız rekabet oluyor.
Siz konut kredisi almak iste-
yince 'yüzde 30'a gelince' diyor-
lar. Kendi konutuna baslarken
avans veriyor. Fakir fukara ko-
nut sahibi olamayacak. 1 tril-
yonluk kaynak heba olacak"
dedi. Soydan kredilerin 1984 yı-
lında maliyetin yüzde 81'ini,
1985'te yüzde 63'ünü, 1986'da
yüzde 60'ını, 1987'de yüzde 30'-
unu, 1988'de yzde 23'ünü,
1989'da yüzde 31'inı, 1990'da
yüzde 24'ünü, 1991'de yüzde
17'sini, 1992'de ise yüzde 21'ini
karşıladığını anımsatarak "Ta-
rihin en az kredi verilmiş dö-
nernleri söz konusu. Devlet
kooperatifzedeyi böyle yarattı.
Kaynaklann sınırlılığını biliyo-
ruz. Ama kredi yüzde 81 olma-
sa bile malivetin ne kadannı
Sertifikalar arsalandırmıyor
HÜSEYİN ERCİYAS
İZMİR - Arsa Ofısi, Kentsel Arsa Üretim
Projesi kapsamında üretliği arsalann tü-
münü sertıfika karşıhğı satamadı. Arsa
Otlsı, 18 bin 328 serıifıka sattı, bunlardan
ancak 2 bin 656 tanesini arsalandırabildi.
İmar durumlan ve konumlan nedeniyle
sertıfika sahıplerinin ilgisini çekmeyen ar-
salann ıhale yoluvla sayşına gıdildi. Arsa
almavan sertifıka sahiplennm paralannı
faiziyle bırlikte geri alabilecekleri belirtil-
di.
Konut arsalanna dönüştürülen Hazine
ara/üerinin sertifıka yla satışı uygulan-
masına 25 Ekim 1989'da başlandı. Üreti-
len konut arsalan A. B. C. D. E ve F
olmak üzere sınıflandınlan sertifikalann
2-10 mıKon lira arasında değişen bedeller-
lc satışı öngörüldü. Kentsel Arsa Üretim
Projesi kapsamında 140 bin 200 sertifıka
Ziraat Bankası aracıhğı> la satışa sunuldu.
Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü'nden edi-
nilcn bilgiye göre proje kapsammua bugü-
ne kadar Ankara. İstanbul. İzmir. Bursa,
Adana, Eskişehir, Konya. Manisa. Ça-
nakkale ve Tekirdağ illerinde toplam 18
bin 328 sertifika satıldı. Bu satışlardan
toplam 37.5 milyar lira gelir elde edildi ve
Ziraat Bankası'ndaki sertifıka hesabında
toplandı.
Kentsel Arsa Üretim Projesi çerçevesin-
de 22 bin 183 tane konut yapımına uygun
arsa üretildi. Bu arsalardan ancak 2 bin
656 sertifıka sahibine satış yapılabildi. Ar-
sa Ofısi Genel Müdür Vekili Güray Acıl,
gerek arsalann konumu. gerekse imar du-
rumlan nedeniyle sertifıka sahiplerinin is-
lemlerinin yeterince karşılanamadığını
belirtti.
Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü yetkilileri-
nin verdiği bilgiye göre üretilen arsalann
toplamı 2 milyon 470 bin 359 metre kare
büyüklüğüne ulaştı. İstanbul Silivri Ha-
raççı'da 117 bin 237, Pendik Kurtköy'de
168 bin 657. Hasdal'da 15 bin 431 metre
kare. Ankara Eryaman'da 154 bin 299,
Hasanoğlan'da 14 bin 954 metre kare. İz-
mir Tınaztepe'de 37 bin 231, üzundere'de
181 bin 53 metre karelik arsalar üretildi.
Eskişehir Muttalip'te 58 bin 793, Bursa
İnegöl Yeniceköy'de 94 bin 151, Çanak-
kale Biga'da 25 bin 654. Aksaz'da 42 bin
176. Manisa Osmancalfda 325 bin 957,
Tekirdağ Çerkezköy'de 742 bin 380, Geb-
ze Mustafapaşa'da 316 bin 746. Gazian-
tep Şehitkâmil'de 40 bin 743, Konya
Halkapmar'da 109 bin 203. Selçuk Yazır'-
da 25 bin 694 metre karelik arsalar üretile-
rek satışa çıkanldı.
Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü'nce plan-
lanıp üretilen konut yapımına uygun 22
bin 183 arsadan sertifıka karşıhğı satıla-
mayanlann ihaleyle satışı öngörüldü. Ar-
sa edindirme sertifıkası satışlannın ikinci
bir değerlendirme yapılıncaya kadar dur-
durulduğunu belirten Arsa Öfısi yetkilile-
ri. konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
"Kentsel arsa üretimi genel müdürlüğü-
müzün asli görevidir. bu nedenle arsa üre-
tim calışmalan sürdürülecek. Proje kapsa-
mında üretilen tüm arsalann yerleri ve
özellikleri geçen eylül ayı sonunda gazete-
lerde yapılan duyurularda belirtildi. Serti-
fıka sahipleri isterlerse bu arsalardan ya-
rarlanabilecekler. Aksi ha.'de paralannı
faiziyle birlikte geri alabilec-'kler. "
karşılayacağı bılınmeli. Enflas-
yon endeksli bir kredi modeli
olmalı, oranı kesinlikle bilin-
meli" diye konuştu.
Türkiye Kent Kooperatifleri
Merkez Birliği Başkanı Murat
Karayalçın ise Toplu Konut
İdaresi'nin doğnıdan konut
üretimine girmesınin bir zorun-
luluktan kaynaklandığını söy-
ledi. Karayalçın, "Toplu Ko-
nut İdaresi'nin elinde istanbul
ve Ankara'da çok büyük alan-
lar var. Bu alanlarn yapılaştınl-
ması ıçın kaynak tahsiside bu-
lunması geçici olarak görüldü-
ğünde doğal karşılanmah'.'
dedi. Karayalçın, aynca Toplü
Konut Fonu'nun şu anda büt-
çeyi finanse ettiğini, kaynakla-
nn sınırlı olduğunu vurgulaya-
rak Toplu Konut İdaresi'nin
oransal kredi vermesinde önce
kapsam dışı kooperatifleri kre-
dilendirecek aşamaya gelmesi
gerektiğini söyledi. Toplu Ko-
nut İdaresi Başkanı Yiğit Gü-
löksüz de kendilerine yöneltilen
eleştirileri şöyle yanıtladı:
"Eryaman'da 6 bin, Halkah'-
da 11 bin konutluk ikinci aşa-
ma uygulamalara başlatacağız.
Her iki alanda da yaklaşık 5'er
binlik uygulamalar tamamlan-
mak üzere. İkinci aşamalar için
arsa ve avan projeleri hazır olan
bu alanlarda toplu konut ya-
pımalan ile birlikte çeşitli gelir
gruplanrun ödeme gûcü ile
uyumlu konutlar inşa edeceğiz.
Bu inşaatlann 15 ayda tamam-
lanması. 1993 sonbahannda
konutlann teslimi planlanıyor.
Bunlar örnek konutlar olacak.
Kooperatifler bütün kaynağın
kendilerine verilmesini istiyor.
Vatandaş kredi almak için koo-
peratiflere mecbur olmamalı.
Belediyelerden de kredi alabil-
meli, seçtiği başka bir yerden
de."
Gaziosmanpaşalılar da zehirlenmek istemiyor
İstanbul Haber Servisi - Gazi-
osmanpaşalılar. asfalt fabrika-
sına direnmeyi sürdürüyor.
Dün de fabrika önünde top-
lanan yaklaşık bin kişi Şişli'den
Gaziosmanpaşa'ya taşınma ça-
lışmalan devam eden İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'neait as-
falt fabrikasını, çevreye verece-
ği kirlilik nedeniyle protesto
etti. Gaziosmanpaşalılar. fabri-
kanın bu bölgeye taşınmasın-
dan Sözcn'i sorumlu tutarlar-
ken. calışmalann durdurulması
için bireysel dava açacaklannı
söylediler.
îsanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'nin Şişli'deki ISFALT fab-
rikasının sökülerek, Gazios-
manpaşa Metrıs Cczaevi'nin
önündeki boş alana kurulma
calışmalan devam edi\or. Da-
ha önce de yurttaşlar tarafın-
dan protesto edılen fabrikada
güvenlik kuvvetleri dünkü pro-
testo için geniş güvenlik önlern-
leri aldı. Zaman zaman güven-
lik kuvvetleri ile tartışan yurt-
taşlar. "Biz fabrikanın buraya
kurulmasına karşı çıkıyoruz,
siz bu konuda tarafmışsınız gibi
davranmayın" dediler.
Sözen'in. fabrikanın Şişli'den
kaldınlarak şehır dışma taşına-
cağını açıkladığını söyleyen
yurttaşlar, "Burası şehir dışı
mı? Sullançiftliği, Karadeniz
Mahallesi, Habipler Köyü.
Atatürk Çiftlıği ve öğretmenler
sıtesinin ortası şehir dışı mı sa-
Şişli'deki asfalt fabrikasının Gaziosmanpaşa'ya taşınması karanna tepkilerini sürdüren semt sakinleri, fstanbul Büyük
şehir Belediye Başkanı Sözen'i eleştiriyor. Sözen, asfalt fabrikasının şehir dışına taşınacağını söylemişti. Bilindiği gibi
Gaziosmanpaşa, pek şehir dışı sayılmaz. (Fotoğraf: MEHMET DEMtRKAYA)
vılıyor?" dediler.
Sultançiftliği Tüketim Koo-
peratifi Başkanı Metin Koç.
yurttaşlar arasında çevre bilin-
cınin gelişmiş olduğunu belirte-
rck şunlan söyledi:
"Eğer bu fabnka zararlı de-
ğilse. neden Şışli'den sökülüp
de buraya kuruluyor. Bu fabn-
kanın tozu. dumanı. kokusu
çevredeki mahallelen olumsuz
yönde etkileyccek. Bunu kimse
ınkâredcmcz. Yeşil alan olarak
aynlması gereken bıryere fabri-
ka kuruluvor. Fabrikanın ba-
casına filtre lakılacağı açıklanı-
yor. Bu filtre bir aldatmaca-
dır."
Gaziosmanpaşa Beledıyesı-
nin ANAP'lı meclis üyesi Re-
cep Koral, park sahası üzerine
asfalt fabrikası kurulduğıınu
söyleyerek. "Buraya haslane
yapılması için Hüseyin Keçeci
adlı yurttaş 6 milyar lira hibe
ediyor. Diğer yurttaşlar da böy-
le bir girişim için bağış yapma-
ya hazır. ama buna ızin verilmi-
yor 3a. asfalt fabrikası kurulu-
yor; olacak iş değil" dedi.
Mehmet Güler adlı yurttaş
ise. Habipler Köyü çıkışında
zaten bir fabrikanın olduğunu,
bir dc girişe böyle bir fabnka-
nın yapılmasının çevreyi otu-
rulmaz hale getireceğini belirte-
rek. Şışli'de oturanla kendilen
arasında vatandaşlık yönünden
aynm yapıldığını söyledi.
'Küçükköy Minibüs. Kam-
yon, Kamyonet ve Şöförler
Odası Başkanı Mustafa L'zun.
fabrika önünden geçen caddc-
nin trafık açısından çok yoğun
olduğunu. fabrikanın kurulma-
sıvla bu yoğunluğun daha da
artacağını söyledı.
Yaşlı bir kadın. "Biz zaten öl-
müşüz. bari çocuklanmız zehir-
lenmese" diyerek tepkisini dile
getirdi.
"Doğayı Düşünmeyen Tek-
nolojiye Hayır". "Artık Göğü
Delmeyin. Yeşili Bize Bırakın"
yazılı pankartlar açan yurttaş-
İar. Sözen'in tatmin edici bir
açıklamada bulunmaması du-
rumunda 6 haziranda büyük
bir yürüyüş düzenleyeceklerini
söylcdi. Protcslo gösterisindc
bir grup çocuk da"Bizi zchirle-
meyin". Burava fabrika istemi-
\oruz" di\c slogan attı.
Toygarlar'ı
öldürenlerin
eşkâli
belirlendî
Haber Mcrkezi - Prof. Dr.
Orhan Toygar (79) ve Alınan
asıllı eşi Prof. Çanan Toygar'-
ın(70). Edirne-İstanbul E-5 ka-
rav olu üzerinde. Alpullu kavşa-
ğındaki bir benzin ıstasyonun-
da silahlı iki kişinin saldınsı
••onııcu öldurülmelcriyle ilgili
soruşturma sürüyor.
Soruşturmayı. Kırklareli
Emniyet Müdürlüğü ilejandar-
ma birliktc yürütüyor. Süahlı
saldırganlann kullanCığı 34 P
556 plakalı BMW otomobilin
çalınmış olduğu belirlendi
Öte yandan. görgü tanıklan
ifadelerinde, Prof. Orhan Toy-
gar ve eşi Canan Toygar'ın sal-
dırganlarla bir süre E-CZ-771
plakalı otomobilleri içinde
oturduklannı ve lartıştıklannı
kaydetti. Polis vejandarma yet-
kilileri, saldırganlann otodışın-
dan ateş açtıklannın ve olaydan
sonra bir başka araç daha kul-
lanarak uzaklaştıklannın belir-
lendiğinı söyiedi.
Kırklareli Emniyet Müdür-
lüğü yetkililen. öldürülen çiftle
ilgili soruşlurmanın sürdürül-
düğünü ve eşkâli belirlenen sal-
dırganlar.n arandıklannı ifade
etti.