Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS1992 PA2ARTESİ
12 DIZI-YAZI
Zengin doğal kaynaklan olan Kazakistan, batıya açılmak için İpekYolu'nu bekliyor
Kazaklar zengin, aıııa yolsvız—5—
Kazakistan, yüzölçümü ola-
rak Türk cumhuriyetlerirün en
büyüğü. Tûrkiye'nin 4 katı ge-
nişliğinde. Buna karşıUk 17
rnilyon nüfusu var. Ve kcanşık
bir nûfus yapısına sahip. IJlke-
ye adını veren Kazaklann oranı
yûzde 39.7, Ruslann yüzde
37.8, Almanlann yüzde 5.8,
Ukraynahlann yüzde 5.4. Yani
Kazaklar Kazakistan'da azm-
Lk dunımunda. Aynca K.aza-
kistan uzay üssüne sahip,
nükleer silahı var. Yayıichğı ge-
niş topraklar ve bu özellikleriy-
le stratejik bir önemi var
ülkenin. 8u nedenle de yaban-
alann ilgisıni çekiyor.
Bugüne kadar yabancılarla
12 ortak yaünm projesi imza-
lanmış. Yatınm projesi imzala-
yanlar arasmda, Türkiye'den
Kcray tnşaat, Üçgen Inşaat,
Enka ve Garanti- Koza Inşaat
da var. Aynca işadamı Servet
Harunoğlu, Kazakistan'ın
Londra Borsası'nda kabul edi-
len standart kalite metallerini
satarak bu ülkede 60 milyon
dolara üç fabhka kuruyor. 2.5
yılda tamamlanacak olan bu
fabrikalarda, süt, tuğla-kiremit
ve kurşun-çinko üretilecek.
Sabancı Holding ise Orta As-
ya açüımıru Kazakistan ile bir-
likte yapmak istiyor. Sabancı
Holding'den sekiz kişilik bir
grup 20 mayıstan itibaren Ka-
zakistan'da incelemelerde
bulunacak
En önemli zenginlik
Madenler, Kazakistan'ın
ekonomik açıdan en önemli
zenginliği. Kömür, doğalgaz,
dernir-çelik, petrol, ağır metal-
ler ile altın, gümüş, krom, özel-
likle bakır, manganez başlıca
yeraltı kaynaklan arasında.
Zengin doğal kaynaklan nede-
niyle, hammadde üretecisi
dunımunda olan Kazakistan'-
da demir-bakır döküm atölye-
leri ile demir-çelik gibi ağır
sanayi işletmeleri ağırhkta. De-
niz suyunun tuzunu giderici bir
nükleer reaktörü bulunan Ka-
zakistan aynca makıne, ınşaat,
teksül, gıda ve kimya sanayile-
rinde de oldukça gelişmiş
durumda. 20 elektrik santralıy-
la yılda 88.3 milyon kwh elekt-
rik üreten Kazakistan'da
hayvancüık da çok gelişmiş. Bu
yöpden tüm Bağımsız Devletler
Topluluğu ülkelen arasında ilk
sırada yer ahyor. Tüm dünya
pazarlanna saulan astraganın
önemli bir bölümü de yine bu
ülkede üreüliyor.
ipekYolu
Kazakistan ile Türkiye ara-
sındaki uzakhktan dolayı ula-
şım ticari ilişkilerde en önemli
sorun olarak ortaya çıkıyor. Bu
nedenlcde tarihı İpek Yolu'nu
yeniden canlandırmak ve de-
miryolunu açmak için en istekli
ülke Kazakistan. Trans-Asya
demiryolunu açmak amacıyla
Türk sermayesi
İpek Yolu'nda
ABDURRAHMAN YILDIRIM
ve
BÜLENT KIZANUK araştırdı
RUSYA
Saümcan Sanbayev
• İpek Yolu Vakfı Baş-
kanı Satimcan Sanba-
yev: "Aslında bu yol
bizim atalanmızın yolu-
dur. Amerika'nın keşfıy-
le önemini kaybetti.
Ama şimdi de Asya'nın
keşfı başladı. İpek Yolu
yeniden Türklerin yolu
olacaktır. Biz yeniden
bunu dirilteceğiz."
• Alma Ata'nın alış ve-
riş caddesi olan İpek
Yolu Caddesi'nde elma
taneyle satıbyor. Halbu-
ki elmanın anavatanı
Alma Ata. Kentin ismi
elmadan geliyor. Kazak-
ça alma, elma demek.
Ama elmayı soğuk hava
depolan olmadığı için
saklayamıyorlar.
22-24 nisan tarihleri arasında
Kazakistan'ın başkenti Alma
Ata'da bir toplantı gerçekleştı-
rildi. İpek Yolu'nu yeniden bir
ticaret yolu haline getirmek
amacıyla kurulan tpek Yolu
Vakfi'nın merkezi Alma Ata'-
da, başkanı da Kazak Satimcan
Sanbeyev.
Türkiye Odalar Birliği'nin
gezisi sırasında yaptığımız gö-
rüşmede şunlan söylemişti:
•'Aslında bu yol bizim atalan-
Akna-Ata'daki İpek Yolu Caddesi'nde ahşveris. Minik plastik kovalardaki bunışuk elmalara
müşteri buhnaya çalışan Kazak kadınlar, ülkenin iktisadi yaptsını yansıtan bir beige niteliğinde.
Alma Ata yeşil bir şehir. Kişi
başına 60 metre kare yeşiüik
düşüyor. Şehirde fidan atan bu
yeşilliğin ekonomiye yanaması
ve elmalann haşlanmaktan ve
bırumaktan kurtulması ya-
bancı sermayenin yatınmlannı
bekliyor. Ruslarla ve kısmen
\lmanlarla iş yapmayı ve de
uzaklığı göze alabüenler için
Kazakistan bir fırsatlar ülkesi.
Kazakistan İş Konseyi Baş-
kanı Ahmet Şahap Ünlü.
mızın yoludur. Amerika'nın
keşfıyle önemini kaybetti. Ama
şimdi de Asya'nın keşfı başladı.
İpek Yolu yeniden Türklerin
yolu olacaktır. Biz yeniden bu-
nu dirilteceğiz."
Elma taneyle satdıyor
Satimcan Sanbayev böyle di-
yor, ama Alma Ata'nın ahş
veriş caddesi olan tpek Yolu
Caddesi'ne gjttiğimizde yok-
luklarla karşılaşıyoruz. Elma
taneyle satılıyor. Halbukı elma-
nın anavatanı Alma Ata. Ken-
tin ismi elmadan geliyor.
Kazakça alma, elma demek.
Ata ise bildığimiz ata kelimesi.
Yani Alma-Ata, 30 çeşit .elma
yetiştirmesinden dolayı elma-
nın atası sayılıyor. Ama elmayı
soğuk hava depolan olmadığı
için saklayamıyorlar ve yaşata-
mıyorlar. Bu nedenle de mevsı-
mi dışında elmalann buruşuk
olduğunu görüyorsunuz.
PORTREj
Yüzölçümü: 2 milyon 717 bin
km2
Nfifusu: 17 milyon
Başkent: Alma-Ata
Çalışan nufüs: 7 milyon
Kişi başına gelir. 1638 ruble
Başlıca ürünleri: Petrol, doğal-
gaz, kömür, elektrik, demir çe-
lik, pamuk, mısır, pirinç, yün,
et, süt.
Topiam ithalat: 16.4 milyar
Topiam ihracat: 9.1 milyar rub-
le
Kazakistan'ın aralannda Al-
manlann, Çinli ve Korelilerin
de bulunduğu karma bir top-
lum yapısına sahip olduğunu
belirtti. Çok geniş bir alanı kap-
sayan Kazakistan'ın nüfusu-
nun azlığına dikkat çeken
Ahmet Şahan Ünlü, "Bu 17
mılyonluk ülkenin buğday üre-
timi 50 milyonluk Türkiye'nin
üretiminin iki katıdır" dedi.
Yatinm kolaybğı
Başta petrol olmak uzere
kıom, demir, bakır, magnez-
yum, fosfat gibi çok değerli
maden yataklanna sahip olan
Kazakistan'ın ıç isükrannın bu
bölgeye yatınm yapmak iste-
yenlere büyük kolaylık sağladı-
ğını söyleyen Ahmet Şahap
Unlü, "Türkiye ile Kazakistan
ırasındaki en büyük müşkül
tnesafedir" diyerek bunun ne-
denini şöyle acıkladı:
Mesafe eşittir maliyet
"Volga'nın kasım-nisan ay-
lannda donması nedenıyle
deniz ulaşımı yılın yansında ak-
samaktadır. Karayolunun ve
demiryolunun devreye girmesi
gerekir, ancak gerek karayolu
gerekse demiryolu rantâbl kul-
lanılır halde değil. Bu mesafe
uzakhğı maliyeti de artınyor.
Mesala Kazakistan'dan petrol
almak ıstesek bunu Ukrayna li-
manından yüklememiz gereki-
yor. Çok zengin kömür
yataklan var, ama kömürü ka-
rayolu ile taşımak maliyeti
yükseltiyor. O nedenle önce bu
yollann rantabl kullanıhr hale
getirilmesi lazım."
Ulaşım sektöründeki bu zo-
runluluğun Türk müteahhit
fırmalanna büyük olanaklar
sunduğunu belirten Ahmet Şa-
hap Ünlü, şu anda Garanti-
Koza Inşaat'ın, Koray İnşaat'-
ın, Üçgen Inşaat'ın, Akif
Çomoğlu Şirketler Grubu'nun,
Enka'nın, Kazakistan'la iş bağ-
lantısı kurup protokollerini
imzaladığını belirtti.
Ahmet Şahap Ünlü, banka-
alık sektörü açısından diger
Türki cumhuriyetlere göre Ka-
zakistan'ın daha ıleride olduğu-
nu da haurlatarak "Altyapı ve
toplum disiplini açısından ban-
kaya benzer yapılanma bir tek
Kazakistan'da var" dedi.
SCfRECEK
OrtaAsya'daABD, Türkiye'yi destekliyor
MEHMETYAPICI
ADANA - Türk-Amerikan
Işadamlan Demeği (TABA) Genel
Başkanı Erdal Karatepe, ABD'nin
Türkiye'nin Bağımsız Devletler
Topluluğu'nda (BDT) yer alan Türk
cumhuriyetleri ile ilişkilerini çok etkin
şekılde destekler bir politika izlediğini
söyledi. Karatepe," Amerika
Türkiye'nin Türki cumhuriyetlerin
Batı'ya açılmasında Batı ile
işbirliğinde tek katalizör olduğuna
inanıyor" dedi.
Merkezi Istanbul'da bulunan ve
yedisi yurt içinde, üçü ise Amerika'da
olan lOşubeye sahip Türk-Amerikan
tşadanuan Derneği (TABA) Genel
Başkanı Karatepe, Türkiye'nin Türk
cumhuriyetleriyle ilişkisini
geliştirmesine, Avrupa ülkelerinin,
özeÛikle de Almanya'nın yaklaşımına
Amerika'nın olumlu bakmadığıru
söyledi. Karatepe Bonn'un tavnnın,
ABD'de, Avrupa'da süper güç
olmaya hazırlanan Almanya'nın
Türkiye'yi rakip görmesinden
kaynaklandığı yolunda
yonımlandığını söyledi. Karatepe
şöyle devametti.
"Amerika, Türkiye'nin Türk
cumhuriyetleri ile ilişkilerini çok etkin
bir şekilde destekler bir politika
güdüyor. Amerika, Türkiye'nin, Türk
cumhuriyetlennin Batı'ya açılmasında
Baü ile işbirliğinde tek katalizör
olduğuna inanıyor. Desteği de bunun
için veriyor. Amerika'nın böyle bir
politika izlemesi çok önemli."
Türkiye'nin Türk cumhuriyetlerine
açılırken yabancı ve özellikle
Amerikan sermayesine büyük çapta
gereksinmesi bulunduğunu belirten
Erdal Karatepe, "Türkiye, bu
cumhuriyetlere tek başına ne
milyarlarca dolarhk yardım yapabilir
ne de "onlann lideri olacağım' derken
bir siyasi bütünleşmenin lideri olabilir.
Türkiye'nin onlara başlangıçta
verebileceği hizmetler bazı teknık
hizmetler olabilir. Maddi yardımda
Batı'ya gereksinme vardır ve
Amerikan sermayesini götürmek
laamdır. Biz bunu vapmaya
çalışıyoruz"dedi. İşadamlan
Derneği Başkanı, şubatta oldugu gibi
haziranda da bir grup Türk ve
Amerikan işadamı için Türkmenistan,
Özbekistan ve Kazakistan'a bir gezi
düzenleyeceklerini bildirdi.
UfukGüldemir
Tekin Yayınevi,Ankara Caddesi Konak Han
No:43 Cağaloğlu İstanbul Tel:527 69 69
40.000 TL.
Tek i.\lekh'rıh'dcınıgıipulukurfilığıgöntti'ri/ir.
OLUM
Merhum Yakup ve Fatma'nın kızı merhum Nevrez Tarlan'ın
eşi, merhum emekli Denız Yr. Hulki Teztel'in kayınvalidesi,
Selma Teztel'in annesi, Deniz Teztel'in anneannesi
SANİYE 1ARLAN
hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 18 mayıs pazartesi
(bugun) Üskudar Çiçekçi Camii'nde kıhnacak öğle namazını
müteakip Karacaahmet Aile Mezarhğı'na defnedilecektir.
AİLESİ
OLCAY UZUN
Sevgili OLCAY.
Her yıl Nisan geldiğinde
Özlemin ikiye katlanır
Yüreğimizde...
l.l. 1980-85 donemi arkadaşlan
adına
Av. Kudbellin Kaya
Ibrahim Karaca
Ceyhun Cnal
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Derneğimiz üyelerinden
Prof. Dr.
SUNGU L. GÖKÇEN'i
kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Allah'tan
rahmet, kederli ailesine ve camiamıza ba$sağlığı dileriz.
TÜRKİYE PETROL JEOLOGLARI
DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
LIBRARIAN POSITION
American library, İstanbul has a vacancy for a reference libra-
rian who, under the supervision of the libıary director, wil] serve
as reference librarian in a library operation of substantial scope
and complexity. University degree in library science; one year
of related experience; fluent English; good general knowledge
of American culture; professionaî knowledge of cataloging and
automated library systems and computer operations required.
Application forms avaılable at the gate of the Ameri-
can consulate in Tepebaşı.
Deadline for applications: May 29, 1992; Tel: 251 36 02 / 232
SEMRA AYIK
ile
ALİ ÖZGÜR
evlendiler.
17.5.1992 İSTANBUL
TÜRKİYE ZİRAİ DONATIM KURUMU
ADAPAZARI MÜESSESE
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
1- Muessesemizin ihtıyacı olan 12 kalem Avadanlık kapaü zarf teklif
ahnmak suretiyle satın almacaktır.
2- İhale tarihi 25.5.1992 günü saat 16.00'ya kadardır.
3- Konu ile ilgili ihale dosyası mesaı saatleri dahilinde Müessesi-
miz Satınalma Mudurluğu'nden terain edilebilir.
4- Muessesenuz 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp ihaleyi kısmen ve-
ya tamamen yapıp yapmamakta veya ışi dilediğine vermekte serbesttir.
Basın: 27791
POLTIÎKAVEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Kapanma Saati...
Posta Caddesi'ndeki Acem'in meyhanesinin kapan-
ma vakti geldiğinde garson Mustafa, "Tralambos...
Hadi tralambos kalkıyor" diye bağırır, bir yandan da
bazı ışıkları söndürürdü. Bu, "Hadi kalkın gidin" de-
mekti. Burada "Tralambos nedir" diye soranlar çıkar.
Hemen söyleyeyim. Tralambos, telli otobüs demekti.
O yıllarda kimi zengin edeceklerse yanan Rus oto-
büslerinin yerine elektrikle işleyen otobüsler getiril-
mişti. Bunlara troylebüs' deniliyordu. Deniliyordu
ama garson Mustafa gibi dili dönmeyenler tralambos
diyorlardı. Sadece Ankara'ya gelmedi bu otobüsler, Iz-
mir'e, Istanbul'a da geldi. ilkin ferahlık ve hoşluk gibi
görünen bu otobüsler, zamanla bela kesildi. Bu oto-
büsler benzin, mazot yerine elektrikle işliyordu. Elekt-
rikler sönünce de caddelerde tıkanıp kalıyor, kenti bir
otobüs mezarlığina döndürüyordu. Bu, epeyce sürdü.
Bu otobüsler tramvayın yerini alınca, gün geldi, iz-
mir ve İstanbul dan tramvaylar kaldınldı. Troleybüsle-
ri, tramvayları kaldıran akıl, şimdi de Istanbul'a kısa
aralıklarla tramvay getirmektedir. Metroya kavuşun-
caya değın kimbilir kaç yıl oyalanacağız?
Acem meyhanesinin gedikli müşterilerinden biri de
Cahit Sıtkı'dır. Garson Mustafa, elektriklerin bazılarını
söndürüp, "Tralambus kalkıyor..." diye bağırdı mı, he-
men bir dize döktürürdü:
"Meyhanelerin saat-i tatili pek erken..."
Bilmeyenler, "Senin mi üstat" diye sorarlardı. Cahit,
susar, hiçbir şey söylemezdi. Pek üstüne varan olursa,
"Abdülhak Hamit'in..." der. Canını meyhane direncin-
den kurtarırdı.
Açılırdı bir Hamit söyleşisi... Nedense Nurullah Ataç,
Hamit'i hiç sevmezdi. Sevmekten de öte, bir tür düş-
man kesilirdi. Ataç'ın bu yanını bilen genç şairler de
Hamit'i sevmezlerdi.
"Üstadın hiç mi güzel şiiri yok" diye sorulduğunda
şu dizeleri gerekçe olarak gösterirlerdi:
Yâ Rab! Bu gece yılan mı yuttum,
Şeytan mı yedim, peri mi tuttum
Yazdıkça mürekkebi kuruttum,
Bir şey diyecektim ah unuttum
Lâkin yeriniz olur kovuklar
Komşuysa kümesteki tavuklar.
Eh, binlerce dizenin arasında kim olursa olsun böyle
birkaç tane kuru kalabalık dize bulabilir. Nitekim işte
bulmuşlar bile!..
öyle olmuş ki Hamit, bir dönemde devtet şairi kabul
edilmiş, devlet, elinden geleni Hamit'e vermiştir. Elçi
olmuş, ayan azası olmuş, ayan meclisi başkanlığına
getirilmiştir. Sadece padişahlık döneminde değil,
cumhuriyette de elinden tutulmuştur. Milletvekili seçil-
miş, İstanbul Belediyesi maaşa bağlamış, Maçka Pa-
las'ta özel bir daire verilerek barındırılmıştır.
Unvanlar bağışlanmış, şair-i azam, dahi-yi azam de-
nilmiştir. Nurullah Ataç'ın etkisi ile olacak uzun yılar
Hamit'in hiçbir kitabını elime almamış, hiçbir şiirini
okumamışımdır.
Bir turistik gezıde yolumuz Batum ve Poti'ye düş-
müştü. Edebiyat öğretmeni bir hanım, "Abdülhak
Hamit bu kentte konsolosluk etti" demez mi? Hemen
anımsadım. Bir ara verilen görevleri kabul etmeyince
devre dışı kalıyor. Bir süre orada burada dolaşıyor.
Sonra şöyle diyor: "Sonra Berlin'de görev verildi/
Fakat o kente gitmek elimden gelmedi/Poti konsolosu
oluncagittım."
Meyhanelerin kapanma saati gelince. nedense hep
Cahit Sıktı'nın söylediği bu dizeyi anımsarım. Soylu
şair, meyhane ne zaman kapanırsa kapansın erken
bulur, kızardı.
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Fanatik ve sal-
dırgan futbol ta-
raftarı. 2/ Konuş-
mayı etkili kılmak
için araya sıkıştın-
lan ve karşılıksız
kalacağı bilinen so-
ru... Halk dilinde
soğuk algınlığına
verilen ad. 3/ Ke-
nar süsü... Yat li-
manı. 4/ Büyük çi-
vi... Araba ya da
hayvanın taşıdığı
şeylerin tümü. 5/
Birkaç renkli iplik-
ten yapılmış dokuma. 6/ Duygulu,
hassas... Kendisine inanılan kimse.
7/ "Gemide teslim satış" anlamın-
da kullanılan ticari kısaltma... Tan-
tal elementinin simgesi. 8/ Zehir...
Elle kolun, ayakla bacağın birleş-
tiği bölüm. 9/ Parlak kırmızı renkli
ötücü bir kuş.
YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Os-
manlı sarayında seçkin harem ka-
dınlannın unvanı... Bir renk. 2/ Ti-
yatro ya da sinema sanatçısının rolünü yorumlama biçimi...
Çocuk, bebek. 3/ Küçük bitkilere verilen ortak ad... Tabut...
Şarkı, türkü. 4/ Dolambaçh, eğri buğrü, çapraşık. 5/ Tropi-
kal Amerika'da yaşayan gözalıcı parlak renkli papağan... As-
ya'da bir ırmak. 6/ Bol ve güçlü olarak çıkan... Sivrisinek, ta-
tarcık gibi sokup rahatsız eden küçük sineklerin genel adı. 7/
Tevfik Fikret'in şimdi müze olarak kullanılan evi... Bir nota.
8/ Halk dilinde gelincik çiçeğine verilen ad... Kınk kemikleri
bir arada tutmak amacıyla kullanılan tahta gibi duz nesne. 9/
Hamamböceği.
520.000.-
HAFTASONU
Yol. yatak, kahvaltı. öğle akşam yemeği;
Safranlx>lu. Baıiın. Amasra, Tekkeönü,
KuRica.şile. Cîicleros, Cide. İnebolu'na çevre
gczileri; hcrşey clahil.
BAYBASÛS TURIZM
(1) 338 86 61 - 338 16 51 / (4) 425 90 82
O.smunaj>a mah. Nu.shet Hfendi sok 9/36 Kadıköy / İST
V-yahai Vcntjsı Isletme Hcl.ı>c no 2İ49
DİĞER TURLAR BLiRAYA S1ĞMADI, ArL\YlN!
Banş imparato.iuğu
Almanya'da oluşuyor.
Daha fazla bilgi için:
Universelles Leben, Abt.
10/4, Haugerring 7, 8700
VV'orzburg, Ueutschland.
Enformasyon Almanca,
lngilizce \e Fransızcadır.
İNGtLİZCE'yi 8 ayda
konuşun sizi
Amerikalı
dostlanmızla
tanıştırahm.
349 59 38