Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18MAYIS1992PAZAF CUMHURİYET SAYFA
17
Tbkyo'da
yaz
Japonya'da
Sanja Matsuri
kutlamalan
başladı. Başkent
Tokyo'da
binlerce kişi yaz
festivaline
katılırken, pazar
trafiği de alt üst
oldu.
(Foto|raf: AP)
Izmir'de
Norveç
bayramı
Tedavi olmak için
İzmir'de bulunan
160 Norveçli tu-
rist, 17 Mayıs
Ulusal Günü'nü
evlerinde gibi kut-
ladılar.
Soguk ülkenin
insanları, serin
i havaya karşın çok
I sıcak buldukian
İzmir'de bayram
geçirmenin, Os-
lo'da bulunmak-
tan daha iyi oldu-
ğunu söylediler.
(Fotoğraf: AA)
Mffli
piyango
tarihi
ANKARA (UBA) - Osmanlı
İmparatorluğu ve Türkiye'de
Miîli Piyango'nun tarihi konu-
sunda araşürma v/apılacak.
Milli Piyango İdaresı ile Tarih
Vakfı arasındaki görüşmelerin so-
nucuna göre Tarih Vakfı. Mete
Tunçay yönetimindeki bir ekıple
aiü aylık bir proje üe Osmanlı İm-
paratorluğu ve Türkiye'de Piyan-
go ve Millı Piyango İdaresi könu-
lu bir araştırma yürütecek ve
araştırma sonucunda haarlana-
cak metni yayımlanmak üzere
Milli Piyango İdaresi'ne vereçek.
Proje uyannca Milli Piyango İda-
resi arşivinin oluşturulması için de
bir çalışma yapılacak.
P e
P s i c
°la> n ı n
> maymundan ev-
rimleşen i n s a n ı n c a n l a n d ı n W â ğ 1
reklamı Israil TV'sinde yayından kaldırüdı. Tel Aviv sokakla-
rındaki bazı ilanların da kaldırüacagı açıklandı. "Genç neslio
içeceği" reklamı, dinci gruplann biiyük tepkisine yol açmıştı.
HABERLERIN DEVAMI
OLAYLARIN
ARDENDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
Gerçekten Bakü'de bulunan
arkadaşımız Ali Tevfik Berber
de Azerbaycan başkentinde
bayram havasının estiğini bildi-
riyor, ama Ermeni saldırılan da
bu ortamıfırsat bilip Laçin'e yö-
neliyor. Demek ki Erivan'dan
esen rüzgâr da operasyonun ta-
mamlanması için gerekli yönde-
dir.
Bayram bir yana...
Üzücü bir manzara...
Bundan sonra neler olup bi-
teceğini tahmin etmek hem çok
güç, hem çok kolay. Azerbaycan
içeride kendisine gelinceye ka-
dar Ermeniler "oldubitti" ger-
çekleştirecekler, masaya otur-
duklannda "fiili durum" onlar-
dan yana terazinin kefesine ağır-
lığını koyacak, Halk Cephesi
yandaşları bayram etseler de
Azerbaycan açısından durum
pek değişmeyecek.
Peki, Muttalibov iktidarda
kalsa ne olurdu?
Yine pek bir şey değişmeye-
cekti.
Azerbaycan'da Moskova-
tran-Türkiye arasındaki ilişkiler
ve ağırlıklar dengelerinde iç guç-
ler bir uzlaşmaya ne zaman ula-
ştrlar bilemeyiz. Elbette bir top-
lum sürekli kargaşa içinde yaşa-
yamaz, bir gün durulur, kendı-
ne gelir.
Azerbaycan tarihsel birikim-
leri azımsanmayacak yedi mil-
yonluk bir ülke ve Türkiye ile
Orta Asya arasında kurulacak
ilişkilerde vazgeçilemez bir kar-
deş toplum niteliğindedir. Buna
karşın Kafkasya'da yaşananlar,
Ankara'nın Orta Asya'ya açıl-
masının hiç de kolay olmayaca-
ğının göstergeleridir. Dış gıiçle-
rin bölgede bir nüfuz yarışma-
sına doğru mevzilendikleri izle-
niyor.
Bakü'de bayram, Şuşa'dayas,
Laçin'de keder derken Azerbay-
can daha bir hayli çalkalanacak
gibi göriınüyor.
• • •
Alî Coşkun
yaralı, eşi
ve kızı öldü
BALIKE-
SİR (AA) -
Eskı TOBB
Başkanı Ali
CoşkuıTun
kullandığı oio-
mobıl. Balıke-
sir vakınlann-
da korkuluk-
lara çarptı. Ali Coşkun'un eşı
ve kızı. olay yerinde öldü. İkı
kaburgası kınlan Ali Coşkun
ile torunu ise hastanede tedavi
altınaalındı.
Ali Coşkun. kendisine ait 34
Y 5207 plakalı otomobil ile
Körfez bölgesindeki yazlığına
giderken Küçükşapçı mevkıın-
de. önündeki bir mınibüsü sol-
ladıktan sonra direksiyon hâkı-
miyetini kavbederek köprünün
korkuluklanna çarptı.
Otomobilde bulunanlardan.
Ali Coşkun'un eşi Ayten Coş-
kun (54) ile kızı Ayşe Işıl Zaim
(27) olay yerinde havatlarını
kaybettiler. Ali Coşkun üe adı
henüz belrrlenemeyen 2.5 ya-
şındaki torunu ise varalandı.
Balıkesir Devlet Hastanesi'-
ne kaldınlan Coşkun'un ıki
kaburgasının kınldığı ve kaşına
da iki dikiş atıltığı belirtildi.
Prof. Tanyaş ve kızı öldü
Bu arada Çukurova Üniver-
sitesi Tıp Fakültesi öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Yılmaz
Tanyaş ile kızı Tanya Tanvaş
geçirdikleri trafik kazasında öl-
düler. Aynı kazada 2 öğretim
üyesi deyaralandı.
Kaza saat 13.00 sıralannda.
Silıfke'nin Işıklı köyü yakınla-
nnda meydana geldi.
Prof. Dr. Yılmaz Tanvaş,
kullandığı 01 NH 650 plakalı
otomobille Taşucu'ndan
Adana'ya dönerken aşın hız ve
yolun kaygan olması yüzünden
virajı alamayarak uçuruma yu-
varlandı.
PKK'nın Yeni Pianlan
• Baştarafi 1. Sayfada
Terorizme yeni alan
Giderek daralan çemberden kaçıp kurtulmaları hem çok
güç hem de "oradan bir 'huruç'hareketiyapmaları."
Sezgın, "kanlı marifetlerini başka bolgelerde, yörelerde yo-
ğunlaştırmayı deneyecekler''diyor. PKK'nın, terorizmi Güney-
doğu'dan başka bölgelere kaydırdırmayı, kanlı icraatını başka
bolgelerde sürdürmeyi planladığını söylüyor. PKK'nın kan
dökmek için seçtiği yeni bölgeleri bakan açıklıyor
'PKK Serhat Eyaleti' dediği Kars, Ağn, Doğu Beyazıt ve Er-
zurum civarında genij ölçude harekete geçmeyi örgütlüyor."
Devlet istihbaratı izliyor teröristi. Elbette bu bolgelerde yeni
her önlem alınmış, alınıyor.
PKK, Güneydoğu'yu devletin üstün silahlannın egemenliği-
rte mi bırakıyor ? Burada başarısızlığı kabul edip başka yörele-
re mi kaçıyor? Ismet Sezgin'e göre bu soruların yanıt tek
sozcükle verilebilir "Evet"
"Çunku "diyorSezgin, "Güneydoğudabaşansızlığauğradh
lar. Hem saldırılardan olumsuz sonuç aldılar hem de Nevruz
olaylarından sonra halk desteğini tumüyle yitirdiklerini anladı-
lar."
Dış ıstihbarat bırimlerinden gelen duyumlar, gazete haber-
lerini doğruluyor. PKK, Bekaa Vadisi'ni terk etmiş. Ya Apo
nerede ? Sezgin , önce yazılan, sonra yalanlanan kimi haber-
leri doğruluyor "Tahmin ediyorum ki Güney Kıbrıs'ta"diyor.
Şam'da gizlenmediğine kesin gözle bakıyor.
Ya öteki giincel olay
Gazete sütunlanyla yetinmeyip Stari ekranına çıkarak kimi
kabine üyelerine, başarılı bürokratlara sonuna kadar mücade-
le edeceğini soyleyerek savaş ilan eden Tansu Çiller'i, önceki
gün, Başbakan Demirel çağırdı.
Ekonomiyi gazeteler aracılığıyla bir bakanla, hele Çiller'le
tarbşacak değildi. Üstelik üne meraklı, ünlenebilmek için her
kapıyı zorlayan Tansu Çiller'e şöyle demişti:
"Üç ay, ama tam tamına üç ay vaktiniz vardı. Vakit doldu.
Ben sizden 'tedbir' istiyorum, tedbir. Tabii varsa, biliyorsanız,
bunları söylemeniz gerekiyor. Kısacası, lafdeğil, tedbir"
Başbakan istediği "tedbir" yerine hükümeti eteştiren yığın-
la laf gelmişti Çiller'den. Tek tek gazetecileri aramış. O kadar
ki bir yazar söylediklerini yazacağına, aynı gazetedeki başka
bir yazarın kendisine söylenenleri sozcüğü sözcüğüne aynen
yazdığını sütununda açıklamıştı. O kalemden bu kaleme aynı
suçlamalaıia dolaşıyordu.
Demirel, Çiller'in sergilediği "Baba'yıçoksevme"numara-
lanna da toktu. Kulisdün, Başbakanın çevresine söylediklerini
konuşuyordu'
Başbakan , "Hükümeti sarsmak ya da yıkmak için kimsenin
elinden bir şey gelmez" diyor.
Çiller'e de şöyle demişti- "Hukümetin göruntüsünü bozuyor-
sunuz, üstelik bir işe de yaramıyor."
Son Çiller olayı mum alevi gibi.
RUSYA
HAZAR
DENI'ZI
TÜRKİYE
Yoksul fonunda da
Ermenîler Laçın'i yakıyor
• Baştarafi I. Sayfada
tüm Azerbaycan'ın yüreğıne
oturmuş kalkmıyor.
Ermenılcnn saldınlan son üç
eündür özellıkle Laçin ve Ag-
dam kentlcrinde yoğunlaştı.
Şusa'vı cle geçıren Ermeniler
^imdı Laçin'i alarak Ermenıs-
tan ile Karabağ arasında bir
korıdor oluşturmak amacında-
lar. Laçin sürekli top ateşi altın-
da. Köyleri ile birlikte 60 bin
nüfusa sahip Laçın'de şimdı
yalnızca askerler ve gönüllüler
var. Askerler sının oluşturan
Ekeri deresinin çetin dağlann-
da siperler kazmış gece gündüz
nöbetteler. Laçin'in içi neredey-
se bomboş. Çok sayıda bina
yıkılıp yanmış. Her sabah gün
ağanrken Ermenistan'ın dağ
kentı ve çevpsinden top ateşi
başlıyor. Laçın'de kalanlar si-
perlere ve sığınaklara doluşu-
yor. Halk ise çoluk çocuk. bu
top ateşi altında Laçın'i boşalt-
mayı sürdürüyor. Ermenistan
sının boyunca uzanıp giden 70
kılometrelik Zengılan yolu bo-
yunca binlerce hayvan yaya
olarak Laçin den uzaklaştınl-
maya çalışıvor. Yol bir taraftan
Laçin'e eşya taşımaya giden
boş arabalarla, diğer yandan tı-
ka basa dolu kadın. çocuk ve
ihtiyarlan taşıyan araçlarla
kaplanmış.
Azerbaycan Savunma Bakan-
lığı yetkilileri, Dağlık Karabağ'-
daki Şuşa yönunden, zırhlı araç-
lar desteğindeki Ermeni birlik-
lerinin, ağırsilahlar kullanarak
Laçin'e saldırdığını belirtiyor-
lar. Laçin'in, Ermenistan tara-
fından da ağır top ateşine tutul-
duğu kaydediliyor.
Halk Cephesi yetkilileri de,
Ermenilerin Laçin'e saldırmak
için 15 bin kişi seferber ettikle-
rini, Laçin'deki Azeri güçlerin
sayısımn ise bini aşmadığını söy-
lüyor.
Baku'deki bir savunma ba-
kanhğı yetkiüsi, Laçin'in Erme-
ni saldırısı karşısında çok fazla
dayanacağını sanmadıklarını
anlatıyor. Laçin, Ermenilere
düşerse, Ermenistan'la Dağlık
Karabağ'a bağlanmış olacak.
Savunma Bakanlığı, ayrıca, Er-
menilerin verdiği, Azeri guçle-
rin dün gece Şuşa'ya yonelik bir
saldırı başlattığı yolundaki ha-
berleri de yalanladı.
Laçın'de yaralanmak nere-
deyse ölmek demek. Hastane 4
top mermısıne hedef olmuş.
şimdi kullanılmaz durumda.
Sadece ameliyat masası ve ge-
reklı araçlar büyük bir bınanın
bodrum katına taşınmış. Unva-
nı başhektm olan Iskender El-
çin Abbasoğlu. Laçin'de kalan
iki doktordan biri. Şuşa saldırı-
sında elinden 120 yaralı geçmiş.
Bm 14 vaşında çocuk. 12 de
ölü. Ermenilerin Laçin'e saldı-
nlannda ise biri kadın 8 kışı
ölmüş. Yaralılann sayısını bil-
miyor. Onlara ilk tedavıyi yap-
tıktan sonra başka kentlere
yollamış.
Kaçmayıp da ne
yapsınlar?
Teyid Memedof. önceki gün
kendı eşyalannı taşımış. şimdı
arkadaşlanna yardım için La-
çin'e geri dönmüş. "Şu Ermeni-
lenn yaptığına bakın. Halk
perişan. kaçmsyıp da ne yap-
sınlar? Silahı yok savaşamıyor.
Bu yol da kapansa Ermenilerin
arasında sıkışıp kalacağız" di-
yor.
Agdam dumanlar içinde
Top ateşi altındaki Laçin'i
terk edıp Agdam'a geldiğımiz-
de aynı manzara karşımızda
duruyor. Agdam dumanlar
içinde. Halk şehrin girişinde
toplanmış. Sabahtan ıtıbaren
Agdam top ateşi ile dövülüyor.
Ermenilerin saldınlanna ise
karşılık verilmiyor. Belkı de ve-
rilemıyor. Binalar yine yıkık
dökük. Yollar top gülleleri ile
oyulmuş. Biz. bunlan görüntü-
lemeye çalışırken art arda dü-
?en 7 top güllesi ortalığı toza
dumana boğuyor. Mescide ge-
liyoruz. bir asker şehit düşmüş.
Komutan kefenı açıp asken ta-
nımak istiyor. Şehit askerin
açık kaimış gözlennı ellen ile
kapatıp yanaklannı okşuyor.
Hareketlerinde belirgin bir ga-
riplik var. İmama dönüyor:
"Emmı bak bcnim de ölüm ge-
lecek. ne olur gözlenmı kapa
pamuk gırmesin" diyor. O sıra-
da bir kamyon daha gınyor
mescide. Üzerinde daha 6 gün
önce gönüllü olup Agdam'a ge-
len genç bir askerin kanlar için-
deki cesedi var. Askerin adı
yok. numarası var: 8933. Nu-
mara bir deftere kaydediliyor.
Az sonra Agdam'ın girişındeki
şehitlık anıtındayız. \üzden
fazla şehit. sıra ile gömülmüş.
Mezarların üstü rengârenk çi-
çeklerle dolu. Mezarlığın uçun-
da küçük bir kalabalık sabahle-
yin ölen şehit Gani'yi toprağa
veriyor. Başta annesı ve asker
arkadaşlan mczara kapanıp
gözyaşlan ile toprağı ıslatıyor-
Far. Anne yırtınıyor; "Vatan
için öldünyavrum."
• Baştarafi 1. Sayfada
söz konusu harcamala-
rın yapılması ve bu harcamala-
rın ibn sekretaryasına gönden-
len vakıf faaliyetleri arasında
gösterilmemesi de. yukandaki
tespitlerde noksanlık vc hatalar
olduğunu doğrulamakta. ayrı-
ca vakıfların yelennce denei-
lenmediğını dc ortaya koymak-
tadır"denı!di.
Devlet Denetleme Kurulu.
yaptığı ıncelemelerde. fon kay-
nakkınnın zaman zaman ama-
cının dışında kullanıldığını da
sapuıdığı bazı örneklerle ortaya
koydu. Kurulun raporuna Ja
geçen buna ilişkin örnekti, baş-
kentin lüks semti Çankaya'da
bir daıresı. altında otomobili ve
karav anı olan bir kişiye fondan
yardımda bulunulduğu bclır-
İendı. Raporda. bu olaya ilişkin
^u saptamada bulunuldu:
"Çankaya Sosyal Yardım-
laşma ve Dayanışma Vakfı'nın
yazısı ve sosyal hizmet uzman-
İarının değerlendirmesi. Anka-
ra Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfı Başkanlığf-
nın uygun görmesi ve Vali emn
şerhi ile bir ressamın eşi refaka-
tında Amerika'da tedavisi için
talepte bulunması ve bu talebin
Fon Kurulu'ncadeğcrlendirile-
rek udı geçen kişiye fon kay-
naklunndan 73.9 milyon liralık
yardım yapılması. 3294 sayılı
kanunun (fon kuruluş kanunu)
amaç ve kapsamı ile bağdaşma-
mak ta v e özellikle anılan kanun
hukumlenne uygunluğunun
sağlanması içır. ilgili vakıf baş-
kanlıklan ve sosyal hizmet
uzmanlannca yapay gerekçeler
öne sürülmesı. kurulduğundan
bu güne kadar çok yararlı hız-
meıler ıfa etmış olan fon çalış-
malannı olumsuz yönde etkile-
mektedir. Nitekim yapılan
dcğerlendiımede. adı geçen ki-
şının Çankaya'da kendisine ait
bır apartman dairesi. bir özel
otomobili ve bır karav anı oldu-
ğu. oturduğu konutta renklı
TV. çamaşır makinası. telefon
\ b. ev e^yalanna sahıp olduğu.
ancak yeterli gelire sahip olma-
dığı belırtılmektedır. Sözkonu-
sıı kışının tedavi amacıyla yu-
kanda belırtılen yardım dışında
kendi kaynaklanndan 16.6 mil-
yon lıra harcadığı. bu parayı da
fondan talep ettiğı. ancak bu ta-
lebın kabul edı'Tmediği görül-
mektedir."
Çanakkale Ezine sahilinde 4.5
donum arsa, daıre veya
dükkânla takas olunur.
Tel: 352 90 73
Raporda. bu olaya ilişkin şu
dcğerlendirme yapıİdı:
"Yukanda belırtilen mal var-
lığı ve harcama ımkanı olan bir
kişiye (bankada mevduatı.
menkul serveti olup olmadığı,
herhangı bır sosyal güvenlik
kuruluşundan aylık alıp alma-
dığı da bılınmemektedir) Sos-
yal Yardımlaşma ve Dayanış-
mayı Teşvık Kanunu ile ilgili
yönetmelikte hüknıe bağlanan
Takru zaruret içinde ve muhtaç
durumda bulunan vatandaşla-
ra yardım etmek ve sosyal ada-
letı pekişııricı tedbırler alarak
gclır dağılımının adilane bir şe-
kılde tevzi edilmesinı sağJamak.
sosyal yardımlaşma vedayanış-
mayı teşvık etmek' amaa doğ-
rultusunda ilgili vakıf başkanlı-
ğınca yardım talep edilmesini
ve Fon Kurulu'nca bu talebin
uygun görülmesını anılan ka-
nunun amacı ile bağdaştırmak
mümkün görülmemektedır."
Devlet Deneıleme Kurulu'-
nun raporunda. kuruldueu
19H6'dan 1990a değın geçen"5
yıl içinde 1.7 trılyon liragehrel-
dc eden fonun sekretaryasının
görev-yetkı ve sorumluluklar
yonünden ciddi şekilde planla-
nıp. organize edilmedıği de be-
lirtildi. Bunun özellikle. fona
kaynak sağlamakla yükümlü
kılınan kamu kurum ve kuru-
lu^lanndan. bu kaynaklann
uıhsılinde önemh sorunlar çı-
kardığı belirtilen raporda. özel-
likle fon alacaklannı saptayıp.
bunlann takıp ve tahsilini sağ-
layacak muhasebe ve hukuk
ünıtelennın cıddı bır biçımde
planlanıp organize edilemediğı
vurgulandı. Fon sekretaryasın-
da görev yapan 22 personelden.
ancak 12sinın kadrolannın
Başbakanlık'ıa olduğu, dığerle-
rının başka kurumlardan sağla-
nan ve geçıcı kadro ılen görev
yapan personel olduğu da belir-
tilen raporda. bu personelin
13nün yüksek okul. 3'nün lise.
4'nün ortaokul. 2'sının de ılko-
kul mezunu olduğu kaydedildi.
Raporda. "y ukarıdakı dağılım-
dan da görüleceğı üzere. çeşitli
kuruluşlardan sağlanan ve gö-
rcvlendirme suretiyle istihdam
edılcn personelden oluşan fon
sekretaryasının. fon yönetmeli-
ğı ile belırlenen görev len
eksiksiz ve doğru olarak yerine
getırmesi mümkun olmamak-
tadır. Bugüne kadar yapılan
hızmeıler de. yetersız olsa bile.
mevcut personelin kişisel özve-
nsi ve yoğun mesaısı ile gerçek-
leşebılmişıir" denildi.
End^elî
• Baştarafi 1. Sayfada
olmayı istiyoruz;'
tki çocuğu ile alanda yapılan
konuşmaları dinleyen Naile
Cebrailova (çevirmen) ise "Halk
Cephesi isterse canımı bile veri-
rim. Özgürlük için 70 yıl önce
canımızı isteselerdi, çocukları-
mız bugünleri görmeyeceklerdi"
diyor.
Üç gündür süren yakıcı güne-
şe rağmen bugün (dün) hava bi-
raz kapalı, insanlar ise daha ra-
hat. Aralarında sohbet edenler,
şehitler mezarlığının parkında
uyuyanlar vardı.
Halk Cephesi'nin grev kara-
rına uyan basın, ilk kez dün ya-
yınına yeniden başladı. Herice-
sin elinde bir gazete, ülkede olup
bitenleri tam anlamaya calışıyor.
Azerbaycan'da halk yükselen
gazete fiyatlanndan şikâyetçi ol-
sa da gazete okumayı sürdürü-
yor. Bir gazete bayiine yaklaşı-
yoruz, birkaç kişi sıradâ gazete
almak için bekliyor. Içlerinden
birisi Zaman gazetesi istiyor.
Azerbaycan'a giren tek Türk ga-
zetesi Zaman, tum resmi daire-
lere parasız dağıtıhrken fiyatı
yüksek bulunduğundan halk ta-
rafından okunmuyor.
Memiş Memişov, orta yaşlı ve
Laçinli. Eşi ve çocuklan için Ba-
kü'ye geldiğini, Laçin'in savun-
masında bulunmak istediğini,
ama geri dönmediğini anlatıyor.
Diğer tarafta 10-15 kişilik gru-
ba seslenen bir sahıs, "Geri dön-
melisiniz", "Savaşmalısınız"
şeklinde bağırıyor. Çoğunu ka-
dınların oluşturduğu bu grubun
Laçin'den kaçaniar olduğunu,
konuşanın ise Refaal Bey adın-
da Milli Şûra üyesi olduğunu
öğreniyoruz.
Sokaktaki insanın Bakü'de
günlük yaşamı böyle...
Bir öğretmen telefonda endi-
şeli bir sesle soruyor:
— Pekâlâ yönetimi ele aldılar,
şimdi ne yapacaklar? Arkalann-
da kimler var. Bu işlerle meşgul
olurken Ermeniler Bakü'ye ge-
lecek, Bakü de elden gidecek.
GOZLEM
Bakü'de halkın gittiği iki te-
nis kortu var. Pazar günleri do-
lu olan kortlar, dün pazar olma-
sına karşın bomboş. Tenis öğret-
meni Ali, insanların korktukla-
rı için gelmediklerini söylüyor.
Bir gazeteci ise ülkede tuhaf
şeyler olduğunu, bazı karanlık
noktalann bulunduğunu, ülke-
de çok şeylerin olacağını söylü-
yor.
Şehitler Mezarlığfnda devrim
esnasında ölen genç defnedili-
yor. Mezar, toprakla örtuldük-
ten sonra askerler topluca hava-
ya saygı ateşinde bulunuyorlar.
Kanunsuz silah taşımanın
yaygın olduğu Azerbaycan'da si-
İahların toplanması yetkisi İçiş-
leri Bakanlığı'na veriliyor, Mil-
li Şûra'nın önceki gün yaptığı
oturumda Milli Güvenlik Ba-
kanlığı Yardımcılığı'na getirilen
Milli Şûra üyesi de olan Sulhep-
tin Ekberoğlu'nun bakanlık
içindeki bu varhğı ile ülkede Rus
parmağı olarak nitelendirilen
KGB'nin daha iyi kontrol edile-
ceğine inanılıyor.
Çoğunluğunu eski komünist
milletvekillerinin oluşturduğu
380 kişilik Azerbaycan Parla-
mentosu'nun bugün toplanma-
sı bekleniyor. Çoğunluk sağlan-
dığında, parlamentonun bugün-
kü oturumunda kendi kendini
feshetmesi ve yetkilerini Milli
Şûra'ya devretmesi bekleniyor.
Tum dünyada olduğu gibi
Azerbaycan'da da Muttalibov-
un nerede olduğu konusunda
çeşitli söylentiler dolaşıyor. Ba-
kü Havaalanı'nda çaüşan bir sa-
hıs, geçen perşembe gecesi Isian-
bul'a kalkan bir uçağa Muttali-
bov'un da bindiğini iddia ediyor.
UĞUR MUMCU
• Baştarafi I. Sayfada
bütün Avrupa ülkelerinde sağlanan bir güvencedir.
"Hür Teşebbüs Konseyi", bütün uygar Avrupa ülkeıe-
rinde sağlanan iş güvenliğini kendi özgürlük anlayışına
-daha doğrusu işadamlarının çıkarlarına- uygun görmü-
yor!
Işçevrelerininsiyasetdünyasınaetkileri hiç yeni değil.
Kısa adı TUSİAD olan "TurkSanayicileri ve Işadamları
Derneği", 2 Ağustos 1971 günü gazetelerde "Amaç ve
Gorüşlerlmiz" başlığı ile yayımlanan duyuruyla kurulu-
şunu açıklamıştı.
TÜSİAD, o günden bu yana etkisini sürdürüyor.
TÜSİAD'ın kuruluş nedenlerinden biri, 12 Mart askeri
hükümetinde, Başbakan Ekonomik işler Yardımcısı Atil-
la Karaosmanoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Bakanı özer
Derbil ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ihsan Topa-
loğlu'nun aldıkları kararlardı.
Işadamları, hükümetleri ve siyasal kararları, TUSİAD
aracılığıyla etkilemek amacındaydılar.
Bu duyuru etkisini hemen gösterdi. Madenlerin devlet
eliyle işletilmesi için hazırlıklar yapan Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Ihsan Topaloğlu, Erim hükümetinden
ıstifaetti. Buistifayı.ogünlerde '7 7 7er"diyeadlandırılan
Başbakan Yardımcısı Karaosmanoğlu ve on bakanın isti-
faları izledi.
Böylece TUSİAD, ilk büyük siyasal zaferini kazanmış
oldu.
TÜSİAD'ın bundan sonraki ikinci büyük zaferi, 1979'da
Eceyıt hükümetinin yıkılmasıydı.
TÜSİAD, 1979 yılının mayıs ayında gazetelerde boy
boy duyurular yayımlayarak Ecevit hükümetine savaş
açtı. TÜSİAD'ın 1979 mayıs duyurusunda "Zorlayıcı ön-
lemlerle uretim artmaz, olsa olsa ekonomik yapı çarptırı-
lır. Giderek rejim değişir" denilmekteydi.
Rejim gerçekten değişti. "Muhtıra "niteliğindeki bu du-
yuru, bazı kurumları ve kamuoyunu etkilemişti.
Daha sonraki gelişmeleri de biliyoruz:
Ecevit hükümetinin düşürülmesi, yerine "2. MC hükü-
meti"nin gelmesi, sonra da 12 Eylül!
TÜSİAD, 12 Eylül askeri rejimi ile bütünleşerek siyasal
etkinliğini ara rejimde de sürdürdü MESS Başkanı, Baş-
bakan Yardımcılığı koltuğuna oturtuldu.
Bugünkü Cumhurbaşkanı, 12 Eylül öncesinin MESS
Başkanı'dır.
TOBB, TİSK, TÜSİAD, T2OB, bir araya gelerek '7972
ve 1979 TÜSİAD muhtıralan "na benzer bir çıkış yapıyor-
lar. Bugün hedef, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Moğultay.
TÜSİAD, basın dünyasında eskisinden çok daha güçlü
bir biçimde temsıl ediliyor. Hemen hemen her gazetede
iş çevrelerinin ve TÜSİAD'ın görüşleri sergileniyor. Belki
de bu nedenle artık paralı ilan vererek görüşlerini açıkla-
mak yerine, haber, yazı ve yorumlarla kendilerini dile
getirmeyi uygun görüyorlar.
İş güvenliği yasa taslağına karşı çıkan işadamları ve
işveren kuruluşları, serbest pazar ekonomisinin dayan-
dığı ilkelere de karşı çıkmış olmuyorlar mı'
Serbest pazarın uygulandığı ülkeler, aynı zamanda iş
güvenliğinin de sağlandığı ülkelerdir.
TÜSİAD'ın son günlerde yayımladığı "Toplumsal Uz-
laşma Raporu", iş barışını işyerlerinden sorgusuz-sual-
siz atılan işçilerle sağlanmasını mı öngörüyor?
• * •
New York'taki Türk Yürüyüşü, ilk kez 1980 yılında Türk
diplomatlarının girişimiyle gerçekleşmişti. Amaç, Ame-
rika'da yaşayan Türklerin yılda bir kez bir araya gelmele-
ri ve böylece yurttaşlık bağlarının güçlendırilmesiydi.
ANAP döneminde bu yürüyüş, bakan ve milletvekilleri-
nin siyasal gösterilerine dönüşmüştü.
Bu yürüyüşlere muhalefet günlerinde karşı çıkan DYP
ve SHP'liler. şimdi New York sokaklarında boy gösterı-
yorlar.
"Arslan sosyal demokratlar" dün muhalefetteyken ne-
ye karşı çıkmışlarsa bugün bunları uyguluyorlar.Meden?
Neden olacak arslanlıklarından!
Bazı milletvekilleri ve bakanlar bu yürüyüş nedeniyle
Amerika'yı gördüler, Amerika da bu sayın bakan ve mil-
letvekillerini!
YOL KESEN ERMAK
Hıfzı V. Velidedeoğlu
4. bası 15.000 lıra (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gonderilmez.
TEMSİLİ VE KATILIMa
DEMOKRASİNİN KÖKENİ
Doç. Dr. Sami Selçuk
8 000 lıra (KDV içinde)
Çağdaş \a\iiiliin Turkocafcı Cad. 39-41 Ccı^uloğlıı-lsitınbı/l
Odemeli gonderilmez.
Galeri • Atelye 232 64 26 B 230 21 87
ADNAN TURANİ
MUSTAFA AYAZ
MEHMET GÜLER
Resım Sergısı
2 Mayıs - 26 Hazıran'92
ModaCad No 22O226
Kadıkoy Tel 345 97 14
ZAHIT
BÜYÜKİŞLEYEN
Resim Sergisi
16 Mayıs-2 Haziran
GALERİ I
'BALDEM
;al(K3oagı Caû Ahhavak Soh
Nc 22 3 60200 N.şantas
ISTANBUL Tel ı 23? 4n °<
ISOC
Pazarguvaı dışında'
IsaiiaiCaidea U:
Bo,oğlu Isunbuı Tel 252 >
NEŞET GÜNAL
Resim Sergisi' 'Sorun-Sorum''
• \ R A \ T I \ \ \ T G \ L E R 1 S
Ya\iiz Pilevneü' Pemra Sağlıkova Pile\
T
neli
Seramik ve HeykelSergisi
tnmıcn Jifi
tt Yonca
Modem Sanat
Galerisi •-••
N'o 'I 2 \ı>anıa>! 1-anhı.l Tfl 2.-0 ."'•' ^0