Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
_İ5MAYIS1992C*JMA CUMHURİYET SAYFA
KULTÜR 11
VatikanKiliseler
Bakanı
• MERSİN (Cumlıııriyet) - Vatikan
Dofmı Kilisderi Bakanı Achille Silvestrini,
Tars-us'ta bulunan Saint Paulus
kilisesinın ıbadete açılması için Türk
Hük ümeti'ne başvurduklannı belirterek
' T ü r k Hükümeü olaya sıcak
bakıyor"dedi. Saint Paulos kiüsesinin
yeniden restore edilerek ıbadete açılması
halinde
<
Hıristiyan âleminin hac merkezi'
olacağını belirten Silvestrini, böylece
Tarsus ve Mersin'in turizm merkezi
olacağını vurgulayarak, kilisenin
açılması halinde Papa'nın Türkiye'yi
yentden ziyaret istediğini söyledi.
Oda Orkestrası Konsori
• Kültür Servisi- MülkiyeOda Müziği
Topluluğu bugün saat 19.30'da Cemal
Reşit Rey konsersalonunda bir konser
verecek. Sef Saim Akçıl'ın yöneteceği
konserde Handel, Vivaldi ve Bach'tan
eserler seslendirilecek.Konserden
önce.saat 18.30'da, açılışını tstanbul
Valisa Hayri Kozakçıoğlu'nun yapacağı,
Bedri Baykam, Yusuf Taktak, Suat
Akdemir, ve Haluk Demir'in katıldığı
karma resim sergisi yer alıyor.
Akbank Oda Orkestrası
• Kültür Servisi- IstanbulThe
Marmara Oteli'nde dün düzenlenen
basın toplantısıyla» Akbank Oda
Orkestrası'nın kurulduğu
açıklandı. Akbank Kültür ve Sanat Baş
Danışmam Nazmi Akıman ile
orkestranın şefı Yusuf Güler Aksöz ve
konser maisteri Gülden Tlıralı'nın
katıldığı toplantıda orkestra
tanıtıldı.Şefliğini Yusuf G.Aksöz'ün
üstlendigi orkestrada tümü profesyonel
İ8 sanatçı yer alıyor. Akbank Oda
Orkestrası'nın ilk konseri 26 mayıs salı
günü saat 19.30'da Kenterler
Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek.
Yunus Emre Şiir Günü
• Kültür Servisi- Bugün saat 11 OO'de
Galleria Show Room'da "Yunus Emre
ŞiirGünü" yapılacak. Müzik ve ışık
gösterisinin yapılacağı şiir gününe
Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip
Özdemir, gazeteci ve yazar Nezihe
Araz,sanatçı Tomris Oğuzalp ve Maral
Üner kaülacaklar.
"Bir Nehir Boyunca"
Fotoğraf Gezisi
• Kültür Servisi- Kadıköy Belediyesi
Kültür ve Sanat Merkezi'nin fotoğraf
sanatçısı Ersin Alok'la birlikte
düzenlediği fotoğraf gezisi bu pazar
"Riva"ya. (Bağdat Cad. HaldunTaner
Sok. Caddebostan, Tel:36O9O95)
Föruzan
Tokat â in un vigneto
•is
L 'Accerchiamento
KUŞATMA. Anfcva 1872
a cura *
Ayş* Saraçgrf
JFüruzan'ın öyküleri
İtalyancada
'm Kiütur Servisi - Dr. Ayşe Saraçgil'in
"İnstitüo...' bölümünde 1988 'de
başladıgı çalışması, bu yıl sonuçlanarak
yayımlandı. Dr.Saraçgil, yazarla ilgili
tanıtımında. 1992'ninbaşlannakadar
uzanarak Füruzan'ınşiirkitabınıda
içeren, geniş bibliyografya çabşması
yapü. Kitap, 'Kuşatma' ve 'Tokat Bir
Bağ İçinde' adlı öykülerinden
oluşuyor.Yazarla ilgili değerlendirmede,
"Füruzan'ın kurdugu edebiyat
dünyasının özgünlüğüne ve ülkesine
bakışındaki derin gözlem gücüyle
_birlikte, biçemindeki duyarbğa
"değiniliyor. Bu özelliklerin yazann
evrensel konumunu da güçlendirdiğine
dikkat çekılmekte. Füruzan'ın başta
Almanca olmak üzere, Rusça, Farsça,
^ngjlizce, Fransızca, Bulgarca,
Arapça'ya vd.aktanlan roman ve
pykülerden sonra, yazar ilk kez
p talyanca ya yapılan çevirilerle önemli
Jjir araştırmanın sonucu olarak Italyan
jjlilinde de yer alıyor.
•KüKürSema- Milli Piyango İdaresi,
E>nümüzdeki yıllarda da sürdürmek
amacıyla ulusal bir karikatür yanşması
düzenledi. Ençok 3 karikatürle
Jcaülmabilecek yanşmanın konusu
bşans'. Gönderilecek yapıtlar daha önce
wayımlanmamış olacak, 42x42 cm.
plçülerini deaşmayacak. Katılan
^zerlerin, karikatürleriyle birlikte ayn
,Jnr zarf içinde bir fotoğraflannı ve yaşam
; öykülerini yanşma merkezine
! göndermeleri gerekiyor. Birincilik ödülü
' -20 milyon TL., ikinalik ödülü 15 milyon
t TL.,üçüncülük ödülü de 10 milyon TL.
u
olarak saptanan yanşrnada 5'şermilyon
liralık üçmansiyon verilecek.Turhan
iSelçuk, Bedri Koraman, Metin Peker,
Ali Fuat Süer ve Hikmet Çakır'm
oluşturduğu seçici kurulda,Milli
Piyango Genel Müdürü llriarn
Küsmenoglu da danışman üye olarak
.yeralacak. Yanşmaya son kaülma tarihi
•14 Haziran 1992.Adres: Milli Piyango
Mdaresi. Necati Bey Cad.No: 17 K:8
KAnkara.
Folklor Festivali
• Kültür Servisi- tstanbul Turizm
Folklor Derneği'nce düzenlenen
Uluslararası 15.Marmara Folklor
Festivali'ne katılan gruplar.İstanbul'un
tanhi ve turistik
yerierinigezdiler.İtalya,Çekoslovakya,
Macaristan, Polonya, Bulgaristan ve
Hindistan'dan festivale kaulan gruplar,
dün Topkapı Sarayı. Ayasofya Müzesi,
SultanahmetCamiijstanbul Boğazı ve
Çamlıca'yı gezdiler. 20 mayısa dek
Isunbul ve Marmara çevresinde sürecek
olaa festivalin resmi açıbşı, 17 Mayıs
paargümi Kadıköy Caferağa Spor
Sabnu'nda yapılacak.
SİNEMAATİLLA DORSAY
45. ULUSLARARASI CANNES FİLM FESTİVALİ
IÇUIIJZI ısıtan, Üriıııize iııeıı fibnlerCANNES- 45. Cannes Şenlığı. güzel
sürprizlerle sürüyor. Ve bu yıl daha çok
sayıda fılm gönüllenmize sesleniyor. yüre-
ğimize iniyor. Belkı hepsi kusursuz. çok üs-
tün, "mükemmel" filmler değıl. Ama yeni
duygular getiren. cizgün bir yaklaşım içe-
ren, taze duyarhlıklanyla içimizi ısıtan
filmler bunlar.
Amerikalı sinemacı James Ivory.
"Howard's End" adlı yenifilmiyle.son de-
rece estetik. kusursuz bir dönem can-
landıncısı ve amansız bir insan kişiliği izle-
yicisi olan sinemasının belki en olgun örne-
ğini veriyor. Sanatçı. hayranı olduğu ve
şimdiye dek ıki romamnı. ".Vlanzaralı
Oda"ve "Maurice"ıfilmeaktardığı büyük
İngiliz yazan E.IM. Forster"ın bu üçüncü
uyarlamasıyla. ona olan "görevinin birtiği-
ni" ve tamamladığı bu "üçleme"den sonra.
artık Forster'a eğilmeyeceğıni belirtiyor.
Geçmışte kalmış bir romancının, giinü-
müz sincmasında kcndisine böylesine
yakın bir "gönül arkadaşı" bulması ve
yapıtlannın, kitapııklann tozlu raflann-
dan inip perdede görkemli dönem filmlen-
nedönüşmesi. onun içın ne şans!..
Tam 20. yüzyıl başlangıcında, biri zen-
gin ve soylu. öbürü daha ince. daha kültür-
lü, ama daha az zengin ve orta smıftan iki
aile arasındaki ihşkileri. İngiliz usülü
sınıfsallığın sert duvarlanna çarparak yok
oian aşk öykülerini. ailenin. görkemli ma-
likanelerin. mülkiycı ve mülkiyeti koruma
duygulannın egemen olduğu "izdivaç"lan
anlatan bu fılm, adeta mevsimlcrin geçtiği-
ni. havalann değiştiğıni de \eren doğalcı
yapısı ve üstün o> unculanyla. büyük ilgi
gördü. Ivory'nin meslek yaşamının bir tür
özetı ve hesabı olan bu estetik \e duygu-
sallık başyapıtı filmiyle Cannes"dan bir
ödül alması. şaşırtıcı olmayacak. Basın
toplantısına yöneımenle birlikte katılan
filmin oyuncular. \ anessa Redgra»e.
Efnma Thompson, Anthony Hopkins, Hele-
na Bonham-Carter vs. dc basından büyük
ilgi gördüler.
Yanşmadakı ikinci Fransız filmi. Arap
James hor>"nin im/asını taşıvan "Ho«ard\ F.nd"filnıi.\ anessa Redgra>e. Emma Thompson, Anthony Hopkins ve Helena Bon-
ham-C'arter'ı biraraya getiriyor. E.M. Forster'ın romanından uyarlanan film, iki farklı ailenin dostiuğunu konu alıyor.
kökenli Mehdi Charefın yönetuğı "Jüljet-
lerin Ülkesinde" ıse farklı tepkiler aldı. Üçü
de değışik ncdenlerden "içeri düşen" \e
kısabir"izin"süresini birliktegeçıren değı-
şik toplum kesimlerindcn üç genç kadının
öyküsünü anlatan film. kişilıklerin her bi-
rine derinlikli \aklaşımı. bir "zaman. me-
kan ve konu biriiği" içinde altını çızmeyi
bıldiğı dramlar ıle. ılgiye değer bir fılmdi.
Y önclmenın kadın ovunculannı \önetme-
si \c filme çok se\diği anlaşılan ıki filmden.
Godard'ın "Serseri Aşıklar" ve Fellini'nin
"La Strada" filmlerinden ahnmış birer
planı verleşiirmesi de çok ustacaydı. An-
cak filmin. kadın mahkumlann sorun-
lannı gerçekçi olmayan bir açıdan göster-
diği ve idealize eıtiği suçlamalanyla ciddi
biçimde eleştırildiğini de belirtmelıyım.
Amerikan bağımsız sineması. sürprızler
yaratmayı sürdürüyor. Bu sınemadan ge-
çen yıllardivgelen "Seks V alanlan". "Vahşi
Duygular" ve "Barton Fınk" gibi filmlerin
üst üste üç Altın Palmiye"yi alıp götürdü-
ğünü anımsayın... Bu yıl da Hal Hartley'-
nin "Basit Adamlar-Simple Men" adlı fıl-
mi böyle bir sürpriz yapabilir mi? Kendine
özgü bir sinemayı usul usul geliştiren ve
hep aynı ekiple küçük bütçeli özgün filmler
kotaran Hal Hartley. "Basit Adamlar"da,
aslında tipik bir gerilim filmi öyküsü an-
latıyor.
Bir vurgun vurup kaçmış babalannı ara-
yan iki genç adam. karşılaştıklan ve aşık
olduklan iki farklı. gizemli ve sorunlu genç
kadın, kadmlardan birinin hapistençıkmış
belalı sevgilisi vs. Ne varki Hartley, kişilik-
lerini lümüyle kalıplara meydan okuyan
özgün biçimde kuruyor. onlara hiç kendi-
lerinden beklenmeyecek farklı diyaloglar
ve düşünceler yüklüyor. sürekli ince ve öz-
gün bir mizahı diri tutuyor. Keyifle izlenen
ve biraz Coen Kardeşler'in filmlerini anım-
satan hoş ve özgün bir film. "Basit Adam-
lar". Hal Hartley'i ülkemizde de tanımayı
umalım...
Ve bir de görkemli düşkınklığı. Yıllar
önce İstanbul Festivali'nde izlediğimiz
"An Kovanının Ruhu" ve "Gûney" filmle-
riyle büyük hayranlığımızı kazanmış olan
İspanyol yönetmen Victor Erice'nin son
filmi "Işığın Düşû"nü doğrusu hiç seveme-
dik. Yönetmen geçen yılki şenliktc izlediği-
miz Jacques Rivette'in "La Belle Noiseuse"
filmi gibi, resim sanatına eğilen ve bir res-
min oluşum sürecini sinemayla yansıtmayı
deneyen bir film yapmış. Ancak gerçek bir
ressamın. bu kez bir "natur-morte" yap-
masının. neredeyse resmin oluşumuyla eş-
zamanda verilen öyküsü, sonuç olarak son
derece uzun, ağır ve insan sabnnı sınayan
birfilmeyol açmış.
Hemen valnızca akademilerde. sanat
okullannda resim öğrencilerine ve resimle
çok ilgili kişilere gösterilebılecek. sıradan
seyirciyi aşın zorla>an bir fılm; Erice'nin
düşsel ve şiir yüklü dünyasını bu kez pek
bulamadığımız. belki yürekli. ama çok yo-
rucu birdeneme...
40 yılın ötesinden gelen bir başyapıt ve Fernando Solanas'ın özgün fılmi
Sinemada
6
yüceler' ve 'cüceler'CANNES- Şinema. başanlı olduğu za-
man ne denlı \üce bir sanat!:. Görüntü be-
zirganlannın, şiddet. korku. cinsellik üre-
ten \c kitlelen pasifızeederek ceplenni dol-
duran sözümona sinemacılann clinden
fırsatını bulup gercek bir yaratıcının. ze~-.
kayla duyarlılığı birleştırmiş gerçek bir si-
nema ustasının eline gcçtiğinde, nasıl dört
başı mamur, güçlü ve yoğun bir anlatım
aracı sinema!.. Ama onun bu vücelığini
göslerebilmesi için cücelerin elinden alınıp
gerçek yaratıcılann eline geçmesi gere-
kiyor.
45. Cannes Şenlığı'nde aynı gün gördü-
ğümüz ıki film. bu konudaki yargılanmızı
pekiştirdi. Üstelik tam 40 yılın ayırdığı iki
fılmdi bu... Orson Helles'in 40 yıl önce.
I952'de Cannes'da Altın Palmiye almi!;
olan ve negatifi bilinmeyen bir yerde oldu-
ğu için yeni kopyalan bastınlıp gösterile-
meyen ünlü "Othello"'su. bir yıldır süren ve
büyükçe bir parava mal olan onanmı so-
nunda. Cannes'da yeniden seyirci önüne
çıktı. Ve Welles'ın dehasına olan ha>-
ranlığımızı bir kez daha pekiştirdi.
Orson VVelles. sinemanın bu unutulmaz
"dahi çocuğu". "Othello"yu da hemen tüm
dığer filmlerı şbi zor koşullarda çekmişti.
Parasızlık yüzünden sürekli ertelenen film.
neredeyse üç yılda tamamlanabilmiş. Fas
hükümetinin katkılan nedeniyle Cannes
Şenliği'ne bir Fas filmi oiarak katılmış ve
Fas'a olasılıkla hayatında görüp görebile-
ceği tek Altın Palmiye'yi getinniştı. Wel-
les'in kostüm eksikliğinden. Cassıo'nun
öldürülmesi sahnesini bir Türk hamamın-
da çektiği, Desdamona'nın tam üç kez de-
ğiştiği,filmeara venldiğinde herkesin gidip
kendi işini yaptığı ve aylar sonra. para bu-
lunduğunda \eniden bir araya geldiği. hep
bılınen, sinema tanhıne geçmiş anekdot-
lardı. Sanatçının para>la. patronla, serma-
yeyle olan uğraşı hiçbir zaman lüken-
memişti ki!..
Ama sonuçta ortaya çıkan. nefes kesen
güzellikte siyah-beyaz ışık ve gölgeler sa-
vaşımı. bir estetik şolen. bir dramaturji us-
talığı örneğiydı. Welles. kendince fazla söz-
lerden anndırdığı ve oldukça kısalttığı
metni, kendisine özgü görkemli bir mizan-
sen anlayışıyla sankı çağdaşlaştırmış, kişi-
Geçtiğimiz yıllarda "Güney'' filmini izlediğimiz Fernando Solanas'ın Cannes'da gos-
terilen "Yolculuk" filminin başrol oyuncuları Soledad Alvaro ve VValter Quiroz.
leri >anı başımızdan, tanıdık yüzler halıne
getirmiş. Othello ve Desdamona'nın
dramını görkemli bir dışavurumcu sine-
mayla. unutulmaz bir etki gücüne kavuş-
tunmuştu. Sanatçının kızınm, filmin Des-
damona'sı Kanadalı oyuncu Susanne Clo-
utier'nin ve de filmi restore eden İngiliz uz-
manlannın katıldığı basın toplantısında.
filmin Ö7ellikle ses bandı üzcrındc >apılan
görkemli onanm çalışmasının \e lilmin öz-
gün müziğinin \eniden ka>dedilerek
dolbv-siereo sıstcmle eklcnmcsinin getirdi-
ğı bü\ uk etkı gücünün önemi üzerinde du-
ruldu. Ve bu eskimeven baş\apılın
onanlmış halinı. bızim de önümüzdeki yıl
İstanbul Şenlığf nde görmemiz olasılığı be-
lirdi.
Arjantinli yönetmen Fernando Solanas'-
ın şenlikte yanşan filmi "*Volculuk-EI Via-
je"nin çekim öyküsü dc '"Othello" kadar
kanşık olmuştu. Arjantimi usta.filminçe-
kimi sırasında. yönetiroe. özeltikle de Âtt.<
jantin başkanına getirdiği eleştiriler yüzün-
den sürekli tehditleralmış, giderek sokakta
saldırıva uğramıştı. Tüm bunlann geciktır-
diği film. geçen >ıl yerine ancak bu >ılın
Cannes Şenliği'ne yetıştirilebilmiştı.
Ortaya çıkan yapım. Solanas'ın hemen
tüm fılmleri gibi. biraz fazla uzun. dağınık,
yapısı ıvı oluşturulamamış. ancak unutul-
mayacak güzellikte bölümler içeren has \e
özgün bir sinema yapıtıydı.Yönetmen. gü-
nümüz Arjantini'nde geçen. ancak tümüy-
le simgesel anlamlarla. gerçck-üstücü bo-
lümlerle. şiir ve düşle vüklü fılminde. yıllar
önce yuvayı terk ederek Latın Amenka'da
bir yerlerde kaybolup gitmiş olan babasını
aramak için yollara düşen bir genç adamın
öyküsünü anlatıyordu.
Kahramanımız. gerçekle düşlerin. ger-
çekçi bir tavırla alabildığine shriltilmış
ince birsiyaaal alavm birbinne kanştığı bir
ganp >olculuk şapıyordu. Bu \olculuk sı-
rasında >ağmurlann >ol açtığı bir su
baskını nedeniyle lümüyle sulara gömül-
müş Arjantin taşrasını \e başkenı Buenos
Aires'i. kana bulanmış tehlikeli Kolombı-
>a ve Venezuela'yı. voksulluğun pençesin-
de kıvranan Peru'yu geçıyor. snaset adam-
lannın. başta bir "kurbağa-başkan" olarak
sunulan cumhurbaşkanı. ganp ve fantastik
bouıtlar alan \eteneksizliklenne ve be-
ceriksızliklerine tanık oluyor. anılannı de-
şcrken okul günlerinden aile çevresıne olan
çeşitli görüntüleri de yolculuğun somut gö-
rüntüleri\le birlikte yaşı>or \e sonunda.
babasını bulavım derkcn kendı kışılığınc
doğru yol aldığını fark ediyordu. Yer yer
langolarla örülmüş. bu ganp. alışılmadık.
özgün ve kişisel fılm. belkı bir filmde ara-
dığımız mükemmcllikıen uzak. kusurları
ve zaafiarı olan. ama sonuç olarak sine-
ma\ı kullanma özellikleri \e ona getirdiği
>enı olanaklarla. sanki \Vellese yaklaşan
önemli birdenev. biçimsellikleiçcriğin\eni
kıvamlara doğru kanat açtığı araştıncı bir
sinemanın ilginç örneğı>di.
ŞENLİKTEN NOTLAR
Emir Kusturica
Cannes'da her kıta, her ülke \ar. Ancak
Türkiye bu yıl yok. Uzun yıllardır ilk kez.
hiçbir bölümde hiçbirfilmimizin>er alma-
ması. gerçek bir şanssızlık. Oğuzhan Ter-
can'ın '*LJzlaşına''sının Eleştirmenlerin 15
Günû'nün eşiğinden son dakikada döndü-
ğü. şenliğe gönderilen Tunç Okan'ın "Sarı
Mercedes"ininse yine son dakikada geri
çevnldiği bildiriliyor. Bu eksıklik. bir an-
lamda da Türk sinemasının şu anda içinde
bulunduğu bunalımdan kaynaklanıvor
kuşkusuz. Ancak son yıllarda dışanda ilgi
uyandırmış olan sinemamızın şokluğu.
onu izleyen yabancı sinema adamlannca
fark edildi ve üzüntüyle karşılandı.
Cannes'da Türk filmi yok. ama filmi
gösterilen bir Türk var. Bu. aslında yıllar
önce Macaristan'a göç etmiş olan bir Türk
ailesinin orada doğmuş olan oğlu Can To-
gay. Filmi ise, "Belli Bir Bakış" adlı resmi
bölümde gösterilen ilk yönetmenlık dene-
mesi "Tatilci". Soyut simgelerle dolu. ağır.
ama ilginç bir sinemacıyı haberleyen bu fil-
mi, önümüzdeki yıl İstanbul Festivali'nde
olasılıkla izleyebileceğiz. Can Togay'Ia
yaptığımız konuşmayı ise. dönüşümüzde
sizlere sunacağız. Cannes bu yıl gerçek bir
sinema bayrdmı halinde. Bu açıdan. Bert-
rand Tavernier'yle konuşurken yanımız-
dan Soianas'ın geçmesi. yaptığı belgeselı
sunmak için gelen Oscar'lı vönetmen Jo-
nathan Demmelc burun buruna gelipeJını
sıkmak. yıllardır ha\ranı olduğumuz Bla-
ke Ednards'la yaptığı basın loplantısında
tanışıp. sinemasının Billy Wilder sinema-
sından uldığı etkileri sormamız ve vaıîıtını
almamız. bizim için düş gibi \aşanan
küçük maceralar olu\or. John Boorman,
Robert Altman, James Ivory, Victor Erice.
Kanevski gibi yönetmenlen yakından gö-
rüp dınlemek. Doğu ülkelerinde sinemanın
durumu. Afnka sinemasının geleceği. sine-
ma ve özgürlükler gibi konularda vapılan
görkemli panellerde Wim VV'enders'dan
Süleyman Cisse'ye. Spike Lee'den Emir
Kusturica'ya bırçok ünlü yönetmenin sine-
manın geleceği için bir araya gelıp tartış-
tığına tanık olmak da son derece ilginç.
Buarada. "Sinema \e Özgürlükler" top-
lantısında Spike Lee'nin Los Angeles olay-
lan ve Emir Kusturica'nın Yugoslavya'-
daki son durum üzenne bulunduklan
yargıların benzerliği ve ortaya koyduklan
karamsarlığın koşutluğu da. çok kimsenin
dikkatinden kacmadı. Evet. dünyamız zor
günler geçiriyor ve sinema. en azından
kimi sinemacılar. bu durumun bilincinde
olarak. sinema aracılığıyla bu sorunlan
deşmeyı ve giderek çözümler önermeyi de-
niyorlar. Robert Altman
Uç yeni film
Kültür Servisi -Üç yeni film bugün si-
nemalanmızda gösterime ginyor. Bun-
lardan biri Hollyvvood. diğer ikisi ise Av-
rupa yapımı. Bu ıki *k
farklı" film. Ameri-
kan sinemasından biraz "nefes almak" is-
teyenler içın iyi bir fırsat.
Bu yıl En İyi Yabancı Film Oscarını
kazanan İtalyanfilmi"Akdeniz-Mediter-
.ranea". bugünden iıibaren İsıanbul'da
ŞTşfî Site. Bevoğlu Sinepop?- Kadıköy
Moda. Çemberlitaş Şafak ve Bakırköy
İncirli sinemalarında izlenebilir. 1989
yılında "Turne" adlı filmi İtalyan eleştir-
menlerce yılın en iyi filmi seçilen yönet-
men Gabriele Salvatores'in imzasını taşı-
yan "Akdeniz". İkinci Dünya Savaşı sı-
rasında sekiz İlalyan askennin Akdeniz'-
in ortasında bulunan küçük bir Yunan
adasına güvenliği sağlamak için gıtmelen
ıle başlayan olaylan konu alıyor. Bu
küçük. olağanüstü güzellikte fakat as-
lında stratejik önemden yoksun adada
"unutulan" \e bir süre sonra kcndilennin
de asker oldu-
ğunu unutan
Itaiyanlann
maceralannı
anlatan fılm.
bugün 401ı
yaşlannda
| olan ve kendi-
j lerini terk edil-
miş ve ihanete
uğramış ola-
rak gören. fa-
kat sürdürdü-
ğü savaşı yitir-
se de kendisinı
düşmanına
satmayan 68
kuşağını
\ansitan acı-
tatlı bir komc-
diyc dönüşü- 'Akdeniz'de Vsuına Barba
yor.
Geçen yıl Cannes Film Fesıivali'nde
büyük ödül Altın Palmiye için yanşan
"Eheda Yabancı" da bugün Isıanbul'da
Bevoğlu Lalc \c Kadıköy Kadıköy sine-
malarında gösterime gırivor. "Kırk Met-
rekare Almanya" ve "Sahte Cennete El-
veda" gibi filmlere imzasını alan yönet-
men Tevfik Başer'in bu fılminde. ünlü ti-
\atro sanatçısı Müşfîk Kenter ile Polon-
>ali oyuncu Grazyana Szapolowska baş-
rolleri paylaşıyor. Kuzey Almanya'da
Hamburg'a çok uzak olmayan bir ada-
cıkta yaşayan bir avuç Alman ile adaya
göçmen olarak gelen birkaç kişinin öy-
küsünü anlatan "Elvcda Yabancı" fil-
minde Müşfık Kenter. Almanya"ya**poli-
tik göçmen'* olarak sığınmak isteyen ve
Türkçeden başka dı! bilmeyen bir "ya-
bancı" olarak çıkıyor karşımıza.
"Los Angeles'ta yaşananlann haberci-
a" gibi bir sloganla pıyasaya çıkan
Hollywood yapımı fılm "Artık Çocuk
Değiîler-Boyz'N The Hood" filmi şehirli
siyah Amerikalılann dostluk, acı. tehlike
ve aşkla iç içe yaşadıklan Güney Los An-
geles sokaklanndaki maceralannı konu
alıyor. Filmin 23 yaşındaki genç senaryo
yazan ve yönetmeni John Singkton. Los
Angeles sokaklan sakinlerinin her gün
yaşadıklan olaylan içeren filmin ana te-
masının çocukluktan crkekliğe geçiş ol-
duğunu belirtiyor. Los Angeles sokak-
lannı ilk defa gerçekçi olarak yansıtmayı
amaçiayan fılm, bir çok mesaj da verme
çabasında. Singleton, "Amerikalı-Afri-
kaldarın çocuklannı, özellikle erkek co-
cuklannı yetiştirirken çok büyük sorumlu-
luklaıia karşı karşıya olduklanm da gös-
teriyor bu filın''' diyor.
Rap yıldızı Ice Cube, Cuba Gooding
Jr., Morris Chestnut ve Larry Fishburne-
un başrollerini paylaştıklan "Artık Çot
cuk Değiller". Harbiyc As ve Bcyoglu
Lale sinemalannda izlenebilecek.