Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9NİSAN 1992 PERŞEMBE
14 GÖRÜŞLER
BURAŞI
TÜRKİYE
HALÛK ŞAHlN
The Real Mccoy
Y
abana kehmelenn ozellıkle dukkân ve eşya adı
olarak hayatımıza gırmesı oteden ben zuppelık
sayılmış, zaman zaman eleştınlmıştır
Ben son 30 yıl ıçınde bu konuda yazılmış bır
çok yaa ve bır kaç televı^yon programı hatırlıyorum Bun-
lardaha çok Bağdat Caddesı gıbı yerlerde pek yaygınlaşan
"Elegan" "Panzyen", "Mulen Ruj" turunden orneklere
da>anarak alafrangalık merakımızı ığneleyen, Turk dıhnın
karşı karşıya bulunduğu tehlıke konusunda bınlennı uya-
ran yazılardı
Uyardıklan tehlıkenın sınyallen. genelhkle Turkçe oku-
nuşlan>la yazılmış Fransızca kelımeler bıçımındeydı
Son beş_yıl ıçınde bu "tehlıke eşığı"nı çok genlerde bırak-
tık Arlık Ingılızce yazılışlanyla akın eden Amenkanca keb-
melenn ısülası altındayız Özelhkle hse yaşındakı gençlen-
mız "Blue Jean okuyup, Fun Center'da dragon boğazlayıp,
fast food cuda Bıg Mac jedıkten sonra heavy metal takılı-
yorlar "
Yo, gençlenn günahına gırmeyelım Buyüklenn de onlar-
dan kalır yanı yok Onlatr da Gallena'da "shoppıng" yap-
manın ya da "The Marnnara'mn" ya da otekı yabana adh
otellenn barlanndan bınnde "happy hour" keyfı cıkarma-
nm ozlemı ıçındeler
Bır gazete bayının onünde durup dergı adlanna bır ba-
kın Turkıye'deolduğunuzaınanamazsınız Artık adı Türk-
çe olan dergı pek çıkmıyor Gazete eklennın adlan bıle Ingı-
lızce SabahJan gazetelen alırken acaba asıl adlan da Ingı-
Iızçeleşmış mı dıye kuşkuya düşuyorum
Ozel tdevızyonlanmızan adlan zaten îngılızce Star 1,
Show TV, Flash TV, vs
Hâlâ İngıbzceleşmemış bırınsanadlanvar Amameraket-
meyın J C McCoy'un orneğıne bakacak olursak o günJer
de fazla uzak sayılamaz Neo, hasevladımızJ C McCoy'u
tanımıyor musunuz9
Ayıp vallahı Shame on you'
***
Başka dıllerden kelıme almanın ozûnde, kuşkusuz, ozenü
yatar Ama, yakın tanhlere kadar, yabana kelıme bır "ak-
sesuvar" ya da "gıyımı butunleyen bır a>nntı" durumun-
daydı Oysa şımdı yabancılık olayın butununu kapsıyor
Medya bombardımanlanyla Batı'nın tuketım kulturûne
çekılmış ınsanlara, kendılennın burada değıl tüketım cen-
netı Amenka'da olduklannı sandıran bır "yabanalaştırma
efektı" uygulanıyor
Omeğın McDonald'sın kapısından ıçen gırdığınız andan
ıtıbaren Amenka'ya ışınlanıyorsunuz Bır sure Amenka'-
da yaşamış olan bır dostum bır kaç yıl once Taksım'dekı
McDonald'sa gıttıklennde kuçuk kızlannın bırden İngılız-
ce konuşmaya başladığını söyluyor Orada koftelı sandvıç,
kızarmış patates ve renklı gazoz değıl, bır yaşam tarzı ("The
Amencan v\ay of lıfe") satın alıyorsunuz
Bu turden kelımeler bır ortam yaratıyorlar bır an ıçın sızı
kendı varlığınızdan çıkanp, Amenkah yapan bır ortam
Artık ozentının çok otesınde, ınkâr ulkesındeyız Hatta
ınkânn da otesınde, duzme bır kımlık bolgesınde
Lıselı gençlığın "kahraman"lanndan J C McCoy ışte bu
surecın olgunlaşmış bır meyvesı İstanbul'un Kuçukyalf-
sında yetışmış olan Burak Acar adlı bu delıkanlı kendısıne
uzatılan kulturel vaadı mantıksal son noktasına goturup
kendısının aslında Amenkalı olduğunu ıddıa edıyor Nokta
Dergısı açıklıyor
"Tıpkı Mıchael Jackson'un amelıyatla suretını değıştır-
mesı gıbı Burak da adını ve kımlığını değıştırerek kendısıne
yenı bır ımaj seçmıştı Buna hakkı olduğuna ınaruyor ve ye-
nı adını şoyle teonze edıyordu Annesı uzun yıllar Avrupa'-
nın çeşıtlı İcentlennde yaşamış Almanya'da tanışıp sevdığı
Roger McCoy adlı bır Amenkalı'dan hamıle kalmış, ancak
evlenemeyıp aynlmışlar Kadın Türkıye'ye donmuş ve Bu-
rak doğmuş Bır başka teonye göre ıse Nevv Yorklu bır
adam, kızına tecavuz eden saldırganlarla boğuşurken oldu-
rulmuş Ancak ruhu Turkıye'de Burak Acar'ın bedenıyle
>enıden hayata donmüş Reenkarnasyonla gelen bu ada-
mın adı Jeremy Corey McCoy, yanı bızım J C McCoy
1
"
(Nokta, 22 Mart, s 9)
Evet, bızım çocuğumuz Gerçek buralı olmaktansa Ame-
nkalı sahte pıç olmayı yeğleyen McCoy The real McCoy
1
60-30 YIL ÖNCE CUMHURİYET
1932: AdaJar elektriği
Buyukada'nın muhım
caddelenneveavarlanndakı
e\ lere aıt elektnk tesısatı
bitmıştır Ancak şırket
kontenjan munasebeüle
malzeme getıremedığınden
tesısat faalıyeune muvakkaten
ruhavet vermışür Buyuzden
gerek Ada'da ve gerek
Anadolu sahıhnde bırçok evler
tesısatı yaptırdıklan halde
cereyan alamamışlardır
Bununuzenne şırket muhtelıf
makamlara muracaatlerde
bulunarak getırdığı
malzemenın gumrukten
geçınlmesını ıstemıştır Dığer
taraftan bır zat Beledıye Daımı
Fncümenıne muraacatle bu müddet zarfinda Burgaz
adasının tenvın hususunda müsaade ıstenuştır
TARİHTE BUGÜN ^ "T4Z
^-Ah ' Yarrum Hurrti/ei, o ne ya? Opserte.
paşa laakalorının eitkttrmı 'Serv'a sana yaramcu
cLerkçhafan atcj-ter de., kımse. sesu sevmtz '
"I ÜSTAD CEM..
f9SO'0£ 8U6ÜA/, USfLU KA/ZHC4-
TURGU CSAAfL C£M OLÂ4ÛŞTV. TÜ&t; &)R.f-
/, IB?O
C£M '/A/
CEM, JZ.ASDLreJ/AMtr'fA/
P#G4/eu/Ğ
Ç £f'tG4r
LECEK KUfAKC4&l OMCUUIK
Y/LLJ4-
ÇOfC
Biraz Almanca: VVeltpolitik ve Lebensraum
Dr. CEM M. KOZLU îstanbul Milletvekili
8
Mayıs 1945 geceyansı Alman-
ya, sılahlannı bırakarak eylul
I939'da panzer tumenlennın
Polonya'yı ışgalı ıle başlayan II
Dunya Savaşı'ndan çekıldı. Görunüşte,
Hıtler Almanyası'nın karşısındakı ıttı-
fakı oluşturan Amenka, Sovy etler Bırlı-
ğı, İngıltere ve Fransa muzaffer olmuş-
İardı Ancak Sovyetler Bırbğı ıle dığer
muttefik ulkelen arasında başlayan so-
ğuk savaş, II Dünya Savaşı'nın bır ge-
nel uluslararası anlaşma ıle noktalan-
masına engel oldu I945'ten gunumûze
dek gecen 46 yıl boyunca Batı Almanya
savaşta kaybettıkJennı ekonomık ve
dıplomatık bır mücadele ıle gen alabıl-
mek ıçın uğraşı verdı
Amenka'nın gunumuzdekı temel mu-
cadelesı ıse asken yukumluluklennı kı-
sıp ekonomısının venmlılığını arttırarak
Japonya'run ekonomık gucu karşısmda
ayakta durabılmek Netıcede, Alman-
ya'nın beş buçuk yılda savaş alanlannda
kaybettığı II Dünya Savaşı'nı, 46 yılhk
bır sulh dönemınde sürdurdüğu kararb
ve başanlı bır dıplomatık ve ekonomık
mücadele ıle tekrar kazandığını gon:yo-
nız Bu noktadan sonra Abnanya'nın
hangı hedeflere yoneleceğını ve Türkı-
ye'run bundan nasıl etkıleneceğını kestı-
rebümek ve günümuzde bıa hedef alan
Abnan dıplomatık saldınsını değerlen-
dırebıbnek ıçın bıraz Almanca oğren-
mekte yarar var
1887 yıbnda Alman Dışışlen'nın başı-
na geçen Bemhard von Bulow, Abnan-
ya'nın artık Bısmark'ın mırası olan 'kı-
tasal', yanı Avrupa ıle sınırb dıplomatık
ufkunu genışletıp bır "dünya polıükası"
uygulayacağını ılan ettı O gunkü sö-
mürgeler zaten paylaşılmış olduğundan
bu pobtıkanın çok somut bır bolgesel
hedefı yoktu Ancak Almanya'yı güç-
lendırmek ve Alman prestıjmı arttırmak
amacı ıle Almanya'nın dunyanın her-
hangı bır bolgesınde hareket veya mu-
dahale etmek hakkını kendınde gor-
düğunü ılan edıyordu
"Dunya pobtıkasr'nın pratık sonuç-
lan Almanya'nın dış tıcareüne destek
sağlayarak Alman ekonomık menfaat-
lennı koruyup genışletmek, Almanya'-
ya somurgeler temın etmek ve buyuk
Alman donanmasını ın^a etmek oldu
Bu donanmanın torpılledığı ılk hedef de
belkı Avrupa'da banşı koruma şansına
sahıp olan İngıbz-Alman ıttıfakı ıdı
Berbn-Bağdat demıryolu projesı ıle
Turkıye'dekı Alman yaünm ve tıcaretı
de bu "dunya pohtıkası"nın o donemde
Turkıye'yı etkıleyen somut sonuçlan
arasında sayılabıbr
19 yüzyıbn sonlannda canlanan Al-
man emperyabzmının ıkına bir akımı
ıse "dunya pobtıkası" ve onun yer yer
ongorduğu sömurgelerle yetınmeyıp
Almanya'nın yaşayabıbnek ıçın çevre-
sınde geruşlemesını, komşulannı ışgal
etmesını öngoruyordu 1876-1915 arası,
dunya kıtalannın toplam ytızolçümu-
nun dortte bın altı emperyabst ulke ta-
rafından paylaşılmış, Abnanya'nın
payına ıse ganımetın onda bınnden aa,
o da stratejık ve ekonomık onemı az
olan bölgelerde duşmüştu (1) Almanya
gıbı guçlu ve dınamık bır ülke bu yanşta
aslan payını kapan İngıltere ve Fransa'-
nın bu denlı gensınde kalmayı hazmede-
memış, Almanya'nın tepkısı savaşın ne-
denlennden bınsını oluştunnuştu
Almanya'dan Bakü petrol
sahalarına giden yol ile bu
sahaların alternatifî olan
Ortadoğu petrollerinin yolu
ülkemizden geçiyor. Sadece
bu bile Abnanya'nın
hırçınlığınmizahıolabilir.
Abnanya'nın "hayat sahası"nı genış-
letme emelını I Dunya Savaşı'ndan
sonra Hıtler, bu sefer daha da gur bır
sesle dıle getırdı 5 11 1937 tanhınde
Hıtler'ın Başbakanbk'ta komutanlanna
ızah ettığı şekılde, Almanya, mevcut sı-
nırlan ıçınde kalıp hayat sevıyesını yük-
seltemeyeceğı gıbı ozellıkle tanm üretı-
mınde kendı kendısıne yeterlı bıle ol-
ması mumkun değıldı (2) Hıtler şoyle dı-
yordu "Alman polıtıkasının hedefı ır-
kımızın toplumunu korumak ve genış-
letmektır Bu da bır Lebensraum soru-
nudur Almanlann dığer ırklardan daha
genış hayat sahasına haklan vardır Al-
manya'nın geleceğı tamamıyla hayat sa-
hası ıhtıyaanı çozmesıne bağlıdır "(3)
Demek kı Almanya, Avrupa'nın nu-
fus yoğunluğu duşuk olan doğusunda
tanmsal olarak kullanışlı toprakları el-
de etmek zorunda>dı Churchıll'ın deyı-
şı ıle "Almanya artan nufusu ıçın gereİdı
gorduğu Lebensraum veya hayat saha-
sını elde ederken İngıltere nın kendısını
Doğu AvTupa'da rahat bırakmasıru ıstı-
yordu " (4)
Gunumüz Almanyası kesınlıkle I ve-
ya II Dünya Savaşı'nın Almanyası de-
ğıl Ancak temeljeopobük durumu veya
kulturel kompozisyonu fazlaca değış-
memış Abnanya'nın II Dunya Savaşı'-
nın yenı bıttığı şu gunlerde ozelbkle Yu-
goslavya ve Turkıye ıle ılgılı davra-
nışlannı ızahta Weltpobtık ve Lebensra-
um kelıme ve temel ka\ ramlan, sanıyo-
rum bıraz bıze yardımcı olabilir
Aynca II Dunya Savaşı'nda da Al-
manya'nın yayılmasının doğu olduğu
kadar guneydoğu yonunde de gelıştığını
hatırlamamızda yarar var Yugoslavya,
Yunanıstan ve Gınt'ın 1941'de yıldınm
huayla ışgallen, Hıtler'ın kafasındakı
"hayat sahasf'nın sınırlannın nereden
geçtığının bır göstergesı ıdı Alman or-
dulannın bır ıKıncı hayatı hedefının de
Bakü petrollennın yolundakı Kafkaslar
olduğunu ve 1942 sonbahannda Alman
zırhb bırbklennın Kafkas dağlannın
eteklenne kadar ulaştığını hatırlarsak
Gınt'ten Kafkaslar'a kadar uzanan
Turkıye'nın acaba Hans-Dıetnch
Genscher'ın yenı "dunya polıtıkasf'nda
tasarlanıp da henuz telafîuz edılmeyen
"hayat sahasf'nın ıçınde mı kaldığı veya
Almanya'nın gonlunde yatan bu "hayat
sahasf'na (tabıı kı şımdılık ekonomık ve
dıplomatık yollardan) yayıbnasını en-
gelledığı ıçın mı hedef habne geldığını
kendımıze sorabılınz
Almanya'dan Baku petrol sahalanna
gıden yol ıle bu sahalann altematıfı olan
Ortadoğu petrollennın yolu ülkemizden
geçiyor Sadece bu bıle Almanya'nın
hırçınlığının ızahı olabılır Kaldı kı Al-
manya'nın geleneksel gelışme yonu olan
doğusundakı Türk devletlen ıle Tur-
kıye'nın sıkı ıbşkısı, belkı de bu ılışkının
Amenkan velayetı altmda gelışeceğı ko-
nusunda Sayın Demırel'ın son Amen-
kan gezısınde verdığı ıpuçlan da AJ-
manya'nın tepkısını ızah edebılecek ge-
bşmeler
Butun bu tanhsel ve jeopolıtık unsur-
lann ışığı altında, duygusalbktan uzak
ve sennkanlı bır şekılde Almanya'nın
son davranışlannı değerlendırmekte ve
Turk-Aiman ılışkılennı yenı, sağlıklı bır
temele oturtmaya çalışmakta'yarar ol-
duğu ınanandayım
(1) Erıc Hobsbawm The Age of Empıre 1875-
1914 NewYork 1967 s 59
(2) Lıdell Hart Hıstory of The Second World
War Londra 1970 s 7-8
(3)WınstonS Churchıll The Gafherıng Stortn
Boston 1948 s 223
(4) VVıllıam L Shırer The Rıse and Fall of The
ThırdReıch NevvYork 1960 s 305
FERRUHDOĞAN
UL05LARARAS» ÖDÜLLU
ÇEVRECİ
5AVIM
YOKSA
$'\ZDe.Y0K$UHUZ~
Tüketicinin Korunması Sorunu
Prof. Dr. ZİYA GÖKALP MÜLAYİM Ankara Ünv. Ziraat Fakültesı Öğretim Üyesi
1
5 Mart Dünya Tuketıaler Gunü
nedenıyle yapılan çeşıtb toplantı-
lar ve basırumızda yer alan yazı-
lar, tuketıonın korunması soru-
nunu yıne gündeme getırmış bulunmak-
tadır Hatta Tıcaret Bakanbğı bu konu-
da "Tuketıanın Korunması Hakkmda
Kanun Ön Tasansı" (Şubat 1992) adı
altmda bır yasa tasansı hazırlatmış ve
bunu tartışmaya acmıştır Tıcaret Ba-
kanı Sayın Kose ıse bu tasanyı rusan
ayında TBMM'ye sunacaklannı bebrte-
rek yenı kanunia "tuketıanın olduğu
kadar namuslu, durust sanayıamızı,
dürüst uretıamızı de korumayı amaç-
ladık"demıştır(Mıllıyet, 16 Mart 1992)
Once şunu behrtelım kı tuketıanın
korunması kanun tasansında, tuketıa-
nın korunması daha zıyade bozuk kalı-
teye karşı korunma olarak gostenlmek-
te ve bu yönde önlemler sıralanmakta-
dır Oysa ulkemızde tüketıcı yetennce
orgutlenmemış olduğundan, hem kalı-
tede ve hem de fıyatta aldaülmaktadır
îşte bu noktada şu soru akla gelmek-
tedır Tuketıayı fiyat ve kalıtede kım al-
datmaktadır9
Dığer bır deyışle, tüketıcı
kımlere karşı korunacaktır
9
Bunun ıyı
saptanması ve koruma onlemlennın
ona göre alınması gerekmektedır Bıze
gore tuketıayı fıyat ve kalıtede aldatan-
lar, onlara yuksek fıyatla ve bozuk mal
satanlar, ulkemızde ıç ve dış satımı elın-
de bulunduran aracı ve sanayıalerdır O
halde tuketıa, bu kımselenn aldatmala-
nna karşı korunacaktır
Eğer gerçekten tuketıayı, aşın fiyat ve
bozuk kalıteye karşı korumak ıstıyor-
sak, bu konuda tum Batılı ulkelerde ol-
duğu ve anayasamızda da belırtıldığı
gıbı devlet ve kooperaüfler onculuk ya-
parak harekete gecmebdırler
Anayasamızın 172'ncı maddesınde,
"Devlet, tuketıalen koruyucu ve aydın-
latia tedbırlen alır, tuketıcılenn kendıle-
nnı koruyucu gınşımlennı teşvık eder',
17Fna maddesınde ıse "Devlet, mılb
ekonomının yararlannı dıkkate alarak
oncebkle uretımın arttınlmasını ve tuke-
tıanın korunmasını amaçlayan koope-
ratıfçıbğın gelışmesını sağlayacak ted-
bırlen alır" denılmektedır
Anayasamız boylece tuketıayı koru-
ma gorevını, tıcaret ve sanayı odalanna
değıl, devlete, tuketıanın kendılennı ko-
ruyucu gınşımlere ve bu gınşımlenn en
onembsı olan tuketıanın korunmasını
amaçlayan kooperaüflere vermıştır Bu
bakımdan, Tıcaret Bakanlığı'nca hazır-
lanan tuketıanın korunması yasa tasa-
nsı ve gerekçesınde kooperatıf kelıme-
sının bır kez bıle geçmemış olmasını an-
lamak ve kabul etmek mumkun değıl-
dır Tuketıanın ekonomık yönden ko-
runması sorununun çozumu ıçın ara-
cılık payının en aza ındınlmesı gerek-
mektedır Son yuzyıbn dene> ımı, tuketı-
ayı fiyat ve kalıtede aldatarak somuren
aracılann payının en aza ındınlmesının
zabıta onlemlenyle değıl, ancak tuketı-
alenn tuketım kooperatıfçılığı ıçınde et-
kın bıçımde orgutlenıp kendı kendılennı
korumalanyla mumkun olabıleceğmı
gosteımıştır
Fıyat artışlannda onemlı etkenlerden
bın olan aracılık kân, ulkemızde en
yuksek duzeydedır O kadar kı bırçok
mallarda tuketıanın odedığı paranın
%75-80'ı aracılara gıtmektedır
Araalık durumu böyle olduğu halde,
ulkemızde tuketım kooperatıfçılığı ha-
reketı butun yurtta bır turlu gehşeme-
mıştır Halen ulkemızde var olan 4 bıne
yakın tuketım kooperatıfı, 1 mılyonu
aşkın ortağı ıle hıç etkın olamamakta-
dır
Tuketım kooperatıflenrun tuketıale-
nn ekonomık vonden korunmalannda
etkın olmalannın yolu üst orgutlenme-
lennden geçmektedır
Sonuç olarak denz kı
1- 'Tuketıanın Korunması Hakkın-
da Kanun On Tasansı", dar gebrb tuke-
tıanın ekonomık yonden korunmasın-
da etkılı olacak onlemlen ıçermemekte-
2- Dar gelırlı tuketıanın fıyat ve kalıte
yonunderı korunmasında, ust orgutlen-
mesını tamamlamış demokratık tuke-
tım kooperatıfçılığı en önemlı ve hatta
tek araç olarak gozukmektedır Bu ne-
denle ışçı sendıkalan, beledıyeler, huku-
met ve devlet. tuketım kooperatıfçıbğı-
nın etkılı bır bıçımde gelıştınlmesı konu-
sunda oncu ve vardımcı olmalıdırlar
POLİTİKA
VE ÖTESİ
MEHMEDKEMAL
Bip Divan Bahçesinde..
S
ultan Murat Han Hazretlerı (dörduncusu), babası-
nın yaptırdığı Beşıktaş'takı Ahmet Han Kasn'nda
otururken canı şjır okumak ıster Bu köşke Çmıiı
de derler Yıl 1630, hazıranın yırmı beşına sah günu-
dur Nefı'nın Sıham-ı Kaza'anı açar, keyıfk okumaya koyulur
Derken şımşekler çakar, gokkr gurler, ortabk toz, duman olur
Padışahın hemen yanı başına bır yıkbnm duşer Enderun oğlan-
lan korkudan yere kaparur Henuz on sekız yaşma yenı bâsmış
olan padışah, şur kıtabının üstune ıb dızeyı döşenır
Gökten nazıre ındı Sıham-ı Kaza'sına
Nef ı dılıyle uğradı Hakk'ın belasına
Şaır, hakkın belasına dıbyle mı uğradı, yoksa padışahın gaza-
bı ıle mı, belb değıl1
Ama 1630 yıbnın hazıranı sab günü şaınn
olumüne sebep oldu Sonrasını edebıyat tanhçelen anlaür
Şaır, padışah tarafından çağnür ve bır daha hıav yazmaması
buyurulur Heccav durur mu, gızbden gızbye yergder karalar
Bunlardan bın de Bayram Paşa ustunedır Bundan sonraa çok
hazındır Padışah, şaın Bayram Paşa'ya tesbm eder, o da sara-
yın mahzenınde boğdurur Cesedını de denıze atünr
Bır soylenüye gore de sarayın odunluğuna aûlmış, orada
oduncular tarafından boğubnuştur Öyle de olsa, boyle de olsa
şaınn canına kıyılmıştır Bır soyfentı daha var Sozde padışah
hem oğlana ımış, hem oğlan Bu yanı açığa vurulduğu ıçın öl-
dürulmuştur
Nef ı çevreandekılen aa aa yererken kendıru ovmekten de
gen durmaz. Şaırler obnasa padışahlar obnazdı anlamına geten
şu ıkı dızesı, kendını ovmesırun dorugudur
Kım bılırdı şuara olmasa ger sabıkda
Dehre devletle gelıp gıne gıden şahanı
Şaır ve edebıyat tanhçıs Nurer Uğurlu, on şaın ıçeren bır 'Dı-
van Bahçea' hazırlamışnr Ashnda kıtaba adını Içoyan Cemal
Sureya'dır Cemal, kendı elyazısıyla şoyle demışnr
"Dıvan Bahcesı onunde eğıbrek "
Nef ı ıçın Turkun ayranının kabarmasKİır' dıyen Yahya Ke-
maL mutareke yülannda çevTesınde toplanan şaırlere hep dıvan
şıınnı oğuüermış Ancak bu oğudu pek tutmamış olacak kı ılkın
'hecenın beş şaın' aynbnıştır Bın de 'Aruza Veda'yı yazarak
kervaru bırakmıştır (Habt Fahn)
Daha sonra dıvan şıınnı seven, bu sevgıyı genç şaırlere aşıla-
yan Nurullah Ataç obnuştur Ataç, aruzla şur yazm dememıştır
ama dıvan şunnın tadını surdurun demıştır Öyle kı, yaa makı-
nesmde sevdığı şurlen yazar, ezberlesınler dıye sevdıktenne venr-
dı 1940'lann gecelennde Ataç, Bahçebevler gezılennde hep dı-
van şun okurdu En uzun şurlen, mesnevılen belleğınden okur-
du Yahya Kemal'ın 'Mutareke YıUan nın yennı Ataç'ın 'Bah-
çebevler Gecelen' almıştr
Dıvan şun, bızım gençbk yıUanmcda takbt edıbnezdı ama se-
vıbrdı İçküı soyleşılenmızde bırbınmıze bellekten dıvan şnn
okurduk "BakReıs,fılannesoylemış "dıyerekbırertanehop-
latırdık
Şımdı bakıyorum da genç şaırler arasında dıvana pek rağbet
yok Eğtenülerde bızım gıbı dıvan okumuyorlar Ne ezbere ne
ezbersız. Nurer Uğurlu'nun 'Dıvan Bahçesı'nı parça parça ke-
yıfle okudum On şaır almış ama olsun
1
Onlann da tadı baş-
ka
OKURLARDAN
Yansız Politika
Okuruolmaktan buvuk
kı\dnı,duydugum
CumhunyetGazetesı ndekı
ion Imar Bankası ola\ ından
elem veıstırapduvdum
Inşalldh knz kısa zamanda
atlatıhr Bcnımesas
dcgınmek ıstedıgım konu
ijudur Gdzetenızın30yıllık
okuruvum Kovudabır
demokratık solcuy um
Gazcteni7 son 4-5 \ ıldır
Demokratık Sol Partı'yeve
onun savın lıden Bulent
Ece\ıt e karşı amansız bır
vıpratma kampanvası açtı
Maalesefbudurum bız
demokratık solculan çok
uzdu v e dennden y araladı
Bızler, 1987yılıvcrel
secımlennden sonra
gazetenızı bo> kot ettık ye
almamayaba^ladık Zıra
gazctcnız tamamen SHP'nın
gudumunde ve onun yayın
organı goruntusunu
vemıekteıdı
Gazetedeçalışanlann ve koşe
vazarlannın bır kısmının
a\nlmasından sonra
gazetenız eskı y ansızlığına
kav uşmuştur dıyerek ve
boykol çağnlannı gozardı
ederek. yenıden gazetenızı
alıp okumaya başladık
F akat bugune kadar y av ın
pohtıkanızda pek fazla bır
farklılık goremedık
27 Manl 992 gunu Sayın
Genel Başkanımız Bülent
Ecevıt'ın ulkenın hayatı
sorunlanyla ılgılı yapmış
olduğu basın toplantısı,
gerek TRT ve gerekse Star 1
televızyonlannın haber
bültenlennden venldığı
halde, 28 Manl 992 gunlü
gazetenızde yer almamışür
Genel Başkanımızın basın
toplantısının, ulke
sorunlanna verdığı onemın.
gazetenızcc hıçbır değen
yoktur Unutmayın kı sızın
gozardı ettığınız ve yok
saydığınız DSP Turkıye
genelınde uç mılyona yakın
oy alan bır partıdır
Gazetenızın eskı yansız ve
onyargısız günlenne gen
dönmesını dıler esenlıkler
dıleğıyle saygılar sunanm
A^.ALPER
KARCIOĞLU / Ça\ cuma
Dünyayı kim zehirliyor
Bu mektubu Cumhurı\el
Hafta nın 20-26 Mart 1992
tanhlıbaskısındaNeralan
SasınHuseyın Baş ın
Cumartesı Cumariesı adlı
sutununda okuduğum
Dunyavı kımzehırlıvor
ba^lıklı haber uzenne
\azmakta\ım Haberde
kalkınmakta olan ulkelere
zchırlı atık tıtaretıne hakh
ckonomık nedenler
buldugunu ıddıa eden
Lavvrence Summers ın
Greenpeace (Yeşılbanş)
orgutu bdşkanı olduğu
vazılmaktddır Ovsahabenn
ka\naklandıgı 14 Şubat 1992
Cuma gunku The Guardıan
gazetesmde de gorulebıleceğı
gıbı Lawrence Summers.
Dunya Bankası nın baş
ekonomıstı \e başkan
vardımcısıdır Tabıı kı bu
mevkıyegelmışkışınınıyıbır
ekonomıst olması gerekmez
Bır çe\ re \ e doğal kay nak
ekonomıstı olarak y ardıma
olabıleceğım her konuda
ışbırlığıne hazır olduğumu
bıldınr başanlardılenm
ZEHRA ECE
ÖZDEMtROĞLL
Üniversite smavı yaklaşırken
Unıversıtesmavının 1
basamağının yapılmasına
çok az bır zaman kaldı Şu
anda bınlerce genç kendı
odalanna çekılmış dunya
olaylanndan, ulke
olaylanndan belkı de
habersız ders çalışıv orlar
Unıversıte smavı dığer
sınavlar gıbı basıt bır sınav
değıl yaşamsal bır onemı \ ar
busınavın Onun ıçın deşu
an unıversıteyegırmeve
çalışan bu gençlenn telaş
gergınlık ve sıkıntı ıçınde
olmasına neden olu\or
Eğıtımdeve dığer
uygulamalarda vapılan çok
çeşıtlı yanlışlann faturalannı
bız bır toplum olarak zaten
çekıyoruz İşteunıversıie
sınavına gırecek adavlann
çoğuna da bu acı tatura
kesılmış muhurlenmış.
ıınzaldnmiionune
konulmuşlur Lısemezunu
olmak gunumuzde
ovunulecek bırşey olmak bır
yana ozurluluk gıbı
bırşeydır Vebugun
gençlenmız butun gun
boyunca arkadaşlanndan
buyuklennden'neış
yapıyorsun daha bır ışe
gırmedın mı' gıbı sorularla
karşı karşıya gelmekte ve
sokağa çıkmaya bıle
çekınmektedırler Lıseyı
bıtırmış ve ünıversıteyı
kazanamamış gençlere bu
fatura ağır bır faturadır
Onlar bu faturavi
haketmıy orlar Onlanbu
kotu durumdan kurtarmak
onlara yenı olanaklar,
fırsatlar vermek. onlan
anlamava çalışmak
gerekıyor Atıçekmeyeve
ozurlu ınsan muamelesı
gormeye devam mı etsınler1
ES4TTEZ