Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 NİSAN1992PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Öğrenci orkestrası
• KöltürServisi- 500. Yıl Vakfı'nın
kutlama etkınliklen çerçevesinde
İstanbul Ünıversıtesı Devlet
Konservatuvan Öğrenci Orkestrası, şef
Eroi Erdınçeşliginde bugûn saat 19.00'da
Atatürk Kültür Merkezi'nde bir konser
verecek. Pıyanoda solist olarak konsere
katılacak olan Berna Sidi. 1979 yıhnda
İştanbul'da doğdu. Halen Duygu
Ünal'ın armoni son sınıfinda ve yardımcı
doçent Sibel Kutadgubilig'in piyano orîa
devre ikina sınıfında müzik öğrenimine
devamedıyor. 1991 yıhnda Prof. Vitalı
Margulis'in piyano kursuna katılan
Berna Sidi, aynı yıl Avrupa Yayın
Birliği'nin(European Broadcasting
Union)düzenlediği ve 1992 yılının mayıs
ayında İspanya'nın Valencia kentinde
gerçekleşecek olan "8. Genç Solistler
Klasik Müzık KonserTndeTRT'yi
piyano dahnda temsil etme hakkını
kazanmıştı.
Yetkin'in imza günü
• Kültür Servisi- Doç. Dr. Çetin Yetkin
'Türkiye'nın Devlet Yaşamında
Yahudiler' adlı kitabını bugün saat 18.
OO'de Atatürk Kültür Merkezi
FuayesTndeimzalayacak. Kitapta 500 yıl
önce İspanya'dan kovulan ve Osmanlı
İmparatorluğuna yerleşen Yahudilerin
imparatorluk tanhındekı maceralan,
ımparatorluk bürokrasısı ve kaderinde
nasıl bir rol oynadıklan anlatıhyor.
CRR'de piyano konseri
• Kültür Servisi-
İstanbul Büyükşehir
Beledıyesi Cemal Re-
şit Rey Konser
Salonu'nda 13 nisan
pazartesi günü saat
19.00'da KoreU Mi-
Joo Lee (piyano) ve
Klaus Hellvveg (piya-
no) konseri yer
alacak. L'luslararası
İkili Piyano Serisi kapsamında gerçekleş-
tirilecek konsenn Koreh ve Alman sa-
natçılan iki ayn
kültürün getirdiğı birikımin farklı
yorumlannı sergileyerek bir senteze
ulaşmaya çalışacaklar. Mi Joo Lee
Kore'de kendi kuşağında en önemli
piyano yorumcusu. Klaus Hellvvig de
uluslararası birsanatçı. Herikı sanatçı
programlannda Mozart. Brahms,
Debussv. Chopin ve Mılhaud'nun
yapıtlanru yorumlayacak.
'Anıların Tadı'
• Kültür servisi-Türk, Yunan ve Alman
ortak yapımı "Anılann Tadı'(Küçü
k Asya'U Dido Sotiriyu) adlıfilmbugün
saat 18.30'da Tünel'deki Teutonia'da
gösterilecek.Thomas Balkenhol ve
Erman Okay'ın yönettıği fılmın çekımleri
İzmır,Aydın,Aüna,Selanık ve Münih'te
gerçeklntirildi.'Amlarm Tadı',1.Dünya
Savaşı'ndan bu yanaTürk-Yunan
üişkilerini,Kuıtuluş Savaşı'nı,göcmen
olaylanru konu ediniyor.
'Dancing Machine'
• KültûrServisi - İstanbul Büyükşehir
Beledıyesi Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda bugün saat 16.00 ve 19.00'da
Fransi2 Kültür Merkezi'nin işbırlığiyle
düzenlenen birfilmgöstenmi yer alacak.
Başrollenni Alain Delon ve Claude
Brasseur'un paylaştıklan 'Dancing
Machine' adbfilm,Fransızca, Türkçe
altyaah. Ülkemızde ilk kez gösterilecek
olanfilminoyunculanndan Patrick
Dupond. Paris Operası'nda Rudolf
Nureyev'den sonra, onun yerine getirildi.
İstanbul Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda 11 nisan cumartesi günü
Cüzamla Savaş Vakfı adma Prof. Dr.
TürkânSaylan'ındüzenlediğisanatşöleni
var. Multivizyon gösterisi, resim sergisi,
dans, şiir ve müzik etkinliklerinin yer
alacağı şölenin başlaması saati 16.30.
'Şiir Günleri'
• EGE AJANS (Izmir) - Ege
Ünıversıtesi Şıir Topluluğu tarafından
yann ve cuma günü düzenlenecek "Şiir
Günleri", EgeUniversitesi Kültür Sanat
Amfısi'nde yapılacak. Saat 13.00'te
başlayacak ilk şiırgününe Yusuf Alper,
Hüseyin Yurttaş, Hidayet Karakuş.
Mehmet Mümtaz Tuzcu katılıyor. Tkinci
şiir gününün konuklan ise Mehmet H.
Doğan, Veysel Çolak, Sina Akyol ve
AJımet Necdet.
Adana-Memphis
kardeş kent
• ANKA (Memptais)-Adana ile ABD'nin
Memphis kentinin kardeş şehirler ilan
edıleceği bildirildi.Memphis'te
yayınlanan Metro Gazetesi'nde yer alan
habere göre,ABD-Türkiye Dostluk
Konseyi başkanı emekli general Fred
Haynes,Adâna ile Memphis'in
önümüzdeki hafta kardeş kentler ilan
edıleceğini açıkladı.Haynes,heriki
kardeş kentin ilanının 15 nib^n günü
acılacak Osmanlı eserleri sergisi sırasında
yapılacağını belirtti.Memphis'deki
Osmanlı Sultanlannın İhtişamı-Türk
Saray Hayatf adlı sergi 16 ağustosa dek
süecek.
Frankfurt'taki Dom Museum'da ilginç bir sergileme: DiniTemalara Ait Resim ve Grafîkler
Acı çeken ve acıyı d t^nOttoDk
NECMt SÖNMEZ (Frankfurt) Geçen
yıl 100. doğum yılı büyük etkin-
liklerle kutlanan ünlü dışavurum-
cu Alman ressamı Otto Dix'in
Frankfurt'taki Dom Museum'da
açılan sergisi, resimlerinde acı,
ölüm, savaş, insanın içine gömdü-
ğü duygular üzerine oturtan sa-
natçının şimdiye dek ele alınma-
mış bir yönünü ortaya çıkanyor.
Dix'in "1938-1968: Dini Temalara Aıt
Resim ve Grafîkler" başhğını taşıyan bu
sergilemesı, litografı, gravür ve yağlıbo>a
çalışmalanndan derlenmiş. 1930'lara dek
"orospulann ressamı" olarak resmi kayıt-
lara geçen bu sanatçırun, dıni temalı resim-
lerini izlerken, gelışim evrelerinin tamam-
lamış bir ressamın sayıklamalanyla karşı-
laşıyoruz. 1923'te "Aynarun Onündekı
Genç Kız" isimli resmi yüzünden toplum-
sal ahlakı zedelediği iddıasıyla mahkeme
karşısına çıkanlan sanatçı, yargıcın karşı-
sında ahlaklılığı savununca hapis yatmak-
tan kılpayı sıynlmışu.
Düsseldorf ve Dresden akademilerinde
eğitim gören Dix, 1914-18 yıllan arasında
1. Dünya Savaşı'nda askerlik yaptı. Savaş,
ölüm ve çekilen acı gibi duygular, kışlalar-
da, cephelerde çizdıği desenlerine ve daha
sonra büyük bir isim yapacağı dışavurum-
cu resimlerine de konu olmuştur Savaşın
dehşetli atmosferini Otto Dix kadar her
bakıldığında hissedilebilır acıyla tuvaline
aktaran başka sanatçı yoktur. Dışavurum-
cu resimsel öğeleri, büyük bır ustalıkla de-
formeettiği fıgürlü kompozisyonlanna uy-
gulayan Dıx, en küçük detaylara bile giren
gercekçi bir stil oluşturmayı başarmışür.
1920'lerin o ünlü Berlin şehrinde yaşam,
cafelerin, kulüplerin, tiyatro ve monden
partilerin eşiğinde sürüp gidiyordu. Bu ya-
şama biçimini yakından izleyen Dix, on
yıla yakm bir süre kaldığı Berün'de, ya-
şadığı dönemin notlamalannı tuvallerine
geçirdi. Klasik-Otto-Dix resimleri olarak
kabuledilenburesimlerde(örneğin"Metro-
polis") sınırlan aşan bir fantastik dün-
yanın, trajik özelliklerle betimlendiği görü-
lür. Travestilerin dans ettiği salonlann
kapılannda kollan kopuk askerler kibrit
satmaktadır. Yaşam fışkıran gece hayatını
konu alan birçok resmi, derinlemesine ola-
rak ele ahndıgında "yaşam acısıyla" dop-
dolu gibidir. "Her insanın kendine ait
çok özel bır rengi vardır, bu renk tablolan-
Otto Dix İlham Perili Otoportre' I924,Tempera
ma mutluluklardan çok acılarla yansır" dı-
yen Otto Dix'in fıgürlen, gerçek yüzü kap-
layan bır maske taşır.
Berlin dönemı resımlenne bakarkcn, II.
Dünya Savaşı'na kadar aynı tarzda resim
yapmayı sürdüren sanatçının, maske ile
gerçek yüz arasında gidip gelen bir modü-
lasyon tekniğini kullandığını görürüz.
Portrelerinde ise, modelinın dış görüntüsü-
nü. iç dünyasını karartan duygulanyla
vansıtır Yaşamı bo>unca kıhseye. gcnel
toplum kurallanna. göstermelik burjuva
terbı> esine karşı duran. hatta bu kurumlan
alaya alan Dıx, dini temalı resimlenne nasıl
geçmiştır? Bu soruvu, Frankfurt'taki sergi-
yi gezerken kendimize soruyoruz. Aldığı-
mız yanıt, bir ressamın isler bir nü, ister bir
Madonna, isterse bir portre boyasın, ger-
çekleştirdiğinin görsel kalitesinin kesinlikle
bu resimlerin sunumuna (Vorstellung) ba-
kılarak değerlendirme yapılamayacağıdır.
Resmin sorunsalı ile resimdeki konunun
uzaktan yakından bır ilgisi olmadığı unu-
tulmamalıdır. Otto Dix'indini temalı re-
simlerinde. İsa'nın çarmıha gerilişı. dikenli
haçı taşıyışı. Romalılar tarafından işkence
görmesi gibi konular ön plana çıkıyor. Te-
melinde acı çekmenın, acı çektirmenin yer
aldığı bu çalışmalarda, Dix'ın "bu dünya-
nın yükünü tüm insanlar için çeken" İsa ile
Hıristıyan öğretisi ile yakından uzaktan bır
ilgisi yok. Burada, tıpkı 28 yaşında en deh-
şetli savaş sahnelerini boyayan Dıx'in aynı
eğiliminı 50 yaşında da sürdürdüğünü, aa
çeken. acısını haykıran insanoğlunu betim-
lediğinı görüyoruz. Renkleri, stilleri farkb
olsa da, sanatçının fıgürselliği büyük bır
değişıkliğe uğramıyor.
Kübizm cğilimlerinın de görüldüğü dıni
temalı çalışmalannda Dıx, erken yaşlann-
da yakaladığı çağdaş sö\ lem tarzını sürdü-
remıyor, kendı başansının arkasında kalı-
yor. Çağdaş sanat tarihınde örneği çokça
görülen bu durum, sanatçılann soluklulu-
ğunu da gösteriyor.
15 Nisan'a dek sürecek olan 4.Uluslararası İzmir Film Festivali
Çağdaşsinemanın yeni örnekleriKültür Servisi - Dokuz Eylül Unıversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesf nce düzenlenen
4. Uluslararası İzmır Film Festivali dün
Kültür Bakanı Fıkn Sağlar'ın da katıldığı
açılış törenı ile başladı
Dün akşam Türk-Amenkan Derneği'-
nde yapılan açılış törenınde. bilımsel çalış-
malan ile Türk sinemasına katkılanndan
dolayı festivalde her >ıl venlen ""Allın Ar-
temis" ödülü yazar Agah Özgüç'e venldj.
Aynca festivaldefilmlengösterilecek olan
Zuhal Olcay, Hülya Koçyiğit, Aslı Altan
ve yönetmen Canan Gerede'ye de birer
plaket verildı. Kültür Bakanı Fikn Sağlar
açılış töreninde yaptığı konuşmada, fesL!-
valin önürnüzdekı vıllarda gelışmesini ve
"Akdeniz Ülkeleri Sınema Festivali" hali-
ne dönüşmesinin hedeflendığıni kaydettı.
Festivale Türk yönetmen ve sanatçılann
yanı sıra Almanya ve Hindistan'dan da
yönetmenler kalıldı.
4. Uluslararası İzmir Film Festivali'nin
bu yılki programı ise şu başlıklardan oluşu-
yor:"Çağın Aynası Sınema". "Ülkelerden
Secmeler", "Yeni Yönelimler". "Bir Ülke:
Fransız Sineması", "Sinema Dosyası",
"Uslalan Tanıyalım", "Türk Sineması-İlk
Film, Yeni Bakış". "Yeni Sanat Video" ve
"Close-Up".
"Çağın Aynası Sınema" bölümünde
Akira Kurosavva "Düşler", Bemardo Ber-
tolucci "Çölde Çay", Ândrzej Wajda "Va-
atler Ülkesi" filmleri ile temsil edilirken,
çağdaş Amerikan sinemasından da bir ör-
nek yer alıyor:"Kagş". Filmin yönetmeni
ise Dennıs Hopper. Bölümün son çalış-
ması Francis Ford Coppola, Martın Scor-
sese ve Woody Allen'ın üç ayn öyküyü an-
lattıklan "Nevv York Üçlemesi" olacak.
"Ülkelerden Secmeler" bölümünde ise
Alan Parker'ın "Gel Cenneti Gör", Chan-
tal Akerman'ın "Gece ve Gündüz", Ferid
Boughedir'm "Çatılann Çocuğu" ile Ab-
bas Kiarostami"nin "Arkadaşımın Evı
Ferid Boughedir'in "Çatılann Çocuğu" adlı fdmi, festi>alin "Ülkelerden Secmeler"
bölümünde sunulacak.
Nerede?" ve "Yakın Plan" adlı filmleri fes-
tival ızleyicisine ulaşacak.
Geçtiğimiz aylarda İstanbuFda gösteri-
me çıkan dörtfilm,Lars vpn Tner'nin "Eu-
ropa", La Brocka'nın "Özgürlük Savaşçı-
lan", Leonard Scrader'ın "Çıplak Tango"
ve Pavel Loungıne'in "Taxı Blues"u ise fes-
tivahn '"Yeni Yönelimler" bölümünde su-
nulacak.
Festivalin "Bir Ülke" bölümü bu yıl
Fransa'ya aynldı.Fransız sinemasından
klasik ve çağdaş örnekleri birarada sun-
mayı amaçlayan bölümde Rene Clair'in
"Paris Uyanıyor" ve "Antrakt", Christian
de Chelonge'un "Doctor Petiot", Etienne
Chatiliez'nin "Danielle Teyze" ve Jean
Paul Rappeneau'nun "Cyrano de Berge-
rac" adlı çalışmalan gösterilecek.
"Sinema Dosyası" bölümü ise, ülkemiz-
de örneklerini pek ızleyemediğimiz Türki
Cumhuriyetleri'ne aynldı bu yıl.
Fassbinder ve Shakhnazarov Daha çok
Doğu Bloku ülkelerinin sorunlanna eğilen
fılmler yapan ıkı yönetmen, festivalin "Us-
talan Tanıyalım" bölümünde çeşitli dö-
nem filmleri ile anımsanacaklar. Fassbin-
der, 1976-81 yıllan arasında çektiği "Vero-
nica Voss", "Maria Braun'un Evliliğj" ve
"Çın Ruleti" adlı fılmlerinın gösteriminin
yanısıra 10 Nisan günü Alman Kültür
Merkezi'nde Denız Derman'ın gerçekleşü-
receği "Fassbinder" konulu seminerle de
anılacak. Shakhnazarov ise 1983-89 yıllan
arasında gerçekleştirdıği ve çeşitli festival-
lerde ödüller kazanan dört filmı ile Izmir'li
sinemaseverlenn karşısına çıkacak:"Jazz-
men", "Sıfır Kentı", "Kurye" ve "Gagra'-
da Bir Kış Akşamı".
4. Uluslararası İzmir Film Festivali'nin
"Türk Sineması-İlk Film-Yeni Bakış" bö-
lümünde ise, geçtiğimiz günlerde 11. Ulus-
lararası İstanbul Film Festıvali'nde de izle-
nime sunulan dört film yer alıyor.Canan
Gerede'nin yönettiğı "Robert's Movie",
Işıl Özgentürk'ün çalışması Seni Şeviyo-
rum Rosa", Yavuz Ozkan'ın "Ateş Üstün-
de Yürümek" ve Aydm Bağardı'nın çektiği
"Ölürayak". bu bölümün filmlen.
İlk kez 3. Uluslararası İzmır Film Festi-
vali'nde sunulan ve bu yıl ikincisi gerçek-
leştirilen "Yeni Sanat Video"da ise Berlin
video sanatçılannın 30"a yakın çalışması
sunulacak. Filmler Alman sinemacı Ek-
hard E.Kahne"nin sunuşuyla, 13 ve 14 Ni-
san günlerinde gösterilecek.
Sabri Kaliç'in hazırladığı "Close-Up"
bölümünde ise Oliver Stone. Spike Lee ve
Paul Mazursky ile yapılan röportajlar ve
fılmlerinden secilen sahneler açıklamalı
olarak 15 Nısan'da Türk-Amerikan Der-
neği'nde izleyıcilere sunulacak.
Siddharta'nın yazan Hermann Hesse için ölümünün 30.yılında Milano'da bir toplantı düzenlendi
Kitaplan satsa da eleştirmenler onu sevmiyor
Kültür Servisi- Grenç ve yaşlı okurlann idolleştirdiği Alman yazar
Hermann Hesse,ölümünün 3O.yılı nedeniyle düzenlenen toplantıda
eleştirmenlerin hedefî oldu.Milano toplantısından çıkan sonuç,Hes-
se'nin kitaplannın her yıl onbinlerce satsa da,eleştirmenlerin,Aİman
yazardan hoşlanmadıklanydı.
Hermann Hesse
Basel misyoner kuruluşunda çalışan bir
ailenin çocuğu olan Hesse eleştirmenlerin
gözünde. zenginliği ve ailesini terkederek,
bilgeliği, akıp giden nehirler ve kiliseler
arasında arayan bir genç adam parabolü.
Bır grup eleştirmenın gözünde Hesse ken-
dini arayan, aile baskısı ve her tür tiranlık-
tan sıynlmanın yoiunu kollayan erişkinle-
rin yazan.
Milano toplantısı konuşmacılanndan
Prof Gert Mattenklott'a göre Hesse'yı çok
da abartmamak gerek. Mattenklott şöyle
diyor: 'Hesse"yi çağdaşı Thomas Mann'le
aynı kefeye koyabilir misiniz?"
Germanist Giorgio Cusatelü'nın Hesse
değerlendirmesi ise şöyle, Kitlelerin ya-
zannı eleştirmenler sevmiyor .Onda "kitch'
bir yön yakahyorlar.
Bence kitleye ulaşan yazarlar arasmda
en başanlısı Hesse'. Italya'daki toplantıda
Hesse 'derinlemesine taşralı'.modern ola-
rak nitelenen çizginin dışında kalan, yapıt-
lannda güney Almanya'yı anlatan bir ya-
zar olarak ele alındı.
Eleştirmenlerin gözünde, 'Bozkır Kur-
du', 'Narziss ve Goldmund', 'Knulp' gibi
kitaplann yazan aynı zamanda çağdaş
Baü dünyasına yönelen bir yazar. Makina-
ya, endüstnye 'hayır' diyen bır hoşnutsuz.
Germanist Cusatelb üç tür Hesse okuyu-
cusu saptamış: I93O'lardan savaş sonuna
dek gelen okuyucu, 'meraklı' olarak nitele-
nebilecek bir okur grubu. İkinci grup için-
de Sıddharta tutkunu okurlar var. Bunlar
Hesse heyecanını 1945-1970 yıllan arasında
yaşamışlar. (Eleştirmenlere göre Siddharta
bugün bir kıtap olmanın ötesinde bir tür
kült objesi). Üçüncü okur grubu bugünün
hoşnutsuz okuyucusu. Cusatejli şöyle de-
vam edıyor, "Geçen yıl Pavia Üniversitesi'-
nde öğrencılerine Hesse'yi konu alan bir
seminer programı gerçeİcleştirmeyi öner-
dim. Öğrencilerden gelen tepki şöyle oldu,
'Sıddharta çoktan arşivimızde yerini aldı.
Biz bu kitabı 17 yaşında okuduk. Gençler
Hesse'nin dinsel ve mistık kitaplan yerine
daha çok tarihi,otobıyografik kitaplannı
tercih ediyor." Kimi eleştirmenler daha da
ileri gidiyor. Hesse'nin Freud, Marx ve
Heidegger'ın gölgesı bile olamayacağmı,
bugün bir aydının Hesse'den söz ediyorsa
utanması gereküğini aktanyor.
Milano toplanüsının konuşmacılan-
ndan biri de Hesse'deki Doğu tutkusunu
şöyle değerlendiriyor,'Hermann Hesse'de
Doğu dindir, Batı mantık ve tekniği sımge-
ler. Hesse hıristiyan mıydı?
Başlangıçta bu gerçeğı reddetmişti. Son-
ra bunu Tolstoyvari bir düzlemde ele aldı.
Budızmden taoizme ve Konfüçyonizme
dek Doğu dinlennir. varlığı onu etkiledi.
BÎRGÖRCS
ENİS
BATUR
Edebiyat ve
Matematik
Bizim edebiyatımız, edebiyat üzerine
çok az düşünmüştür. "Eureka"sı (Poe),
"Monseiur Teste"si (Valer>), "Kimi Ki-
taplanmı Nasıl Yâzdım?"ı (Rousel) ol-
mayan bir edebiyat boy atmakta zorla-
nır.
Şiir üzerine biraz daha fazla malzeme
var elimizde. Haşim'in "Piyale"ye yazdı-
ğı öncü önsözden bugüne uzanan zaman
dilimi içinde Tanpınar'ın, Necatigirin,
Turgut Uyar ve Cemal Süreya'nın şiirin
içinden yazdıklan yabana atılmayacak
bır toplamın ilk dilucuna gelen örnekleri.
"Şiir Sanatı", dizgeyi sevmeyen bir kül-
türün kısırbğmı kanıthyor öte yandan:
Salah Bırsel'in "Şiinn İlkeleri" Asaf Ha-
let Çelebi'nin çalışmaran ve İsmet özel'-
in "Şiir Okuma Kılavuzu" ile sınırlı bu
alandaki ürünler. Çözümlemelerin geç-
mişi yeni, sayısı büyüksenebılecek gibi
değil: Cöntürk'ten Ahmet Oktay'a, bir-
kaç kahraman iş. Kuramsal cerçevede
1970'lerdeki kıpırdamşın önü hemen ü-
kandı: Belki akademi çöktüğü için. belki
daha da geniş nedenlerle. Kendisi üze-
rinde düşünmeyen edebiyat, kaçınılmaz
biçimde, ne kadar kalıa ürün verebili-
yorsa o kadar verebihyor böylece: Sey-
rek.
Çeviri yayın alanında yaşanan sıçra-
maya da özenle bakmahyız aslında.
Hangi klasik metinlere hala ulaşamadık?
Şiirden uzaklaşmayacak olursak: Hop-
kins'ten, Yeats'den, Valery'den, Clau-
del'den, Hölderlin'den, Pasternak'tan,
Mandelstam'dan, Ekelöf ten ve daha ni-
ce şairden neden birer tane olsun kıtap
yapamadık? Şiir üzenne yazılmış, herbiri
olmazsa olmaz özelliğı taşıyan, hem de
şairlerin kalemınden çıkma deneme top-
lamlan neden yayımlanamadı? Mallar-
me, Gottfried Benn, Pounda, Bonnefoy,
Seferis, Wallace Stevens ve pek çok de-
nemeci-şairin kitaplan canaücı açılımlar
getirecek yapıtlar. Paz'ın çekirdeğine he-
nüz yönelmedik. Eliot'tan çevrilmesi ge-
reken daha çok deneme var.
XX. yüzyılın özellikle ikinci yansına •
damgasını vuran eleştirel üretim bağla-
mında bir dönem yaşadığımız hareketli-''
liğin yerini durgunluk aldı çarçabuk:
Rus Formalistleri, Prag Çevresi, Frank-
furt Okulu'nun anayapıtlan, Yorum Bil-.
gisinin büyük metinleri ne kadar uzağı-1
'
mızda. Eco'nun romanlanna sıcağı sı-
cağına yetişmek için çırpınıyonız da her-
biri ayn önem taşıyan kuramsal çalış-
malanna kulak asmıyoruz hala.
Türkıye'nin kültür ortamma öteden
beri bir virüs gibi dadanan, eklemlemeyi
öncelıkle silkıp aımamız gerekir üzeri-
mizden. Yeni Dergi'nin, Türk Dib'nin,
Çağdaş Eleştiri'nin ve pek çok başka
derginin koleksiyonlannı taraym, bir
meçhul asker mezarhğının uçsuz bucak-
sız koridorlannda dolaşüğınızı anlarsı-
nız: Keşfedilmeyi, yan yana getirilmeyi
bekleyen çok sayıda önemli metin orada
beklemektedır.
Edebiyat üzerine düşünmek için, bir
ağacın organık bütünlüğünü göz önüne
almak gerekir. Kökünü tanımadığınız,
gövdesini hesaba katmadığınız, ana dal-
lannı fark etmedığıniz yaşlı bır ağacın to-
murcuklannı toplamakla uzun yola çı-
kın hazırlayamayız.
Edebıyaü zembille inmiş bir yetenek
ve kısa atımlı kelime cümbüşü ile tanım-
lamayanlışını benımsememışsek, mate-
matik öğrenmekten başka çıkış yolumuz
yoktur.
Ve matematik öğrenmek bir metafor
değildir.
Marc Laforet
Marc
Laforefnin
piyaiK) resitali
Kültür Senisi-Uluslararası Varşova
Chopin yanşması 'büyük ödülü'nü ka-
zanan genç piyanist Marc Laforet 27 ni-
san günü saat 19.00'da Atatürk Kültür
Merkezi'nde bir konser verecek.Sanatçf
konserinde Chopin,Ravel ve Beetho-
ven'in yapıtlannı seslendırecek.
Eğıumıni Pans Yüksel Ulusal Konserva-
tuvan'nda birincilikle tamamlayan."
Laforet'nin ödülleri arasında Cziffra ve
Yehudi Menuhin altın madalyalan ile
Nevv York Young Concert Artists' bi-
rinciliğı de yer alıyor. Uluslararası dü-
zeyde sürdürdüğü kariyerinde.Milano
Scala Orkestrası.Tokyo Filarmoni,Paris
Orkestrası ve Suisse Romande gibi or-
kestralann sürekli davethsi olan Lafo-
ret'nin EMI plak firması ile son zaman-
larda gerçekleştirdıği CD'lerde Chopin'-
in tüm piyano konçertolan ve diğer pek
çok solö yapıtı yer alıyor.
Kültür etkinlikleri kapsamında konse-
ri gerçekleştirecek olan DYP İstanbul İ^
Başkanlığı,klasik batı müziğine dönük
klasik müzik konserlerinin özellikle
gençliğe yönelik amaçlandığını vurgulu-
yor