23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7NİSAN1992SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Kürt partisi kurulabilir' diyen İnönü büyük şehirlerde aynmcılığın yeşerdiğine dikkat çekti: Baü'da Kürtlere karşı tepki varANKA/AA (Ankara)- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcı- sı Erdal tnonu, Kurt kökenü partinin kunılmasına yeşil ışık yaktı ve "Kıin kökenli olmayı öne çıkaracak parti kurtılması- na karşı değilim" dedi. İnönü, terörü destekleyen siyasi parti olamayacağına da dikkati çeke- rek, federasyon ve eyalet arayış- larının Türk-Kürt düşmanlığına zemin hazırlayacağı uyarısında bulundu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal lnönü, Gü- neydoğu sorunu, çözttmü ve öneriler ile ilgili görüşlerini AN- KA'ya anlattı. Güneydoğu Anadolu bölgesinde meydana gelen olaylarda vatandaşların yaralarının hükümet tarafından sarılacağını belirten Erdal înö- nü, Nevruz kutlamaları sırasın- da meydana gelen olaylardan sonra bölgede incelemelerde bu- lunan SHP'li milletvekili ve yö- neticilerinin hazırladıkları rapo- run koalisyon hükümetinde sı- kıntı yaratmayacağını, tam ter- sine yarar sağlayacağını söyledi. Kürt ve Güneydoğu Anado- lu sonınunun çözümü konusun- da otonomi, eyalet ve federas- yon gibi önerilerin bulunduğu- nu da ifade eden Erdal İnönu, demokratik düzen içinde çeşitli fikirlerin söylenmesinde yadır- ganacak bir şey olmadığını anlattı. Anayasal yapının korunarak demokrasiyi en çağdaş bir şekil- de yaşatmayı amaçladıklarını belirten Erdal İnönü, her türlü fikri destekleyen siyasi partile- rin kurulabilmesinden yana ol- duklanm anlattı. Federasyona gidilmeye kalkı- şıldığında PKK'nın da yaptığı şekilde insanlann Kürt-Türk di- SHP Genel Başkanne Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü bavramın ikinci günü ŞHP İstanbul İl Örgütünde partili- leıie bayramlaştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurertin Sözen'le de bayramlaşan İnönü, burada yaptığı konuşmada insanlan, Türk kökenli, Kürt kökenli diye ayırmanın kimseyc fayda sağlamav aeağını söyledi. İnönü Sözen'le >aptığı sohbette, bavramın ilk günü ziyaret ettiği Polonezköy'ün sorunlarıyla iîgili bilgi verdi. İnönü, hükümetin 1 mayıs kutlamalarına demokratik bir vaklaşım içinde bulunduğunu ve kutlamalar konusunda bir baskı olmayacağını belirtti. (AHMET ŞIK) ye ikiye ayrılacağına dikkati çe- ken İnönu, "Kürt kökenli, Türk kökenli diye bugünden duyuyo- ruz, görüyoruz, batıda büyük şehirlerde ayrım var, Kürt kö- kenli vatandaşlanmıza karşı bü- yük bir tepki belirmeye başladı. Sadece vatandaşlarda bu tepki var. Böyle bir aynlık havası çı- kıyor. Tabii ki bu Türkiye'yi iki gruba ayırıyor" diye konuştu. Söz konusu ayrımdan kuçuk grupların zararlı çıkacağını be- lirten İnönü, konuşmasını şöy- le surdurdü: "Büyük grup küçük grubu o zaman ezer. Bu istemediğimiz şey. Zaten demokrasinin temel erdemlerinden birisi küçük grupların ezilmeden yaşayabil- mesi. Ama işte bunu füiiyatta yapmayı zorlaştıran şey, işte böyle gruplaşmalar yaratmak. İşte federasyon arayışları böyle sonuçlar doğuruyor. Onun için bu yanlış bir iş, azınlıkta olan, sayıca daha az olan etnik grup- ların rahat yaşaması için bu ay- nhkları öne çıkarmamak önem- li. O açıdan bizim yaklaşımımız en pratik, en gerçekçi ve en in- sancıl diye düşündüğümuz için bunu savunuyoruz. Savunmaya da hükümet içinde de bunu des- teklemeye çalışacağız.'' Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İnönü, Kürt partisi kurulması yolundaki istek ve öneriler konusundaki görüşünu ise şöyle açıkladı: "Kürt kökenli partiden kasıt ne? Yalnız Kürt kökenli insan- lar mı o partide olacak? Sanmı- yorum, böyle şey istesinler, böy- le bir parti kursunlar. Ben, da- ha ziyade Kürt kökenli olmayı öne çıkaracak bir parti kurul- masına karşı değilim. Bunlar normal gelişmelerdir. Ben san- nuyorum ki sadece Kürt kökenli olmayı öne çıkaran bir parti bü- yük çoğunluk kazansın. Kaza- namayacaktır. Çünkü o ülkenin büyük çoğunluğu Kürt deyip, Kürt kökenli olduğunu öne çı- karmak istemeyen insanlar ço- ğunlukta. Böyle olduğu için po- litikanın buyük partide yürütül- mesi daha yararlıdır." tnönü, Viyana gezisi öncesi AA muhabirinin somlarını ya- nıtlarken ise hükümet \'e parti olarak Güneydoğu Anadolu bölgesindeki durumun olağan hale gelmesi için çaba sarf ettik- lerini söyledi. İnönü, 'olağanüs- tü hal uygulamasının yarattığı bazı sorunlar var, bunları nasıl çözeceksiniz' yolundaki soruya şu karşılığı verdi: "Olağanustü hal, adı üstün- de, olağan olmayan hal. Bu du- rumdan kurtulmak bizim temel isteğimiz. •• İnönü, Türk Silahlı Kuvvet- leri'nin bölgeye yönelik operas- yonlannın devam edip etmeye- ceği yolundaki bir soruyu yanıt- larken de hükümetin koalisyon protokolünde bulunan temel yaklaşımının Türkiye'ye huzur getirmek için bir taraftan de- mokratikleşme yolunda ilerler- ken, bir taraftan da terörü gü- venlik güçlerinin çabalarıyla et- kisizleştirmek olduğunu belirtip şöyle konuştu: "İkisi bir arada gitmek zo- runda. Zaten terörün amacı de- mokrasiye uymayan çözümler, demokrasiye uymayan oluşum- lar yaratmaktır. Demokratikleş- meyi istemekle terörü etkisizleş- tirmek aynı amaca yönelen yak- laşımlardır. Halka şefkatle dav- ranmak, halkla devleti bütün- leştirmek, ikisini birlikte yap- makla gerçekleşir. Terör, halkın karşısında, halka baskı yaparak Türkiye'yi bölmeye çalışıyor. Bu açıdan Güneydoğu'da gü- venlik güçlerimizin hareketleri- ni askeri operasyonlar diye dü- şünüp, sanki bir savaş gibi gör- mekdoğrudeğil. •• SHP Grup Başkanvekili Alınak, hazırladığı Nevruz raporunda koalisyonu Özal çizgisine oturmakla suçladı: Hükümet, MGK'nın ııoteri gibiçalışıyorFARUK BtLDÎRİCİ (Ankara) - Koalisyon Oltağl SHP'nin Grup Başkanvekili hayvanvebitkilerin bile can gü- Mahmut Alınak. Nevruzolaylanyla ilgili hazırladığı raporda, hükümeti "Mil- S S ı r g c r e k ^ m ™ ; ^ li Güvenlik Kurulu'nun kararlannı onayan noter" olmakla suçladı. Alınak, eetmimesi gcrekueım halkın "Şımak"ıayaygınbirsöyienti " h k i G d ' d i i i i f M K i i d i k i 'a r d l : Gözaitma ahnan kadm yi andınyordu" dedi ve şu de- | e r i e n d i r m e y ı y a p t l : y ç si gcrekueım halkın "hükümetinGüneydoğu'dainisiyatifıMGKvepolisebıraktığını" önesürerek partiierdenümitkesüğinısö>ie- "hükümet Özal ve ANAP çizgisine oturmuştur" görüşünu savundu >en Pa r t l l i l e n m i z - parlamemo- vardı: Gözaltına alınan kadın- halkın çaresiz ve korku içinde olduğunu. parlamento kürsü- sünün bölge milletvekillerine kapandığını, emirlerin MGK tarafından verildiğini. bu gezi- nin devlet için son şans olduğu- nu. Silvan'daki yüzbaşının suçüstü yakalandığı. ancak ha- len görevinin başında olduğu- nu. bın gizli, ötekisi açık olmak üzere ıki devletin olduğunu. bölgede demokrasi olmadığını. Sosyalist Parti Başkanı Perincek göstericrlere kızıp mitingi terk etti Mersin'de 'Kahrolsun Türkiye' sloganı 'hükümet, Özal ve ANAP çizgisine oturmuştur" görüşünu savundu. HEP kökenli Şırnak millet- vekili olan Alınak da. Nevruz sonrasında olaylan yerinde in- celemek üzere Güneydoğu'ya giden ve Ercan Karaİcaş, Ziya Halis. Mustafa Gazalcı ve Mustafa Yılmaz'dan oluşan SHP heyetinde yer almıştı. Alı- nak. bölge milletvekili olduğu için öbür heyet üyelerinden ayn bir rapor hazırlayarak bayram öncesinde Başbakan Yardımcı- sı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'ye gönderdi. Ahnak.Inönü'ye hitaben yazdığı raporun başlangıcında. 26-29 mart tarihleri arasında gerçekleştirilen gezinin Diyar- bakır, Cizre. Şırnak ve Nusay- bin'i kapsadığını belirtti. Aiı- nak. Diyarbakır izlenimlerini şöyle aktardı: " Gezimizin ilk günü yani 26. 3.1992'de Diyarbakır SHP İl binasında partililerle görüştük. Asker ve polisin hükümetin dı- şında bır otorite olduklannı, halkın tehlikeli bir provokas- yonla karşı karşıya olduğunu. halka birşeyler yaptınlmak is- tendiğıni. asker ve polisin kim- den emir aldıklannın bilinme- dığıni, bölgede can güvenliğinın olmadığını, faili meçhul cina- yetlerin artarak devam ettiğini. partililerimiz. parlamento- nun bir çözüm bulması gerekti- ğini belırttiler." Şırnak"ta SHP İl binasının güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu tahrip olduğunu kayde- den Alınak, "Şehir bir savaş alanı olmaktan çok bir harabe- ! ar - dışında çınlçıp- laktı. tnsanlardehşet içindeydi. Heyet. ıl valisinc gözaltında- ki bu kadınlarla görüşmek iste- dığini söyledi. Ancak vali bu işın kendisini aştığını belirtti. Peki, bu ili yöneten kimdi? Ka- dınlar neden tugavda gözaltın- CUMHURİYET (Mersin) - Sosyalist Parti tarafından İçel'de düzenlenen, Türk- Kürt Halkı El Ele, Devlet Terörüne Karşı Kardeşlik Barikatı' mitinginde Kürt bayrağı taşıyarak 'Kahrolsun Türkiye' diye slogan atan grupa polisin müdahale etmesi üzeri- ne olay cıktı. Mitinge konuşmacı olarak ka- tılan SP lideri Perincek, konuşmasının sık sık kesilmesine kızarak mitingi yarıda bıraktı. Cumhuriyet Meydanı'nda dün 14.00'te başlayan SP mitinginde, konuşan Genel Başkan Doğu Perincek, son 10 ay içerisin- de yaşanan terör olaylanrun devlet tarafın- dan planlandığını ileri sürdü ve bu planın Diyarbakır HEP İl Başkam Vedat Aydın'- ın öldürülmesiyle uygulanmaya başlandığı- nı söyledi. Devletin bu uygulamasıyla kır- sal kesimde yaşayan vatandaşlarını kaybet- tiğini savlayan Perincek, "Şimdi büyuk kentlerdeki > r urttaşlan da kaybetmek üze- reler. Bugüne kadar mermi ve eziyetten baş- ka halkına hiçbir şey verememişlerdir" dedi. Bu arada boyunlarında san kırmızı atkı ve filamalar, ellerinde de aynı renkte bay- raklar olan 30-40 kişilik bir grup, "Biji Apo', 'Biji PKK' gibi sloganlar atarak, Do- ğu Perinçek'ten Kürtçe konuşmasını iste- di. Perincek'in "Kürtçe konuşarak halk av- cılığı yapamam" diye tepki göstermesi üze- rine bu kez aynı grup, 'Kahrolsun Türkiye' diye slogan atmaya başladı. Perinçek'in, "Provokasyonlara gelmeyin arkadaşlar" şeklindeki uyansını da dinlemeyen gösterici grup, Kürt bayrağı açıp slogan atmayı sür- dürünce, Perincek kısarak konuşmasını ya- rıda bıraktı ve miting alanını terk etti. çen gruba, alanda sıkı önlemler alan güven- lik güçlerince müdahale edildi. Gösterici- ler ve polis arasında çıkan ve sokak arala- rına kadar taşan kovalamaca sırasında 5 göstericinin hafif yaralandığı gözlendi. Sosyalist Parti tarafından düzenlenen mi- ting sonrası çıkan olaylarda 9'u poliis top- lam 20 kişinin yaralandığı, 50 kişinin de gözaltına alındığı öğrenildi. Mersin Devlet Hastanesi'ne kaldınlan polis memurlan 1b- rahim Nebioğlu, Necati Onat, Osman Ala- dağ, Osman Tutar, Doğan Kumru, Hasbi Gökçan ile göstericilerden Ali Doğan ayak- ta tedavi edildiler. Miting sonrasi vikan olaylan görüntüle- meye çalışan gazetecilerin filmleri de silah çekilerek alınmak istendi. Olaya tepki gös- teren gazeteciler toplu halde valiliğe sığın- Perinçek'in mitingi yarıda bırakmasına dılar. İçel Valisi Çetin Birmek gazetecilere karşın ısrarla slogan atmayı surduren ve da- müdahale eden polisleri uzaklaştırarak olay ha sonra da miting alanından yürüyüşe ge- çıkmasını önledi. B İ R S E K T Ö R Y E N İ B A Ş A R I L A R I N I S E L A M L I Y O R ! "The Temptations" kimler için çalacak? 1 2 N i & a n P a z a r a k ş a n ı ı H i l t o n C o n v e n t i o n C e n t e r ' d a r e k l a n ı , n ı e d y a v e i ş d ü n y a s ı n ı n s e ç k i n ü y e l e r i r e k l a n ı <• e k t ö r ü n ü n y e n i b a ş a r ı l a r ı n ı a l k ı ş l a y a c a k . O g e c e K r i s t a l E l m a B a l o s u ' n d a , " T h e T e m p t a t i o n s " h e p i m i z i ç i n ç a l a c a k . . . R e z e r v a s y o n i ç i n ( 1 ) 2 6 6 9 0 8 8 n o ' l u t e l e f o n d a n R e k l a m c ı l a r D e r n e ğ i ' u i a r a y ı n ı z . R E K L A M C I L A R D E R N E Ğ İ 1 9 9 1 T Ü R K Î Y E R E K L A M Ö D Ü L L E R t Y A R I Ş M A S I da tutuluyordu? Açıktır ki, sivil otorite askeri otoritenin emrine girmışti. DYP ve SHFnin etkin kişileri de başta olmak üzere bütün Şırnaklılann ortak görü- şü ve tespiti şuydu: Halka karşı savaş açan ve Şırnak'ı yüz mil- yarlarca zarara uğratan doğru- dan doğruya güvenlik güçleriv- di. Yine halktaki ortak kanı, Nevruz günü saldınya geçen ve halk topluluguna ateş açarak insanlan öldüren ve yaralayan- lar güvenlik güçleriydi.'" Cizre"de ise Nevruz günü hiç- bir sebep yokken güvenlik güç- lerinin halka ateş açtığını kay- deden Alınak, raporun "sonuç ve kanaat" başlıklı bölümünde değerlendirmelerinı şöyle sıra- ladı: " 1. PKK.. Nev ruz kutlamala- nndan birkaç gün önce halkı savaşa çağıran bildiriler yayın- lamıştır. Güvenlik güçleri, PKK"yı ve bu bildırileri savun- masız halka karşı silahlı saldm gerekçesi olarak kullanmıştır. 2. Nevruz kutlamalannda Şırnak. Cizre ve Nusaybin'de silahla bir tek güvenlik mensu- bu va da PKK"lı yaşamını yitir- memiştir. 3. Resmi yetkililerce. PKK \e güvenlik güçleri arasında mey- dana geldiği söylenen çatışma- larda da herhangi bir can kaybı yoktur. 4. Ev ve işyerleri güvenlik güçlerince tahrip edilmiş ve yüz milyarlarca liralık zarara uğratılmıştır. 5. Yaklaşık 60 kişiyi silahla öldürenler güvenlik güçleridir. 6. Basın mensubu İzzet Ke- zer'i öldürenler de güvenlik güçleridir. 7. Otonte, hükümette değil. asker. polis ve timdedir. Örne- ğin bir vali tugay komutanına telefon açmaya bile cesaret ede- mez durumdadır." HûkûmetMGKnoteri Alınak. "Bu gelişmelerde koalisvon hükümetinin rolü. bugünü ve vannına ilişkin dü- şüncelerım"' başlıklı bölümde ise Alınak, şu görüşleri savun- du: "Hükümet. bölgede ve ülke genelinde inisiyatifi MGK'ya, özel time ve polise bırakmıştır. Bu nedenle akan insan kanın- dan güvenlik güçleri kadar hü- kümet de sorumludur. Hükümet, general ağırlıklı MGK'nın aldığı kararlan ona- van bir noter durumuna gel- miştir. Geçmışte Özal ve ANAP hükümetlerine yaptırı- lan ış. bugün koalis>on hükü- metıne yaptınlmaktadır. Nite- kım hükümet de. Özal ve ANAP çizgisine oturmuştur. Otorite hükümette değıl. hü- kümel dışındaki güçlcrdedır. Hükümet. devlet içinde kendi- sini kanunların üzerindc gören, kanun ve kural tanımaz dem- mokrası dışı güçlerin üstüne gıtme kararlılığını göstercme- miş, bu güçlerle uvum ıçınc gir- mıştir. BAŞKENTTEN AHMET TAN 'Gizli' Viyana Seferi S HP lideri inönü, vitrini pek sevmiyor. Tabiatındaki, politika üslubundaki alçak perde anlayışı yüzün- den, kişisel etkinliklerini sergilemeye de partisel icraatını da allayıp pullamaya kulak asmıyor. Partisinin Grup Başkanvekili'nin onun 'militarizme teslim oluduğunu' söyleyebilmesinde Inönü'deki gereksiz öne çıkmama anlayışmın payı var. SHP lideri dün, ekspres bir ziyaret için Avusturya'ya uç- tu. 36 saatlik bu hızlı Viyana seferi Türkiye için de SHP için de çok önemli görüşmelere sahne olacak. Bir siyasetçinin hele de bir parti liderinin bu tür birgezi- ye çıkmadan çok önce tantanalı bir basın toplantısı düzen- lemesi, bu gezinin Türkiye'nin dünyadaki saygınlıgına ekleyeceği yeni boyutları ve ülkenin yüksek menfaatlerine kazandıracağı yeni irtifaları sağır yurttaşlara bile duyur- ması gerekirdi. Çünkü politika pratiği böyleydi. Ama İnönü bunu yapmadı, yapamadı, yapmıyor. Partıli milletvekillerinin çoğunun, bu hızlı Viyana sefe- rinden haberi yok. Bereket Yeşilköy'de 24 saat nöbet tutan AA'nın ve TRT- nin cefakâr havaalanı muhabirleri, yolcu listelerinde inönü'nün adını görüp ona mikrofon uzattılar. Böylece de Başbakan Yardımcısı ve SHP lideri Inönü'- nün 36 saatlik yokluğu endişe konusu olmaktan çıktı. İnönü ile biz de havaalanında karşılaştık. inönü Avusturya Sosyat Demokrat Partisi'nin davetlisi olarak gidiyordu. Viyana baharında el ele yürümek, vitrin seyredip alışveriş etmek gibi olanaklar varken, yanına Se- vinç Hanım'ı almamıştı. Bu durum dış gezilerin davullu zurnalı ilanı gibi Türk devlet adamlığının son uygulamala- rınadaaykırıydı. Biraz da sıkıştırarak Viyana'daki programını sorduk. Karşımıza allanıp pullansa, birkaç gün televizyon haber programlarına konu olacak yoğunlukta bir program çıktı. inönü, Viyana'da Avusturya Meclis Başkanı ile görüşe- cek, Avusturya Başbakanı ve Sosyal Demokrat Parti'nin lideri ile toplantı yapacak ve yemek yiyecek. İçişleri baka- nı, Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu, Avusturya Şendi- kalar Konfederasyonu yöneticileri ve bazı milletvekilleriy- le ayn ayrı görüşmeler yapacak ve Türkiye'deki siyasal ve demokratik gelişmelerle ilgili bir konferans verecek. Daha sonra Viyana'daki Türk sosyal demokrat dernek yönetici- leri ile toplantı ve Türkiyeli işçilerle görüşmeler yapacak. Bütün bunlar bir buçuk güne sığacak. inönü, kişisel ve partisel icraatını vitrinlemeye pek önem vermiyor demiştik. Dışişleri Bakanlığı çevrelerinden edindiğimiz bir bilgi sunalım. Türkiye aleyhine Avrupa Konseyi'nde olsun, AT'de ol- sun bir karar tasarısı çıkarma hazırlığı olduğunda baKan- lık Inönü'yü devreye sokuyor. Almanya'nın girişimiyle çıkanlan son AT protestosu kararı öncesinde de öyle oldu. inönü den topluluk uyesi ülkelerde iktidarda bulunan bazı sosyal demokrat partilerin liderlerini araması istendi. inö- nü, bu liderleri arayıp Kürt sorunu ve PKK terörünü anlattı. Dışişleri çevreleri AT protestosunun yazılı olarak veçok daha ağır bir biçimde çıkabilecekken sözlü hale çevrilme- stnde inönü'nün Avrupa'daki sosyal demokrat liderlerle olan bağlantılarmın etkisinin olduğunu belirtiyor. Ama ne İnönü ne de SHP'li Dışişleri Bakanı bu tür bir iş- leyişin propagandasını yapmaya yönelmiyorlar O zaman da SHP'nin Demirel'in gölgesinde kaldığı izle- nimi gelişip güçleniyor. Vitrinsiz politika olmaz. Hele sosyal demokrat politika hiç olmaz. Yıhnaz:Topal koalisyondan Türkîye'yi kurtaracağız ERDOĞAN ERİŞEN (Or- du) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. bayram nede- nivle çıktığı Karadeniz gezisi- nin son durağı olan Ordu'da hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu. Yılmaz, "Türkiye'yi bu topal koalisyondan kurtar- mak benim boynumun borcu- dur. Bayramdan sonra bu hükümeti Karadeniz"in dalga- lan gibi sarsacağım" dedi. Bayramın ikinci günü Ordu'ya gelen ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Kara- deniz'de büvük bir coşkuyla karşılandığını belirterek hükü- mete bayram nedeniyle "Ateş- kes" ilan ettiğini ancak bu coşkuyu görünce ateşkese uya- madığını söyledi. ANAP Ordu il binası önünde halka hitap eden Yılmaz. "Bayram nede- niyle hükümete ateşkes ilan et- tim. Ancak Karadeniz'e gelin- ce bu karanmı tutamadım. Karadeniz"de ateşkes olmu- yor. Ama yıne de onlara fazla yüklenmeyeceğim. Bırakahm onlar da bayram yapsınlar. Fakat bır gün daha kaldı. Bay- ram bittiği gün hükümeti topa tutacağım" dedi. Mesut Yılmaz, hükümeti yı- kılmak üzere olan "topal bir koalisyon" olarak tanımlaya- rak konuşmasını söyle sürdür- dü: "Bu memleketin başında hasbel kader topal bir koalis- yon varsa da onun ömrû geçi- cidir. Bu bayram günleri birlik, beraberlik içinde olunması ge- reken günlerdir. Türkiye'de bugün birliğe daha fazla ihti- yaç var. Bu hükümetin o kadar çok zaaflan var ki, ve bu hükü- met Türkiye'nin çok degerli zamanmı o kadar çok boşa harcıyor ki, bizim bir şey yap- mamıza gerek yok. Bu hükü- metin kendisi bizı yeniden ikti- dar yapacaktır. Size çok bor- cumuz var. Bu borcumuzu ödemek için gece-gündüz çah- şıyoruz. Bizim borcumuz Tür- kiye'ye. bu millete. Türkiye'ye. Türkiye'yi şu anda idare eden bu topal koalisyondan kurtar- mak borcumuz var." Sezgin: 'PKK vatandaşı korkutmuş' • ANKA (Ankara) - İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "PKK vatandaşı çok korkutmuş" dedi. Diyarbakır, Şırnak, Siirt. Van ve Hakkan'vi kapsayan üç günlük inceleme gezisini ANKA ajansına değerlendiren Sezgin, bölgede yer yer ürkütücü manzaralarla karşılaştıklannı. PKK'nın bir müddet bekledikten sonra yeniden eylemlere balyayabileceğini ancak güv enlik güçlerinin bu saldınlan önleyebilecek güce sahip olduğunu söyledi ve "Şırnak'ta. Silopi'de gündüz devlet gece PKK egemendi. Şimdi gece ve gündüz devlet hakimiyeti kıhnmıştır"dedi. TBMM'nin 72. yıldönümü • AA (Ankara) - TBMM'nin 72. kuruluş yıldönümü kutlamalarına bu yıl Balkan, Karadeniz ve Orta Asya Türk cumhuriyetlerinden 11 parlamento başkanı ile 13 ülkeden parlamenterler davet edildi. 22 nisan günü başlayacak 'Milli Egemenlik Haftası' dolayısıyla düzenlenecek törenlere davet edilen parlamento başkanları şunlar: Azerbaycan (Mehmet Mehmedov), Beyaz Rusya (S.S. Suskeviç), Kazakistan (Şerif Abdildin), Kırgızistan (Melektan Serimkulov), Moldavya (Alexandr Moshanu), Özbekistan (Abdülkasım Mutatov), Tacikistan (Seferali Kencaev), Türkmenistan (Şahap Muradov), Ukrayna (İ.F. Pluch) ve Kırım Tatar Özerk Bölgesi Parlamento Başkanı Mustafa Cemilev Kırımoğlu ile KKTC Cumhuriyeti Meclis Başkanı Hakkı Atun. TBMM'nin davetlisi olarak ayrıca Arnavutluk, Bosna- Hersek, Bulgaristan, Gürcistan, Hırvatistan, Makedonya, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan'dan birer, KKTC ve Kırım Tatar Özerk Bölgesi'nden ikişer parlamenterin daha Türkiye'ye gelecekleri belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle