Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7NİSAN1992SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Kürt partisi kurulabilir' diyen İnönü büyük şehirlerde aynmcılığın yeşerdiğine dikkat çekti:
Baü'da Kürtlere karşı tepki varANKA/AA (Ankara)- Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcı-
sı Erdal tnonu, Kurt kökenü
partinin kunılmasına yeşil ışık
yaktı ve "Kıin kökenli olmayı
öne çıkaracak parti kurtılması-
na karşı değilim" dedi. İnönü,
terörü destekleyen siyasi parti
olamayacağına da dikkati çeke-
rek, federasyon ve eyalet arayış-
larının Türk-Kürt düşmanlığına
zemin hazırlayacağı uyarısında
bulundu.
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal lnönü, Gü-
neydoğu sorunu, çözttmü ve
öneriler ile ilgili görüşlerini AN-
KA'ya anlattı. Güneydoğu
Anadolu bölgesinde meydana
gelen olaylarda vatandaşların
yaralarının hükümet tarafından
sarılacağını belirten Erdal înö-
nü, Nevruz kutlamaları sırasın-
da meydana gelen olaylardan
sonra bölgede incelemelerde bu-
lunan SHP'li milletvekili ve yö-
neticilerinin hazırladıkları rapo-
run koalisyon hükümetinde sı-
kıntı yaratmayacağını, tam ter-
sine yarar sağlayacağını söyledi.
Kürt ve Güneydoğu Anado-
lu sonınunun çözümü konusun-
da otonomi, eyalet ve federas-
yon gibi önerilerin bulunduğu-
nu da ifade eden Erdal İnönu,
demokratik düzen içinde çeşitli
fikirlerin söylenmesinde yadır-
ganacak bir şey olmadığını
anlattı.
Anayasal yapının korunarak
demokrasiyi en çağdaş bir şekil-
de yaşatmayı amaçladıklarını
belirten Erdal İnönü, her türlü
fikri destekleyen siyasi partile-
rin kurulabilmesinden yana ol-
duklanm anlattı.
Federasyona gidilmeye kalkı-
şıldığında PKK'nın da yaptığı
şekilde insanlann Kürt-Türk di-
SHP Genel Başkanne Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü bavramın ikinci günü ŞHP İstanbul İl Örgütünde partili-
leıie bayramlaştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurertin Sözen'le de bayramlaşan İnönü, burada yaptığı konuşmada
insanlan, Türk kökenli, Kürt kökenli diye ayırmanın kimseyc fayda sağlamav aeağını söyledi. İnönü Sözen'le >aptığı sohbette,
bavramın ilk günü ziyaret ettiği Polonezköy'ün sorunlarıyla iîgili bilgi verdi. İnönü, hükümetin 1 mayıs kutlamalarına demokratik
bir vaklaşım içinde bulunduğunu ve kutlamalar konusunda bir baskı olmayacağını belirtti. (AHMET ŞIK)
ye ikiye ayrılacağına dikkati çe-
ken İnönu, "Kürt kökenli, Türk
kökenli diye bugünden duyuyo-
ruz, görüyoruz, batıda büyük
şehirlerde ayrım var, Kürt kö-
kenli vatandaşlanmıza karşı bü-
yük bir tepki belirmeye başladı.
Sadece vatandaşlarda bu tepki
var. Böyle bir aynlık havası çı-
kıyor. Tabii ki bu Türkiye'yi iki
gruba ayırıyor" diye konuştu.
Söz konusu ayrımdan kuçuk
grupların zararlı çıkacağını be-
lirten İnönü, konuşmasını şöy-
le surdurdü:
"Büyük grup küçük grubu o
zaman ezer. Bu istemediğimiz
şey. Zaten demokrasinin temel
erdemlerinden birisi küçük
grupların ezilmeden yaşayabil-
mesi. Ama işte bunu füiiyatta
yapmayı zorlaştıran şey, işte
böyle gruplaşmalar yaratmak.
İşte federasyon arayışları böyle
sonuçlar doğuruyor. Onun için
bu yanlış bir iş, azınlıkta olan,
sayıca daha az olan etnik grup-
ların rahat yaşaması için bu ay-
nhkları öne çıkarmamak önem-
li. O açıdan bizim yaklaşımımız
en pratik, en gerçekçi ve en in-
sancıl diye düşündüğümuz için
bunu savunuyoruz. Savunmaya
da hükümet içinde de bunu des-
teklemeye çalışacağız.''
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı İnönü, Kürt partisi
kurulması yolundaki istek ve
öneriler konusundaki görüşünu
ise şöyle açıkladı:
"Kürt kökenli partiden kasıt
ne? Yalnız Kürt kökenli insan-
lar mı o partide olacak? Sanmı-
yorum, böyle şey istesinler, böy-
le bir parti kursunlar. Ben, da-
ha ziyade Kürt kökenli olmayı
öne çıkaracak bir parti kurul-
masına karşı değilim. Bunlar
normal gelişmelerdir. Ben san-
nuyorum ki sadece Kürt kökenli
olmayı öne çıkaran bir parti bü-
yük çoğunluk kazansın. Kaza-
namayacaktır. Çünkü o ülkenin
büyük çoğunluğu Kürt deyip,
Kürt kökenli olduğunu öne çı-
karmak istemeyen insanlar ço-
ğunlukta. Böyle olduğu için po-
litikanın buyük partide yürütül-
mesi daha yararlıdır."
tnönü, Viyana gezisi öncesi
AA muhabirinin somlarını ya-
nıtlarken ise hükümet \'e parti
olarak Güneydoğu Anadolu
bölgesindeki durumun olağan
hale gelmesi için çaba sarf ettik-
lerini söyledi. İnönü, 'olağanüs-
tü hal uygulamasının yarattığı
bazı sorunlar var, bunları nasıl
çözeceksiniz' yolundaki soruya
şu karşılığı verdi:
"Olağanustü hal, adı üstün-
de, olağan olmayan hal. Bu du-
rumdan kurtulmak bizim temel
isteğimiz. ••
İnönü, Türk Silahlı Kuvvet-
leri'nin bölgeye yönelik operas-
yonlannın devam edip etmeye-
ceği yolundaki bir soruyu yanıt-
larken de hükümetin koalisyon
protokolünde bulunan temel
yaklaşımının Türkiye'ye huzur
getirmek için bir taraftan de-
mokratikleşme yolunda ilerler-
ken, bir taraftan da terörü gü-
venlik güçlerinin çabalarıyla et-
kisizleştirmek olduğunu belirtip
şöyle konuştu:
"İkisi bir arada gitmek zo-
runda. Zaten terörün amacı de-
mokrasiye uymayan çözümler,
demokrasiye uymayan oluşum-
lar yaratmaktır. Demokratikleş-
meyi istemekle terörü etkisizleş-
tirmek aynı amaca yönelen yak-
laşımlardır. Halka şefkatle dav-
ranmak, halkla devleti bütün-
leştirmek, ikisini birlikte yap-
makla gerçekleşir. Terör, halkın
karşısında, halka baskı yaparak
Türkiye'yi bölmeye çalışıyor.
Bu açıdan Güneydoğu'da gü-
venlik güçlerimizin hareketleri-
ni askeri operasyonlar diye dü-
şünüp, sanki bir savaş gibi gör-
mekdoğrudeğil. ••
SHP Grup Başkanvekili Alınak, hazırladığı Nevruz raporunda koalisyonu Özal çizgisine oturmakla suçladı:
Hükümet, MGK'nın ııoteri gibiçalışıyorFARUK BtLDÎRİCİ (Ankara) - Koalisyon Oltağl SHP'nin Grup Başkanvekili hayvanvebitkilerin bile can gü-
Mahmut Alınak. Nevruzolaylanyla ilgili hazırladığı raporda, hükümeti "Mil- S S ı r g c r e k ^ m ™ ; ^
li Güvenlik Kurulu'nun kararlannı onayan noter" olmakla suçladı. Alınak, eetmimesi gcrekueım halkın "Şımak"ıayaygınbirsöyienti
" h k i G d ' d i i i i f M K i i d i k i 'a r d l :
Gözaitma ahnan kadm
yi andınyordu" dedi ve şu de-
| e r i e n d i r m e y ı y a p t l :
y ç si gcrekueım halkın
"hükümetinGüneydoğu'dainisiyatifıMGKvepolisebıraktığını" önesürerek partiierdenümitkesüğinısö>ie-
"hükümet Özal ve ANAP çizgisine oturmuştur" görüşünu savundu >en
Pa r t l l i l e n m i z
- parlamemo-
vardı: Gözaltına alınan kadın-
halkın çaresiz ve korku içinde
olduğunu. parlamento kürsü-
sünün bölge milletvekillerine
kapandığını, emirlerin MGK
tarafından verildiğini. bu gezi-
nin devlet için son şans olduğu-
nu. Silvan'daki yüzbaşının
suçüstü yakalandığı. ancak ha-
len görevinin başında olduğu-
nu. bın gizli, ötekisi açık olmak
üzere ıki devletin olduğunu.
bölgede demokrasi olmadığını.
Sosyalist Parti Başkanı Perincek göstericrlere kızıp mitingi terk etti
Mersin'de 'Kahrolsun Türkiye' sloganı
'hükümet, Özal ve ANAP çizgisine oturmuştur" görüşünu savundu.
HEP kökenli Şırnak millet-
vekili olan Alınak da. Nevruz
sonrasında olaylan yerinde in-
celemek üzere Güneydoğu'ya
giden ve Ercan Karaİcaş, Ziya
Halis. Mustafa Gazalcı ve
Mustafa Yılmaz'dan oluşan
SHP heyetinde yer almıştı. Alı-
nak. bölge milletvekili olduğu
için öbür heyet üyelerinden ayn
bir rapor hazırlayarak bayram
öncesinde Başbakan Yardımcı-
sı ve SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü'ye gönderdi.
Ahnak.Inönü'ye hitaben
yazdığı raporun başlangıcında.
26-29 mart tarihleri arasında
gerçekleştirilen gezinin Diyar-
bakır, Cizre. Şırnak ve Nusay-
bin'i kapsadığını belirtti. Aiı-
nak. Diyarbakır izlenimlerini
şöyle aktardı:
" Gezimizin ilk günü yani 26.
3.1992'de Diyarbakır SHP İl
binasında partililerle görüştük.
Asker ve polisin hükümetin dı-
şında bır otorite olduklannı,
halkın tehlikeli bir provokas-
yonla karşı karşıya olduğunu.
halka birşeyler yaptınlmak is-
tendiğıni. asker ve polisin kim-
den emir aldıklannın bilinme-
dığıni, bölgede can güvenliğinın
olmadığını, faili meçhul cina-
yetlerin artarak devam ettiğini.
partililerimiz. parlamento-
nun bir çözüm bulması gerekti-
ğini belırttiler."
Şırnak"ta SHP İl binasının
güvenlik güçlerinin açtığı ateş
sonucu tahrip olduğunu kayde-
den Alınak, "Şehir bir savaş
alanı olmaktan çok bir harabe-
!
ar
- dışında çınlçıp-
laktı. tnsanlardehşet içindeydi.
Heyet. ıl valisinc gözaltında-
ki bu kadınlarla görüşmek iste-
dığini söyledi. Ancak vali bu
işın kendisini aştığını belirtti.
Peki, bu ili yöneten kimdi? Ka-
dınlar neden tugavda gözaltın-
CUMHURİYET (Mersin) - Sosyalist
Parti tarafından İçel'de düzenlenen, Türk-
Kürt Halkı El Ele, Devlet Terörüne Karşı
Kardeşlik Barikatı' mitinginde Kürt bayrağı
taşıyarak 'Kahrolsun Türkiye' diye slogan
atan grupa polisin müdahale etmesi üzeri-
ne olay cıktı. Mitinge konuşmacı olarak ka-
tılan SP lideri Perincek, konuşmasının sık
sık kesilmesine kızarak mitingi yarıda
bıraktı.
Cumhuriyet Meydanı'nda dün 14.00'te
başlayan SP mitinginde, konuşan Genel
Başkan Doğu Perincek, son 10 ay içerisin-
de yaşanan terör olaylanrun devlet tarafın-
dan planlandığını ileri sürdü ve bu planın
Diyarbakır HEP İl Başkam Vedat Aydın'-
ın öldürülmesiyle uygulanmaya başlandığı-
nı söyledi. Devletin bu uygulamasıyla kır-
sal kesimde yaşayan vatandaşlarını kaybet-
tiğini savlayan Perincek, "Şimdi büyuk
kentlerdeki >
r
urttaşlan da kaybetmek üze-
reler. Bugüne kadar mermi ve eziyetten baş-
ka halkına hiçbir şey verememişlerdir"
dedi.
Bu arada boyunlarında san kırmızı atkı
ve filamalar, ellerinde de aynı renkte bay-
raklar olan 30-40 kişilik bir grup, "Biji
Apo', 'Biji PKK' gibi sloganlar atarak, Do-
ğu Perinçek'ten Kürtçe konuşmasını iste-
di. Perincek'in "Kürtçe konuşarak halk av-
cılığı yapamam" diye tepki göstermesi üze-
rine bu kez aynı grup, 'Kahrolsun Türkiye'
diye slogan atmaya başladı. Perinçek'in,
"Provokasyonlara gelmeyin arkadaşlar"
şeklindeki uyansını da dinlemeyen gösterici
grup, Kürt bayrağı açıp slogan atmayı sür-
dürünce, Perincek kısarak konuşmasını ya-
rıda bıraktı ve miting alanını terk etti.
çen gruba, alanda sıkı önlemler alan güven-
lik güçlerince müdahale edildi. Gösterici-
ler ve polis arasında çıkan ve sokak arala-
rına kadar taşan kovalamaca sırasında 5
göstericinin hafif yaralandığı gözlendi.
Sosyalist Parti tarafından düzenlenen mi-
ting sonrası çıkan olaylarda 9'u poliis top-
lam 20 kişinin yaralandığı, 50 kişinin de
gözaltına alındığı öğrenildi. Mersin Devlet
Hastanesi'ne kaldınlan polis memurlan 1b-
rahim Nebioğlu, Necati Onat, Osman Ala-
dağ, Osman Tutar, Doğan Kumru, Hasbi
Gökçan ile göstericilerden Ali Doğan ayak-
ta tedavi edildiler.
Miting sonrasi vikan olaylan görüntüle-
meye çalışan gazetecilerin filmleri de silah
çekilerek alınmak istendi. Olaya tepki gös-
teren gazeteciler toplu halde valiliğe sığın-
Perinçek'in mitingi yarıda bırakmasına dılar. İçel Valisi Çetin Birmek gazetecilere
karşın ısrarla slogan atmayı surduren ve da- müdahale eden polisleri uzaklaştırarak olay
ha sonra da miting alanından yürüyüşe ge- çıkmasını önledi.
B İ R S E K T Ö R Y E N İ B A Ş A R I L A R I N I S E L A M L I Y O R !
"The Temptations" kimler için çalacak?
1 2 N i & a n P a z a r a k ş a n ı ı H i l t o n C o n v e n t i o n C e n t e r ' d a r e k l a n ı , n ı e d y a v e i ş d ü n y a s ı n ı n
s e ç k i n ü y e l e r i r e k l a n ı <• e k t ö r ü n ü n y e n i b a ş a r ı l a r ı n ı a l k ı ş l a y a c a k . O g e c e K r i s t a l
E l m a B a l o s u ' n d a , " T h e T e m p t a t i o n s " h e p i m i z i ç i n ç a l a c a k . . . R e z e r v a s y o n i ç i n
( 1 ) 2 6 6 9 0 8 8 n o ' l u t e l e f o n d a n R e k l a m c ı l a r D e r n e ğ i ' u i a r a y ı n ı z .
R E K L A M C I L A R D E R N E Ğ İ 1 9 9 1 T Ü R K Î Y E R E K L A M Ö D Ü L L E R t Y A R I Ş M A S I
da tutuluyordu? Açıktır ki, sivil
otorite askeri otoritenin emrine
girmışti. DYP ve SHFnin etkin
kişileri de başta olmak üzere
bütün Şırnaklılann ortak görü-
şü ve tespiti şuydu: Halka karşı
savaş açan ve Şırnak'ı yüz mil-
yarlarca zarara uğratan doğru-
dan doğruya güvenlik güçleriv-
di.
Yine halktaki ortak kanı,
Nevruz günü saldınya geçen ve
halk topluluguna ateş açarak
insanlan öldüren ve yaralayan-
lar güvenlik güçleriydi.'"
Cizre"de ise Nevruz günü hiç-
bir sebep yokken güvenlik güç-
lerinin halka ateş açtığını kay-
deden Alınak, raporun "sonuç
ve kanaat" başlıklı bölümünde
değerlendirmelerinı şöyle sıra-
ladı:
" 1. PKK.. Nev ruz kutlamala-
nndan birkaç gün önce halkı
savaşa çağıran bildiriler yayın-
lamıştır. Güvenlik güçleri,
PKK"yı ve bu bildırileri savun-
masız halka karşı silahlı saldm
gerekçesi olarak kullanmıştır.
2. Nevruz kutlamalannda
Şırnak. Cizre ve Nusaybin'de
silahla bir tek güvenlik mensu-
bu va da PKK"lı yaşamını yitir-
memiştir.
3. Resmi yetkililerce. PKK \e
güvenlik güçleri arasında mey-
dana geldiği söylenen çatışma-
larda da herhangi bir can kaybı
yoktur.
4. Ev ve işyerleri güvenlik
güçlerince tahrip edilmiş ve
yüz milyarlarca liralık zarara
uğratılmıştır.
5. Yaklaşık 60 kişiyi silahla
öldürenler güvenlik güçleridir.
6. Basın mensubu İzzet Ke-
zer'i öldürenler de güvenlik
güçleridir.
7. Otonte, hükümette değil.
asker. polis ve timdedir. Örne-
ğin bir vali tugay komutanına
telefon açmaya bile cesaret ede-
mez durumdadır."
HûkûmetMGKnoteri
Alınak. "Bu gelişmelerde
koalisvon hükümetinin rolü.
bugünü ve vannına ilişkin dü-
şüncelerım"' başlıklı bölümde
ise Alınak, şu görüşleri savun-
du:
"Hükümet. bölgede ve ülke
genelinde inisiyatifi MGK'ya,
özel time ve polise bırakmıştır.
Bu nedenle akan insan kanın-
dan güvenlik güçleri kadar hü-
kümet de sorumludur.
Hükümet, general ağırlıklı
MGK'nın aldığı kararlan ona-
van bir noter durumuna gel-
miştir. Geçmışte Özal ve
ANAP hükümetlerine yaptırı-
lan ış. bugün koalis>on hükü-
metıne yaptınlmaktadır. Nite-
kım hükümet de. Özal ve
ANAP çizgisine oturmuştur.
Otorite hükümette değıl. hü-
kümel dışındaki güçlcrdedır.
Hükümet. devlet içinde kendi-
sini kanunların üzerindc gören,
kanun ve kural tanımaz dem-
mokrası dışı güçlerin üstüne
gıtme kararlılığını göstercme-
miş, bu güçlerle uvum ıçınc gir-
mıştir.
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
'Gizli' Viyana Seferi
S
HP lideri inönü, vitrini pek sevmiyor. Tabiatındaki,
politika üslubundaki alçak perde anlayışı yüzün-
den, kişisel etkinliklerini sergilemeye de partisel
icraatını da allayıp pullamaya kulak asmıyor.
Partisinin Grup Başkanvekili'nin onun 'militarizme teslim
oluduğunu' söyleyebilmesinde Inönü'deki gereksiz öne
çıkmama anlayışmın payı var.
SHP lideri dün, ekspres bir ziyaret için Avusturya'ya uç-
tu. 36 saatlik bu hızlı Viyana seferi Türkiye için de SHP
için de çok önemli görüşmelere sahne olacak.
Bir siyasetçinin hele de bir parti liderinin bu tür birgezi-
ye çıkmadan çok önce tantanalı bir basın toplantısı düzen-
lemesi, bu gezinin Türkiye'nin dünyadaki saygınlıgına
ekleyeceği yeni boyutları ve ülkenin yüksek menfaatlerine
kazandıracağı yeni irtifaları sağır yurttaşlara bile duyur-
ması gerekirdi. Çünkü politika pratiği böyleydi.
Ama İnönü bunu yapmadı, yapamadı, yapmıyor.
Partıli milletvekillerinin çoğunun, bu hızlı Viyana sefe-
rinden haberi yok.
Bereket Yeşilköy'de 24 saat nöbet tutan AA'nın ve TRT-
nin cefakâr havaalanı muhabirleri, yolcu listelerinde
inönü'nün adını görüp ona mikrofon uzattılar.
Böylece de Başbakan Yardımcısı ve SHP lideri Inönü'-
nün 36 saatlik yokluğu endişe konusu olmaktan çıktı.
İnönü ile biz de havaalanında karşılaştık.
inönü Avusturya Sosyat Demokrat Partisi'nin davetlisi
olarak gidiyordu. Viyana baharında el ele yürümek, vitrin
seyredip alışveriş etmek gibi olanaklar varken, yanına Se-
vinç Hanım'ı almamıştı. Bu durum dış gezilerin davullu
zurnalı ilanı gibi Türk devlet adamlığının son uygulamala-
rınadaaykırıydı.
Biraz da sıkıştırarak Viyana'daki programını sorduk.
Karşımıza allanıp pullansa, birkaç gün televizyon haber
programlarına konu olacak yoğunlukta bir program çıktı.
inönü, Viyana'da Avusturya Meclis Başkanı ile görüşe-
cek, Avusturya Başbakanı ve Sosyal Demokrat Parti'nin
lideri ile toplantı yapacak ve yemek yiyecek. İçişleri baka-
nı, Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu, Avusturya Şendi-
kalar Konfederasyonu yöneticileri ve bazı milletvekilleriy-
le ayn ayrı görüşmeler yapacak ve Türkiye'deki siyasal ve
demokratik gelişmelerle ilgili bir konferans verecek. Daha
sonra Viyana'daki Türk sosyal demokrat dernek yönetici-
leri ile toplantı ve Türkiyeli işçilerle görüşmeler yapacak.
Bütün bunlar bir buçuk güne sığacak.
inönü, kişisel ve partisel icraatını vitrinlemeye pek önem
vermiyor demiştik.
Dışişleri Bakanlığı çevrelerinden edindiğimiz bir bilgi
sunalım.
Türkiye aleyhine Avrupa Konseyi'nde olsun, AT'de ol-
sun bir karar tasarısı çıkarma hazırlığı olduğunda baKan-
lık Inönü'yü devreye sokuyor. Almanya'nın girişimiyle
çıkanlan son AT protestosu kararı öncesinde de öyle oldu.
inönü den topluluk uyesi ülkelerde iktidarda bulunan bazı
sosyal demokrat partilerin liderlerini araması istendi. inö-
nü, bu liderleri arayıp Kürt sorunu ve PKK terörünü anlattı.
Dışişleri çevreleri AT protestosunun yazılı olarak veçok
daha ağır bir biçimde çıkabilecekken sözlü hale çevrilme-
stnde inönü'nün Avrupa'daki sosyal demokrat liderlerle
olan bağlantılarmın etkisinin olduğunu belirtiyor.
Ama ne İnönü ne de SHP'li Dışişleri Bakanı bu tür bir iş-
leyişin propagandasını yapmaya yönelmiyorlar
O zaman da SHP'nin Demirel'in gölgesinde kaldığı izle-
nimi gelişip güçleniyor.
Vitrinsiz politika olmaz.
Hele sosyal demokrat politika hiç olmaz.
Yıhnaz:Topal koalisyondan
Türkîye'yi kurtaracağız
ERDOĞAN ERİŞEN (Or-
du) - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz. bayram nede-
nivle çıktığı Karadeniz gezisi-
nin son durağı olan Ordu'da
hükümeti eleştiri yağmuruna
tuttu. Yılmaz, "Türkiye'yi bu
topal koalisyondan kurtar-
mak benim boynumun borcu-
dur. Bayramdan sonra bu
hükümeti Karadeniz"in dalga-
lan gibi sarsacağım" dedi.
Bayramın ikinci günü
Ordu'ya gelen ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, Kara-
deniz'de büvük bir coşkuyla
karşılandığını belirterek hükü-
mete bayram nedeniyle "Ateş-
kes" ilan ettiğini ancak bu
coşkuyu görünce ateşkese uya-
madığını söyledi. ANAP Ordu
il binası önünde halka hitap
eden Yılmaz. "Bayram nede-
niyle hükümete ateşkes ilan et-
tim. Ancak Karadeniz'e gelin-
ce bu karanmı tutamadım.
Karadeniz"de ateşkes olmu-
yor. Ama yıne de onlara fazla
yüklenmeyeceğim. Bırakahm
onlar da bayram yapsınlar.
Fakat bır gün daha kaldı. Bay-
ram bittiği gün hükümeti topa
tutacağım" dedi.
Mesut Yılmaz, hükümeti yı-
kılmak üzere olan "topal bir
koalisyon" olarak tanımlaya-
rak konuşmasını söyle sürdür-
dü:
"Bu memleketin başında
hasbel kader topal bir koalis-
yon varsa da onun ömrû geçi-
cidir. Bu bayram günleri birlik,
beraberlik içinde olunması ge-
reken günlerdir. Türkiye'de
bugün birliğe daha fazla ihti-
yaç var. Bu hükümetin o kadar
çok zaaflan var ki, ve bu hükü-
met Türkiye'nin çok degerli
zamanmı o kadar çok boşa
harcıyor ki, bizim bir şey yap-
mamıza gerek yok. Bu hükü-
metin kendisi bizı yeniden ikti-
dar yapacaktır. Size çok bor-
cumuz var. Bu borcumuzu
ödemek için gece-gündüz çah-
şıyoruz. Bizim borcumuz Tür-
kiye'ye. bu millete. Türkiye'ye.
Türkiye'yi şu anda idare eden
bu topal koalisyondan kurtar-
mak borcumuz var."
Sezgin: 'PKK vatandaşı korkutmuş'
• ANKA (Ankara) - İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "PKK
vatandaşı çok korkutmuş" dedi. Diyarbakır, Şırnak, Siirt.
Van ve Hakkan'vi kapsayan üç günlük inceleme gezisini
ANKA ajansına değerlendiren Sezgin, bölgede yer yer
ürkütücü manzaralarla karşılaştıklannı. PKK'nın bir müddet
bekledikten sonra yeniden eylemlere balyayabileceğini ancak
güv enlik güçlerinin bu saldınlan önleyebilecek güce sahip
olduğunu söyledi ve "Şırnak'ta. Silopi'de gündüz devlet gece
PKK egemendi. Şimdi gece ve gündüz devlet hakimiyeti
kıhnmıştır"dedi.
TBMM'nin 72. yıldönümü
• AA (Ankara) - TBMM'nin 72. kuruluş yıldönümü
kutlamalarına bu yıl Balkan, Karadeniz ve Orta Asya Türk
cumhuriyetlerinden 11 parlamento başkanı ile 13 ülkeden
parlamenterler davet edildi. 22 nisan günü başlayacak 'Milli
Egemenlik Haftası' dolayısıyla düzenlenecek törenlere davet
edilen parlamento başkanları şunlar: Azerbaycan (Mehmet
Mehmedov), Beyaz Rusya (S.S. Suskeviç), Kazakistan (Şerif
Abdildin), Kırgızistan (Melektan Serimkulov), Moldavya
(Alexandr Moshanu), Özbekistan (Abdülkasım Mutatov),
Tacikistan (Seferali Kencaev), Türkmenistan (Şahap
Muradov), Ukrayna (İ.F. Pluch) ve Kırım Tatar Özerk
Bölgesi Parlamento Başkanı Mustafa Cemilev Kırımoğlu ile
KKTC Cumhuriyeti Meclis Başkanı Hakkı Atun.
TBMM'nin davetlisi olarak ayrıca Arnavutluk, Bosna-
Hersek, Bulgaristan, Gürcistan, Hırvatistan, Makedonya,
Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Slovenya ve
Yunanistan'dan birer, KKTC ve Kırım Tatar Özerk
Bölgesi'nden ikişer parlamenterin daha Türkiye'ye
gelecekleri belirtildi.