Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN1992 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yargıç bağımsızlığını etkıleyen nedenler çok değışıktır Dolayısıyla bütün bu
nedenlere karşı yargıç bağımsızlığının korunması ıçın de çeşıtlı guvencelere
gereksjnımJer vardır. Asıl önemh ve güç olan, yargıçlann yürütme orgam
karşısındakı bağımsızlığını sağlamaktır.
Prof.Dr. NE VZAT TOROSLU A ÜHukuk Fakültesi
Devleün başta gelen gorevlennden bın de adalet
dağnmaktır Iyı bır adaletın başlıca koşulu ıse
adaletı dağıtanlann, yanı yargıçlann
bağımsızlığıdır Zıra en kuçuk bır yabancı un-
surun mudahalesı ıle bozulan bıncık sosyal ku-
rum adalettır Bu ıtıbarla, herhangı bır ma-
kamın, otontenın baskısı ve etkısı altında hu-
kum veren >argıç, adaletı yenne getıremez Bu
gerçeğı kabul eden butun hukuk devletlen
yargıç bağımsızlığını anayasal bır kural halıne
getırmışlerdır
Bağımsızlık. tarafsızlıkla bırlıkte o derece
onemlı sayılmıştır kı uluslararası metınlerde
bunlar yargıcın nıtelıklen olarak değıl sanığın
hakkı olarak duzenlenmıştır Nıtekım Bırleşmış
Mılletler "İnsan Haklan Evrensel Beyanname-
sfnde "Herkes haklanrun. borçlannın veya
kendısıne karşı cezaı mahıyette herhangı bır ıs-
nadın tespıtınde davanın bağımsız ve tarafsız bır
mahkeme tarafından gorülmesı hakkına sa-
hıptır" (m 10) derulmektedır Aynı şekılde
'"Insan Haklan Avrupa Sozleşmesı" de mahke-
menın bağımsız ve tarafsız olmasını öngormek-
tedır
Ancak bu ılkenın soyut olarak kabul ve ılan
edılmesı yeterlı değıldır Önemlı olan, buna uy-
gulamada geçerlıhk kazandırmakür Işte bu
amaçladır kı demokratık anayasalarda yargıç
bağımsızlığına ılışkın yenı formuller ortaya
atılmış ve yenı kurumlar oluşturulmuştur
Ülkemızde bu konuda Batı ulkelenndekıne
benzer duyarlılık ve çabalar 1950"lı yıllarda gı-
derek yoğunlaşmış ve nıhayet 1961 Anayasası ve
onu ızleyen duzenlemelerle buyuk mesafeler ka-
tedılmıştır
Ancak 12 Eylül asken yönetımı, 12 Eylül on-
cesı donemın anarşık olaylannın sorumlulu-
ğunu çeşıtlı kurumlar arasında paylaştınrken en
buyuk payı unıversıte ıle adbyeye ayırmıştır Bu
donemde unıversıteye yonelülen suçlamalar ve
ındınlen darbeler uzun sure kamuoyunu meşgul
etmış ve halen de etmektedır Buna karşılık adlı-
yeye yoneltılen ve daha da ağır olan suçlamalar
ve darbeler. bır turlu anlaşılmayan nedenlerle,
kamuoyuna fazla yansımamış ve eleştın konusu
edılmemıştır
Yargıçlara indirilen darbe
Adlıyeye yonelülen suçlamalardan en buyuk
payı yargıçlar almıştır, dolayısıyla en buyuk 4ar-
be de yargıçlara ındınlmıştır Nıtekım o done-
mın en ust duzey yetkılılen, polısın bınbır guç-
lukle yakalayıp yargıç onüne çıkardığı suçlu-
ların, bağımsız ve dokunulmaz yargıçlar tara-
fından sorumsuzca serbest bırakıldıklarından
yakınıyorlardı O halde yargıçlan dokunulmaz
olmaktan çıkarmak ve cıddı bır şekılde dısıplın
altına almak. onlan yurutmenın bır tur ajanı ha-
lıne getırmek gerekıyordu
Yargıç bağımsızlığına karşı çıkanlar, bunun
yargılamaya yasama ve yurutmenın ustûnde bır
yer sağladığını ılen surmuşlerdı Oysa yargıç
bağımsızlığı, yargılamaya ustunluk sağlamak
amacına değıl. hak ve ozgurluklenn guvencesı
olan yargılama faalıyetmın gereğı gıbı yapılabıl-
mesı ıçın yargıca memur statusunden farklı ve
onu ıç ve dış etkılerden masun tutabılecek bır
statu sağlamak amacına yonelıktır
Yargıç bağımsızlığını etkıleyen nedenler çok
değışıktır Dolayısıyla butün bu nedenlere karşı
yargıç bağımsızlığının korunması ıçın de çeşıtlı
guvencelere gereksınım vardır Asıl onemlı ve
guç olan, yargıçlann yurutme organı karşısında-
kı bağımsızlığını sağlamaktır Nıtekım yargıç
bağımsızlığına yonelık en buyuk tehdıtleryürut-
me organından kaynaklanmıştır Aynı şekılde
yargıç bağımsızlığı ıle ılgılı butun sıstem ve ku-
rumlar da esas ıtıbanyla yargıçlann yurutme
karşısındakı bağımsızlığını sağlamak amacıyla
ortaya atılmıştır Bu ıtıbarla yargıç
bağımsızlığını sağlayabılmek ve koruyabılmek
ıçın anayasalara bazı genel hukumler koymak
yeterlı değıldır Yargıçlarla ılgılı çeşıtlı ışlemler
ve bu ışlemler yonunden yargıçlann yurutme ıle
olan ılışkılen, yargıç bağımsızlığını sağlavacak
bıçımde aynntüı olarak duzenlenmelıdır
Yargıçlık güvencesi
Yargıçlann bağımsızlığını yurutmeye karşı
koruyan onlemlenn başında "yargıçlık güven-
cesi" gelır Bu guvenceyı. bın dar oburü genış
anlamda olmak uzere ıkı şekılde anlamak mum-
kundur Dar anlamda guvence, yargıçlann azie-
dılememelennı ıfade eder Genış anlamda gü-
vence ıse yargıçlann sadece azledılememelennı
değıl, a> nca kanunda göstenlen haller ve usuller
dışında geçıa de olsa gorevden abnamamalan,
emeklıye aynlamamalan, aylık odenek ve obur
ozluk haklanndan yoksun kıbnamamalan ve n-
zalan olmaksızın yerlennın değıştınlememesı
gıbı hususlan da ıçenr Yannkı yazımda bu ko-
nu>u Yuksek Hakımler Kurulu'nu ışleyerek
surdureceğım
ARADABIR
Dr. ENGtN ÜNSAL
Sosyal Demokratların
Geleceği
1960lıyıllarda unlu Amerıkalı halkşarkıcısı BobDylan-
ın yuz bınlerı ayağa kaldıran bır ezgısı vardı Çıçeklere
benzettığı fıdan gıbı gençlerın anlamsız savaşlara gıdışle-
rını ve gerı donmeyışlerını dıle getırıyor ve soruyordu Çı-
çekler nereye gıttı9
Sonraları Vıetnam savaşı sırasında halkın dılınden du-
şurmedığı bu ezgının sozlerı bana başka bır boyutta kendı
ulkemı anımsatıyor ve sosyal demokratlar nereye gıttı"
sorusunu sormaya zorluyor Savaşa gıden çıçek gıbı
gençlerın ne zaman gerı doneceğını ve yaşadıklarından
ders alıp almayacağını soran Bob Dylan acaba aynı soru-
'yu Turkıye nın sosyal demokratlarına sorsa nasıl bır yanıt
alırdı?
1980 oncesınde ülkemızde sosyal demokrat oylar yuzde
kırk dolayına ulaşmıştı Sonra bırden sahnenın ışıkları
sonduruldu ve ışıklar yenıden yandığında seyırcıler ulke-
de demokrasıye karşı surdurulen bır başka teroru korkuy-
la ve kaygıyla ızledıler 12 Eylul anlayışı ulkede bırçok şeyı
bırçığ gıbı ezerek toplumu bugunlere kadar getırdı Ancak
1992 başlarında toplum yenıden yapılanma surecıne gıre-
bıldı Bır toplumun yenıden sağlıklı bıçımde yapılanabıl-
mesı o ulkede demokrasınm sağlıklı ışleyebılmesıne bağ-
lıdır Demokrasınm sağlıklı ışleyebılmesı ıçın de sıyasal
yelpazenın sağ ve sol kanadının parlamentoda gerçeğe
uygun bır bıçımde temsıl edılmesı gereklıdır
1991 yılında yapılan genel seçımlerde Turk sağının tum
ayrıntıları ıle parlamentoda temsıl edıldığı, fakat Turk solu-
nun gerçek gucunun parlamentoya yansımadığı bugun
gozle gorulebılır bır nıtelık kazanmıştır
4980 oncesınde seçmenlerın yuzde kırkıntn desteğını
kazanmış sosyal demokrat duşunce sermayenın yanında
açık tavır almış ve emeğı acımasız bır baskı aljında tut-
muş, askerı yonetım sonrasında yapılan seçımlerde ıktı-
dar olamıyorsa olayda bır yapısal bozukluk var ve konu-
nun çok cıddı olarak ırdelenmesı gerekır demektır
1980 sonrasında beş general tarafından çıkarılan 2533
sayılı yasa o gun var olan tum sıyasal partılerın kapanma-
sını ve mal varlıklarının Hazıne'ye verılmesını ongormuş-
tu Sosyal demokratların perışanlığı ışte bu yasa ıle başla-
dı ve bugun bıle surup gıtmektedır 2533 sayılı yasa ıle ka-
patılan ortanın solundakı CHP'nın mırasına sahıp çıkmak
ısteyen çeşıtlı gınşımler yaşanmış ve sonunda ıkı belırgın
partı olarak DSP ve SHP gündemde kalmayı başarmış-
iardır.
CHP'nın son genel başkanı Sayın Ecevıt, CHP ıçınde ya-
şadığı ve bır anlamda demokrasının doğal gereğı olarak
kabullenılmesı gereken gruplar arası çekışmelerden yakı-
narak yenı bır partıleşme surecını başlatmış ve benmer-
kezcı bır partı yapısının ortaya çıkmasına neden olmuştur
Eskı dostlarına guvenmemış, beraber olduğu ınsanları bır
sure kullandıktan sonra terk ederek, herkese kuşkuyla ba-
karak başarılı olmak yolunu denemıştır Buna karşılık SHP
kapısmı herkese açarak yamalı bohçaya benzeyen bır uye
yapısı ıle polıtıkayapmayaçalışmıştır Partı merkezının ıç
dısıplını sağlayamaması ve onculuk gorevını yerıne getı-
rememesı sonucu partı bolgecılık, mezhepçılık ve çıkarcı-
lık motıflerı ağır basan bır dernekleşme surecını yaşama-
ya başlamıştır
Bu ıkı ayrı yaklaşımın tutarsız yankılanmaları 1980 son-
rasında varlığı gıderek artması gereken sosyal demokrat
oyları adeta başka partılere gıtmeye zorlamıştır Bır dar-
boğazı geçmekte olan sosyal demokratların duztuğe çıka-
bılmesı ıçın şımdı bır umut belırmıştır Yenı bır kuruluşta
sosyal demokratların butunleşmesı Bu yenı kuruluş zen-
gın deneyımı ve guvenılır adı ıle ancak yenıden açılacak
CHP olabıhr
Elbette sosyal demokratları yenı bır CHP'de butunleştır-
menın onkoşulları vardır Yenı bır partı tuzuğu ve 2000'lı
yılların gerçeklenne ayak uyduracak yenı bır partı progra-
mı son derece onemlıdır Partı yonetımının tabanda eğıtıl-
mış uyelerce gerçekleştırılmesı, kışılerın değıl ılkelerın
onde olacağı bır partı anlayışının egemen kılınması ve
partının uretken devınımlere açık tutulması sosyal demok-
ratların ıç butunluğunu ve buyume olasılığını sağlayacak
etkenler olacaktır •
Çok buyuk bır yanlışlığın duzeltılmesı ıçın 12 Eylul yone-
tımınce kapatılan sıyasal partıleraçılmalı ve mal varlıkları
gerı verılmelıdır Turkıye boylece demokrası adına buyuk
bır ayıptan kurtulmuş olacaktır
2533 sayılı yasanın kaldırılması ve CHP'nın yenıden açıl-
ması ıle Turk demokratık yaşamı daha sağlıklı bır ortama
kavuşacaktır Işte ancak o zaman goçmen kuşlar gıbı baş-
ka partılere sığınmış sosyal demokratlar kendı oz yaylala-
rına donebıleceklerdır
ÎSTANBUL
2a 4.-3.5.1992
Avrupa
Endüstri Fuarı
Istanbul Teknık
Unıversıtesı Kampusu
Maslak
Sizi de bekliyoruz.
ÂTATÜRKTEN
DÜŞÜNCELER
Yayına hazırlayan
Enver Ziya Karal
6 bası I5 000 Iıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeb goodcnlmez.
ZİVERBEY
KÖŞKÜ
llhan Selçuk
12 bası 10 000 Iıra (KDV
ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-îstanbul
Işsizlikve Askerliğiii Kısattdması
Ülkemıze gelen Avrupalı ekonomı uzmanlannın bır kısmı, "orduyu
sivıl hizmetlerde çahştırmamızı" önermıştır. Bız de aynı şeyı
önermekteyız.
Prof. Dr. TAHSİN TOKMANOĞLU
Son bır yıldan ben askerlığın kısaltılaca-
ğı haberlen ortalıkta dolaşmaktadır Aske-
re gıdecek gençlenmız de kısa donemden
yararlanabılmek ıçın çıkacak yasayı bekle-
mekte ve askerlıklennı olabıldığjnce gecık-
tırmeye çalışmaktadırlar Bır ınsanın asıl
ışınden (mesleğınden), kısa bır sure ıçın de
olsa uzaklaşması, bazı aksaklıklann ve
unutkanlıklann ortaya çıkmasına neden
olur Bu nedenlerle askere gıdecek gençlen-
mızın, kısa donemden yararlanmak ıste-
melennı haklı bulmaktavız Ulke savun-
ması gıbı önemlı bır olayın ortaya çıkması
habnde, hepımız askenz ve ustumuze duşe-
cek gorevlen seve seve yapanz Olağanustu
olan bu durum, konumuzun dışında kal-
maktadır
Uzennde durmak ıstedığımız asıl sorun
şudur Bugun ülkemızde, ışsızlığın çok bu-
yuk boyutlara ulaştığı sık sık soylenmekte-
dır Yetkıblenmız de ışsızlığın ulaştığı bo-
yutlar hakkında korkutucu sayılar ver-
mektedırler Bız bu sayılan burada yınele-
mek ıstemıyoruz ve şu sonıya yanıt anyo-
ruz
İşsizliğin bu kadar buyuk boyutlara ulaş-
tığı bır donemde, askerûğin kısaltüması iş-
sizliği daha fazla arttırmaz mı? İşsizliğin
daha fazla artmasından doğacak zarariaruı
neler olacağuu tam olarak saptadık mı? Bu
koşullar altında, askerliğin kısaltılması ül-
kemize varar mı, zarar mı getirecektir? Ar-
tacak işsizliğin doğuracağı anarşık olaylan
ve ahlak duşukluğunu nasıl onleyeceğız? Bu
amaçla hazırlanmış plan ve projelerüniz var
mı?
Bu sorulanmızı, yersız \ e gereksız bulan-
lar vardır Askerbğın kısalmasıyla ışsızlığın
artmayacağıru duşunenler ve "İşsızlık za-
ten çok büyuk boyutlarda, once onun çare-
sını bulalım, askerbk suresını bununla ka-
nştınnayabm" dıvenler bulunabıbr
Askerlik suresinı dikkate alarak işsizbğe
bir oranda da olsa bır çare bulabıleceksek,
niçin büiikte düşûnmeyelim. Aynı durumla
karşılaşan ılen ulkelerde nelenn yapıldığını
bılmemızde büyûk yararlar bulunmakta-
dır
Bir örnek; Amenka Bırleşık Devletlen,
Bınncı Dunya Savaşı'ndan sonra ordusu-
nu kuçultmeye ve erlennı evlenne gonder-
meye başlayınca, bakmışlar kı ışsızlenn
sayısı suratle artıyor ve bunun da bırçok
zararlan oluyor Savaştan sonra yenı ış
alanlannın açılması ıçın oldukça uzun bır
zaman gereklı Bu zamanı kazanmak ama-
cıyla "orduyu sivi] hizmetlerde çalrştırma"
duşuncesı ortaya atılmış ve gelıştınlerek
uygulanmıştır
Amenka'da bızlere, o yıllarda ordu tara-
fından yapılmış bentler, göletler, koy yolla-
n ve ağaçlandınlmış alanlar gosterdıler
Ülkemize gelen A\ rupalı ekonomi uzman-
lannın bır kısmı, "orduyu sivil hizmetlerde
calıştırmamızı" önermiştir.
Biz de aynı şeyi onermekteyiz.
Sivil hizmetler
17 Mart 1992 gunlu Mılbyet gazetesmde,
Sayın Necatı Doğru tarafından yayımlan-
mışbulunan"Erzıncan Bırden Bırke-
mık" başlıklı yazıda, açıklanmış olan du-
rum ve sayılar, bır Turk olarak hepımızı
ağlatmaktadır Erzıncan Valısı tarafından
bır bıbm kuruluna hazırlattınlan rapordan
abnmış bulunan bu bılgılenn ve sayılann,
gerçeğı tam olarak yansıttığı kanısında-
yım
Yazıda bebrtıldığı uzere, yıbn 111 gu-
nunde Erzıncan'da yer, gok, toprak ve
ağaçlar da donuktur Çünkü bu gunlerde
ısı hep sıfınn altındadır 100 donum topra-
ğın ancak 19 donumu, kultur arazısı olma-
ya elvenşbdır Üzennde ot bıtmez, ağaç ye-
şermez olan alanlar da toplam Erzıncan
arazısının % 37'sı kadardır Erzıncan'da
ışlenebılır toprak o kadar azdır kı ağalık bı-
le yeşenp gebşememışür Topraklar çok
boluk pdrçük haldedır Koca Erzincan
1990 yılında tanmdan ancak 115 milyar TL
kazanabilmıştır. Onun da 80 milyarı, pan-
car parasıdır. Öbür koylere ancak 35 milyar
TL kalmaktadır.
1991 yılında devlet Erzincan'a 217 milyar
TL harcamış, karşılık olarak ancak 65 mil-
yar toplamıştır. Son 10 yılda, köy okulları-
nın 169 tanesi kapatılnuştır. İstanbul'da bu-
gün 700.000 Erzincanlı yaşamaktadu*. Er-
zıncan'da y aşay an ıse 9 ılçesi ve 569 köyüyle
birlikte 299.00b'dir."
Açıklanan durum ve sayılar, ülkemızde
korkunç boyutlara ulaşmış olan toprak
erozyonunun doğal sonuçlandır Toprak
erozyonuna karşı etkılı bır savaş açılmadı-
ğmdan, bırçok ılımız yavaş yavaş Erzın-
can'ın acıklı durumuna gebnektedır, bırço-
ğu da gelmış ve geçmıştır
Ülkemizde her yıl yarım milyar ton top-
rak, erozyonun etkisiyle akıp gitmektedir.
Toplam arazimizin % 83'unde erozyon ol-
maktadır. Ilen ulkelerde bu oranın onda
bın kadar erozyon olursa, butun ınsanlar
ayağa kalkar Her yıl erozyon nedenıyle
kaybettığımız değerlenn toplamı, yılbk
bütçemıze denktır Fakirugimizin en onemli
sebebi, durdurmak için gereklı olan uğraşı
benüz vermeye başlamadığunız erozyondur.
Bılımsel kongrelerde goruştuğumuz Av-
rupalı erozyon uzmanlan, bızlere şu a a
sozlen soyledıler u
Atalanmzın Orta Asya'-
dan ayrılmalannın sebebi, oradaki toprakla-
rın erozyonun etkisiyle yok olmasıdır. Şımdı
de Anadolu'da buyuk çapta erozyon ol-
maktadır Topraklannız akıp gıdıyor, gen-
de üzennde yaşama olanağı bulunmayan,
kayalıklar kalıyor Acaba yakın bır gele-
cekte, Anadolu'dan başka bır yerlere gıt-
meyı mı planladınız''"
Uzmanlann bu a a sozlen karşısında,
ezıldık, yerlere gırdık Soylenenlere karşı
çıkamadık. çunku tamamıyla gerçeğe uy-
gun olduğunu, ülkemızde yakından gor-
müş ve acısını. butun ıbklenmızde duy-
muştuk
Ülkemızı erozyon felaketınden kurtar-
mak, bız ormancılann. yalnız başımıza ya-
pabıleceğımız bır ış olsa, vatandaşlanmız
emın olsun kı hemen yapacağız Ne yazık
kı gucumuzu çok aşıyor Konunun bir dev-
let sonınu olarak ele alınması, araziden ya-
rarlanmanın bir bilimsel plana bağlanması
ve insanlarunızın yaşanttsının da bu plana
uygun hale getirilniesi gerekmektedir. Eroz-
yonun durdurulması ıçın bırçok ışın yanı
sıra genış çapta ağaçlandınlmalann da ya-
pıbnası gerekbdır Nerelenn ne şekılde
ağaçlandınlacağını da hazırlanacak bıbm-
sel plan gosterecektır Otlak alanlanmızda
da plansız otlatma yapıldığından, gun geç-
tıkçe venm azalması olmaktadır Birçok
otlak alanımız, ot dahi yetiştiremeyecek ha-
le geuniştir. L lkenuzde son vıllarda gönilen
et uretimindeki azalmanın asıl nedeni budur.
Erzıncan gıbı arazısı dağbk olan ıllen-
mızde, ıkı tane buyuk doğal kaynak bulun-
maktadır Bunlann bın orman, oburu de
otlaklardır Bu doğal kaynaklanmızı, bı-
bmsel yontemlere uygun şekılde ışletmedı-
ğımız surece, fakırbkten kurtulamayız Bı-
bmın gosterdığı yolda yumyecek olursak
hem uretım artacak hem de ışsız ınsanlan-
mıza ış alanlan açılacaktır 1leri ülkelerin
uyguladığı bu bilimsel yöntemleri biz de ay-
nen uygulamak zorundayız, başka çıkış yo-
lumuz yok tur.
Sonuç
Bırçok kımse, "Bu soyledıklennızı yap-
mak ıçın çok para gereklı Turkıye'nın but-
çesı bunlan yapmaya yetmez" demektedır
O halde orduyu sıvjl hizmetlerde çalıştıra-
bm. ışsızlığe de çozum olur Bu onenmızın
dikkate alırtmasında yarar vardır
TARTIŞMA
Türkiye'nin Milli Sağlık Politikası
Bızım uzennde durmak ıstedığımız nokta, yenı bır sağlık politikası
düşunulurken beraberınde >enı hukukı duzenlemelerı de getıreceğı
sezısıdır
PENCERE
Her Derde Deva
Serbest Piyasa...
Edırne'den Sarp Sınır Kapısı'na kadar uzanan Kuzey ku-
şağında fuhuş yapan Rus ve Rumen kadınlar ıçın ıvedı ön-
lem alınması ıstenmış Once MÇP mılletvekıllerı konuyu
Meclıs'e getırerek bır araştırma onergesı vermışler Ardından
DYP mılletvekıllerı ayaklanmışlar, demokratık kıtle orgutlerı-
nı bu konuda duyarlı olmaya çağırmışlar.
Bır DYP mılletvekılı demış kı
'— Bu kadtnlar kendı ulkelenne dövız transfer edıyoriar Mec-
lıs bu ışe el koymalı, Rus ve Rumen kadınlar elıyle ıthal edılen
fuhuşu engellemelı "
•
Neolıberalızm butun dunyada esıp tozutuyor, yakıp kavu-
ruyor, varsa serbest piyasa, yoksa serbest piyasa' Pazar
ekonomısı her derde deva1
Aldım-sattım kuralı çağdaş dun-
yanın kuytuluklarına ışlıyor, sınırlar kalkıyor, gumruk duvar-
ları ınıyor, dunya tek pazara dönuşuyor
Kotu ıtıu'
Serbest rekabet kotu olur mu'
'Yerlı' ya da 'mıllı' dıye kotu mal sokuşturanlara ne yapı-
lır? Açarsın sınır kapılarını, eloğlunun gıcır gıcır, pırıl pırıl mal-
larını ıthal edersın Serbest pıyasada yerlı-yabancı rekabetı
tüketıcının yaranna calışır Yok kotaymış, yok korumaymış, yok
gumruk resmıymış, yok ıthal yasağıymış
Haydı canım sen de
Eloğlu bır otomobıl motoru yapıyor, 300 bın kılometrede
yağ gıbı çalışıyor Senın yerlı motorun 100 bınde pes edıyor-
sa ne yapacaksın? Gumruklerı kapatıp ıthal yasağı koyarak
tuketıcıyı ılle de yerlı motora mı mahkûm edeceksın?
Alaman motoru
Fransız balatası, Italyan şanjmanı, Çekoslovak dışlısı, In-
gılız contası, Isveç karburatoru, Japon aynası bızımkını kat-
lıyorsa, Vafan, mıllet, Sakarya' nutku atarak yurttaşımızı
kazıklayamayız
•
Gelelım ıthal fuhuşa
Rumen malı, Rus sermayesı Edırne'den Sarp Sınır Kapı-
sı'na kadar ortalığı sarmışsa ne yapmalı7
Orospuya kota mı
koyalım? Gumruk resmını mı yukseltelım9
Ithal yasağı mı uy-
gulayalım?
Serbest piyasa ekonomısıne ters duşmez mı^
Rumen daha cıvelekse
Rus gerçekten sarışınsa
Bızım bıyıklılar serbest pıyasada yabancı malına rağbet edı-
yorsa yukarıdan aşağıya emru kumandayla piyasa ekonomı-
sını duzenlemek olanaksızdır
Tek çare teşvık tedbırlerını arttırarak fuhuş sektörunde yerlı
uretımın payını arttırmak olabıhr Vergı ladesı gıbı destekler
de duşunulebılır, ama, karma ekonomı ya da devletçılık gıbı
modası geçmış polıtıkalara sapmayalım
Bızım kara bıyıklıların alım gücunu yapay önlemlerle dü-
şürmeye kalkmak da nafıledır
Edırne'den Kars'a kadar bu vatan bızım' Ancak haması
nutukların modası gectı, yasaklarla pıyasayı duzenleyeme-
yız Her şeyın çaresı piyasa ekonomısındedır
Demokrası demek piyasa ekonomısı demek, piyasa eko-
nomısı demek demokrası demek ,
Ya kadın pazarı?
Lafı mı olur, pazar ekonomısının dışında hıçbır çozüm yok-
tur Eğer Rumen bızım mallara fark atıyorsa, Rus ışını daha
ıyı yapıyorsa
Devlet ne yapsın?..
1 MAYIS
MİTİNGLERİ
CUIVIHURİYETİ
İCİN BİRLEŞ!
ANKARA 1 Mayıs 1992 Cuma saat 15 00 Etitk - Kasalar mevkıı
Konuşmacı HASAN YALÇIN
İSTANBUL 1 Mayıs 1992Cuma saat 15 00 Gazıosmanpasa Ueydanı
Konuşmacı OOĞU PERİNÇEK
İZMİR 1 Mayıs 1992 Cuma saat 12 00 Konak Eskı Balık Halı Onü
Konuşmacı YALÇIN BÜYÜKD^GLI
ZONGULDAK 1 Mayıs 1992 Cuma saat 16 00 Işçı Anıtı Meydanı
Konuşmacı ZEYNEL COŞAR
SOSYAUST PARTI ve SENDIKALARIN BIRLIKTELIGI ILE
Tel Islanbul244 12 94-Ankara 435 27 Û7- Izmır 63 65 79-2oguldaK 333 40
Geçen gunlerde Sağlık Bakanı Sayın
V ıldırını Aktuna nın basında bır beya
nı çıktı Sayın Bakan sanınm bır toplantı
dd artık Turkiye nın mıllı sağlık polıtıkd
sanın Sdptanmdsı gerektığını ılen surmuş
tu Sa\ın Bdkan ın bu goruşu bızı eskı
adıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlı-
ğı'nda görev yaptığımız yıllara göturdu
1970 lı yıllarda ddı geçen Bakanlıkta gore%
\aparken katıldığımız değışık konulu top-
ldntıldrda \e konse\Ierde Bdkanlığın yo-
nctım bınmlennın başkanlan \e unnersı-
telenmızın değerlı bılım ddamkın zamdn
zaman Sayın Bakan'ın ılen surduğu bu fıkrı
ılen suruyorlardı Ancak hıç kımse açık \e
seçık olarak bu polıtıkanın ana hatlannı
kesınhkle ortay a koy muş değıldı Ne \ ar kı
genel duşunce boyle bır pohtıkdnın ancak
genış kdpsamlı ve konuyld ılgılı butun ku-
rumlann temsılcılennı ıçeren bır komısyo-
nun veya kurulun çalışmalanyla saptana-
bıleceğı merkezınde ıdı
Sağlık Bakanlığı ıle ılgılı yasalan ıncele-
dığımız zaman 5 Ocak 1961 tanh ve 224
Sdvılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştiril-
mesi Hakkında Kamın adındakı \asanin
kdbul edılerek yururluğe sokulduğu tanh-
ten berı Turkıye nın sağlık polıükdsının
temclını teşkıl ettığını goruruz Bu \dsa o
zamdnın andvdsasınddkı sosyal ıçcnklı hu-
kümlere uygun olduğu gıbı bugunku ana-
ydsamızın hukumlenne de uvgundur
Ancak ydsdlarddkı hukumlenn ozlenen
amdç doğrultusundd uvgulama^ı amacın
gerçekleşlınlmesı ıçın çok onemlıdır Bır
yasanın Turk mılletının açık ıradesı ve ıste-
ğı olduğunu ınkâr etmek mumkun deeıl-
dır
Bu nedenle vurutme vetkısını kullanan
ıddrenın ydsdlann oneordueu hızmetlen ve
bu hızmetlenn gereğı olan mekanızmaldn
tdvız vermeden. hassasıyetle yurutmesı zo-
runludur
224 sayılı kdnun bırtdkım prensıpler
kovmuş kldsık dıyebıleceğınuz bakanlık
kuruluşldrından ayn oldrdk Sosyalleştir-
me Sağlık Teşkilatını ozel olardk duzenle-
mıştır
Sanırız sozleşme ıle personel çdlış-
tırmd dd once bu kanunla duşunulerek
uvguldnmd aldnına ^okulmuştur Sonrdkı
vıllardd vururluge sokulan 29 6 1978 gun
vc 2162 sdvılı Sağlık Personehnin TamiSu-
re Çalışma Esaslanna Dair Kanun da yıne
224 sdvılı kanunun ongorduğu sağlık polı-
tıkdsının tdmamldyıcı bır parçası oldrak
duşunulmuş ve kdnunun bazı hukumlennı
yururlukten kaldırarak yenı esaslar getır-
mışsede uvgulaması uzun surmemıştır
Bugün ıktıdar olan koalısyon hukıimetı-
nın uvgulatmavd başlddıgı "Veşil Kart"
sıstemı de 224 savılı kdnunun bır gereğı gıbı
gorunmekte \d dd bu kdnun goz onune alı-
narak duşunulmuş bır sıstem olarak gelıştı-
nlmek ıstenmektedır
Denılecek odur kı. Turkıye ıçın yenı bır
sağlık politikası oluşturma eğılımlennı uy-
gulamayd sokmadan once eldekı hukukı
duzenlemelen ıyıce ıncelemek bugun ıçın
uvgulamanın ne durumda olduğunu. ne
oranda uvguldnmış olduklannı bu uygu-
lamalann bugun hızmetı nereye kadar ge-
lıştırdığını dksamaldr vdrsa nedenlennı
ydsdnın uygulanmasında sapmalar varsa
bunun da nedenlennı çok sağlıklı bır bı-
çımde saptamak zorunludur Romalıların
dedıgı gıbı ıyı kanunlar kotu uygulanırsa
kotu ve olumsuz sonuçlar venr
Ote vdnddn geçmış vıllardd dd turlu ve-
sılelerle uzennc bdsıldığı gıbı Turkıye de
sağlık hızmetlennın ozlenen sevıyeye gele-
memış olmasının bu hizmetler ıçın butçe-
lerden dvnlan pdvın dz tutulmdsından
kaynakldndığı da doğrudur. ancak bu ko-
nunun avn bır vuzudur O\sa bızım uze-
nnde durmak ıstedığımız nokta. yenı bır
saglık politikası düşunulurken berabenn-
dcyenı hukukı duzenlemelen de getıreceğı
sezısıdır
Gerek duvulan durumldrdd venı vasdldr
çıkdimdyd kdrşı olmdk elbette doğru bır
goruş olamaz Ancak elde yeterlı ve uygu-
lanabılıryasalar varken ve buydsalarld ıyı
sonuç dlınabılecek polıtıkdldn yurutmek
oldndk ıçınde ıken sddece bunlann eskılı-
ğınden ve artık ışe vardmddığınddn soz
ederek yenı hukuk duzenlemelenne gırış-
mek enazından zamdn kdybıveemek ısra-
fıdır
Kanımızcd bugunku yonetımın ışı guç-
tur ve kdvbcdecek fazld zamdn ve emeğı
voktur
BU KiTAP
OKUNUR VE
"KONUŞULUR
• Bir "yaramaz-hrjsan"
çocuğun afaroznamesi bu..
• Sosyal demokrasi-yerel
yönetim-parti üçgenindeki
oykırı anılar, yorumlar,
, öneriler, görüsler.
• İnönü, 12 Eylül ürünü
mü? Kim demis!
"YıHar boyu sosyal demkıvsiye
gonul verenkre, elyordamıyh
coğdas, demokratık sosyalızmı
mum çığında bulmayo
çolısanlaro.." 4
Ödemeli İsteme/Yazısma
P K. 347 Yenisehır Ankara Tel (9-4)
Bir Belediye Boşkanından
Genç sosyal detnokrat
belediyeler üzerindeki
baskıların trajikomik öyküsü
' Baykol, Karayalan,
Gürseler..
43579 11 Fax (9-4)4352845
CIKTI.. KiTAPEVLERİNDE ARAYINIZ
TARIK ZAFER TUNAYA'YA
ARMAĞAJV
llk bolumde Aydın Aybay, Erdoğan Tezıç, Rona
Aybay, Bulent Tanor ve Bulent Ece'run T.Z.
Tunaya uzerıne yazıları, ıkıncı bolumde Hukuk
Yazılan, uçuncu bolumde Tarıh ve Sıyaset Bılımi
yazılan yer alıyor. Buyuk boy 586 sayfa.
İSTANBUL BAROSU YAYINI
ÇETIN Z\\ \ \kÇ\ĞLAV AN
Sağlık Bdkanlıgı Emeklı Hukuk !vluş<ıvın
Askerı kımlık belgemı
kaybettım
HATtCE ASLAN
Askerı kımlığımı,
kaybettım Hukumsüzdür.
CEVHER AKYÜZ