15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN1992 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Yargıç bağımsızlığını etkıleyen nedenler çok değışıktır Dolayısıyla bütün bu nedenlere karşı yargıç bağımsızlığının korunması ıçın de çeşıtlı guvencelere gereksjnımJer vardır. Asıl önemh ve güç olan, yargıçlann yürütme orgam karşısındakı bağımsızlığını sağlamaktır. Prof.Dr. NE VZAT TOROSLU A ÜHukuk Fakültesi Devleün başta gelen gorevlennden bın de adalet dağnmaktır Iyı bır adaletın başlıca koşulu ıse adaletı dağıtanlann, yanı yargıçlann bağımsızlığıdır Zıra en kuçuk bır yabancı un- surun mudahalesı ıle bozulan bıncık sosyal ku- rum adalettır Bu ıtıbarla, herhangı bır ma- kamın, otontenın baskısı ve etkısı altında hu- kum veren >argıç, adaletı yenne getıremez Bu gerçeğı kabul eden butun hukuk devletlen yargıç bağımsızlığını anayasal bır kural halıne getırmışlerdır Bağımsızlık. tarafsızlıkla bırlıkte o derece onemlı sayılmıştır kı uluslararası metınlerde bunlar yargıcın nıtelıklen olarak değıl sanığın hakkı olarak duzenlenmıştır Nıtekım Bırleşmış Mılletler "İnsan Haklan Evrensel Beyanname- sfnde "Herkes haklanrun. borçlannın veya kendısıne karşı cezaı mahıyette herhangı bır ıs- nadın tespıtınde davanın bağımsız ve tarafsız bır mahkeme tarafından gorülmesı hakkına sa- hıptır" (m 10) derulmektedır Aynı şekılde '"Insan Haklan Avrupa Sozleşmesı" de mahke- menın bağımsız ve tarafsız olmasını öngormek- tedır Ancak bu ılkenın soyut olarak kabul ve ılan edılmesı yeterlı değıldır Önemlı olan, buna uy- gulamada geçerlıhk kazandırmakür Işte bu amaçladır kı demokratık anayasalarda yargıç bağımsızlığına ılışkın yenı formuller ortaya atılmış ve yenı kurumlar oluşturulmuştur Ülkemızde bu konuda Batı ulkelenndekıne benzer duyarlılık ve çabalar 1950"lı yıllarda gı- derek yoğunlaşmış ve nıhayet 1961 Anayasası ve onu ızleyen duzenlemelerle buyuk mesafeler ka- tedılmıştır Ancak 12 Eylül asken yönetımı, 12 Eylül on- cesı donemın anarşık olaylannın sorumlulu- ğunu çeşıtlı kurumlar arasında paylaştınrken en buyuk payı unıversıte ıle adbyeye ayırmıştır Bu donemde unıversıteye yonelülen suçlamalar ve ındınlen darbeler uzun sure kamuoyunu meşgul etmış ve halen de etmektedır Buna karşılık adlı- yeye yoneltılen ve daha da ağır olan suçlamalar ve darbeler. bır turlu anlaşılmayan nedenlerle, kamuoyuna fazla yansımamış ve eleştın konusu edılmemıştır Yargıçlara indirilen darbe Adlıyeye yonelülen suçlamalardan en buyuk payı yargıçlar almıştır, dolayısıyla en buyuk 4ar- be de yargıçlara ındınlmıştır Nıtekım o done- mın en ust duzey yetkılılen, polısın bınbır guç- lukle yakalayıp yargıç onüne çıkardığı suçlu- ların, bağımsız ve dokunulmaz yargıçlar tara- fından sorumsuzca serbest bırakıldıklarından yakınıyorlardı O halde yargıçlan dokunulmaz olmaktan çıkarmak ve cıddı bır şekılde dısıplın altına almak. onlan yurutmenın bır tur ajanı ha- lıne getırmek gerekıyordu Yargıç bağımsızlığına karşı çıkanlar, bunun yargılamaya yasama ve yurutmenın ustûnde bır yer sağladığını ılen surmuşlerdı Oysa yargıç bağımsızlığı, yargılamaya ustunluk sağlamak amacına değıl. hak ve ozgurluklenn guvencesı olan yargılama faalıyetmın gereğı gıbı yapılabıl- mesı ıçın yargıca memur statusunden farklı ve onu ıç ve dış etkılerden masun tutabılecek bır statu sağlamak amacına yonelıktır Yargıç bağımsızlığını etkıleyen nedenler çok değışıktır Dolayısıyla butün bu nedenlere karşı yargıç bağımsızlığının korunması ıçın de çeşıtlı guvencelere gereksınım vardır Asıl onemlı ve guç olan, yargıçlann yurutme organı karşısında- kı bağımsızlığını sağlamaktır Nıtekım yargıç bağımsızlığına yonelık en buyuk tehdıtleryürut- me organından kaynaklanmıştır Aynı şekılde yargıç bağımsızlığı ıle ılgılı butun sıstem ve ku- rumlar da esas ıtıbanyla yargıçlann yurutme karşısındakı bağımsızlığını sağlamak amacıyla ortaya atılmıştır Bu ıtıbarla yargıç bağımsızlığını sağlayabılmek ve koruyabılmek ıçın anayasalara bazı genel hukumler koymak yeterlı değıldır Yargıçlarla ılgılı çeşıtlı ışlemler ve bu ışlemler yonunden yargıçlann yurutme ıle olan ılışkılen, yargıç bağımsızlığını sağlavacak bıçımde aynntüı olarak duzenlenmelıdır Yargıçlık güvencesi Yargıçlann bağımsızlığını yurutmeye karşı koruyan onlemlenn başında "yargıçlık güven- cesi" gelır Bu guvenceyı. bın dar oburü genış anlamda olmak uzere ıkı şekılde anlamak mum- kundur Dar anlamda guvence, yargıçlann azie- dılememelennı ıfade eder Genış anlamda gü- vence ıse yargıçlann sadece azledılememelennı değıl, a> nca kanunda göstenlen haller ve usuller dışında geçıa de olsa gorevden abnamamalan, emeklıye aynlamamalan, aylık odenek ve obur ozluk haklanndan yoksun kıbnamamalan ve n- zalan olmaksızın yerlennın değıştınlememesı gıbı hususlan da ıçenr Yannkı yazımda bu ko- nu>u Yuksek Hakımler Kurulu'nu ışleyerek surdureceğım ARADABIR Dr. ENGtN ÜNSAL Sosyal Demokratların Geleceği 1960lıyıllarda unlu Amerıkalı halkşarkıcısı BobDylan- ın yuz bınlerı ayağa kaldıran bır ezgısı vardı Çıçeklere benzettığı fıdan gıbı gençlerın anlamsız savaşlara gıdışle- rını ve gerı donmeyışlerını dıle getırıyor ve soruyordu Çı- çekler nereye gıttı9 Sonraları Vıetnam savaşı sırasında halkın dılınden du- şurmedığı bu ezgının sozlerı bana başka bır boyutta kendı ulkemı anımsatıyor ve sosyal demokratlar nereye gıttı" sorusunu sormaya zorluyor Savaşa gıden çıçek gıbı gençlerın ne zaman gerı doneceğını ve yaşadıklarından ders alıp almayacağını soran Bob Dylan acaba aynı soru- 'yu Turkıye nın sosyal demokratlarına sorsa nasıl bır yanıt alırdı? 1980 oncesınde ülkemızde sosyal demokrat oylar yuzde kırk dolayına ulaşmıştı Sonra bırden sahnenın ışıkları sonduruldu ve ışıklar yenıden yandığında seyırcıler ulke- de demokrasıye karşı surdurulen bır başka teroru korkuy- la ve kaygıyla ızledıler 12 Eylul anlayışı ulkede bırçok şeyı bırçığ gıbı ezerek toplumu bugunlere kadar getırdı Ancak 1992 başlarında toplum yenıden yapılanma surecıne gıre- bıldı Bır toplumun yenıden sağlıklı bıçımde yapılanabıl- mesı o ulkede demokrasınm sağlıklı ışleyebılmesıne bağ- lıdır Demokrasınm sağlıklı ışleyebılmesı ıçın de sıyasal yelpazenın sağ ve sol kanadının parlamentoda gerçeğe uygun bır bıçımde temsıl edılmesı gereklıdır 1991 yılında yapılan genel seçımlerde Turk sağının tum ayrıntıları ıle parlamentoda temsıl edıldığı, fakat Turk solu- nun gerçek gucunun parlamentoya yansımadığı bugun gozle gorulebılır bır nıtelık kazanmıştır 4980 oncesınde seçmenlerın yuzde kırkıntn desteğını kazanmış sosyal demokrat duşunce sermayenın yanında açık tavır almış ve emeğı acımasız bır baskı aljında tut- muş, askerı yonetım sonrasında yapılan seçımlerde ıktı- dar olamıyorsa olayda bır yapısal bozukluk var ve konu- nun çok cıddı olarak ırdelenmesı gerekır demektır 1980 sonrasında beş general tarafından çıkarılan 2533 sayılı yasa o gun var olan tum sıyasal partılerın kapanma- sını ve mal varlıklarının Hazıne'ye verılmesını ongormuş- tu Sosyal demokratların perışanlığı ışte bu yasa ıle başla- dı ve bugun bıle surup gıtmektedır 2533 sayılı yasa ıle ka- patılan ortanın solundakı CHP'nın mırasına sahıp çıkmak ısteyen çeşıtlı gınşımler yaşanmış ve sonunda ıkı belırgın partı olarak DSP ve SHP gündemde kalmayı başarmış- iardır. CHP'nın son genel başkanı Sayın Ecevıt, CHP ıçınde ya- şadığı ve bır anlamda demokrasının doğal gereğı olarak kabullenılmesı gereken gruplar arası çekışmelerden yakı- narak yenı bır partıleşme surecını başlatmış ve benmer- kezcı bır partı yapısının ortaya çıkmasına neden olmuştur Eskı dostlarına guvenmemış, beraber olduğu ınsanları bır sure kullandıktan sonra terk ederek, herkese kuşkuyla ba- karak başarılı olmak yolunu denemıştır Buna karşılık SHP kapısmı herkese açarak yamalı bohçaya benzeyen bır uye yapısı ıle polıtıkayapmayaçalışmıştır Partı merkezının ıç dısıplını sağlayamaması ve onculuk gorevını yerıne getı- rememesı sonucu partı bolgecılık, mezhepçılık ve çıkarcı- lık motıflerı ağır basan bır dernekleşme surecını yaşama- ya başlamıştır Bu ıkı ayrı yaklaşımın tutarsız yankılanmaları 1980 son- rasında varlığı gıderek artması gereken sosyal demokrat oyları adeta başka partılere gıtmeye zorlamıştır Bır dar- boğazı geçmekte olan sosyal demokratların duztuğe çıka- bılmesı ıçın şımdı bır umut belırmıştır Yenı bır kuruluşta sosyal demokratların butunleşmesı Bu yenı kuruluş zen- gın deneyımı ve guvenılır adı ıle ancak yenıden açılacak CHP olabıhr Elbette sosyal demokratları yenı bır CHP'de butunleştır- menın onkoşulları vardır Yenı bır partı tuzuğu ve 2000'lı yılların gerçeklenne ayak uyduracak yenı bır partı progra- mı son derece onemlıdır Partı yonetımının tabanda eğıtıl- mış uyelerce gerçekleştırılmesı, kışılerın değıl ılkelerın onde olacağı bır partı anlayışının egemen kılınması ve partının uretken devınımlere açık tutulması sosyal demok- ratların ıç butunluğunu ve buyume olasılığını sağlayacak etkenler olacaktır • Çok buyuk bır yanlışlığın duzeltılmesı ıçın 12 Eylul yone- tımınce kapatılan sıyasal partıleraçılmalı ve mal varlıkları gerı verılmelıdır Turkıye boylece demokrası adına buyuk bır ayıptan kurtulmuş olacaktır 2533 sayılı yasanın kaldırılması ve CHP'nın yenıden açıl- ması ıle Turk demokratık yaşamı daha sağlıklı bır ortama kavuşacaktır Işte ancak o zaman goçmen kuşlar gıbı baş- ka partılere sığınmış sosyal demokratlar kendı oz yaylala- rına donebıleceklerdır ÎSTANBUL 2a 4.-3.5.1992 Avrupa Endüstri Fuarı Istanbul Teknık Unıversıtesı Kampusu Maslak Sizi de bekliyoruz. ÂTATÜRKTEN DÜŞÜNCELER Yayına hazırlayan Enver Ziya Karal 6 bası I5 000 Iıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeb goodcnlmez. ZİVERBEY KÖŞKÜ llhan Selçuk 12 bası 10 000 Iıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-îstanbul Işsizlikve Askerliğiii Kısattdması Ülkemıze gelen Avrupalı ekonomı uzmanlannın bır kısmı, "orduyu sivıl hizmetlerde çahştırmamızı" önermıştır. Bız de aynı şeyı önermekteyız. Prof. Dr. TAHSİN TOKMANOĞLU Son bır yıldan ben askerlığın kısaltılaca- ğı haberlen ortalıkta dolaşmaktadır Aske- re gıdecek gençlenmız de kısa donemden yararlanabılmek ıçın çıkacak yasayı bekle- mekte ve askerlıklennı olabıldığjnce gecık- tırmeye çalışmaktadırlar Bır ınsanın asıl ışınden (mesleğınden), kısa bır sure ıçın de olsa uzaklaşması, bazı aksaklıklann ve unutkanlıklann ortaya çıkmasına neden olur Bu nedenlerle askere gıdecek gençlen- mızın, kısa donemden yararlanmak ıste- melennı haklı bulmaktavız Ulke savun- ması gıbı önemlı bır olayın ortaya çıkması habnde, hepımız askenz ve ustumuze duşe- cek gorevlen seve seve yapanz Olağanustu olan bu durum, konumuzun dışında kal- maktadır Uzennde durmak ıstedığımız asıl sorun şudur Bugun ülkemızde, ışsızlığın çok bu- yuk boyutlara ulaştığı sık sık soylenmekte- dır Yetkıblenmız de ışsızlığın ulaştığı bo- yutlar hakkında korkutucu sayılar ver- mektedırler Bız bu sayılan burada yınele- mek ıstemıyoruz ve şu sonıya yanıt anyo- ruz İşsizliğin bu kadar buyuk boyutlara ulaş- tığı bır donemde, askerûğin kısaltüması iş- sizliği daha fazla arttırmaz mı? İşsizliğin daha fazla artmasından doğacak zarariaruı neler olacağuu tam olarak saptadık mı? Bu koşullar altında, askerliğin kısaltılması ül- kemize varar mı, zarar mı getirecektir? Ar- tacak işsizliğin doğuracağı anarşık olaylan ve ahlak duşukluğunu nasıl onleyeceğız? Bu amaçla hazırlanmış plan ve projelerüniz var mı? Bu sorulanmızı, yersız \ e gereksız bulan- lar vardır Askerbğın kısalmasıyla ışsızlığın artmayacağıru duşunenler ve "İşsızlık za- ten çok büyuk boyutlarda, once onun çare- sını bulalım, askerbk suresını bununla ka- nştınnayabm" dıvenler bulunabıbr Askerlik suresinı dikkate alarak işsizbğe bir oranda da olsa bır çare bulabıleceksek, niçin büiikte düşûnmeyelim. Aynı durumla karşılaşan ılen ulkelerde nelenn yapıldığını bılmemızde büyûk yararlar bulunmakta- dır Bir örnek; Amenka Bırleşık Devletlen, Bınncı Dunya Savaşı'ndan sonra ordusu- nu kuçultmeye ve erlennı evlenne gonder- meye başlayınca, bakmışlar kı ışsızlenn sayısı suratle artıyor ve bunun da bırçok zararlan oluyor Savaştan sonra yenı ış alanlannın açılması ıçın oldukça uzun bır zaman gereklı Bu zamanı kazanmak ama- cıyla "orduyu sivi] hizmetlerde çalrştırma" duşuncesı ortaya atılmış ve gelıştınlerek uygulanmıştır Amenka'da bızlere, o yıllarda ordu tara- fından yapılmış bentler, göletler, koy yolla- n ve ağaçlandınlmış alanlar gosterdıler Ülkemize gelen A\ rupalı ekonomi uzman- lannın bır kısmı, "orduyu sivil hizmetlerde calıştırmamızı" önermiştir. Biz de aynı şeyi onermekteyiz. Sivil hizmetler 17 Mart 1992 gunlu Mılbyet gazetesmde, Sayın Necatı Doğru tarafından yayımlan- mışbulunan"Erzıncan Bırden Bırke- mık" başlıklı yazıda, açıklanmış olan du- rum ve sayılar, bır Turk olarak hepımızı ağlatmaktadır Erzıncan Valısı tarafından bır bıbm kuruluna hazırlattınlan rapordan abnmış bulunan bu bılgılenn ve sayılann, gerçeğı tam olarak yansıttığı kanısında- yım Yazıda bebrtıldığı uzere, yıbn 111 gu- nunde Erzıncan'da yer, gok, toprak ve ağaçlar da donuktur Çünkü bu gunlerde ısı hep sıfınn altındadır 100 donum topra- ğın ancak 19 donumu, kultur arazısı olma- ya elvenşbdır Üzennde ot bıtmez, ağaç ye- şermez olan alanlar da toplam Erzıncan arazısının % 37'sı kadardır Erzıncan'da ışlenebılır toprak o kadar azdır kı ağalık bı- le yeşenp gebşememışür Topraklar çok boluk pdrçük haldedır Koca Erzincan 1990 yılında tanmdan ancak 115 milyar TL kazanabilmıştır. Onun da 80 milyarı, pan- car parasıdır. Öbür koylere ancak 35 milyar TL kalmaktadır. 1991 yılında devlet Erzincan'a 217 milyar TL harcamış, karşılık olarak ancak 65 mil- yar toplamıştır. Son 10 yılda, köy okulları- nın 169 tanesi kapatılnuştır. İstanbul'da bu- gün 700.000 Erzincanlı yaşamaktadu*. Er- zıncan'da y aşay an ıse 9 ılçesi ve 569 köyüyle birlikte 299.00b'dir." Açıklanan durum ve sayılar, ülkemızde korkunç boyutlara ulaşmış olan toprak erozyonunun doğal sonuçlandır Toprak erozyonuna karşı etkılı bır savaş açılmadı- ğmdan, bırçok ılımız yavaş yavaş Erzın- can'ın acıklı durumuna gebnektedır, bırço- ğu da gelmış ve geçmıştır Ülkemizde her yıl yarım milyar ton top- rak, erozyonun etkisiyle akıp gitmektedir. Toplam arazimizin % 83'unde erozyon ol- maktadır. Ilen ulkelerde bu oranın onda bın kadar erozyon olursa, butun ınsanlar ayağa kalkar Her yıl erozyon nedenıyle kaybettığımız değerlenn toplamı, yılbk bütçemıze denktır Fakirugimizin en onemli sebebi, durdurmak için gereklı olan uğraşı benüz vermeye başlamadığunız erozyondur. Bılımsel kongrelerde goruştuğumuz Av- rupalı erozyon uzmanlan, bızlere şu a a sozlen soyledıler u Atalanmzın Orta Asya'- dan ayrılmalannın sebebi, oradaki toprakla- rın erozyonun etkisiyle yok olmasıdır. Şımdı de Anadolu'da buyuk çapta erozyon ol- maktadır Topraklannız akıp gıdıyor, gen- de üzennde yaşama olanağı bulunmayan, kayalıklar kalıyor Acaba yakın bır gele- cekte, Anadolu'dan başka bır yerlere gıt- meyı mı planladınız''" Uzmanlann bu a a sozlen karşısında, ezıldık, yerlere gırdık Soylenenlere karşı çıkamadık. çunku tamamıyla gerçeğe uy- gun olduğunu, ülkemızde yakından gor- müş ve acısını. butun ıbklenmızde duy- muştuk Ülkemızı erozyon felaketınden kurtar- mak, bız ormancılann. yalnız başımıza ya- pabıleceğımız bır ış olsa, vatandaşlanmız emın olsun kı hemen yapacağız Ne yazık kı gucumuzu çok aşıyor Konunun bir dev- let sonınu olarak ele alınması, araziden ya- rarlanmanın bir bilimsel plana bağlanması ve insanlarunızın yaşanttsının da bu plana uygun hale getirilniesi gerekmektedir. Eroz- yonun durdurulması ıçın bırçok ışın yanı sıra genış çapta ağaçlandınlmalann da ya- pıbnası gerekbdır Nerelenn ne şekılde ağaçlandınlacağını da hazırlanacak bıbm- sel plan gosterecektır Otlak alanlanmızda da plansız otlatma yapıldığından, gun geç- tıkçe venm azalması olmaktadır Birçok otlak alanımız, ot dahi yetiştiremeyecek ha- le geuniştir. L lkenuzde son vıllarda gönilen et uretimindeki azalmanın asıl nedeni budur. Erzıncan gıbı arazısı dağbk olan ıllen- mızde, ıkı tane buyuk doğal kaynak bulun- maktadır Bunlann bın orman, oburu de otlaklardır Bu doğal kaynaklanmızı, bı- bmsel yontemlere uygun şekılde ışletmedı- ğımız surece, fakırbkten kurtulamayız Bı- bmın gosterdığı yolda yumyecek olursak hem uretım artacak hem de ışsız ınsanlan- mıza ış alanlan açılacaktır 1leri ülkelerin uyguladığı bu bilimsel yöntemleri biz de ay- nen uygulamak zorundayız, başka çıkış yo- lumuz yok tur. Sonuç Bırçok kımse, "Bu soyledıklennızı yap- mak ıçın çok para gereklı Turkıye'nın but- çesı bunlan yapmaya yetmez" demektedır O halde orduyu sıvjl hizmetlerde çalıştıra- bm. ışsızlığe de çozum olur Bu onenmızın dikkate alırtmasında yarar vardır TARTIŞMA Türkiye'nin Milli Sağlık Politikası Bızım uzennde durmak ıstedığımız nokta, yenı bır sağlık politikası düşunulurken beraberınde >enı hukukı duzenlemelerı de getıreceğı sezısıdır PENCERE Her Derde Deva Serbest Piyasa... Edırne'den Sarp Sınır Kapısı'na kadar uzanan Kuzey ku- şağında fuhuş yapan Rus ve Rumen kadınlar ıçın ıvedı ön- lem alınması ıstenmış Once MÇP mılletvekıllerı konuyu Meclıs'e getırerek bır araştırma onergesı vermışler Ardından DYP mılletvekıllerı ayaklanmışlar, demokratık kıtle orgutlerı- nı bu konuda duyarlı olmaya çağırmışlar. Bır DYP mılletvekılı demış kı '— Bu kadtnlar kendı ulkelenne dövız transfer edıyoriar Mec- lıs bu ışe el koymalı, Rus ve Rumen kadınlar elıyle ıthal edılen fuhuşu engellemelı " • Neolıberalızm butun dunyada esıp tozutuyor, yakıp kavu- ruyor, varsa serbest piyasa, yoksa serbest piyasa' Pazar ekonomısı her derde deva1 Aldım-sattım kuralı çağdaş dun- yanın kuytuluklarına ışlıyor, sınırlar kalkıyor, gumruk duvar- ları ınıyor, dunya tek pazara dönuşuyor Kotu ıtıu' Serbest rekabet kotu olur mu' 'Yerlı' ya da 'mıllı' dıye kotu mal sokuşturanlara ne yapı- lır? Açarsın sınır kapılarını, eloğlunun gıcır gıcır, pırıl pırıl mal- larını ıthal edersın Serbest pıyasada yerlı-yabancı rekabetı tüketıcının yaranna calışır Yok kotaymış, yok korumaymış, yok gumruk resmıymış, yok ıthal yasağıymış Haydı canım sen de Eloğlu bır otomobıl motoru yapıyor, 300 bın kılometrede yağ gıbı çalışıyor Senın yerlı motorun 100 bınde pes edıyor- sa ne yapacaksın? Gumruklerı kapatıp ıthal yasağı koyarak tuketıcıyı ılle de yerlı motora mı mahkûm edeceksın? Alaman motoru Fransız balatası, Italyan şanjmanı, Çekoslovak dışlısı, In- gılız contası, Isveç karburatoru, Japon aynası bızımkını kat- lıyorsa, Vafan, mıllet, Sakarya' nutku atarak yurttaşımızı kazıklayamayız • Gelelım ıthal fuhuşa Rumen malı, Rus sermayesı Edırne'den Sarp Sınır Kapı- sı'na kadar ortalığı sarmışsa ne yapmalı7 Orospuya kota mı koyalım? Gumruk resmını mı yukseltelım9 Ithal yasağı mı uy- gulayalım? Serbest piyasa ekonomısıne ters duşmez mı^ Rumen daha cıvelekse Rus gerçekten sarışınsa Bızım bıyıklılar serbest pıyasada yabancı malına rağbet edı- yorsa yukarıdan aşağıya emru kumandayla piyasa ekonomı- sını duzenlemek olanaksızdır Tek çare teşvık tedbırlerını arttırarak fuhuş sektörunde yerlı uretımın payını arttırmak olabıhr Vergı ladesı gıbı destekler de duşunulebılır, ama, karma ekonomı ya da devletçılık gıbı modası geçmış polıtıkalara sapmayalım Bızım kara bıyıklıların alım gücunu yapay önlemlerle dü- şürmeye kalkmak da nafıledır Edırne'den Kars'a kadar bu vatan bızım' Ancak haması nutukların modası gectı, yasaklarla pıyasayı duzenleyeme- yız Her şeyın çaresı piyasa ekonomısındedır Demokrası demek piyasa ekonomısı demek, piyasa eko- nomısı demek demokrası demek , Ya kadın pazarı? Lafı mı olur, pazar ekonomısının dışında hıçbır çozüm yok- tur Eğer Rumen bızım mallara fark atıyorsa, Rus ışını daha ıyı yapıyorsa Devlet ne yapsın?.. 1 MAYIS MİTİNGLERİ CUIVIHURİYETİ İCİN BİRLEŞ! ANKARA 1 Mayıs 1992 Cuma saat 15 00 Etitk - Kasalar mevkıı Konuşmacı HASAN YALÇIN İSTANBUL 1 Mayıs 1992Cuma saat 15 00 Gazıosmanpasa Ueydanı Konuşmacı OOĞU PERİNÇEK İZMİR 1 Mayıs 1992 Cuma saat 12 00 Konak Eskı Balık Halı Onü Konuşmacı YALÇIN BÜYÜKD^GLI ZONGULDAK 1 Mayıs 1992 Cuma saat 16 00 Işçı Anıtı Meydanı Konuşmacı ZEYNEL COŞAR SOSYAUST PARTI ve SENDIKALARIN BIRLIKTELIGI ILE Tel Islanbul244 12 94-Ankara 435 27 Û7- Izmır 63 65 79-2oguldaK 333 40 Geçen gunlerde Sağlık Bakanı Sayın V ıldırını Aktuna nın basında bır beya nı çıktı Sayın Bakan sanınm bır toplantı dd artık Turkiye nın mıllı sağlık polıtıkd sanın Sdptanmdsı gerektığını ılen surmuş tu Sa\ın Bdkan ın bu goruşu bızı eskı adıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlı- ğı'nda görev yaptığımız yıllara göturdu 1970 lı yıllarda ddı geçen Bakanlıkta gore% \aparken katıldığımız değışık konulu top- ldntıldrda \e konse\Ierde Bdkanlığın yo- nctım bınmlennın başkanlan \e unnersı- telenmızın değerlı bılım ddamkın zamdn zaman Sayın Bakan'ın ılen surduğu bu fıkrı ılen suruyorlardı Ancak hıç kımse açık \e seçık olarak bu polıtıkanın ana hatlannı kesınhkle ortay a koy muş değıldı Ne \ ar kı genel duşunce boyle bır pohtıkdnın ancak genış kdpsamlı ve konuyld ılgılı butun ku- rumlann temsılcılennı ıçeren bır komısyo- nun veya kurulun çalışmalanyla saptana- bıleceğı merkezınde ıdı Sağlık Bakanlığı ıle ılgılı yasalan ıncele- dığımız zaman 5 Ocak 1961 tanh ve 224 Sdvılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştiril- mesi Hakkında Kamın adındakı \asanin kdbul edılerek yururluğe sokulduğu tanh- ten berı Turkıye nın sağlık polıükdsının temclını teşkıl ettığını goruruz Bu \dsa o zamdnın andvdsasınddkı sosyal ıçcnklı hu- kümlere uygun olduğu gıbı bugunku ana- ydsamızın hukumlenne de uvgundur Ancak ydsdlarddkı hukumlenn ozlenen amdç doğrultusundd uvgulama^ı amacın gerçekleşlınlmesı ıçın çok onemlıdır Bır yasanın Turk mılletının açık ıradesı ve ıste- ğı olduğunu ınkâr etmek mumkun deeıl- dır Bu nedenle vurutme vetkısını kullanan ıddrenın ydsdlann oneordueu hızmetlen ve bu hızmetlenn gereğı olan mekanızmaldn tdvız vermeden. hassasıyetle yurutmesı zo- runludur 224 sayılı kdnun bırtdkım prensıpler kovmuş kldsık dıyebıleceğınuz bakanlık kuruluşldrından ayn oldrdk Sosyalleştir- me Sağlık Teşkilatını ozel olardk duzenle- mıştır Sanırız sozleşme ıle personel çdlış- tırmd dd once bu kanunla duşunulerek uvguldnmd aldnına ^okulmuştur Sonrdkı vıllardd vururluge sokulan 29 6 1978 gun vc 2162 sdvılı Sağlık Personehnin TamiSu- re Çalışma Esaslanna Dair Kanun da yıne 224 sdvılı kanunun ongorduğu sağlık polı- tıkdsının tdmamldyıcı bır parçası oldrak duşunulmuş ve kdnunun bazı hukumlennı yururlukten kaldırarak yenı esaslar getır- mışsede uvgulaması uzun surmemıştır Bugün ıktıdar olan koalısyon hukıimetı- nın uvgulatmavd başlddıgı "Veşil Kart" sıstemı de 224 savılı kdnunun bır gereğı gıbı gorunmekte \d dd bu kdnun goz onune alı- narak duşunulmuş bır sıstem olarak gelıştı- nlmek ıstenmektedır Denılecek odur kı. Turkıye ıçın yenı bır sağlık politikası oluşturma eğılımlennı uy- gulamayd sokmadan once eldekı hukukı duzenlemelen ıyıce ıncelemek bugun ıçın uvgulamanın ne durumda olduğunu. ne oranda uvguldnmış olduklannı bu uygu- lamalann bugun hızmetı nereye kadar ge- lıştırdığını dksamaldr vdrsa nedenlennı ydsdnın uygulanmasında sapmalar varsa bunun da nedenlennı çok sağlıklı bır bı- çımde saptamak zorunludur Romalıların dedıgı gıbı ıyı kanunlar kotu uygulanırsa kotu ve olumsuz sonuçlar venr Ote vdnddn geçmış vıllardd dd turlu ve- sılelerle uzennc bdsıldığı gıbı Turkıye de sağlık hızmetlennın ozlenen sevıyeye gele- memış olmasının bu hizmetler ıçın butçe- lerden dvnlan pdvın dz tutulmdsından kaynakldndığı da doğrudur. ancak bu ko- nunun avn bır vuzudur O\sa bızım uze- nnde durmak ıstedığımız nokta. yenı bır saglık politikası düşunulurken berabenn- dcyenı hukukı duzenlemelen de getıreceğı sezısıdır Gerek duvulan durumldrdd venı vasdldr çıkdimdyd kdrşı olmdk elbette doğru bır goruş olamaz Ancak elde yeterlı ve uygu- lanabılıryasalar varken ve buydsalarld ıyı sonuç dlınabılecek polıtıkdldn yurutmek oldndk ıçınde ıken sddece bunlann eskılı- ğınden ve artık ışe vardmddığınddn soz ederek yenı hukuk duzenlemelenne gırış- mek enazından zamdn kdybıveemek ısra- fıdır Kanımızcd bugunku yonetımın ışı guç- tur ve kdvbcdecek fazld zamdn ve emeğı voktur BU KiTAP OKUNUR VE "KONUŞULUR • Bir "yaramaz-hrjsan" çocuğun afaroznamesi bu.. • Sosyal demokrasi-yerel yönetim-parti üçgenindeki oykırı anılar, yorumlar, , öneriler, görüsler. • İnönü, 12 Eylül ürünü mü? Kim demis! "YıHar boyu sosyal demkıvsiye gonul verenkre, elyordamıyh coğdas, demokratık sosyalızmı mum çığında bulmayo çolısanlaro.." 4 Ödemeli İsteme/Yazısma P K. 347 Yenisehır Ankara Tel (9-4) Bir Belediye Boşkanından Genç sosyal detnokrat belediyeler üzerindeki baskıların trajikomik öyküsü ' Baykol, Karayalan, Gürseler.. 43579 11 Fax (9-4)4352845 CIKTI.. KiTAPEVLERİNDE ARAYINIZ TARIK ZAFER TUNAYA'YA ARMAĞAJV llk bolumde Aydın Aybay, Erdoğan Tezıç, Rona Aybay, Bulent Tanor ve Bulent Ece'run T.Z. Tunaya uzerıne yazıları, ıkıncı bolumde Hukuk Yazılan, uçuncu bolumde Tarıh ve Sıyaset Bılımi yazılan yer alıyor. Buyuk boy 586 sayfa. İSTANBUL BAROSU YAYINI ÇETIN Z\\ \ \kÇ\ĞLAV AN Sağlık Bdkanlıgı Emeklı Hukuk !vluş<ıvın Askerı kımlık belgemı kaybettım HATtCE ASLAN Askerı kımlığımı, kaybettım Hukumsüzdür. CEVHER AKYÜZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle