15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3CTHİSANH92 PERŞEMBE CUMHURİYET KÜLTÜR SAYFA 11 'Bveda Vabancı' Kfttür Senisi- Gçen yıl Can- ne FılmFesavabndebüyük ödil Alün Palmiv; ıçin yan- şaı Tevfik Başer'n"Elveda Yabancı" adtı fılıri yakında götenme ginyor.Filmin K.Jtür Bakanbğı sasürüode alt kırula tabldığ, ancak dıha sonra ûsıkuruidan ona\ aldığı öğenildı. Tevfik İaşer'in yöıetüğı ve senarosunu yaziığı "Elveda Vabancı "da, Poonyalı oyuncuGrazyana Szjpolovvska, Alnanya'ya sıyLSi bırmültecı darak s ığnmış ve Türkç; dışında bir dil silmeyen şair, \azar, dergı yöıeücisı birTürk aydınına ilgiduyan bir A.lmın kadınıru carlandın>or. Mişfık Keater, Aİmanyaya polilik göçmen olarak sığnmak içın Alnan hukümcunn iznini bekleyen bir "yabaıcı". Fihrıde Kuzey Alrıanya'da, Hanburg'a çok ıtak olnayan bir adaakta yaşıyan bir avuç Almanla burıya göçmen olırak gelen birlaç kişinin öyk isü anfetılıyor. Günal'ın sergisi Kühûr Servisi- Res*am Neşet Günal'ın yapıtlan Garanti Bankası'nın Beyoğlu Sanat Galerisi'nde 5 mavısta şerglenmeye başlanacak. İstanbul Devlet Gizel Sanatlar Akademısi'nde Leopold Levy'nin öğrencisi olanGünal, devlet sergılenne, yurtiçınde ve dışında sergılere kaüldı . Devlet Güzel Sanatlar Akademısi Resim Böliimü Başkanlığı da yapan Neşet Günal'ın 30. Devlet Resim ve • Heykel Sergısı Birincilik Ödülü ve 1989 Sedat Simavi Vakfı Plastik Sanatlar Ödülü bulunuyor. ABD'den fotoğraflar Kültür Ser- \isi- Bela Kalman'ın fotoğraf sergisi 5 mayısta Yıldız Üniversi- tesi Sanat Merkezi'n- de açıla- cak. Sanatçı, 7 mayıs perşem- be günü saat 18.30'da sergı salonunda"ABD'de Fotoğraf Çalışmalan" konulu bir söyleşi yapacak. Macarasıllı Bela Kalman 1921 doğumlu. Ülkesınde fotoğrafçı olarak çalışırken 1956'dakı politik değişımler sonrasında ABD'ye göç etmiş. 1960 yılında Boston'a yerleşen ve tanıtıriı fbtoğrafçısı olarak çalışmalanna başlayarak sergiler açan ve ödüller alan sanatçı, 1983'ten bu yana çalışmalannı yalmzea sanat fotoğrafı ve kitaplar üzerinde yoğunlaştırmış. EFIAPve MFIAP unyanlanna sahip Kalman'ın İstanbul'daki sergısı çeşitlı Avrupa kentlerini de dolaşacak. Sergi. 30 mayısa dek izlenebılecek. Emel Say'ın resimleri Kiiltür Servisi - Emel Say'ın sergisi Underground Sanat Galerisi'nde açıldı. Orhan Taylan Atölyesi'nde resim öğrenımi gören Emel Say. akrilik ve yağlıboya çalışarak doğayı yorumluyor. Selim Turan, ülkemizde 18 Şubat 1926'da ilk kez medeni nikâhla evlenen matematik hocası Fuat Bey ile ressam Zehra Harum'ın kızı Emel Say'ı şöyle anlatıyor. "Yurtdışından Türkiye'ye bir gelişımde televizyonda Zehra Harum'ın resimlerini görüyorum. Sonra Zehra Hanım ve kızı Emel Say ile ressam Mahmut Cuda, birkaç arkadaş Bilsak'ta bir akşam yemeği yiyonız. Yine aradan birkaç yıl geçiyor. Mahmut Cuda'yı da Zehra Hanım'ı da kaybetmişiz, ama kızı Fransızca ve İngüizce çok güzel şarkılar söyleyen ve neden opera artisti olmadı diye düşündüğümüz Emel Say resim yapıyor. He-.ı duygulu hem de sevgi dolu resimler..." Emel Say'ın çalışmalan21 mayısa dek Underground Sanat Galerisi'nde. Bemard Shaw'un "KırgınJar Evi'nde güçlü bir kadro var. Vanessa Redgrave ve Paul Scofield de oyunun yıldızlan arasında. Londra'da 'Miss Saigoridan 'Kırgınlar Evi'ne uzanan bir tiyatro gezisi Sahnelerde 'hayalet'ler ve 'kelebek'ler •îkinci yılınıgeride bırakan'Miss Saigon' müzikli, 'Madame Butterfly'in Vietnam uyarlaması.Son günlerde Operadaki Ha- yaletler çiftleşmiş .Lloyd Webber'in'Hayalet'i ve yine bir mü- zikal olan Ken Hill'in 'Hayalet'i. DİKMEN GÜRÜN UÇARER LONDRA - Thatcher döneminde Arts Council'ın (Sanat Konseyi) kısıtlama- lanndan dolayı tiyatrolarda her geçen yıl kendını biraz daha hissettiren malı knz acaba Londra'nın artık dünyanın tiyatro merkezlerinden biri olma özelli- ğinı yıtırmesine mı neden oldu, yoksa son bırkaç yıldır bana mı öyle geliyor, bilemiyonım. Ayn bir kültür olan göz alıa müzıkaller bile sessiz sedasız oyna- makta. Günü gününe yer bulmak mümkün.Bıletlerihâlâaylaröncesınden satılanlar ise "Cats", "Starlight Exp- ress", "Les Miserables". "Kan Kardeş- leri", "Operadaki Hayalet" gibi eskiler. Son günlerde Operadaki Hayaletler çiftleşmiş Londra'da. Lloyd Webber'in Hayaleti ve yine bir müzikal olan Ken Hill'in Hayaleti. İkinci Hayalet'in de iyı eleştiriler aldığmı duydum, ama yanılmıyörsam şu günlerde ya turneye çıku ya da kalktı. Çok revaçta olan bir başka müzikal de ikinci yılını geride bırakan "Miss Sai- gon". Diğerlerine kıyasla oldukça yenı sayılır. Sahneye helikopter indırme nu- marasına ben de bu kez direnmekten vazgeçtım ve 28 sterlin gibı haün sayılır bir para ödeyerek kendimı "Madame Butterfly"ın Vietnam uyarlamasında buldum! Son günlerde bir "Butterfly" modası var. İstanbul'da "M.Butterfly", Lond- ra'da Covent Garden'da "Madame Butterfly" Churchill Tiyatrosu'nda Ge- orge Charikis'li "M.Butterfly", Thorn- dike'da yine "M.Butterfly", "Miss Sai- gon"da bir başka Butterfly. Tiyatronun önünde uzun kuyruklar oluşuyor, sahneye kocaman bir heli- kopter inıyor, Amerikan askerlerini toplayarak havalanıyor, sevgililer ka- vuşamıyor. çocuk ortada kalıyor, Ame- nkah eş sahip çıkıyor. Vietnamlı ana kendini öldürüyor ve hanımlar gözyaş- lannı tutamıyorlar. Onca gözyaşı arasında neTedeyse bı- zün pek yabancısı olmadığırruz bir kör kemancı eksik sahne üzerinde. Ama yine de Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerek. Tekniğin ve seslerin üstünlüğü tarüşılmaz. Aynca Pezevenk rolündeki Hilton McRae "Miss Saigon"un yıldızı Evet, nerede "Evita"lar , "Cats"ler, "Les Miserables"lar, "Operadaki Ha- yalet"ler, nerede "Miss Saigon"? Dedı- ğim gıbı apayn bir dünya müzıkaller dünyası. Ayn birendüstri.. Kısa süreli tiyatro maratonunda Vi- yana'da Burg Theater'da görme ola- nağı bulduğum 4.5 saatJik "Macbeth"in yanı sıra Londra'da tat alarak izlediğim oyunlar "IV. Henry, I. Bölüm", "III. George'un Delilığı" ve "KırgınJar Evi" oldu. Bemard Shaw"un 1916-17'de yazdığı "Kjrgınlar Evi'nı Trevor Nunn arkası- na güçlü bir kadro alarak yorumlanruş. Onun ıçin de ekım ayırun bıletlen daha şımdıden satışa çıkmış Paul Scofield, Felicity Kendal, Daniel Massey ve Va- nessa Redgrave oyunun yıldızlan. Redgraveelektriksaçiyor sahneüze- nnde. Rahat ve kendinden son dere- cede emin oyunculuğuyla fırtına gıbi esıyor. Ama diğer oyunculann hiçbıri Redgrave'ın yanında sılikleşmiyor. Ak- sine, dınamık ve dengeli bir alışvenş Shaw'un ironisinı, esprilenni altında ya- tan inceliğı daha da öne çıkartıyor. Zaten Shaw tiyatrosunda oyuncu- lann virtüözleri değil midir anı gecışler- den. ton değışmelennden yazann öne çıkartmayı amaçladığı çelişkileri vurgu- layan? "Kırgınlar Evi", I. Dünya Savaşfnın nedenlennın, insanlığın uğruna sa- vaştığı ideallerirun giderek yok olması- na yol açan yaşam bıçimlennin yozlaş- ması üstüne yazılmış bir oyun. Shaw'- un, aydın kesimin ganp bir romantizm ve tembellik ıçinde ülkeyı yeni oluşma- ya başlayan kültürsüz kapitalıst kesıme terk edişinden kaynaklanacak çöküntü- yü egzantrik bir üslupla dile getirmesi. Zevkle izlenen, hoş bir beyin jımnas- tiği... Trevor Nunn, "Kırgmlar Evi"ni te- melde ıyimser bir oyun olarak nitelendi- riyor. "Ütopya beklenmemeli, inşa edil- meli" diyor. "Shaw'un kızgınlığı har- canan fırsatlara. Sayfıyedeki evin zen- ginliği ve bu evdekı sosyal birleşme deği- şik düzeylerden insanlan bir araya ge- tiriyor. Diplomat, poliükacı, yöneücı, işa- damı. Bunlar dünyayı daha ıyiye götü- rebilirlerdı, ama hepsi kendi ütopya- lannı düşündüler." Evet, dünden bugüne pek değişen bir şey yok galiba... istanbul Mimarhk Günleri'nin konuğu, Avusturyah mimar Hans Hollein: istanbul yaşayan bir müze gibi BERAL MADRA Bizim Ülke Derneği'nin Avus- turvalı mimar Rainer Pirker ko- çrdınatörlüğünde düzenledıği İstanbul Mimarhk Günleri kapsamında İstanbul'a gelen uluslararası mımar ve sanatçı Hans Hollein'ın konuşacağı Maçka'daki İTÜ'nün 600 kişı- lik G Amfisi hıncahınç doluy- du. Hollein iki saatı aşan bir ko- nuşma yaptı ve bugüne kadar gerçekleştırdiği yapılar ve pro- jelerden bir kesit sundu. Bu önemli mimari bırikim içinde, Hollein'ın Mönchengladbach ve Frankfurt çağdaş sanat mü- zelen özellıkle ilgi çekiyor. Hol- lein'ı çağdaş sanat müzesi ta- sanmında ayncalıklı kılan, onun aynı zamanda bir çağdaş sanatçı olması. Mıman ile çağ- daş sanat yapıü arasındaki sının ortadan kaldıran bir mi- mar olarak tanımlayabiliriz, Hollein'ı. Hollein ile îstanbul'dan ayrıl- madan birkaç saat önce Çıra- ğan Otelfnde görüştük. - Sayın Hans Hollein, Türki- ye'de önemli bir çağdaş sanat ûretimi var, özel kesim ve yerel yönetim tstanbulMa bu üretime bir yanıt verecek bir müzenin ya- pıbnası konusunda harekete geç- ti. Feshane binası onanlıyor. Tûrkive'de bugüne değin "yeni" müze vapılmadı diyebiliriz, eski yapılar onarılıp kuİlanılıyor; bu- nun daha kolay bir çözüm oldu- ğu döşünülüyor. Mimariarın da çağdaş sanata çok yakmlık duy- dukları söylenemez, daha doğru- su Türk mimariarın bu olaya nasıl yaklaştıklarma dair bir ör~ • Almanya'da Mönchengladbach ve Frankfurt Çağdaş Sanat Müzeleri'ni gerçekleştiren Hans Hollein, İstanbul'un bir metropol olduğu- nu belirtiyor ve geniş kapsamlı projelerin gerekli olduğunu söy- lüyor. Hollein, "Türk mimarlan neden çağ- daş bir cami prototipi yaratmıyorlar?" diye soruyor. "Yapılanlar geleneği kopya et- mekten öteye gidemi- yor." nek yok. Sizce çağdaş sanat mö- zesine mimaıiann yaklaşunı nasd obnalı? - Avrupa'da da birçok mımar çağdaş sanatla ilgilenmez. Ayn- ca mimarlarla birlikte sanatçı- lann, koleksiyonculann. politi- kaalann da çağdaş sanat mü- zesinin kurulmasıyla ilgılenme- leri gerekir. Mönchengladbach bir metropol, bir kültür kenti ve zengin bir kent değil; özelliği, orada cesaretli ve atılgan insan- lann olması. Şimdi müzeleriyle gurur duyuyorlar. Bu müzede gerçekleştirdiğim mekânkavramıbenimiçinyolun başlangıcıydı. Örneğin, Mönc- hengladbach'ta gün ışığının ye- terh olmadığı düşünülüyordu. Gün ışığını kullandım ve ba- şanlı sonuç aldım; şimdi bütün dünyada bu uygulanıyor. Eğer mimar işi aldığı ülkenın çağdaş sanatını bilmiyorsa, kuşkusuz. bir müze yapma- mabdır. Bu açıkça böyle. Mönchengladbach işini ab- rken. yalnız Avusturya ve Al- manya'da değil, bütün dün- yada çağdaş sanatı izliyordum. önemli sanatçılarla yakın dost- luğum vardı. Ancak bu, mimar, içeriği bilmiyorsa hiçbirşey ya- pamaz anlamına gelmez. Ger- çekte müze çok esnek bir enst- rümandır, birçok şeyı içenr. Çağdaş müze gelecek için bir yatınmdır. Örneğin Topkapı Müzesi'nde sergilenecek olan bellidir, ama çağdaş müzeye gi- recek olanlan önceden bilemez- sın, on-onbeş yıl sonra ne ola- cağını bilemezsin. Burada gele- ceğin üretimıni düşünmelisin. - Bizi ilgilendiren başka bir konu da, açık mekânlara üçbo- yutlu yapıt yerleştirmek! Şu SH ralarda istanbul Büyükşehir Be- lediyesi, kentin içinde daha önce- den belirlenmiş açık mekânlara, alanlara ve parklara çağdaş sa- nat yapıtı koyarak halkı bilinç- lendlrmek istiyor. İstanbul gibi, tarihsel çevrenin ve mimarlığuı yoğun olduğu bir kente çağdaş sanat yerleştinne düşüncesini Bedri Baykam'ın kişisel sergisi bugün Atatürk Kültür MerkezVnde Baykam'dan AKM'de alışılmışın dışında bir açılış Kültür Servisi- Bedri Bay- kan'ın Pe- epshow" adü 58. ki- şısel sergisi bugün Atatürk Kültür Merkezi'n- de açılı- >or. Sergi- de'*Erotik Doğu Ma- sitürleri"- ',"Batı MinyatürleriVAkıtma Serileri" ve tek baskı (mo- notyp) seriler hoş sürpnzler eş- liğinde sunulacak. Sergi açıhşında Zeynep Tu- nuslu'nun son "fütunstik"giysı- leri eşlığinde on manken alışılmışın dışında görev ala- caklar. Adnan Tönel "dada show" gerçekleştirerek, mekana ters düşen ızleyicilen de şovuna ka- tacak. Aynca Nejat Yavaşoğlu ve Bulutsuzluk Özlemi'nin diğer elemanlan da birer mini konser verecekler. Bedri Baykam, hedefinin, sergı salonlanrun kanıksanan soğuk-donuk pasif ortamıru yıkmak. değiştirmek ve yerine izleyicinin kendını çok daha ra- hat ve olayın içinde hissedebile- ceği sanatsal mekanlar olduğu- nu söylüyor. Erotik Doğu Maxıtürlen, Türk. İran, Pakistan, Hint've Japon erotik minyatürlerinin, sanatçının kendi stiliyle ve bü- yük boyutlarla bugüne uyar- lanmışgörüntüleri. Baykam, bu çalışmalara bo- yutlan nedenıyle mınyatür yeri- ne "maxitur" adını vermiş. Sa- natçının diğer çalışmasının adı "Batı Minyatürleri". Bunlar Doğu Maxıtürleri'nın tersıne çok küçük boyutta ve sa- natçının soyut otoban, dağ manzaralan resımlerinin üze- nne çeşitlı kupür.fotoğraf ve sloganlann eklenmesıyle mantıksız, komık, canlı, seksi ve gerçekötesi bir dünya ya- ratılmış. Bedri Baykam, bu çalışma- lannı, 1987'den bu yana günde- mındekı "yaşanan sanat"olarak lanımladığı çalışmalannın gör- sel bir uzantısı olarak nitelendi- riyor. Sergıde aynca sanatçının 1992 Ocak ayında Nevv York'ta sergılediği "This Has Been Done Before Akıtma Serileri"n- den ve 1991de California'da gerçekleştirdiği tek baskdardan örnekler yer alacak."Peeps- how"u sanatseverler 24 Mayıs tarihine dek izlevebüecek. nasıl buluyorsunuz? - İstanbul, yaşayan müze gibi. Eski yapılann modern müzeye dönüştürülmesi, tarih- sel çevreye çağdaş sanat yerleş- tırme bütün dünyada gerçekleş- tinlen bir şey. Ancak her ne ka- dar İstanbul hakkında karar verecek durumda değilsem de, eğer modern sanat günlük ya- şamın ve kültürün içinde yer almıyorsa, modern yapıtlann modern mimari ve çevre içıne yerleşürilmesinin daha etkileyi- cı olacağı inanandayım. Genel kültür ve halkın ilgisı için bu önemli bir sorundur. Açık alanlara yapıt koymak son derece duyarlı bir iş. Kimin ne yapacagı ve nereye koyacağı çok iyı planlanmalıdır. Bu yapı- tlar parklar içın dekorasyon an- lamını taşımamabdır. Sanatçı için de açık alana yapıt koymak hıç kolay değildir; bunun özel koşullan vardır ve halkla doğ- rudan doğruya ilişkıye girmek anlamını taşır. Halk yapıtı sev- meyebilir, yapıt zamanla bozu- labılir! Burada da mımar ve sa- natçının durumu birlikte gö- ğüslemeleri gerekir. Karumca bu ışte iyı bir seçıci kurul olmah ve ışin üstesinden gelecek sa- natçılar seçilmelı. - Türkiye'deki mimari konu- sunda genel ya da özel bir görii- şünüzü öğrenebilir miyiz? - Türkiye'deki mimarhk ko- nusunda öğrencılik yıllanmda başlayan görüşlerim var. Holz- meister hocamdı ve bütün eğitı- mim boyunca ikı haftada bir Ankara'dakı mimari, parla- mento ve Kemal Atatürk dinler- dik. Burada dostlanm var Prof. AbduUah Kuran, Prof. Do- ğan Kuban... onlann kitaplannı okudum. Ağa Han jürisinde bulunduğum için birçok Türk mimannın projesıni gördüm. Buraya yabancı değilim. Tarih- sel yapılar süreklı ilgi alarum içinde. Nihayet, Edirne'ye gide- bildim ve Selimıye'vi gördüm. Bir yaşam boyu yapılan çalı- şmanın süzülmüş bir örneği. Böyle bir yapıyı incelemek bir mımar için heyecan vericı. İstanbul bir metropol; sorun- lan tek tek yapılarla, Boğaz kıyısına yapılan villalarla çözü- lemez. Geniş kapsamlı projeler gerekb'. Burada bir gözlemimı belirtmek isterim. En çok yapı- lan yapılardan bınsı decamiler. Türk mimarlan neden çağdaş bir camı prototipi yaratmıyor- lar? Yapılanlar geleneği kopya etmekten öteye gıdemıyor. Bu bence ılgınç bir buluş olabılırdı. İSTANBUL BUYUKSEHIR BELEDİYESİ KÜLTÜR ISLERI DAİRE BASKANLIGI KÜTÜPHANE VE MÜZELER MUDURLUGU MAYIS 1992 ETKMJK PM6RAMI ATATÜRK KİTAPLIĞI 1 Mayw 1M2 Cuma Topttntı S«k)nu MOOERNİZM VE SONRASt "Mımarkto Po«l-Moö»rnczm" Konuşnun AtıUâ Yûc* Satt 1600 4 Mayn 1M2 PazartMl TopttinO Stfonu D€ĞI$1K SORUNLAR DEĞIŞIK AÇILAR Ero^llık dönemı" Konuşmacı Psıkotojik D«ıu»man F«rtı«n Ozsnan Saknan Saat 16 00 4 Mayo-M Mayu 19M SEBGİ SALONU LERZAN ÖZEH Seramık EnsUUmyon KIRIK GÖRÜNTÛLER A«*f saat- 18 00 5Mayw40M*yw 1M2 ÛST OKUMA SALONU SERGİ Atatürfc Kıtapiıfrna Yen Ahnan Kıtaptar Swgw 6 Mayn 1M2 Çafşamb» Topiantı Salonu 0O6AA OOeAA'ren bu aykı konuğu Özgan Acar Yönelan Faruk ŞOyun Saat 1600 7 MayM 1M2 Parşamb* Toçlanti Salonu OİVAN ŞİİRINDE MİZAH Konusmactar Memduh Cumhur, Iskandsr Pala Yfln • Env»r Ercan Saat: 16 00 8 Mayıa-21 Iteyıs 1991 GİHIŞ SALONU/SERGI M S U -DGSA Mezun ve Msnsupian D«ma> Oğretun Üyeten. öjrencalerı ve tûm mezunlan ı(e biriıKte lelakete u^rayan bekle ve bölgeterunız ıçm dayanışma sergsınde fwp birlikte el eie ^çtjtş saal 18 00 12 Mayıs 1992 Sah Topiantı Salonu • SOYLEŞİ "Gençlik ve Çevre" Konusmacf Cengi2 Bektas Saat 16 00 ' Çafidas Yasamı Destekleme OerneOı ısMrliğı i» ctüzenlenrmştır 13 Mayn 1992 Çarşamöa Topiantı Salonu OEâiŞtK SORUNLAR DeĞIŞIK AÇILAR PANEL Türkıye'de P»kolo|i" Katıtanlar Doç Dr Fatoe ErKman. Klmık Psıkotog Yavuz Eften. Psıkıatnst Sanet Murat Tura. Pükotog Jûlıde Aral Yâneten P»kok>|ik Oanısman Fertıan Özenen Salman Saat 16 00 14 atayia 1992 Perasntf» Topiantı Salonu Edebryatıınada Yenıler Konusmacılar Taner Ay (Metruk Zamana Seyahal) Neşe Cerıız (Evılılık Cüzdanlannı Burusturan Oykûter) Y6n Enver Ercan Saat 16 00 15 Mayn 1992 Cuma Toplantı Satonu MOOERNIZM VE SONRASJ "Edebıyana Post-Modemizm" Konuşmacı Gûven Turan Saat 1600 18 atoyn 1992 Pazartetf Topiantı Salonu ANMA TOPLA^mSI 35 Ölûm YıkMnûmünoe NuruKah Ataç Konusmacılar Hulkı Aktunç. Konur Ertop, Tanam Yûcal Yûn Enver Ercan Saat 16 00 16 Mayıa-30 l**yw ÛST OKUMA SALONU SERGI "Ayın Yenı Kıtaplan Sarg«i" ' Yayıncılar Bırliğı ışbtrlığı ile dû2enlenmıftır 20 May» 1992 Çarsamba Topiantı Salonu FORUM "Çağdaş MuzecıAk Yokında Tûrtnya" Yöneten Faruk Şuyun ' Eonım'a kaMacaMar daha sonra Han ecMecattır. Saat. 16 00 21 Hayıa 1992 Perfmbe Topiantı Salonu KONFERANS "21 Yüj^ıl Eslflınde Türk Mûzecilıflı" , . . - Konusmaoı EPöem Yûcel (Ayaaotya Müzeat Mûdurû) . Cı ı Saat 16 00 22Mayıe 1992 Cuma Topiantı Salonu KONFERANS "idanbul Bûyûkşehır Beledryası Dr Napt F Eczacıbaşı Çağdaş Sanat Müzesı KuruiUf Sırasndala Gattfmıter Konusmacı Doç Tomur Atagök Saat 16 00 22 atayte-15 Haztoan 1992 GtRlŞ SALONU Kankatür ve Mızıh MOzen öz»ün Baslu Atfltycs Sergı» Açıb; saat 18.00 26 Mayıa 1992 Salı Topiantı Salonu TARIH VE YÖNTEM Tanhte Yöntem" Konusmacı Doç Dr S»!ÇUK Esenbel Saat 16 00 * Tarıh ve Toplum dergıst ısbırhğı ile düzenienmıştır 28 Mayn 1992 Perfembe Topiantı Salonu EDEBIYAT SOYLEŞİLERİ Ooğu Perınçek Yenı Kıtabı Partı ve Sanat" ûzerıne sorulan yanıtlayacak Yön Enver Ercan Saat 16 00 29 Mayıs 1992 Cuma Topiantı Salonu MOOERNIZM VE SONRASI "Resımde Post-Modemızm" Konusmacı Doç Dr Jale Erzen Saat 1600 Tûm Etkınlıkler Ûcretsızdtr Adrss Mete Cad No 45 TAKSİM Tel 249 09 46 - 249 56 83 KADIN ESERLERI KUTUPHANESI VE BİLGİ MERKEZİ 8 Maya-2 Hadran 1992 "Çatı Grubu Resım Se<gnı" Katılanlar Tülın Erkardeş, Nursel Karagöz, Ayla Kutlu Gûner Namoğlu. Nusret Oğus Açılış saat 18 00 9 Mayıs 1992 Cumartasl KONFERANS Modacı Vural Gokçaylı BatıMaşma Donemnde Avrupalılaşan İstanbul Modası Saat 1500 23 Mayıs 1992 CumartesJ PANEL Kadın ve Dın Konulu Atörye Yon Fatmagûl Berktay Saat 12 00 3» M»yi» 19*2 Camartcıi Güngör Dilmen'ın yazıp yonettıği "Ben Anadolu adlı tiyatro oyununu Nenjts An oynayacak Saat 15 00 Tûm Etkınlikter Ücretsızdır Adres Fener Ktan Abdûlezelpasa Cad Bulgar Kıhsası yanı Hahç Tel 523 74 08 1-31 Mayıs 1992 '•Alun ErbuUk" Anraa Sergısı 2 Mayu 1992 Cunwta*i PREKLASİK ODA MÜZİĞI TOPLULUĞU (Vrvaldı-Corellı-Bacfı-Beetnoven) Saat 1600 12-31 Mayn 1992 "Azerbaycan Kankatûrlen" Sergısı 20 Meyıe-20 Hulran 1992 "Müze Karikatûrten Sergoı" Açılı» saat 19 00 Adres Kırk Çeşme Mah Kovancıtar Cad No 2 / FAT1H Tel 521 12 64 Tûm EtkmMder Ûcretsızdır ATATÜRK MUZESI 1« Mayıa 1992 Cumartael KONFERANS "MMİ Mûcalede Onoesınde Mustafa Kemal Atatürk" Konoşmacı Konaey Ûyeaı Prof Dr Errjl Cıhan ' Mustaia Kemal Demsflı ısbtfiıgı 4e duzentonmıştır Saat 1500 16 Msra-16 Hazirmn 1992 SERGI "Atatürk Fotoğraflan Sergısı" ' Tevfik Gen'ın Atatürk Mûzesı'ne baŞrfladıflı fotoğraflar ve Zeyyad Ebuzzıya kotekııvonlanndan dûzenlenniıstır Gıris Ûcretsızdır Adree Halaskargazı Cad No 250 / ŞIŞU Tel 240 63 19 20 Mayıa 1992 KONFERANS "Atatürk ve Genclifc" Konusmacı Ihsan ilen Saat 1500 SEHİR MÜZESI 21 May»-30 Haziran 1992 SERGI "Beledtye Koleksıyonundan Madaryatar ve Nısantar" At 19 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle