Katalog

29 NİSAN1992 ÇARŞAMBA CUMHURIYET SAYFA KULTUR 11 Zühpap Adıgüzel'in konseri • Kültür Servisi- Azeri sanatçı Zührap Adıgüzelzade, cumarıesi günü İstanbu' Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Salonu'nda bır konser verecek. •"Uluslararası Piyano Serisi" içinde yer alan konsersaat 19.00"da. Ülkesinin devlet sanatçılan arasında olan, ülkemızde Eskişehir Üniversitesi konservatuvannda ders veren Adıgüzelzade konserdc. Mozart, Beethoven, Şostakoviç, Çaykovski. Amirov. Melikov ve Chopin'in yapıtlannı yorumlayacak. Bilar etkinlikleri • Kültûr Servisi-Bılar etkinliklen kapsamında çarşamba günü Ali Akay ve Ahmet Soysal, Gilles Deleuze'ün "Sinema, edebiyat, resim konusundaki çahşmalan" hakkında tartışacaklar. Aydınlanma ve devrimde İskender Savaşır"ın "Aydınlanmarun Coğrafyası" başlıkh konuşması yer alıyor. öruç Aruoba'nın "Phytagoras"ı saat 20.00'de. Ertuğrul Kürkçü'nün "Bürokrasinin Yuttuğu İşçi İktidan: SSCB 1927-1989" başlıklı konuşması saat 18.30'da gerçekleştirilecek. Türkmenistan Sanat Günleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Kültür Bakanlığı ile , Türkmenıstan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği "Türkmenistan Kültür ve Sanat Günleri" sürüyor. Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirilecek etkinlikler kapsamında, Türkmenistan Film Haftası, resim ve heykel sergisi, el sanatlan sergisi. halk danslan gösterileri. Deli Dumrul oyunu ve Kamer Klasik Müzik Grubunun konserleri yer alıyor. Türk ve Türkmen halklannın sanat yoluyla yakınlaşması ve kültürlennın karşıhklı olarak tanıtımını amaçlayan programa. Türkmenistan Meclis Başkanı Muradov Sahad Nepesoviç. cumhurbaşkanlığı bilim ve eğitim ve sosyal, kültürel alandaki komıte başkanı Nurmuhammedov Geldimurat Kakabeyevigç ve Kültür Bakanı Mamaliyev Aşırmurat ıle bazı milletvekilleri ve kamu görevlilerinden oluşan 30 kışilikheyetıle 106kişilikbir sanatçı grubu. Kültür Bakanlığı'nın davetlisı olarak kaıılacak. Ünlü besteci Messiaen öldü • Kültür Servisi - Ünlü Fransız besteci Olivier Messiaen, dün Paris'teki Beaujon Hastanesi'nde öldü. En büyük esin kaynağını Katolik inancından alan Messiaen, Fransa'nın en tanınmış 20. yüzyıl bestecilerinden biriydi. 83 yaşında ölen Olivier MesStaen'in öğrencileri arasında Karlheinz Stockhausen, Yannis Ksenakis ve Pierre Boulez gibi çağımızın büyük müzisyenleri de vardı. Müziği insan etkisinden kurtarmaya çalışan, kuş seslerine ve doğal ritmlere yönelen Fransız besteci, kendi deyimiyle "meleklerin müziği"ni yaratmayı hedeflemişti. Altınoluk'ta satılık villa 275 milyon 22132 00 Ansiklopedileriniz, romanlannız yerinizden alınır. 554 08 04 Yıldız Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden aldığm paso ve kimliğimi kaybettim, hökümsüzdür. EDA ATAY Pasaportumu kaybettim. Hükiimsüzdür. MEHMET KILIÇ AJMDEGIL YAŞAM Oktay Akbal 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Caialoglu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. 9. Uluslararası Ankara Müzik Festivaliyarın başlıyor Başkent baharı müzikle selamhyor • Sevda - Cenap And Müzik Vakffnca düzenlenen Ankara Müzik Festivali bu yıl dokuz yaşında. Festivali yann Cumhur- başkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde piyanist Verda Er- man açacak. Başkent mayıs ayı boyunca 14 ülkeden solist ve topluluklan konuk edecek. NURANBAYER ANKARA - Bütün zorluklara rağ- men sekiz yıldır birçok sanatçı ve toplu- luğu Ankaralılann ayağına getiren Uluslararası Ankara Müzik Festivali dokuz yaşında... Piyanist Verda Erman festıvalin açılış konsennde, şef lonescu Galati yöneti- mindeki Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası eşliğinde, piyano dağannın sevilen esen Saint-Saens'ın 2. Piyano Konçertosu"nu seslendırecek. 30 Nisandaki açılış konserinden son- ra mayıs ayı boyunca başkent 14 ülke- den çeşitli sanatçı ve topluluklan konuk edecek. 9. Uluslararası Müzik Festiva- li'ne bu yıl Romanya, Bulgaristan ve İsrail ilk kez katılıyor.. Spiritual ve Gospel şarkılanyla Hal- lelujah - Children - Berlin Korosu, Al- manya ve Avrupa'daki kilise ve konser salonlanndaki konserlerinin yanı sıra caz festivallerine de kaülan bir toplu- luk. Caz üçlüsü ve dört caz "tap" dansçısmdan oluşan American Tap Dance Orchestra. festivalin ilginç isimlennden biri. Dansçılan müzisyene. topuklan armonı ve ritmi yaratan enst- rümana dönüştürebilen bu grup, Amerikan dansı olarak bilinen "jazz top danca"ın ilginç örneklerini sergile- yecek. Caz'da bir başka isim de Toto Blanke ve Rudolf Dasek gitar ikilisi. 1978'den bu yana birlikte müzik yapan Alman Blanke ve Çekoslovak Dasek; Silhout- tes, Kirchenmusik, Tramontana, Tal- king Hands Tvvo - Much Guitar adb plaklanna da birlikte imza attıiar. Av- rupa'da "top" gitarist ve besteci olarak tanınan Rudolf Dasek, Çekoslovakya'- daki cazın tanınmış isimlerinden biri.. Bu yıl Uluslararası Ankara Müzik Festivali'ne katılacak iki senfonik or- kestra aynı zamanda şenlığın yıldızı olma özelliğini de taşıyor: Romanya'- dan Enesco Senfoni Orkestrası ve yeni adıyla Bırleşık De\lcıler Topluluğu'n- dan Moskova Radyo-TV Senfoni Orkestrası.. Romanya. Ankara Müzik Festivali'n- de ilk kez bu tanınmış orkestrasıyla temsil edilecek. Müzikseverlerin adını çok iyı bildiği. daha önce 17. Uluslara- rası Istanbul Festivali'ne de katılan Moskova Radyo - TV Orkestraşı, yo- rumlannda ulaştığı mükemmellik*le bü- tün dünyanın övgüsünü kazanmış bir orkestra. Moskova Radyo - TV Or- kestrası şefleri Fedoseyev yönetiminde hazırladığı ve Çaykovski'nin Patetik Senfonisini içeren plağıyla Japonya'da 20 plak arasında Karajan - Berlin Filar- moni yorumundan sonra ikinci sırayı almıştı. 30 nisan - 29 mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 9. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nin ilginç isim- leri arasında: Barok bale örneklenyle Ris et Dancieres. "Let It Be - Varsın Ol- sun" adını verdikleri rock - bale gösteri- leriyle Ruse Opera Balesi, Ortaçağ kö- kenli müzik. şiir ve danstan oluşan re- pertuvarlannı ilginç enstrümanlan ve kostümleriyle bütünleyen Armonia Antique - La Cortesia Del Ballo, Ana- dolu'da doğup gelişen hümanist felse- feyi çok geniş bir yelpazede pop-müzi- kal bir anlatımla gerçekleştirecek olan Yunus'tan Nâzım'a grubunu sayabi- liriz. Festivaldeki oda müziği etkinlikleri içersinde Arjantinli gitarist Jose Cardo- sa'nın gitar, Kamerhan Turan ve Wer- ner Bartchi'nin piyano, Israil'den piya- nist Jonathan Zak eşliğinde mezzo-sop- rano Zehava Gal'ın şan resitali yer alı- yor. Arp, flüt ve kemandan oluşan oda müziği grubu Tri Images İngiltere'den konuk olacak. Başkentin sayılı oda müziği topluluk- lan arasında yer alan Ancyra ve ülke- mizdeki modern dans topluluklan içer- sindeki seçkin yerini alan Türkuaz, Fes- tivalin bu yılki etkinlikleri arasında. İki yıl önce de Ankara Festivali'ne konuk olan ve büyük beğeni kazanan Johann Strauss Orkestrası başkentte Vivana rüzgân estınrken festivalin de kapanışı- nı yapacak. TYS'nin etkinlikleri Tiyatro,şiir ve öykü gündemde Kültür Servisi - Türkıye Ya- zarlar Sendikası'nın düzenledi- ği etkinlikler kapsamında bu- gün eleştıımen ve çevirmen Seçkin Selvi, "Tîyatro ve Eleşti- ri" konulu bir konuşma yapa- cak. Sendikanın Kabataş Se- tüstü'ndeki genel merkez salo- nunda yapılacak konuşma saat 18.00'de başlayacak. 4 mayıs pazartesi günü "Şüri- mizi Yarını" başlıklı tanıtma toplantılannın üçüncüsü Be- yoğlu Karaca Tiyatro'da ger- çekleştirilecek. Saat 18.00'de başlayacak toplantıda Cengiz Gündoğdu; genç kuşak şairle- nnden Berrin Taş, Cemile Çakır, Ayhan Ergün, Nazan Karaca, Nihat Ateş, Ali Ersin Günçe, Hikmet İnan, Sevil Af- şar, Idris Atmaca ve Deniz Gü- ner'i tanıtacak. 6 ma>ıs çar- şamba günü, Doç. Dr. Mustafa Sercan'ın "İnsan Bütünleşmesi ve Sanat" konulu söyleşisi saat 18.00'de sendikanın Kabataş Setüstü'ndeki genel merkez salonunda yapılacak. 11 mayıs pazartesi günü "Şi- irimizin Yanıu" başlıklı tanı- tma toplantılannın dördüncü- sü Beyoğlu Karaca Tiyatro'da gerçekleştirilecek. Ozdemir Ince. saat 18.00'de başlayacak toplantıda kendi seçtiği şair- lerden Atılgan Bayar, Seyhan Erözçelik ve Merüi Akgül'ü tanıtacak. 13 mayıs çarşamba günü de öykücü Ayşe Kiİinvci'nın "Gün- detik Yaşamdan Öyküye" ko- nulu söyleşisi saat 18.00'de başlayacak. Sendikanın Ka- bataş Setüstü'ndeki genel mer- kez salonunda yapılacak söy- leşiden sonra yazar yapıtlannı ımzalayacak. Yazarlar Sendi- kası'nın tüm etkinlıklerin giriş serbest. Francis Bacon 82 yaşındaydı Ofkenin ve dehşetin ressamı öldü Türkuaz Moderr. Dans Tophduğu, Festivalde 8 mayıs günü bir gösteri sonacak. Bilgisayar sayısı artıyor, sayacak bilgilerin sayısı azalıyor Memleketimden kültür manzaraları Kültür Servisi- Günumüzun ;n büyük ressamlanndan bin iayılan Francis Bacon, dün Madrid'deki bir hastanede ge- çirdiği bir kalp krizi sonucu öldü. 82 yaşında ölen İngiliz ressam. vapıtlannda. güçlü fı- güratif imgelerle yalnızlık ve korku duygulannı yansıtmıştı. Francis Bacon. ilk kez 1945'- te sergilenen resimleriyle ün- lenmişti. Ba- con. acılariçin- deki yan insan yan, hayvan formlanyla Londra'lı sa- natseverleri bir anda afal- latmıştı. Yapı- tlannda genel- Iıkle cinsellik Bütün dünvada lanınmasına karşın. Francis Bacon'ın kendi ülkesınde bir ••düşmanı" vardı: eski başbakan Margaret Thatcher. Bacon'dan söz eder- ken. "O feci resimleri yapan adam" tanımını kullanan Thatcher. Londra sanat çev- relerinde büyük tepki almışlı. Ünlü 16. yüzyıl filozofu ve devlet adamı Francis Bacon'ın soyundan gelen ve onun adını taşıyan sa- natçı ıçin Tate Gal- lery'de iki kez büyük ' retrospektif sergı düzen- lenmişti. AHMET CEMAL 1986 yılında bir çeviri dergisi için yazdığım önsözde, Tür- kiye'deki yayın yaşamının gele- ceğine ilişkin düşüncelerimi be- lirtirken şöyle demişim:"1990'- lara vanldığında Türkiye, belki >ılda 4 milyon renkli televizyo- nun satıldığı, ama kitap adedi- nin-her basım içın- artık 1500'- de tıkandığı bır ülke olacaktır." Renkli televizyon konusun- da yukarki kestirim doğru çık- mamış, çünkü yıllık renkli tele- vizyon satışı şu anda o sayının epey üstünde. Buna karşılık ki- tap adedıne ilişkin düşünce ne yazık kı hızla doğrulanmakta. Şu anda her basım için 2000 sa- yısında zorlanan yayınevleri, pek yakında kimi kitaplar için 1500'e inmeyi sanınm ciddi ola- rak düşünecekler. Nüfusu yetmiş milyonu zor- layan bir ülkedeki bu kitap satı- şı ve okuma tablosunun. daha doğrusu okumama tablosu- nun, okursayısındaki hızlı azal- manın olası, kötü sonuçlan ko- nusunda bugüne değin çeşitli çevrelerden ve kalemlerden uyanlargeldi. Ancak bu uyanlar kimi za- manyeterinceciddiyealınmadı, kimi zaman da artık son derece yaygın bir konumda bulunan okumama hastalığı nedeniyle etkisini kısa zamanda yitirdi. Ne var ki, ciddiye alınmama ve etkisini yitirme, uyanlann değindiğı olası kötü sonuçlann gerçekleşmesini engelleyemedi. Bundan birkaç ay önce TRT ekranlanndan ilan edilen bir is- tatistığin sonuçlanna göre oku- ma. Türk halkının-ortalama olarak-ilk 200 kalem gereksi- nim listesinde yer almıyor. Bu sonuç üzerinde hiç durulmadı bile. "Nokta" dergisinde yer alan bir tablo ise ürkütücülük ba- kımdan çok daha somut. Buna göre, geçen yıl bir banka sınavı ıçin başvuran, Türkiye'deki çe- şitli iktisat fakültelerini bitirmiş 1355 gencin genel kültür sına- vmda. "kim kimdir" sorulann- dan bazınlanna verilen yanıt- lar, okumayı yıllardır boşlama- nın bizi nereye getirdiğini çok açık gösteriyor. Bu sınavda önce yabancı ad- larla ilgili verilen yanıtlara bir bakalım. Lconardo da Vina için 45 aday devlet adamı. 90 aday bilim adamı demiş, Mona üsa'nın yaratıcısı Leonardo, 9 adaya göre "başkan", 57 aday ise yanıt karesini boş bırakmış. Anton Çehov, 90 adaya göre devlet adamı, 65 adaya göre bi- lim adamı, 30 adaya göre "baş- kan". 836 aday ise boş bırak- mış. Yüzyılımız düşüncesinin mi- marlanndan Bertrand Rusell'a devlet adamlığmı yakıştıranla- nn sayısı 100. ünlü düşünür, 97 kişiye göre sanatçı, 100 kişiyc • Türkiye'deki çeşitli iktisat fa- kültelerini bitir- miş 1355 gencin, genel kültür sı- navında verdiği yanıtlar, oku- mayı yıllardır boşlamanın bizi nereye getirdiği- ni çok açık gös- teriyor. Ülke- mizde bilgisayar sayısı hızla artar- ken, sayacak bil- gilerin sayısı aynı hızla azalıyor. göre de edebiyatçı. Russel ko- nusunda bir karara varama- yanlann sayısı 978. Bu arada hepsi de iktisat fa- kültesi mezunu adaylann, ikti- sat tarihinin ünlülerini değer- lendirişleri daha da düşündürü- cü. Örneğin J. Keynes, 37 ada- ya göre devlet adamı, 75 adaya göre sanatçı. 51 adaya göre ede- biyatçı, 920 adaya göre de "ne idüğü belırsiz". Adam Smith ise 28 adaya göre devlet adamı, 278 adaya göre sanatçı, 143 adaya göre edebiyatçı; 629 aday ise yanıt vermemiş. Yine iktisatçılardan Fried- man. 29 adaya göre devlet adamı, 61 adaya göre sanatçı. 65 adaya göre edebiyatçı; Fri- edman'a hıçbir kimlik bulama- yan iktisatçilanmızm sayısı ise tam 1013! Yukandaki tablo, geldiği- miz-ve gitmekte olduğumuz yeri göstermesi açısından kor- kunçtur. ama şaşırtıcı değildir. Çünkü yoğunluğunu gittikçe arttıran bir kitapsız kültür orta- mıyla bundan farklı bir yere vanlması beklenemezdi. Bu tablo karşısında işi "şim- diki gençler okumuyor"larla, "kitap fıyatlan çok yüksek" te- raneleriyle, hele "çağ atlama" düşleriyle geçiştirebilmek ola- naksızdır. Bilgisayar sayısı hızla artan. ama sayacak bilgilerinin sayısı aynı hızla azalan bir Türkiye'de kimi eğitim kurumlanmıza bu- gün de egemen olan "sınav için ezberle, sonra unut" yöntemi, her on yılda bir ülkedeki tüm olumsuzluklann sorumluluğu- nu düşünürlere, yazarlara ve ki- taplara yükleyen bilgi düş- manlığı köktenci bir tutumla sorgulanıp yargılanmadan, yu- kandaki korkunç tablonun he- sabını verebilmek ve batağa yö- nelik bu gidişi durdurabilmek, olası değildir. Nüfusu yetmiş milyona yol alan bir Türkiye'de baskı başı- na üç binlik bir sayıyı tükete- mezken, bu bilgi yoksulluğu ne- deniyle sürüklenilecek yıkım- larda gençliğimizin "muhtaçol- duğu kudreti damarlanndaki asil kanda" bulabileceği ger- çekten çok kuşkuludur! ve ölüm lema- V^tte--«âSitfiK 1971 "de de lannı işleven w^Kt JHMHKÜA 1 Paris'teki Bacon'ın re- Grand Pa- sinjleri çoğu zaman çok yüksek laıs'de büviik bir sergi gerçek- fıyatlara alıcı bulmuş. son ola- leştiren Bacon. Nevv York'taki rak üçlü bir tablosu Nevv Metropolitan Müzcsınde tek York'ta 6.9 milyon dolara başına sergi açan ilk vaşayan satılmıştı. Ancak. tablolannın ftyatlanyla çok fazla İlgılen- meyen Bacon. geçen vıl yak- laşık 5.3 milyon dolar değerin- deki önemli yapıtlanndan biri- ni Londra'daki Tate Gallery'c bağışlamıştı. Tate Gallery'nin vöneticisı Nicholas Serota. dün ölen ünlü ressam ıçin. "Francis Bacon valnızca kendi ku- şağının cn büyük İngiliz res- samı değıl. av nı zamanda savaş sonrası dönemın uluslararası ün kazanmış olağanüstü sa- natçılanndan bırıvdi'dedı. İngiliz ressamı. 1988'de de Moskova'da gcıriş kjrpsiShk kişisel sergi yapan ilk Batılı res- sam olmuştu. Zenginliğin ni- mctlerini tepen. ama içkiye düşkün ve eşcinsel bir sanatçı olarak tanınan Bacon. öfke, coşku ve dehşet imgelerini vansıtmada ustaca kullandığı yağlıboyanın akışkan ve gı- zemli niteliklerinden sonuna kadar yararlanmıştı. Çoğunu yok ettiğı için. vapıüannın pek azı Amerika ve Avrupa'daki müzelerde bulunuyor. Dörtkentte Modern Folk ÜçlüsüKültür Servisi - Selami Ka- raibrahimgil, Ahmet Kurtaran, Doğan Canku'dan oluşan Mo- dern Folk Üçlüsü. Yapı Kre- dı'nin kültür elkinlıkleri kar> samında bugün. yann ve cuma günleri İstanbul Hilton Con- vention Ccnter'da konserlcr yerecck. Konserler 5 mayısta İzmır. 9 mavısta Adana. evlül ve ckım aylarında da Ankara'- da sürecek. Türk halk müziğinin özgün örncklerinc gctirdikleri venı ve çoksesli yorumlarla pop müzı- ee yeni bir açılım aetiren Mo- dern Folk Üçjüsü. 1969"da ku- ruldu. V1FL, son çcyrek vüzyılın külıür vaşamında. Türk müziğinin serüvenı açı- sından canalıcı önem taşıyan bir simgc olma niteliğini hiçbir zaman vitirmedi. Topluluk. kendi ezgilerimi- ze. kendi sözdağarcığımıza da- vandırdığı rcpertuannda. han- gı yöne doğru vol alırsa ıılsın çokseslıliği hedef almaklan va7gcçmedi. Yerlı melodiye kozmopolit tınılar katmaktan. klasik ezgilcre modern enstü- manlarla yaklaşmaktan kaçın- madı. İnsan scsinede yeni. özcl korkusuz boyutlar taşıdı üçlü. Modern Folk Üçlüsü. artık varlığını kesintili sürdürsc dc türküdcn çocuk şarkısına. halk czgilcrinden New Age'c gıdcn süreçte sayısız ülkede konsorlcr vcrdi. Kültür Bakanı 'nın müzik danışmanlığına getirilen orkestra şefî Erol Erdinç: Memur zilıımetiııdeıı kurtulmanıız gerekiyor EVtN tLYASOĞLU İstanbul Devlet Senfoni Or- kestrası'nın şefı Erol Erdinç, bir süre önce Kültür Bakanı'nın müzik danışmanlığına getinldı. Böyle bir müzik danışmanı ne gibi sorumluluklar üstlenirdi? Şu sıra en ivedi sorunlar neler- di? Orkestra ve operalanmıza üye yetiştıren kurumlar ne du- rumdaydı? Erdinç'in, Kültür Bakanı'na sunmayı tasarladığı projeler var mıydı? Erol Erdinç, ilk ağızda aklımıza gelen bu sorulan yamtladı. - Müzik damşmanının sorum- luluklan neler? - İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'ndeki çoksesli müzik dünyası ile bakanlık arasındaki koordınasy.onu sağlamak. So- runlan, istekleri dile getirmek için bir köprü görevi, bakan ıle sanatçılar arasında. - Şu sıra en ivedi sonın nedir? - Kısa vadede çözülcmcyccck sorunlar var. Başta Atatürk Kültür Mcrkezi'ndckı koşullar. Bına bu kadar yükü kaldırmı- yor. Akustik sorunu, vb.. Ama her şeyden önce müzik kurum- lanmızın devlet memuriyeti zihniyetinden kurtulması ge- rek. "Sırtım nasü oJsa devletin güvencesinde" diyerek "biz hancıyız, yöneticiler yoku" gö- rüşündeki sanatçılarla iş yürü- mez. Daha kalıteli performans için gerçekten çalışan elemanla- ra ihtiyaç var. Kuruluş -O ilcrki adım. Kalitc ycrle- şıncc. bülün mckanizma ona göre şekıllenır. Bi/ şımdi kam- burlan düzeltmcklc uğraşmalı- >ız. - Yeni bir kültür merkezi, kon- ser salonu projesi vardı, ne oldu? - Ayazağa'da Eczacıbaşı'nın böyle birgirişimi vardı. Yeni bir dılar. Yabancı dil zorunluluğu, öğretim kadrosunun dış dün- yayı izlemesi için getirildi. Kim, ne kadar dış dünyayı izliyor dersiniz? Örneğin. solfej eğitimi hâlâ 19. yüzyıl sistemi içinde yapılıyor. Iyi bireğitimci olmak için de dışan gjtmek, çağdaşı yakalayıp getirmek lazım. - Eğitim, öğretim üyeleri nasıl Akses gibi okuyan. dünyanın öbür ucuyla yazışan meraklı hocalanmız yok arük. - Eğitim programını da bu ilk kuşak yaptı. Operalan, orkest- ralan, konservatu>arlan da on- lar kurdu. Neden bugün yürüte- miyoruz? - Her şey o günlere göre ha- arlanmıştı, o günlerde kaldı. • Kültür Bakanı'nın müzik danışmanı ne gibi sorumluluk- lar üstlenir? Şu sıra en ivedi sorunlar hangileri? Müzisyen ye- tiştiren kurumlar ne durumda? Yeni projeler var mı? Ba- kanlığın yeni müzik danışmanı Erol Erdinç, ilk ağızda akla gelen bu sorulan yamtladı. aşamasında oluşan kanun ve mevzuaı bugün artık çağdaş de- ğıl. Yürütmeycn yönlcnni açık- lamava ha/ırım. - Şimdilik bu kummlarda bü- tün yöneticiler başa, atamayla geiiyor. Mevzuat değişince se- çim yoluyla yönetici gelebilecek mi? şey duyulmuyor bu konuda. - Orkestra ve operaiarımıza üye yetiştiren eğitim kurumla- runızda başlıca aksaklıklar ne- reden kavnaklanıyor? - YÖK'e bağlanan konser- vatuvarlarda bir gcccdc profe- sör olanlar. 5 senede bir araş- tırma. bir kitap yayımlayaına- burs olanağı bulabilirler? - Arayıp ısteyen, peşınde ko- şan bulur. İlk kuşak Türk Beşle- ri'nın coşkusu bugünku kuşak- larda yok. Beşler ve onlan ızlc- yenlcr, Cumhuriyet heyecanını yaşamışlar. Hepsi istekli, bilgjli. kendilenni sürekli geliştirip öğ- rencn kişilcrdi. Tarcan, Saygun, Araç, gereç, metot yok. Kon- servatuvarlanmızdan ulusla- rarası nitelikte solistler yetiş- mıyor. Pekineller ya da İdil Bi- ret gıbı sanatçılar burada yetiş- medi. Tıpkı halterci Naim Sii- leymanoğlu gibi hepsi dc Batı'- nın tcmel cğıtımıyle donanmış kişilcr. Biz bu insanlara nc vcr- dik? Kendi fabrikamızda mı ürettik? Kendi okulumuzda mı eğittik? Bizim okulumuzdan çıkıp doğrudan uluslararası dü- zeyde bir konkur kazanmıyor kimse. Ama Japonya'dan çıkıp doğrudan birincilik alıyor. - Bugün yurt dışında vaşayan ve bir büyük senfoni orkestrası oluşturabilecek sayıda müzis- yenimiz var. Onlara yurtiçinde özendirici bir ortam hazırlaya- rak biigilerinden yararlanmamız söz konusu olabüîr mi? - İş yapan herkese görev ve- riliyor. Kimse kadrosuz ya da aç kalmıyor dönünce. Ancak, mevzuatın yenilenmesi ile bu- rada da kaliteli orkestra ve iyi maaş bulacağını öğrenen sa- natçılar mutlaka yurda döne- ceklerdir. - Bakana hemen sunmak ni- yetinde olduğunuz proje nedir? - Türk bestecilennin hiç ça- lınmamış eserlerinin ve Türk ic- racılannın gözetilmesi gibi ko- nular. Birsempozyumyapmayı önenyorum. Birdeyurtiçindeki bütün orkestra ve opera mü- dürlennin katılacağı toplantı.