Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10NİSAN1992CUMA
HABERLER
Vali-HEP
tartışmasılAA(Diyarbakır)-
Diyarbakır Valisi Ibrahim
Şahin, Halkın Emek Partisi İl
Başkanı ile arasında geçen
telefon konuşmasının
çarpıtılarak basına
aktanldığını söyledi. HEP
Genel Merkezi'nce gazete ve
ajanslara fakslanan basın
bülteninde. Vali İbrahim
Şahin ile HEPİl Başkanı
Hüseyin Turhal arasında
geçtiği öne sürülen telefon
konuşmasına yer verildi.
Bültende yer alan ifadede,
Diyarbakır Vaiisi'nin HEP İl
Başkanı'na. "Bu olaylan siz
kışkırtıyorsunuz.
Milletvekilleriniz bildiri
dağıtıyor. Bu kan akacak"
dediği ileri sürüldü.
Diyarbakır Valisi İbrahim
Şahin ise telefon
görüşmesinin carpıtıldığını
belirterek AA muhabirine
şunlan söyledi: 'İl Başkanı
bana telefonda "Sayın Valim,
Silvan'da olaylar oluyor. Bir
önlem düşünüyor musunuz*
dedi. Ben de kendisine "Bu
olaylan tahrik etmezseniz bu
olaylar olmaz veya az olur.
Baa milletvekilleriniz basın
bildirisi adı altında bazı
yayınlar neşrediyorlar.
Bunlar tahrik değil mi?
Anlatabildım mi sayın
başkan' dedim. Cevap
vermeyince telefonu
kapattım Kan man lafı
etmedim".
KÜPt partisi
olmaz
• AA (Ankara) - MÇP Genel
Başkan Yardımcısı ve
Erzurum Milletvekili Rıza
Müftüoğlu. "Uluslararası
baskı gruplannın Türkiye'ye
yönelik subjektif, kasıtlı ve
bölücü tavırlannın
yoğunlaştığı bir ortamda
'Kürdistan partisi'nin
kurulabileceğıne ilişkin
görüşlerin gündeme
getirilmesi dikkat çekici ve
düşündürücüdür" dedi.
Müftüoğlu, TBMM'de
bugün düzenlediği basın
toplantısında. bölücülüğe
karşı tavizlerin. bölücü
tezlerin herhangi birini kabul
etmeklevebunlan
tartışmaya açmakla
başlayacağını söyledi.
Müftüoğlu şöyle devam etti:
" 'Türkiye'de federatif sistem
t§ıftşılmalıdır\ "Bende Kürt
kanı oJabılir' şeklinde
beyanlar, bu sözde
'reformist' yaklaşım
gayretlerinin ürünleri
olmuştur. Ancak bu gibi
yaklaşımlar sadece
bölücülüğe şevk ve cesaret
vermiştir".
Özal-Demirel
davası
• ANKA (Ankara) -
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın "Çankaya gafİet
delalet hıyanet içinde"
diyerek kişilik haklanna
saldmda bulunduğu
gerekçesiy le DYP Genel
Başkanı vc Başbakan
Süleyman Demırel aleyhine
açtığı 500 mily on liralık
manev i tazminat davasının
bugünkü duruşmasında
kararaçıklanacak.
Anayasa
değişikliği
• AA (Ankara) - ANAP'ta,
anayasa değişikliği
konusunda çalışmalar
yapılıyor. Adalet Eski
Bakanı, Gümüşhane
Milletvekili Oltan
Sungurlu'nu başkanlığında.
Çorum Milletvekili Ateş
Amiklioğlu, İstanbul
Milletvekili Tunca Toskay,
Ağn Milletvekili Hasan
Fecri Alpaslan. Aydın
Milletvekili Yüksel Yalova
ve Kastamonu Milletvekili
Murat Başesgioğlu'ndan
oluşan komisyon
çahşmalannı sürdürüyor.
Komisyonun çahşmalannı
önümüzdeki günlerde
tamamlayıp hazırladığı
metni ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'a sunması
bekleniyor.
ANAP-Törk-İş
diyaloğu
• AA (Ankara)-ANAP
Sosyal İtişkıler Başkanhğı,
partinin mesleki ve sosyal
kuruluşlarla ilişkilerini
güçlendirmek, istek ve
sonınlannı öğrenmek
amacıyla bu kuruluşlann üst
düzey yöneticileriyle
görüşmeler yapacak.
ANAP'ın sosyal işlerden
sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Fahrettin Kurt,
geniş kitleleri ve toplumun
çeşitli kesimlerini bünyesinde
bannd:ran mesleki ve sosyal
kuruluşlarla iktidarlan
döneminde sağlıklı bir
diyalog kurulamadığına
dikkati çekti. Kurt, ilk olarak
bugün Türk-İş'i ziyaret
edeceklerini de belirterek
Genel Başkan Şevket Yılmaz
ve öteki yöneticilerle
görüşeceklerini sözlerine
ekledi.
Bakanlar Kurulu bildirisinde, devletin Güneydoğu'da 'dikkat, şefkat ve azami itina' ile görev yaptığı belirtildi
Hiçbir devlet bölücülüğe iziıı veremez'CUMHURIYET (Ankara)-Başbakan
Sülevman Demirel'inbaşkanlığında
loplanan Bakanlar Kurulu. Güneydoğu
olaylan ile ilgili bir bildiri yayımladı.
Bıldirıde " Ülkenin bölünmez varlığı olan
bir yurıköşcsındemeydanagclmış olaylann.
mılİetın vazgeçılmez ve aziz bir parçası olan
yöre halkının. yine herkesin müşterek malı
olan \atanda. bırlik ıçmde>aşama karan ve
haklannın de\ let tarafından korunmasından
ibaretolduğu"be!ırtildı. Bildindedahasonra
"Budevletgörevı, tamamı ılehukuk
ıçerisinde. dikkat. şefkat ve azami itina ile
ycrine getırilmiştir. Bundan sonra da aynen
övlc devam edecektir" dv.nildı.
Diın saat 10 00'da başlayıpyaklaşık iki
saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ılK
bölümündeağırlıklı olarak demokratikleşme
paketı \ e yapılacak reformlar üzerinde
duruldu.
Toplantının ardından basına açıklanan
Güneydoğu olaylanyla ilgili bildinde.
Türkiye Cumhuriyeti'nin. tarih boyunca
devlet olmasını ve bugün de dünyanın en
hassas bölgesinde varlığını güçlü bir şekilde
sürdürmesini, engin devlet tecrübesinin
yanında büyük insanlık anlayışına ve
ülkesinde yaşayan herkesi adalet ve şefkatle
kucaklamasına borçlu olduğu kaydedıldı.
"Millet"anlayışıiçerisinde"ırk"esasına
daj anan bir tanımlamanın günümüz çağdaş
hukuku tarafından "geçmişin karanlığında
bırakıldığı" savunulan bilidiride şöyle devam
edıldi:
"Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin yerini
ald:ğı büyük imparatorluklar ise evrensel
hukukun bu >eni \e değerli kavramını, asırlar
önce bir toplum \ e devlet hayatı biçimi
olarak bütünüyle yaşamıştır. Üç kıta üzerine
dağılmış, ayn din, dil, ırk ve renge mensup
milyonlarca insan, asırlar boyu bu devlet
anlayışı \ e adaletı içensinde huzur ve
mutlulukla yaşamışlardır.
Bugünkü çağdaş Türkiye Cumhuriyeti de
bu köklü devlet geleneğini. çoğulcu ve
katılımcı demokrasi ruhu ile bütünleştirmış
olarak kararlılıkla sürdürmektedır. Hukuk
devletı kavramı, cumhunyetı. bir kurumlar
ve kurallar bütünü olarak tanımlar. Çağdaş
devletteisebaştagelenkuram.milletin
kavıtsızşartsızegemenlığıveeşitliğidir.
Bugün Türkiye Cumhun>eti'nde yaşayan
herkes. nerede oturursa otursun, hangi etnik
kökenden gelırse gelsin, hangi din ve
mezhebe bağlı olursa olsun. aynı imkan \e
haklarla milli egemenliğe iştirak eder.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ne hukukunda, ne
de idare ve uygulamalannda bunun aksini
gösterecek tek bırömek yokıur."
Bakanlar Kurulu bildirisinde, devlet
kurallanntn en başında ülke ve milletin
bütünlüğünü koruma görevinin geldiği işaret
edılerek. bunlan parçalamaya yönelik
herhangi birhareketemüsaadeedilmesinin,
dünyada hiçbir devletten beklenmesi veya
istenmesinin mümkün olamayacağı
belirtildi.
"İnsanlık ailesinin hukuka bağlı çağdaş bir
üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti'nin
bugünkü anlayış ve uygulamalan da bundan
başka bir şey değildir" denilen bildıride, bu
konuda bütünüyle ülkehalkından vedünya
kamuoyundan anlayış beklendiği
vurgulandı
Demirel
en beğenflen
politikacı
GÜVDÜZ İMŞİR (İstanbul) - Ba^bakan
Sulcynıan Demırel. dünyanın globalleşme
(küresclleşme) denilen bir ka\ramla kucak
İuıcağj olduğunu. bunun da çjlışma ve yaşa-
ITMŞI bcraberındc gciırdığını söyledi. Demı-
rel. ••Berdber çalışma ve yaşamanın da ko-
künde barı^ y jtmakıadır Bunun içinde hem
hanş hem hiirnyet hem de refah olacaklır
Her ıkısi de beraber olacaktır" dcdı.
Boğa/ıçı CniNLTMtcsı'nın kuruluşunun 2ü.
>ılı nedenıyle dü/enlenen kuılama programı
dün Murai Dikmen Salorıu'nda gerçekleştı-
nldı. Törende. öğrencıler tarafından şeçilen
"Son 20 y ılın en ı>ilen" dc plakctlc ödüllendi-
rildi. Öğrencıler tarafından son 20 yılın en
beğenilen politikacısı seçilen Başbakan Sü-
leyman Demırel'e de ödülü Boğaziçi Ünıver-
sitesı Rektörü Eraün Toğrol tarafından venl-
dı.
Toplantı salonuna gınşte öğrencilerin bü-
yük tezahüraııyla ayakıa alkışlanarak karşı-
îanan Süleyman Demırel. burada yaptığı
konuşmada dünyadakı değışimler \e Tür-
kiye'nın konumunu özetledı. Demırel.
"Benı son 20 yılın en beğenilen politikacısı
seçmışsınız. vcyahut hangi şekilde seçtıysenız
Demirel Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrencilere, "Beni birinci seçmekle iizerinize husumet çekersiniz" dedi. (ALİ ÖZ)
birıncı seçmişsiniz. Beni birinci seçmekle üs-
tünüze husumet çekersini/. Zaten kimi seçse-
niz de husumet çekersını/'dedi.
Boğaziçi Lnıversiiesı öğrcncileri tarafın-
dan sıyasetten sanata. spordan sinemaya
kadar son 20yılın en beğenilen kişileri ise şöy-
le belırlendi: En beğenilen politikaa, Süley-
man Demirel: mıllet\ekıli. Adnan Kahveci:
klasik müzik sanatçısı, Güher-Süher Pekinel
kardeşler: Türk pop müziği sanatçısı. Banş
Manço. Sezen Aksu: tiyalro sanatçısı, Fer-
han Şensoy; sinema yönetmeni, Ömer Ka-
vur; mizah sanatçısı. Levent Kırca. ressam,
Bedn Baykam: kankatürist, Turhan Selçuk.
En çok okunan gazete, Milliyet; köşe yazan
Altan Öymen; kitap yazan, Orhan Pamuk.
En beğenilen sporcu. Rıdvan Dilmen: i-
şadamı, Cem Boyncr; fırma. Koç Holding.
En beğenilen bankacı. Rüşdü Saracoğlu;
banka. Yapı ve Kredi Bankası; TV programı.
32. Gün; TV yapımcısı. Mehmet Alı Birand.
En çok şevilen öğretim üyesi. Prof. Dr. Fer-
hunde Özbay, Prof. Dr. Yorgo İstefanopu-
los.
'Güneydoğu'da Türk varlığı'nı araştırmalan iki kez istenmesine rağmen üniversitelerde hareket yok
YÖK'ün 'KürtgenelgesPniMGK istemiş
HAKAN AYGÜN/DOĞAN AKIN (Ankara) - Yükseköğretim Kurulu'-
nun (YÖK) üniversitelere "Kürt genelgesi" göndermesini, Milli
Güvenlik Kurulıfnun (MGK) istedigi belirlendi. MGK'nın isteği
doğrultusunda YÖK'ün gönderdiği iki ayn genelgeye karşın. üni-
versitelerin Güneydoğu'daki Kürtlerle ilgili araştırma ve bölücü
yayınlara karşı yayın yapma yoluna gitmediği öğrenildi.
MGK. YÖK'ten üniversitelerde Kürtlerle
ilgili araştırmalar yapılmasını ve bölücü ya-
vınlara karşı mücadele edilmesını ilk kez
1990'da istedi MGK'nın yazılı talimatı üze-
rine. YÖK üni\ersıtelere 12 Ekım 1990tarihli
bir genelge gönderdi.
Genelgede. ünıversıtelerin öğretim planına
dahıl edılmesı ıstenen konular arasında "Do-
ğu ve Güneydoğu'daki aşıretlerin idari ve
sosyal yapılan. Kürtçe. Nevruz Bayramı ve
bölge halkının etnolojik yapısının incelenme-
sı" yer aldı. Genelgede, bu konularda konfe-
rans. sempozyum. semınerler düzenlenmesı
istendi ve konuyla ilgili faaliyet gösterecek
öğretim üyeleri ve öğrencilerin adlannın da
MGK'va ıletileceği ifade edıldi.
Genelgede. Güneydoğu'da yaşayanlann
Kürt olarak tanımlanmasından kaçınılırken.
araştınlması ıstenen inceleme ve tez konulan
şöyle sıralandı:
"- Aşıretlerin idari ve sosyal yapısının ince-
lenmesi.
- Aşiretlerin Orta Asya Türk aşiret yapılan
ve Anadolu'nun diğer bölgelerindeki aşiret
yapılan ile mukayeseli olarak ıncelenmesı.
- Bölgenın gelenek. görenek, adeı. din ve
batıl inançlar açısından incelenmesi.
- Suç ve suça iten faktörlerin incelenmesi.
- Aile yapılan, ekonomik görev dağılımı.
üretımi etkileyen faktörler açısından incele-
me vapılması.
- Bölgede yapılan yatınmlann sosyal yapı-
da meydana getirdiği değişıkliklerin izlenme-
si."
YOK'ün yazısında. "bölgede konuşulan
ağızlar" olarak nitelenen "Zaza ve Kur-
manç" ağızlannın Türk lehçeleri ile karşılaş-
tınlması isteği de yer alırken, "Zaza ve
Kurmançlarda halk hekimliği terminolojisi
ve diğer Türk boylanyla mukayesesi" ifadesi-
ne ver verilerek, Zaza ve Kurmançlann birer
Kürt değil Türk boyu olduklan dolaylı ola-
rak ifade edildi.
îlk genelgenin üniversiteleri harekete geçir-
memesi üzerine, MGK'nın, YÖK'ü yeni bir
genelge.göndermesı için uyardığı öğrenildi.
Bunun üzerine. YÖK 7 Kasım 1991 tarihin-
de. üniversitelere ikinci bir genelge gönderdi.
Bu genelgede, "koordinatör makam" olarak
MGK'nın adının vurgulanmamasına özen
gösterildi.
îkinci genelgede de. "Güneydoğu'daki
Türk varlığının tespit edilmesi" istenerek.
Kürt tanımlamasına yer verilmemesi tercih
edildi. İlk genelgeden farklı olarak ikinci ge-
nelgede. özellikle bölücü yayınlara karşı üni-
versitelerin de yayın yapmalannın gerektiği
vurgulandı.
Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlayan yetkililer. üniversitelerin
Kürtlerle ilgili araştırma yapılmasına ilişkin
genelgeleri fazla dikkate almadığını doerula-
dılar. Genelgelerin YÖK'ün değTl. MGK'nın
isteklerini yansıttığına da dikkat çekildi.
îlçe başkanlan polisi sorumlu tutuyor
Malkara olaylan
si\ asi deprem gibi
NAİM ÖRÜ (Tekirdağ) - Tekirdağ'ın Malkara ilçesin-
de bir kahvenin taranması ile başlayan gerilim aza-
lırken. Malkara Emniyet Müdürü Kemal Anul ile
bazı emniyet mensuplan il merkezine alındı.
Malkarada iki gün önce Ha-
cı Evhat mahallesındeki bir
kah\ehanenin taranması ve
Mehmeı L'vsal adlı kişinın ölü-
müyle başlayan olaylar. ilçede
küçük çaplı bir "siyasi depre-
me" neden oldu. Bırgrup Mal-
karalı, L'ysal'ı öldürdükleri öne
sürülen Kahraman Sütçültr ve
Cihan Göçmenli'nın, Karslı
işadamı Zeki Bulutoğlu'nun ta-
limatıyla hareket ettiğini iddia
ederek, Bulutoğlu'nun ışyennı
ve otomobılını tahnp etmışler-
di. Grup daha sonra " Kürtler
dışan" sloganı atarak. Bulu-
toğlu'nun Malkara dışında bu-
lunan akaryakıt istasyonuna
doğru harekete geçrnişlerdi.
Ancak güvenlik güçlerinin mü-
dahalesi ve DYP Tekirdağ Mil-
letvekili Muhtar Mahramh'nın
aray a girmesi üzerine göstericı-
ler, E-25 Karayolu üzenndeki
akaryakıt istasyonuna ulaşma-
dan durdurulmuştu.
Olaylann genışlemesı üzeri-
ne. Malkara'ya giden Tekirdağ
Valisi Şenoi Engin vatandaşla-
ra hitaben hükümet kona-
ğından yaptığı konuşmada hal-
kın sakin olmasını istedi.
Ancak göstencıler dağılmaya-
rak. bir parktaki masa ve san-
dalyeleri ateşe verdi ve itfaiye-
nin de ateşi söndürmesine engel
olmak istedi.
Olayın bastınlmasından son-
ra, bir araya gelen DYP, SHP
ve ANAP ılçe başkanlan. Te-
kirdağ Valisi Engin'le görüşe-
rek, gelişmelerden polis ve jan-
darmanın haberi olmasına
karşın hiçbir önlem alınmadığı-
ru ve olaylann patlak vermesin-
dekı sorumluluğun polis ve
jandarmada olduğunu savun-
dular.
İlçe başkanlan. olaylann
başlangıcının siyasi vanı bulun-
madığını, ancak bazı kişilerce
Kürt-Türk karşıtlığı olarak yo-
rumlanmak ıstendiğini söyledi-
ler ve "buna mani olunmalı"
dediler.
Bu arada olaylann. Mal-
kara'da kömür ocaklan. akar-
yakıt istasyonu, kahvehane iş-
leten ve müteahhitlik yapan
Zeki Bulutoğlu'nun halk üze-
rinde kurmak istedigi baskıdan
kaynaklandıgı ıddia edildi. Bu
iddiayı ortaya atanlar. Bulu-
toğlu'na karşı ekonomik
ambargo uygulanması önerisi-
ni getırdiler.
Yaklaşık 22 bin nüfuslu ılçe-
de dün, yaşam normale dönme-
ye başlarken, Doğu kökenli bir
çok vatandaşın işyerlenni aç-
madığı gözlendi.
Emniyetçiler alındı
Parti ıl başkanlannın, bazı
emniyet mensuplannın görev
yerlennin değiştirilmesine iliş-
kin taleplerinin Valilikçe uygun
görülmesi üzerine. Malkara
Emniyet Müdürü Kcmal Anul
ile 3 emniyet görev lısı ıl merke-
zine alındılar. Malkara ılçe
emniyet müdürlüğüne ise Çer-
kczköy İlçe Emniyet Amiri İh-
san Eryılmazgctirildi.
Korucubaşı Hazım Babat (ortada kravatlı), teröristlere karşı savaşı kanlannın son damlasına kadar sürdürecekle-
rini söyledi. Konıculuk sisteminin yanlış anlaşıldığını belirten Babat, "Biz güvenlik güçlerinin bir koluyuz" dedi.
Korucubaşı Hazım Babat, terönstlere istedikleri fırsatı vermeyeceklerini söyledi.
'BölgedeTürkbayrağıdalgalanır'
AA (Şenoba)- Şırnak'ın Irak sınınnayakınŞenoba buca-
ğında görev yapan korucubaşı Hazım Babat, koruculann
güvenlik güçlerinin bir kolu oiduğunu belirterek bölgele-
rınde Türk bayrağından başka bayrak dalgalanmasına
17ın vermeyeceklenni söyledi.
360 korucunun görev yaptığı Şenoba'nın korucubaşı ve
Babat aşirctınm lideri olan Hazım Babat (33). Türkiye
Cumhunyetı vatandaşı olduklannı ve 1985 yılından beri
terörörgiüü iledevlettenyana tavıralarak mücadele etlik-
lennı söyledi.
"İnsan hakları koruyuculan nerefie?"
Korucubaşı Hazım Babat. bir terörist öldüğünde ya da bir
başka olay olduğunda insan haklan kuruluşlarının ayağa
kalklığmı ifade ederek "Bizımdeçocuklarımız. kızlannıız.
kadınlanmız katledildı. Terönstler kardeşlerımızı elekınk
dıreklerıne astı. O 7aman insan haklan sav unuculan nere-
deydi' Ncden bı/e gelıp derdimizi sormuyorlar?Gelsinler.
konuşsunlar, bızı de tanısınlar" şeklinde konuştu.
Babat. basın-yayın organlanna yetkili yetkistz çok sayıda
kişinin korucular hakkında demeçler verdiğini, bu kişile-
rin konıculuk sistemini tanımadıklannı da kaydederek
"Gelsinler, aramızda bizimle konuşsunlar. Koruculuğun
ne olduğunu öğrensinler. Biz devletin güvenlik güçlerinin
bir koluyuz. Devletimiz için mücadele ediyonız" dedi.
"Başka bayrak dalgalanamaz"
Korucubaşı Babat, devletten en önemli isteklerinin un-
vanlannın başmdaki "geçici" kelimesinin kaldınlması ol-
duğunu, Ankara'da bir tek yere bağlanmalannın sağlan-
masını da istediklerini ifade ederek şöyle dedi:
"Bu isteklerimizi hükümelimizin yerine getireceğinc inanı-
yoruz. Biz de teröristlerle savaşımızı kanımızın son damla-
sına kadar sürdüreceğimizi söylüyoruz. Biz devletimız için
vanz. Teröristlere istediklen fırsatı vermeyeceğiz. Bölge-
mizde Türk bayrağından başka bayrak dalgalandırmaya-
cağız".
Eceviften devlete itham:
G.Doğu'da
ipinucu iyice
eldenkaçmış
CUMHURİYET (Ankara) - Demok
ratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, dün Ankara'da düzenlediği
basın toplantısında, hükümetin Güney-
doğu'da "havlu attığım" öne sürdü.
Ecevit. ANAPİ
Genel Başkanı Me- [
suı Yılmaz ile SHP I
Genel Başkanı. |
De\ let Bakanı ve ;
Başbakan Yardım
cısı Erdal İnönü'-
nün "sıcak baktık-
lan" bir Kürt partı-
sinın kurulmasın-
dan duyduğu en-
dişeyi ise şöyle dile getirdi:
"Kürt partisınin ardından 'Türk partisi'
de gelirse veya değişik etnik gruplann par-
tileri de gelirse memlekeü'n hali ne olur?
Bu durumda memleketin halinin ne olaca-
ğı Yugoslavya'nın halinden bellidir. Çok
partili rejime geçiş aşamasında etnik parti-
ler kurulması Yugoslavya'nın parçalan-
masında çok önemli bir etken olmuştur."
Erdal İnönü'nün Viyana'da PKK yan-
lılanna hitaben "terörü bıraktıklan tak-
dirde TBMM'ye girebileceklerini ve yasa
önerisi vererek aynlmayı bile gündeme ge-
tirebileceklerini" söylemesini yadırgadığj-
nı belirten Ecevit şöyle devam etti: "Ülke-
nin bölünmesı için siyasal faaliyet göster-
mek bizi yetennce demokrat olmamakla
suçlayan Almanya'da bile ağır bir anaya-
sa suçudur."
DSP lideri Ecevit, dünkü Meydan gaze-
tesinde Behiç Kılıç'ın köşesinde yer alan
ve PKK liderlerinden Nizamettin Taş ile
bir TPAO yetkilisi arasında geçtiği iddia
edilen "pazarlık"a atıfta bulunarak, bazı
resmi ve özel kuruluşlann inşaat süresince
kendilerine karşı eylem düzenlenmemesi
için PKK'ya büyük rüşvetler verdikleri
yolunda 2 nisanda TRT'de yayımlanan
açıkolurumda söyledıklennin doğrulan-
dığını belirtti.
Hükümetin artık susmaması gerektiğini
söyleyen Ecevit, konuyla ilgili derhal bir
soruşturma başlatılmasını istedi ve "şef-
faflık kuralı her şeyden önce bu konuda
uygulanmalıdır" dedi.
Ecevıı, bir gazetecinin sorusu üzerine
de, devletin Güneydoğu'da "havlu atmış"
durumda olduğunu söyledi. Başbakan ve
İçişleri Bakanı'nın son günlerdeki açıkla-
malanndan devletin bölgede yitirdiği oto-
riteyi yeniden kurmaya çalışüğının anla-
şıldığını ifade eden Ecevit, "Ancak ipin
ucu iyiden iyiye kaçmıştır" dedi. Ecevit
aynca. Güneydoğu'da teröristlere karşı
öldürücü silah kullanılmaktan kaçınılma-
sını. bunun yerine etkisiz hale getirici si-
lahlann tercih edilmcsıni savundu.
Fezlekekrizi
tırmanıyor
CUMHURİYET (Ankara) - Ankara
DGM Başsavcılığı'nın, 16'sı bağımsız, 6'sı
SHP'li 22 HEP kökenli milletvekili hak-
kında hazırladığı fezlekenin yaratüğı kriz
tırmanıyor. TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'un. Ankara DGM Başsavası
Nusret Demiral tarafından değiştirilmeksi-
zın ikinci kez gönderilen feziekeyi yeniden
iade edeceği belirtildi. Cindoruk'un, fezle-
kenin hiç değişikliğe uğratılmadan gönde-
rilmesine ve Demiral tarafından fezlekeye
eklenen iade yazısında yer alan ve kendisini
de suçlayan ifadelere sinirlendiği öğrenildi.
Ankara DGM Başsavcılığı'nın, 22 HEP
kökenli milletvekili hakkında, TCK'nın
125. maddesi uyannca "vatana ihanet"
suçlamasıyla hazırladığı ve bu suçtan ötürü
idam cezası istemiyle yargılanabilmeleri
için dokunulmazlıklannın kaldınlması is-
temini içeren fezlekesi, ikinci kez TBMM
BaşkanlığYna ulaştı. Başsava Demiral ve
yardımcılan tarafından hazırlanan fezleke
ilk gönderildiğinde. TBMM Başkanı Cin-
doruk tarafından, içerdiği ifadelerle Mec-
lis'e hakaret edildiği, yasama, kürsü ve
milletvekili dokunulmazlığp ilkelerine aykı-
nlık oluşturduğu gerekçesiyle başsavcılığa
iadeedılmişti.
DGM Başsavcıhğı, iade edilen feziekeyi
hiçbir değişikliğe uğratmaksızın 18 sayfa-
lık iade yazısıyla birlikte yeniden Meclis
Başkanlığı'na göndermişti. Adalel Bakan-
lığı'nca Meclis Başkanlığı'na gönderilmek
üzere Başbakanlığa iletılen fezleke, uzun
bir süre burada bekletildikten sonra önceki
akşam Meclis Başkanbğı'na ulaştınldı.
Cindoruk'un. Meclis hukuk danjşman-
lanndan. fezleke ve iade yazısının incelen-
mesinı. gerekenin yapılmasını istedigi belir-
tildi. Cindoruk'un. feziekeyi. aynı şekilde
yeni bir iade yazısıyla birlikte bu hafta için-
de DGM Başsavcılığı'na göndenmesi bek-
leniyor.