05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10NİSAN1992CUMA CUMHURfYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Gorbi ifade verdi • AA (Moskova) - Eski SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, kapatılan komünist partinin mali volsuzluklanyla ilgili olarak önccki gün Rusya Başsavcılığı'nda ifadc verdi. İzvestiya Gazetesi, Gorbaçov'un önceki gün savcılığa giderek KP'nin yurtdışındaki komünist kuruluşlara yüz milyonlarca dolargizli yardım sağlamasına ilişkin soruşturmayı yürüten komisyonun başkanına ifadc verdiğini belirtti. Gorbaçov ve soruşturma komisyonu başkanının "baş başa' görüştükleri kaydedildi. Karabağ'daiOölü • AA (Moskova) - Dağlık Karabağ bölgesı ile Azerbaycan-Ermenistan sınınnda salı günü ve önceki gün meydana gclen çatışmalarda 10 kişinin öldüğü bildiriliyor. İnterfaks ajansının haberine göre Azerbaycan Savunma Bakanbğı'nın açıklamasında Ermeni militanlann Karabağ'daki Şuşa kenü ile Karabağ'a yakın Fizuli, Agdam, Terter ve Cebrail bölgelerine dün gece ve bu sabah top ateşi açmalan sonucu en az yedi kişi öldü. yaklaşık 60 kişi de yaralandı. Sıra Gagavuzlarda • AA (Moskova)- Molda\yada yaşayan Rus azınlıktan sonra Türk asıllı Gagavuzlann da Rusya hükümetinden Moldavya yönetimine karşı yardım istedikleri iİeri sürüldü. BDT televizyonunca verilen haberde 1990 yılında ilan edilen Gagavuz Cumhuriyeti parlamento başkanlık divanırun, Moskova'da halen çalışmalannı sürdürmekte olan Rusya Halk Temsilcileri Kongresi'ne bir bildiri yollayarak Gagavuz Cumhuriyeti'nin kongre tarafından tamnması ve "Rusya'nın bünyesine alınması" çağnsında bulunduklan savunuldu. Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Tansuğ Bleda, ikili ilişkilerin önemli bir aşamaya girdiğini belirtti Mitterrand'ın ziyareti tarihsel önem taşıyorMtNE G. SAULNIER(Paris) - Yaklaşık beş yüz yıllık Türkiye-Fransa diplomatik ilişkilerinde, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitter- rand'ın ayın 13 ve 14'ünde Türkiye'ye yapacağı gezi, ikili ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret ediyor. Avrupa'nın kilit liderlerinden biri olan Mitterrand'ın Türkiye'yi, Ankara'ya karşı eleştirilerin yoğunlaştığı bir sırada ziyaret edecek olması geziyi daha da önemli kıhyor. François Mitterrand'ın tarihsel nitelik girmiş bulunuyor. Avrupa'nın kilit ülkele- rinden birinın devlet başkanının, Türkiye'- nin bazı Batılı ülkeler tarafından haksız bir biçimde eleştinldiği şu günlerde Türkiye'ye gelmesi olağanüstü önemdedir. Mitterrand'ın, kendi ülkesindeki iç siya- taşıyan Türkiye gezisi ile ilgili olarak Pa- ris'teki Türkiye Büyükelçisi Tansuğ Bleda şunlan söylüyor: "Bu ziyaret, iki ülkenin ilişkileri açısın- dan bir kilometre taşı. Saatler karşılıklı ayarlanacak ve uzun ve orta vadeli ortak çalışma çizgileri belirlenecek. Fransa ile ikili ilişkılerimiz çok önemli bir aşamaya sal temponun çok yüksek olduğu şu gün- lerde, her şeye rağmen bu geziyi gerçekleş- tırmesi, Batı basınında görmeye alıştığı- mızdan farklı bir yaklaşıma ve Türkiye'nin politika doğruluğuna işaret ediyor. Biz, Türkiye'nin politikalannın doğnı olduğu- nu biliyorduk. Ancak Mitterrand'ın gelişi, bunu tüm dünyaya gösteriyor. Sayın Mitterrand'ın gezisi sırasında Fransa ile Türkiye arasında dört alanda ikili anlaşma zemini doğacak. Bunlardan birincisi, politika alarunda "siyasal işbirli- ğı" anlaşması imzalanması olacak. Tür- kiye'nin, ortasında bulunduğu belirsizlik bölgesindeki önemi ve Fransa'nın Av- rupa'daki ağırlığı. her iki ülkenin yoğun si- yasal işbırliğini gerektiriyor. Ikinci işbirliği. kültürel alanda gerçekle- şecek. Galatasaray Entegre Eğitim Projesi. büyük bir kültür yatınmı. Proje, yalnız Türkiye ve Fransa açısından değil. bütün bclge açısından önemli. Çünkü tüm kom- şu ülkelerden öğrenci alınacak. Galatasa- ray Entegre Eğitim Projesi'ne, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Projesi'nin kültürel bo- yutu da denebilir. Ekonomik alanda, Fransa ile Türkiye'- nin ilişkileri üç yıldır çok iyı bir düzeye ulaşmış bulunuyor. Ekonomi, elbette ken- di dinamikleri içinde gelişen bir alan. An- cak böyle bir devlet ziyareti ve devletler arası işbirliği. özelleştirme projelerinin ba- şanlı olması ve Orta Asya cumhuriyetlerini kalkındırmak açısından önem taşıyor. Bir de askeri alanda işbirliği söz konusu iki ülke arasında. Şu anda Türkiye'nin uluslararası ihaleye açık bazı projeleri var. Bunlan Fransız fırmalar kazanır ya da ka- zanmaz. Fakat iki ülke sorumlulannın karşılıklı temaslannda, ihale konusu olma- yacak bazı konularda işbirliği yapılabile- cek zemin bulmak olası. Örneğin stajyer ve subay degişimleri. iki ülke ordulannın ya- kınlaşması vs." Tansuğ Bleda, Türkiye'nin ihale projele- n nelerdirsorumuzu, "Helikopteralımı, al- çak ırtifa hava savunma mekanizmalan ve mayın arama tarama gemileri" olarak vanıtlıyor. Bledaya göre François Mitterrand'ın gelişi, rastlatıldığı Türkiye ve dünya kon- jonktürü açısından öylesine önemli ki eşi Daniele Mitterrand'ın geldi, gelmedisiyle karartılmamalı. Koalisyon bekleniyor İngütere'nin gözüsandıkta EDİP EMİL ÖYMEN (Londra) - İngil- lere'de dün yapılan erkcn genel seçımın sonuçlan bu sabahıan ıtıbaren alınmaya başlanacak. Bü>ük o\ kavbctmesi bckİe- ncn Muhafa/akâr Parti'nin ıktıdara veda ctmesı. İşçi Partısi'nin va bir azınlık hü- kümeıi kurması >a da Liberal Demokrat Partı ile "kerhen" bir koalisyona gitmesı en güçlü olasılık. Scçım öncesınde vapılan son kamuoyu voklamalan. 13 yıldır ıkıidardakı Muha- ia/akâr Parti ile ana muhalcfet İşçı Par- lisi'nin Avam Kamarası'nda salt çoğun- luk ıçın gerekli olan 326 üyeliği sağlaya- ma v acaklarını gösicri} ordu. A\ nı yoklamalar. üçüncü partı durumundaki Liberal Dcmokratlann olası bir koalis- \onda "anahtar" rolü o\na\aeağına işa- ret ediv ordu. Iktidara oynayan İşçi Partisı'nin A\am Kamarası'nda salı çoğunluğu sağ- layubilmcsı için 94 venı üvelik kazanması gerek. Bu ise parıinın vüzde 8 oranında o> kazanması ile mümkün. Muhafa/akâr Parti'nin ise salt çoğun- luğu eldc edcbilmesı. \üzde 4 oranında bir o\ kazanması ile mümkün olacak. Eğcr parti. kaybını 44 üve ile sınırlayabi- lirse iktidannı da kurtarmış olacak. Liberal Parli. halen sahip olduğu 22 üvclığı arttırmaya çalışacak. Iklidara oynayan İşçi Partisi'nin ço- ğunluğu alamaması durumunda bir azın- lık hükümcti kurması ve sonbahara kadar ycni bir scçıme gıdılmcsi cn büyük olasilık Bosna-Hersek'teki çatışmalarda hayatlarını kaybedenler, geride gözü yaşlı insanlar bırakıyor. (Fotoğraf: REUTER) • Izzetbegoviç: BM Bosna-Hersek'e müdahale etsin Dış Haberier Servisi - Bosna-Hersek Cumhuriyeti'nde Sırp milislen ve federal ordu birliklen ile Müslüman ve Hırvat güçlerarasındaki çatışma sürüyor. Bosna- Hersek Devlet Başkanı Alıa Izzetbegoviç, BM Güvenlik Konseyi'nin çatışmalara acilen müdahale etmesini ıstedi. Ülkede olağanüstü hal ilan edildi. Saraybosna radyosu, İzzetbegovvıç'jn "BM'deki temsilcisi aracılığıyla Güvenlik Konseyi Başkanı'na başvurduğunu" du- yurdu. Devlet Başkanlığı bir kararname yayınlayarak olağanüstü hal ilan etti. Ka- rarnamede, bugüne kadar federal ordu ta- rafından kontrol edilen Kara Savunma Birliklen komutasının Bosna-Hersek Dev- let BaşkanlığYna geçü'ği kaydedildi. Saraybosna'da dün Mostar civannda fe- deral birliklerle Hırvat milisler arasında ağır silahlann kullanıldığı çatışmalar mey- dana gcldi. Reuter'in yorumu: PKK,Irak]ı Kiirtlerle çelişiyorBrç Haberter Strvisi - İngiliz haber ajansı Rcuter, Iraklı Kürtlerin. PKK'- \a. bütünü>lc halkın çıkarlanna ters düscn bir örgüt gözüyle baktığmı bil- dırdi. Reuter'in haber-yorumunda. Irak Kürdisian Demokratik Partisi (1KDP) ile PKK arasında gerginliğin gıderck tırmandığı ve bazı PKK güçle- rinın. karşıt Kürt topluluklanndan ge- lcbilecck saldınlara karşı güneye kay- dırıldığı da vcraldı. IKDP, Marksist-Leninist PKK'nın si- lah gücünün olduğundan büyük gösteril- diğini, taktiklerinin terorizme dayalı ol- duğunu kaydederken üst düzey yetkilisi Zebari, "Bizim ideolojimiz, yöntemleri- miz PKK'yla taban tabana zıttır. Halkın zihninde terör kâbusuyla Kürtleri ilişki- lendiren PKK'nın eylemlerinden zarar gö- rüyoruz" diye konuştu. Reuter, Zagros dağlarında 6 gün bo- yunca PKK noktalarında incelemelerde bulunan muhabirine dayanarak bazı PKK guçlerinin karşıt Kürt gruplanndan gelebilecek muhtemel saldırıya karşı gü- neye kaydırıldıklarını bildirdi. PKK'nın, Türkiye-Irak sınır bölgesin- de faaliyet gösterecek "Botan Badinan" geçici hükümetinin kurulması planını, "apaçık hayal ürünü" olarak değerlendi- ren Hoşyar Zebari ise PKK militanları- nın, özellikle Kuzeydoğu Irak'ın Türkiye- İran sınır üçgeni içindeki bölgede Iraklı sığınmacıların evlerine dönüşünü engel- lemesinden kaygılanıyor. ouç. Mısır Devlet Başkanı: Hemen her konuda mutabıkız Mübarek Türkiye'den memnun a\rıldı CUMHURÎYET(Ankara) - Mısır Dev- let Başkanı Hüsnü Mübarek, An- kara'ya yaptığı bir günlük çalışma ziyaretini tamamlayarak dün Tür- kiye'den aynldı. Mübarek Esenbo- ğa Havalimanı'ndan aynlmadan önce yaptığı açıklamada, "Kıbns ve bölgeyle ilgili her konuda muta- bıkız. Aramızda herhangi bir anlaş- mazlık yoktur" dedi Ankara'da önceki gün Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek arasında yapılan Türkiye-Mısır resmi görüşmelerinde, Ortadoğu sorunu ile Lockerbie olayı ve Libya'ya karşı 15 nisan- da yürürlüğe girecek olan BM yaptınmla- nnın- ağırlıklı olarak ele ahndığı ifade edil- dı Görüşmelerde ikili konular ele alınırken Mısır tarafmın "Türk F-16 uçaklarına karşı Mısır zırhlı araçları" teklifini yinelediği belirtildi. Türk tarafının da bu teklıfı de- ğerlendireceği kaydedildi. Türkiye'den sonra Portekiz'e giderek resmi bir ziyarette bulunacak olan Müba- rek, dün sabah Ankara'dan Cumhurbaş- Mübarek, basın önünde Özal'ı davet ettiğini açıkladı kanı Özal tarafından askeri bir törenle uğurlandı. Uğurlamada Başbakan Süley- man Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Dışişlen Bakanı Hikmet Çetin de hanr bulundular. Özal uğurlama töreninden önce yaptığı konuşmada Türkiye ile Mısır arasındaki işbirlığinin genişleülmesi için iki ülke ara- sında varolan kararlılıktan sözettı. Ankara'da gerçekleştırilen görüşmeler- de Ortadoğu banş süreci, Körfez savaşı sonrasmda bölgedekı gelişmeler, Irak'takı durum ve Libya ile ABD, Fransa \e İngil- tere arasındaki sorunlar ile Kafkasya'daki gelişmelerin ele alındığını belirten Özal, şöyle devam etti:"Bu arada, Kıbns soru- nu, Türk-Yunan münase- betleri ile Türkiye'nin Orta Asya'daki yeni Türk cum- huriyetleri ile ilişkileri, ülke- mizde faaliyet gösteren te- rör örgütüne bazı ülkelerin verdiği destek hakkında de- ğerli konuğumuza bilgi ver- dim." Cumhurbaşkanı Özal, Türkiye ile Mısır arasındaki mevcut ekonomik işbirliği- nin varolan potansiyeli yansıtmadığına da dikkat çekerek, iki ülke arasında serbest ticarete geçilmesini sağlamak amaayla ge- rekli görüşmelerin başlatılması için görüş birliğine vanldığını beürtti. Mısır Devlet Başkanı Mübarek de Özal'a cevaben yapüğı konuşmada, Türki- ye ile her alanda işbirliğine haar olduklan- nı bildirdi. "Kıbns ve bölgeyle ilgili her ko- nuda mutabıkız. Aramızda herhangi bir anlaşmazük yok" diyerek ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Müba- rek. Cumhurbaşkanı Özal'ı basın önünde Kahire'ye davet ettiğini açıkladı. Özal'm ABD gezisi ve Kıbns sorunu SOOO. Energia 298O. NVASHINGTON - Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal nisan sonunda ABD başkentine geliyor. Acaba bu ziyaret, giderek ısınan Kıbns dosyasında dramatik bir gelişme doğurur mu? Doğurması kuşkulu. çünkü Özal eskisi gibi dış politikada sözü geçen bir yönetici değil. VVashington bunun farkında, Özal ile şu anda gerektiğinden daha fazla sa- mimiyet içinde görünmenin Ankara'da bu- rukluğa yol açacağını bıliyorlar. Bu yüzden de daha çok protokoler bir görüşme yap- mak eğilimi içindeler. Özal ile Bush iki eski dost olarak elbette Kıbns konusuna deği- nebilir, ama VVashington düdüğün kimde olduğunu biliyor. ABD başkentindeki hava bu olmakla birlikte kalplerinden geçen bu değil. Kalp- leri. Özal'ın Kıbns konusunda daha fazla devrede olmasından yana. Başbakan De- mirel'in Kıbns konusunda Özal'dan çok farklı düşünmediğini tespit etmiş durum- dalar "Eİemirel. Kıbns dosyasını Özal'a emanet etse, kendisi de rahatlar Özal da" diyprlar. Özal'ın dış politikaya damgasını bastığı yıllarda, zaman zaman bir telefonu Rum- lan diplomatik açıdan çıkmaza sokmaya yeterdi. Özal'ın devreden çıkmasmdan sonra, gündelik olarak dış politikaya kafa yoran, CNN'i izleyip NV'ashington'daki ge- nel havayı kapan, olumlu veya olumsuz bu konuda arayışlar içinde olan politikacı siv- rilmedi. Mesut Yılmaz iç politikanın baskısı ile dörtlü zirve önerisinden geri adım atarak, Rum dıplomasisinin bunu sö- mürmesine kapıyı araladı. Yeni hüküme- tin uğraşmak zorunda olduğu sorunlar ne- WASHINGTON IFUK GLLDEMİR deniyle de Kıbns konusuna gündelik dik- kat vemnek önceliğini yitirdi ve Türkiye, Kıbns diplomasisinde geriliyor gorüntüsü vermeye başladı. Acaba durum gerçekten böyle mi? Son bir yıla bakıldığında Türkiye, İCıbns'ta ge- rileme sürecine girdı gibi gözüküyorsa da son 28 yıla bakıldığında Türk tezinin. Rumlann büyük lobi faaliyetine rağmen ne kadar büyük bir mesafe aldığı gözden kaçmıyor. Örneğin BM Genel Sekreteri'- nin son Kıbns raporunda çok önemli bir ipucu vardı. Genel Sekreter bu raporda ilk kez, elinde "set of ideas" dedıği bir "fıkirler demeti" bulunduğunu resmen açıklıyordu. Bu fıkirler demeti içinde neler var? En önemlılennden bırisi "dönuşümlü başkanlık" ilkesi, yani BM Genel Sekreten Türklere baskı yapıyor fakat 28 yılda öyle bir yere gelinmış ki, artık baskı yaparken dönuşümlü başkanlıktan. siyası eşıtlikten söz ediyor. Ya da Rumlann dönuşümlü başkanlığa muhalefetini ört bas etmeye çalışıyor. Bu. Rumlar açısından büyük bir gerileme. Bundan beş yıl önceye kadar kimse bu tür kavramlan telaffuza dahi ce- sarct edemezdi. Bu başanda da Türk diplo- masisinin hakkını teslım etmek gerekiyor. Vasiliu Amerika'ya geliyor. Rum lobi- sini ayağa kaldınyor, son New York se- yahatinde olduğu gibi tüm etkili Rumlan bir araya toplayıp "ABD'de seçim yılı ol- ması bizim açımızdan büyük şans, haydi bastınn" diyor. belki Ankara üzerindeki baskılan attırabiliyor, ama geride bıraktığı 28 yıla bir baktığında, kölelikten, bugün eşit sıyasi haklara sahip olmaktan bahse- den, buna hemen kavuşamasa dahi, bu il- keyı ABD'nin ve BM Genel Sekreteri'nin "'Kıbns sözlüğüne" sokan bir Türk diplo- masisi görüyor ve paniğe kapılıyor. Denktaş belki Kıbns konusunda günlük propagandaya yönelik diplomasiyi Vasiliu kadar iyi yapamıyor, ama uzun vadede adım adım zeminkazanıyor. Her müzake- rede yeni bir argüman üe ortaya çıkıyor. Amerikalılar buna çok kızıyor ve "Denk- taş ikide birde platformu değiştiriyor, poli- tika değjştiriyor" diyor. Oysa Denktaş çok kararlı bir şekilde aynı çizgide gidiyor. Asıl haftada bir politika değiştiren Amerika, Kafkasya ve Yugoslavya'da bir hafta için- de nasıl politika değiştirdikleri herkesin malumu. Kaldı ki, Yugoslavya'da Bosna ve Her- sek'i tanıma karannın tüm gerekçesi Ku- zey Kıbns için de geçerli. Kıbns'ta hazır banş içinde yayan iki toplumu, zorla bir- birlerinin içıne sokarak müstakbel ıstik- rarsızlıklara, yeni kavgalara zemin hazırb- yor. Bunun adına da "banş görüşmeleri" adım veriyor. Füzeler tetikte Bağdafın hedefî Türkjefleri AA fVVashingtoo) - Irak'ın 36. paralel çevresine yerleştir- diği uçaksavar bataryalanna hedef veren radarlann, Ame- rikan, İngiliz ve Fransız uçak- lan dışında. Türk jetleri üzeri- ne de kilitlendiği bıldirildi. UPI Ajansı, ABD Savun- ma Bakanlığı yetkililerine da- yandırdığı haberinde, Irak ra- darlannın, Çekiç Güç çer- çevesinde Kuzey Irak'ta dev- riye uçuşu yapan koalisyon ucaklannı hedef aldıklannı kaydetti. Haberde, Amerikan, İngi- liz, Fransız ve Türk jetlerinin her gün silahiı olarak Kuzey Irak'ta devriye uçuşuna çık- tıklan hatırlatıldı. öte yandan Amerikan kay- naklan, Kuzey Irak'ta kaç tane Sam füzesi bulunduğu konusunda bilgi vermediler. ABD Genelkurmayı'na göre bu füzelerin hepsinin yeri bili- niyor. UPI Ajansı, Irak Samlanna hedef veren radarlann koalis- yon uçaklannı 'birkaç kez' iz- leyip üzerlerinde kilitlendikle- rini, ancak bunun 'her gün ya- şanmadığını' vurguladı. Savunma Bakanlığı yetkili- leri, "Bir kez olması bile yete- rince kötü. Durum ciddiye alınıyor" dediler. İncirlik'ten yapılan günlük uçuşlara ABD'nin F-16 ve A-10 ava, F-l 11 av-bombar- dıman uçaklan ile Çiktığı, Türkiye'nin F-4. İngiltere'nin Jaguar, Fransa'nın da Mirage kullandığı bıldirildi. Uçaksavar sistemleri, ba- taryadan bir başka noktada da bulunabilen radara bağlı olarak çahşıyor. Radar, hede- fî yakalayıp üzerinde 'kilitle- niyor' ve birkaç saniye içinde füze yerden ateşleniyor. Mo- dem uçaklarda ise üzerine uçaksavar radan kilitlendiği- ni pilota bildiren sistemler yer alıyor. Amerikah pilotlann, genelde savaş durumunda "Üzerine radar kilitlenirse at- lama manevrası yap" uyan- sıyla uçuşa çıküklan söyleni- yor. ABD'nin F^JG tipi "Vahşi Sansar" adlı uçaklan ise bu tür uçaksavar bataryalanna hedef veren radarlan vurma yetenekleri ile tanınıyor. Kör- fez savaşında bu ucaklann Irak uçaksavarlannı 'kör etti- ği" biliniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle